Şimdi Ara

GÜVENLİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
661
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
12 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • aşırı hız:
    aşırı hız 150 200 250 yapmak değildir. bulunduğumuz ortama göre hızımızdır. sokağa girdik gitmemiz gereken ideal hız 10-20 km/h ise biz 30 km/h ile yol alırsak bu aşırı hızdır.

    sinyal vermek:
    güvenli sürüş için olmazsa olmazımızdır. dönüş yapacağımız yere yaklaşırken çoğu sürücü sinyalini veriyor ama dönüş için uygun hıza düşmüyor. arkadan gelen sürücüde öndeki aracın daha ilerden döneceğini düşünerek hızını koruyor ve arkadan çarpma ile sonuçlanan kazalara sebebiyet veren oluyoruz. bir diğer hususda araç sollamaya kalktığımızda sinyal verip tekrar sağa şeridimize geçerken yine sinyal vermek gerekli. arkadan gelen sabırsız bir sürücü ağdan geçmeye kalkışırşa kazaya sebebiyet vermemek adına gereklidir.

    gündüz farı:
    farlarımız sadece görmek için değil görünmek içinde kullanılmalıdır. özellikle sabah ve akşam saatlerinde güneş ışığı karşıdan gelirken bazen gelen araçlar görünemeyebiliyor. farlarımızı yakarak geliş ve gidiş yönlü yollarda sollamaya çıkan aracın bizi farketmesini sağlarız. unutmayalım farlar açıkken elektrik faturası gelmiyor.

    emniyet kemeri:
    emniyet kemeri takmak hayati önem arz etmektedir. ne yazık ki bazı sürücülerimiz gömleğimi buruşturuyor, alışamadım, sıkıyor, şehir içi takmıyorum ama şehirler arası takıyorum bahanelerine sığınmaktadır. bunlar çok yanlış hareketlerdir. hızımızın ne kadar az olacağı emniyet kemeri takıp takmamız için önemli değildir. karşıdan gelen sürücünün hızını hiçbir zaman bilemeyeceğimiz için 20 -30 ile giderken bile karşıdan veya yan yoldan 80-100 le gelen sürücünün bize çarpması facialara yol açmaktadır. unutulmamalıdır ki çoğu kazalar düşük hızlarda, şehir içinde ve kavşaklarda meydana gelmektedir. kaza anında ortala hızlarda ağırlığımızın yaklaşık 40 katına kadar ağırlık transferi oluşmaktadır. yani biz 75 kg isek ciddi bir kazada öne doğru savrulmamızda oluşabilecek ağırlık 3 tona kadar çıkmaktadır. örneğin bir bebeğin kemerleri bağlı değilse savrulma ile beraber bir yavru fil ağırlığında çarpma şiddeti oluşturmaktadır. kaza anında bize bir cismin çarpmasından ziyade bizim çarpacağımız yere şiddetimiz veya kemere bağlı isek sönümlenecek enerji arasındaki farkı anlamamız gerekli. kendimden örnek vermem gerekirse pejo 207 aracım ile izmirde öndeki duran araca yaklaşık 30-35 kmh hız ile çarptım. kemerim takılı değildi. çarpmanın şiddeti ile direksiyonun üzerinden aracın ön göğüslüğüne yan düştüm. o günden bu yana bakkalada gitsem emniyet kemerini mutlaka takarım.

    dikiz aynası ve yan aynalar:
    güvenli sürüş yapabilmek için aracın mümkün mertebe 360 derecelik açıyla görmemiz gereklidir. sadece gözümüz ile net olmayan görüntülerle beraber 180 dereceye yaklaşan bir görüş elde ederiz. araçta hızımız arttıkça bu görüntü açısı düşmektedir. yaklaşık 130 kmh hız ile seyrederken sadece görebildiğimiz açı 30 dereceye düşmektedir. işte bu noktada aynalar bizim yardımcımız olarak görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye başlıyor. yan aynaların ortalama açısını 90 derece olarak ayarlamamız gerekli ki kör noktayı yok etmeye çalışmamız için önem kazanır. ehliyet alırken öğretilen yan ayna ayarı aracımızın yanını görecek şekilde ayarlamamız gereklidir öğretisi tamamen yanlıştır. en doğru olanı kafamızı az yana uzatarak aracımızın yanını görmemiz gerekli. dikiz aynasında elde ettiğimiz kenara doğru kayan görüntüyü kaybetmeden yan aynalarda görebilmemizi sağlar. yani aracımızın sağ arka köşe veya sol arka köşede bulunan araç veya en önemlisi motosikleti görmemizi sağlar. kazalarada en büyük sorunumuz ben seni görmedim oluyor. işte bu kişiyi görmek için bu söyleme gerek kalmaması için yan aynaları doğru bir şekilde ayarlamak oldukça önemlidir.

