Şimdi Ara

Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (5. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10.698
Cevap
117
Favori
833.204
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aydınlatma Paketi mi?

    Bu paketi gören bilen varsa bilgilendirebilirse memnun olurum. Çünkü satış elemanı çok basit bir aydınlatmadan ibaret olduğundan türkiyeye getirtmiyoruz dedi(satıcıya aşağıdaki resmi gösterdiğimde bu değildir, ülkemize bundan gelmiyor dedi). İstanbul Citroen dialog telefonunu aradım. Bu paket nedir? nasıl görebilirim(internet vs.), kapsamı nedir diye sordum. Bir soralım biz sizi ararız dendi. Aradılar paketi internetten vs. göremeyeceğim söylendi. Paketin kapsamı ise aracın kapı kollarından, üst güneşliklerin üstünden ve ön konsoldan geçen bir ışık şeriti olduğu söylendi.

    Tamda o resme bakıyordum bende, yetkili kişiyle konuşurken. (resimleri grand picasso'nun kendi sitesinden bulmuştum.)
    Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi..


    Bu resimdeki donanım Aydınlatma Paketi'mi bilen biri varsa söylesin lütfen. (Citroen dialog tarifi ve satış elemanının değildir ısrarı, hangisi?)

    (Bu kadar önemlimi diye düşünecek olursanız, şundan dolayı paylaşıyorum. Biz aracı tam donanım-aksesuar istedik, Cam tavan+Aydınlatma Paketi olarak. Siparişi verdik kapora bıraktık, akşam aradılar Aydınlatma paketi yokmuş zaten şöyle basit, çokta gerekli değilmiş, Kusura bakmayın dendi. Oysa aracı internetten inceleme fırsatımız olduğundan, kendi sitesindeki tanıtımlar doğrultusunda beğenip karar verdik, siparişi ettirdik. Sonrasında öğreniyorsunuzki gördüğümüz süsler püsler pazarlama taktiğinden dolayı kullanılıyormuş) Onca araç içinden beğenip karar verin sonra dan vazgeçebilmeniz için bir sürü ayrıntı çıksın. Kolay değil işte. Aracı yine beğeniyorum, yine sabırsızlıkla bekliyorum ama ilk heyecanı yaşayamıyorum maalesef.)




  • Dijionline'a cevaben;
    Arkadaşım, o üstteki resimler arasındaki fark yaklaşık 30000 ytl'den kaynaklanıyor. Çünkü kıyak olanı Grand Picasso'nun full versiyonu ki, fiyatı 85000 ytl civarı. Türkiye'de yok. İstek üzerine geliyor. Bize gelen ne yazık ki, her zaman her markanın yaptığı gibi "bize yetecek modeller". Ben bunu ağır bir aşağılama olarak görüyorum ama ne yazık ki her markanın yediği bir halt olduğu için, herhangi bir markaya tavır alamıyor insan. Katologlara o full modelin resminin koyulması elbette büyük bir şerefsizlik. Zaten araba piyasada fazla yok. Yani alacak kişiler haliyle internetten falan bakıyorlar arabaya ki, işte malum durum oluşuveriyor.

    ASR konusunda şunu söyleyeyim. Ürün tanıtımı yapılırken katologda olan bir şeyin internette olmaması düşündürücü tabi. Ama şu var ki, bu araç ESP donanımlı ve ESP, ASR'nin yapacağını da yapıyor. Belki bundan dolayıdır o bilgilendirme hatası. Yani ASR konusunda endişelenme.

    Aydınlatma paketi benim arabada var. Aydınlatma paketi tam olarak o resimdeki gibi birşey işte. Yalnız o resimdeki kadar keskin bir ışık değil. Çünkü o resimde, normalde gizli olan ve sadece turuncu aydınlığını görebildiğmiz ışıkların tam olarak görülebildiği bir açıdan çekim yapılmış. Geceleri güzel bir görüntü oluyor ama. Bir de o küçük resimde, kapı boyunca uzanan şerit ışık da yok türk modellerde, kapılarda sadece kapı kolu altında var. Ha bir de gösterge paneli rengi var. Bu önemli işte. Önemli derken, aydınlatma paketi olmayan modellerde gösterge arkaplan ışığı normal C4'ler gibi turuncu. Ama benim arabada beyaz ve açıktan kapalıya doğru bir kaç tonda mavi var ve bu çok hoş duruyor. Ve sanıyorum bir artısı da, ayakların koyulduğu yer, iç ışıklar açıldığında ya da kapılar açıldığında aydınlanıyor güzel bir şekilde. Bu taban aydınlatması Aydınlatma Paketi ile mi oluyor tam bilmiyorum.

    Yine de kafana takma. Picasso eminim ki beklediğinden çok daha memnun edici olacak. Şimdiden hayırlı olsun. Kafana takılan birşey olursa yardımcı oluruz. 10 ayı doldurdu Picasso ile arkadaşlığımız...




