Şimdi Ara

- Ekonomik KRİZ kime KRİZ? - (29. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
869
Cevap
6
Favori
28.635
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2728293031
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Olur mu hiç?
    Mahalle kavramı yok mu demek istiyorsun?
    Krizde karnını doyuramayan insanların içki mi içtiğini iddia ediyorsun?

    Sırf mazlum edebiyatı yapmak için yapmadıkları dezenformasyon kalmadı. Adam üstteki bilgiyi yalanlamak için bir TAPDK linki vermiş. Açıyorsunuz rakamlar tamamen aynı. Yine bir "lehrer35 kurnazlığı". Artık ciddiye alamıyorum kendilerini.


    Ya siz tabloya bakmasını bilmiyorsunuz ya da ben. Şimdi oturup hepsini tek tek hesaplayacağım. Bakalım hangimiz yanılıyor.





    Evet tabloyu tek tek hesapladım.
    2009 ilk 3 çeyreğinde durum şu:

    Litre
    Üretim: 794.850.715
    İthalat: 4.870.931
    İhracat: 77.502.053

    İçeride tüketilen: 722.219.593

    2008 ilk 3 çeyreği

    Üretim: 790.149.401
    İthalat: 4.427.618
    İhracat: 58.845.341

    İçeride tüketilen: 735.731.678


    2009 da alkol tüketiminde düşüş olduğu tablodan net olarak görülmekte. Yani alkol tüketiminin arttığı tamamen sallama bir iddia.

    Ülkemizde kişi başı alkol tüketimi 150 cl bile değilken Avrupa da 12 litre civarındadır.
    Avrupadan 2003 te 14 milyon turist geliyorken 2009 da bu rakam 27 milyonu geçmiştir.
    Avrupalı 1 ayda 1 Türk'ün bir yılda tükettiği alkolü tüketmektedir.
    Türkiyede satılan alkol turistlere bile yetmez.
    Eldeki verilere göre alkol tüketen Türk neredeyse kalmamıştır.
    Daha nüfus artışına hiç değinmedik bile.


    http://www.gbe-bund.de/gbe10/abrechnung.prc_abr_test_logon?p_uid=gastg&p_aid=&p_knoten=FID&p_sprache=D&p_suchstring=10129::Alkoholische%20Getr%E4nke%20%28Preisindex%29
    />


     -  Ekonomik KRİZ kime KRİZ?   -


    http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=1352



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 28 Şubat 2010; 18:41:51 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35
    Ya siz tabloya bakmasını bilmiyorsunuz ya da ben. Şimdi oturup hepsini tek tek hesaplayacağım. Bakalım hangimiz yanılıyor.


    ÖRNEK:

    Sizin "doğru" olduğunu iddia ettiğiniz tablodaki bira satışları:

    2003 yılı : 479,478,952 - 28,938,632 + 215,704 = 450,756,024
    2008 yılı: 924,438,410 - 73,611,503 + 582,059 = 851,408,966



    Sizin "yanlış" olduğunu iddia ettiğiniz tablodaki bira satışları:

     -  Ekonomik KRİZ kime KRİZ?   -




    İkisi de virgülü virgülüne aynı.


    Demek ki neymiş? Tablo okumayı bilmeyen veya forumdakileri uyutmaya çalışan sizmişsiniz.


    Dikkatsizlik yapmış olabilirsiniz. Panikle araştırmadan birşeyler söylemiş olabilirsiniz. Zaten kontrol etmezler diye düşünmüş olabilirsiniz. Hepsine eyvallah. Ama bir kere de yanıldığınızı kabul edin ve özür dileyin. Tarihi çarpıtabilirsiniz ama matematiği asla.


    quote:

    Ülkemizde kişi başı alkol tüketimi 150 cl bile değilken Avrupa da 12 litre civarındadır.
    Avrupadan 2003 te 14 milyon turist geliyorken 2009 da bu rakam 27 milyonu geçmiştir.
    Avrupalı 1 ayda 7 Türk'ün bir yılda tükettiği alkolü tüketmektedir.
    Türkiyede satılan alkol turistlere bile yetmez.
    Eldeki verilere göre alkol tüketen Türk neredeyse kalmamıştır.
    Daha nüfus artışına hiç değinmedik bile.


    Bunlar ne sayın lehrer? Çorba yapmışsınız. Bu şekilde tartışamayız.

    İstatistik yorumlamada büyük yanlışlarınız var. 27 milyon turist sayısıyla 70 milyon vatandaş sayısını karşılaştırmışsınız! Bu turistler ülkede bir hafta kalıp dönüyorlar. Yani sürekli Türkiye'de değiller.

    Sizin hesapla gerçekten de satılan alkolün turistlere bile yetmemesi gerekir. Bu da mantığınızın saçma olduğunu kanıtlıyor. Benden bu kadar. En baştan "istatistiğe giriş" dersi verecek değilim. İyi günler.




