Dizel de motor freni

quote:

Orijinalden alıntı: demir_mert

Doğru devir aralıklarında yaparsanız motor freninin bir sakıncası olmaz...

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

hiçbir sakıncası olmaz..hatta faydası vardır..belli bir devire kadar tüketim cut-off dan dolayı 0 dır..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: arifomer

Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor.

Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor.

Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: silverstar68

Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor.

Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor.

Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

quote:

Orijinalden alıntı: demir_mert

Kesimlikle en doğru yol anlattığınız yoldur. Bizleri bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim....

quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ? aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir.. sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir.. bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ?

aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir..

sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir..

bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

quote:

Orijinalden alıntı: selo078

quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ? aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir.. sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir.. bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

hocam sanırım fren balatası bitmesin diye vites küçültüyoruz,

ben önceki aracımda frenlere güvenmediğim için hiç frene basmadan vites küçülterek yavaşlıyordum,

yarisin frenlerine güveniyorum.

peki fren kullanırken balataları korurken, debriyaj balatalarını aşındırmış olmuyormuyuz?

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: selo078

quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ? aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir.. sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir.. bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum..

hocam sanırım fren balatası bitmesin diye vites küçültüyoruz,

ben önceki aracımda frenlere güvenmediğim için hiç frene basmadan vites küçülterek yavaşlıyordum,

yarisin frenlerine güveniyorum.

peki fren kullanırken balataları korurken, debriyaj balatalarını aşındırmış olmuyormuyuz?

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: selo078 quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ? aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir.. sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir.. bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum.. hocam sanırım fren balatası bitmesin diye vites küçültüyoruz, ben önceki aracımda frenlere güvenmediğim için hiç frene basmadan vites küçülterek yavaşlıyordum, yarisin frenlerine güveniyorum. peki fren kullanırken balataları korurken, debriyaj balatalarını aşındırmış olmuyormuyuz?

aslında aracı durdurmak için motor kompresyonunun hiçbir faydası yoktur..frene ek olarak aracı yavaşlatmak için kullanılır..fren balatası bitmesin diye sürekli motor frenini kullanın demek ne kadar anlamsızsa motor bitmesin diye frenleri kullanın demek te o derece anlamsızdır..unutmayın ki bir aracı fren durdurur..kompresyon araç daha fazla hızlanmasın diye(örneğin yokuş aşağı inişler,viraj öncesi vs) kullanılarak frenle beraber aracı yavaşlatmak için kullanılan bir yöntemdir..ama aracı durdurmaz..o yüzden sedece motor freni aracı durdurmak adına bir anlam ifade etmez..
debriyaj konusuna gelince sonuçta burada yapılan işlem araç hızına orantılı olarak vites düşürmek..o yüzden baskı-balataya zarar vermez..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: selo078 quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: silverstar68 Motor frenini insanlar farklı algılıyor kimisi yokuş aşağı vitesle inmek olarak düşünüyor. Kimiside sırf balatalar eskimesin diye frene basmak yerine vites küçülterek aracı yavaşlatmak olarak algılıyor. Türbülans hocam bu açıdan bakıldığında her iki durumda zararsız mıdır ? aslında motor freni motoru kompresyona bindirerek (yani vites küçülterek) aracı yavaşlatma işlemidir..motor belli bir devirde giderken bir alt vitese attığınızda motor yüke biner ve bu yükü tolere edebilmek için deviri azaltmaya çalışır..örneğin otobüs veya kamyon gibi ağır taşıtlarda bu olay vites düşürmeden direksiyon kolonuna entegre bir kol aracılığıyla yapılır..aklıma gelen bir örnek 403 lerde direksiyonun sağ tarafındaki bir kol kademe kademe aşağı çekilerek egzoz çıkışı kısıtlanır ve devir düşüşü elde edilir.. sonuç olarak motoru limitler zorlanmadan kompresyona düşürmek şeklinde bir sürüş tarzı uzun süre uygulanmadığı takdirde bir zarar vermez..ama balata bitmesin diye de motoru sürekli kompresyon sınırlarında kullanmak gereksizdir.. bir aracı yavaşlatmanın en kolay ve zararsız yolu(örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken) hem hafifçe frene basmak hemde bir taraftan aracın durumuna göre vites küçültmektir..en azından ben öyle yapıyorum.. hocam sanırım fren balatası bitmesin diye vites küçültüyoruz, ben önceki aracımda frenlere güvenmediğim için hiç frene basmadan vites küçülterek yavaşlıyordum, yarisin frenlerine güveniyorum. peki fren kullanırken balataları korurken, debriyaj balatalarını aşındırmış olmuyormuyuz?

aslında aracı durdurmak için motor kompresyonunun hiçbir faydası yoktur..frene ek olarak aracı yavaşlatmak için kullanılır..fren balatası bitmesin diye sürekli motor frenini kullanın demek ne kadar anlamsızsa motor bitmesin diye frenleri kullanın demek te o derece anlamsızdır..unutmayın ki bir aracı fren durdurur..kompresyon araç daha fazla hızlanmasın diye(örneğin yokuş aşağı inişler,viraj öncesi vs) kullanılarak frenle beraber aracı yavaşlatmak için kullanılan bir yöntemdir..ama aracı durdurmaz..o yüzden sedece motor freni aracı durdurmak adına bir anlam ifade etmez..
debriyaj konusuna gelince sonuçta burada yapılan işlem araç hızına orantılı olarak vites düşürmek..o yüzden baskı-balataya zarar vermez..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ospeedyo

Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: ospeedyo

Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler

1800 devir üzerinden ziyade genel olarak benzinli 1.6 araçlar için motor kompresyondayken 4000 d/dk civarına kadar cut-off sistemi devrede olduğundan tüketim 0 düzeyindedir...bu özellik yeni arçlar için olan bir özellik değil..bir çok karbüratörlü araçlarda bile cut-off vardır..

