Şimdi Ara

Dünya Petrol Krizi - Peak Oil (54. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3.089
Cevap
40
Favori
190.293
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 5253545556
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1175429

    Sarkozy, Çin'e yüklendi
    Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, "Birleşmiş Milletler’in son derece kritik Kopenhag iklim müzakerelerini Çin’in bozduğunu" açıkça söyledi.

    Sarkozy, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da iki haftalık BM iklim toplantılarının son gününde "biraz geciken" hükümet ve devlet başkanları zirvesinden önce ABD Başkanı Barack Obama ile görüştü.

    Fransa Cumhurbaşkanı, Obama ile görüşmesinin ardından basına açıklamada bulundu.

    "(1997 Kyoto’nun yerini alacak) olası iklim antlaşmasında müzakereleri Çin yavaşlatmış, nihai anlaşmayı engellemiştir" diyen Sarkozy, Pekin hükümeti hakkında ağır konuşan dünya lideri oldu.

    Yakın zamanda, sanayiden kaynaklanan, atmosferi sera etkisiyle ısıtarak karbondioksit salımında ABD’nin önüne geçerek dünya birincisi olan, 1 milyar 320 milyonla dünyanın en büyük nüfuslu ülkesi Çin’in tutumu, dünyanın geleceği için son derece önemli addediliyor.

    ÇİN BAŞBAKANI VIN
    Çin Başbakanı Vın Ciabao, iklim hedeflerini savundu ve Çin’in iklim değişikliğini "çok ciddiye" aldığını söyledi.

    Vın, Kopenhag’da bugün sona erecek zirvede yaptığı konuşmada, Çin’in 2020’ye kadar sera gazı emisyonlarının artmasını durdurma hedefine ulaşmaya ve hatta bu hedefi aşmaya bağlı olduğunu kaydetti.

    Çin Başbakanı, bu konferans nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ülkesinin gönüllü verdiği iklim taahhütlerini "gerçek bir eylemle" yerine getireceğini de bildirdi.

    Çin, ekonomik verim birimi başına yayılan karbondioksit miktarını 2020’ye kadar yüzde 40 ile 45 arasında azaltmayı hedefliyor.

    BİSİKLETLER GİTTİ
    Çin, özellikle son 20 yılda yüz milyonlarca bisikleti bırakarak, "sağlık ve bisiklet cenneti" ülkeyi motorlu taşıtların, otomobillerin boğucu ortamına çevirmiş durumda.

    Bu arada zirvede Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 110 ülkenin lideri arasında Kopenhag’a geldi. Çin’i Başbakan Vın Ciabao, Birleşik Krallık’ı Başbakan Gordon Brown temsil ediyor. Rusya heyetine Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Almanya heyetine Başbakan Angela Merkel başkanlık ediyor.

    İklim müzakerelerinde "belirleyici baş ülke olma potansiyeline sahip ABD’nin Başkanı Barack Obama’nın uçağı bu sabah Kopenhag’a indi.



    Enerji savaşlarında Rusyanın da ABD' nin de Avrupa'nın da tek yürek gibi davranmasının sebebi dünyanın öte yanından 2 milyar insanın enerjiye aç bir şekilde beklemesidir, bugünkü haliyle bile çatışma yaratırken bir de ileride Çin'in büyümesi durumunda yaşanacakları düşünün..

    IEA başkanı Tanaka da döktürmüş... Artık pek gizli saklısı kalmadı..

    http://www.spiegel.de/wissenschaft/mensch/0,1518,667800,00.html

    http://www.scientificamerican.com/article.cfm?id=iea-energy-climate-change

    IEA baskani Nobuo Tanaka Kopenhag'in aslinda bir iklim konferansi olmadigini, gercekte küresel enerji sisteminin tartisildigi bir ekonomik konferans oldugunu belirterek baklayi cikardi agzindan:
    "2030 kadar petrol ve gaz talebi %40 artacaktir, bunun karsilanabilmesi sözkonusu degil. Halen enerji verimliligini arttirmak yoluyla yakinda baslayacak olan enerji kitliginin önüne gecebiliriz."




  • wowturkey'deki başlığın daha zengin olduğunu düşünüyordum ancak son üç günde yazılanlara bakınca bizim buradaki başlığın son derece saf ve arı olduğunu anladım. Türkçe f o r u m a l e m l e rinde nadir bir durum aslında.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 21 Aralık 2009; 13:42:31 >
  • Beyler COP15 zirvesi nihayete erdiğine göre sonuçlarını tartışmanın vakti geldi diye düşünüyorum.

