Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (45. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.139
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 4344454647
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Nationalsocial

    Burda yazıları okuyorumda boşuna tartışıyoruz sanırım. Yeterince bilimsel bulgu paylaştım.Hatta en populer ateist bilimadamının Richard Dawkins videolarını paylaştım(uzaylı videosunu değil 2.sini kastediyorum)Richard Dawkins'in kendisi halen tüm soruların cevaplanmadığını abiyogenez bir bilinmezlik olduğunu savunurken,beynin evrimini nedenini ve detaylarıyla nasıl gerçekleştiğini bilmek istediğini söylemesine karşın hatta cinsiyetlerin nasıl oluştuğunuda bilmediğini söylerken ateistlerin aksini idda etmesini çok ilginç buldum.

    Ben elimdeki bulgulara baktığımda insan teknolojisinin bile ilham kaynağı doğanın kendisi olduğunu görüyorum.Eğer ortada bir tanrı yoksa diye bir önerme bile sunamıyorum kendime.

    Kardeşim bilimsel bulgu ile evrimi çürüttüğünü sanıyorsan burada işin ne?

    Baş vur versinler nobelini.

    Ben demiyorum ki R.dawkins diyor
    ''Sizin fikrinize göre biyolojide günümüze kadar cevaplanamamış olan 3 soru nelerdir ??'

    Richard Dawkins verdiği
    cevap 1-Bilinç nasıl evrildi ve oluştu(beyin)bilinç nedir ???
    cevap 2-İlk yaşam formu nasıl inorganik canlıdan ilk hücrenin replikasyonun nasıl gerçekleştiğini bilmiyoruz molekül ve ilk hücre
    cevap 3-Neden sex yaparak ürüyoruz neden eşeyli üreme yapıyoruz??





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nationalsocial -- 27 Aralık 2013; 21:10:08 >




  • Atalay` kullanıcısına yanıt
    bilinçli bir müdahale olmazsa bir karaciğer, böbrek veya vücudundaki 100 trilyon hücreden her biri görevlerini saniyenin binde biri kadar zamanda ve ölene kadar hiç aksatmadan yerine getirebilirler mi sence?
    bu organların şuurları mı var?
  • evrim ne zaman kanıtlandı? hangi gerçekten bahsediyoruz :)
    tam tersi aslında evrim diye bir varsayımın olamayacağı kanıtlandı özellikle bu yüzyılda genom projeleri sayesinde...
  • -S2K- kullanıcısına yanıt
    evet bu saçna alıntı bir kaostan düzen olabileceğini bunun da tesadüflerle tam da insan ve canlıların yaşayacağı bir ortam meydana getireileceğini "bilimsel" olarak açıklamış.
    felsefe geyik yapmak için iyidir arada da ciddi konularda bilimsel kaynak gerekir...
    Eğer dünyada insanın içebileceği soluyabileceği değerlerde su ve hava olmasaydı, güneşin sıcaklığı, manyetik alan ve 7 kat atmosfer tesadüfen biraraya gelmeseydi, hadi gelmesini bırak
    big bang patlaması sonucu genişlemeye başlayan evren aynı disiplinde ortam şartlarını devam ettirmeseydi bakalım sen bu yazıyı yazabiliyor olacak mıydın?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nationalsocial

    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Nationalsocial

    Burda yazıları okuyorumda boşuna tartışıyoruz sanırım. Yeterince bilimsel bulgu paylaştım.Hatta en populer ateist bilimadamının Richard Dawkins videolarını paylaştım(uzaylı videosunu değil 2.sini kastediyorum)Richard Dawkins'in kendisi halen tüm soruların cevaplanmadığını abiyogenez bir bilinmezlik olduğunu savunurken,beynin evrimini nedenini ve detaylarıyla nasıl gerçekleştiğini bilmek istediğini söylemesine karşın hatta cinsiyetlerin nasıl oluştuğunuda bilmediğini söylerken ateistlerin aksini idda etmesini çok ilginç buldum.

    Ben elimdeki bulgulara baktığımda insan teknolojisinin bile ilham kaynağı doğanın kendisi olduğunu görüyorum.Eğer ortada bir tanrı yoksa diye bir önerme bile sunamıyorum kendime.

    Kardeşim bilimsel bulgu ile evrimi çürüttüğünü sanıyorsan burada işin ne?

    Baş vur versinler nobelini.

    Ben demiyorum ki R.dawkins diyor
    ''Sizin fikrinize göre biyolojide günümüze kadar cevaplanamamış olan 3 soru nelerdir ??'

