İncindiğimizde üzüldüğümüzde yada sevinçten bazan da gülmekten gözyaşlarımız akar engel olamayız.Acaba gözyaşları olmasaydı vucudumuz nasıl bir tepki verirdi yada onlar olmadan nasıl anlatabilirdik duygularımızın yoğunluğunu. Merak ettim sadece sizce nasıl olurdu ?
Soruya soruyla cevap vereyim: neden gözyaşı döken biri bize hüzün verir? Halbuki insanın gözyaşı işlevseldir ve gözü korur değil mi? O zaman daha fazla gözyaşı olan bir kişi fizyolojik olarak daha bir korunma durumundadır sanki. Acaba üzüldüğümüzde gözyaşı dökmemiz fizyolojik olarak bir koruma mekanizmasını mı tetikler? Konu gerçekten çok ilginç.
evet olabilir hem gözyaşı döktüğümüzde karşı tarafta bir geri çekilme ve üzülme tepkisi oluşur buda bir nevi koruma belkide
özellikle bayanların en büyük silahıdır erkeği pes ettiren ve onu anlamasını gerektiren bir zaman yatratabilmek için kullanılır ayrıca
fizyolojik olarakta göz yaşı önemlidir göz kuruluğu diye bi hastalık varmış doktora gitmiştim ve senin kurugözün var demişti göz batması ve bir çok sorunları var soğan doğradığımda gözlerim yerinden çıkacak gibi kıpkırmızı ve şiş bir duruma gelmiştim. sadece hüzünlendiğinde veya bir sebepten dolayı göz yaşı dökmek bir yana gözün normal yaşlanması bile önemli birşey bence
Soruya soruyla cevap vereyim: neden gözyaşı döken biri bize hüzün verir? Halbuki insanın gözyaşı işlevseldir ve gözü korur değil mi? O zaman daha fazla gözyaşı olan bir kişi fizyolojik olarak daha bir korunma durumundadır sanki. Acaba üzüldüğümüzde gözyaşı dökmemiz fizyolojik olarak bir koruma mekanizmasını mı tetikler? Konu gerçekten çok ilginç.
Gözyaşının biyolojik işlevi ile ağlamak arasında bir bağlantı kuramamıştım.
Belki de bir Erkeklerin,bazı konularda kadınlarla başedemediğiz yada bazı şeyleri kabullenmemiz(cümleyi toparlayamadım-anlarsınız umarım));kadınlar kadar çok ve onlar gibi birçok şeye Ağlayamadığımız için olabilir mi ???
üzülünce veya sevinince yüz kaslarımız geriliyor mesela yanaklar yukarı doğru çekilir kaşlarımız çatılır vs. buda göz yaşı bezlerini uyarıyor olabilirmi acaba sadece tahmin
birde esneme olayını açıklayacak bir arkadaş varmı acep
Herhalde gözyaşı çıkarmadan ağlanırdı o zaman.
hocam yani neden ağzımızı açma gereği duyuyoruz onu merak ettim.uyku ve ağız(çene) ilginç geldi bana
Belki de gözyaşının biyolojik işlevi olan gözü temizleme ve yıkama fonksiyonu ile ağlamak olgusu ile dökülen gözyaşı birbirinden bağımsız şeylerdir. Çünkü ağlamanın ve gözyaşı dökmenin iletişimsel bir fonksiyonu var. Bu iki fonksiyon pekala aynı organları ve salgı bezlerini kullanıyor olabilir ve birbirinden bağımsız olabilir.
quote:
Orjinalden alıntı: was
Herhalde gözyaşı çıkarmadan ağlanırdı o zaman.
gözyaşı dökmeden ağlamak sanırım çok komik olurdu
çocukken bile ağladığımı hatırlamıyorum. ağlayanlara şaşırırdım. özellikle de erkeklere. babam öldüğünde de ağlamadım ama defnederken makaraları koyverdim. elde olan bir şey yoktu, kendi kendine oluyor çok kötü bir şey
Ben de pek ağlayamayanlardanım. Üzüldüğüm zaman ağladığımı hatıramıyorum. Halbuki ağlamayı çok istiyorum. Sanırım ben için çok büyük bir önemi var gözyaşının. Hayatımda bilinçli olarak iki kere ağladım: Biri aşık olduğumda, ikincisi babamın ölüm haberini aldığımda.
