Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (47. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.139
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 4445464748
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Felsefe ile bilimsel gerçekler çürütülüyor intirisın.İmam hatipler ise harika eğitim veriyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Görüldüğü gibi evrimcilerin anlatımları hep bir demogoji şeklinde, konuyu felsefeye çevirip sonuna "ilerki yıllarda bunu bulmayı ümit ediyoruz" diyerek yazdıklarının bilimsel olduğunu iddia ediyorlar.

    Fotosentez laboraturda bile yapılamazken,
    bilim araştırmaları bile bitkilerdeki fotosentezin işlem sıralamasının sadece çok az kısmına vakıf olabilmişken,
    evrimciler bitkilerin tesadüfen oluştuğunu ortaya atıyorlar böyle hayali hikayeler anlatıyorlar :)
    Sonra da evrimi "bilimsel" bir gerçek gibi sunmaya çalışıyorlar.

    DNA hücrenin çekirdeğinde bulunan 1 milyon ansiklopedi sayfasından oluşan bilgi bankası, (dikkat 1 milyon sayfa!!!)
    mikron büyüklüğündeki bir çekirdeğin içine 2 mt lik bir zincir olarak sığdırılıyor. Bu bilgi ilk insandan itibaren bütün insanlarda mevcut ve bu bilgi tek başına olduğunda da işe yaramıyor!!!
    Yine bu bilginin içinde olan, bazı şifrelerle üretilebilecek proteinler gerekiyor.
    DNA nın içindeki bu şifreleri alıp üretimi yapacak olan proteinlerdir,
    fakat o proteinlerin üretilmesi için DNA yı okuyacak olan işlemi yapacak olan yine proteinlerdir. Sonuçta yapılacak üretimden çıkacak olan yine proteinlerdir. İndirgenemez kompleksliktir.
    Biri olmadan diğeri olduğunda hiçbir işe yaramaz. Evrimcilerin hayal dünyalarında dediği gibi DNA nın hiçbir şey yokken ortaya çıkması imkansızdır. O bilgiyi okuyacak proteinlere ihtiyaç var, proteinler için de DNA ya ihtiyaç var.
    Üretim için diğer proteinlerle kapatılmış özel ortam "hücrenin içine" ihtiyaç var. Protein üretim fabrikası olan "ribozoma" ihtiyaç var. Amino asitlerin vücuttan toplanması için proteinlere ihtiyaç var. Tamamen indirgenemez kompleksliktir.
    Daha eklenecek pekçok detay var. Katalizör enzimler olmadan yine hiçbir işlem yapılamaz. Bunların hepsini alıp bu kimyasal işlemlerin yapılması için bir laboratuar kuramazsınız çünkü milyonlarca yıl gerekir,
    katalizör enzimler bir kimyasal işlemi 20.000 defadan 1 milyon defaya kadar hızlandırıyor. Bunlar olmasa DNA parçalanmadan hiçbir işlem yapılamaz çünkü ömrü bitmiş olur.

    Özetle evrimcilerin "milyonlarca yılda kendiliğinden biraraya gelmişler, tüm evren ve canlılık böyle olmuş" masalı bilimsel olarak geçersiz kalıyor.




  • Evrimi bilim açıklar derler ama içine hep felsefe sokarlar.. Darwin kitaplarında tütün çiğneyen rom içen canlılardan bahseder.. Darwinizm evrimin merkezi kabul edenler (mesela Dawkins) anca gülerim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    Görüldüğü gibi evrimcilerin anlatımları hep bir demogoji şeklinde, konuyu felsefeye çevirip sonuna "ilerki yıllarda bunu bulmayı ümit ediyoruz" diyerek yazdıklarının bilimsel olduğunu iddia ediyorlar.

    Fotosentez laboraturda bile yapılamazken,
    bilim araştırmaları bile bitkilerdeki fotosentezin işlem sıralamasının sadece çok az kısmına vakıf olabilmişken,
    evrimciler bitkilerin tesadüfen oluştuğunu ortaya atıyorlar böyle hayali hikayeler anlatıyorlar :)
    Sonra da evrimi "bilimsel" bir gerçek gibi sunmaya çalışıyorlar.

