Ek MTV kararı Meclisten geçti: Ek MTV taksitleri ne zaman ödenecek? (3. sayfa)

%52 ödemeli bence bu vergileri...

hatta konvoy yapıp ile sevinen ve deprem zamanı canlı yayına bağlanıp bol keseden sallayan ama ortadan kaybolanlara ödetsinler bence..

%48 zaten bitik ve çare arayışında inleyen bir kitle...

Deprem zamanı elini cebine atmayan herkes ss faktörü ile elini cebine atacak.

Attığıma pişmanım keşke atmayaydım.

Ben de...

Ülkede en kolay yöntem, çak hemen bordroluya, çak benzine, arabaya, telefona. Başka bir şey yok.

Benden alınan vergiyi firmalardan, bakkaldan çakkaldan, taksiciden bile alamıyorlar. Benim her şeyimden gidiyor.

Haram zıkkım olsun. Helal etmiyorum ben de.

Hayır ülkeye yardım etmek için bilmemne yapalım onu yapalım bunu yapalım, katlanalım da... e insan karşıdan da bi çaba görmek istiyor be ya...?

Mehmet Şimşek ve yeni kabine çok güvenilir olabilir, ekonomiyi düzeltecek olabilir de, ya arkadaş, niye hemen bize çakıyorsunuz? Mehmet Şimşek sağolsun 20 senedir "vergide reform gerekiyor" diyor zaten, abey seni tutan nedir? Şirketleri şunları bunları karşılarına almak istemiyorlar tabi, tutan o...

Geçende biri anlatıyor, adam şirketin mali müşaviri, abi diyor bu kadar kâr çıktı, şu kadar vergi ödenmesi lazım, peki ne yapacağız, abi diyor 100 tane Doblo alacağız filo diye... Vergiden düşecek beyimiz. Çökeceksin böyle adamlara işte ya, bitti, bana niye geliyorsun? Bu adamlar bir de personele doğru düzgün para vermez, maaşı zamanında ödemez, ama ertesi gün arabasını değiştirir gelir... Ama ağlamaya devam ederler.

Trollük yapmaya çalışan vatandaş demiş ki "kiriz" çok iyi yönetiliyor, deprem masrafları şu bu kolay iş değil...

Hayır, olay deprem değil zaten.

Reyiz sağolsun, 2-3 senedir izlemek ve izletmek istediği muhteşem ekonomi politikası idi. Fatura burada. Deprem vs işin bahanesi.

Merkez bankası faiz artırdı, döviz arttı. Yanlış yorumlar geldi, denildi ki yetmedi, piyasa tepki verdi.

Bilinmiyor ki, cayır cayır döviz baskılamak için yakılan dolarlar yakılmayınca dolar-euro asıl yerine geldi.

Bilinmiyor ki, bankalara çakılan ve almak zorunda bırakılan tahviller bi günde çaaaat diye bankaların elinde kalmasın ve patlamasınlar-batmasınlar diye faiz hızlı artırılmadı.

Ondan sonra asıl vatandaşa. Oldu...

Ooooooooooooooooooooooooooahhhhhhhhhhhhh, oooooooooooaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahhhhhhh diyebiliyorum anca şu aşamada.

Haa, iktidar değişse ne olacaktı, şu durumda pek farklı olmayacaktı. Bizde siyaset bu, vizyon bu, kafa bu... Boşa ümitlenmeyin yani. Vizyon farklı olsa zaten bugün siyasette bu partilerle, bu isimlerle, bu karakterlerle uğraşmıyor tartışmıyor olurduk.

Finlandiya bilmemne bakanı gibi efendim tenis mi oynuyormuş, kaç yaşındaymış, bisikleti ne markaymış, konuşacağımız parti ise hangisinde dans ettiği falan olurdu.

Bu hükümetin biatkar fakir kitlesi olduğu sürece düzen değişmez. %30 u makarnaya ekmek banıyor en büyük eğlenceleri futbol ve seçimde koyduk demek o yüzden zamlara zerre ses etmiyorlar hatta mutlu oluyorlardır.

Diğeri de çok farklı değil ki be hoca, görüyoruz işte. Dediğim gibi, bizde siyasilerin, siyasetin kökten komple değişmesi lazım. Yoksa daha çooooook AKP gider gelir.

20 senedir kesintisiz 1 kişiye yönettirirsen o senin kafana daha çok basar. Adam nasılsa cepteler diyor bak neler oluyor yine 52.

adam yapılabilecek en büyük rezaletlere başarısızlıklara imza atmış sen iktidardan hiç almamışsın.

kuzu sendromu.

Anayasanın hangi maddesine göre aykırı.

Mali güce göre vergilendirme, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, aynı zamanda vergide eşitlik ilkesinin uygulama aracı olup, mali gücü fazla olanın mali gücü az olana göre daha fazla vergi ödemesini gerektirir. Vergide eşitlik ilkesi ise malî gücü aynı olanlardan aynı, farklı olanlardan ise farklı oranda vergi alınması esasına dayanır. Diğer bir anlatımla, yükümlülerin genel vergi yüküne kendi ödeme güçlerine göre katılmalarıdır[3].

AYM, bu gerekçeyle 1999 sonrası depremin yaralarını sarmak üzere getirilen ek motorlu taşıtlar vergisini iptal etmiştir.

AYM’ye taşınan bu Yasa 4962 sayılı Kanundu. 30.7.2003 günlü, 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun'un, 21. maddesinin birinci fıkrasının, Anayasa'nın, 2., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istenmiş.