    Richard Dawkins verdiği
    cevap 1-Bilinç nasıl evrildi ve oluştu(beyin)bilinç nedir ???
    cevap 2-İlk yaşam formu nasıl inorganik canlıdan ilk hücrenin replikasyonun nasıl gerçekleştiğini bilmiyoruz molekül ve ilk hücre
    cevap 3-Neden sex yaparak ürüyoruz neden eşeyli üreme yapıyoruz??






    Sorulara bakıp da bilim cevaplayamadı çaresiz kalıyor demek için çok sığ bir yaklşaım.

    Kaldı ki o 3 soru için bilimin hiç bir fikri olmadığı da doğrdu değil.

    1.Beyin hakkında bildiklerimiz zaten çok sınırlı. İlerde daha fazla şey öğrendiğimizde bunun da cevabı bulunacaktır. Cevabı 1500 2000 küsür sene önce yazılmış masallarda aramayalım yeter.
    2.İlk yaşam formunun nasıl oluştuğunu açıklayan bir teori var zaten. Eksikleri vardır tam oturmamıştır o ayrı bir konu. Bilim dünyasının en ufak bir fikri yok değil yani bu konuda.
    3.Biyokimya'da (özellikle DNA ve kormomozun yapısı) yeteri kadar aşama kaydedildiğinde bunun da cevabı net olarak bulunacak.

    O soruların hiç birisi evrimi çürütmeye ya da başka saçmasapan bilimsellik ile uzaktan yakından alakası olmayan nedenler aramaya sebep değil.

    Son 200 yılda bilimin katettiği aşama inanılmaz. Bundan sonra bilim-teknoloji sinerjisinde daha da artarak devam edecek. Karanlıklar bir bir aydınlanmaya devem edecek. Yeter ki şu masalları işin içine karıştırmayalım.




  • neuro kullanıcısına yanıt
    ben cevaplarını özetleyeyim;

    1.soruyu:şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın
    2.soruyu çeşitli varsayımlar var ama tam "bilmiyoruz" diye cevaplamışsın
    3.soruyu şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın..

    bu üç cevabı özetlediğimizde kısaca "bilmiyoruz" diyorsun. Sonra da bilmediklerini sahiplenip ısrarla savunuyorsun?
    Üzerine bir de "Bilim bunları aydınlatır ben göremem zaten daha öncekileri de göremedim milyonlarca yılda olmuş ne bileyim" diyorsun.
    Sonra da evrime inanmayanlarla "heh he he siz masallara inanıyorsunuz" diye alay ediyorsun...

    Burada evrim safsatasına inanmayanların hepsi bilimsel kaynaklardan alıntılarla yanıtladılar soruları, Kuran'dan ayetlerle değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    ben cevaplarını özetleyeyim;

    1.soruyu:şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın
    2.soruyu çeşitli varsayımlar var ama tam "bilmiyoruz" diye cevaplamışsın
    3.soruyu şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın..

    bu üç cevabı özetlediğimizde kısaca "bilmiyoruz" diyorsun. Sonra da bilmediklerini sahiplenip ısrarla savunuyorsun?
    Üzerine bir de "Bilim bunları aydınlatır ben göremem zaten daha öncekileri de göremedim milyonlarca yılda olmuş ne bileyim" diyorsun.
    Sonra da evrime inanmayanlarla "heh he he siz masallara inanıyorsunuz" diye alay ediyorsun...

    Burada evrim safsatasına inanmayanların hepsi bilimsel kaynaklardan alıntılarla yanıtladılar soruları, Kuran'dan ayetlerle değil.


    Yahu şu sorular hakkında hiç bir fikrimiz olmasa hiç bir teori üretilmemiş olsa anlarım. Ayrıca ileride bilicez dedim. Yeter ki masal kitaplarına takılmayalım.

    Bilimsel bilgi koyup da arkasına işte bu kadar karmaşık sistemler kendiliğinden oluşamaz vs... yazınca evrimi çürütmüş olmuyorsun işte.