    DNA hücrenin çekirdeğinde bulunan 1 milyon ansiklopedi sayfasından oluşan bilgi bankası, (dikkat 1 milyon sayfa!!!)
    mikron büyüklüğündeki bir çekirdeğin içine 2 mt lik bir zincir olarak sığdırılıyor. Bu bilgi ilk insandan itibaren bütün insanlarda mevcut ve bu bilgi tek başına olduğunda da işe yaramıyor!!!
    Yine bu bilginin içinde olan, bazı şifrelerle üretilebilecek proteinler gerekiyor.
    DNA nın içindeki bu şifreleri alıp üretimi yapacak olan proteinlerdir,
    fakat o proteinlerin üretilmesi için DNA yı okuyacak olan işlemi yapacak olan yine proteinlerdir. Sonuçta yapılacak üretimden çıkacak olan yine proteinlerdir. İndirgenemez kompleksliktir.
    Biri olmadan diğeri olduğunda hiçbir işe yaramaz. Evrimcilerin hayal dünyalarında dediği gibi DNA nın hiçbir şey yokken ortaya çıkması imkansızdır. O bilgiyi okuyacak proteinlere ihtiyaç var, proteinler için de DNA ya ihtiyaç var.
    Üretim için diğer proteinlerle kapatılmış özel ortam "hücrenin içine" ihtiyaç var. Protein üretim fabrikası olan "ribozoma" ihtiyaç var. Amino asitlerin vücuttan toplanması için proteinlere ihtiyaç var. Tamamen indirgenemez kompleksliktir.
    Daha eklenecek pekçok detay var. Katalizör enzimler olmadan yine hiçbir işlem yapılamaz. Bunların hepsini alıp bu kimyasal işlemlerin yapılması için bir laboratuar kuramazsınız çünkü milyonlarca yıl gerekir,
    katalizör enzimler bir kimyasal işlemi 20.000 defadan 1 milyon defaya kadar hızlandırıyor. Bunlar olmasa DNA parçalanmadan hiçbir işlem yapılamaz çünkü ömrü bitmiş olur.

    Özetle evrimcilerin "milyonlarca yılda kendiliğinden biraraya gelmişler, tüm evren ve canlılık böyle olmuş" masalı bilimsel olarak geçersiz kalıyor.




    Vay. Yılbaşı resmi tatil ha.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    Görüldüğü gibi evrimcilerin anlatımları hep bir demogoji şeklinde, konuyu felsefeye çevirip sonuna "ilerki yıllarda bunu bulmayı ümit ediyoruz" diyerek yazdıklarının bilimsel olduğunu iddia ediyorlar.

    Fotosentez laboraturda bile yapılamazken,
    bilim araştırmaları bile bitkilerdeki fotosentezin işlem sıralamasının sadece çok az kısmına vakıf olabilmişken,
    evrimciler bitkilerin tesadüfen oluştuğunu ortaya atıyorlar böyle hayali hikayeler anlatıyorlar :)
    Sonra da evrimi "bilimsel" bir gerçek gibi sunmaya çalışıyorlar.

    DNA hücrenin çekirdeğinde bulunan 1 milyon ansiklopedi sayfasından oluşan bilgi bankası, (dikkat 1 milyon sayfa!!!)
    mikron büyüklüğündeki bir çekirdeğin içine 2 mt lik bir zincir olarak sığdırılıyor. Bu bilgi ilk insandan itibaren bütün insanlarda mevcut ve bu bilgi tek başına olduğunda da işe yaramıyor!!!
    Yine bu bilginin içinde olan, bazı şifrelerle üretilebilecek proteinler gerekiyor.
    DNA nın içindeki bu şifreleri alıp üretimi yapacak olan proteinlerdir,
    fakat o proteinlerin üretilmesi için DNA yı okuyacak olan işlemi yapacak olan yine proteinlerdir. Sonuçta yapılacak üretimden çıkacak olan yine proteinlerdir. İndirgenemez kompleksliktir.
    Biri olmadan diğeri olduğunda hiçbir işe yaramaz. Evrimcilerin hayal dünyalarında dediği gibi DNA nın hiçbir şey yokken ortaya çıkması imkansızdır. O bilgiyi okuyacak proteinlere ihtiyaç var, proteinler için de DNA ya ihtiyaç var.
    Üretim için diğer proteinlerle kapatılmış özel ortam "hücrenin içine" ihtiyaç var. Protein üretim fabrikası olan "ribozoma" ihtiyaç var. Amino asitlerin vücuttan toplanması için proteinlere ihtiyaç var. Tamamen indirgenemez kompleksliktir.
    Daha eklenecek pekçok detay var. Katalizör enzimler olmadan yine hiçbir işlem yapılamaz. Bunların hepsini alıp bu kimyasal işlemlerin yapılması için bir laboratuar kuramazsınız çünkü milyonlarca yıl gerekir,
    katalizör enzimler bir kimyasal işlemi 20.000 defadan 1 milyon defaya kadar hızlandırıyor. Bunlar olmasa DNA parçalanmadan hiçbir işlem yapılamaz çünkü ömrü bitmiş olur.