  • merhaba arkadaşlar ben de citroen picassocular arasına yeni katılacağım. Araç siparişini verdik cuma yada pazartesi günü teslim edecekler. bende full(aydınlatma paketli olandan) aldım. rengi kül gri. hiç test sürüşü yapmadım. Bir hafta sonu (kasımda) üç arkadaş tüm araba bayilerini dolaşıp yeni nesil teknolojik araçları görelim dedik. saydık 10 farklı araba bayisini gezmişiz. ben bu arabanın varlığından bile habersizdim. hatta citroene girmek dahi istememiştim çünkü hiç düşünmediğim bir marka idi. girdik ve arabaya vurulduk. başka araba düşünemez olduk. süreç bizi almaya kadar götürdü ve şimdi aracın teslim edilmesini bekliyoruz. Allah herkese gönlündeki arabayı nasip etsin. aralığın son haftası pazartesi günü bayiden araç için işlemleri yaptık. malum ocak pulu ve trafiğe 2008 çıkışlı olsun diye ocağın ilk haftasını bekliyoruz. aynı bayide bizim gibi 45 kişi daha beklemeyi düşünmüş. inşaallah trafik işlemleri kısa sürede biter de arabaya kavuşuruz.
    www.citroen.co.uk adresinde daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz(ingilizce) tüm citroenleri içten ve dıştan 360 derece görebilirsiniz. ben bu yazıyı yazdığım sırada site teknik sebepden dolayı kapalı olduğunu ana sayfasına yazmış onarıyorlarmış.
    Benim picassoculara bir sorum olacak. araç içinde hiç el GPS'i kullandınız mı? sormamın sebebi araç camlarının atermik olması GPS sinyallerini zayıflatır diyorlar. bizzat denemiş olan arkadaşlardan bu bilgiye ihtiyacım var.
    citroen grand c4 picasso videolarına youtubedan ulaşabilirsiniz. bir örnek link aşağıda
    貝出康youtube
    Grand C4 Picasso
    http://www.youtube.com/watch?v=5SSfH0xp4_c


    HERKESİN YENİ YILI KUTLU OLSUN




  • 4 Ocak Cuma akşamı 7 koltuklu versiyonu teslim aldık çok şükür. Gerçekten aracı kullanmak çok keyifli, inmek istemiyor insan. Ama hoşlanmadığım bir durum var araçta, sizdede var mı paylaşırsanız memnun olurum. Camları silmek için su püskürtmek istediğimde aracın tavanı ve ön-arka yan camlar(stop lambaları dahil) komple su oluyor. Servise gittim hemen. Ama ilginç olan su püskürtme kafaları sabitmiş. diğer araçlar gibi eğim ayarı filan mümkün değilmiş, tazyik ayarı yapın bari dedim oda mümkün değil dediler. Servistekilerde şaşırdı ama sonuç alamadım anlayacağınız. Sizde aynı sorunu yaşadınızmı acaba? Araç biraz tozlanınca camı silmek gerekiyor, suyu tavana kadar atıncada cam tavan tozla birlikte silinemeyen suyla fena kirli görünüyor. (Sileceklerde biraz kısa kalıyor, ön cam büyük olunca)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dijionline -- 8 Ocak 2008; 12:36:08 >
  • Bende yılbaşı ile birlikte bir tane aldım. Vizon gri, rengi çok beğenmedim ancak içi açık renk olan en uygun renk buydu. İçi koyu renk olanlarda aracın içinin ferahlığı çok belli olmuyor bence. asıl istediğim gece mavisi idi ancak getirmiyorlarmış.
    Benim diğer araç sahiplerine bir sorum olacak: benim aracım şu anda henüz 150 km yaptı ve motordan bir ses geldiğini farkettim. Radyo ve havalandırma kapalı iken daha fazla belli oluyor, aracın hızlanması sırasında oluşan sol ön taraftan gelen ve motor devrinin 1600 - 2000 arasında olduğu aralıkta duyulan sonrasında kaybolan titreşim yada tırlama gibi bir ses duyuyorum. Henüz servise götürüp gösteremedim ama her tamircinin yaptığı gibi önemsiz bulup normaldir takma kafana falan diyeceklerinden endişeleniyorum. Diğer kullanıcı arkadaşlarda da aynı sorun söz konusu mu
  • Arkadaşlar selamlar..
    Forumda Picasso sahibi daha doğrusu Türkiyede zaten baya az miktarda bu araçtan..
    Ben Aralık ayında Picasso yu alamadım.Bu araca olan yabancılığım ve maddi nedenlerden C-max aldım.
    1-2 sene içerisinde aracımı satıp 7 kişilik bir araç almayı düşünüyorum.Fakat Picasso sahibi
    arkadaşlar foruma fazla uğramıyolar gibi.Sizlerin artısıyla eksisiyle vereceği bilgiler aracı almak
    isteyen arkadaşlara faydalı olacaktır.Özellikle MCP şanzımanla ilgili C4 forumunu okudum..(Tabi tamamını değil)
    Fazla bilgi bulamadım.MCP nin yeni olmasınında etkisi var tabi.Neyse arkadaşlar araçlarınız hakkında yorumlarınızı
    bekliyorum.Bizlere ( Picasso düşünenlere ) ne kadar çok bilgi verirseniz bu araç hakkında bilgisiz olanlar yada
    yanlış yargısı olanlar için daha faydalı olabilir.
    Herkese hayırlı sürüşler dilerim...




