Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya’da Beşar Esad İle Görüşme Gerçekleştirecek (2. sayfa)

esad ın kakalıdıklarını geri alacağını düşünmek,gerçi rusya al dese alırda orası başka.

Ben süreci çok iyi hatırlıyorum. Biz de esat'ın gitmesini çok istedik. Esat'a destek olup sınırlarımızdan suriyeye gecislere izin vermeseydik durum tersine dönebilirdi. Bunu biraz okuma yazması olan Türkiyedeki suriyeliler de söylüyor.

Esat giderse iş normale döner diye düşündü bizimkiler sanırım. Hatalı adımlar olmadı mı , oldu. Rusya dereye girmese Esad gitmişti zaten ama Suriye yine bölünürdü. Tabloda değişen pek bir şey olmadı. O dönem Suriye'den gelen göçmen dalgasını geri püskürtecek Devlet yok. Girmeleri engelleyemezdik ama İçerdeki politikalar yanlıştı, Şehirlerin içine, İstanbul'a kadar yayılmalarına izin verilmeyecekti...Belli bir yere toplayacaklardı.

Astana'da son görüşmeler sonrasında böylesi adımların gelmesi esed rejiminde yaşanan olaylarla direkt bağlantılı.

İddialara göre esed'in sarayına başta MOSSAD olmak üzere, bir çok ülke İstihbaratı sızmış durumda. İran Devrim Muhafızlarına bağlı üst düzey Generallerin İsrail tarafından öldürülmesi sonrası, Koordinatların esed'in sarayından verildiği bilgisine İran ulaştı.

Bu olaylar sonrasında esed ise güvenlik, askeri ve dışişleri masasını sarayına taşımış. 31 Mayısta ise yemek zehirlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Sarayına çok sayıda Ambülans gittiği haberler paylaşılmıştı.

Aslında bu haberin, Suriye Muhaberatının bir şaşırtma oyunu olduğu ortaya çıktı. 31 Mayıs gecesi, İran Devrim Muhafızları, Cumhuriyet Sarayına operasyon düzenleyerek, bir çok Nusayri General ve esed'in en yakınında görev yapan bazı adamlarını tutuklamış. Bu sebeple, hedef şaşırtmak için, Cumhuriyet Sarayına ambülanslar sevk edilmiş.

İran'ın elde ettiği bilgilere göre, esed'e yakın, bazı Nusayri Generaller ve yetkililer, İran devrimi Muhafızları Koordinatlarını ve esed'in görüşmelerinin içeriğini MOSSAD ve farklı ülkelerin İstihbaratlarına servis ettikleri iddia edildi. Son aylarda, özellikle Şam'da en az 10 Nusayri General, kaza, Suikast ve şüpheli bir şekilde öldürüldüler. Sarayda tutuklananlardan birinin esed'in yakın danışmanlarından Luna Shabel olduğu ortaya çıktı.

İran Ruhani lideri Hamaney ise esed'i sert bir dille uyardığı ve istediği zaman masayı başına geçirebileceklerini ilettiği de iddialar arasında.

esed'in Türkiye ile görüşme konusunda şart koştuğu "TSK'nın Suriye'den geri çekilmesi" tavrından vazgeçtiği ve bunu Putin'e ilettiği söyleniyor. Dün Astana'daki Putin-Erdoğan görüşmesindede bu yeni gelişmenin aktarıldığı ve ön koşulsuz şekilde Putin-Erdoğan ve esed ile birlikte 3lü bir toplantı yapılması fikri ortaya çıkmış görünüyor.

Pek tabini esed ülkesini başta İran ve Rusya'ya peşkeş çekip ülkenin parçalanmasında rol oynayan bir kişi oldu. Terör örgütü PKK-YPG ile Suriye rejim ordusunun özellikle Tel Rıfat ve çevresinde TSK'ya karşı saldırılar yaptığı resmi şekilde belgelendi.