    Aslında bir karar alınamadı sanırım. Ne emisyonların agresif bir şekilde azaltılması, ne de gelişmekte olan ülkelere finansal yardım konularında bir açıklama gelmedi.

    Belkide çözümlerin politikacıların anlaşmasıyla geleceğini düşünmek bir hata. sonuçta bu adamların çok büyük bir çoğunluğu kendi ülkelerini bile değil, savundukları grupların çıkarlarını düşünen bir takım adamlar.

    Fakat zaman hızla geçiyor ve biz hala fosil yakıtları yakmaya, dünyayı aynı hızla kirletmeye devam ediyoruz. Sorunları bu kadar görebilirken çözüm için hiçbir çaba gösterilmemesinibenim aklım almıyor artık.

    Herkesin kendisini düşündüğü bu garip düzenin anlaşmalarla - uzlaşmalarla filan değişeceği de yok. Al Gore COP15'de yaptığı konuşmada kuzey buzullarının 5-7 yıl içerisinde yazın tamamen yokolacağını anlattı. Hadi olayı dramatize ediyor diyelim, en iyi ihtimalle 15 yılımız mı var? Kalan yıllarda neslimizi korumak için nasıl hiçbir adım atmıyoruz? Bu işin sonu yokoluşa doğru doludizgin gidiyor, insanlık nasıl bu kadar umarsız olabilir?

    Aslında sorunlar menümüz çok güzel ve bu menüyü yemek zorundayız. Peak oil ve enerji krizi - iklim değişikliği - ekonomik buhranlar - aşırı nüfus karışımı menümüz ile üzerinde hayat olan bildiğimiz tek gezegeni yakın zamanda toptan yokoluşa sürüklüyoruz sanırım. Bu sorunların hepsi de birbiri ile iç içe geçecek kadar bağlantılı. Bu yüzden menüdekilerden birini yememeyi tercih etmek gibi bir şansımızda gözükmüyor.

    Ne diyelim dostlar hepimize afiyet olsun.




  • quote:

    Aslında bir karar alınamadı sanırım. Ne emisyonların agresif bir şekilde azaltılması, ne de gelişmekte olan ülkelere finansal yardım konularında bir açıklama gelmedi.


    Öyle de diyebiliriz.. Aslında mutabakat çıktı, onda bir takım açıklamalar var, fakat agresif bir herhangi durum yok, sadece rutin söylemler..

    Artık agresif bir takım kararların çıkması için tek çıkar yol kaldı, agresif bir takım şeylerin gerçekleşmesi, belki de bizde bu kararları politikayla çıkacağını beklemek hata, silahsız olmayacak bu iş sanırım.. Yanlız bu iş olduktan sonra ne kurtarma paketi kalır, ne borsa, ne finans piyasaları, yani bu bütün dünyanın kanser haberini aynı anda alması gibi bir şey olur, onu ne zaman yapıcaklarına onlar karar vericek..

    http://unfccc.int/files/meetings/cop_15/application/pdf/cop15_cph_auv.pdf

    Metnin sonunda ülkeler listesi kısmı var, boş, zamanla nasıl dolucağını bekleyip göreceğiz...

    quote:

    wowturkey'deki başlığın daha zengin olduğunu düşünüyordum ancak son üç günde yazılanlara bakınca bizim buradaki başlığın son derece saf ve arı olduğunu anladım. Türkçe f o r u m a l e m l e rinde nadir bir durum aslında.


    Aslında daha zengin, ama arada konudan sapıp dallanıp budaklanıp bana göre değersiz bilgilerle dolabiliyor.. Bir iki yazar haricinde başka kişinin yazılarını okumam, onları da farkedersiniz.. ''Petrol 100$....'' başlığı da okunabilir..

    Ama burada yazdığımız başlık çok daha arı, haklısınız, buraya her yazmak isteyenin bir şeyler katmak isteyip yazması burada daha çok bilgi şelalesi durumu yaratıyor...




  • http://www.oil-price.net/en/articles/oil-investment-gold.php

    Altının riskli bir yatırım aracı olmaya başladığını, ham petrolün ise gözardı edilen ve değerlendirilmesi gereken bir yatırım aracı olduğunu yazmış Oil-Price. Ben değerlendirecek düzeyde değilim, fikri olan var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified

    http://www.oil-price.net/en/articles/oil-investment-gold.php

    Altının riskli bir yatırım aracı olmaya başladığını, ham petrolün ise gözardı edilen ve değerlendirilmesi gereken bir yatırım aracı olduğunu yazmış Oil-Price. Ben değerlendirecek düzeyde değilim, fikri olan var mı?


