Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (44. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.121
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 4243444546
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj



  • Evrim laboratuar ve çeşitli diğer gözlem ve deneylerle kanıtlanmış bir doğa gerçeğidir, evrim teoriside bu gerçeği araştıran teoridir.


    Harry potter , Yüzüklerin Efendisi gibi masallarda ne dendiği kimseyi bağlamaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka








    Kemikler üzerinden teori yanlışlamaya çalışan ben değlim Miralge. Hem de ne olduklarını bilmeden. Bunun dışında bahsettiklerinse tanrının var olması gerektiği yönündeki deliller ki tekrar söylüyorum tanrının varlığından veya yokluğundan bana ne? Ayrıca canlıların bir ortak atadan türleştiğini söyleyen bir canlı hipotez nasıl kanıtlanacaktı? Darwin'in ve sizin ara fosil kavramınız o günden beri gelişmedi, Darwin'in bahanesi var buna, adam öldü gitti de Evangelistlerin işine gelmedi, siz de çeviri yaparak hayatınızı sürdürmeye çalışıyorsunuz işte.

    Doktorun beni muayene etmesi için kemiklerimi bilmesi gerekir ayrıca Miralge. Sol kolum için kübital tünel sendromundan şüpheleniyorum. Yerlerini bilmek yetmiyor bazen, tanımak gerekiyor.


    ALINTI: tanrının varlığından veya yokluğundan bana ne?

    Tanrının varlığının, deneylerle veya ölçümlerle kanıtlanması imkansız bir durumdur ama oldu da bir gün; bir olay veya bilimdeki bir gelişme, "Tanrı"nın var olması gerektiğini size düşündürdü... Mesela evrim teorisindeki varyasyon mekanizmalarının olasılıkları hesaplansa ve 13.7 milyar yılda en iyi olasılıkla canlıların çeşitli varyasyonlarla ancak sudan karaya çıkabilecekleri hesaplansa... Ve hatta doğal afetler, gök taşları, buzul çağlar,... vs hiçbirisi bu olasılık hesabına katılmamış olsa,... Yani dışarıdan müdahale olması gerektiği anlaşılsa, zaman ve mekan dışından bir elin evrim sürecine müdahale ettiği kanıtlansa; O zaman biraz olsun endişelenmez misiniz?

    Agnostik bir düşünceye sahip olduğunuzu düşünerek soruyorum. Bir ateiste asla bu soruyu sormam, zira gerçekten de saçma bir soru olur. Ama siz ve-veya sizin gibi bazı arkadaşlar, ateist olmadığını savunuyor ve Tanrı'nın var olup olmaması ile ilgilenmediklerini söylüyor. Ben de merak ediyorum, hiç düşündünüz mü "ya varsa" diye?

    Issız bir adaya düştüğünüzü düşünün... Adada bir kanun kitabı buluyorsunuz ve içerisinde "adada uyulması gereken kurallar" yazılı. Kurallar da çok saçma geliyor size... Mesela dereden içtiğiniz her yudum su için 1 dakika boyunca tek ayak üzerinde duracaksınız, her bir meyve için bir gün aç kalacaksınız, her kestiğiniz ağaç için bir tavşan besleyeceksiniz,... vs. Ama etrafta kimse yok. Kuralları 1 gün uyguladınız, 2 gün uyguladınız,... nihayetinde bir gün unuttunuz ama hiçbirşey olmadı... sonra bilerek uymadınız, yine birşey olmadı, hatta artık kurallara uyunca kendinizi deli gibi hissetmeye başladınız. İstediğiniz ağaçtan istediğiniz meyveyi yiyebiliyor, istediğiniz ağacı kesebiliyorsunuz ama hiç karışan yok. Siz de o kanun kitabını yakıp küllerini denize atarak keyfinizce yaşamaya başladınız adada... Sonra birgün, bir şekilde; adanın her yerinde gizli kameralar olduğunu ve takip edildiğinizi anladınız...

    Ne hissedersiniz?

    NOT: Cevabı bana değil kendinize vermenizi istiyorum.

    Selam ve saygılar.




