Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.121
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Selam arkadaşlar,öncelikle şunu söylemeliyim ki ben burada din ve inanç hakkında konuşmayacağım,konuyu oraya çekicek arkadaşlar olacaktır elbette ama konumuz o değil,baştan söyleyeyim bunu.

    Şimdi evrim teorisi olarak kabul edilen teori insanın evrim süreciyle meydana geldigi düsüncesini savunur,bilimsel olarak budur.Şimdi inanılmaz bir mantık hatası var ortada,"Herşey bilimdir ve bilim herşeyi açıklar" diyen insanların evrim teorisini çeşitli felsefelerin içine sokarak "Bilimsel" diye nitelendirmeleri çok büyük bir mantık hatasıdır.Bilim ve tesadüf,ne kadar garip bir ikili değil mi ?

    Bilimin bir teorisini alıp içine yüzlerce felsefi görüş sokup bazı inançların içine sokmak sizin dilinizden düşürmediğiniz "Bilimsel" kurallara aykırıdır ve Darwin'in "Türlerin kökeni" isimli kitabını okuyan arkadaşlar varsa günümüzdeki evrim teorisinin nasıl kalıplar içine sokuldugunu görürler,ki evrim teorisi Darwin den çok daha önce vardı(konumuzun o olmadıgı için,başka bir konuda veya özel olarak tartışabiliriz).

    Eğer evrim teorisi kesin olarak kanıtlansa bile ( ki buda imkansızdır binlerce ara geçiş formu bulunamıyor sadece fikir atılarak ortaya konuluyor) Tesadüf kavramınına hiç bir katkısı olmaz.

    Siz diyebilirsiniz,neden bütün bilim adamları evrim teorisini savunuyor diye,gayet dogaldır bu.Evrim teorisi araştırılması gereken bir konudur.Adı üstünde,teoriye inanıyorlar.Yani olabilecegini düşünüyorlar.öbür türlü olsaydı Kanun olurdu değil mi ?

    Bu konumu klasik bir anti-evrim konusu olarak görebilirsiniz,ancak öyle değildir.Ben her insanın inançlarına saygı duyarım,Ancak bazı şeyleri görmezden gelmemek gerek.

    Selam ve sevgiler.

    Evrimin direk olarak tesadüf ile bir alakası yoktur. Evrim ile gerçekleşen şey olasılıklardan sadece biridir. Tesadüf ile "olasılıklardan biri" ni ayrıt edemeyen bunları sadece laf ebeliği zanneden birinin evrimi kavrayabilme şansı yoktur.

    Evrim bilimsel bir teoridir. Hatta evrimsel tıp diye bir bilim dalı bile vardır. Bilim adamları evrimin olabileceğini düşünmüyor. Olduğunu düşünüyor. Evrim sadece bir varsayım değildir. Eğer öyle olsayı diğer dallarda yapılan bir çok araştırmaların geliştirmeler evrim esas alınarak yapılmazdı.

    Evrimi bir takım ideolojik, dini kalıpların içine sokmaya çalışan yaratılışçılardır. Evrim içeriği itibariyle yaratılışa çok büyük bir darbe vurmuştur evet. Hala da vurmaya devam ediyor.

    ben yaratılısı savunmuyorum,evrim olabilir.Ama yaratıscıların evrimle hicbir baglantısı yoktur,ateizm evrimle tesadüfü savununca onlarında aksini savunması cok doğaldır.Sizin yaratılıscılar hakkında bildiginiz,harun yahya ve öğrencilerinden öteye gidememiş malesef,o yüzden hak veriyorum böyle düşünmenize.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium


    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Selam arkadaşlar,öncelikle şunu söylemeliyim ki ben burada din ve inanç hakkında konuşmayacağım,konuyu oraya çekicek arkadaşlar olacaktır elbette ama konumuz o değil,baştan söyleyeyim bunu.

    Şimdi evrim teorisi olarak kabul edilen teori insanın evrim süreciyle meydana geldigi düsüncesini savunur,bilimsel olarak budur.Şimdi inanılmaz bir mantık hatası var ortada,"Herşey bilimdir ve bilim herşeyi açıklar" diyen insanların evrim teorisini çeşitli felsefelerin içine sokarak "Bilimsel" diye nitelendirmeleri çok büyük bir mantık hatasıdır.Bilim ve tesadüf,ne kadar garip bir ikili değil mi ?

    Bilimin bir teorisini alıp içine yüzlerce felsefi görüş sokup bazı inançların içine sokmak sizin dilinizden düşürmediğiniz "Bilimsel" kurallara aykırıdır ve Darwin'in "Türlerin kökeni" isimli kitabını okuyan arkadaşlar varsa günümüzdeki evrim teorisinin nasıl kalıplar içine sokuldugunu görürler,ki evrim teorisi Darwin den çok daha önce vardı(konumuzun o olmadıgı için,başka bir konuda veya özel olarak tartışabiliriz).

    Eğer evrim teorisi kesin olarak kanıtlansa bile ( ki buda imkansızdır binlerce ara geçiş formu bulunamıyor sadece fikir atılarak ortaya konuluyor) Tesadüf kavramınına hiç bir katkısı olmaz.

    Siz diyebilirsiniz,neden bütün bilim adamları evrim teorisini savunuyor diye,gayet dogaldır bu.Evrim teorisi araştırılması gereken bir konudur.Adı üstünde,teoriye inanıyorlar.Yani olabilecegini düşünüyorlar.öbür türlü olsaydı Kanun olurdu değil mi ?

    Bu konumu klasik bir anti-evrim konusu olarak görebilirsiniz,ancak öyle değildir.Ben her insanın inançlarına saygı duyarım,Ancak bazı şeyleri görmezden gelmemek gerek.

    Selam ve sevgiler.

