Şimdi Ara

Halkın mukavemeti

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
47
Cevap
0
Favori
1.712
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Malumunuz bugün emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun açıklamaları büyük yankı buldu. Halkın mukavemetini artırmak adına yaptıkları eylemleri anlatmaktaydı.

    Peki bir devlet, hangi kurumu aracılığıyla olursa olsun, halkın mukavemetini artırmak adına ne gibi işler yapabilir? Hangi düzeyde bunlar meşru kabul edilebilinir?



  • Hep ergenekon işleri bunlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Marxist-Leninist

    Hep ergenekon işleri bunlar
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş


    Enver Altay vardı birde unutulmasın, hakimlere PKK'nın kötü olduğunu anlatmak için Lojmanlarını uçurduk demişti!
    En inanmadığım Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargah irtibatı! Birileri kitabını beğenmemişe benziyor galiba!

    @yazat;
    Cevaplanması olanaksız bir soru bence. olayın hukuksal çerçevesini çizebilecek Hukukçu olduğunu sanmıyorum bu ülkede. Zaten kısmen hukuk dışında kalıyor kapsamı, bir noktada savaşın kendisi zaten!
    Biraz daha genişletmeye çalışayım, hukuk tarafını değil çünkü anlamam, ama pekte anlayan olduğunu sanmıyorum ülkede!
    Avrupada yakın örneklerden 4 IRA üyesinin İspanyada öldürülmesi gibi olaylar var, benzer şeyler ETA ile uğraşılırken İspanyada da oldu. Ama böyle " halkı galeyana getirmeye yönelik " devlet eylemleri bilmiyorum ve hatırlamıyorum hiç.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 24 Eylül 2010; 16:36:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş


    - Bu timin kimlerden oluştuğu adli makamlarla belgeli mi, peki bu timin elemanları tutuklandı mı?. Tutuklanmadı peki niye?. Madem ellerinde belge var daha neyi bekliyorlar.


    - 12 Adanın neredeyse tamamındaki türkler sürgün edilmiş veya öldürülmüş ve sıra kıbrısa gelmişken devlet buna sessizmi kalacaktı yoksa gereğinimi yapacaktı. Birileri çıkıp cami yakıldı diye feryat ediyor, eğer o birtek cami yakılmasaydı bugün kıbrıstaki onlarca camide rum çanının sesi yankılanıyor olucaktı bu gerçeği niye görmezden geliyorsunuz. Bir cami yakıp bütün camileri kurtarmakmı doğru yoksa hiç birşey yapmayıp camileri cemaatsiz, minareleri ezansız bırakmak mı?.


    - Burada belge var diyorlar acaba gerçekten var mı?. Kadın ile Avcının buluşmasını, Avcı ile Kılıcın konuşma içeriğini, Avcının Kılıç ile konuşmalarında bilgi sızdırdığını, vs. vs. Eğer bunlar belgeliyse Avcı niye hala tutuklanmadı tutuklanmadığına göre kanıtlıyamıyorlar peki kanıtlayamadıkları şuçlar için neden Avcıya çamur atıyorlar. Cemaatin tüm kirli çamaşırlarının bir bir ortaya döktüğü son kitabını okuyun bu iftiraların nedenini anlarsınız.


    Daha çooooooooooook bu tip haberler göreceksiniz. Hop diye her haberin üzerine atlamadan, şöyle 5-10 adım geri çekilip olayları geniş çerçeveden görün. Yandaş medya, gizli tanıklar, sahte belgeler, kurumlar içinde örgütlenen cemaat timleri el ele vermiş memlekete dezenformasyon bulutu içinde yönetiyorlar. Düşman bellediği kurum ve şahısları ellerindeki bu güç ile istedikleri gibi damgalayıp saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. 20 sene sonra nasıl 80 darbesinde yapılan illegal faliyetler bir bir gün ışığına çıkıyor be bizler bunları lanetliyorsak, bu gün yapılan gizli faliyetleride 20 yıl sonra görüp lanetliyeceğiz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş


    - Bu timin kimlerden oluştuğu adli makamlarla belgeli mi, peki bu timin elemanları tutuklandı mı?. Tutuklanmadı peki niye?. Madem ellerinde belge var daha neyi bekliyorlar.


