Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.121
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chica


    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    inancımı söylemem gerekiyorsa,Müslümanım,takım tutar gibi din tutmam,spirituel ideoloji ve metafizik inanc sistemine yakınım.

    iyi günler.ediniğiniz bu bilgilerin kaynaklarini verirseniz cok sevinirim ben de bu tür arastirmalara yeni başliyorum merakimi gidericek kaynaklar ariyorum isterseniz pm atabilirsiniz teşekkürler.

    Pm attım :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium


    quote:

    Orijinalden alıntı: ogh

    A: futbol =~ dogmatik görüş
    B: basketbol =~ bilim / biyoloji/ evrim/...

    A -> B - topu elledin, faul!
    B -> A - arkadaş git işine!

    arkadaşlar oyunun kuralları farklı, anlayın artık...

    yok fosil yalandı, yok bu karmaşıklığı kim yaratabilir, yok orada burada yazıyordu, yazmıyordu vb. sözlerle buralardaki kimsenin fikrini değiştirebileceğinize de inanmayın artık!
    arkadaşlar yukarıdaki bilinmezci yaklaşım sadece bilgisi olmayanlarda belki işe yarayabilir, lütfen bunu da anlayın...

    bakın çok kısa net bir cevap: bir giz, başka bir giz ile açıklanamaz...

    Aslında cok basit dimi ? saniyenin 1000 de birinden daha kısa sürede toplu iğne ucundan cok daha kücük bir noktadan büyük bir patlamayla evren oluşuyor,maddenin yapıtaşları,doğa yasaları çıkıyor,herşeyin başlangıcı 10 üzeri -49 saniye icinde oluyor,sonra bugun hala gecerli olan kurallara dayalı bir deneyim dünyasının perdesi aralanıyor.doğumunun ilk anlarında evrense gecerli olan tek kuvvet oluşuyor,ilk kuvvet,parcacıkların davranıslarını bicimlendiren,onların hareketini yönlendiren "Tek Kuvvet" Sizce bunu hangi bilim ve yasa açıklayabilir ?bu fiziki bir olaymı yoksa,metafiziki bir olay mı ? yada dogmatik mi demeliyiz ? ne dersin tesadüf mü yoksa ?

    evet bir çok giz var şimdilik bildiğimiz.
    çok daha fazla olası giz de öğrenilmeyi bekliyor.
    ne dememi bekliyorsunuz?
    kafam basmadı, bu gizlerin nedeni, başka bir giz olmalı!
    komik olmayalım...

    yukarıdaki düşüncedeki belkide en büyük tutarsızlık, yeni bilimsel bilgiler kullanılarak haklı olduğunuzu iddia etmeniz.
    aynı ana fikirdeki bu çıkarımları 100 sene önceki bilimle nasıl yapardınız?
    o zaman ki sizce bilinmezleri dayanak sunduğunuzda, o bilinmezlerin bugün artık bilinebilmesi buradaki mantıksızlığı apaçık gösteriyor mu.
    bir de şunu deneyin: 100 yıl sonra bu fikir nasıl dillendirilir?
    belki de "yeni bulunan atom altı parçacıklarının doğasındaki giz, aslında başka bir giz in ürünüdür..."

    unutmadan;
    i7 nin bir modelinde 730.000.000 tane transistör varmış.
    ve bu transistörler bir mantık, bir sinsile ilişkisinde, rastgele yerleşmemiş yani!
    bu karmaşıklığı biri bana açıklasın!
    yoksa intel yok diyeceğim...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ogh

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium


    quote:

    Orijinalden alıntı: ogh

    A: futbol =~ dogmatik görüş
    B: basketbol =~ bilim / biyoloji/ evrim/...

