Şimdi Ara

İlerde ölecek olmamız çok korkunç değil mi? (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
215
Cevap
2
Favori
17.397
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
39 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben hiç takmıyorum bile çünkü yaşadığımız yalan dünyanın tek gerçeği.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • O zaman herkes ölecegiz diye bisey yapmasın yan gelip yatsın kuralları sınırları bilmesin sevgi aşk kavramlarını kullanmasın dünya nasıl bir hal alır?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Karlı Kayın Ormanında, Nazım Hikmet

    En acayip gücümüzdür,
    kahramanlıktır yaşamak:
    Öleceğimizi bilip
    öleceğimizi mutlak.

    Memleket mi, daha uzak,
    gençliğim mi, yıldızlar mı?
    Bayramoğlu, Bayramoğlu,
    ölümden öte köy var mı ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • nicke bak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • EĞER İMAN - I ŞERİF İLE ( YANİ MÜSLÜMAN ) OLARAK ÖLÜRSEN BU ÇOK GÜZEL BİRŞEY ÇOK RAHATA KAVUŞUYORSUN. AFFEDİLDİYSEN SONSUZ CENNET HAYATI SENİ BEKLİYOR.

    CENNETTE, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NİN CEMAL İNİ GÖREN LEZZET TEN BAYGINLIK GEÇİRECEK, EVİN KÖŞKLERİN DERECENE GÖRE TUĞLALARININ HEPSİ YA GÜMÜŞ YA GÜMÜŞ - ALTIN KARIŞIK YADA HEPSİ ALTIN OLACAK. ORADAKİ EVLERİN HARCI MİSK TEN BURAM BURAM KOKUYOR DÜNYADA ÖYLE KOKU BULAMAZSIN , EĞER EVLİLİK YAPTIYSAN ORADA İSTERSEN SANA KENDİ HANIMINI VERECEKLER VE İLAVE OLARAK EN AZ 40 ADET HURİ ORADAKİ BİR HURİNİN BİR TIRNAĞINA DÜNYAYI DEĞİŞMEZSİN. ORADA SÜREKLİ GENÇLEŞİYORSUN VE SÜREKLİ GÜZELLEŞİYORSUN VE SÜREKLİ GÜÇLENİYORSUN YANİ DÜNYANIN TAM TERSİ ÇÜNKİ DÜNYADA SÜREKLİ YAŞLANIYORSUN , GÜZELLİĞİN GİDİYOR KIRIŞIYORSUN , GÜCÜN TÜKENİYOR.

    VE CENNETTE MEYVE DİLERSEN DİREK AĞZINA GELİYOR KOPTUĞU YERDEN HEMEN GİNE ÇIKIYOR, ET YİYORSUN O ETİN KEMİKLERİ GÜZEL BİR KUŞA DÖNÜŞÜP UÇUP GİDİYOR. CENNETLİK HERKEZİN EN AZ 1 VEYA 2 DÜNYA KADAR ŞAHSİ CENNETİ OLACAK. VE DÜNYADA ALDIĞIN ( ÖRNEĞİN CİNSELLİKTEN VEYA YEMEKTEN ) ALDIĞIN HAZ CENNETTE DÜNYADAKİNDEN ALDIĞINDAN ÇOK ÇOK ÇOK FAZLA BU FAZLALIK 3 - 5 KAT DEĞİL SAYISINI ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BİLİYOR AMA 100.000 LERCE KAT DAHA FAZLA DİYELİM VE HERGÜN DAHADA ARTIYOR ALDIĞIN ZEVK. ORADA UYUMAK YOK ÇÜNKİ UYURKEN ZEVKİ YAŞAYAMAZSIN. ORADA HAVA NE SICAK NE SOĞUK TAM İSTEDİĞİN ŞEKİLDE VE ORADA İSTEMEDİĞİN HİÇ BİR ŞEY YOK VE ORADA CANIN HİÇ SIKILMIYOR VE ORADA DERT , KEDER , HASTALIK , AĞRI , SIZI , YORGUNLUK , ÜŞÜMEK , PİŞMEK , ÜZÜNTÜ , MORAL BOZUKLUĞU DENİLEN ŞEY YOK VE NE ZAMAN HURİYE YAKLAŞSAN ONU BAKİRE BULACAKSIN ŞİMDİ BAKİRE ( Kİ HEPSİ BAKİRE ) HURİ İLE BİRLEŞTİN Bİ VAKİT DAHA SONRA BİRLEŞMEYE GİDİYORSUN GİNE BAKİRE KAÇ GERE GİTSENDE HEP GİNE BAKİRE VE ORADA BIKKINLIK YOK VE DAHA NELER NELER.





    MUĞIRE İBNİ ŞU'BE ( RADIYALLAHÜ ANH ) HAZRETLERİ ANLATIYOR : " PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ BUYURDU Kİ :

    MUSA ( ALEYHİSSELAM ) HAZRETLERİ BİR GÜN ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NE SORDU Kİ :

    Derece itibariyle cennet ehlinin en düşüğü nasıldır?

    ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BUYURDU Kİ:

    O, cennet ehli cennete dahil edildikten sonra gelecek olan bir adamdır ki kendisine: "Cennete gir!" denilir.

    O ADAMDA : EY RABBİM nasıl gireyim. Herkes yerlerine yerleşti, mekanlarını tuttu, der.

    O ADAMA ŞÖYLE BUYURULDU :

    "Sana dünya meliklerinden birinin mülkü kadar mülk verilmesine razı mısın?" " RABBİM , razıyım!" der.

    ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BUYURDU Kİ: "Sana bu verilmiştir. Onun misli, onun misli, onun misli, onun misli de." BUYURUNCA. O ADAM , ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BEŞİNCİ MİSLİ DE VERİNCE

    O ADAMDA DERKİ :

    "EY RABBİM razı oldum (yeter)!" der.

    ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BUYURUR Kİ : "Bunlar sana verildi ve on misli daha verildi. Ayrıca gönlün her ne isterse, gözün neden zevk alırsa, sana hep verilmiştir!" buyurur.

    ADAM : "RABBİM razı oldum (yeter)" der.

    MUSA ( ALEYHİSSELAM ) HAZRETLERİ BİR GÜN ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NE SORMAYA DEVAM EDER :

    "Ya derecesi en üstün olan (nasıldır)?"

    ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ BUYURUR Kİ :

    "İşte irade ettiklerim bunlardı. Onların keramet fidanlarını kendi elimde diktim ve üzerlerine mühür vurdum. Onlara hazırladığımı, ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiştir, Hiçbir beşer kalbine de hutur etmemiştir."

    ( Müslim, İman 312; Tirmizî, Tefsir Secde, 3196)





    AMA ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ HEPİMİZİ MUHAFAZA EYLER İNŞAALLAH, EĞER İMAN- I ŞERİF SİZ ( YANİ KAFİR ) OLARAK ÖLÜRSEN , BU ÇOK VAHİM YANİ ÇOK KORKULMASI GEREKEN BİR DURUM:

    ( Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür. ) [Beyyine 6]

    (Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının!) [Al-i İmran 131]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NE VE RASULUNE karşı isyan edip [ KAFİR OLMAKTA ISRAR EDİP ] sınırlarını [ MÜSLÜMAN OLMAYARAK ] aşanı ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ ebedi kalacağı bir ateşe sokar. ) [Nisa 14]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NİN RASULUNE karşı gelip, müminlerin yolundan başka bir yola gideni, o yönde bırakır ve Cehenneme sokarız; orası ne kötü bir yerdir. ) [Nisa 115]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ, MERYEM ( ALEYHİSSELAM ) HAZRETLERİ ' NİN OĞLU İSA ( ALEYHİSSELAM ) DIR diyenler kâfir olmuştur. ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ, kendine ortak koşana Cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur. ) [Maide 72]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ , şeytana dedi ki: Yerilmiş ve RAHMETTEN kovulmuş olarak, oradan çık, defol; and olsun ki sana uyanları ve sizin hepinizi Cehenneme dolduracağım. ) [Araf 18]

    ( Kâfirlerin akıbeti ateştir.) [Rad 35]

    ( İçinde ebedî kalacağınız Cehenneme girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür. ) [Nahl 29]

    ( Biz, Cehennemi kâfirler için bir zindan yaptık. ) [İsra 8]

    ( Tartıları hafif gelip hüsrana uğrayanlar, Cehennemde ebedi kalır. ) [Müminun 103]

    ( Kâfirleri, en şiddetli azapla cezalandıracağım.) [Al-i İmran 56]

    ( Onların azapları hiç hafifletilmez. ) [Bakara 86]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NİN , meleklerin ve bütün insanların lâneti kâfir olarak ölenlerin üzerinedir. Lânette temelli kalırlar, azapları da hafifletilmez ve geciktirilmez. ) [Bakara 161, 162]

    ( Onların azapları hafifletilmez ve tehir de edilmez. ) [Nahl 85]

    ( Orada devamlı kalırlar, azapları hafifletilmez, kurtuluş ümitleri de yoktur. ) [Zuhruf 75]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ VE RRASULÜNE inanmayan o kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık. ) [Fetih 13]

    ( Ey RASÜLÜM ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ), kâfirlerle [silahla] ve münafıklarla [öğütle, delille, belgeyle] cihad et, [öğüt de kâr etmezse] onlara sert davran! Onların gidecekleri Cehennem, ne kötü yerdir. ) [Tevbe 73, Tahrim 9]

    ( Cehennem, tagutları [kâfirleri] bekleyen yerdir. ) [Nebe 21-22]

    ( Facirler [kâfirler] Cehennemdedir. ) [İnfitar 14]