    - 12 Adanın neredeyse tamamındaki türkler sürgün edilmiş veya öldürülmüş ve sıra kıbrısa gelmişken devlet buna sessizmi kalacaktı yoksa gereğinimi yapacaktı. Birileri çıkıp cami yakıldı diye feryat ediyor, eğer o birtek cami yakılmasaydı bugün kıbrıstaki onlarca camide rum çanının sesi yankılanıyor olucaktı bu gerçeği niye görmezden geliyorsunuz. Bir cami yakıp bütün camileri kurtarmakmı doğru yoksa hiç birşey yapmayıp camileri cemaatsiz, minareleri ezansız bırakmak mı?.


    - Burada belge var diyorlar acaba gerçekten var mı?. Kadın ile Avcının buluşmasını, Avcı ile Kılıcın konuşma içeriğini, Avcının Kılıç ile konuşmalarında bilgi sızdırdığını, vs. vs. Eğer bunlar belgeliyse Avcı niye hala tutuklanmadı tutuklanmadığına göre kanıtlıyamıyorlar peki kanıtlayamadıkları şuçlar için neden Avcıya çamur atıyorlar. Cemaatin tüm kirli çamaşırlarının bir bir ortaya döktüğü son kitabını okuyun bu iftiraların nedenini anlarsınız.


    Daha çooooooooooook bu tip haberler göreceksiniz. Hop diye her haberin üzerine atlamadan, şöyle 5-10 adım geri çekilip olayları geniş çerçeveden görün. Yandaş medya, gizli tanıklar, sahte belgeler, kurumlar içinde örgütlenen cemaat timleri el ele vermiş memlekete dezenformasyon bulutu içinde yönetiyorlar. Düşman bellediği kurum ve şahısları ellerindeki bu güç ile istedikleri gibi damgalayıp saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. 20 sene sonra nasıl 80 darbesinde yapılan illegal faliyetler bir bir gün ışığına çıkıyor be bizler bunları lanetliyorsak, bu gün yapılan gizli faliyetleride 20 yıl sonra görüp lanetliyeceğiz.


    1:Sözü edilen albayın ses kaydı internete düştü ve savcılık soruşturma başlattı zaten ergenekondan yargılanıyor kendisi.
    2:Atatürk kurtuluş savaşını başlatırken cami bombaladımı?
    Eğer bombalamadıysa neden?
    Sizin teorinize göre cami bombalanmadan savaş kazanılmaz ben bunu kesinlikle kabul edemem.
    3:Hanefi avcı hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı üstelik dinlemede yasal yolla yapılmış.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş



    - 12 Adanın neredeyse tamamındaki türkler sürgün edilmiş veya öldürülmüş ve sıra kıbrısa gelmişken devlet buna sessizmi kalacaktı yoksa gereğinimi yapacaktı. Birileri çıkıp cami yakıldı diye feryat ediyor, eğer o birtek cami yakılmasaydı bugün kıbrıstaki onlarca camide rum çanının sesi yankılanıyor olucaktı bu gerçeği niye görmezden geliyorsunuz. Bir cami yakıp bütün camileri kurtarmakmı doğru yoksa hiç birşey yapmayıp camileri cemaatsiz, minareleri ezansız bırakmak mı?.




    İşte tam da bu noktada 'meşru görme eşiği' nedir, kişilere göre değişir mi, herkesce kabul edilebilinir bir standarta bağlanabilinir mi diye sormaktayım. Gerçekten sorduğunuz soruda hangisi doğru? Söz gelimi tüm camileri kurtarmak için, cami yakmaktan gayri yollar denenemez miydi? Yahut tüm camileri kurtarmak için mi cami yakılmıştır gerçekten? Amaç bu muydu sahiden?

    Cami örneğini gündemde olduğu için kullanmaktayım. Türevlerini de kullanabilirsiniz. Bu konudaki hassasiyetim, cami söz konusu olduğu için ortaya çıkmış değildir.

    Soru şu: memleket kurtarmak için, tüm camileri kurtarmak için, orduyu kurtarmak için, devleti kurtarmak için, rejimi kurtarmak için neler 'feda edilebilinir'?

    Diğer yazdıklarınız bambaşka bir mesele olduğu için bu başlık haricinde konuşulmasını tavsiye ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yazat -- 24 Eylül 2010; 17:34:49 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yazat

    quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    Albay Arif Doğanın Alevilere saldırmak için kurduğı sakallı tim.
    Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun cami yakma itirafı.
    Devrimci Karargâh irtibatı deşifre olan Hanefi Avcı.
    Biz kime güveneceğiz arkadaş



    - 12 Adanın neredeyse tamamındaki türkler sürgün edilmiş veya öldürülmüş ve sıra kıbrısa gelmişken devlet buna sessizmi kalacaktı yoksa gereğinimi yapacaktı. Birileri çıkıp cami yakıldı diye feryat ediyor, eğer o birtek cami yakılmasaydı bugün kıbrıstaki onlarca camide rum çanının sesi yankılanıyor olucaktı bu gerçeği niye görmezden geliyorsunuz. Bir cami yakıp bütün camileri kurtarmakmı doğru yoksa hiç birşey yapmayıp camileri cemaatsiz, minareleri ezansız bırakmak mı?.




