Şimdi Ara

Damacana Su Fırsatları (19lt.) (69. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
24 Misafir - 24 Masaüstü
5 sn
4.378
Cevap
127
Favori
815.927
Tıklama
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 6768697071
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • erikli su kullanıpta su arıtma cihazında test eden oldu mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: werty_tr

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    Arkadaşlar sahurda tv izlerken pasa elmacık su reklamı dönüyordu TV'de merak ettik sipariş verdik

    Tek kelime ile rezil bir su içilmedi çay demledik bol bol

    Erikli suyu tek geçiyorum pahalı ama olsun 10 numara sudur

    hocam karakter olarak birbirlerinden farklı yapıda sular zaten. erikli ve koru su gibi yumuşak içimli ve iletkenlik değeri düşük olan sular ile elmacık su, saka su gibi iletkenlik değeri erklinin 8-10 katı olan suları kıyaslamamak lazım zaten. kişisel tercih meselesi aslında bu olay. bu arada belirteyim yazdıklarım kopyala yapıştır ya da işkembeden sallama degil ögretim üyesiyim uzmanlık alanım ile ilgili olduğu için yazdım.

    Hocam merhabalar, konusu geçmişken sormak isterim, bu ph seviyesi yüksek suların vücuttaki asit dengesini değiştirerek hücresel yaşlanmaya karşı etki gösterdiği şeklinde belki 10 senedir bir görüş (alternatif tıpçı cenah mı desem ) var. İnternette çoğu zaman rastlamışımdır, bu konuda "tarafsız" ve yüksek katılımlı bir çalışma kayda geçmiş mi literatürde?

    plazma ph dengesi bazik karakterde oldugunda vücuttaki oksitlenme dolaysıyla hücre bazında yaşlanma yavaşlıyormuş güya, sizin fikriniz nedir?
    sanırım saka su vb. suların tavsiye edilmesinin sebebi de bu?

    Ben kendimden örnek vereyim, erikliden saka suya geçtiğim bir dönemde ,2 yaz öncesi sıcaklarda aynen bu zamanlar, vücudumda alerjik reaksiyon başladı , sanki terleyen bölgelerde pişik gibi. aklıma bazik ortamda mantar vb. organizmalar daha hızlı mı ürüyor ve içtiğimiz su vücudumuzun kimyasına bu derece etkili olabilir mi diye soru gelmişti o zaman




  • sulara çok büyük zam geliyor ve dahada gelecek
  • Ben 3 yıldır aktif olarak ( 6 kişilik aile ) su arırma sistemi kullanıyorum ( BMS tarzı ) PC KASASI şeklinde - tezgah altına koydular ve musluk çıkışı mutfak tezgahından verildi.

    normalde bakım zamanı 15 olan rakam ( bir değer varmış ) , çeşmeden bakıldığında 250 - 270 arası :((((( gösterdi mesela.

    1 - 1,5 yılda +100TL verip periyodik bakım yapılıyor ( tüp ler değişiyor kısaca )
  • geçenlerde dia kampanyasından aldığım erikli suların tadı hiç normal değildi.
    bildiğimiz erikli tadıyla alakası yoktu.
    aceba bu firmalar talebe yetişebilmek için farklı kaynaklardan da mı dolum yapıyorlar?
  • Damacana suyundan o kadar kir çıkmaz arıtma sistemiyle..Külliyen yalan
    Evde ters osmoz sistem var...Yemeklerde ve çaylarda bu suyu kullanırız..
    İçmeyede Korusu...6.80 tl fiyatı var, tadıda Erikli ile aynı zaten...Farkı yok...