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler

1800 devir üzerinden ziyade genel olarak benzinli 1.6 araçlar için motor kompresyondayken 4000 d/dk civarına kadar cut-off sistemi devrede olduğundan tüketim 0 düzeyindedir...bu özellik yeni arçlar için olan bir özellik değil..bir çok karbüratörlü araçlarda bile cut-off vardır..

quote:

Orijinalden alıntı: ospeedyo

quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler 1800 devir üzerinden ziyade genel olarak benzinli 1.6 araçlar için motor kompresyondayken 4000 d/dk civarına kadar cut-off sistemi devrede olduğundan tüketim 0 düzeyindedir...bu özellik yeni arçlar için olan bir özellik değil..bir çok karbüratörlü araçlarda bile cut-off vardır..

benim yazdığım dizel araçlar içindir benzinli araçlarla ilgili bi konudan bahsetmiyorum çünkü bilmiyorum fakat dizel araçlarda yeni bir özellik olarak karşıma çıktı benim kullandığım dizeller açısından

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: ospeedyo

quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler 1800 devir üzerinden ziyade genel olarak benzinli 1.6 araçlar için motor kompresyondayken 4000 d/dk civarına kadar cut-off sistemi devrede olduğundan tüketim 0 düzeyindedir...bu özellik yeni arçlar için olan bir özellik değil..bir çok karbüratörlü araçlarda bile cut-off vardır..

benim yazdığım dizel araçlar içindir benzinli araçlarla ilgili bi konudan bahsetmiyorum çünkü bilmiyorum fakat dizel araçlarda yeni bir özellik olarak karşıma çıktı benim kullandığım dizeller açısından

quote:

Orijinalden alıntı: türbülans

quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo quote: Orjinalden alıntı: türbülans quote: Orjinalden alıntı: ospeedyo Arkadaşım motor freninin hiç bir sakıncası yok birde arkadaşlar yeni bişey öğrendim bu 1000 km bakıma gittiğimde önceden araba az yaksın diye yokuş aşağı giderken boşa atardık arabaları hey gidi günler hey neyse serviste yeni kasa toyotalar 1800 devirin üzerinde kalındığı müddetçe 0 yakıt harcıyolarmış adamla yaptığımız test sürüşünde anlık yakıt tüketimini incedik ve gerçekten 0 yakıt tükettiğini gördüm hayla yokuş aşağı boşa atanlar varsa anlık yakıt tüketimini inceleyerek gözleriyle görebilirler 1800 devir üzerinden ziyade genel olarak benzinli 1.6 araçlar için motor kompresyondayken 4000 d/dk civarına kadar cut-off sistemi devrede olduğundan tüketim 0 düzeyindedir...bu özellik yeni arçlar için olan bir özellik değil..bir çok karbüratörlü araçlarda bile cut-off vardır.. benim yazdığım dizel araçlar içindir benzinli araçlarla ilgili bi konudan bahsetmiyorum çünkü bilmiyorum fakat dizel araçlarda yeni bir özellik olarak karşıma çıktı benim kullandığım dizeller açısından

son yıllarda üretilen dizel araçlarda da aynı sistem mevcuttur..tek farkı dizel araçlarda motorun devri daha düşük olduğundan sistem daha düşük devirlerde çalışır..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ospeedyo

bundan önce fiat scudo kullanıyodum ve böyle bi özellik yoktu takside albea var onda da böyle bi sistemden haberim yok şuana kadar ben şahsım açısından ilk kez toyotada rastladım bu sisteme çok ta güzel bence

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: ospeedyo

bundan önce fiat scudo kullanıyodum ve böyle bi özellik yoktu takside albea var onda da böyle bi sistemden haberim yok şuana kadar ben şahsım açısından ilk kez toyotada rastladım bu sisteme çok ta güzel bence

quote:

Orijinalden alıntı: gacara_53

yüksek hızlarda fren gerektiğinde otomatik arabalarad a manuel moduna geçip frenle vites küçültmek çok işe yarıyor vw caravelle otomatık ve kia sorento ben bunu hep yaparım çok daha iyi yavaşlıyo savrulmadan ve balatalar boğürmeden manueldede devam tabi yoksa dürameyön

quote:

Orijinalden alıntı: Yavuz

Türbülans hocam,

403.lerde bahsettiğin sistem sanırım retarder fren. Bildiğim kadarıyla egzost ile ilgili değil. Şaft ile ilgili.

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: Yavuz

Türbülans hocam,

403.lerde bahsettiğin sistem sanırım retarder fren. Bildiğim kadarıyla egzost ile ilgili değil. Şaft ile ilgili.