Şimdi Ara

insanlarda mahremiyet duygusu ilk olarak nasıl ortaya çıktı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
0
Favori
1.427
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar sizce ilk olarak mahremiyet duygusu nasıl ortaya çıktı? yani neden insanlar birden belli bölgelerini örtme ihtiyacı duydular? eğer ilk insan adem ile havvaysa onlar bunu bilşiyolarmıydı ya da bilmiyolarsa bu nasıl oluştu?
    ben bu konu hakkında yorumlarınızı bekliyorum...



  • mahremiyet duygusu zaten insanın doğasında vardır, yaratıldığı günden beri. yaratıldığı yaşın 30 olduğunu düşündüğümüz biri olsa, bu kişi kadın olsa mankenler gibi giyinemez veya vücudunun bazı yerlerini gösteremez. erkekte olsa yine mahrem yerlerine ait bölgelerini göstermekten utanacaktır.
    ergenlik yaşından sonra denize giden arkadaşlar varsa bu duruma kendileri üzerlerinde şahit olacaklardır. daha sonraki gitmeleri bu duygudan arınmaya başladıkları için daha az utanma duyacaklardır. kendi eşi ile ilkte utanmayan erkeğin veya kadının başkası ile yapmasında çekinme duyması gibi. tabii daha öncesinde bu duyguyu köreltecek hal ve hareketler utanma seviyesi üzerinde tesirli olacaktır..
  • adem ve havvadan beri vardır bu utanma duygusu
  • İranda bulunan ilkel topluluk... İran gibi bir ülkede hala ilkel çağlardaki gibi çıplak dolaşmaları her ne kadar bir ironi olsada arka planda mahremiyet duygusunun (özellikle de tesettürün) insanın doğasında olan bir olay olmadığını yüzümüze haykırmaktadır.
  • RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, ‹‹Tanrı gerçekten, ‹Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin› dedi mi?›› diye sordu. 2 Kadın, ‹‹Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz›› diye yanıtladı, 3 ‹‹Ama Tanrı, ‹Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz› dedi.›› 4 Yılan, ‹‹Kesinlikle ölmezsiniz›› dedi, 5 ‹‹Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.›› 6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. 7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. 8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. 9 RAB Tanrı Adem'e, ‹‹Neredesin?›› diye seslendi. 10 Adem, ‹‹Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim›› dedi. 11 RAB Tanrı, ‹‹Çıplak olduğunu sana kim söyledi?›› diye sordu, ‹‹Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?›› 12 Adem, ‹‹Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim›› diye yanıtladı. 13 RAB Tanrı kadına, ‹‹Nedir bu yaptığın?›› diye sordu. Kadın, ‹‹Yılan beni aldattı, o yüzden yedim›› diye karşılık verdi. 14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, ‹‹Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın›› dedi, ‹‹Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. 15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.›› 16 RAB Tanrı kadına, ‹‹Çocuk doğururken sana Çok acı çektireceğim›› dedi, ‹‹Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.›› 17 RAB Tanrı Adem'e, ‹‹Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi›› dedi, ‹‹Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. 18 Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. 19 Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin.›› 20 Adem karısına Havvafç adını verdi. Çünkü o bütün insanlarınfç annesiydi. gelen aynı sözcükten türemiştir. 21 RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. 22 Sonra, ‹‹Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu›› dedi, ‹‹Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.›› 23 Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı.


    Kutsal Kitap eski antlaşmadan, Hristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde inanıyorlar !




