Şimdi Ara

Fransız arabaları neden sevilmiyor ?? (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir (1 Mobil) - 5 Masaüstü1 Mobil
5 sn
257
Cevap
2
Favori
12.761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Gökhan Göçer kullanıcısına yanıt
    esp'ye ait olan 3 puan neyi ifade ediyor peki? arabanın esp'sinin ne kadar etkin olduğunu mu (yani yolda tutma kabiliyeti diyelim) yoksa arabada esp olup olmamasını mı ifade ediyor? örneğin esp'den 1 veya 2 puan alan araba var mı?

    her ne kadar nicel olsa da ben focus ve jettanın esp konusunda verdiğim diğer örneklerin gerisinde olduklarını düşünüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 75hp

    dergilerde okuduğum karşılaştırma yazılarının belki de tümü alman araçlarının galibiyetiyle bitmiştir. övülen üstünlükler ise yol tutuş, direksiyon netliği, konfor, malzeme kalitesi, sessizlikte yoğunlaşmıştır. bu biraz da dergilerdeki kaynak veya bir bağlantının alman menşeli olması mı? yoksa almanların gerçekten mühendislik farkını mı gösteriyor? bolca fransız ve şimdi de alman malı kullanıcısı olarak mühendislik farkının olduğunu düşünüyorum.
    NOT: Yine bir kaynaktan bir almanın kendi ülkesinin otomobilini alacaksa üretim yerinin yine Almanya olmasına çok dikkat ettiğini okumuştum. Bu talep arzı da kalite konusunda etkiler diye düşünüyorum. Ama 10 yıl kullanım ömrü olduğu fikrine de katılıyorum. özellikle 2000 sonrası üretimlerde...Ayrıca tüv raporlarındaki sorunsuzluk oranlarının düşüklüğü sadece japonlarla yarışmakta son yıllarda.. bu da dipnot olsun.




    dergilerin büyük çoğunluğu alman menşeili olduğu için almanları tutar yetmez almanlar arası karşılaştırmada vw-audi gurubunu bariz tutar yani alman menşeili dergilerin güvenirliliği yoktur. otomobile ilgilenen herkesin şöyle yada böyle duyduğu ADAC ile ilgili bir yolsuzluk haberi de beni destekliyor
    http://www.haberturk.com/yazarlar/hakan-ozenen/918080-sari-melek-yolsuzlugu

    son olarak vw touran ın en çok satıldığı memleketin seçimlerinden hayır mı bekliyorsunuz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asdfg112

    esp'ye ait olan 3 puan neyi ifade ediyor peki? arabanın esp'sinin ne kadar etkin olduğunu mu (yani yolda tutma kabiliyeti diyelim) yoksa arabada esp olup olmamasını mı ifade ediyor? örneğin esp'den 1 veya 2 puan alan araba var mı?

    her ne kadar nicel olsa da ben focus ve jettanın esp konusunda verdiğim diğer örneklerin gerisinde olduklarını düşünüyorum.

    ESP konusunda oldukça farklı kriterler mevcut.

    ESP'nin sürücü tarafından kapanabilmesi bile puanlamayı etkiliyor.

    Aynı direksiyon açısı ile aynı hızda manevra yapılıp, ESP açık ve kapalı iken oluşan kayma miktarlarının açısı da karşılaştırılıyor mesela.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gökhan Göçer


    Markalar sadece sermaye sahibidir. Hortumları, kayışları, contaları, yağları, pompaları, çelikleri, camları, sensörleri belli başlı firmalar üretir.


    Araba işlerinin Alman'ı Fransız'ı yok aslında. Toyotası, VW'si de yok. Dünyadaki tüm arabaların tüm bileşenlerini %90 oranında aynı firmalar üretmektedir.

    Hepsinde BOSCH, VALEO, Siemens, Saint Gobain Seikurits, Pilkington, Panasonic, Sony, Hyundai, Bombardier Steels Industry, Mitsibushi gibi
    dünya devlerinin ürettiği bileşenler kullanılır.

    Yani aynı bilgisayarlar gibi ister HP olsun ister kaliteli bir bilgisayarın Acer ana kartını İntel, ekran kartını nvidia, ekranını samsung üretir.

    VW'nin de abs sensörleri bosch, Toyota'nın da.. VW'nin lastikleri Volkswagen mi? Hayır piyasada hali hazırda satılan markalardan biridir.
    Şimdi Michellin sevilmiyor denemez, çok güzel lastiktir fransızdır.