    ( Kâfirlere Cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler [de kurtulsunlar] Cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri gideni böyle cezalandırırız. ) [Fatır 36]
    Cehennem melekleri olan Zebaniler, Cehennemde emrolunan vazifelerini yapar. Cehennem ateşi bunlara zarar vermez. Denizin balığa zararlı olmaması gibidir. (Herkese Lazım Olan İman)

    Kur’an-ı kerimin birçok yerinde, (Ve hüve ala külli şey’in kadir = Onun her şeye gücü yeter) buyuruluyor. İki âyet-i kerime meali şöyledir:


    ( Göklerin ve yerin hükümranlığının Allah’ın olduğunu elbette bilirsin. O dilediğine azap eder, dilediğini bağışlar. Allah her şeye KADİR dir.) [Maide 40]

    ( ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ, sana bir sıkıntı verirse, Ondan başkası gideremez. Sana bir iyilik verirse, onu başkası engelleyemez. O, her şeye KADİR dir. ) [Enam 17]

    Cehennem azapları çeşit çeşittir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
    ( Zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar. “Suçluyu yakalayın, Cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün” denir.) [Duhan 43-48]

    ( Elbette zakkum ağacından yiyeceksiniz. Karınlarınızı onunla dolduracaksınız; kaynar sudan içeceksiniz; susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur!) [Vakıa 52-56]

    ( Cehennemde ona irinli su içirilir! O suyu yudumlar, ama yutamaz. Ölüm [öldürücü azap] ona her yönden gelirse de, ölüp kurtulamaz, arkasından çetin bir azap gelir.) [ibrahim 16, 17]

    ( Kâfirler için hazırlanan yakıtı insan ve taş olan ateşten sakının! ) [Bakara 24]

    ( Âyetlerimizi inkâr edenleri ateşe sokarız; onların derileri yandıkça, daha fazla acı duymaları için derilerini değiştiririz. ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ güçlü ve KAKİM dir!) [Nisa 56] (Onların derileri değişmese de, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ azap etmeye gücü yeter. Ancak yeni deriler yaratarak azapları artıyor.)

    ( Onların azaplarını kat kat artıracağız.) [Nahl 88] (Cennette, müminlere nimetleri her gün kat kat artırıldığı gibi, Cehennemde de kâfirlere her gün azapları katlanır. Katlanarak çoğalan azaplar sonsuza kadar böyle devam eder. Bu, Allahü teâlâ için güç bir şey değildir. Ol demesi yeterlidir.)

    Kâfirlere böyle azap edilirken müminler rahat içindedir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
    (Müslümanlar, Cennette koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; orada ne yakıcı sıcak görülür, ne de dondurucu soğuk.) [İnsan 13] (Yakıcı sıcak, dondurucu soğuk Cehennemdedir.)

    ( Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insan ve taş olan ateşten koruyun.) [Tahrim 6] (Taşı yakan âhiret ateşine, zamanla insanın derisi nasıl alışır? Dünya ateşine bile hangi odun, hangi kereste alışabilir ki? Ateş yakar, odun yanar. Ateşe alışmak tâbiri çok yanlıştır.)

    Bu âyeti dinleyen bir genç, bu nasıl taş diye sorunca, PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ, (O taşlardan biri bir dağ üstüne atılsa, bütün dağlar [bütün dünya] kül olur) buyurdu. (İbni Ebi-d-dünya)

    Yukarıdaki âyet-i kerimeleri açıklayan hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
    ( Kâfirler, Cehennemde isteklerinin hiçbiri karşılanmayınca, “Yâ Mâlik, Rabbin hiç değilse canımızı alsın” derler. O da “Siz ölmeden, hep böyle azapta kalacaksınız” der. ) [Tirmizî] (Zuhruf sûresinin 77, Mümin sûresinin 49 ve 50. âyetleri de aynı mealdedir.)

    ( Cehennemliklere ateş dokununca, yakıp kömür eder. ) [Müslim]

    ( Cehennemden bir damla su gelse, dünyayı zehir eder. ) [Beyhekî]

    ( Cehennem yılanının soktuğu kâfirin bütün etleri dökülür. Cehennem akrepleri kâfiri soktuğunda, zehrinin acısı, Cehennem ateşini unutturur. ) [HAKİM]

    ( Cehennem halkının yiyeceği olan zakkumdan bir damla, sulara karışsa, hepsini zehirler, içilmez hâle getirir. Ya bütün yiyecekleri zakkum olanların hâlini düşünün! ) [HAKİM, Tirmizî]

    (Cehennemde yılanın soktuğu kimse, 70 yıl acısını çeker. ) [İ. AHMED, Taberanî, HAKİM]

    (Cehennemin demir topuzuyla, bir dağa vurulsa, dağ parçalanır kül hâline gelir. ) [HAKİM]


    PEKİ CEHENNEM NASIL BİRYERDİR :

    PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ ANLATIYOR :