    direksiyon tutuş şeklimiz:
    ellerimizi direksiyon simidinin en üst noktası üzerine uzatıyoruz tam bileğimiz ile direksiyon simidi keşişmesi gereklidir. bu pozisyonda iken arka sırtımızda destek veren koltuk arkası sırtımıza değmesi gereklidir. pedalın son anına kadar bastığımızda bacağımızın bükük kalması gereklidir. direksiyon simidini tamamen 09:15 oluşturacak şekilde tutulmalıdır. baş parmaklarımız sireksiyon simidi orta üserinde bulunan çıkıntıların üzerine oturacak şekilde olmalıdır. baş parmak hiçbir zaman direksiyon simidini kavrarken simidi içten tutmamalıdır. kaza anında elinizin veya parmaklarımızın kopmasına sebebiyet verir. ayrıca en önemli nokta ise ani olarak şerit değiştirmemizi sağlar. yani öndeki araç aniden durdu. hızımız ortalama 80-100 ve aramızdaki mesafe hızlıca 4-6 metreye kadar düştü yani ani frene basarak direk hızlı bir şekilde direksiyonu kırmamız ve yaklaşık 1 saniye içinde tekrar eski yöne çevirmemiz gerekli. bu şekilde 3-5 metre aranızda kalan arabaya çarpmadan direk 1 saniye içinde öndeki aracın yan tarafına geçmem mümkün. makas atanlar veya izlediğimiz makas videolarında araçların anında nasıl yer değiştirdiğini görüyoruz. bunu her sürücü bir kaç pratikle bilinç altına yerleştirdiğinde kendiniz bile anlamadan kaza anında bu hareketi yaparsınız. arkadan çarpmalarda bu yüzden arkadan çarpan hep haksız bulunur. en önemli kriterler direksiyon tutuş ve abs ile birlikte yön değiştirmek. bunlara sebebiyet vermemek adınada takip mesafesini ilk önce korumamız gereklidir. direksiyon tutuşun bir diğer bize katkısı kollarımız düz olmayacağı için kaza anında omuz çıkığıda olmaz.

    doğru oturma pozisyonu:
    araca en rahat oturduğumuz pozisyon değildir. o şekilde olsaydı salonda televizyon izlerken oturduğumuz pozisyonda oturmamız gerekirdi. ilk önce sırtımız dike yakın olması gereklidir. rahatsız olacak kadarda değil. kafalık 3-4 parmak geride olmalıdır. kaza anında boyun kırbaç gibidir geriye doğru 25 cm kadar gitmektedir. ciddi boyun yaralanmaları yaşamamamız için koltuk başı ayarı önemlidir.

    kış ve yaz lastiği arasındaki farklar:
    kış lastiği sadece kar olan havalarda kullanılmalıdır veya buraya kar yağmıyor gibi düşünceler tamamen yanlıştır. kış lastiği hamuru yapısı itibari ile 7 derece soğuğun altındaki hava sıcaklıklarında yumuşak kalma özelliğine sahiptir buda daha iyi yol tutuş demektir. olukların yapısı itibari ile kar ve su tahliyesi hızlı bir şekilde olmaktadır. dezavantajı daha yüksek sürtünmeye sahip olması ve sesli olmasıdır. yaz lastiği ise bu lastiğin tam tersi şekilde üretilmektedir. verdiği hizmet ve amaçda tam tersidir. 4 mevsim lastiği faydadan ziyade satış stratejisi üzerine kurulu bir sistemdir. firmaların her türlü müşteri potansiyeli oluşturma çabalarıdır. lastik diş derinliğinde yasal sınır 1/6 olmaktadır. yalnız güvenli sürüş için bu 3 mm altına kesinlikle inmemelidir. bu konuda daha hassas olanlar için sınırın 4 mm olması en iyi seçeneklerdir. sıfır lastik 8 mm diş derinliğine sahiptir. lastik raf ömrü 2-3 yılı aşmalıdır. raf+kullanım ömrü 5 yılı geçmemelidir. sadece kullanım ömrü 2 yıl olmalıdır.