    BMW'nin de klima kompresörü VALEO, Peugeot'un unda.

    DCI, CRDI, HDI, CDI ve TDI gibi motorların turbo ünitelerinin hemen hemen hepsini Mitsubishi üretir.

    Ben araç alırken parçalarının kökenlerine bakarım. Dışarıdaki logosuna değil. Rahat ederim.

    Bakınız; esasında araba markası diye birşey yoktur. Arabaların bileşenlerinin markası vardır. Örneğin kullandığım aracın markasının ait olduğu "PSA Group" esasen aynı zaman da bir motor imalatçısıdır. Ford, Volvo, BMW, Mini, Peugeot ve Citroen'in dizel motorlarını PSA üretir.

    Ve aracımın diğer tüm aksamlarını dünyanın en güvenilir araç bileşen imalatçıları olan Valeo, Bosch GMBH, Saint-Gobain Sekuirit ve Michellin gibi tamamı Avrupalı şirketler üretir. Çeliğini bile Peugeot üretmez. Çelik rulo halinde gelir Alstom, Bombardier, Lohr Industrie gibi tamamı Avrupalı firmalar üretmiştir bunu da. Peugeot sadece pres makinelerinde bunlara şekil verir.

    Dürüstçe konuşmak gerekirse Mercedes, BMW, ve hatta milletimizce birer meshep haline getirilmiş "VW" bile Peugeot ile aynı firmadan parçalarını alırlar. Hatta "VW" Asyalı şirketlerden de parça alır bunları Meksika'da bir araya getirir ve Türkiye'de satar. Neden biliyor musunuz? AB ülkelerindeki kalite standartları ve sertifikasyonları çok sıkı ve maliyet arttırıcı olduğundan. Hatta klima kompresörü Valeo, güvenlik donanımları Bosch, lastikleri Michellin Energy, camları Saint-Gobain Seuikirt, elektronik donanınımı yine BOSCH, motoru HDI, kayışlarına kadar Valeo olan tamamı Avrupalı nadir arabalardandır Peugeot ve Citroen.

    Hatta biliyor musunuz? İtalyan arabaları sevilmez ama Japon, Kore, ABD ve Avrupa menşeili çoğu araçların tasarımları İtalya'daki Giugiaro gibi Dizayn Şirketlerinin çizim masalarında yapılmıştır. Volkswagen'i, Suzuki'yi, Alfa'yı, Chevrolet'i, BMW'yi, Seat'ı, Toyota'yı, Hyundai'yi Guigiaro çizer.


    Almanya'yı din VW'yi meshep haline getirmenin, veya Japonyayı kabe Honda'yı hacerül esvet haline getimenin alemi yok.



    Bu yorumun doğru noktaları olmakla birlikte esasına katılmıyorum.

    Birincisi otomobil kalitelerini ortaya koymak için bileşen parçalarının markaları ile yorumlamak yeterli değildir. Bileşen markaları bazında bakarsak MacBook ve Samsung laptopların aynı kalitede olması gerekir, hatta muhtemelen macbookun ekranı Samsung markadır. Fakat sonucu görüyoruz. kaliteli bir ürün için malzeme seçiminin yanında bunları nasıl bir araya getirdiğimiz de önemli. Önemli olan "Rafine etmek. "

    Ikincisi otomobil dediğimiz zamazingo sadece bahsettiğiniz universal markaların birleşiminden oluşmuyor. Örnegin •şasi teknolojilerini markalar/ gruplar kendi yapıyor • xdrive, quattro, citroenin eski meşhur süspansiyonları, sanzuman sistemleri gibi şeyler de hala standart markalardan oluşan ürünler değil. Yani markaların kattığı şeyler de var.

    Ayrıca markaların tercihleri de farklı, ergonomi tercihleri, tasarım tercihleri. Ki bunlar ileri de gıcırtı, ergonomik rahatsızlıklar vb gibi başımızı agrıyabiliyor. Örneğin almanlar far açma tuşunu hep müstakil ve çevirmeli yapar, diğerleri genelde sinyal çubuğuna koyar. Fransız araçları yumuşak süspansiyonlardan yanadır genelde. Bu gibi ayrıntılar etkilidir.