  • @neverlate, laf ebeliğine lüzum yok.
    Ne diyordu dellci: Türkiye de alkol tüketimi artıyor.
    Kanıt olarak ta tükeciler derneğinin tablosunu gösteriyordu.
    Ben ne dedim. Tablo doğruyu göstermiyor. Doğrusu TAPDK da var.
    Bunu yazmadan tabloyu kabataslak inceledim. Özellikle 2009 verilerini.
    Hesap yapmadan sadece 2008 tablosuna bakarak rakamlara göz gezdirdim.
    Tablo doğruyu göstermiyor yazmam bundandır.
    Şark kurnazı eski verilerle bugünü çarpıtmaya çalışıyor çünkü.
    Var mı yazdıklarımda yanlış?
    Sizin iddianız doğru mu?
    Günümüze yakın zamanda alkol tüketimi artmış mı, yoksa düşmüş mü?

    Ayrıca; İnsanda göz, izan denen bir şey var. Eğer uzayda yaşamıyorsa ve dünyadan bihaber değilse zaten Türkiyede alkol tüketimi artıyor diye çığıramaz. Çığırır sa bu sadece hezeyan olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    @neverlate, laf ebeliğine lüzum yok.
    Ne diyordu dellci: Türkiye de alkol tüketimi artıyor.
    Kanıt olarak ta tükeciler derneğinin tablosunu gösteriyordu.
    Ben ne dedim. Tablo doğruyu göstermiyor. Doğrusu TAPDK da var.
    Bunu yazmadan tabloyu kabataslak inceledim. Özellikle 2009 verilerini.
    Hesap yapmadan sadece 2008 tablosuna bakarak rakamlara göz gezdirdim.
    Tablo doğruyu göstermiyor yazmam bundandır.
    Şark kurnazı eski verilerle bugünü çarpıtmaya çalışıyor çünkü.
    Var mı yazdıklarımda yanlış?
    Sizin iddianız doğru mu?
    Günümüze yakın zamanda alkol tüketimi artmış mı, yoksa düşmüş mü?

    Ayrıca; İnsanda göz, izan denen bir şey var. Eğer uzayda yaşamıyorsa ve dünyadan bihaber değilse zaten Türkiyede alkol tüketimi artıyor diye çığıramaz. Çığırır sa bu sadece hezeyan olur.



    Yahu tablo yanlış diye bir sürü mesaj atmışsınız. Kendi verdiğiniz istatistik yanlış dediğiniz tabloyla aynı. Hala yanlışım var mı diye soruyorsunuz (!)

    5 yılda iki katı alkol tüketmeye başlamışız. Türkiyede alkol tüketen kimse kalmadı diyorsunuz.

    İstatistik yorumlamanız evlere şenlik. Öyle hesaplar yapıyorsunuz ki kendi kendisini çürütüyor.

    Neresinden tutayım bilemiyorum ki? İlle gel beni blokla diyorsunuz. Yaşınıza ve bilgi birikiminize saygımdan dolayı muhatap alıyorum. Ama anlaşılan bu konuda sizinle tartışmak sadece zaman kaybı.




  • istatiksel bir olayı anlamaya çalışıyoruz ama ucundan dokunduğumuz konu hakkında iki satır yazablen çıkmadı. Demek ki polemik yapmak ,tavla kültürlü yaşamı benimsemek daha kolayımıza geliyor. yani basit bir konu değil anlıyorum , veriler kaba o da tamam ama bir konuda araştırma yaparken majör ve minör etmenler olduğunu bilmemek (malum kelimeyi artık kullanmak istemiyorum alınanlar oluyor) öğrenmeyi istememek veya şüpheye düşmeden pervasızca karar vermek , hepimizin yaptığı çok çok büyük hatalardan birisidir.

    yabancılara bir soru sorun o soruyu yanıtlarken bilmiyorlarsa araştırırlar ya bilmiyorum veya şu noktalar bilgim dahilinde değil derler. Ama asla karar vermezler , karar veriyorlarsa da kesin bir tecrübe ve verilere dayanan yansıma yapılır.

    ben yine konunun özünün sonucunu ,bilmediğime ancak araştırma yapmak isteyenler için temel majör etmenleri çıkarmadan bulacakları sonuçların yanlış olacağını , şüpheyi hep eksi değil artı bir değer olarak taşımalarını öğütlerim.Yine isteyen istediğini düşünebilir ama yazarken şu alınganlıklarımızı dik başımızı kasmak yerine , doğruyu nasıl bulacağımızı başın eğilmesinin eksi değil artı bir şey olduğunu hatırlatmak isterim.

    şimdi aşagıda bir yazı ver,yorum sayılar yanlış ise vereni bağlar ama en azından tüketim miktarını lütfen göz önüne alarak değerlendirme yapmaya çalışalım. varsın sonunda azalsın veya çoğalsın ama bir doğru nasıl bulunur onu doğru yapalım yeter.

    quote:

    RUSLAR GELDİ, VOTKA TÜKETİMİ RAKIYI GEÇTİ
    Sahillerdeki turistik tesislerde konaklayan turistlerin en çok tükettikleri içki bira… 5 yıldızlı bir tesiste turistler bir yıl içinde 285 bin 236 litre bira, 75 bin 487 litre votka, 73 bin 792 litre rakı, 100 bin 587 litre likör, 59 bin 873 litre viski, 140 bin 396 litre rom, 26 bin 681 litre tekila, 10 bin 401 litre cin tüketiliyor.
    Yıllardır turistik tesislerde en fazla tüketilen rakı da Rus ve Ukraynalı turistlerin büyük artış göstermesi nedeniyle votka tüketiminin altına düştü. Votka tüketimi rakı tüketiminden fazla oldu. Bir yıl içinde 75 bin 487 litre votka tüketilirken, rakı tüketimi 73 bin 792 litre de kaldı.