  • Benim inancıma göre Agnostik olan bir insan da aslında ateisttir ama insanlar kendini öyle adlandırıyor diye o şekilde yzdım. Yanlış anlaşılma olmasın... Yaratıcı'nın varlığından şüphe etmek de aslında ateizmdir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka








    Kemikler üzerinden teori yanlışlamaya çalışan ben değlim Miralge. Hem de ne olduklarını bilmeden. Bunun dışında bahsettiklerinse tanrının var olması gerektiği yönündeki deliller ki tekrar söylüyorum tanrının varlığından veya yokluğundan bana ne? Ayrıca canlıların bir ortak atadan türleştiğini söyleyen bir canlı hipotez nasıl kanıtlanacaktı? Darwin'in ve sizin ara fosil kavramınız o günden beri gelişmedi, Darwin'in bahanesi var buna, adam öldü gitti de Evangelistlerin işine gelmedi, siz de çeviri yaparak hayatınızı sürdürmeye çalışıyorsunuz işte.

    Doktorun beni muayene etmesi için kemiklerimi bilmesi gerekir ayrıca Miralge. Sol kolum için kübital tünel sendromundan şüpheleniyorum. Yerlerini bilmek yetmiyor bazen, tanımak gerekiyor.


    ALINTI: tanrının varlığından veya yokluğundan bana ne?

    Tanrının varlığının, deneylerle veya ölçümlerle kanıtlanması imkansız bir durumdur ama oldu da bir gün; bir olay veya bilimdeki bir gelişme, "Tanrı"nın var olması gerektiğini size düşündürdü... Mesela evrim teorisindeki varyasyon mekanizmalarının olasılıkları hesaplansa ve 13.7 milyar yılda en iyi olasılıkla canlıların çeşitli varyasyonlarla ancak sudan karaya çıkabilecekleri hesaplansa... Ve hatta doğal afetler, gök taşları, buzul çağlar,... vs hiçbirisi bu olasılık hesabına katılmamış olsa,... Yani dışarıdan müdahale olması gerektiği anlaşılsa, zaman ve mekan dışından bir elin evrim sürecine müdahale ettiği kanıtlansa; O zaman biraz olsun endişelenmez misiniz?

    Agnostik bir düşünceye sahip olduğunuzu düşünerek soruyorum. Bir ateiste asla bu soruyu sormam, zira gerçekten de saçma bir soru olur. Ama siz ve-veya sizin gibi bazı arkadaşlar, ateist olmadığını savunuyor ve Tanrı'nın var olup olmaması ile ilgilenmediklerini söylüyor. Ben de merak ediyorum, hiç düşündünüz mü "ya varsa" diye?

    Issız bir adaya düştüğünüzü düşünün... Adada bir kanun kitabı buluyorsunuz ve içerisinde "adada uyulması gereken kurallar" yazılı. Kurallar da çok saçma geliyor size... Mesela dereden içtiğiniz her yudum su için 1 dakika boyunca tek ayak üzerinde duracaksınız, her bir meyve için bir gün aç kalacaksınız, her kestiğiniz ağaç için bir tavşan besleyeceksiniz,... vs. Ama etrafta kimse yok. Kuralları 1 gün uyguladınız, 2 gün uyguladınız,... nihayetinde bir gün unuttunuz ama hiçbirşey olmadı... sonra bilerek uymadınız, yine birşey olmadı, hatta artık kurallara uyunca kendinizi deli gibi hissetmeye başladınız. İstediğiniz ağaçtan istediğiniz meyveyi yiyebiliyor, istediğiniz ağacı kesebiliyorsunuz ama hiç karışan yok. Siz de o kanun kitabını yakıp küllerini denize atarak keyfinizce yaşamaya başladınız adada... Sonra birgün, bir şekilde; adanın her yerinde gizli kameralar olduğunu ve takip edildiğinizi anladınız...

    Ne hissedersiniz?

    NOT: Cevabı bana değil kendinize vermenizi istiyorum.

    Selam ve saygılar.