    İşte tam da bu noktada 'meşru görme eşiği' nedir, kişilere göre değişir mi, herkesce kabul edilebilinir bir standarta bağlanabilinir mi diye sormaktayım. Gerçekten sorduğunuz soruda hangisi doğru? Söz gelimi tüm camileri kurtarmak için, cami yakmaktan gayri yollar denenemez miydi? Yahut tüm camileri kurtarmak için mi cami yakılmıştır gerçekten? Amaç bu muydu sahiden?

    Cami örneğini gündemde olduğu için kullanmaktayım. Türevlerini de kullanabilirsiniz. Bu konudaki hassasiyetim, cami söz konusu olduğu için ortaya çıkmış değildir.

    Soru şu: memleket kurtarmak için, tüm camileri kurtarmak için, orduyu kurtarmak için, devleti kurtarmak için, rejimi kurtarmak için neler 'feda edilebilinir'?

    Diğer yazdıklarınız bambaşka bir mesele olduğu için bu başlık haricinde konuşulmasını tavsiye ederim.


    Alıntıları Göster
    @neommy

    Esasen batıda var benzerleri. İlla ki terör örgütleriyle mücadele esnasında sergilenmiş olmayabilirler.
    Doğruya doğru Avrupa'nın terör örgütleri de bizimkilere pek benzemiyor zaten.

    İlk etapta aklıma, on yıllar sonra sahteliği resmi olarak ispatlanmış, Tonkin körfezi düzmecesi gelmekte.
    4 Ağustos 1964'de Tonkin körfezinde gerçekleşen deniz harbi sonrası dönemin ABD başkanı Lyndon Johnson, Vietnam savaşında ona gerekecek olan yasal izni, kozu, kongreden geçirmeyi başarmıştı. Ancak şu işe bakın ki o gün orada hiçbir çatışma, sürtüşme, saldırı yahut harbin yaşanmadığı çok sonraları ortaya çıktı.

    Batılılar bu gibi kurgulara sahte bayrak/yanıltma (ing. false flag) operasyonları adını veriyor.

    Bu konuda tam olarak bu konuşulsun istiyorum.

    Türkiye Cumhuriyeti devletinin bize yedirdiği sahte bayrak operasyonları nelerdir, neler olabilir?
    Bunlar ne ölçüde meşru görülebilinir?

    Cami yakıldı vah vah, kaka ordu, TSK canımız, baban kimdi bilmezdin şerefsiz, be hey dürzü, fetoşcu bunlar gibi söylemleri aşalım arkadaşlar lütfen.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    1:Sözü edilen albayın ses kaydı internete düştü ve savcılık soruşturma başlattı zaten ergenekondan yargılanıyor kendisi.
    2:Atatürk kurtuluş savaşını başlatırken cami bombaladımı?
    Eğer bombalamadıysa neden?
    Sizin teorinize göre cami bombalanmadan savaş kazanılmaz ben bunu kesinlikle kabul edemem.
    3:Hanefi avcı hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı üstelik dinlemede yasal yolla yapılmış.

    Ben o Albayı sorumuyorum kurduğu timdeki insanların akibetini soruyorum. Gerçekten böyle bir tim varsa haftalardır bu biliniyorsa eylem yapacak adamlar hakkında niye birşey yapılmıyor, yapılmış olsa malüm medyada ahanda eylem timindeki adamlar bunlar diye dedesine kadar ifşa edilirdi.

    Her savaş birbirinden farklıdır. Her savaşa aynı taktik uygulanmaz. Türkiyedeki ilk Kominist partinin Atatürk tarafından Bolşeviklerin para ve silah desteğini almak için kurulduğunu biliyormuydunuz. Peki Atatürk bolşevikmiydi tabiki hayır ama şartlar bu partinin kurulmasını zorunlu kılıyordu. Olaya sizin bağlamınızda yaklaşırsam o zaman şu soruyu sorma hakkım doğar Niye kıbrıs direniş hareketi kominist bir parti kurmadı. Vereceğiz cevap az çok şöyle olurdu şartlar bunu gerekli kılmadı. O nedenle aktif bir savaşın içerisinde yer almadan yapılası gerekenler hakkında kesin hükümler vermeyiniz. O savaşı yaşıyan siz olsanız 1 değil belki 10 cami yakacaktınız.