    Dünyadaki altın miktarı değişmiyor. Ancak alıcı sayısı sürekli arttıkça, uzun vadede değerleneceği kesin.

    Petrol ise eninde sonunda tükeneceğine göre kısa vadede çok kazandıracak, uzun vadede riskli. Güneş enerjisi, elektrik motorları, dalga ve rüzgar türbinleri, nükleer enerji, biyodizel gibi alternatif enerjiye yatırım arttıkça petrol geçerliliğini yitirecektir. Çoktandır devam ediyor zaten çalışmalar.

    Edit Ekleme : Bir arkadaş emtia lardan bahsetmişti geçmiş sayfalarda. Bence en iyi yatırım aracı ileride buğday ve baklagiller olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 22 Aralık 2009; 23:30:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified

    http://www.oil-price.net/en/articles/oil-investment-gold.php

    Altının riskli bir yatırım aracı olmaya başladığını, ham petrolün ise gözardı edilen ve değerlendirilmesi gereken bir yatırım aracı olduğunu yazmış Oil-Price. Ben değerlendirecek düzeyde değilim, fikri olan var mı?



    Petrole yatırım yapmak biraz fantezi işi. Senin benim yapacağımız bir iş değil. Yatırımdan kastım parayı bastırıp ham petrolü almak ve depolamak, yoksa aracılar vasıtası ile sanal olarak şu kadar varil petrol aldım, şu kadar petrol sattım tarzında tamamen bilgisayar çiplerinde gerçekleşen alım-satım işleri değil. Bir kargaşa-panik anında sahibi gözüktüğün petrolü nasıl alacaksın? Sattım desen paranı aracı kurumdan nasıl alacaksın? Borsada hisse senedi alıp satmaktan farksız. Petrol yatırımını ancak sanal olarak yapabilirsin (bankaların altın hesabı gibi) o da ne kadar güvenli bir yatırımdır tartışılır. Sanal olarak işlem yaptıktan sonra sıra petrole gelene kadar çok daha kazançlı yatırım yapacak metalar var. Post peak-oil'e hazırlanmak demek sistemden çıkmak demektir. Bu şekilde bir yatırım ise seni sisteme göbekten bağlar.

    Yok gerçekten petrolümü alıp depolayacağım dersen o da akıl karı bir iş değil. Diyelim ki 100.000 liran var. Varili 80 dolardan(120 TL) petrol aldın. Bu aşağı yukarı 835 varil eder. Bu kadar petrolü nerde saklayacaksın, nasıl taşıyacaksın, nasıl koruyacaksın, her biri ayrı bir dert. O variller başına bela olur. Altın öyle mi? 100.000 liraya yaklaşık 2 kilo altın alırsın. İstediğin yere yanında götürürsün, saklması, gizlemesi kolaydır.

    Linkini verdiğin yazının ana fikri petrole yatırım yapmaktan çok altın sahtekarlığına dikkat çekmek. Özellikle Çin tungsten madenini altınla karıştırarak sahte altın külçeleri üretiyor. Özellikle külçe altın alımında kandırılma olasılığı var. Fakat bu doğrudan küçük yatırımcıdan çok büyük ölçülerde altın ticareti yapan, özellikle büyük şireketler, devletler arası altın ticaretinde söz konusu olan bir risk.

    Altına yatırım yaparken kandırılmak istemiyorsan bunun yöntemi bellidir. Böylece yazıda bahsedilen risklerle karşılaşmazsın. Bilmediğin kaynaklardan ve hangi boyutta olursa olsun külçe altınlardan uzak duracaksın.

    Türkiye'de altına yatırım yapmak istiyorsan bunun adresi cumhuriyet altınıdır. Çünkü bu altını sadece TC devleti darphanesi basar ve sayısı, miktarı bellidir.Hilesi hurdası olmaz. Sahtesi çok kolay anlaşılır. Zaten sahtekarlığa meyleden kuyumcu piyasada barınamaz. Bilinen kuyumculardan alırsan sürprizlerle karşılaşmazsın.

    Avrupa ve ABD'de bizdeki gibi kuyumcu geleneği ve bolluğu yok. Zaten süs eşyası olarak bizim kadar ziynet altına meraklı değiller. Oralarda piyasa buşekilde olunca altına ulaama şartları kısıtlı. Genelde aracı kurumlar, bankalar aracılığıyla külçe altın alabiliyorlar. İşte o zaman da yazıda bahseilen sahte altın riskiyle karşılaşıyorlar.

