< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Schwarmer -- 27 Ocak 2019; 11:32:57 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Schwarmer -- 27 Ocak 2019; 11:32:57 > |
Ben de senin gibiyim ama para biriktir ve köşeye at kendine ev araba alsan bile bu sana fayda sağlar. Ileride mutlaka evlenirsin ve işine yarar alacağın kadın da çalışıyorsa bir aile kurarsınız. Hadi hiç evlenmedin diyelim en azından görmediğin yerleri görmek için bile para lazım. Mümkünse önce haca veya umreye git.
|
Aksine hocam çevremde hemen hemen herkes ya evli ya da patır patır evleniyor herkese özensem şimdi özenirim yalnızlığa alışkın bir insanım kendi ihtiyaçlarımı da görebiliyorum kimseye ihtiyaç duymadan. Gözlemlediğim kadarıyla insanlar hayatlarında değişiklik yaratmak için evleniyor tamamen. Yoksa kimse 30 yıldır aradığı aşkını bulduğu için evlenmiyor. Bir diğer durum da evlilik denen kurum anne ve babalarımızın dönemindeki gibi işlemiyor. Kadınların çoğu erkekleri bir nafaka aracı ve sağmal inek olarak görüyor. Erkekler de kadınlarla düzenli seks hayatına sahip olmak ve ev düzenini oturtması için evleniyor. Tamamen bir çıkar ilişkisi. İşleri bitince de olan ortadaki çocuğa oluyor
Motive etmek kendi kendine olabilecek birşey. Öbür türlüsü kendini kandırmak olur diye düşünüyorum. Benim kaliteli yaşam algım diğer insanlardan bayağı farklı hocam. İnsanlar büyük şehirde pahalı sitelerde yaşamayı sabah 8 akşam 6 çalışıp bütün gününü işte geçirmeyi ve kendilerine zerre vakit ayırmamayı, pahalı telefonlar ve kıyafetler (veya gereksiz bir sürü eşya almayı) kaliteli bir yaşam olarak görüyor. Bu tip insanların gözlemlediğim kadarıyla doğru düzgün hobileri bile yok. Bu insanlar kitap dahi okumaya fırsat bulamıyor zaten okusalardı durumlarının farkında olurlardı diye düşünüyorum. Kendimi geliştirme konusunda bir problemim yok kendinizi sadece kariyer alanda geliştirerek sadece maddi durumunuzu geliştirebilirsiniz fakat genel kültür ve fiziksel olarak çökersiniz çünkü bunlara ayıracak vakit bulamazsınız. Sabahın 7 sinde kalkıp yağlı poğaçasını midesine indirip işe giden kimse bana kaliteli yaşamdan bahsetmesin lütfen. Asıl bu grup 40 yaşına gelince damar tıkanıklığı, insülin direncii kolesterolla karşılaşınca kazandıkları parayı hastanelere nasıl harcıyor o zaman göreceğiz o yüzden diyorum ki neye göre kime göre kalite? İnsanlar çalışmaya o kadar kaptırmış ki kendilerini daha 25 yaşında adamlar 35-40 yaşında gösteriyor. Çalışmaya karşı değilim fakat bizim ülkemizde malesef işverenlerin %99 u mesai harici de performans göstermenizi bekliyor sizden. Bu da yukarıda söylediklerimi doğuruyor. Minimalizm duydunuz mu hiç? Son 5-6 senedir avrupada gittikçe yaygınlaşıyor avrupadan yaklaşık bir 10 yıl geriden geldiğimiz için muhtemelen bizim ülkemize bir 5 yıl sonra ulaşır. Minimalizm harcamaları ve gereksiz tüketimi azaltarak daha az parayla daha kaliteli yaşam sürmeyi amaçlar. Örnek vermek gerekirse, -Evdeki gereksiz eşyalar satılır veya atılır çünkü eşyanın maliyeti denilen bir olay vardır o eşya evinizde bir yer kaplar ve diyelim kira ödüyorsunuz o alan kadar eşyanın size aylık maliyeti vardır durduğu yerde. Temizlik vs gibi zaman kaybına sebep olabielcek etkilerini saymadım bile. -Birşey satın alınmadan 2 defa düşünülür. Buna gerçekten ihtiyacım var mı sorusunu her seferinde sorar ve harcamayı bir tatmin mekanizması haline getirmez bu da paradan tasarruf etmesini ve 60 yaşına kadar çalışmasını engeller. Etrafımda 5-6 senedir çalışan adamların aileleriyle yaşamalarına rağmen kenara atabildikleri bi 10.000TL leri yok. Bence bu acınası bir durum. -Moda denen saçmalığa kanmadan insanlar ihtiyacı olan temel kıyafet gereksinimlerini alır. Bunlar ilk aklıma gelenelr detaylar için size birkaç blog da atabilirim. |