    Teori ve kanunun ne olduğunu öğrenin. Ara-tür dediğiniz şeyin ne olduğunu tanımlayın. Aksi halde konuyu şikayet edeceğim.

    Kütle çekim teorisinde kütleleri birbirine Allah'ın mı çektiğinden bahsediyor? Sizin mantığınızla tüm bilimsel teoriler, kanunlar ateizmi desteklemek için varlar. Einstein zamanın göreli olduğunu söylerken bunu tanrının yaptığını söylemiyordu, Newton keza öyle. Hiç bir bilimsel teori olayın neden ve kim tarafından olduğunu veyahutta tamamen tesadüfi mi gerçekleştiğini açıklamaya çalışmıyor, sadece "nasıl" gerçekleştiğini açıklıyor. Bunu yapan Dünya'da insanların inandığı milyonlarca tanrıdan biri olabileceği gibi, hiç biri de olmayabilir. Bu sizin "inancınızdır".

    demek istedigim de bu işte,dini bir konu açmadıgımı belirtmiştim.Bilim tesadüf oldugunu acıklaya calısmıyor,cok guzel.Zaten burada başlıyor asıl konu,bilimi anlamak istedigin gibi anlayamazsın.o yüzden herseyin tesadüf sonucu meydana geldigi düsüncesini bilimsel hic bir sey destekleyemez, öyle mi ?

    Bilim kütleleri birbirine itenin, big bang'i başlatanın, zaman kavramını oluşturanın, canlıları evrimle türleştirenin kim olduğuyla ilgilenmiyor. Nasıl gerçekleştiğini açıklıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium


    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Selam arkadaşlar,öncelikle şunu söylemeliyim ki ben burada din ve inanç hakkında konuşmayacağım,konuyu oraya çekicek arkadaşlar olacaktır elbette ama konumuz o değil,baştan söyleyeyim bunu.

    Şimdi evrim teorisi olarak kabul edilen teori insanın evrim süreciyle meydana geldigi düsüncesini savunur,bilimsel olarak budur.Şimdi inanılmaz bir mantık hatası var ortada,"Herşey bilimdir ve bilim herşeyi açıklar" diyen insanların evrim teorisini çeşitli felsefelerin içine sokarak "Bilimsel" diye nitelendirmeleri çok büyük bir mantık hatasıdır.Bilim ve tesadüf,ne kadar garip bir ikili değil mi ?

    Bilimin bir teorisini alıp içine yüzlerce felsefi görüş sokup bazı inançların içine sokmak sizin dilinizden düşürmediğiniz "Bilimsel" kurallara aykırıdır ve Darwin'in "Türlerin kökeni" isimli kitabını okuyan arkadaşlar varsa günümüzdeki evrim teorisinin nasıl kalıplar içine sokuldugunu görürler,ki evrim teorisi Darwin den çok daha önce vardı(konumuzun o olmadıgı için,başka bir konuda veya özel olarak tartışabiliriz).

    Eğer evrim teorisi kesin olarak kanıtlansa bile ( ki buda imkansızdır binlerce ara geçiş formu bulunamıyor sadece fikir atılarak ortaya konuluyor) Tesadüf kavramınına hiç bir katkısı olmaz.

    Siz diyebilirsiniz,neden bütün bilim adamları evrim teorisini savunuyor diye,gayet dogaldır bu.Evrim teorisi araştırılması gereken bir konudur.Adı üstünde,teoriye inanıyorlar.Yani olabilecegini düşünüyorlar.öbür türlü olsaydı Kanun olurdu değil mi ?

    Bu konumu klasik bir anti-evrim konusu olarak görebilirsiniz,ancak öyle değildir.Ben her insanın inançlarına saygı duyarım,Ancak bazı şeyleri görmezden gelmemek gerek.

    Selam ve sevgiler.

    Teori ve kanunun ne olduğunu öğrenin. Ara-tür dediğiniz şeyin ne olduğunu tanımlayın. Aksi halde konuyu şikayet edeceğim.

    Kütle çekim teorisinde kütleleri birbirine Allah'ın mı çektiğinden bahsediyor? Sizin mantığınızla tüm bilimsel teoriler, kanunlar ateizmi desteklemek için varlar. Einstein zamanın göreli olduğunu söylerken bunu tanrının yaptığını söylemiyordu, Newton keza öyle. Hiç bir bilimsel teori olayın neden ve kim tarafından olduğunu veyahutta tamamen tesadüfi mi gerçekleştiğini açıklamaya çalışmıyor, sadece "nasıl" gerçekleştiğini açıklıyor. Bunu yapan Dünya'da insanların inandığı milyonlarca tanrıdan biri olabileceği gibi, hiç biri de olmayabilir. Bu sizin "inancınızdır".

    demek istedigim de bu işte,dini bir konu açmadıgımı belirtmiştim.Bilim tesadüf oldugunu acıklaya calısmıyor,cok guzel.Zaten burada başlıyor asıl konu,bilimi anlamak istedigin gibi anlayamazsın.o yüzden herseyin tesadüf sonucu meydana geldigi düsüncesini bilimsel hic bir sey destekleyemez, öyle mi ?

    Bilim kütleleri birbirine itenin, big bang'i başlatanın, zaman kavramını oluşturanın, canlıları evrimle türleştirenin kim olduğuyla ilgilenmiyor. Nasıl gerçekleştiğini açıklıyor.