    doğru lastik basıncı:
    yolla temasımızı sağlayan ve aracımızın yerle en önemli ve hayati ekipmandır. lastik basıncı oldukça önemlidir. bu araç üreticisinin belirttiği yük kış lastiği ebat gibi seçeneklerdeki basınç aralığı dışına çıkılmamalıdır. lastiklerin havası ölçülürken sabah ilk haret ettiğimizde 1-2 km yakınımızdaki lastikçiye gitmek en doğru ölçümü verir. sıcak ve soğuk lastik havası farklı çıkacaktır. içinde bulunan genleşme olmaktadır. nitrojen basabilmek için veya nitrojenin faydasını görebilmek için lastik içinde sıfır miktarda hava olmalıdır yani para verip bastırdığımız nitrojenler çokda faydalı olmamaktadır. yaz ve kış lastik başınçlarını değiştirmemek gerekli. karda buzdada aynı lastik basıncının kalması oldukça önemlidir.

    trafik kaza nedenleri:
    trafik kazalarının en başlıcalarını söylemek istersek aşırı hız, dikkatsizlik, acemilik, olumsuz hava şartları, yayaların ve diğer sürücülerin ani hareketleri, gece sürüşü, cep telefonu kullanımı, alkol, uykusuz ve yorgun araç kullanmaktır.

    iyi sürücü:
    hayata olumlu bakan insandır. olaylar karşısında agresif tepkiler vermez. diğer insan ve sürücülere karşı saygılıdır. trafik kurallarına riayet eder. içinde bulunduğu durumu iyi analiz eder. bu sayedede sevdiklerini olmadık acılara terk etmez.

    güvenli sürüş:
    bu keşmekeş trafikte hayatta kalmamızı sağlayan bir sürüş stilidir. keyif içinde araba kullanmamızı sağlar. bizlere zaman ve parada kazandırır. en önemliside hayatta kalmamızı sağlar. en küçük kaza bile maddi zarar demektir.

    abs fren sistemi:
    öncelikle fren aracı kesinlikle durdurmaz. aracı durduran çarpışmadır. fren aracı yavaşlatır ve belirli bir mesafe katettikten sonra durmasını sağlar. abs fren sistemi durma mesafesini kısaltmaz. hatta bazı durumlarda bir miktarda uzatır. en büyük faydası mekanik frene göre lastiklerin kitlenmemesini sağlar. lastikler dönmez kilitlenirse ani fren esnasında direksiyonu çevirsekde aracın yönü değişmez. abs ise aracın gidiş yönünü en etkin frenlemeyi yaparak değiştirmeye yarar. az öncede direksiyon tutuşta yön değiştirmeyi anlatmaya çalışmıştım. abs saniyede 18 ile 20 defa çalışır. yani siz ayağınızı seri bir şekilde fren pedalına saniyede olacak şekilde 18-20 defa aniden basıp bırakmaya eşdeğerdir. bu arada ani fren ve manevra yaparken ayağımızı kesinlikle frenden çekmiyoruz. eğer çekersek çarpma anında şerit değiştirken tam değiştirdiğimiz şeride girmeden frenden ayağımızı çekersek aracımız spin atabilir uçurumdan aşağılara yuvarlanabiliriz.

