Şimdi Ara

DİZEL KARŞITI ARKADAŞLAR DİYELİMKİ ! (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
117
Cevap
0
Favori
3.932
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • benzine zammı geldi..eudizelde 30000 arrtmıs..
  • Bence dizel ne olursa olsun devir ekonimi devri.
    Ayrıca herkes dizeli masraflı diyor. Neymiş bu dizelin çıkardığı masraflar merak ettim doğrusu ?
    Bile arkadaşlar açıklasında öğrenelim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: egekaan

    ben de bu tork olayının bu forum genelinde aşırı abartıldığını düşünüyorum, tamam yokuşta araba hiç kesilmiyor, vites küçültmek bile gerekmiyor ama başka bir esprisi yok. önemli olan arabanın gücüdür, kaç beygir olduğudur. herşey eşit olsa kesinlikle benzinli alırdım..

    Başka espirisi yok dediğiniz noktalar yolda giderken aracın gidişi ile ilgili hissettiğiniz herşeydir. Güç sadece son süratin artmasını sağlar. Saate 50 km hızla giden 150 BG gücündeki bir otomobil o sırada 150 BG güç üretmez. Dolayısıyla trafikte ilerlerken aracınızdaki gücü asla sonuna kadar kullanamazsınız. Tabii sürekli 1. veya 2. viteste kırmızı çizgide ilerlemiyorsanız.

    Motor tiplerini karşılaştırırken sadece kağıt üzerindeki verilere takılmamak gerekir. Önemli olan gerçek kullanımda hangi devirlerde gittiğinizdir. Bu noktada da turbo takviyesi olan dizel bir motor her şartta aynı hacimdeki turbosuz bir benzinliden üstündür ve kullanım zevki de fazladır. Çünkü torkları arasında uçurum vardır. Aynı hissi aynı güçteki bir benzinliden alabilmeniz için anormal kısa oranlı ve pratik kullanımı olmayan bir vites kutunuzun olması gerekir. Şunu unutmayın insan algıları gücü hissedemez çünkü güç iki boyutludur (hız x kuvvet). Hissettiğiniz şey ki bu hızlanmalardır, sadece torkun etkisidir.




  • Arkadaşlar 1.5 CRDi-VGT motor
    Maksimum Güç (ps/d/dk/(kW) 110 / 4000 (81)
    Maksimum Tork (kgm/d/dk) 24 / 1900-2750


    Focus 1.6 TDCI
    Motor Gücü 109/4000
    Maks. Tork 240/1750

    Bu iki motoru karşılaştırmaya çalışıyorum, TDCI tork değeri 240 d/dk. fakat CRDİ nin değerini tam anlayamadım acaba birimler mi farklı? Bu konuda bilgisi olan arkadaş var mı?









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VoLKaN067 -- 2 Aralık 2006; 2:23:22 >




  • Her ikisinde de Common Rail sistemi var. CRDI ve TDCI kısalmalarındaki C harfleri bunu ifade ediyor. Ötesi firmanın koyduğu ticari isimler. Bu iki motorun karşılaştırmasında bir yanlış yok. Hyundai motoru daha düşük hacimde Ford'unkiyle aynı güç (1 BG'lik farkı ihmal edebiliriz) ve torku veriyor. Hyundai için tork kgm cinsinden verilmiş, bunu 9.81 ile çarparsanız Nm cinsinden torku 235 Nm yapar ki bu da önemli bir fark değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Seko92 -- 2 Aralık 2006; 9:12:08 >
  • Anlıyorum birimler farklı cinseten verimiş. CRDİ; 1.5 ama torku TDCİ ye çok yakın. Şuan ki arabmdada kullnma kılavuzunda 13,9 kgm denilmiş. 13,9*9,81= 136 Nm yapar. Bunu öğrendiğim iyi oldu saol arkadaşım
    quote:

    Orjinalden alıntı: Serkan Ünal

    Her ikisinde de Common Rail sistemi var. CRDI ve TDCI kısalmalarındaki C harfleri bunu ifade ediyor. Ötesi firmanın koyduğu ticari isimler. Bu iki motorun karşılaştırmasında bir yanlış yok. Hyundai motoru daha düşük hacimde Ford'unkiyle aynı güç (1 BG'lik farkı ihmal edebiliriz) ve torku veriyor. Hyundai için tork kgm cinsinden verilmiş, bunu 9.81 ile çarparsanız Nm cinsinden torku 235 Nm yapar ki bu da önemli bir fark değil.




