Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
İçki İçmeyi Anormalleştirmek! (13. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: elektro_gadget
Savunacam diye bu kadarda ileri gidilmez ama. Nereye daha berrak düşünüyor? Siz hangi boyutta yaşıyorsunuz anlamadım ki! Doğduğumdan beri kahrını çektiğim, bana hayatı zindan eden şeyi bilmesem inanacam yani bide ciddi şekilde söylüyorsunuz. İçki içen insan normalde aklında olup söyleyemediği, çekindiği şeyleri kafayı bulunca söyler. Bu da çoğu zaman iyi şekilde sonuçlanmaz. Birde her konuyu dönüp dolaşıp dine getirip hakaret etmekte nedir? He tamam anladık memlekette ne kadar olumsuzluk, geri kalmışlık varsa hepsinin sebebi aslında dindir. Bunu söyleyin sizde rahatlayın bizde.
İleri gidilmez derken?
Garip olan ne var yazdıklarımda?
Yobazlık dünyanın başbelası olup insanlığın bağnazlıktan hızla kurtulması gelecek için zorunludur.
Yobazlık ile dindarlık farklı şeyler olup karıştırılmamalıdır. Benim yazdıklarımda dindarlara ilişkin herhangi bir görüş ya da ima yok.
Eğer bunlarda bir gariplik buluyorsanız bir psikologa görünmenizde yarar olabilir.
Konuya dönecek olursak; anlaşılan alkolik bir babaya sahipsiniz. Allah sabır versin fakat babanız içmeyi bilmiyorsa suç içkinin değildir. İçkiyi insan gibi içen milyonlarca insan var ve hepsine yarar sağlıyor olmalı ki içki içmeyi sürdürüyorlar. Hem de dünyanın en pahalı içkisini...
-
Taraflar arasında mutabık kalınamayacak konulardan birisi bu sanırım. Tartışmanın devam etmesinin herhangi bir getirisi olacağını sanmıyorum. -
quote:
Orijinalden alıntı: ilkerinanç
içkinin dine yasak olmasıyla yobazlığın alakası nedir yahu?bana göre de sen yobazsın bu görüş açısı biraz da.içki içmeyi bilip bilmemek gibi bir kavram yok...dünyada alkolizmle mücadele eden milyonlarca insan var.alokolizmle mücadele için harcanan milyarlarca doalr var demekki ne yapalım adamlar içki içmeyi bilmiyor bırakalım ne halleri varsa görsünler.ya da dünyada sigara içen milyonlarca hatta milyar belki insan var uyuşturucu içen milyon insan var demekki yaralı birşeyler buluyorlarki içiyorlar.hem uyuşturucu kullanmayı bilmiyorlarsa bu bizim sorunumuzmu dimi ama.manttaliteye bakarmısınız yasağa karşı çıkmakmı akpye laf etmekmi dert bilmiyorum ama iyice kendinizi kaybettiniz savunduğunuz içki yahu.ha dersiniz ben içerim kardeşim sana ne,eyvallah.iyice komediye döndü iş.
Buradaki insanların derdi din değildir. Bu açıktır. Daha önce yazdım fakat yanıt vermek yerine şikayet etmeyi seçerek sildirdiler. Oysa direkt konu ile ilgiliydi. Eğer burada yasağı savunan insanlar bunda samimi olsalar din baronlarının faiz ve zina konusundaki yıkıcı eylemlerini görür ve tepki koyarlardı. Var mı böyle bir şey? Yok. Öyleyse savunmalarının dini boyutta hiç bir değeri yok.
Bu faşizmdir. İnsanların özgürlükleri güya din maskesi ardından her gün birer birer budanmaktadır. Benim karşı çıkış gerekçem budur. Yaşananlar islamiyet ile ilgili olmayıp tamamen yobazlık ile ilgilidir. Bu gidişe dur denilmezse yakında sultanat haline geleceğiz.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16891128.asp?gid=373
-
mutabık kalınmayacağı belli ama şu varki bu sayede her kes birilerinin ne düşündüğünü olaylara nasıl yaklaştığını
görme imkanı buluyor... tek kötü olanıda bunu yaparken birileri yanlış anlaşılıyor kimileri saldırganlaşıyor,kimileri derdini tam anlatamıyor..
amma işin doğrusu şu ki ben burada içki ve türevlerine sonuna kadar karşı olan biri olarak içen kişilerin bu kadar güzel makul ve insancıl yaklaşımda bulunarak yazılanlara itiraz etmesi bence çok güzel..