    İlk cümlede dediğim gibi petole yatırım yapmak fantezi işi. Özellikle bizim gibi küçük gelirli, küçk varlık sahibi sıradan insanlar için.


    Bir de dikkat etim son 15-20 gündür basın-yayın-internet ortamında (yerli-yabancı) insanları altından soğutmak için yoğun bir yayın kampanyası var. Altının güvenli olmayan-riskli bir yatırım aracı olduğuna dair yayınlar ardı ardına çıkmaya başladı. Talebi kesmeye çalışıyorlar. Çünkü bu talep kesilmezse şu anda 1100 $ olan altının bu yıl sonuna doğru 2200-2800 aralığında bir fiyata ve 2 yıl içinde 5000$ dolar üstü bir seviyeye gelme durumu var. Bunun ekonomilere nasıl zincirleme etkileri olacağını tahmin etmek zor değil.

    Ona buna kulak asmayın. Uzun vadeli yatırım aracı olarak her çağda ve her coğrafyada en güvenli yatırım aracı altındır. İşin sırrı uzun vadeli düşüneceksiniz.




  • Altın, tarla, petrol..

    Yanlız petrolü stoklamak biraz tehlikeli olabilir..

    Altın ise değere dönüştürülebildiği sürece iyi bir yatırım aracıdır, kriz anlarında altın hep fırlamıştır..

    (Tabii tarla derken üretim yapılabileni kastediyorum) Buğday baklagil vs. vs..
  • ihg70 teşekkür ediyorum. Altına yatırımın, altının doğasından değil de doğasından kaynaklanmayan nedenlerle riskli olduğunu anladım. Gözü dört açınca sorun yok o halde :)
  • Petrolde son durum Aralık 2009 Raporu...

    http://www.theoildrum.com/files/2009_December_Oilwatch_Monthly.pdf

    Çin ve Hindistan haricinde tüketimini artıran ülke yok...

    Küresel ısınmayı ciddiye aldılar, tüketmiyorlar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 23 Aralık 2009; 6:28:19 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    Petrolde son durum Aralık 2009 Raporu...

    http://www.theoildrum.com/files/2009_December_Oilwatch_Monthly.pdf

    Çin ve Hindistan haricinde tüketimini artıran ülke yok...

    Küresel ısınmayı ciddiye aldılar, tüketmiyorlar...


    Tüketemiyoruz daha doğrusu...

    Aylık ortalama 5000 km. araç kullanırdım, şu 2009 yılında aralık ayı itibarıyla toplam km. 4600. Mazot alamıyorum ki araç kullanayım.

    Çözümlerin en sağlıklısı Türkiye'nin. Bindiriyorsun vergiyi, doğal karne uygulamış oluyorsun, böylece hem devlet kazanıyor, hem küresel ısınmayı önlüyoruz...

    Akaryakıta ihtiyacımız kadar veya daha fazlası ile sahip olamadığımız için bazı işleri yapmaktan, bazı yerlere gitmekten, bazı iş ve özel planlarımızı uygulamaktan vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Kısaca daha önceki bölümlerde yazılan yorumlardaki gibi biraz daha ilkelleşmek anlamına mı geliyor bu halimiz.




  • Üyesi olduğum Roubini global Economics'den gelen son bilgi mailini sizlerle paylaşmak isterim. Dr. Roubini verdiği acı reçeteler ve gerçekleri tüm çıplaklığıya ortaya döktüğünden Dr.Doom olarak bilinir. Yazının objektif ve ekonomik bakış açısı tarafından önemi olduğunu düşünüyorum.

    Greetings from Roubini Global Economics!

    Today we look at some of the trends that might move global energy markets in 2010. Yesterday’s OPEC meeting, the first hosted by Angola, brought few surprises as countries pledged to maintain their current production cuts in the face of an uncertain global economic recovery. But as growth starts to pick up, could a combination of oil demand growth from emerging market economies and geopolitical supply vulnerabilities boost the oil price back to US$100 per barrel level–a level that could put the economic recovery in jeopardy?

    Probably not. The oil market still seems over-supplied, given ample inventories, an increase in OPEC and non-OPEC production and high surplus capacity within OPEC. This supply, and a weak global economic recovery, could mute some of the pressure on the oil price. Fundamentals do not always drive prices–based on fundamentals one might expect an oil price closer to US$50-55 per barrel today–but they can be restraints. In H2 2009, the increase in the oil price was much more muted than the oil spike (and spike in base metals) in 2008. Oil prices rose rapidly in the spring of 2009, then traded in a relatively narrow band around US$75 per barrel for most of the rest of the year.