  • en basitinden afrika kabilelerin de , bunu gözlemlersek bu insanın doğasında olmayan bişeydir. sonradan ortaya çıkmış gibi duruyor
  • Ben kültürle alakalı olduğunu ve öğretilmiş bir şey olduğunu düşünüyorum zira afrikanın ve güney amerikanın bazı ilkel kabileleri insanları çıplak gezerler ve bundan rahatsızlık duymazlar.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Benim düşünceme göre şöyle oluşmuştur: On binlerce yıl önce Afrika'yı terkeden ilk homo sapiensler gittikleri bölgede daha soğuk (o sıralarda buzul çağı hüküm sürmekteydi) iklimlerle karşı karşıya kaldılar ve ısınmak için örtünmeye başladılar. Yani örtünme olayı mahremiyet yüzünden değil, soğuklardan etkilenmemek için ortaya çıktı. Bundan sonra insanlar uygarlaştıkça ve daha kuzeye doğru yol aldıkça örtünme daha da yaygınlaşmış, uygarlığın belirtisi ve genel kural haline dönüşmüştür. Mahremiyet ise örtünme sürecinin sonucunda ortaya çıkan bir şeydir. İnsanlar artık çıplak gezmediği ve giysi ardında kalan bölgelerin özellikle karşı cinsin ilgisini çeken bölgeler olması nedeniyle çıplaklık zamanla tabu durumuna gelmiştir ve mahremiyet duygusu ortaya çıkmıştır. Serbest cinselliğin son bulması da kanımca örtünme olayıyla bağlantılıdır.

    Afrika'daki ve diğer tropikal bölgelerdeki insanların nerdeyse çıplak gezmesi de örtünmenin iklime bağlı olarak oluştuğunu kanıtlamaktadır. Mahremiyet duygusu da yukarıda değindiğim gibi insanın doğasında olmayan, kendi kendine yarattığı bir olgudur. Örtünme mahremiyetin sonucu değil, mahremiyet örtünmenin sonucudur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Really -- 6 Haziran 2006; 4:27:17 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ben kültürle alakalı olduğunu ve öğretilmiş bir şey olduğunu düşünüyorum zira afrikanın ve güney amerikanın bazı ilkel kabileleri insanları çıplak gezerler ve bundan rahatsızlık duymazlar.


    örtünme olayı dinlerin en önemli emirlerinden biridir. dinler örtünemyi emretmese idi örtünme bu kadar dikkat edilecek bir konu olmayabilirdi.

    ancak örtünme yine de fıtridir. afrika kabilelerinin çıplak gezmesi bence örnek teşkil edemez. biz hangi konularda afrika kabilelerini örnek alabiliriz ki. onların fıtratının gerçek insan fıtratı olduğunu kabul edelim.

    ayrıca her ne kadar plajda insanlar çıplak gezse de bir ofis ortamında çıplak olarak gezebilecek insan yoktur. böyle bir ortamda da performanslı çalışabilecek bir çalışan yoktur. dolayısı ile örtünme fıtridir.

    ayrıca 2: mahrem yerlerinin görünmesi karşı cinsi uyarıcı etki yapacağından dolayı bu uyarıcı etki de insanın konsantrasyonunu azaltacağından dolayı hiçbir çalışan ve işveren bundan razı olmayacaktır.

    dolayısı ile örtünme fıtridir. örtünme bir gerekliliktir.




  • @deep impact
    Ben örtünmek kültürle alakalıdır demiştim. Zaten insan kültürel bir varlıktır ve yaşadığı kültürlerle değerlendirilir. İnsanlar içgüdüleri ile değerlendirilmez. Afrika kabileleri ve diğer ilkel kabileler elbette örnek teşkil etmez.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    @deep impact
    Ben örtünmek kültürle alakalıdır demiştim. Zaten insan kültürel bir varlıktır ve yaşadığı kültürlerle değerlendirilir. İnsanlar içgüdüleri ile değerlendirilmez. Afrika kabileleri ve diğer ilkel kabileler elbette örnek teşkil etmez.


    tabii ki örtünme kültürün bir parçası.

    ayrıca örtünmenin bir sebebi utanma duygusudur ki bu duygu hangi kültürde olursa olsun her insanda vardır. bu duygu sayesinde örtünme fıtrilik kazanır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Deep Impact -- 6 Haziran 2006; 10:02:14 >
  • Herkes çıplak gezse bence sorun olmaz ozaman kimse birbirine bakmaz çünkü alışık olunan bir durum haline gelir. Örtünmek belki de an başlarda soğuktan korunmak yada güneşten korunmak için kullanılmıştır daha sonra tabu haline gelmiş olabilir.
  • çok güzel paylaşımlar herkeze teşekkürler
  • Tesettür ve açık-saçıklığa farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.Bence mevcut durum geçmişi irdelemekten önemli…

