Şimdi Ara

Her Şeye Rağmen Yaşamanın Değerli Olduğunu mu Düşünüyorsunuz ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
537
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Mesela çoğu insan dindar da olsa inançsız da olsa yaşamanın her şeye rağmen değen bir şey olduğunu söyler veya bazıları bu konular hakkında detaya inip yaşamdaki basitliklerden, anlamsızlıklardan vs. bahsetse bile yinede ufakta olsa bir anlamı olduğunu düşünür yada yaşa gitsin zaten bir kere geliyoruz tarzında takılır. Ben forumdaki kişiler bu konu hakkında nasıl düşünüyor onu merak ediyorum. Yaşamın manasız olduğunu ama yinede yaşamamız gerektiğini mi, şans eseri oluştuk ama bunun bizim için değeri büyük bu hayat bizim için büyük bir şans hiç olmayabilirdik gibi mi yoksa hayatta böceklerden bir farkımız olmadığını, sadece hayatta kalmak için onlardan daha bilinçli bir şekilde hareket eden ama en az onlar kadar gereksiz ve basit bir amacı olan varlıklar olarak mı düşünüyorsunuz kendinizi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Yokluğu hiçbir şeye değişmem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Böceklerden bir farkımızın olmadığını düşünüyorum ve bir umut yaşıyorum işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu durumu değerlendirebilmek için yaşamın ne olduğunu anlamak lazım.

    zenginlik güzellik sağlıklı olma gibi bir kısım gerek şartların olmadığı bir yaşam esasen yaşam olmadığı gibi bu değerlere malik olup da dünyanın zevklerinden bilinçli mahrumiyet de ayrı bir anlam taşır.

    .............................

    bana göre insan maddesel olarak naturalizmin etkisi altında olup kendi içinde bir kavram kargaşası veya kavgası vermektedir. insan etsel olarak özü olan hayvan ve bitkilere -ki bunlar kendisine anne babalık yapmaktadır- yamyamca davranır ve ilahiyat adına ilk çıkışını da naturalizm kökenli yapar.

    insan tabiatın ruhuna ve onun korunumuna inanmakla ilahiyata geçiş yapan bir canlıdır. bu esemede canlılık salt can taşıdığı için değil insanımsıya kucak açtığı için değerlidir hatta kutsaldır. esasen semavat adına diyni çıkış gösteren akımların büyük çoğunluğu belki de hepsi toprağın içinden çıkan ruha ilah demektedirler de denebilir. iyilik güzellik erdem vs hep vandalizm içermeyen ölçüler içermekle diyn ve ahlakın da temelini oluşturur.

    ..............................

    natural kökenli insanın tabiata karşı gösterdiği bu tutum zaman içinde yamyam olan özü ile çelişkiler yaşayacaktır. insan esasen ilk elde ilaha değil tabiata karşı isyan eder. benim soluduğum hava yediğim ekmek içtiğim su aynı zamanda vandallık yapana da vardır der ve bu şekilde kör camid olan şeyin ilahi değerini yerden göğe taşımaya başlar. esasen tabiatın bize olan sunumu herkese hatta kötü olana da vardır.

    ..............................

    bu aşamada yaşam denen şey sorgulanmaya başlar ve insan denen şey kendisinin bir böceğe sunulan imkandan daha fazlasına sahip olmadığını düşünür hale evrilir.

    semavata yönelim ise bu aşamada insan denen şeyi kemter eder. semavattaki bir kısım algılar ise yerdeki bir kısım olguları şekillendirme bakımından anlam kazanmaya başlayınca anlaşıldığı kadarı ile insanın ikinci diyn algısı kainatın ilah olabilme ihtimaline yönelir.

    kainat dünya ile düşünüldüğünde mezaristana benzer. hatta taşın toprağın da değil zerre veya dumansı hale gelmiş bir şeyin yaşadığını iddia ettiği bir boyutu yani dünyayı da oluşturmuştur.

    bu bakımdan insan teorik olarak dumansı haleti ile yaratıcı denen şeye yönelirken bir kısım algılarında değişimler oluşur denebilir.