    Malik cehennemden iğne deliği kadar bir yer açtı. Oradan iplik inceliğinden siyah bir duman çıktı. O duman bir saat çıksaydı; bütün yeri ve semaları o dumanın karanlığı sarardı. Güneşin, ayın ve diğer aydınlık veren şeylerin ziyası ve nuru görünmezdi; mahvolurdu. Ancak Malik, o deliği o anda eli ile sıvadı; o duman yok oldu. Bana şöyle dedi:
    Buradan içeri bakın.
    Bakınca gördüm ki, cehennem birbirinin altında yedi tabakadır. En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri girer. Bunun azabı, diğerlerinden hafiftir. ( VE CEZALARINI ÇEKTİKTEN SONRA ÇIKIP CENNETE GİRERLER. )
    2. Lezadır. Buraya Nasara (Hristiyanlar) girecektir.
    3. Hutamedir. Buraya Yahudiler girerler.
    4. Sairdir. Buraya Sabiler girerler.
    5. Sakardır. Buraya Mecusiler (Ateşe tapanlar) girerler.
    6. Cahimdir. Buraya müşrikler girerler.
    7. Haviyedir. Buraya münafıklar gireceklerdir. Bir de İLAH LIK davası güdenler girerler. Firavun, Nemrut gibi.
    ( HALBU Kİ LA İLAHE İLLALLAH yani ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NDEN BAŞKA İLAH YOK. )
    Ben, aşağı tabakada olanların azaplarının şiddetinden bakmaya takat getiremedim. Ancak üst tabakada olanlara baktım; buraya ümmetimin asileri girerler. Buraya bakınca gördüm ki: Orada ateşten yetmiş derya var. Her deryanın kenarında ateşten birer şehir var. Her şehirde ateşten yetmiş bin ev var. Her evin içinde ateşten yetmiş bin sandık var. O sandıkların içinde de, erkekler ve kadınlar var. Oraya hapsolmuşlar; yanlarında yılanlar ve akrepler var. Şöyle sordum:
    Ey Malik, bu sandıkların içinde hapsolanlar kimlerdir?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunların bazısı insanlara zulüm edip haksız yere malını alanlardır. Bazısı da büyüklük sayıp zalimlik cebbarlık edenlerdir. Hâlbuki Büyüklük, celal ve ikram sahibi Yüce Allah’a mahsustur.
    Sonra, bir kavim gördüm; dudakları deve ve köpek dudakları gibi idi. Karınları da şişmişti. Zebaniler, ateşten tokmaklarla bunların karınlarına vurup duruyorlardı. Karınlarında bağırsakları kopuyor; dübürlerinden dökülüyordu. Tekrar içlerinden bağırsak yaratılıyordu; zebaniler yine vurup döküyordu. Onlara böylece azap ediyorlardı.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar ümmetinizde yetim malını haksız yere yiyenlerdir.
    Bir kavim gördüm, karınları dağlar gibi şişmişti. İçine yılanlar ve akrepler dolmuştu. Orada hareket edip ıstırap veriyorlardı. Bunlar ayağa kalkmak istedikleri zaman, karınlarının büyüklüğünden ve yılanların, akreplerin hareketlerinden kalkmaya güçleri yetmiyordu. Yıkılıyorlardı. Sordum:
    Bunlar kimlerdir dedim?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar ümmetinizden faiz yiyenlerdir.
    Bundan sonra, bir alay hatunlar gördüm; bunların saçlarından asmışlardı.
    Bunlar için kimlerdir diye sordum ;
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar, şu kadınlardır ki; Yüzlerini ve saçlarını örtmeyip erkeklere gösterirler. Kocalarından başkasına ziynetlerini açarlar. Kocalarına eza ve cefa ederler.
    Bundan sonra, bir takım erkek ve kadın gördüm; bunları dillerinden ateşten çengellerle asmışlardı. Tırnakları bakırdandı. Kendi yüzlerini yırtıp parça parça ediyorlardı.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar yalan yere şahitlik edenlerdir. Kovculuk yapıp söz gezdirenlerdir.
    Bundan sonra, bir alay kadınlar gördüm; bunların kimisi göğsünden asılmışlar; kimisini de ayaklarından baş aşağı asmışlardı. Bunlar feryad figan edip duruyorlardı.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar zina edenlerdir; ayrıca çocuklarını düşürüp katil işi işleyenlerdir.
    Bundan sonra bir alay adamlar gördüm; bunlar kendi yanaklarının etlerini koparıp ağızlarına koyuyorlardı. Yemeyip ağızlarında gizliyorlardı. Ama zebaniler onlara:
    Yiyin.
    Diye zorlayıp istemeseler de yediriyorlardı. Tekrar koparıp ağızlarına alıyorlardı. Zebaniler tekrar yemeleri için onları zorluyorlardı. Bu şekilde onlara azap ediliyordu.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar, ümmetinizden şu kimselerdir ki, insanları yüzlerine karşı ayıplar; zemmederler. Ayrıca arkalarından kötüleyip gıybetlerini ederler. Elleri, dudakları, kaşları ve gözleri ile işaret ederek insanları alaya alırlar.
    Bundan sonra bir kavim gördüm ki, Bunlar tam susadıklarından ötürü susuzluktan yanıp feryatla su istiyorlardı. Onların bu isteklerine karşılık ateşten kadehlerle kaynar sular verilip;
    İç
    Diyerek zorlanıyorlardı. Onlar bu kadehi ağızlarına yakın götürdükleri zaman o suyun şiddetli kaynamasından yüzlerinin etleri pişip kadehin içine dökülüyordu. İçince de, bağırsakları parça parça olup dübürlerinden dışarı dökülüyordu.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Ümmetinizden şarap ve keyif verici şeyleri içenlerdir.