  • Silecekler ile söylediklerin doğru tabi. Ben sabit olduğunu bilmiyordum. Ama şu durum var orada. Araba yavaş seyrederken, evet her her su oluyor ama hızlandıkça da tam olması gereken yere su atıyor.
    Kadı kızı misalini bilirsin. Araban hayırlı olsun. Şifreli bijon anahtarını kaybetme sakın, arabadan da indirme bence.
  • şu ana kadar 450 km. yol yaptım. ben böyle sürüş keyfi daha önce yaşamadım. 1.6 dizel motordan bu kadar güç nasıl çıkıyor anlamış değilim (motor sıfır olmasına rağmen). ne dersen emirlere harfiyen uyuyor. vitese gelince otomatiğe al ve gerisini boşver. benim kullanırken anladığım. vites değişimleri sadece devirle alakalı değil. verdiğin gaz oranını, mevcut hızı, yokuşun eğimini, mevcut ağırlığın çekimini falan hesaplayarak vites değiştiriyor gibi geldi bana, çünkü her zaman aynı devire gelince sabit vites değiştirmiyor. çok dik bir yokuşta kalkış yaptım. vites değiştirme aralığı uzadı. devir 2000 üzeri çıktı. normalde 2000 devri görmezsin. otomatiğe al ve sür o herşeyi hallediyor.
  • Yokuş ve performans isteği durumlarına göre, vites değişim deviri ayarlanıyor. Yüksek performans için ayağı gaza çok basmak gerek. Hemen hızlanmak için de gaza tam basarsan vites, performansın en yüksek verileceği konuma düşüyor. Ayrıca fazla zorlanmayan durumlarda eğer gazdan ayağını yavaşca çekersen bir üst vitese geçiyor rahatlık için. Şayet bu durumda ayağını gazdan hızla çekersen vites durumunu koruyor. Ayrıca bazı durumlarda manuel olarak da vites değişmek gerekebiliyor. Bu durumda yine otomatik vites konumunda, tıktıkları kullanarak vites düşürüp yükseltebilirsin.

    Ayrıca!!!
    Arabayı 16000km üzerine bakıma götürdük. Aslında 15000de bir olmalı malum. (şuan 31000km'de). Bu 15000 km biraz uzun bence. Hava filtresi simsiyah olmuştu. Şimdi çekiş daha iyi. Araba uçuyor. Ayrıca bu durumun yakıt tüketimini de arttırdığını şiddetle savunuyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: <reis>

    Yokuş ve performans isteği durumlarına göre, vites değişim deviri ayarlanıyor. Yüksek performans için ayağı gaza çok basmak gerek. Hemen hızlanmak için de gaza tam basarsan vites, performansın en yüksek verileceği konuma düşüyor. Ayrıca fazla zorlanmayan durumlarda eğer gazdan ayağını yavaşca çekersen bir üst vitese geçiyor rahatlık için. Şayet bu durumda ayağını gazdan hızla çekersen vites durumunu koruyor. Ayrıca bazı durumlarda manuel olarak da vites değişmek gerekebiliyor. Bu durumda yine otomatik vites konumunda, tıktıkları kullanarak vites düşürüp yükseltebilirsin.

    Ayrıca!!!
    Arabayı 16000km üzerine bakıma götürdük. Aslında 15000de bir olmalı malum. (şuan 31000km'de). Bu 15000 km biraz uzun bence. Hava filtresi simsiyah olmuştu. Şimdi çekiş daha iyi. Araba uçuyor. Ayrıca bu durumun yakıt tüketimini de arttırdığını şiddetle savunuyorum.


    Kardeş aracından memnunsun göründüğü üzere.31.000 km boyunca aracından herhangi bir sorun nüksettimi??
    Ben bu araçlardaki elektronik aksamdan çok korktuğum için Cmax aldım..Fakat hala gözüm kaldı picassoda..
    Belki 1-2 seneye almayı düşünüyorum.Sizlerinde bu aracı almamda etkisi çok olacak..
    Örneğin 15.000 - 30.000 bakımında neler yapıyolar ne kadar para aldılar.??
    Aracı genelde otobandamı malum türkiye yollarındamı (çukurlu tümsekli) kullandın
    Dahada aklıma gelmeyen konular olabilir beni aydınlatırsanız sevinirim.
    Bizim mahallede C8 i olan biri var.O adam kan ağlıyo arabasından
    cam tavandan su alıyomuş.Sizlerde böyle şeyler varmı.Yada bu yüzden cam tavansızmı almalı??
    Şimdiden cevap yazan arkadaşlara teşekkür ediyorum...