    Özetle evrimcilerin "milyonlarca yılda kendiliğinden biraraya gelmişler, tüm evren ve canlılık böyle olmuş" masalı bilimsel olarak geçersiz kalıyor.




    Paralel evrenler saçmalığının başka bir çıkış nedeni deistlerin olasılık imkansız demesidir.Haliyle birden fazla evren oluşturma gayreti ortaya çıktı fakat tasarımın olasılığı olmaz aerodinamik olasılığı olabilir mi ateistler için üzücü bu durum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    Görüldüğü gibi evrimcilerin anlatımları hep bir demogoji şeklinde, konuyu felsefeye çevirip sonuna "ilerki yıllarda bunu bulmayı ümit ediyoruz" diyerek yazdıklarının bilimsel olduğunu iddia ediyorlar.

    Fotosentez laboraturda bile yapılamazken,
    bilim araştırmaları bile bitkilerdeki fotosentezin işlem sıralamasının sadece çok az kısmına vakıf olabilmişken,
    evrimciler bitkilerin tesadüfen oluştuğunu ortaya atıyorlar böyle hayali hikayeler anlatıyorlar :)
    Sonra da evrimi "bilimsel" bir gerçek gibi sunmaya çalışıyorlar.

    DNA hücrenin çekirdeğinde bulunan 1 milyon ansiklopedi sayfasından oluşan bilgi bankası, (dikkat 1 milyon sayfa!!!)
    mikron büyüklüğündeki bir çekirdeğin içine 2 mt lik bir zincir olarak sığdırılıyor. Bu bilgi ilk insandan itibaren bütün insanlarda mevcut ve bu bilgi tek başına olduğunda da işe yaramıyor!!!
    Yine bu bilginin içinde olan, bazı şifrelerle üretilebilecek proteinler gerekiyor.
    DNA nın içindeki bu şifreleri alıp üretimi yapacak olan proteinlerdir,
    fakat o proteinlerin üretilmesi için DNA yı okuyacak olan işlemi yapacak olan yine proteinlerdir. Sonuçta yapılacak üretimden çıkacak olan yine proteinlerdir. İndirgenemez kompleksliktir.
    Biri olmadan diğeri olduğunda hiçbir işe yaramaz. Evrimcilerin hayal dünyalarında dediği gibi DNA nın hiçbir şey yokken ortaya çıkması imkansızdır. O bilgiyi okuyacak proteinlere ihtiyaç var, proteinler için de DNA ya ihtiyaç var.
    Üretim için diğer proteinlerle kapatılmış özel ortam "hücrenin içine" ihtiyaç var. Protein üretim fabrikası olan "ribozoma" ihtiyaç var. Amino asitlerin vücuttan toplanması için proteinlere ihtiyaç var. Tamamen indirgenemez kompleksliktir.
    Daha eklenecek pekçok detay var. Katalizör enzimler olmadan yine hiçbir işlem yapılamaz. Bunların hepsini alıp bu kimyasal işlemlerin yapılması için bir laboratuar kuramazsınız çünkü milyonlarca yıl gerekir,
    katalizör enzimler bir kimyasal işlemi 20.000 defadan 1 milyon defaya kadar hızlandırıyor. Bunlar olmasa DNA parçalanmadan hiçbir işlem yapılamaz çünkü ömrü bitmiş olur.