    With the U.S. Federal Reserve set to remain on hold–likely into 2011 in RGE’s view–global liquidity conditions should be supportive of oil and other commodities. Any pressures on the U.S. dollar could strengthen oil. The fundamental outlook, however, could restrain this upward pressure.

    The sharp fall in demand for oil in 2009 following a shallower decline in 2008 marked the first back-to-back oil and oil product demand declines in two decades. At the end of 2009, oil and product demand began to recover, but remains well below 2006 and 2007 levels. The strong pace of growth in emerging market economies, particularly in Asia, suggests EM fuel demand will be strong, only partly offsetting weak demand in OECD economies, making the global rebound in demand more muted than in 2004-07.

    Despite the auto industry focused nature of the fiscal stimulus in many countries–especially China–the incentive to buy more fuel efficient cars suggests the growth in oil product demand has been and will continue to be more muted than this buying surge would indicate. Moreover with prices tied more closely to global market prices, more of a price increase would be passed on to the consumers in China. Other Asian countries have likewise poked holes in their subsidy regimes. Finally, the addition of refinery capacity in the Middle East and Asia removes one price pressure as the chance of product shortages are lower.

    Demand in the U.S. improved from the very weak levels seen in late 2008 and early 2009 but remains well below the level of recent years. Inventories of oil and oil and products are well below five year average levels. Miles driven are estimated by the U.S. Department of Transportation to be at levels not seen since 2004. And with gas prices higher, we may begin to see a consumption response.

    There seems little shortage of supply in the near term. As oil prices stabilized around US$70 per barrel in mid-year, output began increasing with both OPEC and non-OPEC countries increasing production. Despite an OPEC pledge to comply with past cuts and targets, a slow leak of increased production seems set to continue. As of November, aggregate compliance with the January 2009 cuts was at only 60%, down from the 80% seen in February and March 2009. The compliance with cuts varies dramatically across the GCC countries, with Saudi Arabia picking up the slack. Only a sharp drop in the oil price and demand would provoke much change. A drop in the oil price to the US$60 per barrel range would likely trigger renewed output cuts from both OPEC and non-OPEC members.

    Non-OPEC output is also on the rise. Russia has boosted output, offsetting 2008 declines, and output from Canada and Brazil has also increased. These increases, at least in the near term, reinforce OPEC trends and suggest that supply will continue to outpace demand in 2010.

    What about Geopolitical Supply Shocks?

    There are some lurking geopolitical issues and higher security costs that could reduce oil supply on a temporary basis. Saudi Arabia is increasingly involved in Yemeni conflicts. Despite what many analysts call a proxy war with Iran, the effect on the oil supply seems limited. The resurgence of Iranian domestic opposition for the first time since the opposition was brutally suppressed in the summer of 2009 raises some uncertainties. Domestic politics and nuclear posturing suggest that foreign oil companies and expertise will be kept out of Iran for a longer period, deferring any output increase. Sanctions on Iran are tightening again.

    OPEC surplus capacity (still about 4 million barrels per day) should mute some of the geopolitical pressure on the oil supply, especially when coupled with a generalized increase in production. Similarly, the increase in refineries to process GCC sour crude could reduce the impact of supply shortages on the global oil price.

    Natural gas markets, which are regional, face some challenges in 2010. Last week RGE’s Jelena Vukotic highlighted the risk of a renewed gas crisis stemming from Ukraine as the cash-strapped government repeatedly struggles to pay its gas bill and refuses to pass on higher costs to domestic consumers. A year ago, Russia’s Gazprom cut off gas supplies to Ukraine when it refused to pay its bills in full, and gas to the EU was reduced sharply. Given domestic political feuding in Ukraine, the chance of a repeat has risen. While Moscow will be reluctant to be seen as meddling in Ukraine’s mid-January presidential elections, the country and its state-owned energy company Naftogaz seem to be running out of options. Funds from the IMF standby agreement are frozen following the approval of populist measures. The great recession has reduced natural gas demand in Europe, but it could be another cold winter, particularly for the countries in southeastern Europe which have few supply alternatives. Western Europe continues to have relatively ample natural gas supplies in storage.

    The longer-term oil supply outlook does not look quite as good as it does today, a dynamic that elevates today’s prices. In particular, the increase in output from Iraq and Russian and African oil frontiers may be slow to come. Yet here again, Saudi Arabia may be a major source of supply. After adding new supplies in 2008, it has put further development on hold, a decision that could be reversed.