    http://www.otelvizyon.net/otellerde-1-milyon-ton-yiyecek-600-bin-ton-icecek-tuketiliyor-2/

    http://www.turofed.org.tr/news.asp?HaberID=43&Lang=1&Title=%DD%C7K%DDDE%20%D6TV%20%DDND%DDR%DDM%DD%20RESM%DD%20GAZETE'DE%20YAYIMLANDI



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 28 Şubat 2010; 20:18:33 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate


    quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    @neverlate, laf ebeliğine lüzum yok.
    Ne diyordu dellci: Türkiye de alkol tüketimi artıyor.
    Kanıt olarak ta tükeciler derneğinin tablosunu gösteriyordu.
    Ben ne dedim. Tablo doğruyu göstermiyor. Doğrusu TAPDK da var.
    Bunu yazmadan tabloyu kabataslak inceledim. Özellikle 2009 verilerini.
    Hesap yapmadan sadece 2008 tablosuna bakarak rakamlara göz gezdirdim.
    Tablo doğruyu göstermiyor yazmam bundandır.
    Şark kurnazı eski verilerle bugünü çarpıtmaya çalışıyor çünkü.
    Var mı yazdıklarımda yanlış?
    Sizin iddianız doğru mu?
    Günümüze yakın zamanda alkol tüketimi artmış mı, yoksa düşmüş mü?

    Ayrıca; İnsanda göz, izan denen bir şey var. Eğer uzayda yaşamıyorsa ve dünyadan bihaber değilse zaten Türkiyede alkol tüketimi artıyor diye çığıramaz. Çığırır sa bu sadece hezeyan olur.



    Yahu tablo yanlış diye bir sürü mesaj atmışsınız. Kendi verdiğiniz istatistik yanlış dediğiniz tabloyla aynı. Hala yanlışım var mı diye soruyorsunuz (!)

    5 yılda iki katı alkol tüketmeye başlamışız. Türkiyede alkol tüketen kimse kalmadı diyorsunuz.

    İstatistik yorumlamanız evlere şenlik. Öyle hesaplar yapıyorsunuz ki kendi kendisini çürütüyor.

    Neresinden tutayım bilemiyorum ki? İlle gel beni blokla diyorsunuz. Yaşınıza ve bilgi birikiminize saygımdan dolayı muhatap alıyorum. Ama anlaşılan bu konuda sizinle tartışmak sadece zaman kaybı.

    Boşuna uğraşma hocam fanatiklerle baş edemezsin




  • quote:

    istatiksel bir olayı anlamaya çalışıyoruz ama ucundan dokunduğumuz konu hakkında iki satır yazablen çıkmadı. Demek ki polemik yapmak ,tavla kültürlü yaşamı benimsemek daha kolayımıza geliyor. yani basit bir konu değil anlıyorum , veriler kaba o da tamam ama bir konuda araştırma yaparken majör ve minör etmenler olduğunu bilmemek (malum kelimeyi artık kullanmak istemiyorum alınanlar oluyor) öğrenmeyi istememek veya şüpheye düşmeden pervasızca karar vermek , hepimizin yaptığı çok çok büyük hatalardan birisidir.


    Sayın vezir,

    Dediğiniz gibi kesin bilgiler elimizde yok. Ama istatistikler yorum yapmak içindir.

    Yukarıdaki yorumum bazı varsayımlar içeriyor. Örneğin gelen turist profilinin değişmediğini varsayıyorum. Ancak dediğim gibi alkol tüketiminde öyle bir artış var ki (bana göre) bu tür ekstrem durumlarla açıklanamaz. Varsayımlar yapmam yorumumu değersiz veya yanlış kılmaz. Burada matematik sorusu çözmüyoruz.

    Benim amacım Türkiye'de alkol tüketimi bitti, alkol satışları durdu diye ortalığı ayağa kaldıranlara bazı gerçekleri göstermek. Bir gerçek var ki bu ülkede alkol tüketimi 2 kat artmış. Hem de onca vergiye rağmen. Hem devlet daha çok kar etmiş, hem de alkol satan firmalar büyüme kaydetmiş.

    Bu istatistiklerden mahalle baskısı alkol tüketimini azalttığına dair bir yorum çıkarmak ise tamamen imkansız. Mazlum edebiyatı yapacak bir konu yok ortada. Tepkim her konuyu ısrarla buraya getirmeye çalışanlara, son derece sığ bir istatistik bilgisiyle yapılmış çarpık yorumlarla insanları uyutmaya çalışanlara....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neverlate -- 28 Şubat 2010; 21:29:43 >




  • Bir şişe rakının kaç para olduğunu biliyor musunuz neverlate?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    quote:

    Yabancıların alkol tüketimleri ve turist sayısındaki artış dikkate alındıında tüketimde artış değil düşüş olduğu ortada.