    Şebeke suyu en temizi laflarıda yalandır...PMI ölçerle bakın..Şebekede 150-200 den aşağı değer olmaz...Damacana suda 25-50 arasıdır


    Damacanadan içmeyin etmeyin diyenlere soralım o zaman..Nereden içebiliriz acaba ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shadow Fox -- 2 Ağustos 2012; 14:05:32 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nicknick


    Hocam merhabalar, konusu geçmişken sormak isterim, bu ph seviyesi yüksek suların vücuttaki asit dengesini değiştirerek hücresel yaşlanmaya karşı etki gösterdiği şeklinde belki 10 senedir bir görüş (alternatif tıpçı cenah mı desem ) var. İnternette çoğu zaman rastlamışımdır, bu konuda "tarafsız" ve yüksek katılımlı bir çalışma kayda geçmiş mi literatürde?

    plazma ph dengesi bazik karakterde oldugunda vücuttaki oksitlenme dolaysıyla hücre bazında yaşlanma yavaşlıyormuş güya, sizin fikriniz nedir?
    sanırım saka su vb. suların tavsiye edilmesinin sebebi de bu?

    Ben kendimden örnek vereyim, erikliden saka suya geçtiğim bir dönemde ,2 yaz öncesi sıcaklarda aynen bu zamanlar, vücudumda alerjik reaksiyon başladı , sanki terleyen bölgelerde pişik gibi. aklıma bazik ortamda mantar vb. organizmalar daha hızlı mı ürüyor ve içtiğimiz su vücudumuzun kimyasına bu derece etkili olabilir mi diye soru gelmişti o zaman

    selam, alkali su hakkında çok şey söylenebilir aslında ama olayı kısaca özetlersek özellikle kanın ph degeri 7 civarıdır bu degerin altındaki su sürekli kullanıldığında vücudun asit-baz dengesine zarar verilmiş olur, alkali su tüketimi mineral dengesi açısından da önemlidir. ayrıca hücresel zarara yol açan radikal maddelerin süpürülmesinde de iyonların rolü vardır. tüm bunları toparlarsak alkali su yararlıdır hücre yaşlanmasını yavaşlatır. ama bu yavaşlatma daha çok hücreye zarar veren radikallerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olunması sebebi ile ( bu işi % 100 alkali su yapar demiyorum bu radikal süpürücü başka bir çok mekanizma da vardır) bir yararı söz konusudur.

    diger sorunuza gelince saka su gibi sular yüksek düzeyde mineral içerigine sahiptir. bu tür suları kendinizde kolayca ayırt edebilirsiniz bunun için elektriksel iletkenlik değerine bakın. çünkü sudaki toplam iyon derişimi hakkında size bilgi verir.

    elektriksel iletkenlik nedir:
    Elektriksel iletkenlik (kondüktivite ), suyun elektrik akımını iletebilme özelliğinin sayısal olarak ifadesidir. Su analiz sonuçları verilirken mikrosiemens/cm (µS/cm) cinsinden 25 °C sıcaklıktaki değeri hesaplanarak belirtilir. Sudaki iyonların derişimi arttıkça elektriksel iletkenlik de artar, dolayısıyla elektriksel iletkenlik ölçümleri sudaki toplam iyon derişimi hakkında iyi bir göstergedir.



    suda bulunan yüksek mineral konsantrasyonunun sizde alerjik bir reaksiyona neden olması bana pek muhtemel gelmedi belki bunda ogün yediğiniz besinler, sıcaklar falan da etkilidir. uzmanlık alanım endüstriel mikrobiyoloji ve biyoteknoloji, tıp doktoru olmadığım için bu konuda ne desem boş olur :) mikroorganizmalar bazik ortamda daha mı kolay ürer diye sormuşsunuz, bu konuda bir mikrobiyolog olarak size tek söyleyebileceğim en asidik ortamdan en bazik ortama kadar bir çok uç noktada üreme yeteneğine sahip farklı mikroorganizmalar vardır. yani onlardan kaçış zor.

    sonuç olarak en önemli olay damacanaların temizliğidir. bundan % 100 emin olmak mümkün degil damacananın nasıl temizlendiğini taşındığını depolandığını izleyemiyoruz çünkü. ama damacananın dışının ve özellikle de içinin temiz olup olmadığı çizik bulunup bulunmadığı kontrol etmemiz gerek (çizik ve pürüzlü ortamlar bakteri ve fungusların tutunacağı yüzeyler oluşturur ).