    A -> B - topu elledin, faul!
    B -> A - arkadaş git işine!

    arkadaşlar oyunun kuralları farklı, anlayın artık...

    yok fosil yalandı, yok bu karmaşıklığı kim yaratabilir, yok orada burada yazıyordu, yazmıyordu vb. sözlerle buralardaki kimsenin fikrini değiştirebileceğinize de inanmayın artık!
    arkadaşlar yukarıdaki bilinmezci yaklaşım sadece bilgisi olmayanlarda belki işe yarayabilir, lütfen bunu da anlayın...

    bakın çok kısa net bir cevap: bir giz, başka bir giz ile açıklanamaz...

    Aslında cok basit dimi ? saniyenin 1000 de birinden daha kısa sürede toplu iğne ucundan cok daha kücük bir noktadan büyük bir patlamayla evren oluşuyor,maddenin yapıtaşları,doğa yasaları çıkıyor,herşeyin başlangıcı 10 üzeri -49 saniye icinde oluyor,sonra bugun hala gecerli olan kurallara dayalı bir deneyim dünyasının perdesi aralanıyor.doğumunun ilk anlarında evrense gecerli olan tek kuvvet oluşuyor,ilk kuvvet,parcacıkların davranıslarını bicimlendiren,onların hareketini yönlendiren "Tek Kuvvet" Sizce bunu hangi bilim ve yasa açıklayabilir ?bu fiziki bir olaymı yoksa,metafiziki bir olay mı ? yada dogmatik mi demeliyiz ? ne dersin tesadüf mü yoksa ?

    evet bir çok giz var şimdilik bildiğimiz.
    çok daha fazla olası giz de öğrenilmeyi bekliyor.
    ne dememi bekliyorsunuz?
    kafam basmadı, bu gizlerin nedeni, başka bir giz olmalı!
    komik olmayalım...

    yukarıdaki düşüncedeki belkide en büyük tutarsızlık, yeni bilimsel bilgiler kullanılarak haklı olduğunuzu iddia etmeniz.
    aynı ana fikirdeki bu çıkarımları 100 sene önceki bilimle nasıl yapardınız?
    o zaman ki sizce bilinmezleri dayanak sunduğunuzda, o bilinmezlerin bugün artık bilinebilmesi buradaki mantıksızlığı apaçık gösteriyor mu.
    bir de şunu deneyin: 100 yıl sonra bu fikir nasıl dillendirilir?
    belki de "yeni bulunan atom altı parçacıklarının doğasındaki giz, aslında başka bir giz in ürünüdür..."

    unutmadan;
    i7 nin bir modelinde 730.000.000 tane transistör varmış.
    ve bu transistörler bir mantık, bir sinsile ilişkisinde, rastgele yerleşmemiş yani!
    bu karmaşıklığı biri bana açıklasın!
    yoksa intel yok diyeceğim...

    i7'nin tesadüfen oldugunu bir yaratıcısı olmadıgını İntelin hayal ürünü oldugunu söylersem,kaale alıp cevap verilmeyecek kadar sacma bir soru olur.siz koskoca evrenin tesadüfen oldugunu söylüyorsunuz,ne diyeyim ben şimdi :) fizik,biyoloji her ikisindede ardı arkası gelmeyen spekulasyonlarla(sonsuz evrenler vb) doldurup tedadüfü savunmak,olasılıksız ve mantık dışıdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bildiğim kadarı ile büyük patlama dedikleri olay toplu iğne kadar birşeyin patlaması falan değil..
    Durgunluğun çok hızlı bir şekilde harekete geçmesi, yani evren daha öncede varmış, daha fazla bilgi ve kaynak bilenler ekleyebilir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    i7'nin tesadüfen oldugunu bir yaratıcısı olmadıgını İntelin hayal ürünü oldugunu söylersem,kaale alıp cevap verilmeyecek kadar sacma bir soru olur.siz koskoca evrenin tesadüfen oldugunu söylüyorsunuz,ne diyeyim ben şimdi :) fizik,biyoloji her ikisindede ardı arkası gelmeyen spekulasyonlarla(sonsuz evrenler vb) doldurup tedadüfü savunmak,olasılıksız ve mantık dışıdır.