    Özetle evrimcilerin "milyonlarca yılda kendiliğinden biraraya gelmişler, tüm evren ve canlılık böyle olmuş" masalı bilimsel olarak geçersiz kalıyor.




    İndirgenemez karmaşıklık diye bir şeyin olmamasını senin veya senin işverenlerinin idrak edememesi ya da işlerine gelmemesi evrimin problemi değil ki.

    Bilimin problemi hiç değil.

    Abilere selam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neuro -- 3 Ocak 2014; 15:45:08 >




  • neuro kullanıcısına yanıt
    katkın için teşekkür ederim.
    yazıma başlarken evrime inananlar birşey bilmez sadece demagoji yaparlar diye başlamıştım,
    seni de mesajıma örnek olarak forumu okuyanlara takdim ediyorum
    bilimsel açıklama getiremeyince demagojiyle prim yapmaya çalışan tipik bir evrimci cevabıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    katkın için teşekkür ederim.
    yazıma başlarken evrime inananlar birşey bilmez sadece demagoji yaparlar diye başlamıştım,
    seni de mesajıma örnek olarak forumu okuyanlara takdim ediyorum
    bilimsel açıklama getiremeyince demagojiyle prim yapmaya çalışan tipik bir evrimci cevabıdır.


    Demogoji değil ki benim yaptığım sen onu bile anlamıyorsun.

    İndirgenemez karmaşıklık yoktur. Daha ne kadar açık olabilirim?

    Sen burada gelip de sistemlerin karmaşıklığını anlatınca bilimsel olmuş olmuyorsun.

    Nerede başlıyor senin problemin biliyor musun?

    O yapıların ne kadar karmaşık olduğunu öğrendiğin mecra ile aynı zamanda indirgenemez karmaşıklık diye bir şeyin olmadığını iddia eden mecra aynı mecra. Bilim yani.

    Bilimin işine gelen kısmını alıp da işine gelmeyen kısmını alarak asıl demogojiyi sen yapıyorsun.

    Bilimi kullanarak evrimi çökertemezsin yani. Evrim zaten bilimin merkezine oturmuş durumda.




  • neuro kullanıcısına yanıt
    yazdıklarımı çürütecek bilimsel bir savunma yapabilir misin? yazdığım işleyişe farklı bir bilimsel yorum varsa yaz anlayalım biz de ?

    yoksa öyle bana laf söyleyerek bu çıkmazdan kurtulamazsın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    yazdıklarımı çürütecek bilimsel bir savunma yapabilir misin? yazdığım işleyişe farklı bir bilimsel yorum varsa yaz anlayalım biz de ?

    yoksa öyle bana laf söyleyerek bu çıkmazdan kurtulamazsın.

    Sen sanki kanıtladın mı iddianı da benden çürütmemi istiyorsun?

    İddia bile denemez gerçi ona da.

    DNA, canlılar şöyle karışık böyle karışık diyorsun. Ardından bu kadar karışık şeyler kendi kendine oluşamaz diyorsun. Zaten buraya geldiğinden beri başka bir şey dediğin yok. Aynı şeyi papağan gibi tekrar edip duruyorsun.

    Ben de diyorum ki indirgenemez karmaşıklık diye bir şey yoktur. Sen olduğunu kanıtladın mı? Bak indirgenemez karmaşıklık benim ortaya attığım bir şey de değil. Sözde yaratılış denen şeye inananların ortaya attığı bir şey. Sen indirgenemez karmaşıklık diye bir şey olduğunu kanıtla ben de çürüteyim ardından.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    yazdıklarımı çürütecek bilimsel bir savunma yapabilir misin? yazdığım işleyişe farklı bir bilimsel yorum varsa yaz anlayalım biz de ?

    yoksa öyle bana laf söyleyerek bu çıkmazdan kurtulamazsın.