    kışın araç kullanmak:
    bu konuda bazen beni eleştirirler. o kadar dedin kış bakımını yaptık ama karlı havada toplu taşımayı kullan diyorsun o kadar masrafa girdik ama kullanma diyorsun gibi tepkiler alıyorum. burada şunu unutmamak gerekli. siz ne kadar aracınızı kışa hazır etsenizde yoldaki çoğu diğer sürücülerin hem kabiliyet olarak hem araç olarak kışa hazır olmadığını unutmamak gerekli. fakat bulunduğunuz yerde 1-2 günlük kar değilde uzun süre oluyorsa veya zorunlu olarak yola çıkmanız gerekirse, farlar tamamen temizlenmeli camlardaki karlar temizlenmelidir. öncelikle görüş herşeydir bunu unutmamak gereklidir. çoğu kişi aracın tavanındaki karı temizlemez bu yanlış veya eksik bir uygulamadır. fren esnasında veya ani gaz esnasında üstteki kar ön cama veya arka cama geleceği için kazaya sebebiyet verebilir. ani fren ve sert direksiyon hareketlerinden kaçının. yanınızda mutlaka zincir ve çekme halatı bulundurun. bunlar ucuz malzemelerdir. herkes temin edebilir. mümkünse ek olarak eldiven bere atkı parke gibi eşyalarıda yanınıza almayı unutmayın. hatta bagajınızda yer varsa battaniye bile koyabilirsiniz. şehir içi sadece seyahat edenler için bunlar pek önemli olmayabilir ama ana arterler dışındaki şehirler arası yollarda seyahat edenler için oldukça önemlidir.

    viraj, tümsek ve çukurlar:
    viraja gireceğimiz zamana kadar yani daha tekerlekler düz konumdayken yapmamız gerekenleri bitirmemiz gereklidir. fren ve gaz kesmek gibi. YOL BOŞ İSE EĞER viraja en dıştan içeri doğru girip en dış kısımdan çıkmamız gerekir yani bir nevi viraj yokmuş gibi düz yolda ilerliyormuş gibi hareket etmek en güvenlisidir. bu hareket oldukça acil sürüş yapanlar için zaman kazandırır. bu arada hızımızı viraj girine kadar düşürdüğümüz seviyeyi korumamız gereklidir. viraj içinde ani hızlanma veya hız düşünü aracımızın kaymasına sebebiyet verir. tümsek geçişlerinde ise tümseğe kadar mümkün olduğunca yavaşlayınız tam tümsekten geçilecekken gaza hafif basarsanız öne doğru yığılmış aracın ön tarafı tekrar kalkar ve sürtme meydana gelmez. birde yolda kaçamadınız başka çare kalmadı herhangi bir hayvana çarpacaksınız çarpma anına yakın bir zamanda ayağınızı kesinlikle frenden çekin bunu yapmanız size hayvanı veya cismi mümkün mertepe aracın altında almaya yarar aksi takdirde ön camdan içeri girmesi yüksek ihtimaldir. öndeki araca çarpacağınız anda bunu yaparsanız aracınız daha az hasar alır buda benden bir tüyo olsun :) çukura girerkende aynı şekilde tam çukura girecekken ayağınızı frenden çekinki tekerlek dönerek çukura girip çıksın. bu sayede aracınıza en az hasarı vermiş olursunuz.

    ağırlık transferi veya g kuvveti:
    fren esnasında ağırlığın olduğu gibi öne gelmesi veya ani gaza bastığınızda ağırlığın olduğu gibi arkaya gitmesidir. bu durumdan en çok virajlarda etkileniriz. direksiyon çevirmek ve lastiğin tutunması bir nevi yanal fren oluşturur. aracımızı ve aracımızın gücünü bilirsek kazaya sebebiyet vermemiz veya spin atmamız en minimum düzeye iner. bu sistemler içinde en iyisi sırasıyla 4x4, rwd ve fwd sistemleridir. yalnız 4x4 sistemi oldukça tartışmaya açık bir sistemdir. konuyla alakasını olmadığını düşündüğün için burada anlatmayacağım. merak edenler için internetten çok fazla detaylı bilgi bulmaları mümkün.

