Bu ülkede mal güvenliğinin olmadığına bir kanıt

Hatay'ın Defne ilçesinde TOKİ konutlarına yol yapma çalışmaları kapsamında zeytin ağaçları sökülmeye devam ediyor. Kalan ağaçların sökülmemesi için arazilerinde nöbet tutan çiftçiler, polis ekipleri tarafından zorla alandan çıkarıldı. İş makineleri arazilere girerek ağaçları sökmeye devam etti. "Bari mahsulümüzü toplamamıza izin verseydiniz" diyerek tepki gösteren bir çiftçi, kelepçelenerek gözaltına alındı.

www.sozcu.com.tr

Arazilerinden zorla çıkartıldılar: Ağaç nöbetinde çiftçiye kelepçe - Sözcü Gazetesi

https://www.sozcu.com.tr/arazilerinden-zorla-cikartildilar-agac-nobetinde-ciftciye-kelepce-p82029

AKP iktidarı, antidemokratik otoriter bir anlayışa sahip olduğunu belli ettiği halde, muhterem halkımız referandumda onları padişah yetkileriyle donatmakta sakınca görmedi. Şimdi ektiğini biçiyor.

Acil Kamulaştırma Kararı, Rezerv Alan Yasası gibi "mala çökme" yetkisi veren mevzuat bir yandan...

Ekonomik çöküntü nedeniyle, bizzat kişilerin kendi mülklerini satmak zorunda kalması diğer yandan...

Bazılarımız, kendi etti kendi buldu. Bazılarımız ise, kurunun yanında yanan yaş durumunda ne yazık ki !..

Normal bir kamulaştırma olayı var burada ! Her zaman ki gibi neyi neden eleştirdiğinizden bir habersiniz.

Deprem sonrası oraya AFET konutları ypaılıyor şimdi baktım 1523 dairelik TOKİ imiş oraya yapılan. Ve yol ihtiyacı için oradaki bir bahçenin kenarı KAMULAŞTIRILMIŞ OLAY BU YANİ.

Kamu yararı oldumu devlet her yeri kamulaştırabilir. Dünya genelinde olan bir şeydir bu. Ortalama 4 kişi desen 1523x4 = 6100 kişi yapar. Günde binlerce insanın kullanacanğı yolu mu yoksa 1 kişinin arsası mı kararı verin. Orada mezarlık olsa o bile yıkılabilir. Yeri geldiğinde Camii bile yıkılabilir kamu yararı için.

Boş beleş bir konu açıkçası. Şahsi çıkarına yapmıyor sonuç olarak devlet. Veya oradan bir kar flanda elde etmiyor. Hatta cebinden para çıkıyor zarar ediyor masraf ediyor. Veya bedavaya özelleştirmiyor PARASI NEYSE ÖDÜYOR ve kamu yararı için vatandaş çıkarı için özelleştiriyor.

Bu kadar cümleyi yazana dek, linke tıklayıp haberi sonuna dek okusaydın, kamulaştırma olmadığını, para mara ödenmediğini, herflerin mahsülün bile toplanmasına izin vermeden tabağhanede poh yetiştirir gibi dozerlele araziyi biçtiğini okurdun ...

Evet, genel olarak "demokrasiyi hazmedememe" sorunumuz olduğunu ben de düşünüyorum. Bunun dinsel, kültürel, tarihsel kökenleri var elbette. Yüzyıllar boyu otoriter yönetim altında yaşamış bir topluluğun, öyle ha deyince demokrasiyi içselleştirmesi kolay değil. Zaten bireylerin kişiliklerinin oluşumu bakımından birinci basmak sayılabilecek ailelerde de demokrasiden çok, otoriterlik hâkim. Erkeğin kadına, her ikisinin birden çocuğa, hatta yaşça büyük çocuğun küçük olanına hükmetme eğilimi var çoğu ailede.