    Kadınların onlara özel hislerinden ve duygularından bazıları ;

    Kendini sevdirmek ,nefret ettirmemek , zan altında kalmamak,ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istememek, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek , tecavüzden korkmak, sevmediği ve sıkıldığı adamların bakışlarınca göz hapsine alınmamak, yabancı ve alışık olmadıkları erkeklere karşı korkaklık ve çekiniklik, onların iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, kocasını darıltmamak ve kıskandırmamak ,kendini onun muhabbetine yeterli ve güvenilir olarak korumak,hürmet edilir olmak…bu gibi duyguların sığınağı ve yuvası tesettürdür.

    Biraz da açık saçıklığı irdeleyelim;

    (Her kadının açık saçıklıktan kaçındığını,ancak sınırlarının bireysel yorumlandığını belirtelim.Müslüman anlamında el-yüz-ayak dışı bedenini örtmesi iken,giyimini buna yakın yorumlayan fakat illa ki açık-saçıklıktan uzak bulan hanımlarımız var…Mesela ben fazla açık saçık giyinmiyorum diyor ve sadece başı açık olup geri tarafı örtülü olabiliyor,Zararın azaldığına hatta açık- saçık kavramına girmediklerine eminim.)

    Açık saçıklığa giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzelini görmediğinden, kendini yabancıya sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından daha iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. O vakit o samimî sevgi ve karşılıklı saygı gitmekle beraber, gayet çirkin ve gayet alçakça bir his uyandırmaya neden olma ihtimali var.Eşler arasında durum bu.

    Kardeşler arası akrabalık hissi ,nefsî, şehvânî arzuları kırar. Fakat bacaklar gibi mahremlere de göstermesi yasaklanan yerlerini açık saçık bırakmak, bazılarında gayet çirkin bir hissin uyanmasına neden olabilir. Çünkü kardeşlerin yüzleri akrabalık hislerini uyandırırken, meselâ açık bacak, mahrem olmayanlarla aynıdır. Mahremiyeti haber verecek bir alâmeti olmadığından, hayvânî bir heves, uyandırması ihtimali vardır.Böyle bakış ise, tüyleri ürpertecek bir alçaklıktır.Sebebi elbette açık- saçıklık!Akrabalar arasında durum bu.

    Ayrıca tesettürün kalkması evliliği çok azaltıyor. Çünkü, en serseri ve asrî bir genç dahi hayat arkadaşını özel ve namuslu ister. Kendi gibi asrî, yani açık saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, evlense samimi bağ zor kurulur.Belki de fuhşa kayar!Avrupa canlı örnek!Eşler arası güvensizlik,başkalarına sunuya devam ediyor,güven kalmıyor ve kalkıyor!Toplumda durum bu.

    İş ortamında dayanağa muhtaç kadınların güzelliklerini dayanak yapmaya devam etmek için,çocuk yapmaktan kaçınmak veya işinden olmak tercihleri arasında sıkışmak,başka bağ sebebi olmayınca eşine en güzel görünerek,güzellik ve cinsellik üzerine kurulan bağı devam ettirmek için yine çocuk olayından kaçınmak…nesli kırıyor.Neslin devamı açısından durum bu.

    Ayrıca herkes bilir ki,çevrenin insanın ahlâkı üzerinde tesiri vardır. Soğuk memlekette, soğuk insanlarda tahrik etmek ve iştahı açmak için açık saçıklık belki çok cinselliği kullanma sıklığına ve israfa neden olmaz. Sıcak ülkelerin sıcak kanlı insanlarında açık saçıklık, elbette çok sû-i istimâlâta ,israflara , neslin zayıflığına,cinselliğin çok kullanımı beden kuvvetinin düşmesine sebeptir. Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac iken, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her ayda bir hafta kadar özel günler gibi arızalar münasebetiyle kadından uzak kalmaya mecbur olduğundan, nefsine mağlûp ise fahişe hanelere gidebilir.Yani açık saçıklık bizim gibi ülkelere daha zararlıdır.