    Bilimsel olayların çeşitli felsefelerin içine girmesine karşımısınız değilmisiniz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    Su da tek hücreli ilk canlı oluştuktan sonra denizden karaya çıkmaya başlayıp milyonlarca yıl içinde sürüngenlere,kuşlara,memelilere dönüştü diyorsunuz.Peki cinsiyetler nasıl oluştu,cinsiyetler oluştuktan sonra dişi ve erkek birbirlerine nasıl oldu da yakınlık hissetti.Evrimleşmeleri yan yana devam etmiş olsun,daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği bu canlılara nasıl geldi.Cinsel organları birbirlerine uyumlu olarak nasıl evrildi.Çiftleşmeden sonra anne karnında oluşan yavru annesinin içine nasıl uyum sağlayıp hayatta kaldı.Doğumdan sonra oluşan yavruya annesinin beslediği hisler nasıl oluştu.Anne onun yavrusu olduğunu nasıl idrak etti.Ya da yavrunun annesine hissettiği yakınlık nasıl meydana geldi.Yavru doğduğunda annenin memesi ve sütü varmıydı.Evrime göre yavru annenin ter bezlerini emerek süt oluştu.Evrim milyonlarca yılda gerçekleştiğine göre yavru süt oluşumuna kadar neyle beslendi de ölmedi

    Bak şu sorduklarının hepsinin bir cevabı var. Lütfen tarafsız bir yerlerden oku.

    Sen bir paragrafa koskoca evrimi yazmışsın ama o paragraftaki her maddenin olması milyonlarca yıl sürdü. Bin değil yüzbin değil milyonlarca..

    Peki ben sana bir şey sorayım. İnsan medeniyetleri aşağı yukarı 10.000 yıldır var.

    10 milyon yıl sonra insan medeniyetinin aynı kalması mümkün mü ? Yoksa o paragraftaki maddelere bir tane daha eklenir mi ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Sami Yen

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    Su da tek hücreli ilk canlı oluştuktan sonra denizden karaya çıkmaya başlayıp milyonlarca yıl içinde sürüngenlere,kuşlara,memelilere dönüştü diyorsunuz.Peki cinsiyetler nasıl oluştu,cinsiyetler oluştuktan sonra dişi ve erkek birbirlerine nasıl oldu da yakınlık hissetti.Evrimleşmeleri yan yana devam etmiş olsun,daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği bu canlılara nasıl geldi.Cinsel organları birbirlerine uyumlu olarak nasıl evrildi.Çiftleşmeden sonra anne karnında oluşan yavru annesinin içine nasıl uyum sağlayıp hayatta kaldı.Doğumdan sonra oluşan yavruya annesinin beslediği hisler nasıl oluştu.Anne onun yavrusu olduğunu nasıl idrak etti.Ya da yavrunun annesine hissettiği yakınlık nasıl meydana geldi.Yavru doğduğunda annenin memesi ve sütü varmıydı.Evrime göre yavru annenin ter bezlerini emerek süt oluştu.Evrim milyonlarca yılda gerçekleştiğine göre yavru süt oluşumuna kadar neyle beslendi de ölmedi

    Bak şu sorduklarının hepsinin bir cevabı var. Lütfen tarafsız bir yerlerden oku.

    Sen bir paragrafa koskoca evrimi yazmışsın ama o paragraftaki her maddenin olması milyonlarca yıl sürdü. Bin değil yüzbin değil milyonlarca..

    Peki ben sana bir şey sorayım. İnsan medeniyetleri aşağı yukarı 10.000 yıldır var.

    10 milyon yıl sonra insan medeniyetinin aynı kalması mümkün mü ? Yoksa o paragraftaki maddelere bir tane daha eklenir mi ?

    daha önce dünyada çiftleşme,üreme isteği gibi kavramlar yokken,canlılık tek hücreden başlıyor ve evrim canlılara birçok biyolojik özellik eklerken,bunun yanında daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği gibi özellikleride canlılalara ekliyor.Milyonlarca yıl içinde bunun yanında merhamet,öfke,üzüntü,mutluluk vs vs daha önce yokluk ifade eden kavramları canlılara ekliyor.Materyalist dünyada evrim nasıl oluyorda daha önce yok olan bu hisleri,kavramları dünya yaşamına ekliyor ?

    10 milyon sonra insan medeniyeti aynı kalmaz,o farklı bir konu.Ama sana şunu soracağım ayrı olarak her canlının ortak atası var evrime göre,evrimin devam etmesi için şu anki canlılarında zamanı gelince ortak ata olması gerekir ki ,başka tür canlılar ortaya çıksın.Bu canlılardan biri de insan.Biz şu anda ortak atamızla aynı anda yaşamıyoruz.İnsan ne zaman ortak ata olacak,bunun için kaç milyon yıl gerekir.Ayrıca biz ortak ata olduğumuz zaman,torunlarımızla birlikte yaşayacakmıyız.Yoksa insan türü tamamen yok mu olacak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Sami Yen

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    Su da tek hücreli ilk canlı oluştuktan sonra denizden karaya çıkmaya başlayıp milyonlarca yıl içinde sürüngenlere,kuşlara,memelilere dönüştü diyorsunuz.Peki cinsiyetler nasıl oluştu,cinsiyetler oluştuktan sonra dişi ve erkek birbirlerine nasıl oldu da yakınlık hissetti.Evrimleşmeleri yan yana devam etmiş olsun,daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği bu canlılara nasıl geldi.Cinsel organları birbirlerine uyumlu olarak nasıl evrildi.Çiftleşmeden sonra anne karnında oluşan yavru annesinin içine nasıl uyum sağlayıp hayatta kaldı.Doğumdan sonra oluşan yavruya annesinin beslediği hisler nasıl oluştu.Anne onun yavrusu olduğunu nasıl idrak etti.Ya da yavrunun annesine hissettiği yakınlık nasıl meydana geldi.Yavru doğduğunda annenin memesi ve sütü varmıydı.Evrime göre yavru annenin ter bezlerini emerek süt oluştu.Evrim milyonlarca yılda gerçekleştiğine göre yavru süt oluşumuna kadar neyle beslendi de ölmedi

    Bak şu sorduklarının hepsinin bir cevabı var. Lütfen tarafsız bir yerlerden oku.