ama tekrar ediyorum görüş ve düşünceleri,mizi açıklarken kimseyi kırmadan aşşağılamadan şahısları hedef göstermeden yapabilmektir güzel olan. içki kullanan arkadaşlarımızın ben şu sebeplerden dolayı içmeyi uygun buluyorum yasakların şurasına karşıyım diye net biçimde yaklaşımları bence çok güzel..
zaten burda yazılanlara bakarak kimsenin içmekten vazgeçeceğini yada içmeye başlayacağını düşünemeyiz.bir atasözü ile konuya ekleme yapmak isterim.. SONU İYİ OLAN HERŞEY İYİDİR..
-
Ayrıcada bu durum bizi bu kadar rahatsız ediyorsa yakın zamanda seçimler olacak o zaman oyumuzu gerektiği gibi kullanıp yönetime dersini verebiliriz.. örneğin ben oy verdiğim partiye bu sefer oy vermeyeceğim.. eminim bir çok kişide öyle olacaktır. -
Alkol kullanımıyla elbette savaşılsın.Bende alkol alıyorum ama ayarı kaçırmadan.Çocuğumun alkol kullanmasını yetişkin olana kadar engelerim.Ondan sonra ise içecekse bunu tadında bırakmasını öneririm..Yine anlaşamadığımız nokta burda başlıyor..Biz sabahtan akşama kadar içsin herkes,çok sağlıklı olur demiyoruz.Bizim karşı çıktığımız nokta bunun toptan yasaklanmak istenmesi yada içmeyenlerin zorla sizde bunu içmeyin demesi..Ayrıca alkolün zararları tartışılırken herkesin mantıklı önerilerle gelmesi gerekirken googledan aratarak buraya konulan yazılarla bu olmaz.Çünkü bende onun aksini ispat eden yazılar koydum ve dahada koyarım..Benim istediğim şey herkesin dini referans almadan mantığını kullanarak kendi düşünceleriyle gelmesi.. -
Seçimlerde oy kullanma yaşı: 18
Geneleve girme yaşı: 18
Alkollü toplantılara katılabilme yaşı: 24 -
İçelim sayın arkadaşlar, içelim. Bakmayın siz başkalarının söylediklerine. Onlar ülkemizin kalkınmasını, ilerlemesini istemiyorlar. Sen içmesen, ben içmesem, o içmese kim içecek? Bu ülke nasıl çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacak?
İçki içme yaşı 24'e çıkarılmış. Aman Tanrı'm, olacak iş değil! Hemen 14'e indirilmeli. İndirilmeli ki insanımız genç yaşta bu medeniyet vasıtasıyla tanışsın. Onları bundan mahrum bırakmaya kimsenin hakkı yok.
Hem alkol bir yere kadar zihni açıyormuş arkadaş. Öğrencilerimiz sabah kahvaltısında bir duble içerse bakın dersler ne güzel işleniyor. Buradan ailelere sesleniyorum: Çocuklarınıza sabah çay yerine rakı içirin, şampanya veya bira da olur. Maksat zihin açıklığı.
İçelim efenim, içelim... -
Şimdi, cımbızla çekilip alınan sözlere cevap verme zorunluluğu meydana geldi, öncelikle tüm dostlardan özür dilerim. Çünkü mesele kişisel değildir burada. Kötü niyeti gösteren bir durum olup, uzun zaman önce yazılmış bir sözü bile çekip alıyor, aslında ne komiktir.
Orada, " bir süre bende alkol bağımlısı olmuştum" yazmışım. Bakınız, bu alkolik olmak değildir. Onun için araştırdım ve ısrarla yazdım ki, alkolik veya bağımlı olmak o kadar basit değil diye. Benimki birkaç aylık bir kadın meselesinden ortaya çıkan bir sorundu ki, iyi ki de alkol almışım diyorum bugün geçmişe baktığımda. Bu özel konudur. Bir gönül meselesi açıkçası. Yani kişisel...
Şimdi bu konu ile ne ilgisi var sizce? Bu kadar kötü niyetli olunur mu ya? Din veya ne adına yapıyorsan yap bunu. Bu çok yakışıksızdır arkadaş.
Dediğim gibi, konuyu kişiselleştirmeye çalışıp açık aramak ne ayıp ya...
Konu ne burada? Yasakçılık ve yasakçı zihniyet...