  • gerçekleri konuşmak gerekirse artık devir ekonomi devri.o yüzden istemeye istemeye dizel diyorum.yoksa bende benzinliden şaşmam ama en az yakan benzinliler bile şehir içi 8-9 litreyi görüyo.
  • Sana katılmamak elde değil.
    quote:

    Orjinalden alıntı: LTBA_36R

    gerçekleri konuşmak gerekirse artık devir ekonomi devri.o yüzden istemeye istemeye dizel diyorum.yoksa bende benzinliden şaşmam ama en az yakan benzinliler bile şehir içi 8-9 litreyi görüyo.
  • Ya arkadaşlar ben uzun yullardır sadece benzinli (ve LPG li araçlar) kullanıoyrum. Taa vakti zamanında bir adet vw golf I dizel (81 model 1.6 düz dizel) ile Mercedes 240d (1982) model dizel arabam oldu, bunların haricinde babamın eski vito ve şimdiki T5 ini epeyce kullandım. Bunların haricinde eşin dostun dizelini de kullanmışlığım var. Size şu kadarını söyleyeyim eğer sıfır bir araba alıyor olsam kesinlikle ve kesnilikle dizel tercih ederim (fiyatlar arasında abartı bir fark olmadıkça). Dizel iyi bakıldığında uzun ömürlüdür, az yakar, iyi çeker. Ha gürlütüsü patırtısı, devir bandının kısalığı felan amenna ama az yakmasıyla bu olumsuzlukların çoğunu benim açımdan telafi ediyor. Ama ben şu ana kadar hep ikinci el oto aldım ve kullandım ve benim kullanım biçimim açısından en uygunu temiz bir benzinli otomobil alıp LPG dönüşümü yaptırmak. Hem bu şekilde benzinli arabaların sahip olduğu tüm avantajlara dizele yakın (hatta dengi hacimdeki dizellerle nerdeyse aynı) ekonomikliğe sahip araçlarım oluyor.




  • arkadaşlar bu haftaki autoshow dergisini okudumda dizeller havayı benzinlilerden çok daha fazla kirlettiği için 2010 yılında yeni bir kanun çıkacağı ve dizellere ek vergiler getirileceği yazıyor.hatta amerikada bu yüzden toyota ve mercedes farklı teknolojilerle partiküllerin zararını önlemeye çalışıyormuş.tabi ab de bu teknoloji yokmuş.anladığım kadarıyla ABD bu konuda çok daha katı
  • Kardeş yanlış okudun sen galiba tam tersidir. Bir kere benzinli bir otomobile göre daha az yakıt yakan dizel nasıl havayı daha fazla kirletebilir.
    Dizel Motorların Sağladığı Avantajlar ve Dezavantajlar

    "Yeni teknolojili dizel motorlar benzinli motorlara oranla %30 daha az yakıt tüketirken; %25 daha az karbondioksit üreterek çevreyi de daha az kirletiyor. Modern dizeller daha rahat, daha sessiz bir kullanım ile düşük motor devirlerinde yüksek tork gücü sağlıyor."
    Kaynak:http://n.1asphost.com/ODDDERGi/Arsiv/sayi2/bizce.htm


    quote:

    Orjinalden alıntı: LTBA_36R

    arkadaşlar bu haftaki autoshow dergisini okudumda dizeller havayı benzinlilerden çok daha fazla kirlettiği için 2010 yılında yeni bir kanun çıkacağı ve dizellere ek vergiler getirileceği yazıyor.hatta amerikada bu yüzden toyota ve mercedes farklı teknolojilerle partiküllerin zararını önlemeye çalışıyormuş.tabi ab de bu teknoloji yokmuş.anladığım kadarıyla ABD bu konuda çok daha katı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VoLKaN067 -- 2 Aralık 2006; 22:38:07 >




  • Rudolf Diesel, yeni icadı olan “Dizel Motoru” ilk olarak 1895 yılında dünyaya tanıttı. Benzinli motorlara göre daha az ve ucuz yakıt tüketen bu motorlar, yüksek güç taleplerini karşılamak için çok daha uygundu. Bu nedenle, öncelikle sabit motorlar ve gemi motorlarında kullanılmaya başlandı.