    damacanaların temizliği konusunda yapılacak tek şey bakanlığın tespit edilen firmaları açıklaması, yoksa burada ne kadar konuşsak boş.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: werty_tr

    quote:

    Orijinalden alıntı: nicknick


    Hocam merhabalar, konusu geçmişken sormak isterim, bu ph seviyesi yüksek suların vücuttaki asit dengesini değiştirerek hücresel yaşlanmaya karşı etki gösterdiği şeklinde belki 10 senedir bir görüş (alternatif tıpçı cenah mı desem ) var. İnternette çoğu zaman rastlamışımdır, bu konuda "tarafsız" ve yüksek katılımlı bir çalışma kayda geçmiş mi literatürde?

    plazma ph dengesi bazik karakterde oldugunda vücuttaki oksitlenme dolaysıyla hücre bazında yaşlanma yavaşlıyormuş güya, sizin fikriniz nedir?
    sanırım saka su vb. suların tavsiye edilmesinin sebebi de bu?

    Ben kendimden örnek vereyim, erikliden saka suya geçtiğim bir dönemde ,2 yaz öncesi sıcaklarda aynen bu zamanlar, vücudumda alerjik reaksiyon başladı , sanki terleyen bölgelerde pişik gibi. aklıma bazik ortamda mantar vb. organizmalar daha hızlı mı ürüyor ve içtiğimiz su vücudumuzun kimyasına bu derece etkili olabilir mi diye soru gelmişti o zaman

    selam, alkali su hakkında çok şey söylenebilir aslında ama olayı kısaca özetlersek özellikle kanın ph degeri 7 civarıdır bu degerin altındaki su sürekli kullanıldığında vücudun asit-baz dengesine zarar verilmiş olur, alkali su tüketimi mineral dengesi açısından da önemlidir. ayrıca hücresel zarara yol açan radikal maddelerin süpürülmesinde de iyonların rolü vardır. tüm bunları toparlarsak alkali su yararlıdır hücre yaşlanmasını yavaşlatır. ama bu yavaşlatma daha çok hücreye zarar veren radikallerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olunması sebebi ile ( bu işi % 100 alkali su yapar demiyorum bu radikal süpürücü başka bir çok mekanizma da vardır) bir yararı söz konusudur.

    diger sorunuza gelince saka su gibi sular yüksek düzeyde mineral içerigine sahiptir. bu tür suları kendinizde kolayca ayırt edebilirsiniz bunun için elektriksel iletkenlik değerine bakın. çünkü sudaki toplam iyon derişimi hakkında size bilgi verir.

    elektriksel iletkenlik nedir:
    Elektriksel iletkenlik (kondüktivite ), suyun elektrik akımını iletebilme özelliğinin sayısal olarak ifadesidir. Su analiz sonuçları verilirken mikrosiemens/cm (µS/cm) cinsinden 25 °C sıcaklıktaki değeri hesaplanarak belirtilir. Sudaki iyonların derişimi arttıkça elektriksel iletkenlik de artar, dolayısıyla elektriksel iletkenlik ölçümleri sudaki toplam iyon derişimi hakkında iyi bir göstergedir.



    suda bulunan yüksek mineral konsantrasyonunun sizde alerjik bir reaksiyona neden olması bana pek muhtemel gelmedi belki bunda ogün yediğiniz besinler, sıcaklar falan da etkilidir. uzmanlık alanım endüstriel mikrobiyoloji ve biyoteknoloji, tıp doktoru olmadığım için bu konuda ne desem boş olur :) mikroorganizmalar bazik ortamda daha mı kolay ürer diye sormuşsunuz, bu konuda bir mikrobiyolog olarak size tek söyleyebileceğim en asidik ortamdan en bazik ortama kadar bir çok uç noktada üreme yeteneğine sahip farklı mikroorganizmalar vardır. yani onlardan kaçış zor.