    Zaten burada hiç kimsenin harcı değil evrimi çürütmek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    ben cevaplarını özetleyeyim;

    1.soruyu:şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın
    2.soruyu çeşitli varsayımlar var ama tam "bilmiyoruz" diye cevaplamışsın
    3.soruyu şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın..

    bu üç cevabı özetlediğimizde kısaca "bilmiyoruz" diyorsun. Sonra da bilmediklerini sahiplenip ısrarla savunuyorsun?
    Üzerine bir de "Bilim bunları aydınlatır ben göremem zaten daha öncekileri de göremedim milyonlarca yılda olmuş ne bileyim" diyorsun.
    Sonra da evrime inanmayanlarla "heh he he siz masallara inanıyorsunuz" diye alay ediyorsun...

    Burada evrim safsatasına inanmayanların hepsi bilimsel kaynaklardan alıntılarla yanıtladılar soruları, Kuran'dan ayetlerle değil.



    Bu adamlar bilimden "bilinmezliği" anlıyorlar hocam. Bunlara "bilim" kelimesini cümle içinde kullan deseler ilk akıllarına gelen cümle; "Ben ne BİLİM" olacaktır

    Bunları görünce aklıma lise yıllarım geliyor. Kompleks sahibi bazı arkadaşlar, yanımıza gelip göğüslerini kabarta kabarta, sigara içer, içki içtiklerini anlatır, hatta bazıları uyuşturucu bile denediklerini övünerek anlatırlardı. Bunu yaptıkları için diğer arkadaşlarından büyük ve güçlü olduklarını hissederlerdi. Hatta bizim sigara içmeyip alkol kullanmamamızla alay eder, "süt kuzusu- anasının kuzusu" diye dalga geçerlerdi. Şimdi o arkadaşlar kıraathane köşelerinde kumarla günlerini ziyan ediyorlar.

    İnsanların fıtratında (DNA'sında) aykırı ve asi olmak var. Kimi insan, (özgür iradesiyle) bu dürtüsünü besleyerek insanlıktan çıkıp kendini toplumun üzerinde görür ve toplumlara "koyun" gözü ile bakar, kimisi de bu dürtüsüne gem vurarak insan olmanın gerekliliklerini yerine getirip, toplumun bir parçası olur ve insan gibi yaşayarak insan gibi hayatını teslim eder. Toplumu koyun olarak görenler ise hayatlarında ve öldükten sonra hep zarar edenler olmuş ve olacaktır.

    Selam ve saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 28 Aralık 2013; 7:01:04 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    ben cevaplarını özetleyeyim;

    1.soruyu:şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın
    2.soruyu çeşitli varsayımlar var ama tam "bilmiyoruz" diye cevaplamışsın
    3.soruyu şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın..

    bu üç cevabı özetlediğimizde kısaca "bilmiyoruz" diyorsun. Sonra da bilmediklerini sahiplenip ısrarla savunuyorsun?
    Üzerine bir de "Bilim bunları aydınlatır ben göremem zaten daha öncekileri de göremedim milyonlarca yılda olmuş ne bileyim" diyorsun.
    Sonra da evrime inanmayanlarla "heh he he siz masallara inanıyorsunuz" diye alay ediyorsun...

    Burada evrim safsatasına inanmayanların hepsi bilimsel kaynaklardan alıntılarla yanıtladılar soruları, Kuran'dan ayetlerle değil.


    Yahu şu sorular hakkında hiç bir fikrimiz olmasa hiç bir teori üretilmemiş olsa anlarım. Ayrıca ileride bilicez dedim. Yeter ki masal kitaplarına takılmayalım.

    Bilimsel bilgi koyup da arkasına işte bu kadar karmaşık sistemler kendiliğinden oluşamaz vs... yazınca evrimi çürütmüş olmuyorsun işte.

    Zaten burada hiç kimsenin harcı değil evrimi çürütmek.


    Evrim teorisinin temel dayanağı olan varyasyonların (yani türler arası geçiş mekanizmalarının) amaçsız rastlantılar sonucu olduğunu bilim asla ispatlayamayacak.

    Tesadüf kelimesine "amaçsız rastlantı" anlamını yükleyen sizlersiniz neuro. Ben tesadüf derim ama sen yine demogojiye başlar, ezberlediğin yazı-tura örneğini yapıştırırsın hemen diye özellikle senin anlayacağın dilden konuşmaya çalışıyorum. Kimsenin yüzüme vurduğu yok.

    neuro'dan ALINTI:
    Tesadüften vazgeçmiş rastlantı diyor artık.
    Çok mu yüzüne vurdunuz ben yokken.