    Sizin söylediğiniz daha da komik o zaman.

    Bu koskoca evreni yaratan varlığın tesadüfen olduğunu söylüyorsunuz. Intel i7 ve evren bunun yanında hiçbir şey.
  • Interludium kullanıcısına yanıt
    Üşenmeyip izleyeceğinizi bilsem bir video atardım ama boşu boşuna yormuyorum kendimi, 2. dakikasında kapayacaksınız nasıl olsa.
  • Archozi,öbür konu kilitlendiği için sana buradan cevap vereceğim.Hayatında kaç kere Darwin ya da Dawkins okudun? Benim cevaplarımla onların söylediklerinin neresi çelişiyor söyler misin?

    1)Ortak ata bir tahmin.Bulunan fosillerin arasında ortak ataya benzerlik tespit ediliyor.Tam olarak hangi türün ortak ata olduğunu tespit etmek zor.Ama şempanze ve insan DNA larının yüzde 99 u tutuyor.Bu da ortak ataya olduğunun bir belirtisidir.Ardipithecus ramidus adlı bir fosil bulundu.Bunun ortak ataya yakın bir canlı olduğu düşünülüyor.Morfolojik özellikleri tutuyor çünkü.Ayrıca ortak ata türünün Orrorin tugenensis olduğu düşünülüyor.

    2)Ara geçiş formuna gerek yok mu dedim ben? Ayrıca yazdıklarımı iyi oku,ben dinozorlar kuşların atası dedim,kuşlar dinozorların atası demedim.Önceki yazılarımda da dinozorlardan kuşlara olan geçiş canlılarının isimlerini yazdım.Ayrıca farklılıklar 5-10 nesilde belirlenecek kıvama gelir.Benim anneannem dinozordu ben kuşum gibi bir şey olmaz.Ufak ufak değişiklikler birikir ve zamanla en baştaki canlıyla kıyaslanınca farklar belli olur.

    3)O canlılara mükemmel denmez,canlılığını devam ettirecek ve üreyebilecek ''yeterlilikte'' denir.Mükemmel derken kusursuz olanı kastediyorum.Doğada mükemmel,kusursuz bir yapı yok.Canlı vücutları karmaşıktır mükemmelikten bahsedemeyiz.Mükemmel dediğiniz pandaların soyu tükenme tehlikesi altında.Demekki ne mükemmel canlılarmış ne de üreyebilecek yeterlilikte olan canlılarmış.Basit bir sistem diye küçümsemedim asla ama karmaşık bir sistem olduğuna hemfikirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Canis Majoris -- 12 Kasım 2013; 16:32:31 >




  • Biraz acele yazdığım için anlaşılır anlatamamış olabilirim önceki konuda insan evrimini.Müsait bir zamanımda ayrıntılı ve anlaşılır bir şekilde yazıp sizi bilgilendireceğim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    i7'nin tesadüfen oldugunu bir yaratıcısı olmadıgını İntelin hayal ürünü oldugunu söylersem,kaale alıp cevap verilmeyecek kadar sacma bir soru olur.siz koskoca evrenin tesadüfen oldugunu söylüyorsunuz,ne diyeyim ben şimdi :) fizik,biyoloji her ikisindede ardı arkası gelmeyen spekulasyonlarla(sonsuz evrenler vb) doldurup tedadüfü savunmak,olasılıksız ve mantık dışıdır.

    Sizin söylediğiniz daha da komik o zaman.

    Bu koskoca evreni yaratan varlığın tesadüfen olduğunu söylüyorsunuz. Intel i7 ve evren bunun yanında hiçbir şey.

    inanclı olan hickimse öyle birşey söylemez.kendi fikirlerinizi başka ağızdan aktarmanız komik doğrusu :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tesadüf veya başka bir şey. Olmadı en başından beri vardı diyelim mesela. Zamandan mekandan soyutlamış diyelim ya da.