    Buraya kadar neredeyse madeni ve şehirli insanlara göre inceledik.Ya medeni olmayan veya köy yaşantısında kalanlar?...Şehirliler, köylülere, yada medeniyetten uzak yaşayanlara bakıp tesettürü kaldıramaz. Çünkü köylerde, medeniyetten uzak yaşam alanlarında , geçim derdinin uğraşıları bedenen çalışmak ve yorulmak münasebetiyle, hem şehirlilere kıyasla bakışları fazla üstüne çekmeyen, mâsûme işçi ve bir derece kaba kalan kadınların kısmen açık olmaları, şehvet hislerini fazla tahrik etmiyor ...

    Hatta hayali bir sinevizyonla gözönüne getiriniz,göreceksiniz ki ; Afrikalı açık saçık kadını gördüğünüzde,kabalığı ve bakımsızlığı,Şehir ortamının bakımlı ve kibar hanımları kadar tahrik edici olmaz …

    Son bir not da şu,helale de harama da iştahlı olmak yanlış…
    Ne helale ne harama iştahlı olmamak yanlış…
    Helale iştahlı,harama iştahsız olmak doğru…Tesettür bu ölçüyü tutturmaya yardımcı oluyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 6 Haziran 2006; 19:13:43 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: jrem

    Herkes çıplak gezse bence sorun olmaz ozaman kimse birbirine bakmaz çünkü alışık olunan bir durum haline gelir. Örtünmek belki de an başlarda soğuktan korunmak yada güneşten korunmak için kullanılmıştır daha sonra tabu haline gelmiş olabilir.


    Şu ana kadar tüm insanlar çıplak geziyor olsalardı o zaman giyinmekten utanacak birileri de olur muydu? Eğer giyinik bulunma hali tabu olarak görülüyorsa uzun süreli çıplaklık hali de tabu olarak değerlendirilmez miy di?

    Bana göre de insanın doğasında var utanma. Hem utanma denince akla sadece çıplaklık gelmemeli. Ahlaki tüm değerler için manevi kaygılar hakimdir. Her şey tabu olarak değerlendirilirse ne olur? Tüm ahlaki değerlere tabu gözüyle bakılırsa ne olur? Hem tabu nedir? İyi ya da kötü bir şey mi? Giyiniklik tabu ise dürüstlük de tabu olabilir. Dosya arasına sıkıştırılan rüşvet parası, torpil ve adam kayırma sonucu insanları belli statülere yerleştirme, haksız kazanç sağlama kısacası ahlaki ve kültürel değerler de bu tabunun bir parçası mı? Dürüstlük tabu ise dolandırıcılık gerçeğin ta kendisi mi? İnsan özü gereği çıplak bir yaratık ise yine aynı insan özü gereği üç kağıtçı mı? Tabunun zıttı nedir? İzah edilebilir mi?




  • hıristiyanlar bu yüzden mi doğan her çocuğun günahlı doğduğuna inanıyor,

    quote:

    Orjinalden alıntı: Pazuzu_TR

    RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, ‹‹Tanrı gerçekten, ‹Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin› dedi mi?›› diye sordu. 2 Kadın, ‹‹Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz›› diye yanıtladı, 3 ‹‹Ama Tanrı, ‹Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz› dedi.›› 4 Yılan, ‹‹Kesinlikle ölmezsiniz›› dedi, 5 ‹‹Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.›› 6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. 7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. 8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. 9 RAB Tanrı Adem'e, ‹‹Neredesin?›› diye seslendi. 10 Adem, ‹‹Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim›› dedi. 11 RAB Tanrı, ‹‹Çıplak olduğunu sana kim söyledi?›› diye sordu, ‹‹Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?›› 12 Adem, ‹‹Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim›› diye yanıtladı. 13 RAB Tanrı kadına, ‹‹Nedir bu yaptığın?›› diye sordu. Kadın, ‹‹Yılan beni aldattı, o yüzden yedim›› diye karşılık verdi. 14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, ‹‹Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın›› dedi, ‹‹Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. 15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.›› 16 RAB Tanrı kadına, ‹‹Çocuk doğururken sana Çok acı çektireceğim›› dedi, ‹‹Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.›› 17 RAB Tanrı Adem'e, ‹‹Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi›› dedi, ‹‹Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. 18 Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. 19 Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin.›› 20 Adem karısına Havvafç adını verdi. Çünkü o bütün insanlarınfç annesiydi. gelen aynı sözcükten türemiştir. 21 RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. 22 Sonra, ‹‹Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu›› dedi, ‹‹Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.›› 23 Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı.