    .......................................

    kainatın totalde mezaristan olması yani taşa kaya toprak ve bunların üstüne yığılmış bir insan ile ortaya konması hali bizim esasen toprağın altında yaşadığımızı anlatma bakımından anlamlı olurken ruh denen şeye ihtiyacı anlatma bakımından yaratıcıya iman gerçek manada yaşama isteğinin en açık belirteci konumuna yükselecektir.

    gerçekten de ruh denen şeyin varlığı gereklidir ve inancın özünde yaşama isteği vardır.

    bu bakımdan inançlı insan yaşama denen şeyi ebedi olarak elde etme amacı gütmektedir de denebilir.

    .......................................

    esasen makul gözükse de bu esemede çıkış noktası bakımından naturalizm olduğundan sonradan da kainatın ilahlığı kabul edildiğinden şirk kökenli bu anlayışın ruhla irtibatı mümkün görülmemektedir.

    bu nedenle tanri ve oğlu tezi ileri sürülmüştür de denebilir. yani salt doğumla veya ayrıksı olarak ta en başından beri şirk koşmayan yapının bir elemanı olarak varlık kazanmış olma gerekliliğimize vurgu yapılmaktadır.

    ........................................

    meselenin en belirgin olan hususu bana göre şudur. insan esasen doğmaz. ölmeye başlar. türeme esasen ölmek isteyen kişinin bunu fiil olarak ortaya koyması halidir. zira doğmadan ölemezsiniz.

    insanların türleşme konusunda çok ciddi bir yanılgıları var. bu duygu yani cinsellik o kadar yoğundur ki ya istiman yaparsın ya eşcinseldir ifade edemiyorsundur ya iktidarsızsındır ya da hakkaten evliyasındır yoksa başka türlü mümkün değil türeme isteği seni mutlak anlamda sarar sarmalar diye ileri sürülen bir görüş var. bu görüş doğrudur ancak nedeni cinselliğin yani türemenin insanı saran cazibesi itim gücü değildir.

    .......................................

    bizler ilahi kudrete kadın diyebiliyoruz. erkek de diyebiliyoruz. hatta bu iki kavramı eş de edebiliyoruz.

    elif lafzatullah olduğu gibi, nur da ilahın ismi iken (bunlar kitabullahta kesin naslar) rahman ve rahim de ilaha atıftır. sultan da bir ilahi varyasyondur. nur, sultan ve elif bizde kadın demek.

    rahman, rahim, nur u allah ise bizde erkek demektir. siz bu kavramları eş ederseniz içinizde hissetiğiniz cinsellik normallikle değil ilahın cezası ile anlamlı olur.

    sizdeki türeme hissindeki şiddeti ilah size ceza olarak vermiş olmalıdır.

    ............................................

    a ve b türeyince c olduğundan (tanım sorunu) kişi yani a, b nin aynı zamanda kendi annesi olduğunu da bilir. ancak bilse de bu duruma engel olamaması evrimin!!!!! değil ilaha kadın deyip onu eş etmenin sonucudur. ilahi kudreti başka türlü kadın ya da eş edemezsiniz. bir kadına elif ya da sultan deyip ilaha gönderme yapabilirsiniz yoksa koca ilahı dünyaya sığdırıp onu bu şekilde evlendiremezsiniz. yani yapabileceğiniz tek şey budur ve gerçekten de elden bu kadar geliyordur.

    .......................................

    şimdi yaşamanın özündeki şey önce doğmak ise bunun cinsellik içeren hissiyatı bir cezadır ve bu ceza açısından kişi eğer ki kendisini bu cezadan kurtarmışlığı ölçüsünde rahata erer ise yaşam denen şey kendi adına güzelleşen bir şey olmaya başlar.

    zenginim güzelim iktidarsız değilim eşcinsel değilim(eşcinsellik esasen açıklanmaya muhtaç bir konudur başlık açılırsa değiniriz) evliya da değilim ve fakat cinsellik denen şey beni arayışa iterken ilahi kudretin yamaçlarına kadar götürüyor ve yerdekilerde bir gariplik var dedirtiyor. özel olarak bana bir eş ver de denebiliyor. işte bu aşamada kişinin huri denen şeye benzediği cinsellik dışında bir arayışla kadına yaklaştığı düşünülür. bu ayrı konu. ancak huriler dişi değiller. onlar evlat denen şeyi cennete götüren baba denen figürü oluşturur.