    Iraq recently extended servicing contracts to a number of fields and hopes to more than double oil output to 5 million barrels per day by midway through the next decade, offsetting other declining fields. It could wind up taking longer however–and the deteriorating security situation and lack of infrastructure makes some fields much less attractive. Only Sonangol, the Angolan owned company, was willing to bid on the two fields closest to the violence in Mosul.

    Shell seems about to cut some of its losses in Nigeria, reportedly preparing to sell US$5 billion in assets in the Niger Delta. As RGE’s Lee Hudson Teslik noted last month, Nigerian production remains well below its 2006 peak and the costs of providing security are making operations less attractive.

    Another source of uncertainty stems from environmental policy. More energy efficiency could reduce oil demand growth. Regulatory clarity, particularly surrounding anti-climate change policies is key to future developments, not only of renewable energy technologies but also of hydrocarbons. Cleaner burning and ample natural gas could be attractive in efforts to reduce emissions. The political momentum may bring new energy efficiency policies that could reduce demand for oil over time–something OPEC members are worried about.

    Further development in Canada’s oil sands is contingent not only on oil prices above US$60 per barrel but also clarity about how Canadian bitumen will be treated in the U.S. The U.S. cap and trade bill will be reconsidered by the Senate in the spring of 2010. The compromise at Copenhagen leads to little clarity on these issues, and horse trading may be as necessary for the Cap-and-Trade bill as for the health care legislation.

    A strong and stable oil price could actually support efforts to diversify away from oil. A price of US$75-80 a barrel not only unlocks a lot of new oil supply over a near-term perspective–including oil sands, pre-salt Brazilian oil, as well as appetite for Iraqi oil–but also makes a number of alternatives more viable.

    On a macroeconomic basis, a gradual increase in the oil price can be more easily absorbed than a spike. However, even if US$80 a barrel is a price that consumers and producers feel they can live with, such levels could still put a crimp on the global recovery as consumers spend more on fuel, particularly if rising headline inflation prompts central banks, particularly in the emerging world, to start tightening interest rates given the higher share of food and fuel in consumer baskets.




  • quote:

    Kısaca daha önceki bölümlerde yazılan yorumlardaki gibi biraz daha ilkelleşmek anlamına mı geliyor bu halimiz.


    Henüz ilkelleşmek demeyelim de biraz kabuğuna çekilmek denebilir..

    Öte yandan herkes gibi Çinlilerin de hali perişan...

    http://chinadaily.cn/china/2009-12/21/content_9206039.htm

    Yönetim fırtına çıkmasın diye bir yandan araba satışlarını artırırken, diğer yandan da benzine durmadan vergi bindiriyormuş..

    quote:

    Situ Yu, a 28-year-old Beijing resident, often chooses public transportation nowadays, although she bought a Ford Focus in 2007.
    "The gasoline price is so expensive now. I have to tighten my belt," she said, adding that she has to pay around 1,000 yuan to buy fuel every month.

    "The price was going up too quickly this year," she said. "Some of my friends also choose to drive less because of the high fuel prices."


    Fiyatlar geçen seneki en üst seviyeden bile yüksekteymiş, taksiciler ''Şu an petrolün ucuz halinde böyle, ya artarsa'' diye endişeliler..

    Diğer haber ise Çinliler tüketiyor, tüketimlerini artırıyorlar, ama onu da stoklarından çekerek karşılıyorlar, yani şu an dünya genelinde petrole karşı bilerek ya da bilmeyerek ''Aman almayalım, yoksa fırtına çıkacak'' diye bir bekleyiş var... Tabii nereye kadar?

    http://news.chinaoilweb.com/China/Platts-China-s-Oil-Demand-for-November-Up-by-18-7.5773.htm

    quote:

    Meanwhile, China seemed to be tapping into its inventory to feed the strong crude throughput appetite in November as the government reported a drop in both crude imports and production versus October.

    Chinese customs tallied 17.12 million mt (4.06 million b/d) of crude imports last month, down 11.4% from 19.33 million mt in October. Crude production also slipped 3.6% during the comparison period to 15.67 million mt (3.7 million b/d).


    quote:

    Çözümlerin en sağlıklısı Türkiye'nin. Bindiriyorsun vergiyi, doğal karne uygulamış oluyorsun, böylece hem devlet kazanıyor, hem küresel ısınmayı önlüyoruz...