  • bende öyle bir sorun yok. hepsinde aynı sorun yaşanacak diye bir şart da yok. arkadaşımda başka marka bir araba var oda yağmurun iyi yağdığı ayda içine su aldı. insan yapısı arıza yapmayacak diye birşey yok. önemli olan arabayı aldığınız firmanın ve servislerinin sorunu ne kadar sürede ve ucuza çözdüğüdür. benimki daha çok yeni, arıza yapınca citroen servisler hakkında izlenimim olacak tabi. çukura tümseğe gelince; ben girmem. mecbur kalırsamda arabayı hiç üzmeden kânı gibi geçerim. yoksa içim gider.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teoadam -- 18 Ocak 2008; 18:04:49 >
  • Sayın Rosefalcon arkadaş, söylemek istediğini anladım.
    Öncelikle şu elektronik aksam konusunda genel olarak bir değerlendirme yapmak isterim.
    Yeni arabalarda artık elektronik ile desteklenmeyen çok az model var. Hatta iyi bir araba denecek modellerin hepsi elektronik ile iç içe. Mesela klima, ABS, ESP, ASR, yokuş kalkış destek sistemi, hava yastıkları, far ve silecek sensörleri, aynalar, kontak anahtarları... bunlar hep elektronik hale geldi. Ve bu özellikler 50bin ytl üzeri araçlarda neredeyse tamamen standart.
    C4 Picasso'da fazladan sadece gösterge paneli ve el freni var gibi, elektronik aksam olarak. Yani C-MAX, Picasso'dan daha az elektronik değil aslında. Picasso'nun donanımı çok zengin. Hatta Türkiye'ye gelmeyen Exlusive modeller akla zarar özellikte araçlar ve bu donanım denen şeyler hep elektronik destekli artık her markada. Donanım zenginliği ile gelen bir elektronik yığılma var gibi duruyor. Ama Picasso ile aynı seviyede donanıma sahip bir araç, yine aynı şekilde elektronik ile iç içe olmak zorunda. Dediğim gibi gösterge paneli ve el freni fazlası var Picasso'nun, bir de saymak doğru olmaz ama klima tertibatının kontrol paneli de çok elektro görünüyor, ama o da diğer araçlardaki elektronik klimalardan farklı değil. Bir de vites belki. Ama şu var ki, normal otomatik vitesli bir arabanın vites kolu da elektronik bir kumanda gibi iş görüyor. Yani otomatik bir araçta vitesin Picasso'daki gibi direksiyon üstünde olmasının rahatlık hariç dikkate değer bir farkı yok.
    Biz Ford S-Max almak istiyorduk, vaz geçtik. S-MAX'in de hemen herşeyi elektronik mesela.

    Burada bir oto dergisinde okuduğum bir yazıyı aktarmak istiyorum. Dodge Viper ve Porsche Carrera GT karşılaştırılmıştı. Motor gücü ve hız aşağı yukarı aynı her iki araç için de. Doğal olarak spor bir arabadan limuzin konforu beklenmez yani donanım da aşağı yukarı aynı. Ama Viper 90000$, GT Carrera 400000$ civarında fiyatlara sahip. Yazar, orada şu yorumu yapmıştı. Buradaki muazzam fiyat farkı, Porsche'nin ciddi anlamda elektronik sistemlerle destekleniyor olmasından kaynaklanıyor.
    Bu örneği şunun için verdim ki, artık kaliteli bir araba elektroniğe, tabir yerindeyse, boğulmuş olmalı, gibi bir durumla karşı karşıyayız. Yüksek güvenlik,
    yüksek konfor hep bu şekilde mümkün oluyor.

    Sonuç olarak Picasso'nun elektronik ürkütücülüğü yersiz ve anlamsız bence. Ha, derse ki birisi, "Citroen"in elektronik tertibatına güvenmiyorum, o başka.

    Ben arabayı İstanbul'da kullanıyorum ve çok kırıcı geçiyor malesef.
    Bir defa Grand Picasso ağır bir araba. Kasise düştüğünüzde etrafınızdaki arabaların büyük bir bölümünden daha fazla zarar görürsünüz. Biz iki serviste de rot balans ayarı yaptırdık. Son bakımda lastiğin birinde epey bir balans çıktı. Girilen sert bir çukur, ağır bir araba için ağır bir zarar demek. Bizim minibüs 1900 kg idi yaklaşık ve onun için bu durum daha büyük bir sorun demek mesela. Sonra Picasso şehiriçinin dur-kalklı trafiği için de pek uygun değil. 30000 bakımında ön fren balatalarının değişmesi gerektiğini söylediler ve değişti tabi( bu genel birşey değil, bizim araba için öyle gerekti). Cam tavandan su geçmesi bir yana, arabanın rüzgar sesine karşı bile çok iyi bir savunması var. Yüksek hızlarda bile sadece motor ve yol sesi geliyor, cam veya kapı arasından gelen rüzgar sesi hiç yok. Yani bu tür işçilikle alakalı sorunlar neredeyse hiç yok. Benim özel olarak servise gitmişliğim yok, yani bir arıza için. Sadece periyodik bakımlar.

    Bunu söylemeyi aslında pek istemiyorum ama, verdiğimiz paranın yere batasıca fransaya gitmesi durumu, Picasso gerçekten harika bir araba. Neredeyse kendisinden 20-30 milyar daha pahalı arabalara kafa tutacak durumda. İşçilik ve teknoloji çok iyi.

    Serviste aşağı yukarı 350 ytl alıyorlar periyodik bakım için. 40 lira civarı rot-balans için alıyorlar ek olarak, eğer yapılırsa malum.