Ancak esed şuan İran ile ters düşmüş görünüyor zira İsrail'in Gazze işgali sonrasında İsrail'in Suriye'deki İran devrim muhafızlarının üst kademe komutanlarını öldürmesi sonrasında öldürülen kişilerin yerlerinin esed'in sarayından sızdırılmasını öğrenen İran ile işler karıştı. Suriye rejim ordusu zaten İran kontrolünde ve ordunun baş komutanlarını esed değil, İran rejimi tayin ediyor. Bu komutanlarda mezhepsel olarak hareket ediyor ve İran politikalarına uygun şekilde emirleri uyguluyorlar. Suriye içinde bu durum son 2 yıldır had safyaya ulaştı zira Ukrayna savaşı sonrası ciddi bir askeri gücü geri çeken Rusya, bölgede bir boşluk meydana getirdi ve İran'da bu boşluğu doldurmak istiyor şimdi. Rusya'da Suriye'de gücünü eksiltmek istemiyor ve esed'e baskı yapıyor.

Bu tablodada esed kendi koltuğunu sağlama almak adına Rusya'ya daha yakın durmak istiyor şimdi zira İran'ı durduracak tek ülke şuan Rusya. Putin'de İran'ın Suriye'deki gücünü kırmak ve esed'i %100 şekilde kendi himayesine almak için bölgedeki PKK-YPG'ye karşı esed'inde tavır almasını dayatıyor havası var.

Eğerki esed, Türkiye'ye PKK-YPG'ye karşı ortak harekat yapacağını deklare eder ve bu örgütleri Suriye'nin toprak bütünlüğüne tehtid oluşturan terör oluşumları olarak "Devlet düşmanı örgütler" olarak açıklarsa işlerin rengi değişir. Erdoğan o noktada kayıtsız kalamaz. Zaten PKK-YPG'nin ağustos ayına ertelediği sözde seçimlerde esed'i köşeye sıkıştıran ayrı bir siyasi gelişme. Suriye'de bazı şeyler değiştirilecekse önce PKK-YPG terörünün bölgeden çıkarılması lazım. esed'de bu noktada kendi tercihlerini terkardan gözden geçiriyorsa yapılan yeni açıklamaların sebebi anlaşılabilir ancak TSK Suriye'den çıksın dayatmasını sürdürürse adımda atılmaz.

Rusya devreye girmese Esat giderdi ama yine de bence istediğimiz olmazdı. Esat sonrası Suriye her durumda tek parça kalmayacak bölünecek ve pyd ortaya çıkacaktı. Bizim yani Turkiyenin menfaati esat liderliğinde Suriyenin tek parça olarak kalmasıydı diye düşünüyorum. Hem ekonomik hem de milli güvenliğimiz açısından bu önemliydi. O devirde hatırlarsanız, konu anlamsız saçma sapan mezhep ve ideolojik tartışmalara kaydı. Sonuç, milyonlarca mülteci, yuzmilyarlarca dolar fatura ve belirsiz ve istikrarsız bir güney sınırı. Şu an Esat ile ne yapabiliriz bilmiyorum ama Esat kalıcı ise onun tüm Suriyeye hakim olmasını istemek ve bu konuda destek olmak gerekebilir. Pyd artık uluslararası himaye gören bir örgüt ve maalesef o bölgeyi artık Esada da vermezler gibi geliyor bana.

Görüşmediği hata idi!

Görüşmek konuşmak zorundayız. Özellikle sınır komşularımızla her durumda bu olmalı.

Bilgiler için teşekkür ederim.

Anlaşılan PKK artık bu bölgede yok olmaya başladı.

Ukrayna savaşının olumlu bir etkisi bu, bundan dolayı Rusya ile karşılıklı menfaatler doğrultusunda çok daha yakınlaştık.

Bence doğrusu da bu olmak zorunda. çünkü, sınır komşuları ile ortak menfaatler bulmak ve iyi geçinmek çok daha önemli.