    Kutsal Kitap eski antlaşmadan, Hristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde inanıyorlar !




  • quote:

    Orjinalden alıntı: akarahmet

    Tesettür ve açık-saçıklığa farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.Bence mevcut durum geçmişi irdelemekten önemli�

    Kadınların onlara özel hislerinden ve duygularından bazıları ;

    Kendini sevdirmek ,nefret ettirmemek , zan altında kalmamak,ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istememek, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek , tecavüzden korkmak, sevmediği ve sıkıldığı adamların bakışlarınca göz hapsine alınmamak, yabancı ve alışık olmadıkları erkeklere karşı korkaklık ve çekiniklik, onların iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, kocasını darıltmamak ve kıskandırmamak ,kendini onun muhabbetine yeterli ve güvenilir olarak korumak,hürmet edilir olmak�bu gibi duyguların sığınağı ve yuvası tesettürdür.

    Biraz da açık saçıklığı irdeleyelim;

    (Her kadının açık saçıklıktan kaçındığını,ancak sınırlarının bireysel yorumlandığını belirtelim.Müslüman anlamında el-yüz-ayak dışı bedenini örtmesi iken,giyimini buna yakın yorumlayan fakat illa ki açık-saçıklıktan uzak bulan hanımlarımız var�Mesela ben fazla açık saçık giyinmiyorum diyor ve sadece başı açık olup geri tarafı örtülü olabiliyor,Zararın azaldığına hatta açık- saçık kavramına girmediklerine eminim.)

    Açık saçıklığa giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzelini görmediğinden, kendini yabancıya sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından daha iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. O vakit o samimî sevgi ve karşılıklı saygı gitmekle beraber, gayet çirkin ve gayet alçakça bir his uyandırmaya neden olma ihtimali var.Eşler arasında durum bu.

    Kardeşler arası akrabalık hissi ,nefsî, şehvânî arzuları kırar. Fakat bacaklar gibi mahremlere de göstermesi yasaklanan yerlerini açık saçık bırakmak, bazılarında gayet çirkin bir hissin uyanmasına neden olabilir. Çünkü kardeşlerin yüzleri akrabalık hislerini uyandırırken, meselâ açık bacak, mahrem olmayanlarla aynıdır. Mahremiyeti haber verecek bir alâmeti olmadığından, hayvânî bir heves, uyandırması ihtimali vardır.Böyle bakış ise, tüyleri ürpertecek bir alçaklıktır.Sebebi elbette açık- saçıklık!Akrabalar arasında durum bu.

    Ayrıca tesettürün kalkması evliliği çok azaltıyor. Çünkü, en serseri ve asrî bir genç dahi hayat arkadaşını özel ve namuslu ister. Kendi gibi asrî, yani açık saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, evlense samimi bağ zor kurulur.Belki de fuhşa kayar!Avrupa canlı örnek!Eşler arası güvensizlik,başkalarına sunuya devam ediyor,güven kalmıyor ve kalkıyor!Toplumda durum bu.

    İş ortamında dayanağa muhtaç kadınların güzelliklerini dayanak yapmaya devam etmek için,çocuk yapmaktan kaçınmak veya işinden olmak tercihleri arasında sıkışmak,başka bağ sebebi olmayınca eşine en güzel görünerek,güzellik ve cinsellik üzerine kurulan bağı devam ettirmek için yine çocuk olayından kaçınmak�nesli kırıyor.Neslin devamı açısından durum bu.