    Benim bu bölümde epey bir yazım var. Onlara da göz at istersen. Genelde objektif olmaya çalışıyorum. Bu arabayı kullanan diğer arkadaşlar da çok güzel şeyler söylüyorlar Picasso için. Anladığım kadarıyla ben en fazla mesafe kat etmiş olan kullanıcıyım. Yani onlardan fazla olarak diyebileceğim sadece arabamın bu ana kadar herhangi bir sorun çıkarmadığıdır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: <reis>

    Sayın Rosefalcon arkadaş, söylemek istediğini anladım.
    Öncelikle şu elektronik aksam konusunda genel olarak bir değerlendirme yapmak isterim.
    Yeni arabalarda artık elektronik ile desteklenmeyen çok az model var. Hatta iyi bir araba denecek modellerin hepsi elektronik ile iç içe. Mesela klima, ABS, ESP, ASR, yokuş kalkış destek sistemi, hava yastıkları, far ve silecek sensörleri, aynalar, kontak anahtarları... bunlar hep elektronik hale geldi. Ve bu özellikler 50bin ytl üzeri araçlarda neredeyse tamamen standart.
    C4 Picasso'da fazladan sadece gösterge paneli ve el freni var gibi, elektronik aksam olarak. Yani C-MAX, Picasso'dan daha az elektronik değil aslında. Picasso'nun donanımı çok zengin. Hatta Türkiye'ye gelmeyen Exlusive modeller akla zarar özellikte araçlar ve bu donanım denen şeyler hep elektronik destekli artık her markada. Donanım zenginliği ile gelen bir elektronik yığılma var gibi duruyor. Ama Picasso ile aynı seviyede donanıma sahip bir araç, yine aynı şekilde elektronik ile iç içe olmak zorunda. Dediğim gibi gösterge paneli ve el freni fazlası var Picasso'nun, bir de saymak doğru olmaz ama klima tertibatının kontrol paneli de çok elektro görünüyor, ama o da diğer araçlardaki elektronik klimalardan farklı değil. Bir de vites belki. Ama şu var ki, normal otomatik vitesli bir arabanın vites kolu da elektronik bir kumanda gibi iş görüyor. Yani otomatik bir araçta vitesin Picasso'daki gibi direksiyon üstünde olmasının rahatlık hariç dikkate değer bir farkı yok.
    Biz Ford S-Max almak istiyorduk, vaz geçtik. S-MAX'in de hemen herşeyi elektronik mesela.

    Burada bir oto dergisinde okuduğum bir yazıyı aktarmak istiyorum. Dodge Viper ve Porsche Carrera GT karşılaştırılmıştı. Motor gücü ve hız aşağı yukarı aynı her iki araç için de. Doğal olarak spor bir arabadan limuzin konforu beklenmez yani donanım da aşağı yukarı aynı. Ama Viper 90000$, GT Carrera 400000$ civarında fiyatlara sahip. Yazar, orada şu yorumu yapmıştı. Buradaki muazzam fiyat farkı, Porsche'nin ciddi anlamda elektronik sistemlerle destekleniyor olmasından kaynaklanıyor.
    Bu örneği şunun için verdim ki, artık kaliteli bir araba elektroniğe, tabir yerindeyse, boğulmuş olmalı, gibi bir durumla karşı karşıyayız. Yüksek güvenlik,
    yüksek konfor hep bu şekilde mümkün oluyor.

    Sonuç olarak Picasso'nun elektronik ürkütücülüğü yersiz ve anlamsız bence. Ha, derse ki birisi, "Citroen"in elektronik tertibatına güvenmiyorum, o başka.

    Ben arabayı İstanbul'da kullanıyorum ve çok kırıcı geçiyor malesef.
    Bir defa Grand Picasso ağır bir araba. Kasise düştüğünüzde etrafınızdaki arabaların büyük bir bölümünden daha fazla zarar görürsünüz. Biz iki serviste de rot balans ayarı yaptırdık. Son bakımda lastiğin birinde epey bir balans çıktı. Girilen sert bir çukur, ağır bir araba için ağır bir zarar demek. Bizim minibüs 1900 kg idi yaklaşık ve onun için bu durum daha büyük bir sorun demek mesela. Sonra Picasso şehiriçinin dur-kalklı trafiği için de pek uygun değil. 30000 bakımında ön fren balatalarının değişmesi gerektiğini söylediler ve değişti tabi( bu genel birşey değil, bizim araba için öyle gerekti). Cam tavandan su geçmesi bir yana, arabanın rüzgar sesine karşı bile çok iyi bir savunması var. Yüksek hızlarda bile sadece motor ve yol sesi geliyor, cam veya kapı arasından gelen rüzgar sesi hiç yok. Yani bu tür işçilikle alakalı sorunlar neredeyse hiç yok. Benim özel olarak servise gitmişliğim yok, yani bir arıza için. Sadece periyodik bakımlar.

    Bunu söylemeyi aslında pek istemiyorum ama, verdiğimiz paranın yere batasıca fransaya gitmesi durumu, Picasso gerçekten harika bir araba. Neredeyse kendisinden 20-30 milyar daha pahalı arabalara kafa tutacak durumda. İşçilik ve teknoloji çok iyi.