    Bundan sonra, bir alay kadın gördüm; baş aşağı ayaklarından asmışlar. Dilleri uzayıp ağızlarından sarkmıştı. Zebaniler, onların dillerini ateşten makaslarla durmadan kesiyordu. Zebaniler onların dillerini kestikçe uzuyordu ve bunlar eşekler gibi anırıyorlar, köpekler gibi uluyorlardı.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar ölüsü öldüğü zaman, feryadü figan eden kadınlardır.
    Bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm. Bunları bakırdan fırınlar içine oturtmuşlardı. Altlarından ateşler ve alevler çıkıp başları ile beraber bütün vücutlarını bürüyordu. Gayet kötü kokular geliyordu.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar, zina eden erkek ve kadınlardı.
    Peki, bu kötü koku nedir dedim ?
    Bunu da şöyle anlattı:
    Onların ferçlerinden çıkan şeyin kokularıdır.
    Bundan sonra, bir kısım kadınları gördüm ki, asılmışlar. Bunların elleri boyunlarına sıkıca bağlanmıştı.
    Bunlar kimlerdir diye sordum?
    Malik şöyle anlattı:
    Kocalarına hıyanet edip mallarını telef edenlerdir.
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ;
    Bir kavim gördüm ki, bunların cesetleri hınzırına, yüzleri de köpek yüzüne benziyordu. Dübürlerinden ateşler çıkıyordu. Yılanlar, akrepler onları sokuyor; etlerini yiyorlar.
    Bunlar kimlerdir dedim ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar ümmetinizden namaz kılmayan, gusül etmeyenlerdir.
    Bundan sonra, bir takım erkekleri ve kadınları gördüm. Bunlara ateşte azap ediliyordu. Bunların üzerine zebaniler musallat olmuştu. Bunlar feryad ettikçe, zebaniler sopalarla vuruyorlardı. Karınlarına ateşten süngüleri saplıyorlardı. Vücutlarını da ateşten kamçılarla dövüyorlardı. Bunların azapları pek çetin gördüm.
    Bunlar kimlerdir diye sordum ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar ana ve babalarına isyan ederek karşı gelenlerdir.
    Yine bir kavim gördüm; bunların boyunlarına ateşten dağlar gibi büyük halkalar geçirmişlerdi.
    Bunlar kimlerdir diye sordum ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar, üzerlerinde bulunan emanetleri sahiplerine vermeyenlerdir.
    Bundan sonra, bir kavim gördüm; zebaniler bunları ateşten bıçaklarla boğazlıyorlardı. Ama bunlar aynı saatte diriliyordu. Bunlar dirilince, zebaniler tekrar onları boğazlıyorlardı.
    _Bunlar kimlerdir diye sordum ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar haksız yere adam öldürenlerdir.
    Bir kavim daha gördüm; gayet çirkin ve kötü kokulu cife yiyorlardı.
    Bunlar kimlerdir diye sordum ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar gıybet edip insanların etini yiyenlerdir.
    Bunlardan başka, cehennemde iki sınıf kimse gördüm; bunların bir sınıfı erkeklerden, bir sınıfı da kadınlardandı. Bunların azabı gayet şiddetli idi.
    Bunlar kimlerdir diye sordum ?
    Malik şöyle anlattı:
    Bu erkekler, beylerin (ağaların) önünde sopa ve kamçılarla gidip zavallı fakirlere vurup zulüm edenlerdir. O kadınlar ise güzel elbiseler giyip, hakikatte vücut hatları belli, açık hükmünde ve erkeklere aşikâr olanlardır. Ayrıca dışarı çıktıkları zaman, erkekleri kendilerine çekenlerdir.
    Bu sebepten, başları deve hörgücü gibi büyük olup selametle doğruca cennete giremezler.
    Bundan sonra, cehennemde bir alay erkek ve dişi kimseler gördüm. Bunların azabı birbirine benzemiyordu. Her birine bir başka türlü azap olunuyordu. Bu tabakada azap olunanlar arasında bunlardan şiddetli azap olunan yoktu. Şöyle bir azap ediliyorlardı. Bunları ateşten sopalar üzerine asmışlardı. Etleri pişip dökülüyor; sadece kemik kalıyorlardı. Hak Teala onların etlerini bitiriyor; yine önceki gibi etleri pişip dökülüyordu.
    Bazıları da, ateşten zincirlerle, bukağılarla bağlanmışlardı; böylece azap olunuyorlardı.
    Bunlar kimlerdir diye sordum;
    Malik şöyle anlattı:
    Bunlar vücut sağlığı yerinde iken namazı terk edenlerdir.
    Ve şöyle dedim:
    Ey Malik, kapıyı kapa, bakacak takatim kalmadı.
    Malik şöyle dedi:
    YA RESULULLAH ( SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) , mübarek gözünüzle müşahede ettiğiniz azapları gördüğünüz gibi ümmetinize bildirin. Ümmetinizi çok çekindirin. Günahlardan, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NNİN emrine aykırı hareketten onları alıp men edin.ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NE tam itaate teşvik edip ibadet yoluna getirin. ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NİN azabı şiddetlidir. Cehennemi yedi tabakadır. Bu gördüğünüz ilk tabakasıdır. Aşağıları daha şiddetlidir.