    Hanefi Avcı hakkında yapılan soruşturma kitabındaki idallar ile ilgili o nedenle merkeze çekildi zaten. Ayrıca o ses kayıtları Kılıç'a bilgi aktarırken mi olduğu belli değil. Ayrıntılar gün yüzüne çıkmadan kimseyi asmamak lazım.





    quote:

    Orijinalden alıntı: Yazat
    Cami yakıldı vah vah, kaka ordu, TSK canımız, baban kimdi bilmezdin şerefsiz, be hey dürzü, fetoşcu bunlar gibi söylemleri aşalım arkadaşlar lütfen.

    Bunu tarafsız tartışma isteğin güzel ama bu kadar kutuplaşmış bir ülkede bunu sağlamak çok zor.

    Provakatif faliyetleri elinde güç olan her kurum, birlik ve devlet yapar. Bu tip eylemler elde edilmek istenen amaca göre basit veya planlı olabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006

    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    1:Sözü edilen albayın ses kaydı internete düştü ve savcılık soruşturma başlattı zaten ergenekondan yargılanıyor kendisi.
    2:Atatürk kurtuluş savaşını başlatırken cami bombaladımı?
    Eğer bombalamadıysa neden?
    Sizin teorinize göre cami bombalanmadan savaş kazanılmaz ben bunu kesinlikle kabul edemem.
    3:Hanefi avcı hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı üstelik dinlemede yasal yolla yapılmış.

    Ben o Albayı sorumuyorum kurduğu timdeki insanların akibetini soruyorum. Gerçekten böyle bir tim varsa haftalardır bu biliniyorsa eylem yapacak adamlar hakkında niye birşey yapılmıyor, yapılmış olsa malüm medyada ahanda eylem timindeki adamlar bunlar diye dedesine kadar ifşa edilirdi.

    Her savaş birbirinden farklıdır. Her savaşa aynı taktik uygulanmaz. Türkiyedeki ilk Kominist partinin Atatürk tarafından Bolşeviklerin para ve silah desteğini almak için kurulduğunu biliyormuydunuz. Peki Atatürk bolşevikmiydi tabiki hayır ama şartlar bu partinin kurulmasını zorunlu kılıyordu. Olaya sizin bağlamınızda yaklaşırsam o zaman şu soruyu sorma hakkım doğar Niye kıbrıs direniş hareketi kominist bir parti kurmadı. Vereceğiz cevap az çok şöyle olurdu şartlar bunu gerekli kılmadı. O nedenle aktif bir savaşın içerisinde yer almadan yapılası gerekenler hakkında kesin hükümler vermeyiniz. O savaşı yaşıyan siz olsanız 1 değil belki 10 cami yakacaktınız.

    Hanefi Avcı hakkında yapılan soruşturma kitabındaki idallar ile ilgili o nedenle merkeze çekildi zaten. Ayrıca o ses kayıtları Kılıç'a bilgi aktarırken mi olduğu belli değil. Ayrıntılar gün yüzüne çıkmadan kimseyi asmamak lazım.





    quote:

    Orijinalden alıntı: Yazat
    Cami yakıldı vah vah, kaka ordu, TSK canımız, baban kimdi bilmezdin şerefsiz, be hey dürzü, fetoşcu bunlar gibi söylemleri aşalım arkadaşlar lütfen.

    Bunu tarafsız tartışma isteğin güzel ama bu kadar kutuplaşmış bir ülkede bunu sağlamak çok zor.

    Provakatif faliyetleri elinde güç olan her kurum, birlik ve devlet yapar. Bu tip eylemler elde edilmek istenen amaca göre basit veya planlı olabilir.

    Alıntıları Göster
    @shadow006 Arif Doğan o ses kaydında (15-20 yıl)geçmişteki icraatlarından bahsediyor şu andan değil.
    Hanefi Avcı Devrimci Karargâh olayından ifade vermeye çağırıldı.
    Birde @neommy nin bahsettiği olay var.
    Bence bu olayların savunulacak yanı yok en iyisi mahkeme sonuçlarını bekleyip öyle karar vermek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    @shadow006 Arif Doğan o ses kaydında (15-20 yıl)geçmişteki icraatlarından bahsediyor şu andan değil.
    Hanefi Avcı Devrimci Karargâh olayından ifade vermeye çağırıldı.
    Birde @neommy nin bahsettiği olay var.
    Bence bu olayların savunulacak yanı yok en iyisi mahkeme sonuçlarını bekleyip öyle karar vermek.