    Şu aşamada dediğiniz en doğrusu, büyüme nasıl olsa bitti, artık küçülme başladı, yani vergiler küçülme yaratıyor diye endişelenmeden bu fahiş bütçe açığını İstanbul'dan kaparlarsa çok sevinirim, başlayacak göcü zamana yaymış olurlar...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zizim
    Kalan yıllarda neslimizi korumak için nasıl hiçbir adım atmıyoruz?


    Atan var.
    Hakim sınıf organik tarım amaçlı yatırımlar yapıyor, dünyanın öbür ucundan arazi alıyor. Yeryüzündeki bütün tohumları yok etmeye çalışıp kendileri için hakiki tohum depoluyorlar. (bkz. Svalbard tohum bankası)
    Biz ezilenler adım atmıyorsak suç biraz da bizde.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zizim
    Bu işin sonu yokoluşa doğru doludizgin gidiyor, insanlık nasıl bu kadar umarsız olabilir?


    Bu bir soru değil sanırım, aama soru olarak anlarsak cevabı sanırım genlerimizde saklı. Fabrika ayarlarımız böyle. Fabrika ayarlarımıza kısa bir göz atmak için warsocialism.com sayfasında, üstte yer alan flaş animasyonları izlemek, Garrett Hardin'in Tragedy of The Commons'ını okumak, zero-sum-game konusunu ve Milgram deneyini okumak faydalı olabilir. Ambalajımız çok güzel ama içimiz ı-ıh...

    Altına gelince, altın fiyatının uzun vadede sabit kalması ya da düşmesi olasılığı var ise bunun izahını duymak isterdim.

    quote:


    Çözümlerin en sağlıklısı Türkiye'nin. Bindiriyorsun vergiyi, doğal karne uygulamış oluyorsun, böylece hem devlet kazanıyor, hem küresel ısınmayı önlüyoruz...


    Pek katılamayacağım.
    Türk hükümetleri bunu bilinçli yapmadı. Yani halk tasarruflu olmayı öğrensin, damla damla kullansın diye yapılmadı. Devlet, devletliğini kasıtlı olarak yapmadığı, vergi toplamadığı için bu yola başvuruldu. Çok çok eskiden akaryakıt sübvanse ediliyordu, hayal edebiiyor musunuz? Niyet ve amaç yanlış olunca istemeden olumlu sonuçlara ulaşmak... bilemiyorum, mümkün değil gibi geliyor. Algı çok önemli. İnsanlar alıştığı zaman benzin fiyatını yüksek olarak algılamıyor. Bunun yerine doğrusal olarak, planlı yükselen bir benzin fiyatı olsaydı insanlar bunun farkına varırdı.
    Şu anda aklı başında bir hükümetimiz olsaydı fiyattan önce tasarrufu teşvik ederek ve zorlayarak tüketimi azaltma yoluna giderdi. Konu akaryakıt ise bu taşıtların ağırlıkları ve motor güçlerine göre alım ve kullanım vergilerini yeniden düzenlemekle başlar, Londra'da ve Japonya'da başarılı bir şekilde uygulandığı gibi park ve caddeye giriş kısıtlamalarına kadar gider. Otobüs yaygınlaştırılır ve ucuzlatılır. Demiryoluna yatırım yapılır.(Hızlı trene değil, yavaşa!) Şehirlerarası otobüs piyasası düzenlenir ve şu anda yaşanan tekelleşme önlenir. Pompa fiyatı için 2-3 yıllık bir plan açıklanır, talebi kısmak için fiyat yavaş yavaş artırılır. Bu da millete ayan beyan açıklanır ki önlemini alsın, kendini az benzinle yaşar hale getirsin. İstanbul'a katlamalı vergi bindirilir ki göç almasın. Konu evsel tüketim ise leblebi çekirdek dağıtır gibi yapı ruhsatı vermeye bir son verilir, sıkı şartnamelerle, sayıca az ama verimli konutlar yapılması sağlanır. Eski konutların yeni şartnameye uydurulması kademeli olarak önce teşvik edilir, sonra zorlanır. 10 yıllık bir plan yaparsın, bütçeden para aktarırsın, bak vatandaş, evini enerji dostu hale getir, al sana faizsiz kredi, şimdi yapmazsan 3 yıl sonra krediyi bitiriyorum, 6 yıl sonra ceza kesmeye başlıyorum, 9 yıl sonra yeni eski bütün yapılara enerji kotası koyuyorum, seçim senin dersin. Oluşacak ürün talebi patlamasını karşılamak için de üreticiden vergi almazsın, yaparsın, edersin filan ama bunlar olumlu şeyler olduğu için böyle bir dönüşüm hiç bir zaman yaşanmayacak. Çünkü yukarıda dillendirildiği gibi bu sistemin doğasına ve insan doğasına aykırı. "Politikacı ülkesi için değil, seçilmek için çalışır" denildiğinde bazıları bunu romantik bir sitem olarak algılıyor ama bu soğuk, acı bir gerçek. Sonuçta doğalgaz vanası zart diye kesildiği zaman insanlar hasta olacak ama o zamana kadar onları tedavi edecek hastane de, sağlık sigortası da kalmamış olacak.