    Birsürü sorular sordum, yorumlar yaptım, sana eğlence malzemesi olacak örnekler (ıssız ada) verdim ama sen, uzunca bir aradan sonra gelip hemen anlam karmaşasında olduğunu kanıtlarcasına cımbızladığın bir kelime üzerinden eğlenmeye başladın. Beni hiç ama hiç şaşırtmadın neuro.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 28 Aralık 2013; 7:27:34 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    ALINTI: Olayı tekrar ele aldığımda ise tanrının yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor. Varlığını iddia edeceğiniz kavramın kanıtları, destekleri v.s yok çünkü. Aman diyeyim olmadığının da kanıtı yok muhabbetine girmeyin de.

    Yok sayılması, var sayılmasından az bir şey de olsa mantıklı geliyor dediniz diye sordum sonsuzluğu. Mantıktan bahsedince felsefe yapmış olmuyor musunuz sizce?

    Kendinizi kandırıyorsunuz bence siz... Yaratıcının olmadığı görüşüne meyilli olduğunuzu zaten itiraf ediyorsunuz ama ateistim demeye korkuyorsunuz. Yaratıcı vardır veya yoktur...

    Issız ada benzetmemi anlayarak okumanızı ve üzerinde düşünmenizi çok isterdim...

    Tabi ki öyle oluyorum. Bilimle ilgili yazdığımız her şey bir açıdan felsefe ürünüdür zaten. Düşünmemiz, fikirler üretmemiz v.s Ancak o kadar soyut veriler ki bunlar, üzerinde konuşmak tabiri caizse, yoruyor beni.

    Ateistim demeye korkmak değil bu. Elimde tanrı yok diyecek veri yok. Tanrı öyle bir kavram ki yok diyebilmek çok zor. Bir şeyin kendi kendine ilerliyor gibi görünmesi, ilerleyebilecek olması olmadığı manasına gelmiyor. Dünyada gördüğümüz, yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler tanrının olmadığına işaret olamıyor. Aynı zamanda kompleksliklerin, sistemlerin varlığına işaret etmemesi gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 28 Aralık 2013; 9:10:05 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede



    Tabi ki öyle oluyorum. Bilimle ilgili yazdığımız her şey bir açıdan felsefe ürünüdür zaten. Düşünmemiz, fikirler üretmemiz v.s Ancak o kadar soyut veriler ki bunlar, üzerinde konuşmak tabiri caizse, yoruyor beni.

    Ateistim demeye korkmak değil bu. Elimde tanrı yok diyecek veri yok. Tanrı öyle bir kavram ki yok diyebilmek çok zor. Bir şeyin kendi kendine ilerliyor gibi görünmesi, ilerleyebilecek olması olmadığı manasına gelmiyor. Dünyada gördüğümüz, yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler tanrının olmadığına işaret olamıyor. Aynı zamanda kompleksliklerin, sistemlerin varlığına işaret etmemesi gibi.


    Sizin gibi arkadaşların agnostik geçinmelerinin sebebi bariz ortada. Anlam karmaşaları...

    Ateizmin anlamına Wikipedia'dan bir bakalım isterseniz

    WİKİ'den ALINTI: Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.

    Siz diyorsunuz ki Tanrı vardır diyemiyorum ama yoktur da diyemiyorum. O zaman ben ateist değilim.

    Sadece "Tanrı Yoktur" diyenler ateist değildir arkadaşım. Siz tanrının varlığını inanç yolu ile açıklamayı reddediyorsanız siz ateistsiniz. Aylardır aynı şeyi bıkmadan söylüyorum. Bilim, yaratıcının varlığını asla kanıtlayamaz. Yaratıcı bütün kanunlardan münezzehtir. Yani hiçbir kanuna tabi değildir. Hiçbir deney, hiçbir istatistik, hiçbir ölçüm ile tanrının varlığı veya yokluğu ispat edilemez. Tanrıya inanmak veya inanmamak varıdır. İnanmak dediğimiz de öyle lafla olmaz. Gözünüzle görmüş gibi inanmanız gerekir. En ufacık bir şüphe bile insanı küfre götürür. Gönülden inanmazsanız buna inanmak denmez. Siz hayatı bilime endekslediğiniz için tanrının varlığının kanıtını arıyorsunuz ve bulunamayacağını bildiğiniz için olmadığı inancına meyillisiniz. Yani siz aslında ateistsiniz.