    20 sene önce olması ne farkeder neticede şuç işlemiş birileri varsa ortaya çıkarılması gerekmez mi?. Bak görüyormusun Aleviler saldırtmak için ne yapmış demek sadece boş laf. İdda varsa kanıtlanması gerek 20 sene öncesinin defterleri kanıtsız açmaya kalkarsak işin içinden çıkamayız.

    Mesele Avcının çağırılıp çağırılması değil ki, sabah çağırıp sen bu adamı tanıyormusun diye sorup öğlen gönderebilirler. Asıl önemli olan Avcının kadın arkadaşı ile olan muhtemel kaset ve video kayıtları sayesinde Kılıcın yaptığı idda edilen santaj neticesinde Avcının Kılıca istibarat ile ilgili bilgi verip vermediği. Eğer vermiş olsa kesin gazetelerde veya nette satır satır bunu görürdük heleki cemaati bu kadar kızdırmış iken. En azından bu güne kadar hep böyle oldu en sır kayıtlar bile gizli eller tarafından dava dosyalarında aşırılıp nete sunuldu bunda tek satır konuşma metninin olmaması biraz ilginç doğrusu.




    Tabiki bu tip halkı galyena getirecek olaylar yanlış ama o günün olaylarını bu günün rahatlığında değerlerndirmek çokta doğru değil, heleki böylesine kin dolu şekilde. Ayrıca bak bunlar çeşitli eylemler düzenlenmiş derin işler yapmışlar tu kaka derken, bu gün yapılan derin işlere kurumlarda örgütlenmiş cemaat faliyetlerine, mahkeme dosyalarında çalınan evraklara, okyanus ötesinde yaratılan gizli planlara ve bulnarın uygulayıcısı siyasi erk'lere sus pus olmakta tarafsızlığa yakışmıyor.

    Her zaman dediğim gibi dün'e bugün sövülüyor. Bu günede yarın sövülecek. Dünün kirlilileri bu gün yüzüne çıkıyor, bu gününkilerde yarın gün yüzüne çıkacak. Ömür yeterse bunu hep beraber göreceğiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadow006 -- 24 Eylül 2010; 21:59:19 >




  • Benim dikkatimi çeken konu, Hanefi Avcı en son örnek olarak gözümüzün önünde ve birileri bas bas bağırıyor; "Eğer xxx cemaati hakkında yorum yaparsanız, başınızı yakarız." Sorulması gereken asıl soru ise, dinleme kayıtları gerçekse, yıllardır bu kayıtlar var demektir ve yıllardır da bazı insanların elinde tutuluyor demektir. Avcı'nın suçlu olup olmamasından çok, kendisini belirli bir kesimde gören ve bu kesimin dürüst olduğu iddiasındaki insanlar durmadan geçmişe dair birşeyleri ortaya seriyor, ama kendilerine dokunulunca. Bu noktada ciddi bir ikiyüzlülük söz konusu.

    Tekrar söylüyorum; Avcı herhangi bir konuda suçlu olabilir ve belki daha niceleri karanlık ilişkiler içerisindedir. Ama bu ilişkiler neden sadece belirli bir kesimle külahlar değişince ortaya çıkıyor? Bu mudur hakkaniyet ya da dürüstlük? Bu süre içerisinde bu karanlık ilişkilerden zarar gören insanların vebali kimin boynunadır?

    İnsanlar tam anlamıyla üç kutup haline getirildi ve herkes taraf olma ihtiyacını duymak zorunda bırakıldı. Bir taraftan olmadığınız anda, diğer taraf tarafından acımasızca yok edilmeye çalışılıyor insanlar. Bunun için de her yol mübah görülüyor. O tarafa kendisini yakın hisseden bireyler de, yapan kendi tarafları olduğu sürece haklılık payı verecek bir nokta yakalayıp onu çekiştiriyorlar.