    Fransız otomobilleri sürekli yenilikçi bir misyon edinmişler fakat esas noktayı atlıyor gibiler bazen. Insanlar otomobil istiyor(en azından çoğu), bir uzay gemisi veya roket bilimi değil. Bu noktada otomobilin dayanıklılığı, öngörülebilirliği, stabilliği , basitliği, ergonomisi, istikrarlılığı ve güvenilirliği atlanıyor. Bunu aynı yaşta bir golf ve 307 sürdüğünüzde anlarsınız ki 307 tasarım anlamında zamanının ötesindeydi.

    Fakat Fransızların daha iyi arabalar üretmesi Alman arabası sevenlerin de yararına, zira etkin ve yakın kalitenin oluşturduğu rekabet tüketicinin yararınadır. Bugün vodafone beya Avea her anlamda türkcell'e çok yakın bir hizmet kalitesi sunsalar, türkcell bu fiyatlarında devam edebilir mi?

    Sonuç olarak Alman arabaları GENELDE fransızlardan daha kaliteli. Fakat bu her Alman arabası her Fransız arabasından kalitelidir anlamına gelmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hiçbiri -- 6 Ağustos 2014; 2:22:02 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çoğu arabanın debriyaj balatası VALEO marka olup VALEO bir Fransız malıdır. En basit bir örnek bu. Zaten yukarı da arkadaşlar uzunca açıklamışlar. Halen daha VW sahibi olup da, Honda sahibi olup da "AMAN FRANSIZ ARABASINDAN UZAK DUR, AMAN FRANSIZ MI AT ÇÖPE" diyen adam boşa paralamasın kendini. Manual vites ise arabası indirsin şanzımanı baksın, debriyaj balatası VALEO..! Madem o kadar Fransız düşmanı, yiyorsa VALEO marka debriyaj balatasını değiştirsin başka bir üreticinin balatası ile..
  • herkes renault kullanıyor ,sevilmediği yalan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi sayfalarca yazılmış çizilmiş ama ben yaşadıklarıma bakarım. Ben 2006 c3 aldım, değişmeyen yeri kalmadı motoru bitikti (bu satılık olanların en sağlamıydı en az 10araba baktık ustamızla) dizel dedik tork bekledik yokuş yukarı kamyonlar solladı sonunda 6 ay dayanabildim sattım kurtuldum. Şimdi araç yıpranmıştır filan diyen olacak... Bizde 2006 dizel corolla var, ben ilk zamanlar o aracı rahat rahat kullandım motorunu her türlü zorladım, rutin bakımı dışında hiç bir şey yapmayız ama aracın içi dışı motoru ilk günkü gibi. Bana tecrübe oldu gittim yine toyota aldım bi daha da kim ne derse desin, yok euroncap mış yok parçaları ortakmış yok şu ödülü almış, kralı olsa fransız aracına binmem. Ha alana lafım yok hayırlı ugurlu olsun güle güle binsin. Sevene saygı duyarım ama ben bi daha dönüp bakmam bile...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • macropolo kullanıcısına yanıt
    Aynı araba bizde tık yok araçta.
  • aynı malzemeyle ümit usta da yemek yapar ben de.
    ama benim yaptığım en iyi ihtimalle karnınızı doyurur. en kötüsü zehirler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gökhan Göçer


    Markalar sadece sermaye sahibidir. Hortumları, kayışları, contaları, yağları, pompaları, çelikleri, camları, sensörleri belli başlı firmalar üretir.


    Araba işlerinin Alman'ı Fransız'ı yok aslında. Toyotası, VW'si de yok. Dünyadaki tüm arabaların tüm bileşenlerini %90 oranında aynı firmalar üretmektedir.

    Hepsinde BOSCH, VALEO, Siemens, Saint Gobain Seikurits, Pilkington, Panasonic, Sony, Hyundai, Bombardier Steels Industry, Mitsibushi gibi
    dünya devlerinin ürettiği bileşenler kullanılır.

    Yani aynı bilgisayarlar gibi ister HP olsun ister kaliteli bir bilgisayarın Acer ana kartını İntel, ekran kartını nvidia, ekranını samsung üretir.

    VW'nin de abs sensörleri bosch, Toyota'nın da.. VW'nin lastikleri Volkswagen mi? Hayır piyasada hali hazırda satılan markalardan biridir.
    Şimdi Michellin sevilmiyor denemez, çok güzel lastiktir fransızdır.

    BMW'nin de klima kompresörü VALEO, Peugeot'un unda.