    sonuç olarak en önemli olay damacanaların temizliğidir. bundan % 100 emin olmak mümkün degil damacananın nasıl temizlendiğini taşındığını depolandığını izleyemiyoruz çünkü. ama damacananın dışının ve özellikle de içinin temiz olup olmadığı çizik bulunup bulunmadığı kontrol etmemiz gerek (çizik ve pürüzlü ortamlar bakteri ve fungusların tutunacağı yüzeyler oluşturur ).

    damacanaların temizliği konusunda yapılacak tek şey bakanlığın tespit edilen firmaları açıklaması, yoksa burada ne kadar konuşsak boş.

    Şimdi herkes damacana temizliğine odaklandı ama bir hocan dün tv de açıkladı, bpa uzun süreli maruz kalım sonucunda dna üzerinde mutasyona ve hormonal denge bozukluğuna sebebp oluyormuş. Her halukarda damacana su kullanımı sakıncalı bence. Üstelik bir de bu damacanaların temizlenmesi ve tekrar dolumu, mühürlenmesi vb. sıkıntılar var.

    Şu an için depozitosuz pet kullanıyorum ama vicdanen rahat değilim, dağ tepe plastik pet oldu evin içi. Atıkları ayrıştırarak geçimini sağlayanlar saolsun, onlar da olmasa halimiz haraptır.




  • Ahh ah eskiden köy çeşmelerinden akan doğal suları testilerden içerdik
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    geçenlerde dia kampanyasından aldığım erikli suların tadı hiç normal değildi.
    bildiğimiz erikli tadıyla alakası yoktu.
    aceba bu firmalar talebe yetişebilmek için farklı kaynaklardan da mı dolum yapıyorlar?

    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;

    erikli suyun ufak pet şişeleri yani 0,225 lt - 0,33 lt - 0,5 lt - 1 lt - 1 lt Premium ve 1,5 lt lik şişeleri kesinlikle bursa-uludağ-kestel'deki ASIL KAYNAĞINDAN doluyor.... yani bildiğiniz erikli kaynak suyu....

    ancaaaakkk!!!! başta 19 lt damacana, 8 lt, 10 lt ve 5 lt hacmindeki petlerindeki sular farklı... erikli bu ambalajlardaki sularını anlaşma yaptığı başka bir su firmasından doldurtuyor.... özellikle 19 lt'lik damacanaya su yetiştiremedikleri için kullandıkları birkaç su firması veya farklı su kaynakları var.... yani asıl erikli kaynak suyu ile hiç bir alakası olmayan sular....

    bu olay sadece erikliye has bir durumda değil.... 19lt'lik damacanalarda geri toplama ve tekrar doldurma nedeni ile su firmalarının extra maliyetleri olduğundan dağıtım bölgesine yakın su kaynaklarını kullanıyorlar..... bu hayatsu'da yapıyor, pınar su'da.... hatta pınar suyun Türkiye genelinde 16 farklı dolum istasyonu olduğu yani 16 farklı su kullandığı söyleniyor....

    yani 19 lt damacana sularda firma malı satarak bu işten kurtulamadığından ve tekrar o damacanaları toplayıp temizleme ve yeniden dolum işi olduğundan nakliye ve zamandan kazanmak için bölgesel su firmaları ile anlaşabiliyor veya kendisi farklı bir su kaynağı satın alıp veya kiralayıp yakın bölgelere oradan su dağıtımı yapıyor....

    sonuçta 19 lt damacanalarda içtiğiniz su etiketi ile alakasız olabilir... bu da bu işin doğası gereği çok normal..... firmalar aslında markalarını /adlarını satıyorlar, su değişebiliyor....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo


    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;


    İlginç (ama mantıklı) bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.