Bunu tartış, ben 70 milyondan biriyim, benim özelimle ne işin var?
-
quote:
Orijinalden alıntı: S 850
quote:
Orijinalden alıntı: mustf9
İçkiye karşıt olanların yorumları tamamen mantıksız! Bu uzun uzadıya tartışılırsa, mantıksızlık açıkça ayan beyan görülecektir.
Öncelikle birşeye "karşıt" olmadan önce, o şeye niye karşı olduğunu bilmek lazım. Bunu bilmek için de bir iki sorunun cevabını herkes net olarak vermelidir;
İnsan içkiyi niye içer? her insanın içki içmeye ihtiyacı var mıdır?
İnsan hayatın rutininden çıkmak, kafa dağıtmak, stres atmak için içki içer. Veya halk tabiriyle; "güzelleşmek, kafayı bulmak " için içer. Bu, bir çıbanın patlamasına benzer. İnsan içkiyi rahatlamak için, nefes almak için içer. Ben şahsen haftada bir veya iki defa içki içen biriyim, yani bağımlı veya alkolik değilim. Ama, eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum.
O halde her insan için istisnasız olarak söylenebilir ki; İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir. İçki kullanmayan insan kendisine büyük kötülük yapmış olur.
Karşıt olanların öne sürdüğü şeyler; " sağlığa zararı, kazaya sebebiyet, kavga sebebi, cineyet nedeni vs. vs... " gibi. Benim karşıt olanları mantıksız bulduğum noktalardır. Zarar dediğin zaman bu kişiye bağlıdır. İçki ihtiyacını gideremediği için kaç cinayet işlenmiştir, kaç intihar yaşanmıştır bunu bilemeyiz ve bu yön tartışmayı "teferruatlara" boğacak gereksiz bir yöndür.
Sen temelde bakman gereken yöne bakmıyorsan yanlış olur. İçki en temel ihtiyaç mıdır, değil midir? Bu sorunun cevabını herkes vermeli.
Ama samimi biçimde...
İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir.
Diyorsunuz.
Ayrıca "eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum" diyorsunuz.
Alkolık olmanın belirtisi bu sözler. Alkolık değilim diyorsunuz. Alkolik demiyorum ama biraz öncesi diyeyim o zaman.
Bakın uyuşturucu kullanır bazı gençler. Kullandıklarında mutlu olurlar. Stres atarlar. Parası olan pahalısını alır, olmayan bali vs idare eder. Niçin mutlu olur? Vucuttaki mutlu hissetmeyi sağlayan bazı değerleri birden açığa çıkarır. Mutlu olunan uyuşturucu kullanılan günün ardından halsizlik aşırı mutsuzluk ortaya çıkar. Stres artar. Bir müddet sonra tekrar almak zorunda kalır mutlu olmak için. Çünkü vucut o değeri tamamlamamış ve o değeri tekrar açığa çıkarmamaktadır. Depoladığı değeri tekrar açığa çıkarmak için yeniden uyuşturucu kullanmak lazımdır. Bir müdett sonra kullanılan uyuşturucu yeterli gelmez. Dozajın artması lazımdır daha fazla vucudun o değerlei salması için. Dozajı arttırmazsa yeterli mutluluk gelmez artık. O değerler iyice azalmıştır vucutta. Uyuşturucu almazsa stres artar. Huzursuzluk artar. Filmlerde görürsünüz. Kendini yerden yere çalacak kadar krize girer. Uyuşturucu verince stresini atar, mutlu olur. Dozajı artırmaya giderse altın vuruşa kadar gidebilir. Yani uyuşturucu alanda hakim olmak zorundadır kendine. Az aldığında uyuşturucuyu, normal bir insan kadar mutlu olur ki bu miktarı devlet tedavi olanlara veriyor sanıyorum. Belki içeriği farklı varir.
Sporcuların dopingini de örnek vereyim. Mantık aynı. İçince dopin içeren maddeyi aşırı güçlüsünüz. Ertesi gün normal halinizden daha zayıfsınız. Çünkü güçlü olmanızı sağlayan değerler ilaçtarafında vucutta açığa çıkarıldı. Depoda kalmadı.
Umarım neden alkol alınca mutlu, almayınca stresli olduğunuzu anladınız. İçki içmeyen insanın içmediği için stresli omasını örnek vermeniz yanlış.
