Fatih Altaylı: Bahçeli'nin Demlerle tokalaşması Akp'nin başlatmak istediği barış sürecinin ilk adımı

Gazeteci Fatih Altaylı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerin elini sıkmasıyla ilgili olarak, "Devlet Bahçeli’ye 'Ya iktidarı kaybedeceğiz ya da Kürt siyasetine evet diyeceksiniz' seçeneği sunulmuş gibi görünüyor" yorumunu yaptı. 

Altaylı, Ankara kulislerinde bir süredir  "AKP’nin siyasal Kürt hareketi ile yeniden yakınlaşmak ve yeni bir 'Barış Süreci' başlatmak istediği" konusunun gündemde olduğunu yazdı. 

Altaylı, şöyle davam etti:  

Yazının tamamı için tıklayın. 

T24

Zaten Şeyh Sait adının bizzat kayyum belediyesi tarafından yeni yapılan bulvara verilmesiyle ilk adım atıldı.Son birkaç yıldır da DEM'in yaptığı mitinglere vs hiç dokunulmuyor.Son yıllardaki nevruz kutlamaları tıpkı ilk açılım döneminde olduğu gibi terör örgütü şovuna dönüştürüldüğü halde tepki gösteren yok.Ayrıca hem DEM hem de malumların üzerinde uzlaştıkları anayasa taslağının 1921 anayasası olduğunu unutmamak gerekiyor.

Tabii onca yıl DEM karalandıktan ve açılım süreci fiyaskoyla sonuçlandıktan sonra açık açık yeni bir süreç ilan etmiyorlar ama görünen yeni bir açılım sürecinin kapalı kapılar ardında çoktan başladığını gösteriyor..

Elbette son 20 yılda yaşanılan tüm rezaletleri ve 'R' leri umursamayıp 'Açılım süreci olmaz' diyenler olacaktır lakin görünen köy kılavuz istemez...

Nasıl ki Sisi'de geri adım atıldı,Rahip Brunson ABD'ye teslim edildi,Kaşıkçı cinayetinin üstü örtüldüyse malumlar kendi siyasi istikballeri için gerekirse yeni bir açılım sürecini hiç çekinmeden başlatacaklardır ki başlatmışlar gibi görünüyor.

İlk açılım sürecinden farkı bu sefer sürece MHP'yi de dahil edecek olmaları...Zaten bugünkü CHP'de yeni bir açılım sürecine dünden hazır...

Birileri inatla DEM partiyi ülke çizgisine sokmaya çalışmakla DEM partinin çizgisine girmek arasındaki farkı anlayamıyor.

Bahçelinin DEM parti ile tokalaşmasını birilerinin 3-5 oy için seçim zamanı el etek öpmesi gibi sananlar var.

Veya birilerine şirin görünmek için ne taklalar attığını muhalefetin burada herkes biliyor.

Çevremizdeki olaylar belli. Suriye ve Irakta ki YPG-PYD-PKK yapılanmaları belli. İsrail'in saldırgan tutumu belli. En son Lübnanı vuruyor ve Lübnandan Suriye'ye kaçanların sayısı 250 bin gibi ifade ediliyor bir bakmışın 3-5 aya bu rakam milyonları bulmuş. Lübnan İle Türkiye arası sadece 200-300 Km bu insanlar gene bizim sınır kapılara abanacak.

Hükümet terör ile mücadele için belli adımlar atacak önümüzdeki süreçte bu aşikar. Irak ile anlaşmalar imzalamak hatta tavize varar boyutta kolaylıklar vize rahatlığı bile bundan bence. Sırf orada rahat müdahale için. Seçimede 3-4 sene olması bu konuda daha sağlıklı ve oy kaygısı olmadan adımlar atılmasını sağlayabilir.

DEM partiyi bir Türkiye partisi yapmaya çalışmalıyız hep beraber. Bu işler körlemesine ne istiyorsalar verelimi le değil uzlaşı diyalog ile olacaktır. ( Haa DEM inatla Türkiye partisi olmamakta direnirse AKP'nin ilerleyen Süreçte DEM partiyi kapatmadan tut her yere tekrar kayyum atamak kadar her türlüm hamleyi yapabileceğini düşünüyorum. ) Şimdilerde bu el sıkışmalara konuşmalara laf eden sözde muhalifler o zamanda bu sefer ölümüne DEM parti savunmaya ve güzellemeye kayyum eleştirmeye başlayacaktır.

Özkan sana verilmiş en büyük ceza her aynaya baktığında kendi yüzünü görmendir.

Yüz değilde kıç olabilir mi o?

Türkiye son 20 yıldır o kadar garip bir hale döndü ki...Olmayan ve asla olmayacak bir şeyin olabileceğine inanılıyor..

Peki nedir o?

DEM ve türevlerinin 'Türkiye partisi' olabilecekleri 'hayali'...