  • nlty2000 mirim yazı yazmanı ve fikirlerini merak etmekteydim, cevap verdiğin iyi oldu. Çözüm yolların çok güzel ama politikacılar belirli çıkar gruplarını kolluyor sadece ve yeniden seçilebilmek, bu çıkar gruplarından daha fazla nemalanabilmek için çalışıyorlar.

    Vezir hocamdan ses yok bir süredir, akaryakıt fiyatları başlığı altında görünüyor bana :)

    Kophenagen geçti, 2010 geliyor ilk çeyrekte veya yıl ortasına kadar neler olur özellikle dolarda ve bunun diğer ülkelere domino taşı etkisinde? Öngörüsü olan dostlar var mıdır?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zizim -- 23 Aralık 2009; 14:19:51 >
  • Dünyada insanlar ikiye ayrılır,

    Petrol zirvesini bilenler...

    Petrol zirvesini henüz bilmeyenler...


    http://www.youtube.com/watch?v=zpT_O43sFak&feature=related

    Arabaların içinde güvercin besleyip dizi izleyecekmişiz.. Arabaları saksı olarak kullanma fikrinden sonra güvercin yuvası olarak kullanmak da güzel bir düşünce...

    quote:

    "Politikacı ülkesi için değil, seçilmek için çalışır" denildiğinde bazıları bunu romantik bir sitem olarak algılıyor ama bu soğuk, acı bir gerçek.


    Nlty, yukarıda saydıkların aslında uygulansa bu ülke için bu şartlarda az zararla çıkılabilir, kimse bize saldırmaz, biz de kimseye saldırmayız, fakat demokrasi olduğu sürece de uygulanmaz, anca padişah diye seni başa geçiririz o zaman gerçekleşir...

    Zaten bu işin başka yolu yok, demokrasiyle hiç bir şey halledemeyiz, biraz totaliterleşmek lazım, çünkü öneriler radikal..

    quote:

    Kophenagen geçti, 2010 geliyor ilk çeyrekte veya yıl ortasına kadar neler olur özellikle dolarda ve bunun diğer ülkelere domino taşı etkisinde? Öngörüsü olan dostlar var mıdır?


    Benim öngörüme göre, 2010 başından itibaren petrol üretimi plato seviyesinden yönünü aşağı çevirebilir, Matt Simmons ve Fatih Birol'un açıklamaları bu yöndeydi, 2010dan itibaren enerji sıkıntısı olabilir deniliyor, öte yandan petrole olan talep artarsa da bir sıkıntı olucağı kesin.. Yani tam çizgideyiz, şu andan itibaren fiyatlar artmaya başlasa şaşırmam.. En iyi şekilde fiyat hareketlenmeleri ile anlayacağız..

    Ama 2010 içinde 2008 sonuna doğru yaşadığımız finansal krizin çok daha şiddetli şekilde yaşayacağımıza neredeyse kesin gözüyle bakıyorum...

    Olacakların sırasını tahmin etmek kolay da zaman tahmini yapmak biraz zor, sekmeler olabiliyor..




  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 24 Aralık 2009; 17:21:52 >
  • Üçüncü kim hocam? İşin içinde ben de varsam atlayın gelin buraya bir devlet kuralım.
  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 24 Aralık 2009; 17:21:20 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    ...

    Zaten bu işin başka yolu yok, demokrasiyle hiç bir şey halledemeyiz, biraz totaliterleşmek lazım, çünkü öneriler radikal..

    ...


    Onlarca yıldır bazılarının korkulu rüyası olan ve olmaya da devam eden bir totaliter sistem mevcut aslında. Üstelik vaat ettiği şeyler de çok rasyonel. Öyle ki, günümüzde bile en ufak hareketlenmesi dahi derhal bastırılmakta. Bilin bakalım hangi sistem :)

    Uzatmayayım. Başlıkta bugüne kadar yazılanlar bir sıkıntı çıkarmamış olabilir ama bu konu kesinlikle esgeçilmez. Kalsın şimdilik.
  • 
Sayfa: önceki 5253545556
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.