Yazdıklarım ışığında içki içmeyi genç nesle normal göstermemeniz tavsiye edrim. İçiyorum ama yanlış siz içmeyin gençler deyin. Webbie ye bu konuda teşekkür ederim.
Yeni buldum stres meselesini.
İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir ve eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum.
sözlerininden dolayı alkoliklik öncesi demişim. Sonradan da güldüm sözünüze deyince kabul etti diye düşündüğümü yazdım.
Sonradan alındığınızı anlayınca alındığınız için özür dilerim eğer alkolik değilim diyorsanız dedim. Burada iki yüzlülük yok. İsteseniz bu sözleri silerdim.
İkiyüzlü deyince bir müddet alkol bağımlısı olduğunuzu söylemişsiniz dedim. Zaten forumda yazmışsınız. Hem de KB de. Açıklayan sizsiniz. Yani özelinizi alıp buraya getirmedim. Forumda yazılanı getirdim. Sebebi de ikiyüzlü diye hakaret etmeniz. Şunu da söyleyeyim özür dilemeden önce bağımlıydım sözünüzü gördüm ama buraya getirmedim. Özüre karşı güzel cevap değil hakaret ve yalanlama gelince zaten kendinizin foruma yazdığı gizli olmayan bir yazınızı getirdim.
Ayrıca soru sordum alkolik olmak veya demek hakaret mi? Cevap vermediniz. Kaç defa yazdım hakaret anlamında söylemedim diye. Siz bana soruyorsunuz içki içiyor musunuz diye. Özelime girmediniz mi şimdi? Forumda yorum yapacağım içmiyorsun ne konuşuyorsun tarzı sözler söylemediniz mi? Diğer arkadaşlar ne miktarda içtiklerini veya içmediklerini açıkladılar. Noldu yani? Birbirimizi daha iyi anladık.
Sonuç olarak karşılıklı birşeyler öğrendik. Kendi araştırdıklarımı da yeni öğrendim. Özellikle Amerika ve Avrupanın Alkole karşı tavrını öğrenmem iyi oldu.
Umarım sizde yeni birşeyler kazanmışsınızdır.
Gelelim alkolik insan nasıldır meselesine. Herkesin zihninde farklı alkolik imajı var. Ben alkolik derken yerlerde sürünen, kendi üstüne işeyen demiyorum. Belirli zamanlarda alkol almak zorunda kalan, alkol almayınca strese giren, bunalan insanlara diyorum. Sıkıntılarında çözüm olarak alkole sığınanlara alkole başvuranlara diyorum.
Alkolikler içimizde gezen normal insanlardır. Bunu anlamayabiliriz bile. İlla sarhoş olup yere yıkılan insanlar değillerdir. Bol alkol alıp sarhoş olmayabilirler bile. Sonuçta alkol aldığı gün mutlu diğer günler sıkıntılı olurlar. Tabii alkolü bu şekilde kullandıklarından dolayı alkolü asla suçlamazlar ve alkol almamalarını gerginlik ve mutsuzluklarının sebebi sayarlar.
Bu düşüncelerimi diğer sayfalarda açıkladım ve söylediklerinize göre sizi uyardım. Alkolik alameti görüyorum dedim. Kötü bir düşünce ve hakaret olamaz bunda.
Herşeye rağmen kırdığım için alkolik dediğim için tekrar özür dilerim. Siz yazmaya devam edin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S 850 -- 30 Ocak 2011; 20:59:54 >
-
Orijinalden alıntı: lehrer35
Orijinalden alıntı: S 850
1-Osmanlılar yıkılma sürecine girdiğinde alkol yasakmıydı?
2-Orta Çağ da Avrupa niye çok geridir. Alkol az mı tüketilmiştir.
3-Orta Çağ da İslam Dünyası niye çok ileridir bilim bakımından? Çok mu alkol tüketmişlerdir de kafaları çok mu çalışmışlardır.
4-Reform ve Rönesansın sebepleri arsında alkol tüketiminin çoğalması var mıdır?Cevabınızı merakla bekliyorum. Saygılarımla.
Özellikle dördüncü soruya cevap bekliyorum.
Siz Mercan Beyden yanıt bekliyorsunuz ama ben de yanıtlayabilirim kabul görürse.
Avrupanın gelişimde alkolün payı var mıdır bilinmez ancak yobazlıktan kurtulmaları gelişimlerinin temel etkenidir. Bizde de alkolü yasaklayan zihniyet yobazlık olduğuna göre elbette bir korelasyon kurmak mümkündür.