    Sen bir paragrafa koskoca evrimi yazmışsın ama o paragraftaki her maddenin olması milyonlarca yıl sürdü. Bin değil yüzbin değil milyonlarca..

    Peki ben sana bir şey sorayım. İnsan medeniyetleri aşağı yukarı 10.000 yıldır var.

    10 milyon yıl sonra insan medeniyetinin aynı kalması mümkün mü ? Yoksa o paragraftaki maddelere bir tane daha eklenir mi ?

    daha önce dünyada çiftleşme,üreme isteği gibi kavramlar yokken,canlılık tek hücreden başlıyor ve evrim canlılara birçok biyolojik özellik eklerken,bunun yanında daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği gibi özellikleride canlılalara ekliyor.Milyonlarca yıl içinde bunun yanında merhamet,öfke,üzüntü,mutluluk vs vs daha önce yokluk ifade eden kavramları canlılara ekliyor.Materyalist dünyada evrim nasıl oluyorda daha önce yok olan bu hisleri,kavramları dünya yaşamına ekliyor ?

    10 milyon sonra insan medeniyeti aynı kalmaz,o farklı bir konu.Ama sana şunu soracağım ayrı olarak her canlının ortak atası var evrime göre,evrimin devam etmesi için şu anki canlılarında zamanı gelince ortak ata olması gerekir ki ,başka tür canlılar ortaya çıksın.Bu canlılardan biri de insan.Biz şu anda ortak atamızla aynı anda yaşamıyoruz.İnsan ne zaman ortak ata olacak,bunun için kaç milyon yıl gerekir.Ayrıca biz ortak ata olduğumuz zaman,torunlarımızla birlikte yaşayacakmıyız.Yoksa insan türü tamamen yok mu olacak

    Şimdi insan bakımından ele almayalım olayı çünkü insanlar devamlı olarak birbirleriyle kaynaşabiliyor,ulaşım sıkıntısı yok,çiftleşme bariyerleri de yok.Dolayısıyla bu şekilde bir türleşme olması zor.Ama varsayalım ki insanlar birbirlerinden coğrafi olarak tamamen izole oldular.Yani mesela Avrupadaki insan Asyadakiyle ya da Amerikadakiyle görüşemiyor olsun.Her bir kıtadaki insan kendi evrimsel patikalarını çizerler,ortama adapte olanlar seçilir ve neslini devam ettirir.Farklı coğrafi koşullardan dolayı farklı kıtalardaki insan nesilleri zamanla türleşmeye başlar.Yani ortak ata olan insandan farklı türler açığa çıkmaya başlar.Bu süreç tabiki milyonlarca yılı bulabilir ama daha kısa ya da daha uzun da sürebilir,bu tamamen doğa koşullarına bağlı.Ortak ata olan insandan ayrılan türlerden bazıları çok değişebilir bazıları çok az değişebilir ama zamanla insan nesli tükenir,ortak atanın tükenme nedeni de budur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: AbiyuGu

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Sami Yen

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    Su da tek hücreli ilk canlı oluştuktan sonra denizden karaya çıkmaya başlayıp milyonlarca yıl içinde sürüngenlere,kuşlara,memelilere dönüştü diyorsunuz.Peki cinsiyetler nasıl oluştu,cinsiyetler oluştuktan sonra dişi ve erkek birbirlerine nasıl oldu da yakınlık hissetti.Evrimleşmeleri yan yana devam etmiş olsun,daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği bu canlılara nasıl geldi.Cinsel organları birbirlerine uyumlu olarak nasıl evrildi.Çiftleşmeden sonra anne karnında oluşan yavru annesinin içine nasıl uyum sağlayıp hayatta kaldı.Doğumdan sonra oluşan yavruya annesinin beslediği hisler nasıl oluştu.Anne onun yavrusu olduğunu nasıl idrak etti.Ya da yavrunun annesine hissettiği yakınlık nasıl meydana geldi.Yavru doğduğunda annenin memesi ve sütü varmıydı.Evrime göre yavru annenin ter bezlerini emerek süt oluştu.Evrim milyonlarca yılda gerçekleştiğine göre yavru süt oluşumuna kadar neyle beslendi de ölmedi

    Bak şu sorduklarının hepsinin bir cevabı var. Lütfen tarafsız bir yerlerden oku.

    Sen bir paragrafa koskoca evrimi yazmışsın ama o paragraftaki her maddenin olması milyonlarca yıl sürdü. Bin değil yüzbin değil milyonlarca..

    Peki ben sana bir şey sorayım. İnsan medeniyetleri aşağı yukarı 10.000 yıldır var.

    10 milyon yıl sonra insan medeniyetinin aynı kalması mümkün mü ? Yoksa o paragraftaki maddelere bir tane daha eklenir mi ?

    daha önce dünyada çiftleşme,üreme isteği gibi kavramlar yokken,canlılık tek hücreden başlıyor ve evrim canlılara birçok biyolojik özellik eklerken,bunun yanında daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği gibi özellikleride canlılalara ekliyor.Milyonlarca yıl içinde bunun yanında merhamet,öfke,üzüntü,mutluluk vs vs daha önce yokluk ifade eden kavramları canlılara ekliyor.Materyalist dünyada evrim nasıl oluyorda daha önce yok olan bu hisleri,kavramları dünya yaşamına ekliyor ?