    Ne dersek diyelim evrenin başından beri var olma fikrinden çok daha saçma bence.
  • bence hiç sacma bir tarafı yok,biz hicbirseyin yoktan varolamayacagını dusundugumuz icin Tanrıyı kendi algımızla sınırlarız.Bu kavram varoluşumuzlada çelişir,şuanda varsak zaten birşekilde yaratılmışız cevabına ulaşırız.Buda sizin ideolojinize göre sonu gelmeyen paradokslar yaratır.

    Tanrı nasıl varoldu sorusu dawkins'in her seminerinde sordugu sorulardan biridir,ve bağnaz bir bilim adamının cahil bir din adamından hicbir farkının olmadıgını gösterir :).

    Oxford matematik profesörü Lennox dawkinse güzel bir cevap verdi bu konu hakkında,"Kitabında Tanrıyı kim yarattı sorusuna değinmek istiyorum,çünkü bu çok cocukca bir soru,senin gibi bir bilim adamından bunu beklemezdim,Çünkü bu sorudan Tanrı yaratılmıştır sonucu çıkıyor bu yüzden kitabının Tanrı yanılgısı olmasına hiç şaşırmadım,çünkü yaratılmış Tanrılar zaten bir yanılgıdır,bu argümana göre Tanrıyla neyi kastetmek istedigini merak ediyorum doğrusu,eğer sen Tanrı varsa Tanrıyı kim yarattı diye sormam gerekiyor diye düşünüyorsan,bu senin yaratılmış ilahlara inanman gerektiği anlamına gelir,zaten hiçbirimiz inanmıyoruz buna,ne müslümanlar ne hristiyanlar nede yahudiler,evreni yaratan Tanrı yaratılmamıştır,o sonsuzdur"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    bence hiç sacma bir tarafı yok,biz hicbirseyin yoktan varolamayacagını dusundugumuz icin Tanrıyı kendi algımızla sınırlarız.Bu kavram varoluşumuzlada çelişir,şuanda varsak zaten birşekilde yaratılmışız cevabına ulaşırız.Buda sizin ideolojinize göre sonu gelmeyen paradokslar yaratır.

    Tanrı nasıl varoldu sorusu dawkins'in her seminerinde sordugu sorulardan biridir,ve bağnaz bir bilim adamının cahil bir din adamından hicbir farkının olmadıgını gösterir :).

    Oxford matematik profesörü Lennox dawkinse güzel bir cevap verdi bu konu hakkında,"Kitabında Tanrıyı kim yarattı sorusuna değinmek istiyorum,çünkü bu çok cocukca bir soru,senin gibi bir bilim adamından bunu beklemezdim,Çünkü bu sorudan Tanrı yaratılmıştır sonucu çıkıyor bu yüzden kitabının Tanrı yanılgısı olmasına hiç şaşırmadım,çünkü yaratılmış Tanrılar zaten bir yanılgıdır,bu argümana göre Tanrıyla neyi kastetmek istedigini merak ediyorum doğrusu,eğer sen Tanrı varsa Tanrıyı kim yarattı diye sormam gerekiyor diye düşünüyorsan,bu senin yaratılmış ilahlara inanman gerektiği anlamına gelir,zaten hiçbirimiz inanmıyoruz buna,ne müslümanlar ne hristiyanlar nede yahudiler,evreni yaratan Tanrı yaratılmamıştır,o sonsuzdur"

    Bütün mesajlarını okudum ve okumaya devam edecegim. Ben bu tartışmaya ortak olacak bilgi birikimine sahip değilim ama yazılanlardan yola çıkarak kendi muhasebemi yapıyorum. Birikimine ve ufkuna hayran oldum açıkçası :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    bence hiç sacma bir tarafı yok,biz hicbirseyin yoktan varolamayacagını dusundugumuz icin Tanrıyı kendi algımızla sınırlarız.Bu kavram varoluşumuzlada çelişir,şuanda varsak zaten birşekilde yaratılmışız cevabına ulaşırız.Buda sizin ideolojinize göre sonu gelmeyen paradokslar yaratır.