    .........................

    totalde insan kendisine bakar ve der ki cinsellik yani yaşama karşı bakışım ne? cinsi isteğin şiddeti ne şekilde oluşuyor?

    bu konulara bakışla kişi semavat anlamında ceza denebilecek şeyden ne şekilde ayrıştığını anlayabilir diye düşünüyorum. bu öze eren kişinin yaşamasında ilahın bir beis görmeyeceğini düşünürsek hakkaten de yaşam yaşanılası bir şey olarak bazı kişilerde tecessüm de ederken aynı zamanlı olarak ilah ve oğlu kavramını da yeni baştan tanımlayacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 2 Aralık 2018; 2:0:20 >




  • intihar etmek için o kadar çok sebep var ki ...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanların ezici çoğunluğu mutlu olduğu için yaşıyor.Hayatin anlamı,ölümden sonra hayat vb. onları da kaygılandırmıyor.Dine inansalar bile fazla takmıyorlar.



    Dine inanan kişi her hareketini inandigi dine göre yapar,olur biter.Kaygı falan da yaşamaz.



    Dine inanmayan kişi ise bazen kaygılanabilir ama bunun da çok olduğunu sanmıyorum.Siz ne saniyorsunuz? Dinden çıkınca majör depresyona falan mı giriliyor zannediyorsunuz? Dine inanmayan avrupa ülkelerinin mutluluk indeksi en yukarılarda.Şunları geçin artık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • eşom21 kullanıcısına yanıt
    Dinle ne ilgisi var benim dediğimin anlamadım. Ben hayatın anlamsızlığından bahsediyorum inançsız bir kişi bile olsa, insanlar aynı inananlar gibi kendilerine mutlaka bir dayanak noktası buluyor. Her şeyden önce inanan da insan inanmayan da, o yüzden ikisi arasında hiçbir fark yok bence yaşam amacı bulma konusunda. Belki bir dine inananlar extradan her şeyin bir gün hesabının sorulacağını vs. düşünerek rahatlayabilir ama karşı olarakta dinsiz bir insanda daha farklı şekillerde kendini rahatlatabilir zor durumlarda. O yüzden ben dediğiniz gibi kimsenin mutluluğunu veya yaşama amacını bir dine inanıp inanmamasına göre yargılamıyorum. Belki bir müslümana sorsanız amacının Allah'ın takdirini kazanmak olduğunu bu dünyada ibadet falan etmek olduğunu söyler ama bu kişi sadece bunlarla mı kendini avutur. Yine gider normal insanlar gibi kendine başka amaçlar hedefler de koyar nebileyim bir şeyler yapar işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: matraxx22

    intihar etmek için o kadar çok sebep var ki ...
    Mesela intihara çoğu dinsiz kişilerin neden kötü gözle baktıklarını da anlamam. Kötü gözle derken adamlar gelip öldükten sonra yok olacağımızı söylüyor hatta hayatın anlamsızlığını da vurguluyor ama sonuc kısmına gelince intihar çok saçma her şeye rağmen yaşamalıyız yok şöyle yok böyle, anlamıyorum bu tarz insanları nasıl bir hayatları varda bu dünyaya bu kadar bağımlılar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: matraxx22

    intihar etmek için o kadar çok sebep var ki ...
    Sebep olması önemli değil, bunu eyleme geçirmek önemli. Bana göre intihar edenler dünyanın en cesur insanlarıdırlar. Çünkü bir insan yaşama isteğini kaybedecek kadar kötü bir ruh haline girecek ve insanın en öncelikli arzusu olan yaşama isteğini reddedecek ha. Helal olsun, bu cesur insanlara.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • üslubunu değiştir kavram karmaşasına sebep olma potansiyeli olan kelimelerden uzak dur
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.