    Ortada olan bir gerçek varsa, yukarıdaki herkes müthiş bir savaşın içerisinde ve biz umurlarında değiliz. Bizim küçücük dünyalarımız ve bencilce çıkarlarımız ile kendi çıkarlarını aynı gösterip bizi arkalarına alıyorlar ve bu işin sonunda zarar gören sadece ve sadece biz olacağız bence...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Benim dikkatimi çeken konu, Hanefi Avcı en son örnek olarak gözümüzün önünde ve birileri bas bas bağırıyor; "Eğer xxx cemaati hakkında yorum yaparsanız, başınızı yakarız." Sorulması gereken asıl soru ise, dinleme kayıtları gerçekse, yıllardır bu kayıtlar var demektir ve yıllardır da bazı insanların elinde tutuluyor demektir. Avcı'nın suçlu olup olmamasından çok, kendisini belirli bir kesimde gören ve bu kesimin dürüst olduğu iddiasındaki insanlar durmadan geçmişe dair birşeyleri ortaya seriyor, ama kendilerine dokunulunca. Bu noktada ciddi bir ikiyüzlülük söz konusu.

    Tekrar söylüyorum; Avcı herhangi bir konuda suçlu olabilir ve belki daha niceleri karanlık ilişkiler içerisindedir. Ama bu ilişkiler neden sadece belirli bir kesimle külahlar değişince ortaya çıkıyor? Bu mudur hakkaniyet ya da dürüstlük? Bu süre içerisinde bu karanlık ilişkilerden zarar gören insanların vebali kimin boynunadır?

    İnsanlar tam anlamıyla üç kutup haline getirildi ve herkes taraf olma ihtiyacını duymak zorunda bırakıldı. Bir taraftan olmadığınız anda, diğer taraf tarafından acımasızca yok edilmeye çalışılıyor insanlar. Bunun için de her yol mübah görülüyor. O tarafa kendisini yakın hisseden bireyler de, yapan kendi tarafları olduğu sürece haklılık payı verecek bir nokta yakalayıp onu çekiştiriyorlar.

    Ortada olan bir gerçek varsa, yukarıdaki herkes müthiş bir savaşın içerisinde ve biz umurlarında değiliz. Bizim küçücük dünyalarımız ve bencilce çıkarlarımız ile kendi çıkarlarını aynı gösterip bizi arkalarına alıyorlar ve bu işin sonunda zarar gören sadece ve sadece biz olacağız bence...
    shadow006 ve sevgili dostum webbie bence işler çok karışacak hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.
    Ama şunuda söyliyeyim ben hiç bir cemaatin bu kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum.
    Bence cemaatin arkasında daha büyük güçler var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    shadow006 ve sevgili dostum webbie bence işler çok karışacak hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.
    Ama şunuda söyliyeyim ben hiç bir cemaatin bu kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum.
    Bence cemaatin arkasında daha büyük güçler var.


    Sevgili Nanaka,

    Aslında uzun süredir muhafazakarların ağzında sakız olan "Statükocu" sosyal demokrat görünümlü yapraklar ve sosyal demokratların ağzında sakız olan "Amerika menşeili dinciler" lafları bence büyük oranda gerçeklik içeriyor. Ne statükocuları yerlerinden etmek bu kadar basit, ne de cemaat suçları olarak bilinen şeylerin çoğunu cemaaetin yetenekleri kaldırmaz.

    Tabi bu kişisel görüştür. Belki de dünya çok farklı dönüyordur. Benim asıl korkum, klasik bir oyunun sonunda ikiye ayrılmış ve resmen kabul edilmiş iki ülkenin ortaya çıkmasıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    shadow006 ve sevgili dostum webbie bence işler çok karışacak hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.
    Ama şunuda söyliyeyim ben hiç bir cemaatin bu kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum.
    Bence cemaatin arkasında daha büyük güçler var.


    Sevgili Nanaka,

    Aslında uzun süredir muhafazakarların ağzında sakız olan "Statükocu" sosyal demokrat görünümlü yapraklar ve sosyal demokratların ağzında sakız olan "Amerika menşeili dinciler" lafları bence büyük oranda gerçeklik içeriyor. Ne statükocuları yerlerinden etmek bu kadar basit, ne de cemaat suçları olarak bilinen şeylerin çoğunu cemaaetin yetenekleri kaldırmaz.

    Tabi bu kişisel görüştür. Belki de dünya çok farklı dönüyordur. Benim asıl korkum, klasik bir oyunun sonunda ikiye ayrılmış ve resmen kabul edilmiş iki ülkenin ortaya çıkmasıdır.