    Tanrı nasıl varoldu sorusu dawkins'in her seminerinde sordugu sorulardan biridir,ve bağnaz bir bilim adamının cahil bir din adamından hicbir farkının olmadıgını gösterir :).

    Oxford matematik profesörü Lennox dawkinse güzel bir cevap verdi bu konu hakkında,"Kitabında Tanrıyı kim yarattı sorusuna değinmek istiyorum,çünkü bu çok cocukca bir soru,senin gibi bir bilim adamından bunu beklemezdim,Çünkü bu sorudan Tanrı yaratılmıştır sonucu çıkıyor bu yüzden kitabının Tanrı yanılgısı olmasına hiç şaşırmadım,çünkü yaratılmış Tanrılar zaten bir yanılgıdır,bu argümana göre Tanrıyla neyi kastetmek istedigini merak ediyorum doğrusu,eğer sen Tanrı varsa Tanrıyı kim yarattı diye sormam gerekiyor diye düşünüyorsan,bu senin yaratılmış ilahlara inanman gerektiği anlamına gelir,zaten hiçbirimiz inanmıyoruz buna,ne müslümanlar ne hristiyanlar nede yahudiler,evreni yaratan Tanrı yaratılmamıştır,o sonsuzdur"

    Şu an da varsak nasıl ''bir şekilde yaratılmışız'' cevabına ulaşırız?Ben ulaşamıyorum.

    Dawkins'e verilen cevap gerçekten komik.İnsan yaratıldı,tanrı yaratılmadı diyorsunuz.Bu tamamen dogma bir düşüncedir.Her kavramda,her nesnede bir yaratıcı fikrini savunan bir kişi neden bir noktaya gelindiğinde,son durak burası bundan ötesi yok,bu ezeli ve ebedidir diyebilir.Sorgulama sonsuza kadar devam ettirilecekse bir anlam kazanır.

    Bütün tanrılar insan zihninin ürünüdür.Tanrı kavramı buz çağıyla başlar.Kişi doğduğu anda sığınacak bir şey arar.İlk gördüğü annesidir.Anne onun tanrısıdır.Daha sonra yıldırımdan,gökgürültüsünden,meteorlardan,ateşten korkarlar.Bunlara bir anlam yüklemeye çalışırlar,neden oluyor?Sonrasında daha verimli ürün alabilmek için toprak,yağmur,güneş,rüzgar hepsi birer tanrı haline dönüşüyor.Sümer,Mısır ve Hitit uygarlıklarında görüyoruz ki,tanrı kavramı daha sistematik bir hale dönüşüyor.Her göreve bir tanrı bakıyor.Ta ki Marduk'a kadar.Marduk diğer tanrıların gücünü kendinde toplayarak pagan toplumda ilk tek tanrı kavramı olarak karşımıza çıkıyor.Bunu geliştiren Yahudiler'dir.Soyut düşüncenin gelişmesi ile tanrı yeryüzünden gökyüzüne çıkmıştır.Eski tanrılar tabiki de unutulmamıştır.Hepsi birer evliya,cin,peygamber,şeytan,melek gibi türlere dönüşmüştür.Kutsal kitaplara bu şekilde aktarılmıştır.Kısaca tanrı fikrinin sürecini anlatmaya çalıştım.Aslında bunu daha da fazla açabilirim yalnız konunun amacından uzaklaşacak diye ayrıntıya girmek istemiyorum.