Dünyanın en yıkık mantığı "evlenmek istemiyorsan bile annen baban evlenmeni ister" mişmiş. Bu yüzden çalışmalı hırslı olmalıymışsın hahahaha böyle beyinlerin olduğunu görmek kahkaha attırıyor bana
|
Ya hazır yemeyi seven, ya özgüvensiz ya da tembel birisin sanırım.
26 yaşında adam, hırslı olur 'gençken çalışıp ilerideki kariyerim için maddi ve manevi durumumu yükseltmeliyim' der.Evlenmeyeceğim filan diyorsun da, 3-5 sene sonra annen artık evlenmeni ister, annen demezse baban, baban demezse akraba, eş, dost çevren laf etmeye başlar, şimdiden birşeylerin ucundan tutmalısın |
Ignorence is bliss kesinlikle katılıyorum sana. Belki de bu kadar sorgulamayıp koyun gibi önümüze konanı yememiz gerekiyor. Öbür türlü toplumdan dışlanıyorsunuz. Çünkü toplum çocuk yetiştirmeyi ve saçma sapan ihtiyaçlar için 7/24 çalışmayı bir erdem olarak görüyor. Düzenli bir işte çalışmayan evlenmeyen çocuk düşünmeyen insanlara ise nefret duyuyor.
|
Okurken resmen kendimi gördüm diyebilirim. 27 yaşındayım geçen yıl mezun oldum. Mezun olmadan önce ve sonrasında bir süre, baya içime sinerek başladığım bir iş tecrübem oldu, yani tam olarak ilerlemek istediğim bir alandı diyeyim. neyse gel zaman git zaman bir yılın sonunda aynı dediğiniz gibi "benim burada ne işim var" durumu oluştu bende de. Aslında bunda iş hayatında umduğumu bulamamamın da etkisi büyük sanırım.
Türkiye'de maalesef bir patron hangi sektör olursa olsun size az da olsa maaş ödüyorsa sizi sömürebildiği kadar sömürmeye çalışıyor. Para benim için ikinci planda sadece rahat bir çalışma ortamı istiyorum deseniz bile olmuyor. Mesela kaç kere hasta hasta iş yetiştirmeye çalıştığımı bilirim. Yani paramı mı keseceksin, kes ama bırak da hastayken evimde dinlenebileyim en basitinden. Home office olayı bile yapılabilirdi, yapılan iş buna müsait ama yok insanlara bunu anlatamıyorsun. Hala eski kafalar eski düzenlerde diretiyorlar. Durumlar böyle olunca ben de ayrıldım, şu sıralar kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Neyse ki öyle aşırı borcum harcım yok, iyi kötü az da olsa bir birikimim var. Geçindirmem gereken bir ev veya çocuklarım yok. Evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı hiçbir zaman istemedim zaten hele ki bu ülkede asla düşünmem. (İnatla evlenirsin diye diretenleri anlayamıyorum bu arada, inanmıycaksınız ama herkes evleneyim çoluğum çocuğum olsun diye hayaller kurmuyor.) Durum böyle olunca biraz ara vermekte sakınca görmedim. Sonuç olarak çok sıkıntı yapılacak bir süreç değil bence, boş geçirilmediği sürece. Mesela ben ilk kez hobilerime zaman ayırabiliyorum, istediğim şeylerle uğraşıyorum, biraz da kazanç sağlamayı başarırsam açıkçası gidip birinin altında çalışmayı düşünmem, baktım olmadı gider yine denerim, hoşuma gitmezse yine bırakırım :) Hayatın ne getireceğini bilemeyiz. |
Hayatı boyunca 18 işte çalışmış (Ki bunların çoğu farklı işler inşaatta amelelikte yaptım sıva da çektim Power FM ataşehir merkezinde bilgi işlem sorumlusu da oldum yöneticide oldum teknik servis elemanı satış pazarlamacıda oldum ve enteresan bir şekilde çoğunda da sertifika sahibiyim) Şuan ki şirketimde 6 yıldır çalışıyorum geri kalan çoğu iş yerimden 1 yıl dolmadan ayrılıyordum seninle aynı nedenden dolayı.