    10 milyon sonra insan medeniyeti aynı kalmaz,o farklı bir konu.Ama sana şunu soracağım ayrı olarak her canlının ortak atası var evrime göre,evrimin devam etmesi için şu anki canlılarında zamanı gelince ortak ata olması gerekir ki ,başka tür canlılar ortaya çıksın.Bu canlılardan biri de insan.Biz şu anda ortak atamızla aynı anda yaşamıyoruz.İnsan ne zaman ortak ata olacak,bunun için kaç milyon yıl gerekir.Ayrıca biz ortak ata olduğumuz zaman,torunlarımızla birlikte yaşayacakmıyız.Yoksa insan türü tamamen yok mu olacak

    Şimdi insan bakımından ele almayalım olayı çünkü insanlar devamlı olarak birbirleriyle kaynaşabiliyor,ulaşım sıkıntısı yok,çiftleşme bariyerleri de yok.Dolayısıyla bu şekilde bir türleşme olması zor.Ama varsayalım ki insanlar birbirlerinden coğrafi olarak tamamen izole oldular.Yani mesela Avrupadaki insan Asyadakiyle ya da Amerikadakiyle görüşemiyor olsun.Her bir kıtadaki insan kendi evrimsel patikalarını çizerler,ortama adapte olanlar seçilir ve neslini devam ettirir.Farklı coğrafi koşullardan dolayı farklı kıtalardaki insan nesilleri zamanla türleşmeye başlar.Yani ortak ata olan insandan farklı türler açığa çıkmaya başlar.Bu süreç tabiki milyonlarca yılı bulabilir ama daha kısa ya da daha uzun da sürebilir,bu tamamen doğa koşullarına bağlı.Ortak ata olan insandan ayrılan türlerden bazıları çok değişebilir bazıları çok az değişebilir ama zamanla insan nesli tükenir,ortak atanın tükenme nedeni de budur.

    Şimdi ki insana göre evrim durdu öyle mi ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium


    ben yaratılısı savunmuyorum,evrim olabilir.Ama yaratıscıların evrimle hicbir baglantısı yoktur,ateizm evrimle tesadüfü savununca onlarında aksini savunması cok doğaldır.Sizin yaratılıscılar hakkında bildiginiz,harun yahya ve öğrencilerinden öteye gidememiş malesef,o yüzden hak veriyorum böyle düşünmenize.

    Ben sana savunuyorsun demiyorum.

    Evrim teorisini çeşitlik dini ideolojik kalıplar arasına sokmaya çalışanlar aslında bilim adamları ya da ateistler falan değil yaratılışçıların kendisidir.

    Çünkü yaratılış felsefi ve dinidir. Evrime saldırmasının tek yolu bilimsel bir zeminde kendine yer bulmaktır ya da evrimi bu dini ve felsefi kalıpların içine sokmaktır.

    Yaratılış; içeriği itibariye hiç bir zaman bilimsel bir zeminde kendine yer edinemeyeceğine göre yapılması gereken 2. seçenektir.

    Yine söylüyorum evrimle gerçekleşen şey ya da evrimin anlattığı şey tesadüf değildir. Olsasılıklarn biridir. İki kavramı birbirine karıştırmamak gerekir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: AbiyuGu


    Şimdi insan bakımından ele almayalım olayı çünkü insanlar devamlı olarak birbirleriyle kaynaşabiliyor,ulaşım sıkıntısı yok,çiftleşme bariyerleri de yok.Dolayısıyla bu şekilde bir türleşme olması zor.Ama varsayalım ki insanlar birbirlerinden coğrafi olarak tamamen izole oldular.Yani mesela Avrupadaki insan Asyadakiyle ya da Amerikadakiyle görüşemiyor olsun.Her bir kıtadaki insan kendi evrimsel patikalarını çizerler,ortama adapte olanlar seçilir ve neslini devam ettirir.Farklı coğrafi koşullardan dolayı farklı kıtalardaki insan nesilleri zamanla türleşmeye başlar.Yani ortak ata olan insandan farklı türler açığa çıkmaya başlar.Bu süreç tabiki milyonlarca yılı bulabilir ama daha kısa ya da daha uzun da sürebilir,bu tamamen doğa koşullarına bağlı.Ortak ata olan insandan ayrılan türlerden bazıları çok değişebilir bazıları çok az değişebilir ama zamanla insan nesli tükenir,ortak atanın tükenme nedeni de budur.

    Şimdi ki insana göre evrim durdu öyle mi ?

    Durmadı ama çok yavaşladı.

    Toplum hayatını düzenleyen kurallar doğal seleksiyonun çalışmasını sekteye uğrattı.

    İnsanların çok büyük bir bölümü çok büyük bir bölümü evlenip çocuk sahibi oluyor. Yani genetik olarak iyi durumda olan bir insan da kötü olan bir insan da bir şekilde neslini devam ettiriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: AbiyuGu

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Sami Yen

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuzhan_1907

    Su da tek hücreli ilk canlı oluştuktan sonra denizden karaya çıkmaya başlayıp milyonlarca yıl içinde sürüngenlere,kuşlara,memelilere dönüştü diyorsunuz.Peki cinsiyetler nasıl oluştu,cinsiyetler oluştuktan sonra dişi ve erkek birbirlerine nasıl oldu da yakınlık hissetti.Evrimleşmeleri yan yana devam etmiş olsun,daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği bu canlılara nasıl geldi.Cinsel organları birbirlerine uyumlu olarak nasıl evrildi.Çiftleşmeden sonra anne karnında oluşan yavru annesinin içine nasıl uyum sağlayıp hayatta kaldı.Doğumdan sonra oluşan yavruya annesinin beslediği hisler nasıl oluştu.Anne onun yavrusu olduğunu nasıl idrak etti.Ya da yavrunun annesine hissettiği yakınlık nasıl meydana geldi.Yavru doğduğunda annenin memesi ve sütü varmıydı.Evrime göre yavru annenin ter bezlerini emerek süt oluştu.Evrim milyonlarca yılda gerçekleştiğine göre yavru süt oluşumuna kadar neyle beslendi de ölmedi

    Bak şu sorduklarının hepsinin bir cevabı var. Lütfen tarafsız bir yerlerden oku.