    Tesadüf konusuna çok takılmışsın.Bahsedilen tesadüf kavramı ''random''dır ama anlatılmak istenilen aslında olasılıktır.Yani bir bakteri kafasına esip de fil olayım diyemez.Koşullar sonucunda türler arasında geçiş sağlanır.Açıklanamayan bir şey değildir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: blackjack41


    quote:

    Orijinalden alıntı: Interludium

    bence hiç sacma bir tarafı yok,biz hicbirseyin yoktan varolamayacagını dusundugumuz icin Tanrıyı kendi algımızla sınırlarız.Bu kavram varoluşumuzlada çelişir,şuanda varsak zaten birşekilde yaratılmışız cevabına ulaşırız.Buda sizin ideolojinize göre sonu gelmeyen paradokslar yaratır.

    Tanrı nasıl varoldu sorusu dawkins'in her seminerinde sordugu sorulardan biridir,ve bağnaz bir bilim adamının cahil bir din adamından hicbir farkının olmadıgını gösterir :).

    Oxford matematik profesörü Lennox dawkinse güzel bir cevap verdi bu konu hakkında,"Kitabında Tanrıyı kim yarattı sorusuna değinmek istiyorum,çünkü bu çok cocukca bir soru,senin gibi bir bilim adamından bunu beklemezdim,Çünkü bu sorudan Tanrı yaratılmıştır sonucu çıkıyor bu yüzden kitabının Tanrı yanılgısı olmasına hiç şaşırmadım,çünkü yaratılmış Tanrılar zaten bir yanılgıdır,bu argümana göre Tanrıyla neyi kastetmek istedigini merak ediyorum doğrusu,eğer sen Tanrı varsa Tanrıyı kim yarattı diye sormam gerekiyor diye düşünüyorsan,bu senin yaratılmış ilahlara inanman gerektiği anlamına gelir,zaten hiçbirimiz inanmıyoruz buna,ne müslümanlar ne hristiyanlar nede yahudiler,evreni yaratan Tanrı yaratılmamıştır,o sonsuzdur"

    Bütün mesajlarını okudum ve okumaya devam edecegim. Ben bu tartışmaya ortak olacak bilgi birikimine sahip değilim ama yazılanlardan yola çıkarak kendi muhasebemi yapıyorum. Birikimine ve ufkuna hayran oldum açıkçası :)

    Tesekur ederim,eksik olmayın.Selam ve sevgiler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Her açıdan,çelişki icerisindeki bir ideolojiden söz ediyorsunuz.Hicbirşey yoktan varolmaz diye Tanrıyı gözümüzde yok ediyoruz değil mi ?,Dawkinse herşey nasıl başladı diye sorulunca,başka bir varlık dünyaya yaşam tohumunu bıraktı diyor,bu "inat"dan başka birşey değildir,Çok tanrılı inancların oldugunu tabii kide kabul ediyoruz,zaten biz onların inanclarını benimsemedik ve onların gittigi yoldan gitmedik.Evrim sizin ideolojinizin cok kücük bir kısmı,20.yüzyıldan önce yaşamın ortaya çıkmasının kacınılmaz oldugu düsünülürdü 1940lardan sonra teorik fizikde yapılan bazı hesaplar gösterdi ki hayatın açıga çıkması fizikteki bazi sabitlerin ve yasaların cok hassas şekilde ayarlanmasıyla mümkün.

    Bu yasalardan sonra ateizm felsefesi hemen biyoloji ve evrim temelli argümanlara dayanarak teorilerde bulunmaya başladılar,çünkü fizik te matematiksel açıdan hesaplar oldugu icin kesinlik kazanan bazı hesaplamalar vardı,ve hicbir şekilde ateizm felsefesinin işine yaramıyordu.Biyoloji metamatiksel hesaplara dayanmadıgı ve kesinligi olmadıgı icin spekulasyonlara açık bir konudur.

