Şimdi Ara

Dünya Petrol Krizi - Peak Oil (34. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
3.089
Cevap
40
Favori
190.201
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3233343536
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • gerçekler acıdır ve bazen bir tokat gibi vurur hocam. sen / sizler devam edin.
    isteyen gitsin polyanna okusun

    selamlar.
  • ardahan ve kars civarı doğru bir seçim oluır ancak 8-9 ay kış şartları sürdüğü göz önüne alınmalıdır.Şuan için arazi almak en akıllıca hareket olur.

    fakat bitki yapısı bakımından ağaç olaması nedeniyle sağlank yağışlar olduğunda set kaya yapısı olmaması dolayısıyla evlere ciddi temel atılması sorunu olabilecektir. Ardahan bölgesine her yıl genelde yaz ayları iş dolayısı ile gittiğim için bölgeyi biliyorum bir tane bile ağacı görmek için km lerce gitmeniz gerekir. Sarıkamışcivarında tek tek orman yapısı var ancak super bir ova niteliğinde olduğu için sular ne kadar yükselirse yükselsin türkiyenin en garantili bölgelerinden birisidir.
    Akdeniz için ciddi tehlike vardır zaten eski uygarlıkların yok olma nedeni egedeki volkanik patlamalar ve bitmeye depremlerdir. kaş bölgesini tanıyanlar yapıyı iyi anlayacaklarıdır.

    Antalyanın arkasında ciddi bir dağ silsilesi vardır bu yaylalarda sağlam bir kaya zemin bulmak ve yerleşmek yazında dneiz kıyısına inmek oldukça kolay olacaktır. Bu nedenle güneyin dağları yani antalyanın kuzey doğu taraflarındaki yaylalar oldukça uygundur ve dnizden çok ciddi yüksekliği söz konusudur . bu konuda google map den yüskeliklik bilgisini alabilirsiniz. Gezinirken google earth ideal bir yöntemdir, tavsiye ederim.




  • Robert Gates bombayı patlatmış, gözümüzden kaçmış..

    http://www.reuters.com/article/politicsNews/idUSTRE58F53R20090916

    Yeni projenin hedefi de sanki satır aralarında gizli sanırım..
  • vezir, nlty2000 ve Erzurum lu arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. En azından fikir sahibi oluyor insan.

    Ayrıca nlty2000, söylediklerine katılmamak mümkün değil lakin salt bu açıdan bakarsak oturduğumuz yerde beklemek garantili çözüm olacak :) Ben de tedirginim birilerinin gelip, olası yerleşim alanımı istila etmesinden. Fakat elde olanın en iyisi bu ve burada sayılan, buna paralel çözümler. Örgütlenme özürlü insanlık, zor günler geçirmeye devam edecek. Fakat çevremdeki herkesi bilinçlendirmeye gayret ediyorum. Biliyorum, bu başlıkta realizm at koşturuyor fakat yapacak fazla şey yok. Şu ana kadar anlattığım kişilerden çok azı biraz ciddiye aldı konuyu. Kalanların çoğu aval aval baktılar ve klişe bir söylem olan "ya bir şey olmaz, olacaksa da engelleyemeyiz biz" dediler. Tüm bunlar umut kırıcı olsa da sorun değil.

    hazardousmen yine yaktın beni. Okunacak binlerce sayfa kitaplıkta duruyor ama bunlar adeta göz kırpıyorlar. Hele ki şu Preparing For Peak Oil kitapçığı bir içim su. Okumak için can atıyorum. Rusça kursu başlayınca vaktim iyice daraldı, ne yapacağımı şaşırdım artık.




  • Bak bak bak, robot bakan yüksek yerden emri almış, haydi koyunlar aşıya kampanyasının temelini atıyor sinsi sinsi:
    http://www.tumgazeteler.com/?a=5598089

    Sopayla, silah zoruyla aşı zorbalığı ve yine 2010'da geçileceği söylenen elektronik kimlik kartı(Türkçesi: üzerine sizin hakkınızda sizin okuyamadığınız bilgilerin yazıldığı kimlik kartı) Türkiye'de demokrasinin(var olan kısmının) sonu olacak.