    Sen bir paragrafa koskoca evrimi yazmışsın ama o paragraftaki her maddenin olması milyonlarca yıl sürdü. Bin değil yüzbin değil milyonlarca..

    Peki ben sana bir şey sorayım. İnsan medeniyetleri aşağı yukarı 10.000 yıldır var.

    10 milyon yıl sonra insan medeniyetinin aynı kalması mümkün mü ? Yoksa o paragraftaki maddelere bir tane daha eklenir mi ?

    daha önce dünyada çiftleşme,üreme isteği gibi kavramlar yokken,canlılık tek hücreden başlıyor ve evrim canlılara birçok biyolojik özellik eklerken,bunun yanında daha önceden olmayan üreme,çiftleşme isteği gibi özellikleride canlılalara ekliyor.Milyonlarca yıl içinde bunun yanında merhamet,öfke,üzüntü,mutluluk vs vs daha önce yokluk ifade eden kavramları canlılara ekliyor.Materyalist dünyada evrim nasıl oluyorda daha önce yok olan bu hisleri,kavramları dünya yaşamına ekliyor ?

    10 milyon sonra insan medeniyeti aynı kalmaz,o farklı bir konu.Ama sana şunu soracağım ayrı olarak her canlının ortak atası var evrime göre,evrimin devam etmesi için şu anki canlılarında zamanı gelince ortak ata olması gerekir ki ,başka tür canlılar ortaya çıksın.Bu canlılardan biri de insan.Biz şu anda ortak atamızla aynı anda yaşamıyoruz.İnsan ne zaman ortak ata olacak,bunun için kaç milyon yıl gerekir.Ayrıca biz ortak ata olduğumuz zaman,torunlarımızla birlikte yaşayacakmıyız.Yoksa insan türü tamamen yok mu olacak

    Şimdi insan bakımından ele almayalım olayı çünkü insanlar devamlı olarak birbirleriyle kaynaşabiliyor,ulaşım sıkıntısı yok,çiftleşme bariyerleri de yok.Dolayısıyla bu şekilde bir türleşme olması zor.Ama varsayalım ki insanlar birbirlerinden coğrafi olarak tamamen izole oldular.Yani mesela Avrupadaki insan Asyadakiyle ya da Amerikadakiyle görüşemiyor olsun.Her bir kıtadaki insan kendi evrimsel patikalarını çizerler,ortama adapte olanlar seçilir ve neslini devam ettirir.Farklı coğrafi koşullardan dolayı farklı kıtalardaki insan nesilleri zamanla türleşmeye başlar.Yani ortak ata olan insandan farklı türler açığa çıkmaya başlar.Bu süreç tabiki milyonlarca yılı bulabilir ama daha kısa ya da daha uzun da sürebilir,bu tamamen doğa koşullarına bağlı.Ortak ata olan insandan ayrılan türlerden bazıları çok değişebilir bazıları çok az değişebilir ama zamanla insan nesli tükenir,ortak atanın tükenme nedeni de budur.

    Şimdi ki insana göre evrim durdu öyle mi ?

    Mikro seviyede devam ediyor ama makro seviyede çok yavaş ama durmadı tabiki.Şöyle söyleyim insanlar yaban hayatta olmadığı ve doğaya hükmettiği için genel olarak doğadan çok fazla etkilenmiyor.Dolayısıyla doğal seçilim insanları pek etkilemiyor.İnsanlar arasında bir yardımlaşma var.Bakıma muhtaç da hayatta kalabiliyor insan sayesinde.Dolayısıyla güçlü,güçsüz her türlü insan yavru yapıp,genlerini aktarabiliyor.Ama eskiden olduğu gibi teknolojisiz bir hayatta yaşasaydık eski çağlardaki gibi,o zaman doğal seçilimden direk olarak etkilenebilirdik.




  • A: futbol =~ dogmatik görüş
    B: basketbol =~ bilim / biyoloji/ evrim/...

    A -> B - topu elledin, faul!
    B -> A - arkadaş git işine!

    arkadaşlar oyunun kuralları farklı, anlayın artık...

    yok fosil yalandı, yok bu karmaşıklığı kim yaratabilir, yok orada burada yazıyordu, yazmıyordu vb. sözlerle buralardaki kimsenin fikrini değiştirebileceğinize de inanmayın artık!
    arkadaşlar yukarıdaki bilinmezci yaklaşım sadece bilgisi olmayanlarda belki işe yarayabilir, lütfen bunu da anlayın...

    bakın çok kısa net bir cevap: bir giz, başka bir giz ile açıklanamaz...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ogh

    A: futbol =~ dogmatik görüş
    B: basketbol =~ bilim / biyoloji/ evrim/...

    A -> B - topu elledin, faul!
    B -> A - arkadaş git işine!

    arkadaşlar oyunun kuralları farklı, anlayın artık...

    yok fosil yalandı, yok bu karmaşıklığı kim yaratabilir, yok orada burada yazıyordu, yazmıyordu vb. sözlerle buralardaki kimsenin fikrini değiştirebileceğinize de inanmayın artık!
    arkadaşlar yukarıdaki bilinmezci yaklaşım sadece bilgisi olmayanlarda belki işe yarayabilir, lütfen bunu da anlayın...

    bakın çok kısa net bir cevap: bir giz, başka bir giz ile açıklanamaz...