    Hocam; sizin yazdıklarınızı anlamadı bile bu ezberbilimciler. Yazdıklarınızı çürütmek gibi bir derdi yok bunların. Şimdi başlar size ve sizini gibi düşünen insanlara hakaret etmeye... Bu "Ezberolog" ve "Demogolog" arkadaşların arkaları da sağlam olduğu için İmam Hatip mezunlarına yaptığı hakaretler, 30 Aralıkta şikayet etmeme rağmen hala yukarıda duruyor ve bunlar hala burada bilim parçalamaya devam ediyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    .


    Hocam; sizin yazdıklarınızı anlamadı bile bu ezberbilimciler. Yazdıklarınızı çürütmek gibi bir derdi yok bunların. Şimdi başlar size ve sizini gibi düşünen insanlara hakaret etmeye... Bu "Ezberolog" ve "Demogolog" arkadaşların arkaları da sağlam olduğu için İmam Hatip mezunlarına yaptığı hakaretler, 30 Aralıkta şikayet etmeme rağmen hala yukarıda duruyor ve bunlar hala burada bilim parçalamaya devam ediyorlar.
    İmam Hatiplimisiniz sayın Borsazade?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 3 Ocak 2014; 21:04:57 >
  • Sayfada arama yapınca 13 tane demogoji kelimesi bulunuyor. Hepsini aynı kişi söylemiş. Bunu söyleyen kişi karşısındakine 2 şey öğrenmişsin hep onları zırvalıyorsun diyor.
  • neuro kullanıcısına yanıt
    sana bu yazdıklarım bile karışık gelmiş değil ki bir ileri aşamaya geçebilelim..
    Kaç yaşındasın bilmiyorum yazdıkların çocukça, evrenin ve canlıların yaratılmış olması, bu gerçeği kabullenme endişesi seni aşırı sinirlendiriyor :)

    ben bilimsel araştırma yapmıyorum, yapılan araştırmaların literatürünü takip ediyorum. Bu yüzden sen mi yaptın kanıtla gibi ithamlarla tam saçmalamışsın.

    senin hücrelerinin işleyişini anlatıyorum, bunun a ya da b yolu yok, tek bir yolu var yoksa yaşam ve canlılık olmuyor. İndirgenemez karmaşıklığı bilimsel bir örnekle anlattım.

    sen de olmadığını bilimsel bir örnekle anlat, biz de bakalım var mı yok mu?
  • Borsazede B kullanıcısına yanıt
    silinmemesi daha iyi oluyor aslında bu şekilde evrime inananların ne kadar boş bilgilerle inandığı ortaya çıkmış oluyor,
    kalması daha iyi, aklı başında olan biri bunları okuduğunda evrimcinin bilgisi ve saldırgan ruh haliyle, evrime inanmayanın durumunu rahatça analiz edebilir.
    Evrime inanmayanlar çok güzel paylaşımlarda bulundular burada sağolsunlar, çok kıymetli bilgiler içeren mesajlar var.
  • Yazılanların hepsini okumadım ancak kendimce bir cevap vereceğim. Tesadüfün olduğuna inanmıyorum. Ne oluşum sürecinde nede evrim sürecinde. Açıkçası evrime de inanmıyorum yani ilk insandan bu yana insanlarda değişimler oldu gerek mutasyon geçirildi gerek adaptasyon dolayısı ile bir değişim söz konusu oldu ancak evrimleşme diye bir şey yok bence. En azından tesadüfen yok :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    sana bu yazdıklarım bile karışık gelmiş değil ki bir ileri aşamaya geçebilelim..
    Kaç yaşındasın bilmiyorum yazdıkların çocukça, evrenin ve canlıların yaratılmış olması, bu gerçeği kabullenme endişesi seni aşırı sinirlendiriyor :)

    ben bilimsel araştırma yapmıyorum, yapılan araştırmaların literatürünü takip ediyorum. Bu yüzden sen mi yaptın kanıtla gibi ithamlarla tam saçmalamışsın.

    senin hücrelerinin işleyişini anlatıyorum, bunun a ya da b yolu yok, tek bir yolu var yoksa yaşam ve canlılık olmuyor. İndirgenemez karmaşıklığı bilimsel bir örnekle anlattım.

    sen de olmadığını bilimsel bir örnekle anlat, biz de bakalım var mı yok mu?