    Aslında sizin gibi; "ben ateistim" diyemeyenler, ateist olmaktan korkuyorlar. Çünkü akıllarının bir köşesinde sürekli "ya varsa" sorusu var... Benim yazdıklarımı anlamaya çalışsanız sizleri ne kadar iyi analiz ettiğimi görürdünüz. "Issız ada" örneğim hakkındaki yorumlarınızı ısrarla soruyorum ama hiçkimse o konuya girmek istemiyor... Çünkü düşünmek istemiyorsunuz. Çünkü düşününce huzursuz oluyorsunuz. Felsefeden de o sebepten kaçınıyorsunuz. Size anlatılan ve hatta ezberletilen; yüzlerce yılın çalışması, karma karışık bir teori var ve düşünmekten rahatsız olan sizin gibi arkadaşlara gayet mantıklı ve bilimsel açıklamalar sunuyor.

    Sizlere tavsiyem, düşünmekten korkmayın. Felsefeden kaçmayın. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli fark düşünme yeteneği...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 28 Aralık 2013; 13:46:44 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede



    Tabi ki öyle oluyorum. Bilimle ilgili yazdığımız her şey bir açıdan felsefe ürünüdür zaten. Düşünmemiz, fikirler üretmemiz v.s Ancak o kadar soyut veriler ki bunlar, üzerinde konuşmak tabiri caizse, yoruyor beni.

    Ateistim demeye korkmak değil bu. Elimde tanrı yok diyecek veri yok. Tanrı öyle bir kavram ki yok diyebilmek çok zor. Bir şeyin kendi kendine ilerliyor gibi görünmesi, ilerleyebilecek olması olmadığı manasına gelmiyor. Dünyada gördüğümüz, yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler tanrının olmadığına işaret olamıyor. Aynı zamanda kompleksliklerin, sistemlerin varlığına işaret etmemesi gibi.


    Sizin gibi arkadaşların agnostik geçinmelerinin sebebi bariz ortada. Anlam karmaşaları...

    Ateizmin anlamına Wikipedia'dan bir bakalım isterseniz

    WİKİ'den ALINTI: Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.

    Siz diyorsunuz ki Tanrı vardır diyemiyorum ama yoktur da diyemiyorum. O zaman ben ateist değilim.

    Sadece "Tanrı Yoktur" diyenler ateist değildir arkadaşım. Siz tanrının varlığını inanç yolu ile açıklamayı reddediyorsanız siz ateistsiniz. Aylardır aynı şeyi bıkmadan söylüyorum. Bilim, yaratıcının varlığını asla kanıtlayamaz. Yaratıcı bütün kanunlardan münezzehtir. Yani hiçbir kanuna tabi değildir. Hiçbir deney, hiçbir istatistik, hiçbir ölçüm ile tanrının varlığı veya yokluğu ispat edilemez. Tanrıya inanmak veya inanmamak varıdır. İnanmak dediğimiz de öyle lafla olmaz. Gözünüzle görmüş gibi inanmanız gerekir. En ufacık bir şüphe bile insanı küfre götürür. Gönülden inanmazsanız buna inanmak denmez. Siz hayatı bilime endekslediğiniz için tanrının varlığının kanıtını arıyorsunuz ve bulunamayacağını bildiğiniz için olmadığı inancına meyillisiniz. Yani siz aslında ateistsiniz.

    Aslında sizin gibi; "ben ateistim" diyemeyenler, ateist olmaktan korkuyorlar. Çünkü akıllarının bir köşesinde sürekli "ya varsa" sorusu var... Benim yazdıklarımı anlamaya çalışsanız sizleri ne kadar iyi analiz ettiğimi görürdünüz. "Issız ada" örneğim hakkındaki yorumlarınızı ısrarla soruyorum ama hiçkimse o konuya girmek istemiyor... Çünkü düşünmek istemiyorsunuz. Çünkü düşününce huzursuz oluyorsunuz. Felsefeden de o sebepten kaçınıyorsunuz. Size anlatılan ve hatta ezberletilen; yüzlerce yılın çalışması, karma karışık bir teori var ve düşünmekten rahatsız olan sizin gibi arkadaşlara gayet mantıklı ve bilimsel açıklamalar sunuyor.

    Sizlere tavsiyem, düşünmekten korkmayın. Felsefeden kaçmayın. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli fark düşünme yeteneği...

    Yahu yazmadım mı sanki ben daha önce benim gibi düşünenlere agnostik ateist deniyormuş diye ve tabi ki tanrının var olabileceğini biliyorum. Aklımın bir tarafında ya varsa sorusu yok, ya yoksa sorusu da yok. Aklımın hiç bir yerinde garip düşünceler yok. Sandığınızın aklına her şey gözümde çok net.

