Gözü doymayan fırsatçılar kim?

Bir enflasyon olduğu %100 doğru. Ama batıdan aldığımız her şeyi Türkleştirmek de bize haiz. Enflasyonu Türkleştirdiğimiz kısım da fırsatçılık. Bu fırsatçılık benim fiyat algımı bozdu.

Sıradan bir markete girdiğinizde bir cips bir kola alsanız 100 TL, bir tane muzdan on binlerce paket üretilebilen muz aromalı gofretler 30 TL, bir cafede en ucuz içecek olan çay 25 TL, kutu kolaya çıksanız 70, sıcak içeceğe kıyarsanız 150 TL ödüyorsunuz.

Ben haftada bir yemek yapan ve ailemle yiyen bi insanım, en büyük keyfim bu. Bugün kasap arkadaşımdan mangallık kuzu kolu 550 TL'ye, pirzolayı 750 TL'ye aldım, ki bana yaptığı indirim kiloda 10 TL. Bir sonraki alışveriş için bilgilenme amaçlı dana antrikotun fiyatını sordum, 650 TL dedi. Geçen ay da lokantacı arkadaşımdan kuzu-dana-kuyruk yağı karışık sinirleri temizlenip marine edilmiş dönerlik etten tıraşlanan kısımları makinede çektirip 510 TL'ye kıyma aldım, köfte yapıp dondurucuya attım.

Canınızı çektirdiysem hakkınızı helal edin, haddimden fazla özür dilerim ama, işlenmiş ürünler, işlenmemiş temel gıda ürünlerinden nasıl bu kadar pahalı olabiliyor? Bu sadece enflasyonla mı alakalı yoksa fırsatçılıkla mı? Yukarıda kilo fiyatlarını saydığım etleri bir esnaf lokantasında, salaş bir kebapçıda bile yemek istesek -porsiyonunu- kaça yeriz, size bırakıyorum.

Markete giren süt ürünleri, dondurulmuş sebzeler, çay ve yağ gibi işlenmiş olan temel gıda ürünleri de inanılmaz pahalı geliyor. Sütü kendimiz alıp mayalasak gerçek yoğurdu çok daha ucuza yiyebilecek iken gerçek olduğu şaibeli market yoğurdu kaç para, biliyorsunuz. BİM'in kendi markalı donuk parmak patatesi 55 TL iken Feast marka ince patates nasıl 200 TL fiyatlara çıkabiliyor?

Yani bir fakirleşmeden söz ederken ilk önce etin pahalılığından söz edilir, hayvancılık bitti, tarım bitti denilir, ki doğrudur ama, diğer kalemlerdeki bu doyumsuz kâr oranları yüzünden, insanların rayice göre -bence pahalı olmayan- et ve süt ürünlerinden yeterince istifade edememesine sebep olan fırsatçıların göz ardı edildiğini düşünüyorum. Bu sadece kira, enerji ve personel giderleriyle ilişkilendirilemez...

Sadece enflasyonla alakalı. Gıda enflasyonu normal enflasyondan hep daha fazla oldu. Fırsatçılık dediğin kavram Bodrumda lahmacunun 2.000 liraya satılmasıdır. İstanbul Havalimanında 150 lira su satılması, 300 lira simit satılması. Bunlar fırsatçılık.

Zincir marketler fiyatlarda anlaştıysa devlet ne yaptı? Hiç. İcraat yapması gereken yapı sadece bunu yaptılar şunu yaptılar diyor. Ülkeye bak. Devlet dediğin bu marketlerin tepesine biner. Öyle bir icraat görmedik.

Markette soyulan esnaf, dükkanına geleni soyuyor. Bu işte tek zararlı çıkan maaşlı kesim. Pazarcıya, marketçiye birşey olmuyor.

Sütü falan kendiniz mayalayamazsınız, pastörize edemezsiniz. Çünkü sana getiren sütçü de fahiş kar ekliyor. Ucuza gelmiyor.

Rekabet olmayan her ortam böyle hocam. Habere gelince o zaten iktisatta oligopol piyasası diye geçer, yasal ve bilimsel olmayan bir şey de değildir. TRT haber denetim ve rekabet boşluğu yaratan esas sorumluları resmen örtbas etmek için aralarındaki oligopol anlaşmasını yanlış bir şey gibi lanse etmiş...