    Tamam. DNA ile ilgili verdiğin bilgiler mesela.

    Hangi araştırmanın sonucunda bulunmuş? Linkini ver yani. Bilimsel konuşuyorsun ya.

    Yanlış anlama DNA hakkında yalan söylüyorsun demiyorum. Verdiğin bilgiler yalan da demiyorum. Sadece hangi araştırma bu onu merak ediyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    yazdıklarımı çürütecek bilimsel bir savunma yapabilir misin? yazdığım işleyişe farklı bir bilimsel yorum varsa yaz anlayalım biz de ?

    yoksa öyle bana laf söyleyerek bu çıkmazdan kurtulamazsın.


    Hocam; sizin yazdıklarınızı anlamadı bile bu ezberbilimciler. Yazdıklarınızı çürütmek gibi bir derdi yok bunların. Şimdi başlar size ve sizini gibi düşünen insanlara hakaret etmeye... Bu "Ezberolog" ve "Demogolog" arkadaşların arkaları da sağlam olduğu için İmam Hatip mezunlarına yaptığı hakaretler, 30 Aralıkta şikayet etmeme rağmen hala yukarıda duruyor ve bunlar hala burada bilim parçalamaya devam ediyorlar.

    İmam Hatiplerin Kuruluş Amacı:
    İmam-Hatip Lisesi (kısaca İHL), Türkiye'de resmi kuruluş amacı hatip ve imam yetişmesini sağlamak olan[1] orta öğretim düzeyinde mesleki okullara verilen isimdir.
    http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0mam_hatip_lisesi

    Buradaki "Hatip" kelimesinin mesleki anlamda(camilerde Hutbe okuyan kişi) kullanıldığını anlamak çok zor olmasa gerek.

    Bu da 1998-2000 yılları arasında İmam Hatipler'deki kız erkek sayısı. 2000 yılında kızların sayısı erkeklerin sayısını geçmiş mesela.


    Şimdi resmi kuruluş amacı İmam ve Hatip yetiştirmek olan bir okulda neden %50 kız öğrenci var? Kızlardan imam veya hatip olabiliyor da biz mi bilmiyoruz?
    Olay baştan kokuyor zaten.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Slothere

    Sayfada arama yapınca 13 tane demogoji kelimesi bulunuyor. Hepsini aynı kişi söylemiş. Bunu söyleyen kişi karşısındakine 2 şey öğrenmişsin hep onları zırvalıyorsun diyor.


    Tebrik ediyorum güzel bir tespit yapmışsın. Benim yazdıklarımı çok güzel okumuş ve anlamışsın. Ne diyeyim, egonu böyle tatmin ediyorsan ben de güleyim bari senin bu güzel esprine :)

    Bu arada, şu arkadaşımızın İmam Hatip istatistikleri hakkındaki yorumunu merakla bekliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi





    İmam Hatiplerin Kuruluş Amacı:
    İmam-Hatip Lisesi (kısaca İHL), Türkiye'de resmi kuruluş amacı hatip ve imam yetişmesini sağlamak olan[1] orta öğretim düzeyinde mesleki okullara verilen isimdir.
    http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0mam_hatip_lisesi

    Buradaki "Hatip" kelimesinin mesleki anlamda(camilerde Hutbe okuyan kişi) kullanıldığını anlamak çok zor olmasa gerek.

    Bu da 1998-2000 yılları arasında İmam Hatipler'deki kız erkek sayısı. 2000 yılında kızların sayısı erkeklerin sayısını geçmiş mesela.


    Şimdi resmi kuruluş amacı İmam ve Hatip yetiştirmek olan bir okulda neden %50 kız öğrenci var? Kızlardan imam veya hatip olabiliyor da biz mi bilmiyoruz?
    Olay baştan kokuyor zaten.




    Senin burada yorum yapmana müsade eden yöneticileri kınıyorum.

    Bir konu ancak bu kadar sabote edilebilir. Tam sana yakışan bilimsel veriler neuro. Ayakta alkışlıyorum, seni ve seni buradan uzaklaştırmayan yönetici agabeylerini...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 3 Ocak 2014; 22:23:31 >




  • 
Sayfa: önceki 4445464748
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.