    DCI, CRDI, HDI, CDI ve TDI gibi motorların turbo ünitelerinin hemen hemen hepsini Mitsubishi üretir.

    Ben araç alırken parçalarının kökenlerine bakarım. Dışarıdaki logosuna değil. Rahat ederim.

    Bakınız; esasında araba markası diye birşey yoktur. Arabaların bileşenlerinin markası vardır. Örneğin kullandığım aracın markasının ait olduğu "PSA Group" esasen aynı zaman da bir motor imalatçısıdır. Ford, Volvo, BMW, Mini, Peugeot ve Citroen'in dizel motorlarını PSA üretir.

    Ve aracımın diğer tüm aksamlarını dünyanın en güvenilir araç bileşen imalatçıları olan Valeo, Bosch GMBH, Saint-Gobain Sekuirit ve Michellin gibi tamamı Avrupalı şirketler üretir. Çeliğini bile Peugeot üretmez. Çelik rulo halinde gelir Alstom, Bombardier, Lohr Industrie gibi tamamı Avrupalı firmalar üretmiştir bunu da. Peugeot sadece pres makinelerinde bunlara şekil verir.

    Dürüstçe konuşmak gerekirse Mercedes, BMW, ve hatta milletimizce birer meshep haline getirilmiş "VW" bile Peugeot ile aynı firmadan parçalarını alırlar. Hatta "VW" Asyalı şirketlerden de parça alır bunları Meksika'da bir araya getirir ve Türkiye'de satar. Neden biliyor musunuz? AB ülkelerindeki kalite standartları ve sertifikasyonları çok sıkı ve maliyet arttırıcı olduğundan. Hatta klima kompresörü Valeo, güvenlik donanımları Bosch, lastikleri Michellin Energy, camları Saint-Gobain Seuikirt, elektronik donanınımı yine BOSCH, motoru HDI, kayışlarına kadar Valeo olan tamamı Avrupalı nadir arabalardandır Peugeot ve Citroen.

    Hatta biliyor musunuz? İtalyan arabaları sevilmez ama Japon, Kore, ABD ve Avrupa menşeili çoğu araçların tasarımları İtalya'daki Giugiaro gibi Dizayn Şirketlerinin çizim masalarında yapılmıştır. Volkswagen'i, Suzuki'yi, Alfa'yı, Chevrolet'i, BMW'yi, Seat'ı, Toyota'yı, Hyundai'yi Guigiaro çizer.


    Almanya'yı din VW'yi meshep haline getirmenin, veya Japonyayı kabe Honda'yı hacerül esvet haline getimenin alemi yok.



    Olayı çok basite indirgemişsiniz.

    O kadar da değil.

    Çelik sacdan gidersek;
    Çelik var çelik var. Hepsinin adı çelik ama birbirlerinden çok çok farklı özelliklere sahip yüzlerce çelik sac çeşidi var.
    Buyrun, Erdemir çelik kataloğu http://www.erdemir.com.tr/images/urun_hizmetler/Erdemir_urun_katalog_2013.pdf

    Otomobil sacı deyip tek bir kategoriye sokamazsınız.

    Çelik vardır, korozyona dayanımı yüksektir. Üzerine attığınız boya ile yıllarca paslanmadan durur.
    Çelik vardır, 10 kat boya da atsan bir yerinden bir kabuk atar oradan paslanmaya başlar.

    Çelik vardır, preste verdiğiniz şekli çok az geri yaylanma ile korur. Bununla yapılan kaporta, terzide dikilmiş takım elbise gibi oturur arabaya, aynı preste 1.000.000 adet bile bassanız hepsinin şekli aynı olur.
    Ama çelik vardır, metreden metreye sertliği, çekme dayanımı değişir, bir bastığın kaput diğerinden 2 mm atık olur.

    Bunun sıcak hadde olanı var, soğuk hadde olanı var var oğlu var.

    Peki neden her araç üreticisi en iyi sacı almıyor? Tabi ki fiyat farkı. Çelik üreticisi aynı olsa da, fiyatına göre ürün üretiyor.

    Bu işin malzeme kısmıydı,

    Gelelim işçiliğe, üretime, tasarıma.

    Tasarım deyince arabanın şeklini düşünmeyin. Arabadaki her parçanın bir tasarımı ve teknik resmi vardır.