    Ancak o dönem için dizel motorların en büyük problemi yüksek devir hızlarına çıkamamalarıydı. Bunun sebebi de yakıt besleme sistemiydi. O zamana kadar bilinen tek metod, yakıtın sıkıştırılmış hava ile silindirlere üflenmesiydi ki bu, motor hızının beklenen yüksek hızlara çıkmasına olanak vermiyordu. Ayrıca o dönemlerde dizel motorun binek otomobillerde kullanılamamasının bir diğer nedeni karmaşık bir parça olan hava pompasının büyüklüğünün ve ağırlığının otomobillerde kullanılabilecek kadar azaltılamamasıydı.
    Rudolf Diesel’in bu önemli buluşunun otomobillerde de kullanılarak yaygınlaşmasını sağlayan kişi ise kuşkusuz Robert Bosch oldu. Robert Bosch, 1920’li yıllarda dizel motorlar için bir yakıt püskürtme sistemi geliştirerek bu problemi çözmeye karar verdi ve yaptığı çalışmalar sonucunda 1925 yılında pompanın tasarımını tamamlayarak 1927 yılında ilk üretimi gerçekleştirmiştir. Bu sayede ticari araçlar, otobüsler ve daha sonra da binek otomobillerde kullanılmak üzere düşük silindir hacimli, yüksek devirli dizel motorlar üretildi.
    Ancak, ilk zamanlarda üretilen motorlar çeşitli handikapları nedeniyle binek otomobillerde yaygınlaşamamıştı. Hızla azalmakla birlikte bugün bile bazı kişilerin kafasını kurcalayan dizel motorlarla ilgili ön yargıların oluşmasına sebep olan unsurlar şunlardı:

    > Dizel motorlar gürültülüdür
    > Dizel motorların performansı düşüktür
    > Dizel motorlar çevreye zarar verir
    > Dizel motorların tamir ve bakımı zor ve pahalıdır

    İlk üretilen dizel motorlar, yaygın olarak kullanılmakta olan benzinli motorlarla kıyaslandığında ortaya çıkan bu düşünceler, dizel motorların tamiri için yeterli bilgi birikimine sahip servis sayısındaki azlığın ve yine o dönemlerdeki yedek parça fiyatlarının yüksekliğinin etkisi ile pekişti ve dizel motorların daha çok ticari amaçlarla kullanılan araçlar için uygun olacağı görüşü yaygınlaştı.

    Hatta, bu yerleşik düşünce o kadar yaygınlaştı ki; akaryakıt fiyatlarındaki yükselmeler nedeniyle yakıt tüketiminin önem kazandığı dönemlerde bile üreticiler dizel motorlar yerine; daha düşük hacimli ama yüksek güç üreten benzinli motorların geliştirilmesine yöneldiler.
    Dizel motorlar, benzinli içten yanmalı motorların çalışma prensibinden farklı olarak, önce silindir içerisinde havayı sıkıştırır ve bununla beraber ısınan havanın üzerine püskürtülen yakıtın yanmasıyla güç üretirler. Ortaya çıkan güç daha yüksek olduğu için de dizel motorlar daha verimlidir. Yakıt tüketimi bakımından en verimlisi olmasına rağmen dizel motor icat edildiğinden yaklaşık 100 yıl sonra; özellikle de son yıllarda dizel teknolojisinde yapılan iyileştirmelerle binek otomobiller için de vazgeçilmez olmaya başladı. Güvenilirlik ve dayanıklılığının yanı sıra gelişen teknolojisi ile gürültü ve titreşim düzeyi azaltılan, kullanımı ve performansı iyileştirilen dizel motorlar günümüzde tüketicilere daha cazip gelmeye başladı. Gelişmekte olan teknoloji sayesinde yeni ve farklı avantajlar ortaya çıkacak ve dizel motorlar rekabette öne geçmeye aday.