    Ek: Sağlık Bakanlığı yarın açıklama yapacakmış. Analizlerin tamamı bitmemiş henüz. Bazı sularda arsenik ve dışkı bulunmuş. İşin ilginç yanı, 2. bir denetleme ve analiz yapılacakmış ileride. Onda da bu şirketlerin suyu bu şekilde çıkarsa, ruhsatları iptal edilecekmiş. Yani şu anda bir cezayla kurtulup üretime devam edeceklermiş. (Sabah seyrettiğim Fox Haber'in yalancısıyım.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi unsal07 -- 2 Ağustos 2012; 17:56:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unsal07

    quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo


    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;


    İlginç (ama mantıklı) bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.

    Bursa'da dolan Erikli damacana suyun Kars'a kadar gittiğini ve oradan tekrar Bursa'ya döndüğünü, damacananın temizlenip yeniden doldurulduğunu ve yeniden Kars'a gittiğini bir düşünün...... bir de Kars ve o civardaki bir kaç şehire yakın bir su firması ile anlaştığınızı veya orada bir su kaynağı satın alıp / kiralayıp tesisinizi yapıp 19lt'lik pet şişeleri burada doldurup dağıttığınızı ve geri topladığınızı düşünün...... bu işin maliyetleri arasında ne kadar fark olabilir sizce? ve amacı para kazanmak olan (yani hayrat su işletmeyen) bir TİCARİ KURULUŞ hangi yöntemi tercih eder?

    elbette, ticaret, söz konusu para kazanmak ise mantığın yolunu izler....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4FEE439E4 -- 2 Ağustos 2012; 17:55:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo

    quote:

    Orijinalden alıntı: unsal07

    quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo


    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;


    İlginç (ama mantıklı) bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.

    Bursa'da dolan Erikli damacana suyun Kars'a kadar gittiğini ve oradan tekrar Bursa'ya döndüğünü, damacananın temizlenip yeniden doldurulduğunu ve yeniden Kars'a gittiğini bir düşünün...... bir de Kars ve o civardaki bir kaç şehire yakın bir su firması ile anlaştığınızı veya orada bir su kaynağı satın alıp / kiralayıp tesisinizi yapıp 19lt'lik pet şişeleri burada doldurup dağıttığınızı ve geri topladığınızı düşünün...... bu işin maliyetleri arasında ne kadar fark olabilir sizce? ve amacı para kazanmak olan (yani hayrat su işletmeyen) bir TİCARİ KURULUŞ hangi yöntemi tercih eder?

    elbette, ticaret, söz konusu para kazanmak ise mantığın yolunu izler....

    Tabbi ki çok mantıklı yazdıklarınız. Ticari açıdan da öyle.

    Not: Önceki bir mesajınızda dün açıklama yapılmamasına serzenişinizi okuyarak üstteki mesajıma ekleme yaptım.




  • Kay suda erikliye cok yakin

    Bu arada butun eriklibsulari ister 0.50 olsun isterse damacana tadi hep ayni icine baska birsey karisma olasiligi bence hic yok

    Koca firma bunu asla goze alamaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo

    quote:

    Orijinalden alıntı: unsal07

    quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo


    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;


    İlginç (ama mantıklı) bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.

    Bursa'da dolan Erikli damacana suyun Kars'a kadar gittiğini ve oradan tekrar Bursa'ya döndüğünü, damacananın temizlenip yeniden doldurulduğunu ve yeniden Kars'a gittiğini bir düşünün...... bir de Kars ve o civardaki bir kaç şehire yakın bir su firması ile anlaştığınızı veya orada bir su kaynağı satın alıp / kiralayıp tesisinizi yapıp 19lt'lik pet şişeleri burada doldurup dağıttığınızı ve geri topladığınızı düşünün...... bu işin maliyetleri arasında ne kadar fark olabilir sizce? ve amacı para kazanmak olan (yani hayrat su işletmeyen) bir TİCARİ KURULUŞ hangi yöntemi tercih eder?

    elbette, ticaret, söz konusu para kazanmak ise mantığın yolunu izler....