    EVET ARKADAŞLAR EĞER YUKARIDAKİ KÖTÜLÜKLERİ BİZLERDE YAPTIYSAK TÖVBE EDELİM ZİRA BİR SUÇU İŞLEYİPTE TÖVBE EDEN O SUÇU HİÇ İŞLEMEMİŞ GİBİ OLUR.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hesab_ -- 31 Temmuz 2019; 15:9:5 >




  • Hesab_ kullanıcısına yanıt
  • Ölmek değil de ne zaman ölecek olduğunu bilmek kötü. Ölmeyip, ölmeyi isteyecek kadar sürünmek de var. Ondan daha da kötüsü varsa da o da muhtemelen sevdiğin bir insanın ölümüdür.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok hayat dolu gördüm arkadaşı

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Hayır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tlohan90 -- 31 Temmuz 2019; 7:54:22 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Yoo

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bu dünya bir imtihan
  • Hesab_ kullanıcısına yanıt
  • Sorsan karaciğeri ne tarafta bilemez ama dünya nedir neden vardır hayat nasıl oluştu nasıl son bulacak ölünce ne olacak hepsini sular seller gibi anlatır ama kaynak kitap bir tane ve bilimsel değil dolayısıyla evrensel de değil, İslam coğrafyasının içine sıkışmış en geri bölgelerde kabul gören ve eleştirdiğin taktirde "inancıma saygısızlık ediyorsun inanmıyorsan bile bla bla bla." tiradını okuyacağı şeyler.
  • Dostum senin pskoloji nakavt olmus sen kendine dikkat et.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İşte o yüzden din var kardeşim seç birini hepsinin kendine göre hediyeleri var hangisi uygun gelirse.
  • Kendi ölümümüz bizi ilgilendirmez. Var olduğumuz sürece ölüm ortada yoktur; ölüm geldiği anda da biz artık olmayız. Kişi kendi ölümünü yaşayamaz, ölüm yaşam olaylarından biri değildir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali_ihsan21

    Sorsan karaciğeri ne tarafta bilemez ama dünya nedir neden vardır hayat nasıl oluştu nasıl son bulacak ölünce ne olacak hepsini sular seller gibi anlatır ama kaynak kitap bir tane ve bilimsel değil dolayısıyla evrensel de değil, İslam coğrafyasının içine sıkışmış en geri bölgelerde kabul gören ve eleştirdiğin taktirde "inancıma saygısızlık ediyorsun inanmıyorsan bile bla bla bla." tiradını okuyacağı şeyler.
    HER TÜRLÜ YAZILANIN KAYNAĞI VERİLİR ZATEN YANLARINDA SURE İSİMLERİ VERİLİYOR , CENNET LE ALAKALI OLANLARI KAYNAKLANDIRMADIM AMA KAYNAĞINI BULABİLİRİM.

    VE BU KAYNAKLAR 1400 KÜSÜR SENE ÖNCE KALEME ALINMIŞ VE KAĞIDINDAN KAÇ SENELİK OLDUĞUNU ANLAYABİLİRSİN. MÜBAREK O KİTABLARIN.

    SON KISMINDA KAYNAĞINI BULABİLİRİM.