2011 yılında Türkiye ve Suriye arasında hiçbir sorun yoktu.Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler baba 'Hafız' Esad döneminde kötüydü ancak Türkiye'nin 1997 yılı civarında Suriye'yi savaşla tehdit etmesi sonucunda Suriye PKK'ya olan desteği kesmiş ve terör örgütü lideri Apo'yu ülkesinden çıkarmıştı.2000 yılında da baba Hafız Esad ölünce yerine Beşar Esad geçmişti.2002'de de Türkiye'de ne hikmetse ilk defa seçimlere katılan bir siyasi parti tek başına iktidara gelmişti.O dönem Türkiye'nin dış politikası 'komşularla sıfır sorun' şeklindeydi.Hatta 2004 yılında Türkiye'nin ve KKTC'nin aleyhine olan 'Kofi Annan Planı' nı bile bu politika sonucunda desteklenmiş ve bugünkü D.Akdeniz'de yaşadığımız sorunların temeli atılmıştı.Ama bu tabi başka bir konu...

Hem Beşar Esad hem de Türkiye' de ki yeni iktidar ilişkileri iyileştirmek konusunda samimi davrandılar ve ilişkiler gelişmeye başladı.Bunun sonucunda;

1-İki ülke arasında vizelerin kaldırılması gündeme geldi

2-İki ülkenin bakanlar kurulu ortak toplantı yaptı

3-İki ülkenin devlet başkanları birbirlerine 'kardeşim' dedi

4-İki ülke arasında askeri,siyasi,ekonomik ve eğitim alanlarında birçok ikili anlaşmalar imzalandı

5-İki ülke arasında mayınlı arazilerin temizlenmesi ve tarıma açılması planlandı

Yani 2011 yılına geliğinde Türkiye ve Suriye rejimi arasında neredeyse hiçbir sorun yoktu...Dünya üzerinde kendisi ile bu kadar iyi ilişkilere sahip bir yönetimi devirmek için canla başla çalışan tek ülke olarakta tarihe geçmiş sayılırız...Tabii bu 'BOP' çerçevesinde gerçekleşen bir durum oldu.Birileri Türkiye'nin milli menfaatlerini ve çıkarlarını öncelemek yerine BOP'u ön plana aldı ve Amerikan çıkarlarına öncelik verdi.Bunun sonucunda bugünkü Suriye ortaya çıktı.

Şimdi iş öyle bir boyuta geldi ki 'güya' Suriye'ye demokrasi getirmek için yola çıktığımız ABD 2019'da bize hakaret dolu bir mektup göndererek Suriye'de ki kara harekatlarımızı durdurur hale geldi...Beş yıldır da dalga geçer gibi gözlerimizin önünde YPG'yi devletleştiriyorlar ve hiçbir şey yapamıyoruz.Üstüne 2016'da AB ile yaptığımız geri kabul anlaşmasıyla beraber memleketi BM toplama kampına çevirdiler.Yani her açıdan kaybeden taraf olduk.

Eğer 2011 yılında ilişkilerimizin iyi olduğu Suriye ile ilişkileri korumaya özen gösterseydik ve Amerikan çıkarlarına öncelik tanımasaydık bugün ne Türkiye ne de Suriye bu halde olurdu...

Tabii bu gerçekle yüzleşmek yerine hala daha Esad'ı suçlayanların olmasına da şaşırmıyorum...20 yıldır ya kandırıldılar ya aldatıldılar...Bir kere bile olsun 'yanlış yaptık' dediklerini göremezsiniz...

hayallerde yaşama , uyduruk şeyler yazma.

o zamanları bir tek aktroller yaşamadı herkes duydu bildi.

akepe , en başta erdoğan olmak üzere abd ye sürekli gel türkiye üzerinden ıraka gir, bize de üç beş birşeyler fişekle dedi ki müslüman kanı satmak oluyor bu. gazete küpürleri hala duruyordur.

