Harbiyeliler Yemin Töreninde Atatürk'ün Askerleriyiz Diyerek Kılıç Salladi (3. sayfa)

Vıcık vıcık yandaş bakışı bekliyordu sanırım, sert bir asker bakışını garipsemiş. Peygamber ocağına uygun görmemiş.

Trikupis'in bile duruşu var, saygısı var.

Muhammedin askerliyiz dese malum kitle yine de tepki verir miydi acaba ?

palalı yobazlara gelsin...  

Yanıldığınızı düşünüyorum.Bu ülkede Atatürk'ün yaptıklarını bir bütün olarak destekleyen ve sahiplenen insan sayısı nüfusa oranladığımız zaman %35'in çok üstündedir.Bunu insanların yaşam tarzlarında dahi görmek mümkündür.Kendisini muhafazakar olarak tanımlayan insanlar dahi günün sonunda Atatürk'ün yerleştirdiği sistem içinde yaşamaya alışmış ve kabullenmiş insanlardır.Hatta Atatürk'e karşı olduğunu söyleyen insanların dahi yaşam tarzı bunu doğrular niteliktedir.Bu nedenle tarikat ve cemaat yapılanmaları son 20 yılda önleri tamamen açılmış olmasına rağmen arzuladıkları seviyede insan desteğine ulaşamamış konumdalar.

Öte yandan eskiden Atatürk'e kimsenin hakaret etmediği görüşüne de katılmıyorum zira 'Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar' isimli kanun 25 Temmuz 1951'de çıkartılmış.Bu kanunun çıkartılmasının nedeni 14 Mayıs 1950'de iktidara gelen DP'den güç alan gerici unsurların Atatürk'e hakaret etmeleri ve Atatürk'ün hatırasını zedeleyecek şekilde heykellerine vs saldırmalarıydı.

Lakin eskiden internet ve sosyal medya olmadığı için bu durum o kadar kamuoyunun gözü önüne gelmiyordu.İnternet ve sosyal medyanın olması bu durumu sadece daha çok göz önüne çıkardı hepsi bu...Üstelik sosyal medyada tek bir kişi sayısız hesap açıp bu hakaretleri farklı hesaplardan yayabilme imkanına sahip.Öte yandan günümüzde bu hakaretlere karşı 1951'de çıkartılan kanunun doğru dürüst işletilmediği de bir gerçek.

Yani kısacası eskiden de Atatürk'e saldıranlar vardı ancak internet ve sosyal medyanın olmaması bu kadar göz önüne gelmelerini sağlamıyordu.

Ayrıca Türkiye'de ki askeri kanadın yönetim üzerinde özellikle Atatürk devrimleri üzerinde koruyucu pek bir önlemi olduğunu düşünmüyorum.Bu gerici çevrelerin kendi kendilerine yaratmış olduğu bir efsane...1960 darbesini ele alırsak 1960 darbesi ile ne Türkçe ezan okumasına geri dönülmüş ne köy enstitüleri yeniden açılmış ne de tarikat/cemaat yapılanmalarına karşı ciddi önlemler alınmıştır.1971 muhtırasıda yanılmıyorsam memleket genelinde artan sol terör olayları nedeniyle hükümetin yetersiz kalması nedeniyle verilmiş bir muhtıraydı.1980 darbesi ise memlekette sol görüşü tamamen ezmiş ama sağ özellikle muhafazakar/şeriatçı kesime fazla müdahalede bulunulmamıştır.Zaten bugünkü Türkiye'nin 12 Eylül 1980'nin eseri olduğu barizdir.

Yani öyle askeri kanadın yönetime ortak olması veya devrimleri koruma görevi üstlendiği görüşü 'efsaneden' başka birşey değil.İki askeri darbe ve bir muhtıradan sonra yönetim her zaman sivillere kısa sürede devredilmiş.İlginçtir her askeri müdahaleden sonra iktidara da sağ ve muhafazakar partiler gelmiştir.Mesela 1960 darbesinden sonra yapılan 1961 seçimlerinde iktidara DP'nin devamı olan AP,CHP ile koalisyon kurarak gelmiştir.1965 seçimlerinde de AP tek başına iktidar olmuş ve 1971'e kadar ülkeyi tek başına yönetmiştir.1971-1980 arasında da genelde 'Miiliyetçi Cephe' hükümetleri (koalisyon) iş başında olmuştur.

Yani 1960 darbesinden sonra yapılan ilk seçimlerde bile ülke yönetiminin DP'nin devam olan AP'ye geçmesine askeri kanat izin vermiştir.Herhangi bir baskı ve müdahale olmamıştır.

Benzer durum 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yapılan 1983 seçimlerinde de görülür.1983 seçimleri ile sağ ve muhafazakar bir parti olan ANAP tek başına iktidara gelmiş ve 1991'e kadar iktidarda kalmıştır.1991-2002 arasıda genelde sağ-muhafazakar partilerin birbirleriyle yaptıkları kaolisyonlar şeklinde geçmiş.