    Tanrının bu şekillerde kanıtlanamayacağını düşünüyorum şahsen, varlığının ya da yokluğunun. Bir şey imkansız olduğunu kanıtlamaya çalışmak, bilimsel açıdan saçmalıktır. Tüm ihtimalleri hesaplayamadığınız sürece yapacağınız hesaplamalar farazi olacaktır.

    Paranın yazı veya tura gelme ihtimali gibi bir şey bu. İkisi de %50 ama, her zaman taraflardan birisi geliyor, ihtimaller eşit olmasına rağmen. Binlerce yazı-tura denemesinde %50 oranına yaklaşabilirsiniz ama genelde %50'yi yakalanmaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 27 Aralık 2013; 14:03:15 >




  • TRojka kullanıcısına yanıt
    Ben sizi çok iyi anladım... Zaten ben de size onu sormuştum ve çok güzel bir cevapla konuyu kapattınız. Başka sorum yok. Teşekkür ederim.
  • Ayrıca herkesin bana yazı tura olasılık hesabını anlatmasından bıktım. Olasılık muhabbeti her açıldığında mutlaka bir evrimci arkadaş yazı-tura örneği veriyor ve detaylıca anlatıyor :) Çok iyi öğrenmişsiniz o hesabı... tebrik ediyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede


    Ayrıca herkesin bana yazı tura olasılık hesabını anlatmasından bıktım. Olasılık muhabbeti her açıldığında mutlaka bir evrimci arkadaş yazı-tura örneği veriyor ve detaylıca anlatıyor :) Çok iyi öğrenmişsiniz o hesabı... tebrik ediyorum.

    Daha komleks örneklerin basitleştirilmesi isteniyor, basit örneklerin çok basit olduğu söyleniyor. Çok takılmayın verilen örneğe.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede


    Ayrıca herkesin bana yazı tura olasılık hesabını anlatmasından bıktım. Olasılık muhabbeti her açıldığında mutlaka bir evrimci arkadaş yazı-tura örneği veriyor ve detaylıca anlatıyor :) Çok iyi öğrenmişsiniz o hesabı... tebrik ediyorum.

    Daha komleks örneklerin basitleştirilmesi isteniyor, basit örneklerin çok basit olduğu söyleniyor. Çok takılmayın verilen örneğe.


    Ben basit demedim ki. Bıktım artık dedim sadece. Tebrik etmeme alındıysanız, onu örneği küçümsediğim için yazmadım. Ezberden ibaret olduğunuzu ima etmeye çalışmıştım. Herkes aynı örneği veriyorsa, demek ki aynı kaynaktan ezberlenmiştir konu...

    Benim verdiğim ıssız ada örneiğini tamamen kendim yazdım mesela... Hiçbir yerden alıntı veya esinti değil. Kendim kurguladım ama yorum yapmadınız hiç...




  • Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 27 Aralık 2013; 15:59:34 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?

    Böyle bir olayın içinde amaçtan bahsettiğiniz anda zaten bilimle bir alakanız kalmayacaktır. Türler arası geçiş diye bir şey yoktur ayrıca. Ana tür, ara tür diye garip şeyler de yoktur. Her yeni doğan insan, yeni ve farklıdır zaten. Her yeni doğan insanı yeni ve farklı yapan neyse canlıların evrilmelerine sebep olan da o değişimler. Bazı özelliklerin zamanla popülasyonda birikip, miktarının artması aralarında çok fazla nesil bulunun ata ve torunu farklı yapar sadece.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?

    Amaçsız derken?
    Bilinçli bir müdahale mi olması gerekiyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?

    Böyle bir olayın içinde amaçtan bahsettiğiniz anda zaten bilimle bir alakanız kalmayacaktır. Türler arası geçiş diye bir şey yoktur ayrıca. Ana tür, ara tür diye garip şeyler de yoktur. Her yeni doğan insan, yeni ve farklıdır zaten. Her yeni doğan insanı yeni ve farklı yapan neyse canlıların evrilmelerine sebep olan da o değişimler. Bazı özelliklerin zamanla popülasyonda birikip, miktarının artması aralarında çok fazla nesil bulunun ata ve torunu farklı yapar sadece.