    ekonomik sürüş:
    mümkün mertebede yüksek viteste aracı kullanmak gereklidir. örneğin dizel araçlarda genellikle yarı otomatikte 1500-2000 devir aralığı manuellerde ise 2000-2500 devir aralığıdır. kırmızı ışığa yaklaşırken gazdan ayağımızı çekip aracın kendi akışına göre gitmesini sağlamalıyız. ışık yeşile dönüncede uygun viteste seyrimize devam etmek doğru olanıdır. araçlar en çok yakıtı dur kalkta yakmaktadır. vitesi boşa atmak hem yakıt tüketimini arttırır hemde güvensiz bir sürüş sağlar. bu tür sürüş ise yumuşak bir sürüş olduğundan güvenli sürüşü beraberinde getirmektedir. lastik hava basıncı üretici tavsiyesi sınırlarında olmalıdır. bagajda fazla yük bulundurmamak gereklidir. şehir içi sürüş yapıyorsak tam depo doldurmak yerine bir miktar yakıt almak akıllıca olacaktır. ani gaz ve fren tepkilerini tamamen sürüşümüzden kaldırmamız gereklidir. bu hem konforlu ve güvenli yolculuk sağlar hemde her fren sonrası gaz vermek olduğu için yakıt tüketimimizi arttırır.

    trafikte kavga etmemek:
    malesef ülkemizde trafik kazasından dışında meydana gelen ölümler vardır. bunlar genelde yol vermeme kavgası, park kavgası ve tarfikte sürtüşme yaşanması. burada en önemli olan o kişiyle göz teması kurmamak çok önemli. olduki göz teması kurdunuz kendinizi suçlu gibi el işreti ile pardon yapmak ve hatta yol vermek daha akıllıca olanı olur. bu sizin ve sevdikleriniz için önemlidir.

    trafik kazasında basitçe ilk yardım:
    kaza yapan araca yardım edeceğimiz zaman öncelikle trafiği tehlikeye atmayacak şekilde kendi aracımızı uygun yere parketmek. daha sonra sigara ile araca yaklaşmamak. araç çalışır haldeyse kontağı kapatmak. ilk yardımda bulunacağımız kişiye yardım adı altında kurtarılabilecek bir hastaysa bile hayatına mal olabiliriz. bunun için bu konuda hiç birşey bilmiyorsak bile dahi ilk baştaki iki maddeyi yapıp 112 ekiplerine bilgi vermek konum bildirmek ve kazaya karışan araç sayısı ile kişi bilgisini DOĞRU vermeye çalışmakda etkili bir ilkyardımdır. trafik kazasında veya duran trafikte kesinlikle emniyet şeridini işgal edecek şekilde ne park edelim nede emniyet şeridinde ilerlemeye çalışalım. yardıma gelecek ekipler için ayardım ulaşılamaz hale gelebilir. yakınlarda gerçekleşen bir kazadan bahsedeyim. sisli birgün yol yapım çalışmaları ve eksik işaretlendirme yüzünden 7 araç zincirleme trafik kazasına karışmış. olay yerine müdahaleye gittiğimizde bazı uyanıkmı diyeyim yoksa hakaretmi edeyim bilemediğim tiplerin yolu 3 şeride çıkarıp ulaşımı imkansızlaştırdığından biz ekip olarak geri dönüp emniyet güçleri karşı şeridi trafiğe kapatıp ulaşmamızı sağlayana kadar çoğu hafif sıyrıklarla atlatmış olan kazada bir işi müdahelenin geç yapılmasından dolayı kanamadan hayatını kaybetti. umarım o kişiler bu hayatta bu müdahalelerin edilmesini zorlaştıranlar hem bu dünyada hem ahirette hesabını vermesi yönünde duacıyım. bir diğer konu ise trafik kazası gördünüz aman be banane dediniz ve devam ettiniz. kazada birileri basit bir müdale edilmediğinden vefat etti. biri sizi şikayet etti ve suç duyurunda bunuldu. tabiki bunlar ispat dahilinde olursa. mahkemede ehliyeti alırken ilkyardım eğitimi aldığınız halde etmediğiniz müdahale için yanılmıyorsam 2 yıl hapis cezası bulunmaktadır. bu madde değişmediyse net bilgim şuan bu şekilde birşeylerdi.