    Dizel Motorların Sağladığı Avantajlar ve Dezavantajlar

    Yeni teknolojili dizel motorlar benzinli motorlara oranla %30 daha az yakıt tüketirken; %25 daha az karbondioksit üreterek çevreyi de daha az kirletiyor. Modern dizeller daha rahat, daha sessiz bir kullanım ile düşük motor devirlerinde yüksek tork gücü sağlıyor. Ancak bunlara rağmen dizellerin dezavantajları da mevcut.



    Dizel motorların avantaj ve dezavantajları şöyle özetlenebilir:

    Avantajlar
    Yakıt ekonomisi
    Düşük yakıt tüketimi
    Yüksek tork
    Çevre dostu (Düşük emisyon değerleri)

    Dezavantajlar
    Alım maliyetleri yüksek
    Yakıt kalitesine hassas
    Aynı şartlarda maksimum hız benzinliye göre düşük
    Tamir ve bakımı daha hassas

    Maliyet

    Dizel motorlu araçlar üretim maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile satın alınma esnasında benzinlilere göre daha pahalıdır. Ancak bu durum ülkelerin vergi politikalarına göre değişim göstermekte ve düşük emisyona sahip oldukları için bazı ülkelerde getirilen vergi avantajları ile bu farklar azalabilmektedir. Dizel motorlu otomobillerin satın alma sırasındaki maliyet dezavantajları kullanım sırasında ortadan kalkmakta, hatta zaman içinde avantaja dönüşmektedir.

    Dizel motora sahip otomobillerin kullanım sırasında sağladıkları iki tip maliyet avantajı bulunmaktadır:

    Yakıt ekonomisi: Dizel yakıtın litre fiyatı benzine göre düşüktür. Şu anda dizelin fiyatı kurşunsuz benzinle kıyaslandığında %22 oranında düşüktür.

    Düşük yakıt tüketimi: Dizel motorlar benzinlilere göre daha az yakıt tüketmektedir. Katalog değerlerine göre yakıt tüketimi 6.5-7lt olan benzinli motora sahip bir aracın dizel motorlu versiyonu 100 kilometrede yaklaşık 2lt daha az yakıt tüketmektedir.
    Buna göre; ülkemizde benzinli versiyonundan anahtar teslim fiyatı 3 milyar TL daha yüksek olan bir dizel araç satın alan tüketici, aracı yaklaşık 50.000 km kullanıldığında başlangıçta fazla ödediği farkı çıkarmakta ve bundan sonraki kullanımlarında da ekstra maliyet avantajı sağlamaktadır.

    Çevre

    Otomotiv endüstrisi, iklim değişikliklerinde önemli rolü bulunan karbondioksit gazının yayılımını minimum düzeye indirgeyebilmek için Avrupalı Üreticiler ve Avrupa Komisyonu nezdinde ortak girişimde bulunarak, 2008 yılına kadar araçlardan çıkan atık gazların oranını 140 g/km’ye düşürmeyi hedeflemektedir. Eski tip motorlara olan talebin azaltılması sonucunda araçların kullanımından ötürü ortaya çıkan karbondioksit ve karbonmonoksit gazları ile egsoztan atılan katı parçacıkların miktarında önemli ölçüde azalmalar kaydedilmiştir. Bunu sayısal olarak ifade etmemiz gerekirse, 1990’dan itibaren bugüne kadar, hem binek araçlarda hem de kamyon ve çekicilerde katı parçacıklı atıkların oranında %90 azalma sağlanmıştır.

    Ticari araçlarda da EURO III normu sayesinde son 10 yılda atık konusunda büyük ilerleme sağlandı. Gelecek olan EURO IV standartları ve devamı, ilerisi için bu oranların daha da azalması ve 1990 yılında belirlenen seviyenin %98 altına çekilmesini

    sağlayacaktır. Ayrıca NOx oranının da %89 seviyesinde azalması beklenmektedir.

    Gürültü seviyesinde de düşüş sağlanmıştır. 1970 yılına göre, bugünün dizel motorları %90 oranında sessiz çalışmaktadır.

    Dizel emisyonları, EURO III normları ile 1990–2000 yılları arasında %80 oranında aşağıya çekilmiştir. Bu değerler 2005 yılından sonra %30 ila %80 oranında daha da aşağıya çekilecektir. Yakıt teknolojisi gelişmekte, bu gelişmeyle birlikte sülfür düzeyinde ciddi bir düşüş gözlenmektedir. 2005’de EURO V standartlarına göre Avrupa Birliği’nde yakıtlarda bulunan sülfür düzeyi 50 ppm’e çekilecektir. 2009 yılında ise bu oranın %10 seviyesine çekilmesine karar verilmiştir. Tüm Avrupa Birliği üyelerinin erken tedbir alması ve teknolojilerini bu yönde geliştirmeleri beklenmektedir.

    Bununla birlikte, Avrupa kamyon üreticileri SCR (Selective Catalytic Reduction) teknolojisi ile NOx emisyon seviyesini daha da düşürecektir. SCR sisteminin AdBlue ile birlikteliğinden %5-7 oranında düşük yakıt tüketimi sağlaması beklenmektedir. Ayrıca biodizel olarak bilinen alternatif yakıtın da eklenmesi ile bu oranlar daha da düşük seviyelere çekilebilir.

    Dizel Motorların Dünya ve Avrupa Pazarlarındaki Yeri

    Binek otomobillerde dizel tercih edilme oranı bölgelere göre değişim göstermekle birlikte, Avrupa’da en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Ağır vasıtalarda ise ekonomik olması ve uzun ömürlü kullanımı nedeni ile bu tercih tüm dünyada dizel motorlardan yanadır.
    Bugün Avrupa’da satılan otomobillerin %43’ü dizel motorlu
    araçlardır. Avrupalı tüketiciler dizelin gerek vergi gerekse ekonomik faydaları nedeniyle, bilinçli seçimlerini dizelden yana kullanmaktadırlar.



    Avrupa ortalaması %43 olmakla birlikte, özellikle dizel motorlara tanınan vergi avantajları bazı Avrupa ülkelerinde dizel oranlarını %70’lere kadar taşımıştır. 2003 yılı itibarı ile bazı Avrupa ülkelerindeki dizel oranları aşağıdaki gibidir:

    Tüketici tercihlerine bağlı olarak Avrupa’da dizel araç model sayısı artmış olup, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm segmentlerde dizel ürünler geçmişe oranla çok daha fazla
    adetlerde satılmaktadır. Bunda üretici firmaların model yelpazelerini dizel ağırlıklı versiyonlarla zenginleştirmelerinin payı büyüktür. Bu noktada dizel araçlara olan talebin, konforun en ön planda olduğu üst segmentlerde yer alan lüks otomobillerde artıyor olması da dizel araçlarda sağlanan gelişmenin önemli bir göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum dizel motorların değişen imajını da en açık şekilde yansıtmaktadır. Ayrıca, düşük hacimli dizel motorların da piyasaya sunulması yakıt ekonomisinin önem kazandığı B ve C segmentlerinde de dizele yoğun bir talep yaratmaktadır.

    Hafif ticari araçlar, kamyonlar, çekiciler ve otobüsler için ise dizelin karşılaştırılabileceği bir alternatifi bulunmadığından dizel vazgeçilmezdir. 100 km mesafeden daha az rotalarda trene oranla daha esnek ve daha hızlı hizmet sunabilen kamyonlar, Avrupa’daki kısa mesafe taşımacılıkta %70 oranında tercih edilmektedir. Otobüsler de yolcu taşımacılığında yine aynı sebeplerden dolayı Avrupa’da trenlere oranla daha çok tercih edilmektedir.