    Aslında cok basit dimi ? saniyenin 1000 de birinden daha kısa sürede toplu iğne ucundan cok daha kücük bir noktadan büyük bir patlamayla evren oluşuyor,maddenin yapıtaşları,doğa yasaları çıkıyor,herşeyin başlangıcı 10 üzeri -49 saniye icinde oluyor,sonra bugun hala gecerli olan kurallara dayalı bir deneyim dünyasının perdesi aralanıyor.doğumunun ilk anlarında evrense gecerli olan tek kuvvet oluşuyor,ilk kuvvet,parcacıkların davranıslarını bicimlendiren,onların hareketini yönlendiren "Tek Kuvvet" Sizce bunu hangi bilim ve yasa açıklayabilir ?bu fiziki bir olaymı yoksa,metafiziki bir olay mı ? yada dogmatik mi demeliyiz ? ne dersin tesadüf mü yoksa ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Arkadasim bilim mutlakmırki biz evrim tesadüflerden ilerliyor diyoruz. Herşey yalanlana bilir bilimsel düşuncede bu yokmudur. Ben sonsuz öbakteri sonsuz farkli mutasyon sonucu ökaryota dönüştü derim. Yada bir gurp öbakteri tesadüfen doğru mutasyonu geçirmistirde diyebilirim. yada ben desemki kesin öbakteri ökaryota evrimlesmistir bu dahami bilimsel bu bağnazliga kacar koru korune evrimi savunmaya doner bircok yaratilis goruslunun hatasina dusurur. Evrim konusunda kesin konusmak bence yanlistir evrim varmidir gördugum bildigim en geçerli dusunustur canlilik hakkinda. Baska felsefelerden nem kapmasi da cok dogal diz bunlari okuyup ayiklamalisiniz. Bunu dememin nedeni sonucda bu calismalari yapan ortaya atan insanlarin okuyan insanlarin kendi dusunce tarzlari var biri derki kuran evrimi destekler bak biz hayati sudan cikardik gibi bir ayet var digeri derki bak yaraticiya gerek yok kendiliginden oluyormus bu cok dogal baska dusuncelerin altina kacmasi cok rahatsiz olabiliyor budurumda bilinclendirmek lazim. (Kusura bakmayin yazim hatalarina dikkat edemedim)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Aslında cok basit dimi ? saniyenin 1000 de birinden daha kısa sürede toplu iğne ucundan cok daha kücük bir noktadan büyük bir patlamayla evren oluşuyor,maddenin yapıtaşları,doğa yasaları çıkıyor,herşeyin başlangıcı 10 üzeri -49 saniye icinde oluyor,sonra bugun hala gecerli olan kurallara dayalı bir deneyim dünyasının perdesi aralanıyor.doğumunun ilk anlarında evrense gecerli olan tek kuvvet oluşuyor,ilk kuvvet,parcacıkların davranıslarını bicimlendiren,onların hareketini yönlendiren "Tek Kuvvet" Sizce bunu hangi bilim ve yasa açıklayabilir ?bu fiziki bir olaymı yoksa,metafiziki bir olay mı ? yada dogmatik mi demeliyiz ? ne dersin tesadüf mü yoksa ?

    Kuantum mekaniği bu saydıklarınızın çoğuna mantıklı açıklamalar getirmiş durumda, peki siz bu saydığınız olayların arkasında metafiziksel bir yapıyı yada kısaca tanrıyımı arıyorsunuz, evreni şekillendiren bu kuvvetler size karışık geliyorsa bu kuvvetlere hükmeden bir tanrı dahada karışık bir yapıda olmalıdır, peki bu kadar karmaşık bir varlık kendiliğinden nasıl ortaya çıktı.

    Neden büyük patlama gibi bir olayın metafizik güçler olmadan başlaması size saçma gelirken, tanrı gibi varlığın kendiliğinden ortaya çıkması mantıklı geliyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Aslında cok basit dimi ? saniyenin 1000 de birinden daha kısa sürede toplu iğne ucundan cok daha kücük bir noktadan büyük bir patlamayla evren oluşuyor,maddenin yapıtaşları,doğa yasaları çıkıyor,herşeyin başlangıcı 10 üzeri -49 saniye icinde oluyor,sonra bugun hala gecerli olan kurallara dayalı bir deneyim dünyasının perdesi aralanıyor.doğumunun ilk anlarında evrense gecerli olan tek kuvvet oluşuyor,ilk kuvvet,parcacıkların davranıslarını bicimlendiren,onların hareketini yönlendiren "Tek Kuvvet" Sizce bunu hangi bilim ve yasa açıklayabilir ?bu fiziki bir olaymı yoksa,metafiziki bir olay mı ? yada dogmatik mi demeliyiz ? ne dersin tesadüf mü yoksa ?

    Kuantum mekaniği bu saydıklarınızın çoğuna mantıklı açıklamalar getirmiş durumda, peki siz bu saydığınız olayların arkasında metafiziksel bir yapıyı yada kısaca tanrıyımı arıyorsunuz, evreni şekillendiren bu kuvvetler size karışık geliyorsa bu kuvvetlere hükmeden bir tanrı dahada karışık bir yapıda olmalıdır, peki bu kadar karmaşık bir varlık kendiliğinden nasıl ortaya çıktı.

    Neden büyük patlama gibi bir olayın metafizik güçler olmadan başlaması size saçma gelirken, tanrı gibi varlığın kendiliğinden ortaya çıkması mantıklı geliyor.