Şu da bir geçek ki, toplumun bazı kesimleri demokrasiye dinsel-ideolojik bakış açısıyla "kökten" karşı olunca; (tam olarak içine sindirememiş bile olsa) en azından demokrasiye yatkın olan kesimler de "hak ve özgürlüklerini yitirme korkusuyla" adeta karşı refleks gibi başka tür otoriterlik eğilimleri gösterebiliyor.

Yani "kökten otoriter" olanla, koşulların zorlamasıyla otoriterliğe kısmen meyledeni aynı kefeye koymak da haksızlık olur. Bu bağlamda, sizin "seküler" diye tanımladığınız kesimin, en azından demokrasiye daha yatkın olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak, zaten yetersiz olan demokrasimizin son kırıntılarını da yok etmeye yeminli "kökten otoriter" zihniyetin politikalarını tersine çevirip, sabırla gerçek demokrasiyi inşa etmeye çabalamak dışında bir seçenek yok ne yazık ki.

Ama bu arada, değişik toplum kesimlerinin otoriterliğin aslında nasıl bir şey olduğunu anlayabilmesi için, hâlihazır otorite tarafından tek tek her birinin nasırına basılıp "aaahh!.." diye feryat etmelerini beklemek zorunda kalıyoruz, işin bu tarafı hayli sancılı tabii. Hâlbuki, kendilerinden önce nasırına basılmış kişi ve kesimlerin ızdıraplarını anlamaya çalışsalar, süreç daha sancısız ve hızlı ilerleyecek.

Hep diyorum herkes seçimlerinin sonucunu yaşar.

Ben böyle konularda sizin gibi 1 tane muhalif haber sitesinin haberine inanmıyorum. Başka sitelerdende bakıyorum.

Ve bu olay 21 Temmuzda daha haber olmuş. Devlet orayı kamulaştırmış ve yol çalışmalarına başlamış. Kadın mahkemeye vermiş ve durdurmuş. Geçtiğimiz hafta tekrar izin çıkmış ve çalışmalar gene başlamış.

Devlet orayı kamulaştırdı mı üstündeki mal ile içindeki şey ile kamulaştırıyor yok hasadına izin verilmemiş flan hikaye vermek zorunda da değil çünkü daha Haziran'da kamulaşmış orası zeytin hasadını mı bekleyecek adamlar. ( Ayrıca kesilen ağaç sayısı o kadar fazla değil. )

Burada KAMU YARARI GÖZETİLEREK acil kamulaştırma yapılmış bu kadar basit. Zaten zeytinliği sahibi dışında kimseninde bir şey dediği yok.

Bu olaya ilişkin, kendi baktığınız ve "güvenilir" bulduğunuz hiç değilse 2-3 sayfanın linkini de ekleyecektiniz ama unuttunuz sanırsam...

Azcık sizde araştırın bu kadar beleşçi olmayın. Çok zor değil Google diye bir nimet var.

Burada kesilen ağaç sayısıda 32 imiş... ( Aslında kesimde yapılmıyor kökü ile çıkartılıp başka yere dikiyorlar.)

Tekrar yazayım bu KAMU YARARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞ bir kamulaştırma. Bunu saçma sapan yerlere çekmeye çalışmayın artık. Toplum yararı için devlet böyle şeyler yapabilir. Mahkemeden kamulaştırma dönmeyince bu sefer yok zeytin hasadına bile izin verilmedi yok 300-500 senelik zeytin ağaçlarını kesiyorlar. Yok gitti zeytinler Hatay'ı talan ediyorlar gibi duygu sömürüsü yapmanın anlamı yok.

Yalnızca 4 adet mesajınızda toplam 22 tane demagoji bulup, detaylı açıklamalarıyla birlikte önünüze koydum. Bir tanesine bile cevap vermediniz.

Şimdi burada hâlâ o basit demagojilerinizi bana yedirebileceğinizi düşünmeniz çok ilginç. Beni yine DDPA [= Derin Demagoji ve Propaganda Analizi] yöntemini kullanmaya zorluyorsunuz.