    Issız Ada'n hakkındaki yorumlarımda forumda pek kabul edilecek standartta olmaz. Farazi şeyleri tartışmanın gereği yok.

    Ayrıca yine aynı şeyi yapmışsınız. Evrim ile tanrı görüşünü içe içe geçirmişsiniz ama, hayatım boyunca hiç bir zaman öyle bir şey yapmadım. Açıkçası aklıma bile gelmedi "Evrim varsa tanrı yoktur" diye bir düşünce.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    ben cevaplarını özetleyeyim;

    1.soruyu:şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın
    2.soruyu çeşitli varsayımlar var ama tam "bilmiyoruz" diye cevaplamışsın
    3.soruyu şu anda "bilemiyoruz" diye cevaplamışsın..

    bu üç cevabı özetlediğimizde kısaca "bilmiyoruz" diyorsun. Sonra da bilmediklerini sahiplenip ısrarla savunuyorsun?
    Üzerine bir de "Bilim bunları aydınlatır ben göremem zaten daha öncekileri de göremedim milyonlarca yılda olmuş ne bileyim" diyorsun.
    Sonra da evrime inanmayanlarla "heh he he siz masallara inanıyorsunuz" diye alay ediyorsun...

    Burada evrim safsatasına inanmayanların hepsi bilimsel kaynaklardan alıntılarla yanıtladılar soruları, Kuran'dan ayetlerle değil.


    Yahu şu sorular hakkında hiç bir fikrimiz olmasa hiç bir teori üretilmemiş olsa anlarım. Ayrıca ileride bilicez dedim. Yeter ki masal kitaplarına takılmayalım.

    Bilimsel bilgi koyup da arkasına işte bu kadar karmaşık sistemler kendiliğinden oluşamaz vs... yazınca evrimi çürütmüş olmuyorsun işte.

    Zaten burada hiç kimsenin harcı değil evrimi çürütmek.


    Evrim teorisinin temel dayanağı olan varyasyonların (yani türler arası geçiş mekanizmalarının) amaçsız rastlantılar sonucu olduğunu bilim asla ispatlayamayacak.

    Tesadüf kelimesine "amaçsız rastlantı" anlamını yükleyen sizlersiniz neuro. Ben tesadüf derim ama sen yine demogojiye başlar, ezberlediğin yazı-tura örneğini yapıştırırsın hemen diye özellikle senin anlayacağın dilden konuşmaya çalışıyorum. Kimsenin yüzüme vurduğu yok.

    neuro'dan ALINTI:
    Tesadüften vazgeçmiş rastlantı diyor artık.
    Çok mu yüzüne vurdunuz ben yokken.


    Birsürü sorular sordum, yorumlar yaptım, sana eğlence malzemesi olacak örnekler (ıssız ada) verdim ama sen, uzunca bir aradan sonra gelip hemen anlam karmaşasında olduğunu kanıtlarcasına cımbızladığın bir kelime üzerinden eğlenmeye başladın. Beni hiç ama hiç şaşırtmadın neuro.

    Tesadüfe amaçsız rastlantı demedik ki biz. Aksine anlamlı dedik.

    1 milyon tane kum tanesi vardır. Seni bir tanesini çekersin. Sonra çektiğini bırakırsın. Bir daha çekersin. Yine aynı kum tanesini çekersen bu anlamlı rastlantı olur. İşte evrimin bu anlattığım tesadüf ile hiçbir ilgisi yoktur.

    Bilim zaten her gün ispatlıyor evrimi. Elde edilen her bulgu bize evrimi işaret ediyor.

    Sorun işte bunu sen anlayamıyorsun. Kafa bile yormuyorsun. Çünkü biliyorsun ki yorduğun anda anlayabilme ihtimalin var. Anladığın anda da inancına zarar gelmiş olacak.

    Bak bu en son çıkarım senin hakkında yapabileceğim en iyi senaryo. Diğer senaryolar daha da vahim çünkü.