yani sen engel olduk dediğin şey o zamanın akepe milletvekilleri bu günaha biz ortak olamayız deyip evet oyu vermediler, müslümanlarmış.. tabi sonraki seçimde hayır oyu verenler mv olamadı , o ufak bir detay.

müdahil olmadık dediğin ; müslüman kanını satıp parasını alamadık, yahudilerin o dünyaya gerçek anlamda tecavüzünün önünü açamadık , gittiler başka yerden girdiler bize de parası gelmedi ühühhühü demek oluyor.

yaprak gibi hareket edip düşünmeden uçak indirirsen ( suriyedeki tecavüzcüleri vuruyordu rusya, gitti birisi vurdu uçakları sonra papaz olduk ) büyükelçilerini insan içerisinde vuracak polisleri adamın yanına koyarsan seni mum gibi ayakta da dikerler, osmanlının rusyaya kaybettiği savaşın resminin önünde de fotoğrafını çekerler. hala daha bilmez bak o resimdekiler neyin ne olduğunu.

amerikanın ajanını da adalet , eğitim , ordu askeriye heryere yerleştiren babamdı sahi. kargalar gülmüştü sahi.

hayatınız olmuş palavra. sık sık üfür ,

hemen editi basayım ; zamanının neo conu kara zenci condoleeza rice , kendi yazdığı kitabında , biz ıraka saldırmayı rafa kaldırmıştık , düzgün girecek yer bulamadık fakat recep bey sürekli bunu bize kendisi söyleyip bizi yüreklendirdi, türkiye üzerinden ben kapıyı açacağım diyerek aynı tartışmaların önünü açtı diyerek amerikanın ıraka girmesine ön ayak olduğunu yazdı, türk dışişleri de bu olayı yalanlamadı kulağı üzerine yattı zamanında.

deseler ya yalan dolan hepsi , gülelim hoheheheeh falan :)

Irak tezkeresi ve bu suriye olaylarının başını sonunu iyi biliyoruz aktrollerin konuyu çarpıtmasına aldanmayın.

Irak tezkeresinde daha akp yeniydi kendi vekillerine söz geçiremedi. Amerika çıkan sonuca çok şaşırdı. Bugün olamayacak birşeydi. Hatta sonuca inanamayıp siyaset yerine askerlerle konuştular. Adamların güzergahı, gemileri, kalacağı yerler belirlenmişti.

Suriye meselesinde bahaneye bak. Seçim yapmamışmış. Sana ne? Bugün kim arabistan, katar, arap emirliklerine sende niye demokrasi yok niye seçim yapmıyorsun demiyor? Hepsini salla sana ne suriyedeki seçimden? İşine bak çıkarına bak.

Pkk falan diyorlar değil pkk suriyede kürtlerin adı yoktu. Devlet kimlik vermiyordu. Bugün ordu kurdular.

2011'de nasıl oluyorsa suriyede muhalifler silahları buluyor ve devletin ordusunu bastıracak kadar güçlü oluyor. Ne ilginç. Türkiye, katar, abd üçlüsü bunların arkasında. Bir de demokrasi aşıkları gibi gösteriliyorlardı. Ne zaman rusya ve iran desteğe geldi muhalif denen isyankarlar kaybetmeye başladı. Halep geri alındığında bu forumdaki aktroller ve islamcılar kuduruyordu. 6 ayda biter dediler 10 seneyi geçti milyonlarca suriyeli türkiyeye girdi. Bunları alacak başka salakta yoktu. Suriye uçağı diye rus uçağını vurduğunda yaşanan paniği hatırlayanlar bilir. Hemen natodan korunma istedin. Biri çıkıp emri ben verdim dedi aradan aylar geçti ben vermedim dedi.

Böyle berbat yönetilen böyle batırılan bir işi savunmaya kalkanlar var. Amerikanın isteği katarın parasıyla bu işe girdin elinde patladı. Bir de gelip esad pkkya birşey yapmıyor diyorlar. Adamın elinde güç yok. Ayrıca bu belayı sen açtın sen silah verdin muhalif denenlere o da sana mı yaranacaktı?