    SENİN O KARACİĞER İ BIRAK BÜTÜN ORGANLARI ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ YARATTI VE YAŞATIYOR.BİLİP NAPACAM ? DOKTOR DENİLEN ANCAK DİKMEDEN BİÇMEDEN ANLAR. 1 SANİYE CAN VEREMEZ BIRAK SANİYEYİ 1 AN CAN VEREMEZ, EĞER YAŞMAK ELİNDE İSE 500 SENE YAŞADA GÖRELİM HAYDİ O KARACİĞERİN 500 SEN HİÇ İFLAS ETMESİNDE GÖRELİM, AMA YAKIN VAKİTTE KARACİĞERİNDEN RAHATSIZLANIRSAN ŞAŞIRMA VE İMAN ET AYRICA BİLİMSEL , COĞRAFYA DEDİĞİN AYRICA BÜTÜN KAİNAT , BÜTÜN PROFLAR , DOÇENTLER , DR. LAR , RİHANNA LAR , MADONNALAR , EİNSTEİN LER , HİTLER , BİLMEM HANGİ İNSAN DERSEN O İNSANI , HER TÜRLÜ HAYVANI VE KAYNAĞI VE HER TÜRLÜ GÖRÜNTÜYÜ VE HER ŞEYİ ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ TARAFINDAN YARATILDI.

    BUNU İSA ( ALEYHİSSELAM ) İLAH 'TIR. DİYEREK KAFİR OLMUŞ OLAN HRİSTİYANLAR BİLE BİLİYOR ? VE HATTA YAHUDİLER BİLE BİLİYOR. SENMİ BİLMİYORSUN ? HATTA SENİN O DEDİĞİN BİLİMCİLERDEN BİLE BUNU BİLENLER VAR.

    O BİTANE YAKIN VAKİTTE ÖLEN TEKERLEKLİ SANDALYEDEKİ ÖLEN MEŞHUR BİLİMCİ DEDİĞİNİZ VARYA KAÇ SENE İNANÇSIZ YAŞADI SONRA O BİLE BİR YARATICI OLDUĞUNU KABUL ETTİ.

    GİT YAHUDİYE SOR. KURAN YALAN SÖYLER Mİ DE ? YADA PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) YALAN SÖYLER Mİ DE ? SÜMME HAŞA SÜMME KELLA … BAK BAKALIM SANA " HAYIR ASLA YALAN SÖYLEMEZ " DİYECEKLERMİ DEMİYECEKLER Mİ GÖR ? GERÇEĞİ BİLE BİLE MÜSLÜMAN OLMAYANLAR VAR ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ İNŞAALLAH ONLARIDA MÜSLÜMAN EYLER.


    ONDAN SONRA GELELİM MÜSLÜMANLARIN DÜNYADA ÇEKTİĞİ SIKINTILARA :

    1) KURAN - I KERİM AZİMÜŞŞAN BAKARA SURESİ 155. AYET - İ ŞERİF MEALİ :

    Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. EY PEYGAMBER !

    ( SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM HAZRETLERİ ) Sen Sabredenleri müjdele!

    2)

    İnsanlara dert, bela, musibet birkaç bakımdan gelir:

    1. Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir.

    İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki:

    "Size gelen musibet, işlediğiniz (günahlar) yüzündendir." (Şura, 42/30)

    "Sana gelen kötülük, kendindendir, günahların yüzündendir." (Nisa, 4/79)

    "Bir millet, kendini bozmadıkça, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ onların hallerini değiştirmez." (Rad, 13/11)

    2. Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti (affolması) için gelir.

    Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.

    Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

    "Her musibet, affedilecek bir günah için gelir." (Ebu Nuaym)

    "Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur." (Buhari)

    "Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir." (Hakim)

    İnsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzelce sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruldu ki:

    "Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır." (Bakara, 2/216)

    3. Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir.

    Bunun için peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

    "Nimete kavuşması için insana musibet gelir." (Buhari)

    "Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir." (Ebu Nuaym)

    "ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NİN hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır." (Taberani)

    "Kişi, hep sıhhat ve SELAMETte olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi." (İ.Asakir)

    "Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur." (Beyhaki)

    "Dünya, (Cennetteki nimetlerin yanında) mümine zindandır." (Müslim)

    "ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ’Nİ ve RASULÜNÜ ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM HAZRETLERİ Nİ ) seven, belaya (hazırlıklı olsun) zırh giysin!" (Beyhaki)

    "En şiddetli bela, PEYGAMBER lere, VELİ lere ve benzerlerine gelir." (Tirmizi)

    Demek ki belanın en şiddetlisi, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİüteâlâ'nın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ , kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ NE dua ederdi.

    Kafirlerin hataları büyük olduğu için onların hesabı ahirette büyük mahkemede görülecek ve büyük ceza yeri olan cehennemde hatalarının cezasını çekecekler. Müslümanların hataları küçük olduğu için bunlar cezalarını kısmen dünyada çekerler. O nedenle musibetler ekseriyetle Müslümanlara gelmektedir. Bu musibetlerde çektikleri sıkıntılar, onların günahlarına keffaret olmaktadır.

    3)

    Müslüman , mümin ,Ya fakir olur, ya insanların gözünde hakir olur, ya da hasta olur. Bazen üçü birden olur bende olduğu gibi, bazen ikiye bir, ama birinden boş kalmaz.

    Senin durumun nasıl? “Ooo, forsum çok iyi!” Hastalık mastalık birşey var mı, ağrın sancın? “Hiç öyle birşey bilmem!”

    Kadın, PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ ile evlenecekti. PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ NE kendini arzetti,

    dedi ki “Ben sizinle evlenmek istiyorum YA RASULULLAH ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ .” Dediler ki diğer kadınlar “ YA RASULULLAH ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ, bununla evlen.

    Bu sana çok hizmet eder. Kanlı canlı.” Yani güçlü kuvvetli gibilerinden.

    O vakitler kadınlar , RASULULLAH ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ için kendini arzederlerdi, ayet-i kerimede de var. Yani evlenmek istiyorum manasına yani

    PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ orada dururken… o vakit tabi sonra helal değil bundan sonra ayeti geldi, tamam o, o sırada kaldı. O ayet gelmeden EVVELi konuşuyoruz.

    KADIN Dedi ki “Ben hayatta başım ağrımamıştır, başağrısı nedir, bir yerim ağrımış bilmem.”

    PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ Dedi ki o VAKİT “Kusura bakma, ben senle evlenemem çünkü ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ ’nin hiç hastalık, illet vermediğinde sıkıntı vardır.” dedi.

    Yani bir, ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ muhafaza etsin, o kadına azap siması müşahade etti ve hasta olmadıysa bana yaramaz

    dedi. Çünkü mü’min ya fakir olacak, ya hakir olacak, ya hasta olacak.

    Adama soruyorsun “Nasılsın?” “Dört köşeyim elhamdulillah!” Hastalık yok! Fakirlik yok! İtibar bin beş yüz!

    Bilmiyorum ama okuduğum hadis-i şeriflere göre pek senin hakkında hayır dilenmiş değil.

    “ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ kime hayır dilerse, ona musibet verir.” Bu kadar!

    Tabi “Ya Rabbi, beni de sev de bana bela ver!” diye dua etmeye de lüzum yok. Zaten sen doğru yolda git, belalar gelecek, merak etme.

    Kim gibi Ha bu önünüzdeki gibi…

    Sen birşeyler yapmaya bak, doğru gitmeye bak, belasız kalmayacaksın, merak etme. Belasız gün görmüyoruz. Çünkü hak üzere olduğumuzu anlıyoruz.

    Geldi dedi sahabeden biri, ne dedi: “Ya RasulALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ! Ben Seni çok seviyorum, Sen de beni seviyorum !”

    PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ Dedi: “Seviyor musun beni?”

    Dediki: “Çok seviyorum!”

    PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM ) HAZRETLERİ DEDİKİ : “O ZAMAN,” dedi, “Beni sevenden bela eksik olmaz. Beni

    seviyorsan yağmur yağdığı ZAMAN sel yatağına su ne kadar çabuk iner,

    ne kadar hızlı yatağını bulursa, sular toplanırsa; bela ondan çabuk bulur beni sevenleri. Sen de biraz kendine biraz hazırlık

    yapmaya başla belalara karşı.” dedi.

    “Beni seviyor musun?” dedi, “Belalara hazır ol!” dedi.

    Siz de zannediyorsunuz ki ben ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ nin RASULÜ PEYGAMBER EFENDİMİZ ( SALLLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM )

    HAZRETLERİ Nİ çok seviyorum, bundan sonra hiç bela gelmeyecek. SEN ÖYLE ZANNETME İŞTE.

    Hakiki mü’minseniz, EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT ’in galibiyeti için, İSLAM - I ŞERİF İN dünyada HAKİM olması için CİHAD - I ŞERİF RUH unu

    taşıyan MÜCAHİD - İ ŞERİF adamsanız BAŞINIZDAN belanız eksik olmayacak.

    Maddi veya manevi… Ama bela istemeyeceğiz! ALLAH TEALA CELLE CELALÜHÜ HAZRETLERİ’ım biz Sen’den -şahit ol- afiyet istiyoruz.

    DİN imizde de afiyet, malımızda da afiyet, çoluk çocuğumuzda da afiyet, bütün vatanımızda da afiyet… Bela istemiyoruz.

    YA RABBİ, bir bela takdir ettiysen sabra muvaffak eyle! (Amin) Rızaya muvaffak eyle Ya Rabbi! (Amin) Razı olanlardan eyle YA RABBİ!

    (Amin)

    Razı olduklarından eyle YA RABBİ ! (Amin) Razı edeceklerinden eyle YA RABBİ ! (Amin)

    YA RABBİ Ölene kadar da şu Sen’den razı olma duasını da bize unutturma YA RABBEL ALEMİN VE HAYRAN NA'SIRİN VE HAYRAL FATİHİN!

    AMİN YA RABBİL ALEMİN




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hesab_ -- 31 Temmuz 2019; 16:44:8 >




  • Allah'ın uluhiyetine ve elçisine iman ediniz, iman etmemiş olmak için sunacağınız bahaneler kabul edilmeyecektir. Mahşerde görüşür müyüz bilmiyorum ama ben demiştim diyeceğim.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.