    1. Tüketiciler birliği ve TAPDK verileri tamamen aynı. Arada 1 litre bile fark yok.

    2. Alkol tüketimi 5 yılda neredeyse iki katına çıkmış. Nüfusumuz ikiye katlanmadığına göre kişi başına tüketim de artmış.

    3. Alttaki istatistiğe göre turist sayısı neredeyse iki katına çıkmış. Alkol tüketimi de aşağı yukarı iki katına çıkmış. Eğer artış olmaması için ülkemizdeki tüm alkolleri turistlerin içmesi lazım. Bu iddia ise sadece komik. (Turistler genel tabloya bu kadar etki etmezler. Zira turist sayısının nüfusa oranı %0.1 civarındadır.)

    Sonuç: Alkol tüketimimiz artmış. Acı ama gerçek

    27 milyon turist demekki %0.1 ediyor..Oda güzel..Bu kadarda kafadan sallamayın..Bizimkiler 2 bira ile kafa bulurken buraya gelen turistler 10 birada bana mısın demiyor..Buraya gelipte ağzına alkol almayan turist nerdeyse hemen hemen yok..2. olarak Türkiyede son 5 yılda 15 yaşını geçen kişi sayısı 7.5 milyondur.Bu rakamı kişi başına alkol tüketim oranını hesaplarken göz önüne almanız için söylüyorum.Heralde 14 yaş altındaki 18 milyon insanı alkol tüketim oranına dahil etmiyorsunuzdur umarım.Bunları görmemezlikten gelemezsiniz..Genel olarak bakarsak kişi başına tüketim artmıştır ama benim karşı olduğum nokta,2katı tüketim var,o zaman kişi başına düşen tüketimde 2 kat artmıştır demeleridir(sözüm meclisten dışarı).Benim merak ettiğim özelliklede bazı illerdeki alkol tüketiminin 14 yaş üstü nüfusa göre kişi başına olan tüketimin artıp azalması..Bide şu çıkmış heralde bu konudan.Alkol kullanmak çağdaşlaşmak,medeniyettir.Medeniyet veya çağdaşlık konusunda alkole nasıl bakıyorsam,burka giyilmesinede öyle bakarım..Olay bence çok basit..Dediğim gibi mahalle baskısının olduğu yerler daha önemlidir benim için.Örnek olarak İstanbulda bebekte mini etek giydiğiniz zaman mı daha fazla baskı hissedersiniz,yoksa Fatihte gezerken mi hissedersiniz..Yada bebekte mi alkol alırsanız baskı hissedersiniz yoksa Fatih te mi..Bunları iyice bir araştırmak lazım...Dellci sana bi soru sormuştum.Onu cevaplar mısınız.BOrç konusunda bir ülkenin borçlanması iyi demiştiniz.Yani Türkiyenin borçlanması daha iyidir demiştiniz.Bende size Abd nin 14 trilyon dolara yaklaşan borcu için gayet iyi bir ekonomiye doğru gidiyor demiştim..Bu fikrime katılıyor musunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ssff_allthing -- 28 Şubat 2010; 21:27:24 >




  • 27 milyon turistin kaçı çoluk çocuk ve içki içmeyen hesap yaparken bunuda hesaba katın.
    Alkollü işyeri ruhsatında akparti zorluk çıkarıyor.Buna şahidim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    quote:

    istatiksel bir olayı anlamaya çalışıyoruz ama ucundan dokunduğumuz konu hakkında iki satır yazablen çıkmadı. Demek ki polemik yapmak ,tavla kültürlü yaşamı benimsemek daha kolayımıza geliyor. yani basit bir konu değil anlıyorum , veriler kaba o da tamam ama bir konuda araştırma yaparken majör ve minör etmenler olduğunu bilmemek (malum kelimeyi artık kullanmak istemiyorum alınanlar oluyor) öğrenmeyi istememek veya şüpheye düşmeden pervasızca karar vermek , hepimizin yaptığı çok çok büyük hatalardan birisidir.


    Sayın vezir,

    Dediğiniz gibi kesin bilgiler elimizde yok. Ama istatistikler yorum yapmak içindir.

    Yukarıdaki yorumum bazı varsayımlar içeriyor. Örneğin gelen turist profilinin değişmediğini varsayıyorum. Ancak dediğim gibi alkol tüketiminde öyle bir artış var ki (bana göre) bu tür ekstrem durumlarla açıklanamaz. Varsayımlar yapmam yorumumu değersiz veya yanlış kılmaz. Burada matematik sorusu çözmüyoruz.

    Benim amacım Türkiye'de alkol tüketimi bitti, alkol satışları durdu diye ortalığı ayağa kaldıranlara bazı gerçekleri göstermek. Bir gerçek var ki bu ülkede alkol tüketimi 2 kat artmış. Hem de onca vergiye rağmen. Hem devlet daha çok kar etmiş, hem de alkol satan firmalar büyüme kaydetmiş.