    gizli buzlanma:
    kış şartlarında karşılaşabileceğimiz en büyük tehlikedir. asfalt üzerindeki gözeneklerde su birikintisi oluşmuştur yani damlacık halinde bizim göremeyeceğimiz şekildedir. bunlar genelde rüzgarı çok alan soğuk yerlerde meydana gelir. ister kar olsun ister yağmur yağısı sonrası olsun farketmez. en çok viyadüklerde oluşur. sırtlarda tepelerde veya güneş görmeyen çok soğuk yerlerde meydana gelir. bu tür yerlerden geçerken çok daha uygun hızlarda geçmek riski azaltır. iyi sürücü zaten önceden riskleri algılayıp dikkat edendir buradakide en basit örnek çoğu araçta dış sıcaklık derecesi bulunur. 3 derecenin altını göstermeye başladığında ve riskli olacak yerler varsa direk hızımızı düşürmek ani gaz ve fren tepkilerinden kaçınmak gerekir.

    yaz mevsimindeki kaygan zeminler:
    kışın en azından daha temkinli ilerliyorsunuz ama yazın daha yüksekhız ve daha rahat şekildeyiz genelde. buda aslında kıştan çok yazın oluşan kaygan zeminlerde tehlikeyi arttırıyor. yoldaki eriyen asfalt zifti, romanlık alandaki yerdeki yapraklar, belediye bahçe sulamaları veya yol kenarındaki çeşmelerden gelen ıslaklıklar. yol kenarından yola savrulan mıcır veya tozlarda kaygan zemindir. bunlarada bir o kadar dikkat etmek gereklidir.

    sisli havalar:
    eğer görüşümüz çok kısıtlıysa mümkünse uygun bir yere çekip mola vermek en doğru olanıdır. heleki sisli havada 4lüleri yakan çok sürücü vardır aynı şekilde karlı havadada bu yapılıyor. bu tamamen yanlıştır. 4 lüleri yakmak algı bakımından arızalı veya duran araç algısı yaratır. sisli havada duran araç olarak düşünen kişi sollamaya kalkan kişi karşıdan gelen araçla çarpışabilir. sisli havada keinlikle uzun far kullanmıyoruz karşımızda bir ışık duvarı oluşur bu aynı zamanda karşıdan gelen sürücü içinde aynıdır. kısa farlarımız ile birlikte sis farımızı açmak doğru olanıdır. yoğun kar yağışındada uzun farı açmak yoğun yağan karın etkisi hipnoz etkisi yaratmaktadır.

    aquaplaning:
    ani bir su birikintisine girdiğimizde lastiğin üzerindekikanallar suyu tahliye etmeye başlar ama ne zaman edememeye başladı o zaman yerle temasımız kesilip su üzerinde kızaklamaya başlarız. bu durumda tek yapılacak birşey vardır. oda debriyaja tamamen basmaktır. ne fren nede gazla oynuyoruz. direksiyonu ise çok sıkı bir şekilde düz tutuyoruz herhangi bir direksiyon hareketi yapmıyoruz. otomatik araçlarda bu işlem daha zordur. sabit gaz tepkisine devam edip ağırlık tranferi yaşatmıyoruz. yine aracın direksiyonunu sıkı tutuyoruz. su birikintisinden çıkışta normal seyir halimize dönüyoruz. özellikle tünel çıkışları ve girişlerinde gizli buzlanma ve yağışta kaygan zemin olması olayına çok dikkat etmek gereklidir.

    yağmurlu havalar:
    önünüzde giden araçlar zeminde lastik izi bırakıyorsa bilinmeliki bu zeminin en kaygan olduğu zamandır. zemindeki tozlar araçların egzozundan atılan yağ ve yanamış yakıtlar tam bir jöle kıvamına gelir. bu müthiş kaygan bir yapıdır. kamyon yanında geçiyorsak otomatik sensör yoksa kamyonu geçmeye başlamadan mutlaka silecek hızımızı arttıralım.