İnsan çakırkeyf olunca daha berrak düşünür. Daha berrak beyin ile daha berrak bilgilere ulaşılacağı ortadadır. Bunu bilimsel olarak kanıtlamak sanırım mümkün olmaz. Fakat bu kesindir. Yani alkolün insanlığın gelişimine katkı sunduğu ortadadır.
bilim ve teknik dergisinin eski sayılarının birinde, alkol ün insan a etkisi konusu işlenmişti.
hatta kadın ve erkek lerin alkole tepkilerini neden farklı olduğu da açıklanmıştı.
ng de de ilgili bir belgesel izlediğimi hatırlıyorum.
ve
az alkol almış bir insannın daha konsantre, daha yaratıcı ve daha üretken olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir.
ayrıca sürekli de gösterilmektedir.
-
İslamiyette;
Papa yok, kilise yok, aforoz ve enterdi yok, kardinal yok piskopos yok, 4 tane kitap yok 3 tane tanrı yok derebeylik yok krallık yok kapitalizm yok rönesans yok reform yok gören duyanda sanacak ki Avrupa inanmıyor. Papa seçilirken 1 milyon tane adam kapısında bekledi, kaçırmamak için millet donuna işedi, bizim camiye cuma'dan Cuma'ya cemaat geliyor...
www.gigapedia.com
Avrupa Tarihi ile ilgili 100 sayfa kaynak var.
İslamiyet ile bilimin çatıştığı falan yok, şoven adamların ikisi üçü yazdı diye bakmayın siz Rasyonalizmin kurucusu Descartes kilisede okudu, sabah erken kalkamazdı, öğlene kadar yatardı ama adam metod üzerine kitap yazdı... İslamiyet, bilim düşmanıdır falan böyle şeylerle uğraşmayın, yunanistan-bulgaristan Allah'a inanmıyordu e onlar da bizim gibi, hadi tamam o ikisi kontrolümüz altındaydı biz bok ettik e dünyanın geri kalanında müslüman olmayanlar bilim-teknik konusunda geri kaldı ondada mı suç İslamiyette ya da dinde?
-
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >quote:
İslamiyette;
Papa yok, kilise yok, aforoz ve enterdi yok, kardinal yok piskopos yok, 4 tane kitap yok 3 tane tanrı yok derebeylik yok krallık yok kapitalizm yok rönesans yok reform yok gören duyanda sanacak ki Avrupa inanmıyor. Papa seçilirken 1 milyon tane adam kapısında bekledi, kaçırmamak için millet donuna işedi, bizim camiye cuma'dan Cuma'ya cemaat geliyor...
www.gigapedia.com
Avrupa Tarihi ile ilgili 100 sayfa kaynak var.
İslamiyet ile bilimin çatıştığı falan yok, şoven adamların ikisi üçü yazdı diye bakmayın siz Rasyonalizmin kurucusu Descartes kilisede okudu, sabah erken kalkamazdı, öğlene kadar yatardı ama adam metod üzerine kitap yazdı... İslamiyet, bilim düşmanıdır falan böyle şeylerle uğraşmayın, yunanistan-bulgaristan Allah'a inanmıyordu e onlar da bizim gibi, hadi tamam o ikisi kontrolümüz altındaydı biz bok ettik e dünyanın geri kalanında müslüman olmayanlar bilim-teknik konusunda geri kaldı ondada mı suç İslamiyette ya da dinde?
Dünyada geri kalmış hıristiyan yoğunluklu ülkeler var, bu doğru. Demokrasinin yanından geçmemiş hırisytiyan ülkeler de var, bu da doğru. Hatta bazır hıristiyan mezheplerin uygulamaları ve inanç yapıları akla hayale sığmaz nitelikte, ki bu özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde sıklıkla rastlanan bir durum.
Ama bunlar kadar acı bir gerçek daha var; Dünya tarihinde demokrasi ile yönetilmiş ya da yönetilen, insanları eşit gören tek bir tane müslüman yoğunluklu devlet olmamıştır ve hala da yoktur. Olacak mı? Bence olmaz. Ayrıca, dünyada teknolojisi, eğitimi, bilimi gelişmiş bir tane müslüman yoğunluklu devlet de yoktur. Dünyada özgürlükleri kısıtlamamış bir tane müslüman yoğunluklu ülke de yoktur. Kadın ve erkeği eşit gören bir tane müslüman yoğunluklu devlet de yoktur.