    Bu istatistiklerden mahalle baskısı alkol tüketimini azalttığına dair bir yorum çıkarmak ise tamamen imkansız. Mazlum edebiyatı yapacak bir konu yok ortada. Tepkim her konuyu ısrarla buraya getirmeye çalışanlara, son derece sığ bir istatistik bilgisiyle yapılmış çarpık yorumlarla insanları uyutmaya çalışanlara....

    sayın neverlate ,

    cahillik ancak bilginin doğru şakilde kullnılması ile aşılabilir, sizi pek tanıdığımı ima edemem , hatalı olacaktır. Ancak diğer arkadaşımızın nasıl bir bilinç ile olayı analiz ettiğini okuduklarım ve yönlendirmelerinden çıkarabildiğimi sanıyorum.

    iststisksel verilerde kullnılması için bira satışlarının otellerdeki satışlarını ve kullnım oranlarını ve yuıllara göre turist sayısının artışını baz alarak yorum yaparsanız daha isabetli olabileceğini sanıyorum.
    yanlış analizin ilk varsayımında oluyorsa bilinçli olduğunu düşünmüyorum o nedenle fanatiklik söz konusu olmayacaktır ama tanıdıkça neyin öne çıkarıldığı gerçekleri de ortaya çıkarır.

    farz ediyorsunuz ki turist sayısı artmıyor . o zaman hatalı sonuç ortaya çıkar turist profili ise varsayımızın aksine değişiyor ruslar ve tüketimin neye kaydığını yanlış farketmek dünyada kişi başı olarak bizim belki 10 katımız tüketen bir zümreyi ele almamak işe yanlış başlamanın ilk adımıdır.

    quote:

    Örneğin gelen turist profilinin değişmediğini varsayıyorum



    gelelim ikinci varsayıma

    quote:

    alkol tüketimi 2 kat artmış


    alkol ve miktar söz konusu olduğunda bira ile rakıyı veya votkayı aynı kefeye koymak ikinci temel hatadır ki yine bilerek farz edilmediğini tahmin ediyorum.
    biranın alkol oranı 5 civarındadır halbuki bir rakı 40 dan yüksek alkol oranına sahiptir, votka da aşağı yukarı aynıdır.

    şimdi alkolü bedava bulan bir millet8rus , alman, ingiliz ) normalde evinde 1 şise bile içmezken birkaç gün içinde tüketim rekorları kırarsa ki durum aynen böyledir , bunu farz sınırları içinde almamak cahillik değil de nedir.Peki bazı kelimeler hasar açıcı olarak görülüyor ise karşınızdakilerin bilgi veya kapasitesini hiçe saymak da neyin yakışmadığını anlatmaya çalışan bir kişi için ayrı bir tezat teşkil etmektedir.

    eğer bir iş yapılacak ise kaliteli yapılmalıdır. Gelen turist sayısı bellidir bunların dağılım yüzdeleri de bulunabilir , bu ülkedekileerin kişisel bilgisi olamamaklam birlikte istatiksel alkol tüketim miktarları da bellidir.

    sonuçta 2 kat çıktığı idia edilencek ve kıyaslancak bir durum varsa elma ile armutun toplanmayacağının kestirilmesi gerekir. kıyas yaparken de alkol genel başlığının yanında detayı veren ürünlerden biranın yüzdesel etkisini göz ardı etmek matematik bilgisinin ancak futursuzca kullnıldığını gösterecektir.

    2 kat artış sözü bu durumda göreceli bir kıyas olarak kalmaktadır kizaten dikkat çekmek istediğim nokta değerlendirme yapılcak ise doğru noktaların yani majörlerin belirlenmesidir yoksa istatislik kelimesi sadece bir içi boş değerlendirme kıstası olarak kalır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    27 milyon turistin kaçı çoluk çocuk ve içki içmeyen hesap yaparken bunuda hesaba katın.
    Alkollü işyeri ruhsatında akparti zorluk çıkarıyor.Buna şahidim.


    Bu konuda gelen turistlerin ülkelere göre dağılımı en çok geldikleri bölgeler verileri bulunmaktadır. İçkinin en çok hangi bölgelerde tüketildiği de bellidir tüketim artışını turistlere bağlamak veya başlamamak artık yorum yapanların bileceği iş.

    http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=266

    http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=267

    http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=40

    http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=33




  • @vezir

    "Türk vatandaşlarının alkol tüketme alışkanlıklarının trendi" gibi bir bilimsel araştırma sonucu bulursak herşeyi daha net söyleriz. Haklısınız. Ama bu, konu hakkında konuşamayacağımız anlamına gelmez.

    Eğer alkol tüketimi iki katına çıkarken(*) Türklerin alkol tüketimi sabit kalıyorsa bunun bir açıklaması olmalı.

    Dediğim gibi ya Türklerin de alkol içme oranı arttı veya ülkemize gelen turist profilinde büyük değişiklikler oldu. Veya iki etken bir arada. Ben turist profilinin bu derece değişmediğini düşündüğüm için alkol içme oranımızın da büyük ihtimalle artmış olduğunu söyledim. Sizin verdiğiniz linkte de fazla bir değişim görünmüyor. Bu benim yorumumdur. Kimse de bu yorumumdan dolayı bana "cahil" yakıştırması yapamaz. Eğer farklı bir yorumunuz varsa söylersiniz. Bu kadar basit.