    Alıntıları Göster
    Geçenlerde Cemaat eylemleri ile ilgili kounuşurken eskiden sağ sol olaylarına karışmış bir abimiz şöyle dedi. İşlerin bu raddeye geleceğini yaklaşık 20 sene önce bir cemmat mensubu bana söylemişti adamın dediği aynen söyleymiş. "Siz sağ-sol olarak aynı şeyi farklı şekillerde isteye iki kardeş gibisiniz ama kafanız çalışmıyor, siz birbirinizi yerken biz 20 sene sonra iktidarı ele geçireceğiz" demiş. Bu lafları duyan abimiz hadi ortan 3-5 baldırı çıplak bir araya gelmişsiniz bize kafamı tutuyorsuynuz diye cevap vermiş. Şimdi konuşuyoruzda adamın bir bildiği taaa o zamanlardan olaşturdukları planlar varmışta biz görmemişiz diyor.

    Bakınız 80 darbesi sonrası rüzgar hep bu dinci ve cemaatci gruplardan yana esti sağcı ve solcu grupların kannat önderleri hapislerde işgencelerden geçerken cemaat tayfası Kenan paşanın eteklerine aslıp asklan paşam şuraya bir Kuran kursı, burada bir Tarikat evi diyip darbenin oluşturduğu uygun ortamda tohumlarını ektiler. Böyle derin ve kapsamlı bir projeyi abimizin tabiriyle baldırı çıplakların (hoş şimdide öyle) ne nasyonel, nede enternasyonel bir dünya görüşu olmayan ve maddi imkanları sınırlı bu insanların yapması imkansız mutlaka arkalarında çok ama çok derin ve kudretli güçlerin olması lazım.

    Geldiğimiz şu aşamadan bu din temelli ekonomik teşkilatların. Ülke içerisinden topladıkları paralar muamma iken, ülke dışarısından yardım adıyla topladıkları paralar 4 milyar avronun üzerindedir. En son deniz feneri ile toplanan/araklanan para 1 miyar avroya yakın deniyor. Buda malum partinin kurulması ve bu derece kısa sürede teşkilatlanmasını kolayca açıklıyor.



    Netice olmuş ile ölmüşe çare yok, olan olmuş bu gruplar 20 senedir ektikleri tohumları biçmeye başladılar, artık kimsedende korkuları yok çünkü arkalarında koskocaman cihan imparatorluğu ABD ve onun iskeleti sermaye imparatorluğu yahudi lobisi var. Mesele bunda sonra ne olabileceği le ilgili ise 2 yol var. "Kanlı mı olucak, kansız mı olucak?" bu sözüm size birşeyler hatırlattı mı?.

    Eğer orduyu dönüştürürlerse kanlı bir dönüşüm olur, dönüştüremezlerse ordu üzerindeki şuanki karalama ve baskı kampanyasını sürdürüp, kansız bir dönüşüm yoluna gidecekler ama ne isterlerse istesinler bunu başaramıyacaklar başkalarını bilmeme ama ben hiç köpeğin köpekliğini yapmam. Çok delikanlı ise efendileri sam amca ve josef abileri okyanus ötesinden gelsin karşıma dikilsin emir erleri ile savaşı hakaret sayarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadow006 -- 25 Eylül 2010; 17:17:48 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006

    Geçenlerde Cemaat eylemleri ile ilgili kounuşurken eskiden sağ sol olaylarına karışmış bir abimiz şöyle dedi. İşlerin bu raddeye geleceğini yaklaşık 20 sene önce bir cemmat mensubu bana söylemişti adamın dediği aynen söyleymiş. "Siz sağ-sol olarak aynı şeyi farklı şekillerde isteye iki kardeş gibisiniz ama kafanız çalışmıyor, siz birbirinizi yerken biz 20 sene sonra iktidarı ele geçireceğiz" demiş. Bu lafları duyan abimiz hadi ortan 3-5 baldırı çıplak bir araya gelmişsiniz bize kafamı tutuyorsuynuz diye cevap vermiş. Şimdi konuşuyoruzda adamın bir bildiği taaa o zamanlardan olaşturdukları planlar varmışta biz görmemişiz diyor.

    Bakınız 80 darbesi sonrası rüzgar hep bu dinci ve cemaatci gruplardan yana esti sağcı ve solcu grupların kannat önderleri hapislerde işgencelerden geçerken cemaat tayfası Kenan paşanın eteklerine aslıp asklan paşam şuraya bir Kuran kursı, burada bir Tarikat evi diyip darbenin oluşturduğu uygun ortamda tohumlarını ektiler. Böyle derin ve kapsamlı bir projeyi abimizin tabiriyle baldırı çıplakların (hoş şimdide öyle) ne nasyonel, nede enternasyonel bir dünya görüşu olmayan ve maddi imkanları sınırlı bu insanların yapması imkansız mutlaka arkalarında çok ama çok derin ve kudretli güçlerin olması lazım.