    Zaten evrimin tarihine baktıgımız zaman 932-1030 arasında yaşamış İbn Miskeveyh'inde evrim teorisini savundugunu hatta ilk evrimi savunan insan oldugunu biliyoruz,o zamanlar evrim teorisi ateizm ideolojisine sahip değildi tabii ki,Dindar bir insan olarak evrim teorisini savunmuştur bu filozof.Evrimin ateizm ideolojisiyle oluşturan,sanki evrim olursa Tanrı olmaz gibi bir düsünce yaymak dogru mudur sizce ?,Bilim'i cesitli felsefelerin icine sokup argüman olarak sunmak,dogru bir yaklasım olamaz.Yaratılıs ve evrim benim inancıma göre ters düşmez,evrime yine inanıyorum demem bu benim mantıki görüşümdür,ama dini acıdan olup olmaması birşeyi değiştirmez,Bağnaz bilim adamları evrimin dini çürütecegini,cahil din adamları dinin evrimi cürütecegini söyledigi icin bu ayrısmalar var zaten.

    planck sabiti,yercekimi sabiti gibi(evrenin genişlemesi) ,fizik yasaları icerisindeki bu sabitler yasalardan bagımsızdır.bunların degeri herangi bir deger alabilirdi.Eskiden bu sabitlerin bu kadar hassas oldugu bilinmiyordu,bu sabitlerde olusacak en ufak degisimin hayatı imkansız kılacagı bilinmiyordu.Kozmik sabitte 10 üzeri 50 de 1 lik yapılacak bir degisim,hayatı mümkün kılmazdı,Matematikte 10 üzeri 50 "imkansız" kabul edilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Interludium -- 12 Kasım 2013; 20:04:07 >




  • Dawkins sadece uzaylıların dünyaya ilk yaşam tohumlarını atmış olabilir diyor kesinlikle öyledir demiyor.Zaten kitaplarında da uzaylıların olduğu hakkında hisleri olduğundan bahsediyor.Ayrıca Lennox'un verdiği yanıt gerçekten saçmaymış.Sizin mantığınıza göre yaratıcının yaratıcısı olmaz,olsaydı zaten yaratıcı olmazdı.Peki bir bilgisayarın yaratıcısı var insan.Size göre insanın da bir yaratıcısı var.Bu durumda insan yaratıcı olmuyor mu yani? İnsan sonsuzdur diye mi cevap vereceğiz buna?
  • Tesadüf kavramını farklı yorumladığımızı düşünüyorum
    Tesadüf dediğimiz zaman tek bir olumlu sonucun olduğunu ve bu olumlu sonucun 100000...00/1 ihtimalde olmasına rağmen gerçekleştiğini anlıyorsak bence yanılıyoruz. Yani sanki tek bir şansımız vardı. Ve tesadüfen gerçekleşen olay sonucunda evrildik gibi.
    Basit yapılı canlılarda düşünelim, insanda maymunda falan değil. Tek bir hücre türünün evrim geçirmesini ele alalım. Bu hücreden 1 tane yok. Milyarlarca var. Ve o başta söylediğimiz olasılıkların hepsinin gerçekleştiğini ve sonuç olarak sadece evrime el verişli olan hücrenin bu yola devam ettiğini düşünelim.
    Neden sanki tek olumlu sonucun tek denemede meydana geldiğini düşünüyoruz ki.
    Evrim teorisi gibi yüz yılı aşkın süredir bilimsel çalışmaların yapıldığı bir konunun bu kadar basit bir tesadüf mantığına bağlı olduğunu düşünmüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: I am the Danger

    Tesadüf kavramını farklı yorumladığımızı düşünüyorum
    Tesadüf dediğimiz zaman tek bir olumlu sonucun olduğunu ve bu olumlu sonucun 100000...00/1 ihtimalde olmasına rağmen gerçekleştiğini anlıyorsak bence yanılıyoruz. Yani sanki tek bir şansımız vardı. Ve tesadüfen gerçekleşen olay sonucunda evrildik gibi.
    Basit yapılı canlılarda düşünelim, insanda maymunda falan değil. Tek bir hücre türünün evrim geçirmesini ele alalım. Bu hücreden 1 tane yok. Milyarlarca var. Ve o başta söylediğimiz olasılıkların hepsinin gerçekleştiğini ve sonuç olarak sadece evrime el verişli olan hücrenin bu yola devam ettiğini düşünelim.
    Neden sanki tek olumlu sonucun tek denemede meydana geldiğini düşünüyoruz ki.
    Evrim teorisi gibi yüz yılı aşkın süredir bilimsel çalışmaların yapıldığı bir konunun bu kadar basit bir tesadüf mantığına bağlı olduğunu düşünmüyorum.