    Örneğin şanzımanda birbirleri ile çalışan iki dişlimiz olsun.
    Bunun tasarımını yapan mühendis, eğer teknik resimde toleransları çok çok düşük tutarsa, dişlilerde çok az boşluk olur ve şanzıman uzun süre çok sessiz ve problemsiz çalışır.
    Ama çok dar toleransta bir dişliyi üretmek için çok iyi tezgahlara ve birden çok işleme ihtiyaç vardır. Bu da dişlinin maliyetini 3'e 5'e katlar.

    ZF'e gidip, ver oradan bana bir şanzıman demez hiç bir otomobil firması. O şanzımanın konacağı otomobilin hedef fiyatına göre bir şanzıman fiyatı belirlenir. O fiyat çerçevesinde bir şanzıman tasarlanır.

    Boyası bile çok çok farklıdır otomobillerin.

    Bunların tümü kaliteyi, kalite hissini, konforu ve fiyatı belirler.

    Otomobiller lego değildir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: macropolo

    Şimdi sayfalarca yazılmış çizilmiş ama ben yaşadıklarıma bakarım. Ben 2006 c3 aldım, değişmeyen yeri kalmadı motoru bitikti (bu satılık olanların en sağlamıydı en az 10araba baktık ustamızla) dizel dedik tork bekledik yokuş yukarı kamyonlar solladı sonunda 6 ay dayanabildim sattım kurtuldum. Şimdi araç yıpranmıştır filan diyen olacak... Bizde 2006 dizel corolla var, ben ilk zamanlar o aracı rahat rahat kullandım motorunu her türlü zorladım, rutin bakımı dışında hiç bir şey yapmayız ama aracın içi dışı motoru ilk günkü gibi. Bana tecrübe oldu gittim yine toyota aldım bi daha da kim ne derse desin, yok euroncap mış yok parçaları ortakmış yok şu ödülü almış, kralı olsa fransız aracına binmem. Ha alana lafım yok hayırlı ugurlu olsun güle güle binsin. Sevene saygı duyarım ama ben bi daha dönüp bakmam bile...

    Sevene alana saygı duyarım dedim birisi hemen basmış eksiyi böyle de fanatik cahil bi milletiz...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ben Fransız arabalarını seviyorum yahu.

    Hatta Fransız kızlarını da seviyorum da, hanımdan tırsıyorum.
  • Peugeot 208 1.2 VTi Access 41 800 tl

    Hyundai i20 1.2 Go 41 400 tl

    Renault Clio 1.2 Icon 45 250 tl

    Volkswagen Polo 1.2 TSI Comfortline 45 700 (bu ayki kampanyayla 44 filanmış)

    3-4 bin tl fark için gidip alman kalitesinden vaz geçilmez ki kardeşim
  • renault konusunda bir şey diyemem.

    lakin 2009 sonrası üretilen psa gurubu araçları rahatlıkla alabilirsiniz iki model dışında(3008 ve c3)

    whatcar'ın her sene servis kayıtları ile yaptığı son 6 yılda üretilen araçların sorunsuzluğuu belirlediği bir liste var. forumda genelde 2009 yılında çıkan liste paylaşılıyor. mazda'nın birinci fransızların sonda olduğu. oysa 2009 yılında psa gurubu kalite konusuna çok daha fazla önem vermeye başladı.

    http://www.whatcar.com/car-news/honda-tops-reliability-survey/1202107

    2013 raporu citroen 13, pejo 15.

    citroen 20 sıra yükselmiş sorunsuzlukta pejo ise 15. sıraya kadar çıkmış o da 15 sıra falan yükselmiş.

    çok övülen alman araçları ilk 20'nin dışında. eğer son 3 sene ele alınacak olsa çok sorunlu bilinen citroen ilk 10 içinde japonlarla kapışıyor. buyrun. araştırmada kullanıcı görüşü falan yok, servise gittin mi ne kadar harcadın tamamen bunun üzerine yani firmaların reklamları, önyargılar falan işe yaramıyor.

    durum budur, zaten yavaştan değişmeye de başladı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: macropolo