    Soruma ön yargı ile yaklaşmışsınız yine...

    Bu söylediğiniz ezberi de önceden çok defa duydum... 3 gün önceki uzun yorumumdan kısa bir alıntı yaptığım için yanlış anlamanız normal... Ama bu soru bana sorulsaydı, önceki soruyu okur, ondan sonra cevap verirdim. Herkes karşısındakini kendisi gibi sanıyor işte... (24 Aralık 2013, saat 23:48'de yazdığım mesajımda sormuştum bu soruyu)

    Sorumu detaylı olarak sorayım...

    Evrim teorisinin varyasyonlara sebep olan temel mekanizmalarından, mutasyonlar, crossing over, transpozonlar, göçler... vs olması için amaçsız rastlantıların gerçekleşmesi gerekir diyen sizlersiniz. Hatta biz tesadüf dediğimizde ısrarla karşı çıkıp tesadüf bir amaca bağlıdır diyordunuz... Yani amaç olmadığını defaatle vurgulayan sizlersiniz.

    Türler arası geçişten kastım ucube türler değil korkmayın... varyasyonlardan bahsediyorum. Sonuçta türler arasında (milyonlarca yıl süren) geçişler var (değil mi?)

    Varyasyonların olması bilimseldir. Eyvallah. Peki varyasyonların amaçsız rastlantılar (yani olasılıkların random gerçekleşmesi) sonucunda olmasını savunmak bilimsel midir?

    Bunu soruyorum çünkü amaçsız olduğunu iddaa etmek doğrudan yaratıcıyı inkar etmektir. Amaçlı olduğunu söylemek de yaratılışı savunmaktır. Amaçsız, amaçsız diye ezberden konuşan sizlersiniz. Bu amaçsız muhabbetinin bilimselliğini tartışmak istiyorum. Biz yaratıcı var dediğimizde bilim düşmanı oluyoruz ama siz yaratıcı yok dediğinizde bilim adamı oluyorsunuz...

    Lütfen basit bilgi yanlışlıklarına takılmadan sorunun mantığını anlamaya çalışın ve cevabınız varsa yorum yapın. Beni çok iyi anladığınızı düşünüyorum ama cevabınız olmadığı için top çevirdiğinizi görüyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 27 Aralık 2013; 17:01:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?

    Böyle bir olayın içinde amaçtan bahsettiğiniz anda zaten bilimle bir alakanız kalmayacaktır. Türler arası geçiş diye bir şey yoktur ayrıca. Ana tür, ara tür diye garip şeyler de yoktur. Her yeni doğan insan, yeni ve farklıdır zaten. Her yeni doğan insanı yeni ve farklı yapan neyse canlıların evrilmelerine sebep olan da o değişimler. Bazı özelliklerin zamanla popülasyonda birikip, miktarının artması aralarında çok fazla nesil bulunun ata ve torunu farklı yapar sadece.


    Soruma ön yargı ile yaklaşmışsınız yine...

    Bu söylediğiniz ezberi de önceden çok defa duydum... 3 gün önceki uzun yorumumdan kısa bir alıntı yaptığım için yanlış anlamanız normal... Ama bu soru bana sorulsaydı, önceki soruyu okur, ondan sonra cevap verirdim. Herkes karşısındakini kendisi gibi sanıyor işte... (24 Aralık 2013, saat 23:48'de yazdığım mesajımda sormuştum bu soruyu)

    Sorumu detaylı olarak sorayım...

    Evrim teorisinin varyasyonlara sebep olan temel mekanizmalarından, mutasyonlar, crossing over, transpozonlar, göçler... vs olması için amaçsız rastlantıların gerçekleşmesi gerekir diyen sizlersiniz. Hatta biz tesadüf dediğimizde ısrarla karşı çıkıp tesadüf bir amaca bağlıdır diyordunuz... Yani amaç olmadığını defaatle vurgulayan sizlersiniz.

    Türler arası geçişten kastım ucube türler değil korkmayın... varyasyonlardan bahsediyorum. Sonuçta türler arasında (milyonlarca yıl süren) geçişler var (değil mi?)