    Emir büyük yerden geliyor, toplumun direnci psikolojik olarak kırılmaya şimdiden başlandı. Dün akşam IMF protestocularını saatlerce yerden yere vurdular televizyonda. Her kanalda bir hıyar, cam ve ATM kıran insanlara demediklerini bırakmadılar. Ne teröristlikleri kaldı, ne hayvanlıkları... Memurun biri çıkmış parmağını sallaya sallaya "bu toplum fazla oluyor artık haa, özgürlük de bir yere kadar" dedi yahu! Çok acayip. Bu bir süreç. Çoğunluğun farkına varamadığı bir süreç. Salgın, sel, deprem her türlü şoku demokrasiyi ve anayasayı biraz daha askıya almak için bahane olarak kullanma planı. Diğer adıyla şok doktrini.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 9 Ekim 2009; 0:27:55 >




  • dünyada büyük bir hareketlilik sürüp gidiyor ve bu olaylar uzun vadeli istatiksel raporlşar ile bakıldığında anrmal olduğu belirtilirken baa birşey olmaz diyenler için sonları için sadece dua etsinler demek lazım. Bekleyenler ergeç ne olacağını görecektir.

    http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=958375&Date=09.10.2009&CategoryID=81
  • Barack Obama, Nobel Barış Ödülü'nü almış.

    Ben de mi bir ödül proramı düzenlesem ne? Dünyadan bihaber yaşayan insanların şakşaklayacağı ödüller veririm ne güzel...
  • Dostlarım bildiğiniz gibi aranızda yer değiştirme işini ilk hayata geçiren ben oldum.

    Ben yerleşmek için Fethiye'yi seçtim. Sebebim ise iklimi (ıısnma ihtiyacının olmaması), verimli toprakları, içme suyu sıkıntısının hiç yaşanmaması (musluklardan kaynak suyu akıyor ve erkli'den bile lezzetli), arkasının yayla olması ve kaya zemine sahip olması olarak sayabilirim. Pazartesi gününden beri buradayım.

    Henüz geniş bir araştırma yapmadım ama buradan 100 km içeride bir yayla buldum. 1800 m. civarında rakımı var. Ortasında bir göl var ve bir kuş cennetindeki kadar kuş çeşitliliği mevcut. Burada arazileri soruşturuyorum. Oldukça ekonomik olduğunu söyleyebilirim şu anda. Şu andaki fikrim o yaylada kendi kendine yetebilen bir sistem kurmak.

    Bu arada pek yazı yazamadım, kafamı toparlayamıyorum yer değiştirmek kolay değil malumunuz.

    Sizlerde oturun, düşünün, tartın fakat burada hepinize bir kapı olduğunu unutmayın. Birlik olmaya ihtiyacımız var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zizim

    Dostlarım bildiğiniz gibi aranızda yer değiştirme işini ilk hayata geçiren ben oldum.

    Ben yerleşmek için Fethiye'yi seçtim. Sebebim ise iklimi (ıısnma ihtiyacının olmaması), verimli toprakları, içme suyu sıkıntısının hiç yaşanmaması (musluklardan kaynak suyu akıyor ve erkli'den bile lezzetli), arkasının yayla olması ve kaya zemine sahip olması olarak sayabilirim. Pazartesi gününden beri buradayım.

    Henüz geniş bir araştırma yapmadım ama buradan 100 km içeride bir yayla buldum. 1800 m. civarında rakımı var. Ortasında bir göl var ve bir kuş cennetindeki kadar kuş çeşitliliği mevcut. Burada arazileri soruşturuyorum. Oldukça ekonomik olduğunu söyleyebilirim şu anda. Şu andaki fikrim o yaylada kendi kendine yetebilen bir sistem kurmak.

    Bu arada pek yazı yazamadım, kafamı toparlayamıyorum yer değiştirmek kolay değil malumunuz.

    Sizlerde oturun, düşünün, tartın fakat burada hepinize bir kapı olduğunu unutmayın. Birlik olmaya ihtiyacımız var.


    Her şey çok güzel, otomatik olarak buraya yönelecektir düşünenler. Hazır birimiz pratiğe geçmişken ve gerekli bilgileri de sağlamışken fena fikir olmaz doğrusu.

    Fakat iş konusunda nasıl bir çözüm olacak? Yani gidiş-geliş durumu?




  • Valla ben mühendisim. Bu gün kadar yaptığım kariyeri ve diplomayı bir kenara bıraktım.