    Avrupa’da dizel motorların tüketicilere daha çekici gelmesinin sebebi yakıtın ekonomik olması ve vergilerin düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Avrupa’daki tüketicilerin aksine Japonya’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketicilerin dizel motorlu araçlara ilgisizliğinin en önemli sebebi, ekonomik bir faydasının olmamasıdır.




    Japonya’da dizel pazarı Avrupa’ya oranla daha küçüktür. Bunun sebebi daha sıkı emisyon kuralları ve kısa mesafe seyahatlerdir. Dizel ve yakıt teknolojisi geliştikçe, Japon pazarı da büyümeye başlamıştır.

    Amerika Birleşik Devletleri’nde binek araçlarda dizel pazarı yok denecek kadar azdır. Bunun sebebi ise benzin fiyatının çok düşük olmasıdır. Buna rağmen, dizelin avantajları fark edilerek, özellikle gelişen pazarlarda kullanımın artacağı düşünülmektedir. Çin’de olduğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri’nde yerel kaynaklara harcanan enerji miktarı fazlalaştıkça ve eldeki benzin rezervleri azaldıkça bu pazarda da dizelin büyük yol alması beklenmektedir.

    Dizelin Türkiye’deki Gelişimi

    Pazardaki Gelişme:

    Dizel motorlu binek otomobil pazarı Türkiye’de henüz emekleme dönemindedir. 2002 yılına kadar %3’ler seviyesinde kalan dizel otomobil payı 2002 yılında %14’e yükselmiş ve daha sonraki yıllarda da artmaya devam etmiştir. 2003 yılında %20’ye ulaşan pay 2004 yılında %20’nin de üzerine çıkmıştır. Bu gelişmede en önemli etken 2002 yılı sonrasında vergi dezavantajından daha az etkilenen düşük hacimli dizel motorların distribütörler tarafından piyasaya sokulması olmuştur.

    Dizel araç pazar payları AB ülkeleri ile kıyaslandığında henüz Avrupa pazar payının altında olsa da dizel yakıt kalitesi ile ilgili problemler ve vergi dezavantajı dikkate alındığında yine de son yıllarda önemli bir gelişim kaydetmiştir.




    Yaşanan Sorunlar:

    1. Yakıt Kalitesi:

    Türkiye’de binek otomobil pazarında dizelin yeterince gelişememesinin en önemli sebebi kuşkusuz ülkemizde satılmakta olan dizel yakıt kalitesinin, gelişmiş dizel teknolojisine sahip dizel motorların ihtiyaç duyduğu seviyenin çok altında kalmasıdır. Bu nedenle bazı distribütörler dizel motorlu araçlarını hiç piyasaya sokmazken; bazıları da sınırlı sayıda getirmektedir.

    Bu konuda yapılan tüm girişimlere rağmen Tüpraş AB normlarına uygun ve istenen kalitede dizel yakıtı ancak 1.1.2007’de sağlayabilecektir. Bu sıkıntıya rağmen çeşitli akaryakıt dağıtıcısı şirketlerin Avrupa’dan “Euro Diesel” ithalatı başlatmaları hem dizel segmentinin gelişmesi açısından hem de bu tip araçları kullanmakta olan tüketiciler açısından son derece yararlı olmuştur.
    Yeni petrol piyasası yasası ile getirilen liberalizasyon önümüzdeki dönemde piyasada rekabetin artması ile henüz AB normlarınauygun dizel satışına başlamamış akaryakıt dağıtıcısı şirketlerin çalışmalarını olumlu etkileyecektir.

    Dizel akaryakıt kalitesi ile ilgili diğer bir önemli sorun ucuz ve kalitesiz dizel yakıtların kaçak yollarla yurda sokulmasıdır. Bu şekilde yurda sokulan yakıtlar, rafineri çıkışlı olduğu halde istenen normlarda olmayan yakıtlardan bile düşük nitelikli olup; kullanılması araçlarda çok ciddi sorunlar çıkmasına yol açabilmektedir.