    Varyasyonların olması bilimseldir. Eyvallah. Peki varyasyonların amaçsız rastlantılar (yani olasılıkların random gerçekleşmesi) sonucunda olmasını savunmak bilimsel midir?

    Bunu soruyorum çünkü amaçsız olduğunu iddaa etmek doğrudan yaratıcıyı inkar etmektir. Amaçlı olduğunu söylemek de yaratılışı savunmaktır. Amaçsız, amaçsız diye ezberden konuşan sizlersiniz. Bu amaçsız muhabbetinin bilimselliğini tartışmak istiyorum. Biz yaratıcı var dediğimizde bilim düşmanı oluyoruz ama siz yaratıcı yok dediğinizde bilim adamı oluyorsunuz...

    Lütfen basit bilgi yanlışlıklarına takılmadan sorunun mantığını anlamaya çalışın ve cevabınız varsa yorum yapın. Beni çok iyi anladığınızı düşünüyorum ama cevabınız olmadığı için top çevirdiğinizi görüyorum...

    Bi şeyi kıvırdığım, top çevirdiğim, ezberden gazel okuduğum falan yok. Bir grup "ezberlemişçesine" aynı soruları soruyorsa anlayana kadar aynı şeyi tekrarlamak zorunda kalıyor insan.

    Bu soruyu arada kendi kendime ben de soruyorum. Amaçsız olduğunu söylemek, tanrı net bir şekilde yokmuş gibi davranmanın, tanrı varmış gibi davranmaktan farkı yok gibi geliyor. Aynı derecede yanlış olduğunu düşünüyorum ara ara. Hatta forumda tartışmaları ana konudan saptıran şeyleri engellemek adına nasıl bir standart oluşturulabilir diye düşünüyorum. Gerçekten ana konunun tartışılabilmesini istediğim için. Şu konu bile, olmuş 15 sayfa hala tanrı vardır, yoktur muhabbeti dönüyor. Evrimle ilgili bir tartışma yok neredeyse.

    Ben amaçsız sıfatını kullandığımı hatırlamıyorum, kullanmışsam da ne diyeyim çok doğru bir şey değil aslında.

    Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede








    Bi şeyi kıvırdığım, top çevirdiğim, ezberden gazel okuduğum falan yok. Bir grup "ezberlemişçesine" aynı soruları soruyorsa anlayana kadar aynı şeyi tekrarlamak zorunda kalıyor insan.

    Bu soruyu arada kendi kendime ben de soruyorum. Amaçsız olduğunu söylemek, tanrı net bir şekilde yokmuş gibi davranmanın, tanrı varmış gibi davranmaktan farkı yok gibi geliyor. Aynı derecede yanlış olduğunu düşünüyorum ara ara. Hatta forumda tartışmaları ana konudan saptıran şeyleri engellemek adına nasıl bir standart oluşturulabilir diye düşünüyorum. Gerçekten ana konunun tartışılabilmesini istediğim için. Şu konu bile, olmuş 15 sayfa hala tanrı vardır, yoktur muhabbeti dönüyor. Evrimle ilgili bir tartışma yok neredeyse.

    Ben amaçsız sıfatını kullandığımı hatırlamıyorum, kullanmışsam da ne diyeyim çok doğru bir şey değil aslında.

    Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.


    Top çevirmek deyimin asla kıvırmak anlamında kullanmadım. Bazı seviyesiz insanlar gibi yapmam ben. Benim kastım, cevap vermek istemediğiniz konuyu değiştirmeye çalışmak idi... Sorduğum çoğu soru askıda kalınca belki bende biraz paranoya oluşmuştur.

    Şimdi aldım ben cevabımı... Siz "amaçsız" olduğunu söylemiyorsunuz ve öyle olduğunu söyleyen arkadaşların bilimsel olmadıklarını düşünüyorsunuz.

    ALINTI: Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.


    "Olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin" diye bir muhabbet var mı ya :)

    Siz bilim adamısınız Trojka. Bu kadar ön yargı hiç yakışmıyor size...