    Geldiğimiz şu aşamadan bu din temelli ekonomik teşkilatların. Ülke içerisinden topladıkları paralar muamma iken, ülke dışarısından yardım adıyla topladıkları paralar 4 milyar avronun üzerindedir. En son deniz feneri ile toplanan/araklanan para 1 miyar avroya yakın deniyor. Buda malum partinin kurulması ve bu derece kısa sürede teşkilatlanmasını kolayca açıklıyor.



    Netice olmuş ile ölmüşe çare yok, olan olmuş bu gruplar 20 senedir ektikleri tohumları biçmeye başladılar, artık kimsedende korkuları yok çünkü arkalarında koskocaman cihan imparatorluğu ABD ve onun iskeleti sermaye imparatorluğu yahudi lobisi var. Mesele bunda sonra ne olabileceği le ilgili ise 2 yol var. "Kanlı mı olucak, kansız mı olucak?" bu sözüm size birşeyler hatırlattı mı?.

    Eğer orduyu dönüştürürlerse kanlı bir dönüşüm olur, dönüştüremezlerse ordu üzerindeki şuanki karalama ve baskı kampanyasını sürdürüp, kansız bir dönüşüm yoluna gidecekler ama ne isterlerse istesinler bunu başaramıyacaklar başkalarını bilmeme ama ben hiç köpeğin köpekliğini yapmam. Çok delikanlı ise efendileri sam amca ve josef abileri okyanus ötesinden gelsin karşıma dikilsin emir erleri ile savaşı hakaret sayarım.

    Alıntıları Göster
    Ne ilginç Hanefi Avcı cemaati anlatan bir kitap çıkarttı hemen soruşturma açıldı.Daha önce neredeydi bu yargı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    Ne ilginç Hanefi Avcı cemaati anlatan bir kitap çıkarttı hemen soruşturma açıldı.Daha önce neredeydi bu yargı?

    Alıntıları Göster
    Konuya tabiki sizler kadar hakim değilim. Ama Gerekiyorsa Değil 1 Cami 10 Cami yakarım eminim bunu sizde yapardınız. Bu cami yakma olayı emin olmamakla beraber Kıbrıs Barış harekatı için yapılmış bir eylem ama nedeni buysa çok doğru ver yerinde bir eylem gerekiyorsa bu sahte bayrak operasyonunda 100'lerce yapılmalı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-B65FB118C

    Konuya tabiki sizler kadar hakim değilim. Ama Gerekiyorsa Değil 1 Cami 10 Cami yakarım eminim bunu sizde yapardınız. Bu cami yakma olayı emin olmamakla beraber Kıbrıs Barış harekatı için yapılmış bir eylem ama nedeni buysa çok doğru ver yerinde bir eylem gerekiyorsa bu sahte bayrak operasyonunda 100'lerce yapılmalı

    Alıntıları Göster
    acuster;halkın mukavetimini arttırmak için Anıtkabir'e bomba atalım o halde ne dersin ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fetih -- 26 Eylül 2010; 12:12:00 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fetih

    acuster;halkın mukavetimini arttırmak için Anıtkabir'e bomba atalım o halde ne dersin ?




    Halkın hangi kesiminin mukavemeti için bunu yapmayı öneriyorsunuz?

    Mesela, "Anıtkabir'i bile bombaladık. Artık herşey bizimdir" diyen bir kesim olabilir mi bu?

    Sizin Atatürk sevginiz paçalarınızdan akıyor sevgili Fetih...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: Fetih

    acuster;halkın mukavetimini arttırmak için Anıtkabir'e bomba atalım o halde ne dersin ?




    Halkın hangi kesiminin mukavemeti için bunu yapmayı öneriyorsunuz?

    Mesela, "Anıtkabir'i bile bombaladık. Artık herşey bizimdir" diyen bir kesim olabilir mi bu?

    Sizin Atatürk sevginiz paçalarınızdan akıyor sevgili Fetih...

    Alıntıları Göster
    Niye ? halkı geleyana getirmek için camii yakmayı meşru görülüyorsa niye anıtkabirin bu amaçla bombalanması yada yakılması kabul edilemez oluyor ?Siz nasıl kutsal değerlerinize ne olursa olsun zarar görmesini istemiyorsanız ,bizde bize ait olan kutsal değerlerimizide zarar görmesini istemeyiz.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.