Demek ki, bundan 1000 yıl önce korkulacak derecede zeki insanların müslüman topraklarda çıkması sonucu yaşanan bazı bilimsel gelişmeler İslamiyet'in vizyonundan kaynaklı değildir; Aksi halde, bilimsel gelişmeler devam etme alışkanlığına sahipken, bir anda bu tür bir gerileme söz konusu olmaz, dünyanın merkezindeki topraklarda bulunan İslam toplumlarından bir tane hatrı sayılır devlet çıkardı.
Lütfen inançlı arkadaşlarım üzerine alınmasın; ama bazı şeyleri abartmanın da doğru olmadığı kanaatindeyim.
-
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >quote:
Orijinalden alıntı: lehrer35
quote:
Orijinalden alıntı: S 850
1-Osmanlılar yıkılma sürecine girdiğinde alkol yasakmıydı?
2-Orta Çağ da Avrupa niye çok geridir. Alkol az mı tüketilmiştir.
3-Orta Çağ da İslam Dünyası niye çok ileridir bilim bakımından? Çok mu alkol tüketmişlerdir de kafaları çok mu çalışmışlardır.
4-Reform ve Rönesansın sebepleri arsında alkol tüketiminin çoğalması var mıdır?Cevabınızı merakla bekliyorum. Saygılarımla.
Özellikle dördüncü soruya cevap bekliyorum.
3. sorunu cevaplim..İslam o zamana göre hristiyan dininden daha ileri ve daha moderndi.Hristiyanların kuralları daha katı ve daha yobazdı.Özelliklede avrupadaki baskılardan kaçan bilim adamları islam ülkelerine yerleşmişlerdir.Bununda gelişimde müthiş bir katkısı olmuştur.Ama ne zamanki hristiyanlar dini kuralları zamanlarına uyarladılar;işte o zaman reform ve rönesans hareketi başladı..Zaten gelişimlerini anlatmamıza gerek yok.Bir başka kanıtta islam ülkelerinde ılımlı islamı benimseyenler, radikal islamı benimseyenlerden daha ilerideler.Buda ayrı bir kanıt..Şuanda islamın radikal olarak yaşandığı ülkelerin başında afganistan ve sudan geliyor..Afganistanda taliban öncesi ve sonrası resimlere bakmanızı şiddetle tavsiye ederim..
http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=5151&pid=39
Taliban sonrası durumu biliyorsunuz zaten.
-
webbie, aslında durum pek de öyle değil.
İslam medeniyetinin yaşadığı bir rönesans var. Bence dinler bilimsel gelişmeyi tetiklemez ama dinler medeni gelişime engel de değildir. Medeniyete engel olan şey kökten dincilik dediğimiz akımdır. Bu insanların yaptıkları şeyler de zaten kendi dinlerine de sığmaz. Çünkü bu insanlar gerçekte kendi dinlerini de kaale almazlar. Dinsizliği veya gayri-dinciliği yok etmek üzere saplantılı hale geldikleri için, düşünebildikleri yegane şey yok etmektir.
Örneğin Madımak Katliamı kökten dinciliğin bir sonucudur. Cehalettir ya da değildir. Kökten dinciliğe bir örnektir malesef.
Dindarlık ile kökten dinciliğin bir alakası yoktur zaten.
Her neyse, küçük bir örnek. Algebra, (İngilizce cebir) sözcüğü Arapçadan gelir. El-Harezmi'nin bu konuda yapmış olduğu çalışmalardan sonra ilk kez, kendi etmeli olan bir cebir disiplini oluşturulmuştur çünkü.
İslam dünyasının bunu devam ettirememiş olması çok acı bir durum. Eh, fırsatı bulan değerlendiriyor işte. Avrupa bir rönesans gördü, hala daha çıkamadılar içinden. Kalıcı oldu, yerleşti üzerlerine. Gerçekten de Avrupa'da 1600 yılından sonraki bilimsel gelişmelere bakarsanız, savaş dönemlerinde bile hızını belirgin ölçüde kaybetmemiştir. İnanılmaz bir birikim oluşmuş ve bu bilimsel inovasyon hızı sürekli artmıştır. Bilimleri sayesinde refah seviyeleri yükselmiş, orduları güçlenmiş, ekonomileri bugün dudak uçuklatacak seviyelere yükselmiştir.