    gece sürüşü:
    güvenli sürüşte kesinlikle gece sürüşü tavsiye edilmez. mümkün olduğunca gündüz yolculukları yapılması uygundur. gece risklerinde kısa farlarımız 25 metreyi uzun farlarımız 100 metreyi aydınlatmaktadır. sürekli uzun farla gitme şansımızda yoktur. genelde kısa far ve aydınlanan 25 metremiz var. 100 kmh ile giderken saniyede 27.7 metreydi yanılmıyorsam. yani daha çok görmemiş olduğumuz alanda sürüş yapıyoruz. birazda gece yavaş gitmeyi sevmeyiz. yolu ortalayıp basmak doğamızda var. genelde kaza yapanlara sorun nasıl oldu anlayamadım birşey görmedim derler. aynı zamanda gece alkollü sürücü ve yorgun uykusuz sürücü ile karşılaşmak oldukça yüksek ihtimal. yolda aracımızın herhangi bir arızası durumunda çekeceğimiz eziyette çok fazla olacaktır.

    takip mesafesi:
    takip mesafesi tüm şartlar olumluyken MİNİMUM 2 saniye olmalıdır. bu süreyi şöyle ayarlayabiliriz. öndeki aracın geçtiği bir noktayı kendimize işaret olarak seçeriz içimizden saymaya başlarız 1001 1002 1003 tam geçerken 1003 diyebiliyorsak takip mesafesi uygundur. ama 1001 veya 1002 diyorsak takip mesafesi bakımında yakınız mesafeyi arttırmamız gereklidir. takip mesafesi hızımızın yarısıdır tamamen bir KOCAMAN YANLIŞTIR. en basite ingirgersek 100 ile giden birisi ani fren için geçen zamanda en az 30 metre yol alır. geriye kalan 20 metrede zaten durmayacaktır. 200 ile giden birisi ani fren tepkisine kadar saniyede 55-56 metre yol alır. durma mesafesi geriye kalan 44-45 metrede kesinlikle gerçekleşmez. bu hız arttıkça durma mesafesi de o oranda artmaktadır. 50 ile giden bir aracın ortalama takip mesafesi yarısı denilen mesafesinin 25 metre olmasına hiç gerek yoktur. zaten 50 ile giden bir araba 8 metrede durabiliyor ve ve ani fren tepkisine kadar maximum 10-15 metre yol alınır buda şehir içi trafiğinde arama sürekli giriyorlar mesafeyi korumama rağmen gelen şikayetlerdir.

    araba kullanırken yapılmaması gerekenler:
    asla ve asla telefonla mesajlaşmak veya telefona gelen bildirimlere bakmak gibi en büyük yanlışı yapmamalıyız. tam konsantrasyonlu araç kullanmak zorundayız. birşeyler yiyip içmekde yapılmaması gerekenler başında gelir. yanımızdaki ile muhabbet ederken göz teması kurmak. arkada çocuklar varsa arada bir arkaya dönüp onlara birşeyler söylemek. telefonla konuşmak gibi şeyler aracın gördüğümüz intikal mesafesini azaltır. bunları yaparak sürücünün yolla olan ilişkisi kopar ve algısı düşer. yine iyi sürücü sadece aracını süren sürücüdür diyebiliriz.

    hangi durumlarda araç kullanmamalıdır:
    alkollü veya uykusuz hatta molasız uzun bir yolculuk sonrası hem reflekslerimiz hemde algımız oldukça zayıflar ve düşer. verdiğimiz tepkiler epey zorlaşacak ve zaman alacak. insan doğası genelde gece uyumaya alışkın olduğundan gece genellikle 2 ile sabah 6 arası ne kadar dinlenikde olsay bi nebze uykumuz gelir. genelde yaptığımız yanlış yolda uykum gelirse kenara çeker dinlenirim diyoruz ama o uyku halini bir belirleyemiyoruz belirli bir süre sonra gözlerimiz açıkda olsa artık alt benliğimiz araç kullanmaya devem eder buraya kadar sorun yok ama işte alt benlik araç kullanmaya başladığı zaman nasıl bir anda uyuduğumuzu kimse anlayamaz. şimdi diyeceksiniz ki genelde trafikte alt benliğimiz aracı kullanır. evet bu doğrudur yapılan araştırmalarda bu sonuç ortaya çıkmıştır ama bu gece uyku saatlerinde vücudun alışkın olan doğasına göre hareket etmezsek işte o zaman sorun olmaktadır.