28 Şubat sürecinden beş yıl sonra yani 2002 seçimlerininde sonucu ortada...

Görüleceği üzere askeri kanadın ülke yönetiminde 'efsaneleştirildiği' kadar söz sahibi olmadığı ve olduğu dönemlerde de Atatürk devrimlerini korumak gibi bir amacının olduğu söylenemez.Her askeri darbe ya da askeri baskı kısa bir süre için devam etmiş ve bu süre içerisinde Atatürk devrimlerini zayıflattığı gibi karşısındaki odakların güçlenmesine neden olmuş.

Ancak burada mühim olan nokta halkın genel olarak bilinçli ya da bilinçsiz Atatürk devrimlerini içselleştirmesi,kabullenmesi ve benimsemesidir.Radikal dinciler dışında Atatürk devrimleri ile kavgalı muhafazakar neredeyse yok gibidir.Aksini iddia eden muhafazakarların yaşam tarzları bile bunu doğrular niteletiktedir.

Sıkıntı olan husus ise son 10 yılda memleket dışından özellikle ortadoğudan milyonlarca sığınmacının ülkeye alınmasıdır.Bu insanların hiçbiri Atatürk devrimleri ile yetişmemiş insanlardır ve Türkiye'ye tamamen yabancılardır.Türkiye'de ki muhafazakar kesim ile bu gelenler arasında hiçbir benzerlik yoktur.İşte asıl sıkıntı bu durumdur.

Anket mi yaptın?

Anlat bakalım nasıl buldun %35 i?

İnsanlar müslüman olmak zorunda değil, bunu kafalarınıza ne zaman yazacaksınız? Muhammed'in askerleri olmak istemiyorlar demek ki, tanrı masallarına inanmak yerine gerçek tarihlerine inanıyorlar. Bırakın şu din masalları üzerinden siyaset yapmayı. Ülkenin içinden geçtiniz 20 senede din siyaseti ile.

Ozumsetilmedi, eksik kalan kısmı da o. Batı dogrusu ABD müdahele etti. Asılan biri vardi ya, simdilerin Inonuye küfredip, onu anmasi gibi, koy enstitulerini kapatmalari o devrimlerin halka geçisini kapattilar.

Zaten adam hicbir zaman olamauacak bir kitle de var. Onlari balinanin üzerinde giden parazit gibi de dusunebiliriz. Bu ulke var olsugu surece onun gucu sayesinde var olan, ama aslinda onun yok olusuna da vesile olacak olan bir kitle.

Sayelerinde ulke bk yoluna da hizla ilerliyor.

başlık bir miktar irite edici olmuş ne niye kılıç kaldıracaklardı harbiyeliller deniz baykalın askerleriyiz diye mi? tee allahım ya

Ne yaparlarsa yapsınlar bu milletin kalbinden Atatürk adını silemeyecekler.

Artık dinci'ye de Atatürkçü'ye de güvenmiyorum, herkes bu olguların altına sığınıp dümen çeviriyor.

Kim ne entrika çeviriyorsa slogan atıp kendini akladığını sanıyor.

Yarın bakmışsın cidden kimisi Fetoş gestaposu çıkmış.

Yüzde 35 mi ? Dalga mi geciyorsun.

Ak partide bile en az yuzde 10 Ataturkcu mevcut

MhP ekseriyeti

Iyi parti

Chp

Vatan

Dsp

Memleket

Bunlarin oyu kac yapiyor?

Ahmet Hakan gazete de çok güzel yazmış;

E hani Afganistan olacaktık

Üç birinci de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldılar diplomalarını.

Erdoğan konuyla ilgili olarak şöyle dedi:

“Bu bir tesadüf değildir. Bu başarı, kızlarımızın Harp Okullarımıza olan ilgisinin ve mücadelesinin neticesidir. Bu bizim için ayrı bir şeref nişanesi. Demek ki kızlarımız başarır. Asker olarak da başarır.”

Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce...

“Bu son şans. Eğer seçimi Erdoğan kazanırsa kadınlarımız evlerinden dışarı çıkamayacak. Afganistan olacağız” diyenler vardı.

Onlar şu manzaraya bakıp ne hissediyorlar acaba?

Milim utanç, dirhem yüz kızarması falan söz konusu oluyor mudur acaba?

Kaynak: E hani Afganistan olacaktık | Ahmet HAKAN Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler (hurriyet.com.tr)

Sorulara cevap vermiyor. Sallamış işkembeden.

Hayallerini yazmış. Çok bekler.

Eskiden öyleymiş de şimdi böyleymiş. Külahıma anlatsın.

Bu ülkede ne yaparlarsa yapsınlar Atatürk'ü silemezler. Atatürk bu ülkenin ayakta kalmasını sağlayan tek güç.

Onu bu ülkeden sildiklerinde ülke aynen Yugoslavya'da olduğu gibi, parcalanır ve bölünür.

Her şeye rağmen bu ülke insanı bunu biliyor.

Türk insanı Atasından vazgeçmez.

Hayinlerin rüyası da gerçekleşmez