Benim bu ülkeler arasında idealliğe en yakın gördüğüm ülke Almanya, şahsen. İki dünya savaşından da yenik çıkan bu devlet Avrupa'nın hala en güçlü devletidir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölünmüş olan bu devlet, Batı Almanya ile bile Avrupa'nın en güçlü devleti haline gelebilmiş bir devlettir. İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya'nın gerçek anlamda dümdüz bir hale getirildiğini, büyük şehirlerinden geriye yıkıntılar dışında bir şey kalmamış olduğunu hepimiz biliyoruz.
Peki nasıl oluyor da Almanya şu anda 3.2 trilyon dolarlık bir GSMH'ye sahip olabiliyor? Türkiye'nin 750 milyar dolar civarında. Almanya bizim dört katımız.
Çünkü bizde üretime meyil yok. Hazıra konmaya meyil çok. Bugün küçük-orta-büyük yatırımcılara bakın, çoğunun yaptığı iş ithalattır. Çünkü kolay, getir-sat zengin ol. Millet günden güne fakirleşsin, ekonomi günden güne erisin. Almanya ise bugün tam bir sanayi cenneti, mühendisler için cennet gibi bir yer. Savunma sanayinden, ev elektroniğine, ses sistemlerine kadar.
http://www.youtube.com/watch?v=gjizELNwRCg
Bir bakın güzel videodur.
-
Sevgili forumdaslar
M ve ben elimizden geldigince tartisma cikarmaya ve konuyu baska yonlere cekmeye yonelik mesajlari temizliyoruz. Sizlerden ricam konunun sagligi ve yazilan bunca mesajin heba olmamasi icin bu tarz mesajlara cevap vermek yerine sikayet etmenizdir.
Saygilarimla -
Büyük ihtimalle benim mesajımı sen sildin sanırım Bethrezen..Nede olsa muhafazakar olduğundan dolayı sanırım..Hayır anlamadığım s 850 orada 4 soru sormuş ve ben 3. soruyu cevapladım..Orada dini aşağılıyıcı bişey söylemedim ve nedenini anlattım.Hadi o mesajı sildiniz o zaman o 4 soruluk mesajıda silin..Oda tartışma çıkarabilecek bir mesaj.Gerçekten anlamak güç... -
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >quote:
Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe
Büyük ihtimalle benim mesajımı sen sildin sanırım Bethrezen..Nede olsa muhafazakar olduğundan dolayı sanırım..Hayır anlamadığım s 850 orada 4 soru sormuş ve ben 3. soruyu cevapladım..Orada dini aşağılıyıcı bişey söylemedim ve nedenini anlattım.Hadi o mesajı sildiniz o zaman o 4 soruluk mesajıda silin..Oda tartışma çıkarabilecek bir mesaj.Gerçekten anlamak güç...
Hakli tepkiniz uzerine mesajinizi geri getirdim ama iceriginde ufak degisiklikler yapmak zorunda kaldim konunun baska yone kaymamasi icin.
Ayrica muhafazakar oldugumu nerden cikardiniz anlamadim. Inancli olmak muhafazakarlik midir? Neyse konu dagilmasin, yazdiklariniza biraz daha ozen gosterirseniz sevinirim.
Saygilarimla -
Muhafazakarlık kavramını o kadar basitleştirdilerki ,, kim muhafazakar kim değil anlamak güç .. bir çok insan ailem Din'en muhafazakar bende muhafazakarım diyor başı açık geziyor ,, içki içiyor ,, sigara içiyor vs ee nerde sizin muhafazakarlığınız ??
İçki konusuna gelince 24 yaşına çekilmesi pek fark etmiyecektir .. 18 yaş sınırlaması varken bile 16 yaşındaki çocuklar sahillerde içebiliyordu tekel bayileri yaşa bakmıyordu paraya bakıyordu şimdide öyle olucak .. Evinde İçebilen alıcak birasını cartını curtunu içicek ailesi kızan varsa geçicek köşe başına içicek ..sanane abi milletin zevkinden bırak içsin günahı sanamı sanki ..
Ülkeyi Yöneten kişi içki içme yaşını artıracağına silah ruhsatı alma yaşını artırsın 18 yaşındaki herif ruhsatlı silahıyla okulu basıp katliam yapıncamı yükseltilicek silah kullanma yaşı ?? çok saçma kanunlar çıkıyor delirmemek elde değil...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ivanov12 -- 31 Ocak 2011; 3:43:44 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