    Ama ülkede alkol satışı engelleniyor, alkol kullanımı azalıyor diye "iddia edenlere" bir mantık akışı içerisinde cevap veriyorum. Alkol satışının arttığı bir gerçek. Hiçbir bira firmasının mazlumu oynamasını gerektiren bir durum yok. Ülkedeki toplam alkol tüketimi de artmış. Bu da bir gerçek. Turist veya değil artık iki kat insan barlarda, restorantlarda, kafelerde, sokaklarda alkol içiyor. Sözde mahalle baskısı sızlanmalarına da gerek yok. Varmak istediğim nokta budur.

    Son mesajınızın ilk kısmını ciddiye almıyorum. Fikirlerimi yorumlamak için beni tanımanız gerekmez. Bırakın benim kim olduğumu, sadece yazdıklarımı okuyun. Forum ortamında en sevemdiğim şey konunun fikirlerden kişilere kayması ve kişisel yaftalamalar veya önyargılar üzerinden konunun tartışılmasıdır.

    (*) Alkol tüketimi 2 katına çıktı derken saf alkol maddesinden bahsetmiyorum. Alkollü içecekler anlamında kullanıyorum. Hangi alkollü içkilerin daha çok satıldığını tartışmıyorum.




  • quote:

    Ama ülkede alkol satışı engelleniyor, alkol kullanımı azalıyor diye "iddia edenlere" bir mantık akışı içerisinde cevap veriyorum. Alkol satışının arttığı bir gerçek. Hiçbir bira firmasının mazlumu oynamasını gerektiren bir durum yok. Ülkedeki toplam alkol tüketimi de artmış. Bu da bir gerçek. Turist veya değil artık iki kat insan barlarda, restorantlarda, kafelerde, sokaklarda alkol içiyor. Sözde mahalle baskısı sızlanmalarına da gerek yok. Varmak istediğim nokta budur.


    sızlanılmasından rahatsız olanlar için yine araştırma sonuçlarını gözden geçirmeleri gerekiyor .Mahlle baskısı olup olmadığı bireysel olarak anlaşılabilir bunu bilmeyenler zaten olayın bir tarafıdır. Yapılması gereken yıllara göre satış hakkı verilen büfelerin sayısını incelemektir diye düşünüyorum. madem bir noktaya varılmak isteniyor tüketim miktarı kadar bunun nerede satışa sunulduğu ve dağılımın incelenmesi de önemlidir. Eğer araştırmaya o bölge nüfusu aktılmazsa yine hatalı çıkarım yapılmış olacaktır çünkü bir konu sadece tek bir parametreye bakılarak karar verilemez. Tüm parametreleri tespit edilmesi de zordur bunun yerine majörler göz önüne alınır. eğer bir sonuca varak istiyorsanız buyrun araştırın kimler neden sızlanıyor gerçekler ortaya çıksın yoksa sizi tanımam veya tanımamam vereceğiniz sonuç değil olayı nasıl ele aldığınız ile kavranabilecektir. Önyargılı insanlar benim kapsama alanıma girmiyor onların duvarlarını aşmak için ne yapılsa boştur
    ------------------------------------------------------------------------------

    kavranabilmesi için ,

    cahillil ve cehalet üzerine birçok güzel söz var ,
    cahil kimse ve cahillik kavramları için

    cahil Ar. c¥hil
    sf. (ca:hil) 1. Öğrenim görmemiş, okumamış: “Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar.” -H. E. Adıvar.

    2. Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan: “Sansürcülerin çoğu cahil, tiyatrodan anlamaz kişilerdi.” -M. And.

    3. hlk. Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız): “Esasta batıl itikatlara inanmış cahil bir kızcağızdı.” -R. H. Karay.

    burada iki nolu maddede geçen anlamını vurgulamıştım,

    cahillik,

    1. Bilgisizlik: “Vaktiyle köyün birinde cahilliği dillere destan bir adam yaşıyordu.” -İ. O. Anar.

    2. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik: “Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür?” -A. İlhan.

    3. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik yüzünden işlenen kusur.

    cahillik için ise birinci anlamını vurgulamaya çalıştım.

    Bir fikir öne sürerken gerekli bilgiyi , tecrübeyi öne çıkarmadan '' benim fikrim ,benim yorumum '' denilebiliyorsa bu kişilere cahillik kavramını hatırlatmak da hatalı olmayacaktır.

    -----------------------------------------------

    "Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir."

    Mustafa Kemal Atatürk

    ''Cahil ile sakın latife etme. Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar. ''Hz.Ali



    ''İnsanın cahil olduğunu bilmesi, ilme atılmış ilk adımdır.'' Benjamin Franklin

    ''İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır.'' Hz.Ömer

    ''Öğrenmek pahalıdır ama cehalet ondan da pahalıdır'' Henry Clausen



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 1 Mart 2010; 12:28:31 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vezir

    Yapılması gereken yıllara göre satış hakkı verilen büfelerin sayısını incelemektir diye düşünüyorum.