    sormak istediğiniz veya merak ettiğiniz birşeyler varsa mesajla konu altına yazınız. dilim döndüğünce editleyerek yazıma eklemeye çalışırım. yalnız şunu mutlaka tavsiye ederim. ileri sürüş teknikleri eğitimine gidiniz emin olnuski çoğu bildiklerinizin aslında yanlış olduğunu göreceksiniz.

    okuyan herkese teşekkür ederim :)







  • bu forumu fazla ciddiye alıyorsun



    ilk ben söliyim,durumum yoktu okuyamadım
  • ufuk-34JD58 kullanıcısına yanıt
    napalım hep diyorum ya o yüzde 10 bana yeter

    bu arada harf ve kelime hataları konusunda kusura bakmayın klavyenin pili bitmek üzereymiş o yüzden biraz sıkıntılı yazıldı.
  • Güvenli sürüşün önceliği Güvenli lastiktir sonrasında da trafiği okumaktır bence .

    Gereksiz frenler , gereksiz hızlanmalar yerine sakin olmak bir çok kazayı önleyebilir .

    Sonuçta benim aracım 60-0 da 13 metrede 100-0 da 34-35 metre gibi mesafede duruyor ama arkamdakinin lastikleri kabak ise gelip bana vuruyor . Kısacası Trafikte herkesin görevi var herkes görevini yaparsa güvenli bir sürüş olabilir .

    Doğru oturma ve kafalık da çok önemli kafalığı böyle yapınca benim boynumu ağrıtıyor yaa derseniz olası bir kazada omuriliğiniz zarar görebilir . Doğru oturmada da arkaya yatırırsanız koltuğu herhangi bir kontrada kolunuz yetişmeyebilir ani durumlarda geç kalabilirsiniz .

    Tabi emniyet kemeri susturucusu takan bir topluma bunları anlatmak çok zor .
  • Çok faydalı bir makale olmuş teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: desertsnow

    Çok faydalı bir makale olmuş teşekkürler.

    okuyanlarada extra bir teşekkür ederim.
  • Ellerinize emeğinize sağlık.
    "Öngörülü araç kullanımı", yazdıklarınızın hepsinin özeti bu aslında;iki tarafında da araçların park halinde olduğu dar bir yolda ilerlerken, araçların arasından bir çocuğun aniden çıkabileceğini düşünerek tetikte olmaktır öngörülü araç kullanımı.Yada kemersiz,kabak lastiklerle veya arada güvenli mesafe bırakmayıp neden olunan,kırıklar ve kanlar içinde bir kaza mahallini düşünmektir.Belkide en önemlisi karşı tarafa yaşatabileceği acılardan,kayıplardan peşin olarak bir nevi vicdan azabı duyabilmektir.
    Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D.Baran -- 30 Aralık 2016; 15:11:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Hafif ticari ve yol tutuş!!
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • gördüğün gibi yakıtım bitti yağ döksem çalışırmı yada kaputa kedi hopladıyamulmuşmudur gibi trol konu açsan ilgi görürdü
  • Taner abi cidden boşuna yoruyosun kendini bu rezil forum için.



    Yine de eline,koluna sağlık.
  • Elinize sağlık, faydalı bir yazı.
  • guvenli surus temel teorileri Yararli konu olmus. Umarim forumdaki tecrubeli arkadaslara yararı dokunur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AIRBOSS -- 30 Aralık 2016; 17:25:50 >
  • Yurdum İnsanına göre güvenli sürüş,araç dibine gir ver sellektör ver he bir de kavga olursa ver odunu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kartalus

    Taner abi cidden boşuna yoruyosun kendini bu rezil forum için.



    Yine de eline,koluna sağlık.

    olsun can biz yinede ilk defa okuyacaklar veya merak edip okuyanlar için faydalı olur düşüncesindeyim. belki birgün yazıyı çocuğum büyüyüp okur yazanın kim olduğunu bilmeden teşekkür eder veya bir parça faydam dokunur.
  • güvenli sürüş kadın gibi kullanıp arkadakini çileden çıkartmakta değildir. adam olup hızına göre sağa doğru şerit seçmekte güvenli sürüştür.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Faydalı konu ellerinize sağlık
  • Güzel bilgiler elinize sağlık.
  • Yazı için teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • teşekkür ederim arkadaşlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.