    Kendi kendiligi tanımı aslında bizim beşeri algımızla Tanrıya koydugumuz tanım.Kendi formullerimizden yola çıkarak koydugumuz tanım.Biz evrenin geriye kalan kısmına kendi fizik niteliklerimizi yakıştırıyoruz,buradaki işleyiş biçiminin her yerdeki işleyiş biçimi olması gerektigine karar veriyoruz.Bu açıdan bakarsak tropikal ormanından başka bir yeri gormemiş yerlilere benzeriz,onlar kendilerininkinden farklı iklimlere sahip yerler oldugunu anlayana dek buz kavramını asla anlamayacaklardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Kendi kendiligi tanımı aslında bizim beşeri algımızla Tanrıya koydugumuz tanım.Kendi formullerimizden yola çıkarak koydugumuz tanım.Biz evrenin geriye kalan kısmına kendi fizik niteliklerimizi yakıştırıyoruz,buradaki işleyiş biçiminin her yerdeki işleyiş biçimi olması gerektigine karar veriyoruz.Bu açıdan bakarsak tropikal ormanından başka bir yeri gormemiş yerlilere benzeriz,onlar kendilerininkinden farklı iklimlere sahip yerler oldugunu anlayana dek buz kavramını asla anlamayacaklardır.

    Aslında ilkel koşullarda yaşayan kabileleri çok hafife almayın, belki buzu bilemezler ama en çok tanrıyıda onlar içat etmişlerdir, sizin bu söylediklerinize göre canlıların görüş açısı geliştikce farklı işleyiş biçimlerini görebilmeleri ve tanrıyı o zaman anlıyabilmeleri gerekir, fakat normalde olan bunun tersidir, belkide aradığınız tanrı sadece büyük patlamayla ortaya çıkan enerjinin ta kendisidir, bilinçsiz ama yapıcı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Kendi kendiligi tanımı aslında bizim beşeri algımızla Tanrıya koydugumuz tanım.Kendi formullerimizden yola çıkarak koydugumuz tanım.Biz evrenin geriye kalan kısmına kendi fizik niteliklerimizi yakıştırıyoruz,buradaki işleyiş biçiminin her yerdeki işleyiş biçimi olması gerektigine karar veriyoruz.Bu açıdan bakarsak tropikal ormanından başka bir yeri gormemiş yerlilere benzeriz,onlar kendilerininkinden farklı iklimlere sahip yerler oldugunu anlayana dek buz kavramını asla anlamayacaklardır.

    Aslında ilkel koşullarda yaşayan kabileleri çok hafife almayın, belki buzu bilemezler ama en çok tanrıyıda onlar içat etmişlerdir, sizin bu söylediklerinize göre canlıların görüş açısı geliştikce farklı işleyiş biçimlerini görebilmeleri ve tanrıyı o zaman anlıyabilmeleri gerekir, fakat normalde olan bunun tersidir, belkide aradığınız tanrı sadece büyük patlamayla ortaya çıkan enerjinin ta kendisidir, bilinçsiz ama yapıcı.

    Kabileleri tabiikide hafife almıyorum,ancak konu buz a geldigi zaman malesef bilgileri olamaz.Ben bu patlamanın veya bu kuralların başıboş bir şekilde meydana geldigini düşünmüyorum.İnan bana çıkarlarım için veya korkularımdan dolayı dine mensup değilim,çok içten söylüyorum bunları veya herşeyi Tanrıya bırakan insanlar gibide düşünmüyorum.Benim özgür bir iradem varsa ve seçme hakkım varsa,zaten Tanrı herşeyi kendine bırakmamızı istemez.Benim herşeyden önce bildigim birşey varsa benim bir insan oldugumdur,sezgilerim,deneyimledigim olaylar,acılar,mutluluklar veya karşıma çıkan kötü durumlar.Bunların amaçsız oldugunu düsünmüyorum.Şuan burada varsak ve ben bunları yazabiliyorsam,ebedi bir şey var demek ki. "0" noktası zaten olamaz.Sonsuzluk kavramını uzaydan öğrendik biz,uzayın sonsuz oldugunu kabul edebiliyorsak,bir gücün oldugunuda kabul etmemiz gerekir diye düşünüyorum.Bazılarına göre tesadüf,bazılarına göre Tanrı.Ben cevabımı Tanrı'dan yana kullanıyorum.

    Selam ve sevgiler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    Kabileleri tabiikide hafife almıyorum,ancak konu buz a geldigi zaman malesef bilgileri olamaz.Ben bu patlamanın veya bu kuralların başıboş bir şekilde meydana geldigini düşünmüyorum.İnan bana çıkarlarım için veya korkularımdan dolayı dine mensup değilim,çok içten söylüyorum bunları veya herşeyi Tanrıya bırakan insanlar gibide düşünmüyorum.Benim özgür bir iradem varsa ve seçme hakkım varsa,zaten Tanrı herşeyi kendine bırakmamızı istemez.Benim herşeyden önce bildigim birşey varsa benim bir insan oldugumdur,sezgilerim,deneyimledigim olaylar,acılar,mutluluklar veya karşıma çıkan kötü durumlar.Bunların amaçsız oldugunu düsünmüyorum.Şuan burada varsak ve ben bunları yazabiliyorsam,ebedi bir şey var demek ki. "0" noktası zaten olamaz.Sonsuzluk kavramını uzaydan öğrendik biz,uzayın sonsuz oldugunu kabul edebiliyorsak,bir gücün oldugunuda kabul etmemiz gerekir diye düşünüyorum.Bazılarına göre tesadüf,bazılarına göre Tanrı.Ben cevabımı Tanrı'dan yana kullanıyorum.

    Selam ve sevgiler.

    Güzel bir açıklama olmuş, anladığım kadarıyla teist değilde deist bir ideolojiye sahipsiniz.




  • inancımı söylemem gerekiyorsa,Müslümanım,takım tutar gibi din tutmam,spirituel ideoloji ve metafizik inanc sistemine yakınım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    inancımı söylemem gerekiyorsa,Müslümanım,takım tutar gibi din tutmam,spirituel ideoloji ve metafizik inanc sistemine yakınım.

    iyi günler.ediniğiniz bu bilgilerin kaynaklarini verirseniz cok sevinirim ben de bu tür arastirmalara yeni başliyorum merakimi gidericek kaynaklar ariyorum isterseniz pm atabilirsiniz teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.