İptali istenen m.21 şu şekildeydi; “18.2.1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 ve 6 ncı maddelerinde yer alan (I), (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelere göre vergiye tabi olan ve bu Kanunun yayımlandığı tarihte ilgili sicilde kayıt ve tescilli bulunan taşıtlar ile yine bu Kanunun yayımı tarihinden 31.12.2003 tarihine kadar ilgili sicillere ilk defa kayıt ve tescil edilecek olan taşıtlar, bir defaya mahsus olmak üzere, anılan Kanundaki tarifelerde ilgili taşıt cinsi için belirlenmiş olan 2003 yılı tutarları kadar, taşıt vergisine tâbidir.”

AYM’nin bu kararında önemli ifadeler şunlardır:

Dava dilekçesi ve başvuru kararında, 197 sayılı Kanuna göre, yılın ikinci yarısında iktisap edilen taşıtlar nedeniyle motorlu taşıtlar vergisinin sadece ikinci taksitinin ödenecek olmasına rağmen, iptali istenilen kuralda, yılın ikinci yarısında ilk defa kayıt ve tescil edilen taşıtlar için de 2003 yılına ait motorlu taşıtlar vergisinin tamamının taşıt vergisi olarak alınmasının öngörülmesinin vergi mükellefleri arasında eşitsizliğe neden olduğu, iptali istenilen kuralın, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen sosyal hukuk devletinin gereği olan “hukuk güvenliği ilkesi” ile 10. maddesindeki “yasa önünde eşitlik ilkesi” ve 73. maddesindeki “malî güce göre vergilendirme ve vergi yükünün adaletli ve dengeli bir şekilde dağılımı ilkesi”ne aykırılığı ileri sürülmektedir.

Devletin vergilendirme yetkisinin sınırı, aynı zamanda kişilerin hak ve özgürlüklerinin de sınırını oluşturduğundan, bu yetkinin keyfiliğe kaçacak biçimde kullanılmasının önlenmesi, hukuk devleti olmanın gerekleri arasında öncelikli bir yere sahip bulunmaktadır. Vergilendirme alanında olası keyfi uygulamalara karşı düşünülen ilk önlem, kuşkusuz yasallık ilkesidir. Ancak vergilerin yasayla getirilmesi, yalnız başına vergilendirme yetkisinin keyfi kullanılarak adaletsiz sonuçlar doğurmasını engelleyemeyeceğinden, yasallık ilkesi yanında verginin genel ve eşit olması, idare ve kişiler yönünden duraksamaya yol açmayacak belirlilik içermesi, geçmişe yürümemesi, öngörülebilir olması ve hukuk güvenliği ilkesine de uygunluğunun sağlanması gerekir.

Öte yandan, Yasa'nın madde gerekçesinde, ek motorlu taşıtlar vergisine ilişkin hükmün iptali nedeniyle ortaya çıkan ve uygulanmakta olan ekonomik program hedeflerini tehlikeye düşüren gelir kaybının telafisi amacıyla düzenleme yapıldığı açıklanmakta ise de bunun olağanüstü koşulların zorunlu kıldığı bir neden olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Dava konusu düzenleme ile malî güç nazara alınmaksızın ve olağanüstü bir durum da olmaksızın ikinci kez vergi tahakkuk ve tahsil edilmek suretiyle vergi yükü araç sahipleri aleyhine ağırlaştırıldığından, 21. maddenin birinci fıkrası Anayasa'nın 2., 10. ve 73. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.

Bu gerekçelerle AYM 07.10.2003 tarihinde Esas Sayısı: 2003/73 Karar Sayısı: 2003/86  ile ilgili hükmü iptal etmişti.

anayasayı öğretmişler,kalanı da ben öğreteyim

devlet kentsel dönüşüm icin `çaba` sarf etmez.maymunlar güler adama

deprem gerçeğini görür,imar planı çıkarır, kenti gerekli şekilde taşır, veya yeniler.

ben gitmiyorum diyenin de ağzına tükürür.

devlet ölen ölsün banane demez.

depremle mücadele akepee veya cehabee nin,veya ekremin tevfikin değil devletin asli görevidir.

işinize gelince devlet ebed müebbed diye ürümeyi biliyorsunuz.

toki parayı betona gömüyor diyen adam süzme gerizekalidır ,süzme gerizekalinin biri öyle söyledi diye ülkenin deprem politikası değişmez.

öğrenmiş oldun.

devlet kendi lüksünden taviz vermeyecek,vatandaşa kitleyecek,iyiymiş ya.

iq 40 konuşmalar yapmazsan memnun oluruz.

Bilseydim ben de yardım yapmak yerine ikinci mtvyi beklerdim. Nasıl olsa zorla alacaklar derdim.

Hayır telefonla bağışlar toplanmıştı. Şovlar yapılmıştı. Yine şov yapmak isteyen yapsın bağışını. Dünya vergi affı getirmişlerdi, getirmeselerdi. Yazacak çok şey var da. Artık bıraktım. Halkın sevdiği insan tipi olmaya karar verdim. Biraz da ben pudra şekeri alayım. Yeter hep küp şeker küp şeker.

muaf olur mu bilmiyorum ama olamasa iyi olur

ben her ay az da olsa düzenli yardım yapıyorum. bir defalık yardım kendini vicdanen rahat etmene belki yardımcı olur. (Benim yardımım sembolik. çok bir şey ifade etmiyor)

Bana düşen ek mtv'yi de öder misiniz o halde? Sevabı da helali de sizin olsun.

maaşını da vereyim mi? depoyu da doldurabilirim