    Yanlış düşünüyorsunuz.
    Büyük marketlerin ve alışveriş merkezlerinin, bakkal ve büfeleri piyasadan hızla süpürdüğünü sizde biliyorsunuz.
    Bunun satış hakkı verilen büfe ve bakkalların sayısında da büyük etkisi olmuştur.
  • Sayın vezir

    Öncelikle şu şahsi konuları kapatsanız iyi olacak. Şahıslarla ilgili söylediğiniz sözler fikirlerinizin önüne geçiyor. Sürekli adres vermeden birilerine cahil, fanatik vs... ithamlarında bulunuyorsunuz. En azından benimle tartışırken klavyenize hakim olun.

    Ben bu forumda bilgimi, tecrübemi, kariyerimi öne çıkaracak hiçbir mesaj yazmam. Sadece fikirleri tartışırım. Yanlışsa düzeltirsiniz. Değilse gerisi sizi ilgilendirmez. Dünyanın en büyük ekonomi profosörüyüm desem söylediklerimi okumadan doğru mu kabul edeceksiniz? Lüften fikirlerimi eleştirirken kişiliğimle, kariyerimle ilgili konulara girmeyin.

    quote:


    sızlanılmasından rahatsız olanlar için yine araştırma sonuçlarını gözden geçirmeleri gerekiyor .Mahlle baskısı olup olmadığı bireysel olarak anlaşılabilir bunu bilmeyenler zaten olayın bir tarafıdır. Yapılması gereken yıllara göre satış hakkı verilen büfelerin sayısını incelemektir diye düşünüyorum.


    Bir şeyin "bireysel anlaşılması" ne demek? Anlamak zaten bireysel bir eylemdir. Mahalle baskısının arttığına dair bir kanıt varsa bunu sunarsınız. Ama bunu sunmadan "şöyle düşünenler taraftır, böyle düşünenler cahildir" falan derseniz sizi ciddiye alamam.

    Açılan büfe sayısına bakılacak demişsiniz:

    - Bir mahalledeki insanların alkol tüketimi arttığında büfe sayısının artması gerekmez. Zaten büyük şehirlerde adım başı büfe var. Büfelerin sattıkları alkol miktarları artmış olabilir.
    - Yine büyük şehirlerde süpermarketlerin açılmasıyla mahalle bakkallarının gitgide azalığını biliyoruz. Büfe sayısının etraftaki süpermarketlerle doğrudan ilgisi vardır. Hatta bana göre büfe sayısı azaldıysa bir numaralı etken budur. Alkol satmayan büfeler iyice azaldı.

    Günlerdir istatistik şöyle yapılır, istatistik böyle yapılır diye atıp tutuyorsunuz. Getirdiğiniz öneriyle bakın. Ülkedeki alkol üretimine bakmayalım, büfe sayısına bakalım. Şimdi size önerim (arka arkaya sürekli aynı şeyi yazdığınız) son mesajlarınızı baştan sona okumanız. Teoride birşeyler biliyor gibisiniz ama pratiğe geçirememişsiniz.


    Hadi diyelim ki son yıllarda Rusya'dan gelen 1000 civarında ekstra turist o kadar çok içti ki bütün turist profilini değiştirdi. İçki satışlarının bu kadar artmasının sebebi de bu diyelim. (Her ne kadar komik ve ekstrem bir iddia olsa da kabul edelim)

    Yine de kesin olan birşey var ki: Bu ülke topraklarında artık 2 kat insan içki tüketiyor. Restoranlarda, barlarda, sokaklarda, kumsalda artık iki kat içki içen insan görüyoruz. Bu mudur mahalle baskısının artması? Bira fabrikalarının ağlaması bu yüzden mi? Buna cevap verin önce




  • yukarıda sözlerle bazı şeyleri anlatmak istemiştim ama sanırım yine ciddiye almak gibi göreceli şeyler ile bir sonuca ulaşılmaya çalışılıyor.

    madem istatiksel bir araştırma doğru sonucu verecek KİŞİ BAŞI TÜKETİM MİKTARI ve BU KİŞİLERİN YÖRELERE GÖRE DAĞILIMI nın incelenmesi doğru sonucu verecektir , demiştim.

    Anlammayanlar için zorla birşey izah etmek mümkün değildir .Bunun için Hz.Ali nin bir sözünü tekrar etmek en iyi yanıt olacaktır.

    ''Cahil ile sakın latife etme. Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar. ''Hz.Ali
  • Sayın vezir;

    Görüşlerimiz uyuşmasa da yazdıklarını gerçekten zevkle okuyan birisiyim.
    Ancak şu içki konusunda fikir yazmak yerine kişisel saldırı yapıyorsunuz, sıfatlar takıyorsunuz, sizin düşündüğünüz gibi yazmıyor diye tahammül edemiyorsunuz.

    Ayıp ediyorsunuz.
  • Boşverin yahu istatistik mistatistik!
    İki tek attınmı bak nasıl düzeliyorsun.
    istatistiklere katkınız olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    Sayın vezir;

    Görüşlerimiz uyuşmasa da yazdıklarını gerçekten zevkle okuyan birisiyim.
    Ancak şu içki konusunda fikir yazmak yerine kişisel saldırı yapıyorsunuz, sıfatlar takıyorsunuz, sizin düşündüğünüz gibi yazmıyor diye tahammül edemiyorsunuz.