    Bir süredir iş durumunu kovalıyordum gelip giderek. Burada yat bakım onarımı yapan bir firmada koordinatör olarak işe başladım. Beraber çalıştığım insanların çevreleri geniş. Düşünen olursa bakarız bişeyler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zizim

    Valla ben mühendisim. Bu gün kadar yaptığım kariyeri ve diplomayı bir kenara bıraktım.

    Bir süredir iş durumunu kovalıyordum gelip giderek. Burada yat bakım onarımı yapan bir firmada koordinatör olarak işe başladım. Beraber çalıştığım insanların çevreleri geniş. Düşünen olursa bakarız bişeyler.


    Anlaşıldı :) Bunu da gözden çıkarmamak lazım. Sonuçta bazılarımız birikime sahip olarak buna kalkışacak. Bazılarımız da henüz yolun başında olarak. Vakti gelsin, danışmayı ihmal etmem Zizim.
  • quote:

    Oldukça ekonomik olduğunu söyleyebilirim şu anda. Şu andaki fikrim o yaylada kendi kendine yetebilen bir sistem kurmak.


    Zizim ''permakültür etikleri ve prensipleri'' ni inceleyerek yaşayacağın yerde harikalar yaratabilirsin.. Yakında Permakültür'ün babalarından Bill Morrison'un kitabı Türkçeye çevrilecek..

    Bunun hakkında filmler de var, hatta çevrede (Ege-Akdeniz) kurslar da yapılıyor.. Yakında kursun bütün bilgilerinin çıktısı elime geçicek, isteyen olursa paylaşırım.. En son gittiğim kursta yaklaşık 40-50 kişi vardı, yarısı şehirden kaçmış bir arazi almış olup da bunu permakültüre göre dizayn etmek için gelen kişilerdi, epey verimli geçti..

    Orada tanıdığım bir dostum yaklaşık 25 m2 alanda domates-biber-patlıcan-fasülye-kabak-salatalık ekerek yaklaşık senede 700-800 kg ürün aldığını söylediğinde kulaklarıma inanamadım.. Blogunu incelemek istersen..http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/05/sebze-adalari-1.html

    Ben de şu İtu'yu bitirince 2011 yazında serbest kalacağım inşallah, sonra bekle beni Anadolu...

    Yakın zamanda Selimpaşa'da yaklaşık 1 dönümlük yer aldık, ''Gıda güvenliğini sağlayan'' bir yer oluşturma şansım mümkün olursa orayı düzenlemeyi deniyeceğim.. Fakat gıda güvenliğinden ziyade insan güvenliği beni endişelendiriyor.. Her an dibinde duran 15 milyon nüfus.. Yine de alternatif olarak değerlendirebilinir mi bakacağım..

    Hesaplara göre kitlesel açlığın başlamasından 1-2 sene önce kaçmış oluyorum, biraz da risk iyidir..




  • Yılda 700-800 kilogram mı? 25 metrekare gibi bir değer...

    Çıktıları buradan paylaşma imkanın olmazsa kargo ile de alabilirim. Bekliyorum.
  • jay jay evet ben o birikimi olmayanlardanım. bakalım neler olacak :)

    hazardousmen bu permakültür olayını araştırmam lazım, kışın bol vaktim olacak. Senin de tanıdığın buralardaki kişilerle de iletişime geçmek isterim. Kursla ilgili bilgilerle de ilgilendiğimi belirteyim. bu arada 25m2 yerden o kadar ürün almak inanılmazın da ötesiymiş gerçekten.

    Selimpaşa'yı satın gelin buralara. Bahsettiğim yaylada 10 dönüm arazi şu anda 15-20 bin TL.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zizim

    jay jay evet ben o birikimi olmayanlardanım. bakalım neler olacak :)

    hazardousmen bu permakültür olayını araştırmam lazım, kışın bol vaktim olacak. Senin de tanıdığın buralardaki kişilerle de iletişime geçmek isterim. Kursla ilgili bilgilerle de ilgilendiğimi belirteyim. bu arada 25m2 yerden o kadar ürün almak inanılmazın da ötesiymiş gerçekten.

    Selimpaşa'yı satın gelin buralara. Bahsettiğim yaylada 10 dönüm arazi şu anda 15-20 bin TL.