    2. Vergi Sistemi

    Dizel motorlu otomobillerin Türkiye pazarında aldığı payın Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında düşük kalmasının bir diğer nedeni
    de Türkiye’deki vergi sistemidir. Binek otomobillerde ÖTV ve Motorlu Taşıtlar Vergisi motor hacmi baz alınarak belirlenmekte olup; dizel motorlar genellikle benzinliye göre daha büyük hacimli
    olmaları nedeniyle üst vergi gruplarına girmekte ve dizel seçeneğinin tüketiciye anahtar teslim araç fiyatında ciddi bir maliyet artışı gelmektedir.

    Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi vergi öncesi fiyatlar arasında 1.9 milyar TL civarında olan dizel motor farkı; benzinli ve dizel versiyonu aynı vergi kategorisindeki araçlarda anahtar teslim fiyatta 3.0 milyar TL’ye kadar bir artışa sebep olurken; benzinlisi 1600cc’nin altında olup dizel versiyonu 1600cc nin üzerine çıkan araçlarda 8.0 milyar TL’lik bir artış getirmektedir. Bu durum, tüketicilerin dizeli tercih etmesinin önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir. Oransal vergiler nedeniyle fiyatı daha yüksek modellerde dizel motor farkının yansıması daha da yüksek olmaktadır.


    ODD Görüşü

    Dizel motorların binek otomobillerde kullanımı bu motorların geçirdikleri büyük teknolojik evrim sonucunda değişmiş ve eski kötü imajının aksine artık tüketiciler tarafından aranan ürünler haline gelmiştir. Tüm dünyada yaşanan bu gelişmelerin sonuçları Türkiye otomobil pazarına ancak bir ölçüde yansıyabilmiştir.

    Dizel otomobillerin Türkiye’de ulaştıkları pazar payı AB ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça düşüktür. AB ortalamasının neredeyse yarı seviyelerinde kalan dizel payı, dizel araçlara vergi indirimi uygulayan Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında 1/3 seviyelerine kadar düşmektedir. Bu durum, dizel otomobillerin mevcut düşük payının açıklanmasını zorunlu kılarken; uzun vadede bu pazarın gelişimi ve potansiyeli konusunda da fikir vermektedir.
    Dizel otomobil satışlarının artması tüketicilere fayda sağlamasının yanı sıra, hem çevre korunmasına yardımcı olacak hem de akaryakıt tüketiminin büyük bölümünü ithal etmekte olan ülkemiz ekonomisine de önemli bir katkı sağlayacaktır.

    Ancak, bu pazarın gerçekten gelişebilmesi dizel yakıt kalitesinin yükseltilmesi ve AB normlarına uygun hale gelmesi ile mümkün olabilecektir. Bu sağlanmadan pazarın büyümesi tüketicilerin zarar görmesine neden olabileceği gibi, tüketicilerde dizel motorlarla ilgili daha sonradan değiştirilmesi zorlaşacak olumsuz ön yargıların oluşmasına da yol açabilecektir.

    Bu noktada bir diğer önemli husus da tüketicilerin akaryakıt kalitesinin önemi konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesidir. Ucuz olduğu için tercih edilen kalitesiz dizel yakıtların yeni teknolojili dizel motorlara vereceği zararlar konusunda bilinçlenecek tüketiciler, akaryakıt piyasasında oluşacak rekabet ortamında istek ve ihtiyaçlarının sağlanması konusunda hem rafinerileri hem de akaryakıt dağıtım şirketlerini daha hızlı hareket etmeye yönelteceklerdir.
    DİZEL OTOMOBİL PAZARI BÜYÜYOR
    Dizel Teknolojisinin Gelişimi ve Tarihçesi




  • volkan 67 verdiğin bilgiler için teşekkürler, ellerine sağlık.
  • Saol kardeş ne demek
    quote:

    Orjinalden alıntı: emremuslu

    volkan 67 verdiğin bilgiler için teşekkürler, ellerine sağlık.
  • diesel ayni motoru birak 1900 motor 150beygir golf 4 ile 2000 benzinli golf4 ile karsilasamaz bile dizel bagirta bagirta geciyor cunku 240 km hiz yapiy benzinli ise 217km hiza sahip ayrica 2000 motor hacimli 16 sipop ayrica arkadaslar dizel teknolojisi cok ilerledi simdi hem sessiz hem alti vites hem ekonomik hem daha dayanikli hem de diesel motor her zaman benzinliden fazla kilometre deviriyor bir de sunusoyleyim artik benzinli motorlarla da ugrasmayacaklar yakinda ictigimiz sudan elde edilen hidrojen bile benzinin 2.5 kati daha yanici hidrojen devri basliyor dunyada dostlar diesel iyidir iyi
    quote:

    Orjinalden alıntı: nebel

    dizel motorları çok abartmışsınız. dizel motorların ekonomik olmalarından başka hiçbir özelliği yoktur. hiç bir dizel araç benzinli araçla baş edemez. eğer öyle olsaydı formula 1, wrc, nascar gibi organizasyonlarda dizel motorlu araçlar kullanılırdı.




  • dizel genelde ekonomi için tercih ediliyor ama bana sorsanız alırmıydın diye motoru yağı boşalmış motor gibi ses çıkaran bir araç almazdım birde şunu unutmamak lazım dizel araçların yedekparçalarıda pahalı yakıtta kazandığınızı herhangi bir parça değişiminde servise kaptırabilirsiniz.
  • yeni nesil dizellerde pek sorun yasayan yok.. olsa zaten bukadar dizele talep olmazdi....
  • Arkadaşım sen de benim gibi her gün 80 km yapıyorsan(okula gidiyorum..) Benzin kol gibi girer ama ben de ne var mercedes benz 190d km de 125 bin yakıyo benzinli olsa sen düsün bakalım .....
    Az geziosan benzin Çok geziosan dizel....
  • bende kendi fikrimi söyleyeyim 50 milyon liralık benzin ile benim aracım şehir içinde 260-270 km yapıyor buda km de 185bin eder senin aracın 125bin yakıyor 60bin fark var arasında böyle bir fark için takırtı tukurtu dinleyemem benim aracımla dizeli arasında 5 milyar fark var benim bu 5 milyarı karşılamak için yaklaşık 85 bin km yapmam , senede 10bin km yapsam 8,5 yıl bu aracı kullanmam lazım. bunun yerine aradaki 5 milyarı çıtır çıtır yemeyi tercih ederim ve ettim saygılar
    quote:

    Orjinalden alıntı: hamestah

    Arkadaşım sen de benim gibi her gün 80 km yapıyorsan(okula gidiyorum..) Benzin kol gibi girer ama ben de ne var mercedes benz 190d km de 125 bin yakıyo benzinli olsa sen düsün bakalım .....
    Az geziosan benzin Çok geziosan dizel....
  • senin 185kr yaktiğin yolda dizel 90kr yakar yanlis hesap
    benzinli arac jazz bile sehir icinde 7.5lt yakiyor oda eder 200 ki onun 7.5 yaktiği yerde ben 4.5 yakarim oda 100 yapar boyle hesapla istersen

    quote:

    Orjinalden alıntı: FIRST BULLET

    bende kendi fikrimi söyleyeyim 50 milyon liralık benzin ile benim aracım şehir içinde 260-270 km yapıyor buda km de 185bin eder senin aracın 125bin yakıyor 60bin fark var arasında böyle bir fark için takırtı tukurtu dinleyemem benim aracımla dizeli arasında 5 milyar fark var benim bu 5 milyarı karşılamak için yaklaşık 85 bin km yapmam , senede 10bin km yapsam 8,5 yıl bu aracı kullanmam lazım. bunun yerine aradaki 5 milyarı çıtır çıtır yemeyi tercih ederim ve ettim saygılar
    quote:

    Orjinalden alıntı: hamestah

    Arkadaşım sen de benim gibi her gün 80 km yapıyorsan(okula gidiyorum..) Benzin kol gibi girer ama ben de ne var mercedes benz 190d km de 125 bin yakıyo benzinli olsa sen düsün bakalım .....
    Az geziosan benzin Çok geziosan dizel....





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ceyhunberber -- 4 Aralık 2006; 13:58:08 >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.