    Yaratıcının kanıtını bilimde bulamazsınız. Çok basit bir örnek vereyim; daha önce de ben ve başka arkadaşlar birkaç kere sordu ama kimse cevap veremedi...

    "Sonsuzluk" bilim tarafından asla kanıtlanamayacak ve ölçülemeyecek bir kavramdır ancak asla da inkar edilemeyecek bir gerçektir. Peki sizce bilimin tanımlayamadığı bu "sonsuzluk" yaratıcının kendisi olamaz mı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede








    Bi şeyi kıvırdığım, top çevirdiğim, ezberden gazel okuduğum falan yok. Bir grup "ezberlemişçesine" aynı soruları soruyorsa anlayana kadar aynı şeyi tekrarlamak zorunda kalıyor insan.

    Bu soruyu arada kendi kendime ben de soruyorum. Amaçsız olduğunu söylemek, tanrı net bir şekilde yokmuş gibi davranmanın, tanrı varmış gibi davranmaktan farkı yok gibi geliyor. Aynı derecede yanlış olduğunu düşünüyorum ara ara. Hatta forumda tartışmaları ana konudan saptıran şeyleri engellemek adına nasıl bir standart oluşturulabilir diye düşünüyorum. Gerçekten ana konunun tartışılabilmesini istediğim için. Şu konu bile, olmuş 15 sayfa hala tanrı vardır, yoktur muhabbeti dönüyor. Evrimle ilgili bir tartışma yok neredeyse.

    Ben amaçsız sıfatını kullandığımı hatırlamıyorum, kullanmışsam da ne diyeyim çok doğru bir şey değil aslında.

    Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.


    Top çevirmek deyimin asla kıvırmak anlamında kullanmadım. Bazı seviyesiz insanlar gibi yapmam ben. Benim kastım, cevap vermek istemediğiniz konuyu değiştirmeye çalışmak idi... Sorduğum çoğu soru askıda kalınca belki bende biraz paranoya oluşmuştur.

    Şimdi aldım ben cevabımı... Siz "amaçsız" olduğunu söylemiyorsunuz ve öyle olduğunu söyleyen arkadaşların bilimsel olmadıklarını düşünüyorsunuz.

    ALINTI: Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.


    "Olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin" diye bir muhabbet var mı ya :)

    Siz bilim adamısınız Trojka. Bu kadar ön yargı hiç yakışmıyor size...

    Yaratıcının kanıtını bilimde bulamazsınız. Çok basit bir örnek vereyim; daha önce de ben ve başka arkadaşlar birkaç kere sordu ama kimse cevap veremedi...

    "Sonsuzluk" bilim tarafından asla kanıtlanamayacak ve ölçülemeyecek bir kavramdır ancak asla da inkar edilemeyecek bir gerçektir. Peki sizce bilimin tanımlayamadığı bu "sonsuzluk" yaratıcının kendisi olamaz mı?



    Minik bir latifeydi o "olmadığının kanıtlanması" olayı. Ara ara denk geliyor öyle insanlar. "Hadi ateistsin, Allah'a da mı inanmıyorsun?" diyenler bile var.

    Tanrının bilimsel olarak kanıtlanamayacağını ya da yanlışlanamayacağını zaten ifade ederim sık sık. Sonsuzluğun tanrı olması durumu çok felsefik bir konu ve o kadar felsefeyi kafam pek kaldırmıyor genelde.




  • TRojka kullanıcısına yanıt
    ALINTI: Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.

    Yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor dediniz diye sordum sonsuzluğu. Mantıktan bahsedince felsefe yapmış olmuyor musunuz sizce?

    Kendinizi kandırıyorsunuz bence siz... Yaratıcının olmadığı görüşüne meyilli olduğunuzu zaten itiraf ediyorsunuz ama ateistim demeye korkuyorsunuz. Yaratıcı vardır veya yoktur...