  • Borsazede B kullanıcısına yanıt
    be ne BİLİM :) tam oturmuş, bu yazınız da diğerleri gibi çok açıklayıcı olmuş
    küçük bir ekleme; nefis insana sürekli kötülük emreder, nefsini kırarak tersini yapmak, iyilik,güzellik ve sevgiye yönelmek iradede kademe(level) atlatır,
    bu kademeleri atlayarak nefsine hakim olmayı öğrenir insan, tüm olay bundan ibaret.
    selamlar,
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    be ne BİLİM :) tam oturmuş, bu yazınız da diğerleri gibi çok açıklayıcı olmuş
    küçük bir ekleme; nefis insana sürekli kötülük emreder, nefsini kırarak tersini yapmak, iyilik,güzellik ve sevgiye yönelmek iradede kademe(level) atlatır,
    bu kademeleri atlayarak nefsine hakim olmayı öğrenir insan, tüm olay bundan ibaret.
    selamlar,

    Mesaj başına mı para alıyorsun yoksa aylık, günlük kota falan mı var? Ev geçindirilir mi o parayla?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 28 Aralık 2013; 17:47:45 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: archozi








    Tesadüfe amaçsız rastlantı demedik ki biz. Aksine anlamlı dedik.

    1 milyon tane kum tanesi vardır. Seni bir tanesini çekersin. Sonra çektiğini bırakırsın. Bir daha çekersin. Yine aynı kum tanesini çekersen bu anlamlı rastlantı olur. İşte evrimin bu anlattığım tesadüf ile hiçbir ilgisi yoktur.

    Bilim zaten her gün ispatlıyor evrimi. Elde edilen her bulgu bize evrimi işaret ediyor.

    Sorun işte bunu sen anlayamıyorsun. Kafa bile yormuyorsun. Çünkü biliyorsun ki yorduğun anda anlayabilme ihtimalin var. Anladığın anda da inancına zarar gelmiş olacak.

    Bak bu en son çıkarım senin hakkında yapabileceğim en iyi senaryo. Diğer senaryolar daha da vahim çünkü.


    Sen anla diye senin anladığın kelimeler ile konuşuyorum ama sen hala demogoji yapıyorsun... Hala bana ezberden gazel okuyorsun. Ama sana yakıştıramadım. Kum tanesi ezberinin yanına bir de yazı-tura ezberi beklerdim. Daha açıklayıcı olurdun (?)

    Sorduğum soruya cevabın olmadığı için kelimelerle savaşıyorsun... Tamam neuro sen haklısın. Tesadüf falan yok diyelim. Zaten ben tesadüf dememiştim, sen çıkardın o lafı... Sorunun cevabı ne?

    SORU ŞÖYLE: Varyasyonların anlamsız rastlantı sonucu olduğunu iddaa etmek bilimsel mi? Ben varysayonların anlamlı rastlantı sonucu olduğunu iddaa ediyorum. Dha doğrusu yaratıcının kontrolü altında yaratılış 13.7 milyar yıldır sürmektedir diyorum. Sen de bana, böyle söylediğim için bilim düşmanı diyorsun. (ben demedim muhabbetine girme lütfen, öyle düşündüğünü herkes biliyor. Yeni bir demogojiye yelken açma)

    Ben bir amaç var diyorum, sen amaçsız rastlantı diyorsun. Sen bilim yapıyorsun, ama ben masal anlatıyorum sana göre... Anladın mı neuro? Kelimelere takılma, sorunun mantığını anlamaya çalış... SENCE SENİN YAPTIĞIN NE KADAR BİLİM? Yoksa cevabın "Ben ne BİLİM" mi :)




  • TRojka kullanıcısına yanıt
    senin kafan sadece buna çalışıyor, muhattap bile olmuyorum seviyenle dikkat edersen
    cehalet kötü birşey, biraz düşünmeye ve yazılanları anlamaya çalışsan belki kurtulursun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede








    Yahu yazmadım mı sanki ben daha önce benim gibi düşünenlere agnostik ateist deniyormuş diye ve tabi ki tanrının var olabileceğini biliyorum. Aklımın bir tarafında ya varsa sorusu yok, ya yoksa sorusu da yok. Aklımın hiç bir yerinde garip düşünceler yok. Sandığınızın aklına her şey gözümde çok net.

    Issız Ada'n hakkındaki yorumlarımda forumda pek kabul edilecek standartta olmaz. Farazi şeyleri tartışmanın gereği yok.

    Ayrıca yine aynı şeyi yapmışsınız. Evrim ile tanrı görüşünü içe içe geçirmişsiniz ama, hayatım boyunca hiç bir zaman öyle bir şey yapmadım. Açıkçası aklıma bile gelmedi "Evrim varsa tanrı yoktur" diye bir düşünce.


    ALINTI: Açıkçası aklıma bile gelmedi "Evrim varsa tanrı yoktur" diye bir düşünce.