Öncelikle DEM'in böyle bir niyeti ve amacı yok.Hiçbir zaman da olmadı.DEM adını almadan önceki DTP,BDP ve HDP dönemlerinde de niyetleri hiçbir zaman 'Türkiye partisi olmak' yoktu.Böyle bir amaçları,hedefleri ve iddiaları hiçbir zaman olmadı.Bunların tek bir hedefi var o da G.Doğu'da 'özerk bir yapı' kurmak.Yapabiliyorsa tüm Türkiye'yi 'eyalet' sistemine geçirmek.Bu amaçla memlekette yer alan tüm etnik unsurları kışkırtmaktan çekinmiyorlar bile...

Güncel siyasetteki stratejileride kendilerine 'özerklik' ya da 'eyalet' sistemini verebilecek partilerle işbirliği yapmak.Mesela 2007-2015 tarihleri arasında bu parti malumlardı.2015 sonrasında ise Y-CHP'ye yanaşmış vaziyetteler.Eğer malumlar yeniden kendilerine 'özerklik' ya da 'eyalet' umudu verirlerse hiç tereddüt göstermeden malumları desteklerler...

Zira bunlar söylediğim gibi 'Türkiye partisi' olmak gibi bir amaçları yok.Bu nedenle 'muhalefet partisi' bile değiller.Türkiye'yi kim yönetmiş,Türkiye'de kim iktidar olmuş esasında umurlarında bile değil.Umursadıkları tek şey 'özerklik' veya 'eyalet' sistemi..Hangi siyasi parti veya oluşum kendilerine bunu verirse hiç tereddüt göstermeden onun yanında saf tutarlar.

Ayrıca Türkiye'nin siyasetteki mevcut iki kutuplu yapısıda bunlara Türk siyasetinin merkezinde konumlanmalarına fırsat tanıyor.Zira hem malumlar hem de Y-CHP ülke yönetiminde söz sahibi olabilmek için bunlara ihtiyaç duyuyor.Zaten Türk siyasetinde A ve B şeklinde iki kutuplu siyasetin dizayn edilmesinin nedenide DEM'in Türk siyasetinin merkezine yerleştirmekti.Günümüzde bunu başarmış durumdalar.Bu nedenle ZP gibi,YRP gibi,İYİ Parti gibi üçüncü başka bir partinin güçlenmesine izin verilmiyor.

Kısacası durum bu kadar açık ve netken üstelik açılım süreci gibi bir fiyasko yakın tarihimizde dururken hala daha bu partinin 'Türkiye partisi' olabileceğini düşünmek nasıl açıklanır bilemiyorum.

Dem'in amacı eyalet sistemi

Rte de eyalet sistemini destekliyor?

Barış süreci adı altında bu görüşmelerin amacı sizce de belli değil mi?

CNN TÜRKyoutube

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN TÜRK ortak yayınında Taha Akyol, Enis Berberoğlu, Hande Fırat ve Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

https://www.youtube.com/watch?feature=shared&v=_gjf9pHl-2o

Başörtülülere ‘fahişe’ dediğin unutulmadı! Tetikçi Fatih Altaylı sözde kadın hakları savunucusu oldu - Yeni Akit

yukarıdaki algıcıya bakın konuyla ne alakası varsa. İşinize gelmeyince ya konuyu değiştirirsiniz ya da adına siyaset dersiniz.

Dillinin yılbaşında yaptığı yorumu okuyun mesela yine bir süreç müreç başlatırlarsa bunlar dünden razı demlenmeye.

Bıkmadınız şu SIĞ muhalifçilikten ya.

Siz ne hedefliyorsunuz ne istiyorsunuz belli dğeil. Her olaya körlemesine muhaliflik ile nereye kadar ?

Benim ana mottam devlet çıkarı vatandaş beklentisidir. Olaylara siyasi nefret ile körlemesine bakmak ile olmuyor. Vatandaşın çıkarına ise ülkenin çıkarına ise 2. değil 10. Çözüm sürecide olur. Ama bu devletin çıkarı varsa ve vatandaş istiyorsa olur zorla olmaz.

Zaten burada amaç senin DEM çizgisine kaymaman DEM'i ülke millet devlet çizgisine çekmek üstüne olur. DEM terör ile arasına mesafe koysa terörü lanetlese istenilen bu zaten.

Yoksa CHP gibi yok sen burada aday çıkarma beni destekle ben şurada çıkaramyım seni destekleyim yok sana belediye meclisinden adam vereyim sen belediye başkanı ol ben yardımcısı olayı ben Diyarbakıda miting yapmam oylar sana aksın gibi gizli pazarlıklar veya 3-5 oy için El etek öpmek değil burada bahsedilen. Ama siz her zaman ki gibi iş sulandırma ve muhalifçilik oynama derdindesiniz.

Terör bitsin insanlar ölmesin dağa çıkma olmasın sevdasına yapılır bir şeyler yapılacaksa. Dağa çıkan terorist olan insanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği taşıyor sonuçta. Hem askerin hem karşılıklı insan gücün gidiyor bu terör belasına.