Neden çalışim ki diyordum. Sonra bu çalıştığım işe girdim aslında kapasitemin çok altında ve hiç alakam olmayan bir işti lojistik işi ilk çalıştığım yıl işe girer girmez araba aldım 20 bin TL kredi çekip (Normalde para pul araba mal mülk karı kız düşkünü biri değilimdir ama nedense hepside beni bulur) sonra o çektiğim kredi beni kırbaçlamaya başladı onu ödeyene kadar 2 yıl çalıştım tam kredi bitecekken beni çalıştıran şeyin borç olduğunu anladım resmen kasıtlı olarak aklımla oyun oynadım ve yine borç çektim sonra yine sonra yine aslında ihtiyacım olmayan şeyler aldım ama bunlar hayatıma değer katan şeylerdi de. Şimdi 6 yılın sonunda dönüp baktığımda cebinde 5 kuruş parası olmayan bir insan iken başladığım bu işte sağlam bir mevkiye 1 ev sahibi 2 araba sahibi ve 5 kuruş borçsuz biri olarak devam ediyorum. Şimdi ise 1 hafta işe gitmesem bırak 1 haftayı işten çıksam işe gitmek için sabırsızlanan birine dönüştüm (Bu çok çalışmak istediğimden ya da çok çalıştığımdan değil çalışmadığım sürelerde kendimle didişiyorum sürekli kendime geçmişimle ilgili suçlar atıyorum insanlara salça oluyorum hiçbirşey yapmasam canım sıkılıyor) şuan çalışmadan geçecek bir hayata aklım ermiyor çalışmak kadar güzeli yok tabi hakkını alıyorsan. Çalışmazsan ya da böyle devam edersen yanlış yollara sürüklenirsin. Sadece kendine şans tanı kendini zorla. Mesela ben 5 nci yılımda artık kendi hobilerime yatırım yapmaya hayatta hoşuma giden şeylerle ilgilenmeye başladım daha da zevk almaya başladım hayattan [Önemli Dip not: Asla para biriktirerek çalışmayın sebebi de şu 1 yıl para biriktirseniz hele ki sebepsiz yere lan ben bu parayı niye biriktiriyom ki ? dersiniz. Para biriktirmek yerine o parayla birşeyler satın alın gözünüzün önünde olan işe yarayan birşey önemli birşey ki neden çalıştığınız sürekli gözünüzün önünde olsun. Para biriktirmek motivasyon değildir |
Yani varya içimden geçenlerin aynısı yazmışsın. Ee mühendisi olacağım Neden çalışayım ki ev var başka bir evden kira geliri var. Alkol yok sigara yok kız arkadaş yok. Evde oturup oyun oynamaktan zevk alıyorum. Parayı nereye harcayacağım
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kassady -- 24 Ocak 2019; 0:21:52 > |
|
|
|