    Felsefi konularda ne kadar az düşündüğünüzü bir kere daha gösterdiniz... Evrim teorisi neden bu kadar tartışılıyor sanıyorsunuz çok merak ediyorum. Bu kadar insan neden karşı çıkıyor evrim teorisine?

    Siz belki iyi niyet ile size mantıklı gelen bir teori savunduğunuzu zannediyorsunuz ama evrim teorisinin sadece "anlamsız rastlantı" tezi (hatta uydurması) bile tam anlamıyla "Tanrı Yoktur" demektir. Aylar önce foruma ilk başladığımdan beri söylüyorum. Evrim teorisinin amacı sadece türler arasındaki geçişleri araştırmak olsa ve işin içine felsefe karıştırılmasa (yani anlamsız rastlantı yalanı) kimse karşı çıkmaz emin olun.

    Evrim varsa tanrı yoktur demedim hiçbir zaman. Aksine Cenab'ı Allah, yaratılışı belirli evreler ile gerçekleştirmiştir dedim kaç kere. Ama sizin gibi arkadaşların evrim teorisi konusunda amaçsız rastlantı uydurmasını savunmaları sebebiyle müdahil oldum foruma. Benim evrim ile bir sorunum yok. Hatta araştırılması gereken bir bilim olduğunu çok kereler söyledim...

    Beni anlamaya çalışsanız, hala burada "ben agnostik ateistim demiştim" diye savunma yapmazsınız. Agnostisizm "bilme" ile ilgilidir. Ateizm ise "inanç" ile ilgilidir. İnanç konusunda bilmek ya da bilmemek olmaz. İnanmak ya da inanmamak vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    be ne BİLİM :) tam oturmuş, bu yazınız da diğerleri gibi çok açıklayıcı olmuş
    küçük bir ekleme; nefis insana sürekli kötülük emreder, nefsini kırarak tersini yapmak, iyilik,güzellik ve sevgiye yönelmek iradede kademe(level) atlatır,
    bu kademeleri atlayarak nefsine hakim olmayı öğrenir insan, tüm olay bundan ibaret.
    selamlar,


    İradede kademe atlamak diyince aklıma 49/13 geldi. Sizin bu bahsettiğiniz takva oluyor ve insanlar arasındaki üstünlüğün kaynağı olarak biliniyor.

    Selam ve saygılar...
  • neuro kullanıcısına yanıt
    Senin anlatmak istediğini şu örnekle pekiştirelim:

    Çölde kayaların arasında biraz killi toprak var,
    yağmur yağdı çamur haline geldi, güneş açtı kurudu,sertleşti ve kayaların arasında şekillendi.
    sonra etrafındaki kayalar "doğal şartlarda" rüzgar,yağmur v.s..parçalandı ve aradan şekilli bir tuğla ortaya çıktı,
    bu milyonlarca yıl bekledi ve aynı şartlarda yanında pekçok tuğla oluştu,yani binlerce tuğla oldular,(önceki oluşanlar aynen sağlam duruyor,dğerlerini bekliyor)
    bunlar bir bina oluşturacak kadar olduklarını anlayınca, rüzgar,güneş v.s gidi doğal ortamın etkisiyle yanyana üstüste bina planına göre biraraya geldiler,
    tabii bu arada etraflarındaki çimento, demir gibi elementler de onlara "doğal şartlarda" yardım etti, beraber el birliği ile binayı oluşturdular.
    sonra penceresi, kapısı binanın oluştuğunu görünce "doğal şartlarda" yerlerini buldular..
    artık binanın elektriği,tesisatı bunlar nasıl oldu benim aklım ermese de mutlaka doğal şartlar bunu da halletmiştir.
    Sonuçta binayı görünce neuro der ki bu bina evrimle oluştu, archozi der ki bunu kesin biri hatta tecrübeli bir ekip ortaya çıkardı, aynen bu değil mi?

    devam etmeyeyim belki uykusu gelenler olmuştur, bu özetle evrimcilerin tritus pytolemaus gibi süslemelerle anlattığı evrim masalıdır,
    şu cümleyle sonuçlandırayım;
    vücudundaki 100 trilyon hücre bu sistemde çok daha karmaşık saniyelerle yarışarak kendiliğinden organize oluyor
    ve yapay hücre için bugüne kadar yapılan tüm bilimsel çalışmalar başarısız oldu.

    işte üzerinde düşünülecek bir konu.




  • 
Sayfa: önceki 4344454647
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.