ESNEMEYI ACIKLAYACAK ELEMAN WARMIIIIIIIIIII!! ILLA YENİ TOPİC ACMAYALIM
Sadece uykumuz gelince mi esneriz? Esneme bulaşıcı mıdır? Aslında esnemenin ve fizyolojisinin ardında yatan gerçek hala tam olarak bilinememektedir.
Önceleri esneme, insanın yorgun olduğu zamanlarda kandaki oksijen miktarını artırmak için vücudun yaptığı bir solunum sistemi refleksi olarak düşünülüyordu. Yapılan deneylerin sonucunda, esnemenin, solunum olayına kısa bir destek verdiği, ancak onun önemli bir fonksiyonu olmadığı tespit edilmiştir.
Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir. En çok ve sık esnemenin olduğu zaman, sabah uykudan kalkma vaktidir. Ortalama bir esneme 6 saniye sürer.
Sadece insanlar değil, kediler, kuşlar, fareler ve birçok canlı türü de esner. Ancak farklı türlerdeki bu davranış biçimi, aynı fonksiyona yönelik olabilir mi? Örneğin insanların gülme olarak yaptığı yüzdeki kas hareketi diğer bazı canlılarda korkunun ifadesi olabilmektedir.
Yapılan araştırmalarda, hayvanların daha çok dikkat gerektiren bir olayı karşılama sırasında esnedikleri, insanların ise, tersine dış uyarılarda azalma olduğunda esnedikleri saptanmıştır.
Derslerde canı sıkılan öğrencilerin değil de, canı sıkıldığı halde uyumamaya çalışanların daha çok esnedikleri gözlemlenmiştir. Bir diğer görüşe göre de, sınava girecek bir öğrencinin veya yarışa girecek bir atletin çok esnemesinin sebebi, organizmanın kendini sakinleştirmesidir.
Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır. Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin ediliyor.
Esnemenin bulaşıcı olduğunu ileri süren bir görüşe göre ise ilk insanlardan kalma bir davranış olarak esnemekteyiz. İlkel insanlar akşamları ateşin etrafında topluca otururken grubun lideri tüm dişlerini göstererek esner, oturumu kapatır, artık gecenin başladığı, herkesin sabaha kadar yatması ve hareket etmemesi gerektiği sinyalini verirdi. Grubun diğer üyeleri de esneyerek görüş birliği içinde olduklarını beyan ederlerdi.
Bu yazılanlar tabiki yeterli değil,neden esnediğimize dair kesin bir bilgi vermiyor.
quote:
Orjinalden alıntı: C4
babam öldüğünde de ağlamadım ama defnederken ......elde olan bir şey yoktu, kendi kendine oluyor çok kötü bir şey.
Ben de şehirdışından babamın cenazesine yetiştim. Metindim ama şehire yetişip mezarlığa girip uzaktan kalabalığı ve mezar başında Henüz gömmedikleri babamın tabutunu yerde yeşil çuha örtülü görünce gözyaşları sel olmuştu... Allah hepsine rahmet eylesin...
Esneme tüm omurgalı hayvanlarda görülen bir olay. Tam olarak işlevi çözülmüş değil.
quote:
Orjinalden alıntı: moonshine traffic
Hayatımda bilinçli olarak iki kere ağladım: Biri aşık olduğumda
aşık olduğunda neden ağlayasın ki? sen neden ağladın? karşılıksız aşkmıydı yoksa seninki
quote:
Orjinalden alıntı: was
quote:
Orjinalden alıntı: C4
babam öldüğünde de ağlamadım ama defnederken ......elde olan bir şey yoktu, kendi kendine oluyor çok kötü bir şey.
Ben de şehirdışından babamın cenazesine yetiştim. Metindim ama şehire yetişip mezarlığa girip uzaktan kalabalığı ve mezar başında Henüz gömmedikleri babamın tabutunu yerde yeşil çuha örtülü görünce gözyaşları sel olmuştu... Allah hepsine rahmet eylesin...