    Ayıp ediyorsunuz.

    sayın chakra ,
    görüşlerimi okuduğunuza sevindim.Kimseye sıfat takdığımı sanmıyorum.Bir konu hakkında fikir telakki etmek başkadır bunun birisinin kendi üzerine alması başka.
    Dikkat ederseniz her konuyu çok ince ve silsileli cevap vermekteyim .
    Sayın arkadaşlarımıza cevap verdiğimde ayrı , genel fikir telakkisinde bulunurken ''------'' ile ayırt ederek ifade ettim. Şimdi cahillik ile söylenenleri ifade ederken ,bir hata mı yaptık ki alınanlar oluyor ! Alınganlıklara çare yok , kalbi kırılan var ise buna çare bulunur. Bu konuda büyük önder Atatürk'ün sözünü de bilerek koydum , her yazı ve söz anlayabilen ve çıkarımda bulunabilen için bir katkıdır. Ama fanatik (detaylı olarak açıklamıştım) olarak takım tutar gibi bir görüşün veya tutumun arkasında olanlara yapabileceğim ne katkı olur ne de onlardan alabileceğim bir bilgi . Bilgi taraflı ve güdümlü ise bunun hiçbirimize katkısı olmayacaktır.

    ilk konuya girerken cahillik ile ile ilgili '' yarası olan gocunur'' dedim. yarası olmatan araştıran doğruyu hedefleyen , düzeltme yapabilen , hataları görebilen , hataları kendi fikirlerinden feyz alan değil ,doğrunun ortaya çıkarılması için kullanan kişilerin kendi üstlerine 'cahillik' sıfatını yakıştırıyorlarsa , benim buna yapabileceğim bir katkı olamaz.

    ''tavla kültürü ''lafım ise işini şansa değil bilgiye plana ,stratejiye, bırakabilen her fikir alışverişinden karlı çıkmaya çalışan bireyler için bir geri bildirimdir.Yoksa her bildirim bir fikir veya görüşün sunulması ile doğrulatılması değildir.

    Bugün siz laf ebeliği yaparsınız karşınızdakiniz de yarın tavla müsabakası gibi farklı kelimeleri cımbızlayarak önünüze getirir ki tüm forum tartışmalarında yapılan sadece budur. Kişilik üzerinden fikir alışverişi olmaz ,doğrular üzerinden olur .Alıngan bir kişiliğe sahip olan birey, bana şu şekilde yazamazsın derse , alınganlığın birçok konuda aşılması gereken baraj olduğunu bilmelidir.

    cahillikte benzer şeydir ,hangi konu tartışılırsa tartışılsın eğer hedef doğruya ulaşmak ise ,zihni bütün, karakteri barajları aşmış birey alınganlık veya yapıştırmalara güler geçer veya bu bana söyleniyor olamaz sonucunu çıkarabilir. Ama herhangi bir konuda eksiklik duymayan ve değerlendirmeyi kısır bakış açısı ile sunan birey , sadece kendini kandırır ve herzaman bir tavla üstadı karşısında bulabilir.Bu ise öfkenin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

    sonuç itibariyle söylenenler bireyler ve kişiliklerden çok , konu ele alınırken majör noktaların ortaya konması ve değerlendirme için sabır edilmesini gerektirecek kadar derin olabilmektedir. Bizlerin birbirmizden öğreneceği ''bir olayı kavrama ve özümseme '' yöntemleri tüm insanlık için benzer şekilde çalışmaktadır.Kültürlerin farklılığı hisler devreye girdiğinde hep aynı şekilde sonuçlanmaktadır. Bu nedenle bilgi dışındaki kavramlar genel itibarıyle göreceli ve toplumlar ve bireyler için değişkenlik göstermektedir.

    kuzey avrupada cahillik kavramı ile asyadaki cahillik kavramları farklıdır.
    A kişisinin cahillik kavramı ile B kişinin cahillik kavramı ,algıdaki farklılıklar yüzünden farklılaşmaktadır.

    sanırım üst kavramlara en güzel din kitaplarında , alimlerde veya düşünürlerin mutlak doğru için algılamanın nasıl olması gerektiğini üzerine bastırarak ifade etmeleri karar verirken aceleci olmamamız , gereğini çok güzel şekilde yansıtmaktadır.

    biraz uzun oldu ama sizden ricam eğer değerlendirme yapacaksanız bunları da göz önünde bulundurarak , neyi hedeflediğimin anlaşılması tüm forum okuyucuları için verimli olacaktır.

    Son söz ,
    gerçekten tahammül sınırlarımın ne kadar yüksek olduğunu bilseniz böyle bir şey yakıştırmazdınız. Bunca yıldır sıkılmadan birçok şeyi yazmış olmam dahi tahammül sınırlarım hakkında yeterli bir veridir. Ama bazı şeyleri de anlatmak için bazı kelimelerin kullnılması gerekiyor. Sadece doğrudur yanlıştır demekle ,aç olan insana balık verirsiniz ama olan balık tutmayı öğretemezsiniz. Ayrıca balık tutmasını öğrenememiş birey için gün gelir verdiğiniz balık yetmez , bir de üstüne size cimri ,gaddar veya vefasız diyebilir.




  • 
Sayfa: önceki 2728293031
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.