Şimdi Ara

Herkes dil öğretebilir... BEN KONUŞTURURUM! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
160
Cevap
5
Favori
5.579
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ben tenselerden sormak istiyorum şu would have been yada had have been going tarzı zor tenselerin tam olarak türkçedeki zamanı nedir?

    bide sana göre en ilginç phrasal verbleri yazarmısını 3-4 tane tşkler
  • Selam arkadaslar bende avusturalyadayim herkeze selam soyluyorum.Burda ki ingilizceyle amerikan ingilizcesi arasinda konusma anlaminda daglar kadar fark var.Bu arada cok yararli bir konu.
  • @ultrAslan_woLky örnek yazabilir misin?

    @kartal0014 avusturalya ne amerikan ne de ingiltere ingilizcesine benzemiyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoy

    DEVAMI GELSİN
    birde benden ingilizcede bir fiilin sonuna er eki gelirse onu yapan kişi eğer ingilizcede bir fiilin başına re gelirse onu yeniden anlamına geliyor
    mesela
    speak - konuşmak speaker - konuşmacı
    make - yapmak maker - yapımcı
    smoke - sigara içme smoker - sigara içen kimse
    play - oynamak player - oyuncu


    Dostlar bugünlük bu kadar olsun, aklıma gelmiyor değişik konular. Sizin sorularınız varsa yazın bi ara cevaplamaya çalışırım. Ama lütfen başta dediğim gibi "şunu tercüme edermisin" demeyin.

    @djoy da bir şey paylaşmış onun hakkında aklıma bi kelime geldi onu yazayım. Nedense bunu Türkiyede az çok ing bilen birine söyleyince inanmıyor.

    cook = aşçı
    cooker = fırın demektir
    ayrıca cook fiil olarak da yemek pişirme manasına gelir.




  • he had been working for 20 years - aslında türkçeye çewirince 20 yıl çalışmıştı oluyo ama nerelerde bu tenseleri kullancaz??

    bi de i would have gone America - bunun türkçesi amerikaya gidicektim gibi bişe dogrumu yada gidicektim gelicektm yiyecektm gibi zamanları nasıl yaparız? ve it would have been good iyi olacaktı anlamındamı??



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AslanDrogba -- 22 Ağustos 2010; 17:01:11 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jubelyagyu

     Herkes dil öğretebilir... BEN KONUŞTURURUM!


  • quote:

    Orijinalden alıntı: ultrAslan_woLky

    he had been working for 20 years - aslında türkçeye çewirince 20 yıl çalışmıştı oluyo ama nerelerde bu tenseleri kullancaz??

    bi de i would have gone America - bunun türkçesi amerikaya gidicektim gibi bişe dogrumu yada gidicektim gelicektm yiyecektm gibi zamanları nasıl yaparız? ve it would have been good iyi olacaktı anlamındamı??


    Türkçe tam karşılığı yok. Senin dediğin gibi. 20 yıldır çalışıyordu anlamında. Burdaki püf nokta bu cümlenin başında gelen cümleye bakmak ya da paragraftaki yerine bakmak ve ona göre karar vermek. Burdaki eylem geçmişte başlamış yine geçmişte bitmiş. Genelde past tense, past perfect ile beraber kullanılır. Yani der ki : "he fired 2 years ago." 2 yıl önce kovuldu der. sonra senin söylediğin cümleyi devamında getirir anlamlı olur. Ve örneğinde ki gibi cümle içerisinde zaman belirtilmiş olmalı. for 20 years, 20 years ago, since 1990 gibi.

    Şimdi hacı if-clause diye bi konu var. Onu netten araştırabilirsin bu would have için. Yine bu would have de beraberinde past perfect ile kullanılır genelde. Örnek; If I had had enough money, I would have gone the cinema yesterday.

    Burda da yine iki cümle olmalı ya da öncesinde geçmiş zaman olduğu belirtilmeli. Ama if-clause bir kalıp olmuş artık. Yani şunu diyebilirim ki geçmişte doğru olmayan bir şeyi if ile bağlarsan bu kalıp çıkıyor.

    it would have been good evet veya iyi olurdu da olabilir duruma göre.




  • Konuyu takip için mesajım bulunsun...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Corpolar


    quote:

    Orijinalden alıntı: Calm Down

    Devam et takipteyiz.

    I ain't play PES2010. Bu cümle gramer olarak doğru mudur?

    yav ain't ne olum
    am not demek zorunuza mı gidiyor ya da did not her neyse

    Fail! I'dan sonra do gelir. Olumsuzu da do not(don't) olur
  • Yukarı..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Geisuntheist


    quote:

    Orijinalden alıntı: ultrAslan_woLky

    he had been working for 20 years - aslında türkçeye çewirince 20 yıl çalışmıştı oluyo ama nerelerde bu tenseleri kullancaz??

    bi de i would have gone America - bunun türkçesi amerikaya gidicektim gibi bişe dogrumu yada gidicektim gelicektm yiyecektm gibi zamanları nasıl yaparız? ve it would have been good iyi olacaktı anlamındamı??


    Türkçe tam karşılığı yok. Senin dediğin gibi. 20 yıldır çalışıyordu anlamında. Burdaki püf nokta bu cümlenin başında gelen cümleye bakmak ya da paragraftaki yerine bakmak ve ona göre karar vermek. Burdaki eylem geçmişte başlamış yine geçmişte bitmiş. Genelde past tense, past perfect ile beraber kullanılır. Yani der ki : "he fired 2 years ago." 2 yıl önce kovuldu der. sonra senin söylediğin cümleyi devamında getirir anlamlı olur. Ve örneğinde ki gibi cümle içerisinde zaman belirtilmiş olmalı. for 20 years, 20 years ago, since 1990 gibi.

    Şimdi hacı if-clause diye bi konu var. Onu netten araştırabilirsin bu would have için. Yine bu would have de beraberinde past perfect ile kullanılır genelde. Örnek; If I had had enough money, I would have gone the cinema yesterday.

    Burda da yine iki cümle olmalı ya da öncesinde geçmiş zaman olduğu belirtilmeli. Ama if-clause bir kalıp olmuş artık. Yani şunu diyebilirim ki geçmişte doğru olmayan bir şeyi if ile bağlarsan bu kalıp çıkıyor.

    it would have been good evet veya iyi olurdu da olabilir duruma göre.


    tamam if clause ile kullanılıyomuş peki benm çok kullandıgım ama her zaman nası kullancagımı bilemediğim bu gidecektim gelecektim yiyecektim gibi cümleleri nasıl kurucaz?? ben i would go yada i was going to go olarak kullanıyorum dogrumudur?? bu aralar kafaya bu tarz tenseleri taktm çok tşkler yanıt için :)

    he bide phrasal verb 2-3 tane bildiğin ve değişik varsa söleyebilirmisn mesela time is ticking away zaman acımasızca geçiyor anlamında filmlerden baya kaydettiğim oluyor en sewdiğim konuda bunlar..




  • Bende bir konu anlatayım..

    There must be a reason for life ( Hayat için bir neden olmalı ) Burada There must be = Olmalı anlamında

    I will be able to drive a car ( Bir araba sürebileceğim ) Burada will be able to gelecekte yapabilecek bir durumdan bahsederken kullanılır..

    I can't swim as well as her ( Onun kadar iyi yüzemem. ) Burada ise karşılaştırma var.. as sıfat as derecelik belirtir.. Türkçe olarak ise sağdan okunuşa göre düşünürsek "onun kadar iyi yüzemem"



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ` quaD. -- 22 Ağustos 2010; 22:18:42 >
  • I have been playing basketball.. Bu konuda geçmişte başlamış ve hala devam eden bir olaydan söz ederken kullanırız..
  • I would do this job ( Bu işi yapacaktım ) >> Geçmişte bir fırsat olmuş ama bu fırsatı yapmamış anlamında kullanılır genellikle.. Yani would geçmiş zamanda belli bir zamanda gelecek anlamı taşıyor..

    I could do this job ( Bu işi yapabilecektim ) >> Geçmişte yapabilecekmiş fakat şimdi yapamaz anlamı doğurur.. Yani geçmiş zamanda belli bir zamanda yapabilecekti anlamını taşıyor..

    Would do you give that glass to me ? ( Bana şu bardağı verebilecek misiniz ? ) >> Would burada rica etme anlamında kullanılır.. Bu önemlidir..

    If I were you I could select this choice.. ( Burada If I were you = Senin yerinde olsaydım anlamını taşır )

    I'm gonna swim next week. ( gelecek hafta yüzeceğim. ) Burada will konusuna göre daha kesin bir anlam taşıdığından dolayı gonna kullandık.. Eğer daha kesin bir gelecek anlamı taşıyan bir cümle kullanacaksanız gonna en doğrusu olur..




  • tamam cewabı aldm tşkler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: qabRiéL

    Your eyes is amazing.





  • devam
  • çok yararlı bi konu gerçekten. işime yarayabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Grammy -- 22 Ağustos 2010; 23:57:22 >
  • dostum gercekten iyi bir iş cıkartıyosun
  • i love is
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.