    Şimdi sayfalarca yazılmış çizilmiş ama ben yaşadıklarıma bakarım. Ben 2006 c3 aldım, değişmeyen yeri kalmadı motoru bitikti (bu satılık olanların en sağlamıydı en az 10araba baktık ustamızla) dizel dedik tork bekledik yokuş yukarı kamyonlar solladı sonunda 6 ay dayanabildim sattım kurtuldum. Şimdi araç yıpranmıştır filan diyen olacak... Bizde 2006 dizel corolla var, ben ilk zamanlar o aracı rahat rahat kullandım motorunu her türlü zorladım, rutin bakımı dışında hiç bir şey yapmayız ama aracın içi dışı motoru ilk günkü gibi. Bana tecrübe oldu gittim yine toyota aldım bi daha da kim ne derse desin, yok euroncap mış yok parçaları ortakmış yok şu ödülü almış, kralı olsa fransız aracına binmem. Ha alana lafım yok hayırlı ugurlu olsun güle güle binsin. Sevene saygı duyarım ama ben bi daha dönüp bakmam bile...

    Herkesin yaşadığı kendine değerli tabi. Hiç bir yorum bizzat yaşanan tecrübeden daha değerli olamaz. Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, Fransızların iyisi de var kötüsü de var beteri de var.

    Siz sıkıntılı bir modelin sıkıntılı bir nesline denk gelmişsiniz maalesef. Satmanız yerinde olmuş.

    Fakat Toyota'nın hatalarını kabul etme konusundaki dayanılmaz vurdumduymazlığı da bana itici geliyor. Bunu da belirtirsem sorun olmaz umarım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DolceVita.


    quote:

    Orijinalden alıntı: macropolo

    Şimdi sayfalarca yazılmış çizilmiş ama ben yaşadıklarıma bakarım. Ben 2006 c3 aldım, değişmeyen yeri kalmadı motoru bitikti (bu satılık olanların en sağlamıydı en az 10araba baktık ustamızla) dizel dedik tork bekledik yokuş yukarı kamyonlar solladı sonunda 6 ay dayanabildim sattım kurtuldum. Şimdi araç yıpranmıştır filan diyen olacak... Bizde 2006 dizel corolla var, ben ilk zamanlar o aracı rahat rahat kullandım motorunu her türlü zorladım, rutin bakımı dışında hiç bir şey yapmayız ama aracın içi dışı motoru ilk günkü gibi. Bana tecrübe oldu gittim yine toyota aldım bi daha da kim ne derse desin, yok euroncap mış yok parçaları ortakmış yok şu ödülü almış, kralı olsa fransız aracına binmem. Ha alana lafım yok hayırlı ugurlu olsun güle güle binsin. Sevene saygı duyarım ama ben bi daha dönüp bakmam bile...

    Herkesin yaşadığı kendine değerli tabi. Hiç bir yorum bizzat yaşanan tecrübeden daha değerli olamaz. Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, Fransızların iyisi de var kötüsü de var beteri de var.

    Siz sıkıntılı bir modelin sıkıntılı bir nesline denk gelmişsiniz maalesef. Satmanız yerinde olmuş.

    Fakat Toyota'nın hatalarını kabul etme konusundaki dayanılmaz vurdumduymazlığı da bana itici geliyor. Bunu da belirtirsem sorun olmaz umarım.

    Toyota hatalarını kabul ettiği için çok sık araç toplatan bi markadır tabiki ülkemizdeki servislerin bazıları dediğiniz gibi burunlarından kıl aldırmaz... benim aldığım araçta ön takımdan ses geliyordu gösterge arızalıydı değişti iç plastik kalitesi cidden vasattı zaten bir iki yer kırıktı aldıktan bi süre sonra kapı kilidi arıza yaptı sol kapı kilit motoru değişti motorda hava akımı ölçen bi parça varmış (ustanın dediğine göre) o arıza yaptı, ortadaki kapı kilit tuşu soyuluyordu... Tüm bunlar beni mi buldu bilmiyorum ama tekrar söylüyorum alan sorunsuz severek kullanan mutlaka vardır güle güle binsin. Ben tecrübemi aktardım ona bile insanlar eksiye basmış, fanatik olmaya gerek yok bişey iyiyse iyidir kötüyse kötü...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: macropolo


    quote:

    Orijinalden alıntı: DolceVita.


    quote:

    Orijinalden alıntı: macropolo

    Şimdi sayfalarca yazılmış çizilmiş ama ben yaşadıklarıma bakarım. Ben 2006 c3 aldım, değişmeyen yeri kalmadı motoru bitikti (bu satılık olanların en sağlamıydı en az 10araba baktık ustamızla) dizel dedik tork bekledik yokuş yukarı kamyonlar solladı sonunda 6 ay dayanabildim sattım kurtuldum. Şimdi araç yıpranmıştır filan diyen olacak... Bizde 2006 dizel corolla var, ben ilk zamanlar o aracı rahat rahat kullandım motorunu her türlü zorladım, rutin bakımı dışında hiç bir şey yapmayız ama aracın içi dışı motoru ilk günkü gibi. Bana tecrübe oldu gittim yine toyota aldım bi daha da kim ne derse desin, yok euroncap mış yok parçaları ortakmış yok şu ödülü almış, kralı olsa fransız aracına binmem. Ha alana lafım yok hayırlı ugurlu olsun güle güle binsin. Sevene saygı duyarım ama ben bi daha dönüp bakmam bile...

    Herkesin yaşadığı kendine değerli tabi. Hiç bir yorum bizzat yaşanan tecrübeden daha değerli olamaz. Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, Fransızların iyisi de var kötüsü de var beteri de var.

    Siz sıkıntılı bir modelin sıkıntılı bir nesline denk gelmişsiniz maalesef. Satmanız yerinde olmuş.

    Fakat Toyota'nın hatalarını kabul etme konusundaki dayanılmaz vurdumduymazlığı da bana itici geliyor. Bunu da belirtirsem sorun olmaz umarım.

    Toyota hatalarını kabul ettiği için çok sık araç toplatan bi markadır tabiki ülkemizdeki servislerin bazıları dediğiniz gibi burunlarından kıl aldırmaz... benim aldığım araçta ön takımdan ses geliyordu gösterge arızalıydı değişti iç plastik kalitesi cidden vasattı zaten bir iki yer kırıktı aldıktan bi süre sonra kapı kilidi arıza yaptı sol kapı kilit motoru değişti motorda hava akımı ölçen bi parça varmış (ustanın dediğine göre) o arıza yaptı, ortadaki kapı kilit tuşu soyuluyordu... Tüm bunlar beni mi buldu bilmiyorum ama tekrar söylüyorum alan sorunsuz severek kullanan mutlaka vardır güle güle binsin. Ben tecrübemi aktardım ona bile insanlar eksiye basmış, fanatik olmaya gerek yok bişey iyiyse iyidir kötüyse kötü...

    Yok ben daha çok ölüme sebebiyet veren hatalardan bahsediyorum. Gaz pedalı yüzünden 30'a yakın insanın ölmesi gibi.

    Saydığınız sorunlar C3'ün o neslinde çok yaygın. O dönemki Fransız araçlarının genelinde saçma bir maliyet kaygısı ve ucuzluk düşkünlüğü var. Mümkün mertebe almayın, aldırmayın. Hepsinde aynı sorunlar yok fakat sağlamını bulmak için kendinizi adamanız gerek.

    Fakat gün gelir aklınıza düşerse 2010'dan itibaren piyasaya çıkan modellere biraz daha ılımlı yaklaşabilir, hatta 508 ve Picasso gibi bazı modelleri sevebilirsiniz.

    Kazasız belasız iyi sürüşler diliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kendimden örnek vereyim:
    Şimdiye kadar babamın arabaları dahil 5 arabam oldu. Eski kasa şahin, doğan l, palio, 206, colt. En lanet ettiğim ise 206 oldu. İki ayda 2 kez arızalandı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: furkan1zek

    quote:

    Orijinalden alıntı: deserthawk

    Ses ses ses...

    Megane II sıfır alındı ve trim seslerinden bıkılarak satıldı. Aslında ekonomisi, iç hacmi, bagajı on numaraydı ama detaylarda kötüydü.



    Şuan tok kapı sesli bir jettan mı var yoksa golf mü? Araba alırken hiç içine baktın mı sonuçta insanlar alırken araştırır falan normalde insanlar beğenmediği arabayı almaz da sen biraz farklısın sanırım.

    adam imzasına mal varlığını yazmış, oraya baksaydınız görürdünüz.
  • Son dönemlerde psa grubunun atılımları ds serisi ve yeni modellerdeki becerisi bu ön yargıyı kıracaktır.Ben eskiden beri Psa grubunu severim kaliteli motor fiyatına göre konfor çok iyi seviyelerdedir.Bizim ülkede bir alman fanatizmi var gidiyor.Fransız arabaları gayet de seviliyor ülke satış rakamlarına bakın fransızlar hep ilk sıralardadır.
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.