    Issız ada benzetmemi anlayarak okumanızı ve üzerinde düşünmenizi çok isterdim...
  • Burda yazıları okuyorumda boşuna tartışıyoruz sanırım. Yeterince bilimsel bulgu paylaştım.Hatta en populer ateist bilimadamının Richard Dawkins videolarını paylaştım(uzaylı videosunu değil 2.sini kastediyorum)Richard Dawkins'in kendisi halen tüm soruların cevaplanmadığını abiyogenez bir bilinmezlik olduğunu savunurken,beynin evrimini nedenini ve detaylarıyla nasıl gerçekleştiğini bilmek istediğini söylemesine karşın hatta cinsiyetlerin nasıl oluştuğunuda bilmediğini söylerken ateistlerin aksini idda etmesini çok ilginç buldum.

    Ben elimdeki bulgulara baktığımda insan teknolojisinin bile ilham kaynağı doğanın kendisi olduğunu görüyorum.Eğer ortada bir tanrı yoksa diye bir önerme bile sunamıyorum kendime.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nationalsocial

    Burda yazıları okuyorumda boşuna tartışıyoruz sanırım. Yeterince bilimsel bulgu paylaştım.Hatta en populer ateist bilimadamının Richard Dawkins videolarını paylaştım(uzaylı videosunu değil 2.sini kastediyorum)Richard Dawkins'in kendisi halen tüm soruların cevaplanmadığını abiyogenez bir bilinmezlik olduğunu savunurken,beynin evrimini nedenini ve detaylarıyla nasıl gerçekleştiğini bilmek istediğini söylemesine karşın hatta cinsiyetlerin nasıl oluştuğunuda bilmediğini söylerken ateistlerin aksini idda etmesini çok ilginç buldum.

    Ben elimdeki bulgulara baktığımda insan teknolojisinin bile ilham kaynağı doğanın kendisi olduğunu görüyorum.Eğer ortada bir tanrı yoksa diye bir önerme bile sunamıyorum kendime.

    Kardeşim bilimsel bulgu ile evrimi çürüttüğünü sanıyorsan burada işin ne?

    Baş vur versinler nobelini.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Canis Majoris'e sorduğum bir soru arada kaynadı. Cevabını sizden duymak istiyorum.

    Türler arası geçişlerin, amaçsız rastlantılar sonucu oluştuğunu savunmak bilimsel midir, yoksa felsefi midir?

    Tesadüften vazgeçmiş rastlantı diyor artık.

    Çok mu yüzüne vurdunuz ben yokken.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Ben çok yanlış yapıyormuşum. Gereksiz, saçma tartışmalara girip kendimi yoruyormuşum. Birisi zaten burada troll'lemek için maaş alan bir kukla, birisi Allah kesin var diyen bir ateist, diğerleri de ne iş yapıyor hala anlamadım. Hiç fosil görmeden, kemik görmeden kemiklerin, organların yapıları tartışılıyor. Beri ki ilkokulda yaptığı deneyden gayrı bilimle alakası yok ama, neyin bilimsel olup olmadığına karar vermeye çalışıyor. Şöyle bir durup, dışardan izleyin kendinizi. Çok daha eğlenceli.

    bende uzaktan izlemeye çalışıyorum fakat fosil ve kemik görmeden teori tartışılamaz diye bir kural mı var ?
    Darwin dna görmeden sözde teoriyi yazdı, ayılardan balina olabilir diye saçma açıklamalar yaparak sonradan çıkarmak zorunda kaldı, fakat yine de zehirli teorisini
    oldu-bitti yaparak gerçekmiş gibi sundu. Ayılarla balinaları yakından incelediğini hiç sanmıyorum. o günden bugüne çok şey değişti ,bilimde gelişti , fakat şu sizin fosil bilim
    aynı kaldı, sözde teorinin ara formlarını bir türlü çıkaramadı ,örnek olarak komik bir açıklama ile kambriyen gerisine topu taca attı. Aferin sözde evrime.


    Dünden bugüne ne mi değişti?

    Evrim bilimsel bir gerçek oldu. Bilim adamlarının büyük bir bölümü evrimci oldu. Araştırmalar geliştirmeler evrimsel bakış açısı kazandı. Kısacası biyolojinin merkezine oturdu evrim.




  • 
Sayfa: önceki 4243444546
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.