    İşte olaya bu açıdan bakamıyorlar.Sanki insan veya başka bir hayvan tek bir adımda pat diye oluşuverdi.




  • Evrim değil bütün evrenin tesadüfen olması matematiksel olarak imkansız.1 tane sabite bile 10 üzeri 50 de 1 lik oranlardan bahsediyorken nasıl tamamen tesadüf diyebiliriz ?.

    diğer soruya gelirsek,yaratabiliyoruz cünkü bilincimiz,sezgilerimiz,öngörülerimiz var.Ve kendi yaratım aşamamızda,yoktan var edemeyeceğimiz için doğanın materyallerini kullanırız değil mi ?.kaldı ki inanclar insanın sonsuz oldugunu söyler.
  • @Interludium

    Galiba hassas ayar argümanını kullanmak niyetindesiniz. Bu özellikle son zamanlarda bazı kesimler tarafından inanılmaz derecede sahiplenen bir düşünce. Fakat ben daha hassas ayar argümanını ele alan bu argümanı temel alan bir fizikçi görmedim.
    Youtube'da islami bir kanalın alt yazılı olarak olarak yayınladığı bir videoyu izledim az önce. Tam da sizin dediğiniz gibi bir örnek vardı videoda.

    kozmolojik sabitin ne kadar küçük bir ihtimal olduğu ve küçücük bir oynamanın bile farklı sonuçlara ulaşılmasına neden olacağını söylüyordu. Ben farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.

    Burada sizin düştüğünüz yanılgı kendinizi (insanlıktan bahsediyorum kişisel algılamayın) vazgeçilmez sanmanız. Örnek olarak temel kuvvetler farklı şekilde dengelenseydi farklı bir evren meydana gelirdi. Bunu Caner Taslaman çok sık ifade eder.
    Ama burada düşülen yanlış dediğim gibi, bizim gibi bir yaşam forumunu meydana getirmek hedefmiş gibi düşünmek. Evet temel kuvvetler farklı olsaydı meydana gelemezdik. Hatta şimdikinden çok daha farklı bir evren de meydana gelirdi.
    Şimdi tamamen farklı bir evren dedik ama yine Dünya'yı ele alalım. Dünya'da farklı bir canlı formu oluşabilirdi.Oluşmaya da bilirdi. Zaten her hangi bir canlının oluşmasının hedef gözetilmediğinden bahsediyorum.
    Burada bahsetmek istediğim şey hassas ayarın nedeni insanın içinde yaşayabileceği bir evreni ve insanı meydana getirmek değil. Hassas ayarın bu şekilde olmasından dolayı bir ve bu evren var oldu zaten.

    Yani siz inanmayan bir insana hassas ayar örneği vererek aslında yanlış bir yol izliyorsunuz. Ben benim meydana gelmem için her hangi bir çaba olduğunu düşünmediğim için zaten hassas dediğimiz bu ayarın farklı bir şekilde meydana gelmesi sonucu hiç var olamayacağımı ve o evrende farklı canlıların olacağını ya da olmayacağını kabul etmiş oluyorum. Ve bu hassas ayar benim için her hangi bir anlam ifade etmiyor.

    Yani eğer bu hassas ayar bu şekilde olmasaydı başka canlılar şu an başka bir hassas ayardan bahsediyor olabilirdi. Ya da hassas ayarın farkına varacak hiç bir canlı olmaya da bilirdi.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.