Peki öyleyse...  (Numaratörü de kaldığımız yerden işletelim)

Bakıp bakmadığımı hiç bilmediğiniz halde; beni beleşçilik yapan, araştırmaya üşenen kişi gibi göstermeye çalışıyorsunuz. ("Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" yaklaşımı!) (Demagoji-No.23)

Burada önemli olan herhangi bir bilgi kaynağı değildi. Konuya ilişkin "sizin güvenilir bulduğunuz" bilgi kaynaklarının hangileri olduğunu öğrenmek istemiştim. Demagojik yaklaşımınızı bildiğim için, size görmezden gelme fırsatı bırakmamak amacıyla (özellikle) 'kendi baktığınız ve "güvenilir" bulduğunuz' ifadesini kullandım (koyulaştırarak vurgulama bile var). Tabii ki anladınız ama anlamazdan gelmiş gibi görünmeyi tercih ediyorsunuz. (Demagoji-No.24)

(Şimdilik öze hiç girmeden, yalnızca usulle ilgili demagojilerinizi buraya yansıttım.)

Hani;

"Sizin gibi 1 tane muhalif haber sitesinin haberine inanmıyorum. Başka sitelerdende bakıyorum." demiştiniz ya...

Evet, o baktığınız güvenilir sitelerden bizi mahrum bırakmayın ve konuyla ilgili 2-3 linki yazıverin şuraya...

Yoksa insanlar bazı sitelerden değil, başka özel bilgi merkezlerinden beslendiğiniz kuşkusuna kapılabilirler.

Ya da, taraflı olduğu herkesçe malum olan birkaç siteden bakıp da, o siteleri buraya yazmaktan utandığınızı falan düşünebilirler.

Bekliyorum, lütfen...

Kendi arsası olmaya yerleri ekip zimmete geçirmeye çalışan çok insan var bu ülkede.

Bazen böyle haberler görüyoruz devasa arazileri ekip biçiyor devlet kendi işi için kullanmaya kalkınca da

ayaklanıyorlar. Ne güzel memleket bro..

22 Temmuzda aynı haber çıkıyor. TOKİ yol için oradaki 32 ağacı kesmiş.

gerçek gündem

Depremzedenin Zeytin Ağaçları TOKİ İçin Kesildi

https://www.gercekgundem.com/guncel/depremzedenin-zeytin-agaclari-toki-icin-kesildi-471246

32 ağaç kesilmiş zaten. Sonra mahkemeye verip durdurmuşlar. 2-3 gün önce tekrar karar çıkmış heralde son kalan 8 ağacıda kesip yolu yapıyorlar olay bu.

Siz şunu anlamıyorsunuz DEVLET İSTEDİĞİ YERİ VATANDAŞ İÇİN KAMULAŞTIRABİLİR. Devlet orayı alıp kendine bina yapmıyor kendice camii yapmıyor ne bileyim çevirip başkasına satmıyor. YOL BU YA YOL anlıyorsun dimi hergün insanların kullanacağı YOL !!!

40 zeytin ağacı olan arsanın parasını veriyor istimlak ediyor ve kamu yararı için YOL YAPIYOR BU KADAR BASİT. Bak ağacı geçtim orada mezarlık bile olsa yıkıp yapabilir diyorum. Camii bile varsa gerekli ise camii başka yere taşınır yıkılıp yol yapılabilir bu kadar basit.

Yok hasadını toplatmamışlar flan duygu sömürüsü sadece.

Açtığım bu konuya muhalefet etmek için o kadar heyecanlamışsın ki kendi bulduğun o haberin için de bile benim bahsettiğim mal güvenliğinin olmadığı gerçeğini gözden kaçırmışsın; bu haberde mal sahibinden izin yine alınmamış,  yaklaşık 500 ağacının söküldüğünü ve alana iş makinelerinin girdiğini görmüş, kamulaştırma yapmadan proje amaçlı ağaç söküm işlemi habersiz yapılmış. Hiç haber vermeden, izin almadan makinelerle dalıp 500 ağacı sökmüşler...