    Ticaretin gerekleri herkesin malumu ama konumuz bu değil. Pınar madranın toros kaynağında ayrı etiketli şişe sakaryada ayrı şişe olduğunu hatırlıyorum, yani okuyunca direkt kaynak neresi yazıyor petlerde.
    Eriklide böyle birşeyi görmedim, erikli açık açık kaynağını yazmalı sularına, hakikaten 1.5 litre ile damacanaları arasında fark var istanbulda.




  • kipada 19 lt depozitosuz su 3,5tl ondan alacağım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ramazan50

    kipada 19 lt depozitosuz su 3,5tl ondan alacağım

    Bende soracaktim iyimidir hic kullanmadim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo

    quote:

    Orijinalden alıntı: unsal07

    quote:

    Orijinalden alıntı: DoSöDoKöKo


    firmayı çok yakınen tanıyan ve onlarla çalışan bursalılardan öğrendiklerimi aktarayım;


    İlginç (ama mantıklı) bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.

    Bursa'da dolan Erikli damacana suyun Kars'a kadar gittiğini ve oradan tekrar Bursa'ya döndüğünü, damacananın temizlenip yeniden doldurulduğunu ve yeniden Kars'a gittiğini bir düşünün...... bir de Kars ve o civardaki bir kaç şehire yakın bir su firması ile anlaştığınızı veya orada bir su kaynağı satın alıp / kiralayıp tesisinizi yapıp 19lt'lik pet şişeleri burada doldurup dağıttığınızı ve geri topladığınızı düşünün...... bu işin maliyetleri arasında ne kadar fark olabilir sizce? ve amacı para kazanmak olan (yani hayrat su işletmeyen) bir TİCARİ KURULUŞ hangi yöntemi tercih eder?

    elbette, ticaret, söz konusu para kazanmak ise mantığın yolunu izler....

    üç kağıtçılığın adı mantık olmuş naparsın




  • üretici firmaya bi bakmak lazım bende bilmiyorum
  • Su Şişesinden Tahta Çıktı

    Haber Tarihi: 02 Ağustos 2012 Perşembe Saat 23:16 İhlas Haber Ajansı

    Bakanlık, sağlıksız damacana suları açıkalaydursun; İstanbul'un ortasında pet şişenin içinden tahta parçası çıktı!



    Sağlık Bakanlığı, sağlıksız damacana su şirketlerini ifşa ederken İstanbul'un göbeğinde 'bu kadar da olmaz' dedirten bir olay daha yaşandı.

    Kadıköy'de bir büfeden pet şişede su alan C.K., şişenin içindeki tanta parçasını görünce şoke oldu!

    İlk defa başına böyle bir şey geldiğini belirten vatandaş, "Bir çok markada bir çok problem olabilir. Bu konunun aydınlatılmasını istiyoruz" diye konuştu.

    C.K., geçtiğimiz günlerde Kadıköy'de bir büfeden bir kaç tane 500 mililitrelik pet şişe su aldı. İşyerine gelen C.K., sulardan birisini içmek istediğinde neye uğradığını şaşırdı. Ağzı tamamen kapalı olan pet şişenin içinde yaklaşık 3 santim uzunluğunda bir tahta parçası duruyordu.

    "HANGİ SUYU İÇECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK"

    Önceden damacana su kullandığını belirten C.K., "Ancak çıkan haberlerden dolayı açıkçası hepsinden iğrenir oldum. Yani hangisini içeceğiz, hangisini içmeyeceğiz; onu da bilmiyoruz. Çok güvenemediğim için damacana su kullanmayı bıraktım. Ama küçük sularda da bu şekilde bir problemle karşılaşınca şu an ne yapacağımızı şaşırdık" dedi.

    Suyu aldığı sırada ve halen şişenin kapağının açılmamış halde olduğunu belirten C.K., "Şişenin içindeki madde, tahta parçasına benziyor ama tam olarak ne olduğunun anlaşılması için analiz yapılması gerekiyor sanırım. Firmayla temasa geçmedim" diye konuştu.




  • 
Sayfa: önceki 6768697071
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.