    Serviste aşağı yukarı 350 ytl alıyorlar periyodik bakım için. 40 lira civarı rot-balans için alıyorlar ek olarak, eğer yapılırsa malum.

    Benim bu bölümde epey bir yazım var. Onlara da göz at istersen. Genelde objektif olmaya çalışıyorum. Bu arabayı kullanan diğer arkadaşlar da çok güzel şeyler söylüyorlar Picasso için. Anladığım kadarıyla ben en fazla mesafe kat etmiş olan kullanıcıyım. Yani onlardan fazla olarak diyebileceğim sadece arabamın bu ana kadar herhangi bir sorun çıkarmadığıdır.


    Arkadaşım öncelikle ilgine çok teşekkür ederim.Ellerine, emeğine sağlık...

    Benim eşim koç personeli olduğu için Ford ve Fiat bize hep yakın oldu.(indirim nedeniyle).

    2000 yılından beri kullandığım Ford escort 1.8 clx aracımla 7 yıl sonunda vedalaştık.2007 yılı ocak ayında 0 km fiesta tdci aldım.

    Yakıtı yol tutuşu açısından çok ama çok memnundum.Ses yalıtımı,donanım eksikliği ve bebeğimizin olması nedeniyle 9 ay binip sattım.(2.elinin fazla

    zarar ettirmemesi beni Ford a biraz daha ısındırmıştı.Kasım ayında eşime imzamdaki otoban faresini aldım.Bende başladım araştırmaya

    Citroen bayisinde picassoya eşim ve ben vurulduk diyebilirim.Maddi nedenler ve Ford C-max ın aralık ayı kampanyası (maddi durum vs.)benim için

    iki tane olmazsa olmazımdan vazgeçmeme neden oldu.Bunlardan birisi ESP diğeri CC.Aracımda bunlarda CC yi çok arıyorum.Neyse şu anda üretilen

    C-max modellerde CC var.Bende Ford genel merkezinden CC taktırabilip taktıramayacağımı sordum.Cevap kesinlikle hayır oldu.

    Aracım hoşuma gitmiyor değil .Ama sende demişsinya Picasso şehiriçine göre fazla uygun bir araç değil.Ben bu aracı %90 şehirlerarasında

    kullanacağım.Otoban vs CC geniş mekan (Şu andaki iç mekan 4 kişi binersen geniş bir bagaj ve geniş arka diz mesafesi ile tamamiyle yeterli.

    Fakat max. 5 kişi binebiliyorsun sonuçta.Neyse geçecek bu zamanlarda C4 Ground Picasso 7 kişilik (Başka markalar daha üstün bir araç üretmezse)

    bu aracı kafama taktım ve aracıma (şu anda 1.500 km de) biraz daha binip 20,000-30,000 km de falan satacağım.

    Sizlerin yorumlarını yakıt vs.herşeyi dikkatle takip ediyorum edeceğim.Ayrıca 2007 yılında üretilen MCP şanzıman için

    C-max ı almadan önce sahibinden.com dan satılık MCP tüm araç sahiplerini telefondan aradım.Toplam 11-13 araç

    vardı zaten satılık olan.2 kişinin yorumu beni korkutmuştu.(biri otobanda kalmış ,memnun değilmiş-diğeri servis şikayeti falan..Tabi diğer araçlar

    içinde bu durum olabilir fakat maddi durum vs neyse vazgeçirttiler işte )...

    Şimdilik olanlar bunlar ...

    C-max forumundanda Ford kullanıcılarıyla yoğun bir muhabbet içöerisindeyiz.Fakat Citroen forumu Ford kadar yoğun değil...

    Yinede ilgilenen arkadaşlara tekrar teşekkürler.

    Herkese hayırlı ,kazasız , belasız sürüşler dilerim.Tekrar görüşme dileğiyle..




  • Sevgili Rosefalcon, endişelerini anlıyorum. Forumda bu konuyu açan benim. Ağustos ayından beri de Citroen C4 Grand ile ilgili pek çok şey yazdım. Başka arkadaşlarım da öyle.. Ben de arabayı sokakta ilk gördüğümde vurulmuştum, özelliklerini de görünce bayiye gittim. 1998 Vectra'm ı takasa verip hiç düşünmeden C4Grand'ı aldım. 5 kez şehirler arası uzun yola çıktım. Bunun dışında şehirde kullandım.. Şu anda 8900 km de. Ne cam suyundan, ne tavanından ( cam tavan), ne de başka bir yerinden şikayetçi değilim.
    Ben emekli pilotum, hem mekanik hem de elektronik sistemlere, karışık kokpitlere alışkınım. Emin olun bu arabada kendimi Airbuss 380 de uçuyormuşum gibi hissediyorum.
    Çocuklarım da araba değiştirirlerse bunu tercih edecekler. Geleceğin arabalarında eloktronik ve digital sistemler kaçınılmazdır. Mekanik alırsanız çok kısa zamanda demode olacaksınız demektir. Ülkemizde MPV dalında fiyat / performans / donanım açısından rakibi yoktur..
    Model olarak piyasaya 2007 de çıktı. En az 7 yıl bu tip ve modeli değişmeyecek demektir. Bunlar da tercihte önemli konulardır.
    Ama mali durumunuz çok iyi ise, 80 - 90 Bin ytl lere çıkabiliyorsanız SUV tipi başka araçlar bulabilirsiniz. Onların da vergive yakıt tüketimleri düşünülmelidir..