Aksine teskere çıkarmak için akp bir farafini yırttı. Abd ye söz verdi. Teskere çıkacak dedi. Hatta daha tezkere çıkmadan Irak işgali için Limanlarimiz ve ABD üslerine silah mühimmat zırhlı piyade araçları ve tanklar yığıldı. Kargo gemileriyle erzaklar mühimmatlar taşındı. Sonra akp bin teskere oylamasında evet demesine rağmen gücü yetmedi, tezkere meclise takıldı.

Anti emperyalist AKP ve yerli ve milli basbakanimiz ABD nin gözüne giricem derken ABD ile ipler gerildi. Çunki Türkiye'nin sözüne güvenip, bütün plan programı Türkiye üzerinden Irak'a girmek uzerine yaptılar.

Sonuç ne oldu Irak bolundu diyorsun ya... Türkiye Basbakani Büyük Ortadogu Projesinin bir üyesi olarak zaten amacı Ortadoğu'daki İsrail ve ABD projesinin gerçekleşmesini sağlamaktı. Irak zaten bolunecekti, akp tezkereyi cikartamadigi ve bu işte parmagi olamadığı için pişman oldu. Ama daha sonra Ortadoğu'daki diğer komşumuz olan Suriye'yi paramparça etmeye çalışarak hatasını bir miktar telafi etti.

Bugün Türkiye Suriye'nin bütünlüğünü ve üniter yapisini destekliyor olsaydı. Türkiye mültecilere bu kadar para harcamayacak, işsizlik oranları bu kadar artmayacak, ev fiyatları bukadar yükselmeyecek, ülkenin demografik yapısı böyle bir zarara ugramayacak, Suriyeden ülkemize bazı terör örgütleri elini kolunu sallaya sallaya giremeyecekti. Yani ABD ve İsrail bir taşla iki kuş vurdu. Biri Suriye diğeri Türkiye. Dahası Turk pasaportunun değeri daha da düştü. Çünki kimse ülkesine Türk pasaportu verilmiş Afgan almak istemiyor.

Olanı biteni çok güzel okumussunuz. Bunların hepsi gözümüzün önünde yasanmasa yiyecez !

Türkiye'nin en büyük düşmanı ve en çok ülkeyi sakatlamayi başarmış olan güç bu yukaridakileri yapan Akp dir. Çünki bu ülkeyi bir yunanliya yonettirsen, daha TSK ya yapılan ilk komploda bunların derdi belli deyip alır yargılarsin. Ortalık ayağa kalkar.

Ama yapanın alnı secdeye değince daha tehlikeli oluyor. Bizden diyorsun. Uyanman yıllar alıyor.

Ben bu davanın savcisiyim diyen reisin savundugu Ergenekon davası askere kumpas olarak adalet tarafından tescil edildi !

Kendisinin bizzat atadığı savcı Zekeriya Öz nerede?

Feto üyesi olduğu için yurtdışına kaçtı. Veya biz öyle biliyoruz belki de akp kaçırdı. Oturup akp ile birlikte bu milletin ordusuna nasıl kumpas kurduklarını anlatmasin diye de fetocu ilan edilmiş olabilir mesela. Sadece bu son paragraf kesin bilgi içermez yorum içerir.

Kalanı tamamen gözlerimizin önünde yaşanmış gerçek olaylardır. Akp min Türkiye'ye verdiği zarar, et meyve sebze ve kira fiyatlarindan çok daha fazlasıdır. Gidince arkasından defterler açılınca anlayacaksiniz. Malesef 20 yıldır yaşadıklarımızı anlamak için defter açmaya falan gerek yok ama bir kitle ancak defter açıldıktan sonra anlayabilecek durumda. Yoksa bu ülkede akp yi .... İlan etmek için yüzlerce şey oldu.

Bu arada tebrik ederim olanı biteni mükemmel anlamışsınız.