    10 dönüm eksik kalsın :) 1 dönüm de yetecek ve artacak hazardousmen'in anlattıklarına göre. Hiç olmasa yarım ton ürün demek yılda... Hala inanasım gelmiyor. 15-20 bin TL gerçekten çok ufak bir meblağ. Kaldı ki çok büyük bir alan. Başkalarını da düşünmek lazım. Sanırım 5000 TL gibi bir bütçeyle yer tahsisi işi rahatlıkla halledilebilir.

    Babamla oturup konuşayım. Deniz sevdasından vazgeçmese bile bunu yapmaması için bir neden görmüyorum. Hiç değilse bize yatırım olur. Ankara'da ortalama bir özel yurdun yıllık ücreti de 5000 TL zaten. Biraz edebiyat yapmakta fayda var :)




  • quote:

    Senin de tanıdığın buralardaki kişilerle de iletişime geçmek isterim.


    Açık yazıyorum gitmek isteyen varsa herkes görsün diye..

    Fethiyeye 10 km uzakta Yanıklar Köyünün içinde Pastoral Vadi Çiftliği var, tamamen doğal mimari kullanılarak ve permakültür esaslarına dayanarak yapılmış bir çiftlik, tabii eksikleri olsa da yine de ileride.. Sahibi de Ahmet Kizen, kendisi mimar, yapı konusunda danışılabilir, gitmek isteyen herkese kapı açık, gidip gezmek serbest..

    Ölüdeniz tarafında da Patika çiftliği var, yeni kuruldu, orası da permakültür esaslarını daha çok ön planda tutuyor, yeni olması sebebiyle daha iyi görünüyor, gözlerimle görmedim, ama sahibi bana söyledi, fırsatım olursa gideceğim.. Sahibi de Erol Scott.. Bunu da gidip gezmek görmek serbest.. Her türlü bilgi alınabilir, kapıları açık..




  • http://www.pastoralvadi.com/

    http://patikayolculari.wordpress.com/

    Sanırım resmi kaynaklar bunlar. Yazın Antalya'da çalışacağım. Vaktimin bir kısmını geçirebilirim herhalde.
  • quote:

    10 dönüm eksik kalsın :) 1 dönüm de yetecek ve artacak hazardousmen'in anlattıklarına göre. Hiç olmasa yarım ton ürün demek yılda... Hala inanasım gelmiyor.


    Biz herşeyi artık monokültür yetiştirme yöntemi ile öğrendiğimiz için yani belli alanlara ayrı ayrı belli bitkiler dikip sonra onları ayrı ayrı toplama yöntemini seçtiğimiz için büyük alanın gerektiğini düşünüyoruz, böylece verim/alan oranı düşüyor.. Halbuki kardeş bitkiler (companion planting) prensipleri uygulanarak 3-4 m2 sebze adası bir alana bütün bitkileri (mesela domates-biber-patlıcan-fesleğen-kadife çiçeği) aynı anda dikip enine değil de boyuna yükseltmek (tercihen 1,5-2 metre) verimi yükseltiyor.. Tabii toprağın seçimini iyi yapmak lazım (kompost (kendimiz üretiyoruz) ve iyi havalandırılmış toprak(tercihen cocopeat) ve sulamayı da organik maddece zengin kompost çayı (kendimiz üretiyoruz) ile yapılırsa verim çok daha artıyor.. Bir de malçlama uygulanırsa tamamdır.. (Yine kendimiz yapıyoruz) Böyle yaparak bu alandan akla hayale gelmeyecek oranda yüksek verim alınıyor..




  • Düşündükçe açılıyorum gerçekten. Aklıma gayet güzel bir fikir geldi.

    Ege'nin toprağı verimli oluyor. Yazlığın civarındaki pazarlarda çevre köylerden toplanan ürünler var hep. Bilmem nereden gelen ürünleri halden alıp getirmiyorlar. Çok da lezzetli, kabul etmek gerekir. Yazlığın bahçesi küçük diye yakınırız bazen. Bir şey eksek ne çıkar hesabı... Haftaya iyice araştırmış olurum bu işin maliyetini. 20 metrekarelik bahçeden harikalar yaratmak olmasa bile yazı çıkaracak (fazlasını da eve götürecek) ürün elde etmek mümkün olur belki. Edremit Körfezi'nin tek güzelliği temiz havası olmasın :) Budur!
  • 
Sayfa: önceki 3233343536
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.