    Sözün kısası: Ben arabamdan çok memnunum. İyi ki almışım..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: jetranger

    Sevgili Rosefalcon, endişelerini anlıyorum. Forumda bu konuyu açan benim. Ağustos ayından beri de Citroen C4 Grand ile ilgili pek çok şey yazdım. Başka arkadaşlarım da öyle.. Ben de arabayı sokakta ilk gördüğümde vurulmuştum, özelliklerini de görünce bayiye gittim. 1998 Vectra'm ı takasa verip hiç düşünmeden C4Grand'ı aldım. 5 kez şehirler arası uzun yola çıktım. Bunun dışında şehirde kullandım.. Şu anda 8900 km de. Ne cam suyundan, ne tavanından ( cam tavan), ne de başka bir yerinden şikayetçi değilim.
    Ben emekli pilotum, hem mekanik hem de elektronik sistemlere, karışık kokpitlere alışkınım. Emin olun bu arabada kendimi Airbuss 380 de uçuyormuşum gibi hissediyorum.
    Çocuklarım da araba değiştirirlerse bunu tercih edecekler. Geleceğin arabalarında eloktronik ve digital sistemler kaçınılmazdır. Mekanik alırsanız çok kısa zamanda demode olacaksınız demektir. Ülkemizde MPV dalında fiyat / performans / donanım açısından rakibi yoktur..
    Model olarak piyasaya 2007 de çıktı. En az 7 yıl bu tip ve modeli değişmeyecek demektir. Bunlar da tercihte önemli konulardır.
    Ama mali durumunuz çok iyi ise, 80 - 90 Bin ytl lere çıkabiliyorsanız SUV tipi başka araçlar bulabilirsiniz. Onların da vergive yakıt tüketimleri düşünülmelidir..

    Sözün kısası: Ben arabamdan çok memnunum. İyi ki almışım..


    Cevabınız için çok teşekkür ederim.
    Sizlerin izlenimleri , aracın artısı ve eksisi ile (objektif olarak ) ben ve benim gibi
    almak isteyen arkadaşlar için çok ama çok faydalı.
    Ayrıca bir malın özelliklerine bakıp almaktansa o malı alıp kullanan insanlardan
    bilgi almak daha yararlı diye düşünüyorum.

    Mesleğinile ilgili size PM attım.Görüşmek üzere...






  • Evet arkadaşlar hepinize selamlar ;
    İnşallah bir kaç güne kadar bende grand C4 picasso almak üzereyim
    Şu an 99 astra sedan kullanmaktayım ancak yaklaşık 2 yıldır aracımı yenilemek istememe rağmen, bir türlü istediğim aracı bulamamıştım, ki TOURAN,ZAFİRA,CADDY,VERSO C-MAX,S-MAX gibi birçok aracı incelememe rağmen hiçbiri beni kalite/fiyat dengesinde tatmin edemişti. Son yıllarda etrafımda CİTROEN marka araçların artışı dikkatimi çekti ve tanıdığım bir çok insanda C4 HB sahibi picasso'ya kadar bir türlü hangi aracı alacağıma karar verememiştim.
    Gördüğüm kadarı ve siz değerli arkadaşların bilgi paylaşımı sonunda % 99 PİCASSO alacağım
    geçen hafta test sürüşü yaptım ve hakikaten aradığımı buldum gibi
    birde önemli olanı diğer markalarda olduğu gibi bir sürü farklı model ve ilave sürüyle opsiyonel ler yerine tek model ve üç farklı opsiyon olarak satışa sunmaları çok etkili oldu.
    Yalnız bana da satıcı aydınlatma paketini tavsiye etmedi sanırım sizlerinde bahsettiği gibi o opsiyon şu an türkiye de mevcut olmaması.
    Bu arada bir FRANSIZ markasını tercih ediyor olmak beni de tabiki rahatsız etmiyor değil
    Birde bugün çok eski bir dostumla görüştüm daha önce caddy si varmış ve ağustos ayında GRAND C4 PİCASSO almış ve çok memnun olduğunu öğrendim.
    Hepinize değerli görüşleriniz için teşekkürler
    İnşallah picasso sahibi olduktan sonra bu platformda olumlu görüşler yazmak dileğiyle




  • quote:

    Orjinalden alıntı: newranger


    Evet arkadaşlar hepinize selamlar ;
    İnşallah bir kaç güne kadar bende grand C4 picasso almak üzereyim
    Şu an 99 astra sedan kullanmaktayım ancak yaklaşık 2 yıldır aracımı yenilemek istememe rağmen, bir türlü istediğim aracı bulamamıştım, ki TOURAN,ZAFİRA,CADDY,VERSO C-MAX,S-MAX gibi birçok aracı incelememe rağmen hiçbiri beni kalite/fiyat dengesinde tatmin edemişti. Son yıllarda etrafımda CİTROEN marka araçların artışı dikkatimi çekti ve tanıdığım bir çok insanda C4 HB sahibi picasso'ya kadar bir türlü hangi aracı alacağıma karar verememiştim.
    Gördüğüm kadarı ve siz değerli arkadaşların bilgi paylaşımı sonunda % 99 PİCASSO alacağım
    geçen hafta test sürüşü yaptım ve hakikaten aradığımı buldum gibi
    birde önemli olanı diğer markalarda olduğu gibi bir sürü farklı model ve ilave sürüyle opsiyonel ler yerine tek model ve üç farklı opsiyon olarak satışa sunmaları çok etkili oldu.
    Yalnız bana da satıcı aydınlatma paketini tavsiye etmedi sanırım sizlerinde bahsettiği gibi o opsiyon şu an türkiye de mevcut olmaması.
    Bu arada bir FRANSIZ markasını tercih ediyor olmak beni de tabiki rahatsız etmiyor değil
    Birde bugün çok eski bir dostumla görüştüm daha önce caddy si varmış ve ağustos ayında GRAND C4 PİCASSO almış ve çok memnun olduğunu öğrendim.
    Hepinize değerli görüşleriniz için teşekkürler
    İnşallah picasso sahibi olduktan sonra bu platformda olumlu görüşler yazmak dileğiyle


    Öncelikle foruma hoşgeldin..
    Inşallah gönlünden geçen , aklına yatan en iyi aracı alırsın.Senin yaşadığın durumu
    çok iyi anlıyorum.Bende bayi bayi gezip durmuştum.Daha önceki msg larımdada yazdığım
    gibi C-max nasip oldu.Alırsan bekliyoruz herkesin yorumu önemli.
    Şu anda Cmax var fakat 1-2 yıla kadar daha iyi bir araç çıkmazsa Picassoyu % 97 A-L-A-C-A-Ğ-I-M !!!!





  • quote:

    Orjinalden alıntı: newranger


    Evet arkadaşlar hepinize selamlar ;
    İnşallah bir kaç güne kadar bende grand C4 picasso almak üzereyim
    Şu an 99 astra sedan kullanmaktayım ancak yaklaşık 2 yıldır aracımı yenilemek istememe rağmen, bir türlü istediğim aracı bulamamıştım, ki TOURAN,ZAFİRA,CADDY,VERSO C-MAX,S-MAX gibi birçok aracı incelememe rağmen hiçbiri beni kalite/fiyat dengesinde tatmin edemişti. Son yıllarda etrafımda CİTROEN marka araçların artışı dikkatimi çekti ve tanıdığım bir çok insanda C4 HB sahibi picasso'ya kadar bir türlü hangi aracı alacağıma karar verememiştim.
    Gördüğüm kadarı ve siz değerli arkadaşların bilgi paylaşımı sonunda % 99 PİCASSO alacağım
    geçen hafta test sürüşü yaptım ve hakikaten aradığımı buldum gibi
    birde önemli olanı diğer markalarda olduğu gibi bir sürü farklı model ve ilave sürüyle opsiyonel ler yerine tek model ve üç farklı opsiyon olarak satışa sunmaları çok etkili oldu.
    Yalnız bana da satıcı aydınlatma paketini tavsiye etmedi sanırım sizlerinde bahsettiği gibi o opsiyon şu an türkiye de mevcut olmaması.
    Bu arada bir FRANSIZ markasını tercih ediyor olmak beni de tabiki rahatsız etmiyor değil
    Birde bugün çok eski bir dostumla görüştüm daha önce caddy si varmış ve ağustos ayında GRAND C4 PİCASSO almış ve çok memnun olduğunu öğrendim.
    Hepinize değerli görüşleriniz için teşekkürler
    İnşallah picasso sahibi olduktan sonra bu platformda olumlu görüşler yazmak dileğiyle



    Newranger kardeşim, öncelikle yarı nikdaş sayılırız..
    C4 Picasso'nun 5 koltuklu modelinde 3 farklı opsiyon var yanılmıyorsam.. Benim kullandığım 7 koltuklu" Grand" modeli cam tavanlı ve normal tavanlı olarak iki opsiyonlu diye biliyorum. Siz hangi modeli düşünüyor sunuz?
    Naçizane önerim 7 koltuklu modeli almanızdır. Bagaj ve iç hacim inanılmaz.




  • c4 picasso sahiplerinin araçlarında karsılaşıpta hayal kırıklıgına ugradıgı ilk şeyler nelerdi acaba? birde bu aracın artı yönlerini biliyoruz peki ötü yanları neler bunları bizimle paylaşırmısınız. Son bir sorumda bu araçda da hidroaktif süspansiyon var mı acaba?
  • Öncelikle arac sahibi arkadaşlara kazasız belasız günler dilerim. Ayrıca bilgilerini bizlerle paylaşan arkadaşlara da çok teşekkür ederim.
    Bende bir Citroen sever olarak bilgileri ilgi ile okudum.


    Allah kısmet ederse ben de bir süre sonra C4 sahibi olacağım.

    Herkese selamlar saygılar.
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.