< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
Bildirim
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
Eee, siz de dışlamışsınız ama burada. Eşcinsellik bir hastalık değil, haliyle tedavisi de yok. Bitecek bir şey de değil. Siz onları kabul edeceğiniz yerde zorla değiştirmeye çalışmayı teklif etmişsiniz. Bu da nefret değil mi bir yerde?
|
Hangi bilimmiş o, ilahiyat falan mı? Arkadaşlarınıza yardım etmek istiyorsanız onların da sizin gibi normal birer insan olduklarını kabul ederek başlayabilirsiniz. Daha da yardım etmek istiyorsanız haklarını savunabilirsiniz. Ama değişime zorlayalım demek basbayağı nefret oluyor.
|
Eşcinselliğin bir hastalık olduğu ve tedavi edilebileceği bilim tarafından ispatlandı.
|
Çocuklar rızaya dayalı bir ilişki kurma kararı verme olgunluğuna, bağımsız yetişkin bireylere özgü olan kişisel donanıma sahip olmadıkları için ahlaken ve bilişsel olarak, çoğunun zaten üreme organları gelişmemiş olduğu için de biyolojik olarak pedofili hiçbir zaman meşrulaştırılamıyor. Ama işte eşcinsellik öyle değil. Eşcinsel partnerlik veya eşcinsel cinsel birliktelik yetişkinlerin karşılıklı rızasına dayanabilir.
|
Internette reimer kardeşler deneyi diye arattır, oku.
Anlayacaksın ki eşcinsellik hastalık değil. Zorla eşcinsel olamazsın. Eşcinsellikten de dönemezsin. Tamamen genlerinle alakalı bir durum. Tedavisi de olamaz bu nedenle. Renkli gözlü olmak gibi bir durum. Eşcinsellikten nefret edilme nedeni ise normal dediğimiz insanların çoğunluğu oluşturan kesimden farklı olması. Içgudusel bir olay. Aynı şekilde yalancılar mahallesinde de gerçeği konuşanı sevmezler. |
Bilimsel olarak kanıtlandı demek ahkam kesmek. Varsa güçlü bir kanıt atarsın bakarız biz de.
Arkadaşlarım için çözüm bulmaya çalışıyorum diyorsun bir de. Kusura bakma ama hadsizlik yapıyorsun, senden çözüm bulmanı istediler mi? Eşcinsellere hasta muamelesi yapıyorsun, bir de bunu saf temiz ayaklarına yatıp çözüm arıyorum kılıfına sokuyorsun. Ortamı germiyorum, sana yaptığın şeyi aynen söylüyorum. Ahkam kesiyorsun, hadsizlik ediyorsun. Gerilip gerilmemeyi sen bilirsin, beni çok alakadar etmiyor. |
Tam ismini hatırlayamamıştım
Dr.Joseph Nicolosi'den Erkek Homoseksüeller için Onarım Terapisi |
İkna yoluyla genetiği değiştirebiliyorsanız bence bunu eşcinselleri dönüştürmekten daha faydalı işlerde de kullanabilirsiniz.
Ayrıca Nicolosi dediğiniz adam manyağın tekidir. Kendisinin ve benzerlerinin işe yaradığını iddia ettikleri "dönüşüm terapileri"nin hiçbir yararı olmadığı gibi zararları da çoktur. Hiçbir bilimsel temeli olmayan bu zırvalıklar hiçbir bilim otoritesi tarafından da kabul görmez. |
Eşcinsellikten her insan değil homofobik etiketi yakıştırılanlar nefret ediyor veya tepki gösteriyor. Türk toplumu gibi belaltını, erkekliği veya cinsel adabı şeref ve namusla özdeşleştirmiş kültürlerde bu sözünü ettiğim homofobi daha yaygın. Bu kültürel yapıyla, aileden, arkadaşlardan gelen beklentiler ve kodlamalarla alakalı. Kimi kültürlerde ise homoseksüellik normal hatta kutsal bir ritüel bile olabiliyor. Antik Yunan kültüründe mesela hoca ile öğrenci ilişkilerinde oğlancılığın yaygın olduğu söylenir. Kulağına garip gelebilir ama dibine kadar ataerkil ve kadın düşmanı olan Antik Yunan'daki durum da erkekliğin fazla yüceltilmesinin bir sonucuydu.
Bilimsel olarak akademik makalelerden yola çıkarsak diyebileceğimiz şu: Homoseksüelite bir hastalık değil, biseksüellikle beraber de varlık gösterebilen bir cinsellik varyasyonu / çeşidi. Evrimsel çeşitlenmeden kaynaklanan bir cinsel tercih veya güdülenme durumu. Diyebilirsin ki evrim doğal seleksiyon yani seçme nasıl oluyor da böyle bir şey varlığını sürdürüyor? Cevabı evrimsel süreçte üretilebilecek varyasyonun devamlı olarak üretilmesi, varyasyon üretiminde < doğru olanın > değil yalnızca < cinsel güdülenmenin > çok önplana çıkmasında saklı. Evrim kısaca cinselliğin biçimine bakmaksızın cinselliğin toptan kendi başına öne çıktığı bir süreç. Yalnızca güdülerek, sevişerek genler aktarılabilir. Organizma için en önemli task bu. Sevişme formunun evrimsel verimsizliği veya daha doğru deyişle üreme için girişilen işte başarısız olmak bir hastalık anlamına gelmiyor. Bir erkek erkekle veya bir kadın kadınla üreyemiyor ama evrim bilinçsiz bir süreç olduğu için bunu tanımlayamıyor, yalnızca bir şekilde üreme faaliyetine geçmeyi (güdülenme ve seksi) dikte ediyor. Eğer hiç çocuk yapmadığımız ve sonunda çocuk yapmadan öldüğümüz için kendimizi bir hasta saymıyorsak homoseksüel eğilimliler de aynı şekilde hasta değil. Hormonal, kimyasal bir durum / özellik bu. Bireye özgü. Karşılıklı rızaya dayanıyorsa ve istismara girmiyorsa ahlaken veya biyolojiken hiçbir sorun yok. Hiç kimse her sevişmeyi üremek için yapmıyor. Spesifik kimyası, hormonal yapısı üreme taskına bir hizmet olarak dikte ettiği için yapıyor. Organizma rahatlasın, optimize olsun diye oluyor bu. Birliktelikler de, çiftlerin ilişkileri de hetero ya da homo bu temelde yürüyor. Bu bilinçsiz varyasyon ve hormon sistemine göre kuruluyor. Eşcinselleri "düzeltmeye" çalışırsan onlara zarar verirsin. Onlar da sonra ellerine imkan geçtiğinde başkalarına zarar verir. Cinsel kimliği baskılamak veya olmadığı şekilde yönlendirmek tehlikeli. Onları hoşgörmelisin, bir hasta gibi değil sağlıklı, kendi tercihleri ve güdüleri olan bir birey gibi muamele etmelisin. |
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |