İmamoğlu'nun İstanbul'a uygulayacağız dediği karbon elyaf yöntemi nedir, nasıl uygulanır? (4. sayfa)

şimdi mi aklına geldi, seçim öncesi bol keseden sallıyordu, işi gücü hava cıva. reklam bütçesinden kıs da şu ekşisözlükteki mamalılara para aktarma. kuş haline getirdiğin deprem bütçesini artır

Kim deprem için yapılan kentsel dönüşüm hakkında parayı betona gömüyorlar dedi? Parayı betona gömüyorlar denilen şeyler hükümetin fuzuli altyapı projeleriydi.

Evlerin çürük, ilk depremde yıkılacak halde beklerken bunlar 3. havalimanı, kanal istanbul, köprü cart curt şeylere para saçma derdindeydi bunu eleştirmesin mi kimse?

Herşeyden önce halkın can güvenliği gelir, gerisi fuzuli projelerdir. Önce can güvenliğini sağlarsın, sonra yoldur, havalimanıdır girişirsin. Biz yıllardır zaten deprem için binalar yenilensin istiyoruz,

hatta kentsel dönüşüm çoğu bölgeye girmedi ondan yakındık yıllardır. İlla büyük bir deprem oluyor öyle hatırlanıyor deprem işi, İstanbul bombanın üstünde oturuyor yıllardır.

Olası İstanbul depremi sadece halkın büyük can kaybı vermesi değil, Türkiye ekonomisinin de çökmesi anlamına gelecek. Herşeyin merkezi İstanbul'da.

Bu riski sadece İstanbul değil tüm Türkiye alıyor.

AKP'nin CHP'nin siyasi kapışmaları beni enterese etmez, ikisinden de haz etmiyorum zira. Vatandaş olarak ben sağlam bir binada oturmak istiyorum, en doğal hakkım bu.

Ülke öyle bir duruma gelmiş ki hiçbir müteahhite de güvenemiyorum çünkü denetim yok, sıfır binalar bile çöküyor.

Bu gece depremde enkaz altında kalır mıyım diye düşünerek uyumak istemiyorum anlatabildim mi? Aramızda zengin olanlarımız şu an sağlam binalarının ya da müstakil

evlerinin keyfini sürüyor. Bense 30+ senelik binada diken üstünde oturuyorum.

Göçmen ve yabancıya emlak satış politikaları yüzünden ev fiyatları Avrupa kentlerinin seviyesine çıktı, maaşlar ise Afrika seviyesinde kaldı.

Emlak fiyatlarının coşması yüzünden buralardan kaçıp dayanıklı daireye de geçilemiyor. Kısaca halkın çoğu çıkmazda ve psikolojikman çökmüş durumda.

Bekleyecek zamanımız, siyasi çekişme yapacak zamanımız da yok. Devletin tüm bütçesiyle çürük veya tehlikeli binaları dönüşüm işine girmesi gerekli.

Kanal istanbulunu kim takar? 10 tane kanal yapsan, montrö olmasa bile hiçbir gemiyi boğazdan geçmekten engelleyemezsin. Zorlayamazsın dünya ticaretinde türk bayraklı gemilere ızdırap olurlar.

Doğal boğazlardan geçen gemilerden para alabilen ülke yok. Boğaz dediğin sonradan yapılma panama kanalı, süveyş kanalı değil. Dibinde bedava boğaz varken kanala girecek bir gemi de bulamazsınız öyle enayiler yok.

Bu kolonları sardırma olayı birilerinin övündüğü beton meselesi gibi değil. Biz binaya yaptırdık bina eski yıkıp yapamayacağımıza göre elden gelen bu. İşe yarar mı deprem zamanı görürüz. Ha sizin övündüğünüz kentsel dönüşümü de biliyoruz. Evleri al, sahiplerinin eline üç kuruş para ver sonra sepetle gitsin o bölge zenginlere özel yüksek bina olsun. Fakir fukaraya anca tokiden daire düşer. Ne oldu fikirtepedekilere? 10 senedir sorun çözülmedi adamların gecekondusu bile elden gitti.

Millet salak değil öyle dönüşüm denince daire başı 1,5 milyon para çıkmaz. Devlette yapmayacağına göre. Ha devlet yaparım der senin şehrin göbeğindeki evini alır dağ başında ev verir. Ev verdim der. Sanki aynı arsada daire yapıyor.

Bu deprem ve kentsel dönüşüm meseleleri komple belediye işi olacaksa o zaman devletin kurumları ne işe yarıyor? Mesele belediyenin yapmasıysa o zaman vergiyi de belediye alsın koskoca istanbuldan toplanan vergi istanbuldan çok anadoluya gidiyor. Belediyenin aldığı payda ortada.

Rant tabii.

İstanbul'daki en riskli yerler dururken gidip en para edecek yerleri dönüştürdüler, yalan mı? Japon uzmanlar bile dediler biz bir şey anlamadık sizin dönüşümden biz nereyi söylediysek tam tersini yaptınız diye.

Ayrıca hükümet binaları kendi yenilemedikçe kentsel döüşüm falan bahsetmesin. Adamın dairesi 1 milyonluk daire gelip kentsel dönüşüm diye 300bin istiyorlar. Adam bunu veremeyeceğini bildiği için kabul etmiyor.

Talebin artması mantıklı ülkelerde üretimi de arttırır  Buradaki potansiyel problem grafenin üretim süreçlerindeki verimlilik meselesi olabilir keza grafen görece olarak yeni sayılabilecek bir material.

Yıllar önce bir konferansta konuşmacı olarak iskandinav bir Mimar gelmişti.

Sanırım Finlandiyalıydı. Konuşmasında şunları söylemişti;

-1000 Yıl önce Anadoluya girdiniz.

-500 Yıl önce İstanbulu aldınız.

-ama hala yerleşemediniz mekanınıza.

-her geldiğimde İstanbulda değişiklikler görüyorum.

-v.sv.s.vs

Yani adam diyor ki;

Bir kent planı ile şehirleşmeyi gerçekleştirirsiniz ve halkı o şehirde mutlu huzurlu,sağlıklı vs. yaşatırsınız.

Ama sizler rant için sürekli şehrin yapısı ile uğraşıyorsunuz .

Adam sonuna kadar haklı. Biz kentsel dönüşüm diye yeni yerleşim alanlarını ranta açtık. oralara orta ve üstü gelir grubunu

ev sahibi yaptık.Onların boşalttığı şehiriçindeki dairelere yeni insanlar soktuk. Yani riskli eski evler yerinde duruyorken, yeni evler yaptık.

Halbuki eski evler yıkılıp yerine yenisini yaparsan bu kentsel dönüşüm olur.

Başakşehir, Kayaşehir gibi yeni yerleşim alanları yaratmak kentsel dönüşüm değildir.

Toki'nin yaptığı bu evlerin kaçta kaçı bu anlamda eskiyi yenilemekti? Kaçta kaçı alt gelir grubuna hitap etti ki o insanlar güvensiz evlerinden çıkıp, o eski evler yıkıldı,yenisi yapıldı?

Kentsel dönüşüm kavramı belediyelerin yeni rant kapsıı oldu, ruhsat parası , bilmemne parası diye milleti evlerini yenilemekten soğuttular.

Devlet gerçekten etkin olarak kentsel dönüşüm yapsaydı, binasını yenilemek isteyenin önünü açardı.Belediyeler ruhsat bedeli ,iskan bedeli ,bilmem ne bedeli diye para almasa,

belediye kamyonları hafriyatı bedelsiz kaldırsa,belediye atıl boş arsalarını değiş tokuş yapsa ( yeni evi yapılırken,kendisi eski evinde otursa,bitince taşınıp,eski yerini belediyeye geri verse)

, uzun vadeli ucuz yenileme kredisi verse vs. şehir içindeki birçok binada yenilenmiş olurdu.

Aktroll whatsapp grubu toplanmış yine sistematik algı operasyonu peşindeler. Bunca insan öldü suçlusu kim itiraf edemezsiniz konuşamazsınız. 20 yıldır bu ülkeyi Ekrem İmamoğlu yönetmiyor. 20 yılda bütün binalar baştan aşağı değişebilirdi. Sizin devriniz bitti, ister kabul edin ister etmeyin. Şimdi çalışan adam görünce de çıldırmayın.