    Ayrıca herkes bilir ki,çevrenin insanın ahlâkı üzerinde tesiri vardır. Soğuk memlekette, soğuk insanlarda tahrik etmek ve iştahı açmak için açık saçıklık belki çok cinselliği kullanma sıklığına ve israfa neden olmaz. Sıcak ülkelerin sıcak kanlı insanlarında açık saçıklık, elbette çok sû-i istimâlâta ,israflara , neslin zayıflığına,cinselliğin çok kullanımı beden kuvvetinin düşmesine sebeptir. Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac iken, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her ayda bir hafta kadar özel günler gibi arızalar münasebetiyle kadından uzak kalmaya mecbur olduğundan, nefsine mağlûp ise fahişe hanelere gidebilir.Yani açık saçıklık bizim gibi ülkelere daha zararlıdır.

    Buraya kadar neredeyse madeni ve şehirli insanlara göre inceledik.Ya medeni olmayan veya köy yaşantısında kalanlar?...Şehirliler, köylülere, yada medeniyetten uzak yaşayanlara bakıp tesettürü kaldıramaz. Çünkü köylerde, medeniyetten uzak yaşam alanlarında , geçim derdinin uğraşıları bedenen çalışmak ve yorulmak münasebetiyle, hem şehirlilere kıyasla bakışları fazla üstüne çekmeyen, mâsûme işçi ve bir derece kaba kalan kadınların kısmen açık olmaları, şehvet hislerini fazla tahrik etmiyor ...

    Hatta hayali bir sinevizyonla gözönüne getiriniz,göreceksiniz ki ; Afrikalı açık saçık kadını gördüğünüzde,kabalığı ve bakımsızlığı,Şehir ortamının bakımlı ve kibar hanımları kadar tahrik edici olmaz �

    Son bir not da şu,helale de harama da iştahlı olmak yanlış�
    Ne helale ne harama iştahlı olmamak yanlış�
    Helale iştahlı,harama iştahsız olmak doğru�Tesettür bu ölçüyü tutturmaya yardımcı oluyor.







    Bilakis, mahrumiyetin geçmişine bakmanın, bu duygunun şu anki haliyle insanın doğasında bulunmadığını, insanın kendi kendine yarattığı bir şey olduğunu (yukarıdaki mesajımda anlattım) göstermek açısından çok yararı vardır. Olayı din ekseninde değerlendirip din tartışmasına çevirmek istemiyorum; ama tesettür denen şeyin varolmasının asıl nedeninin erkekler ve onların cinsel arzuları olduğunu kendin yazmışsın. Yani dediğine göre kimi(!) erkekler zor duruma düşmesin, hormonları harekete geçmesin(ki doğal olan budur) diye kadınlar kendilerini örtmelidir. Hem de bayağı bir örtmelidir. Peki erkeklerin bu zor duruma düşmesinin(!) bedelini neden kadınlar sosyal hayattan soyutlanarak, kendi cinsleri arasında kalmaya mecbur edilerek, spor, eğlence gibi bir çok önemli faaliyete katılmayarak ödesinler? Bir erkekle bir kadının paylaşacağı tek şey cinsellik midir? Erkek denen varlık bu kadar kontrolsüz müdür?

    Şimdi tesettüre tecavüz olaylarından sakınmak gibi bir gerekçe ileri sürülebilir ama tecavüz şu ulaştığımız uygarlık düzeyi ve çağdaşlıkta, 2000 li yıllarda eskisinden çok daha seyrek olmaktadır. Çünkü güçlenen toplum güvenliği bu gibi vakaları zorlaştırmaktadır. Zaten tecavüz olayı her yolda yürüyen bir erkek bir açıksaçık(!) kadın gördüğünde gerçekleşen bir olay değildir. En kapalı toplumlarda (İran vs.) bile tecavüz sıklığı çok ağır zecalara rağmen oldukça sıktır, ve olay gizlenir ki bu çok daha kötüdür. Peki bu adamlar açık saçık kadınları nerede görmektedir? Zaten görmesine gerek yoktur. Aşırı bastırılmış cinsellik ve toplumdaki kadın tabusu "tahriğin" yerine geçer. Görüldüğü gibi tesettürün yani kadınları örtmenin kadın görmeye alışık olmayan erkeklerin tahrik olmasını önlemekten başka(!) hiç bir yararı yoktur. Bilakis çok zararı vardır. Tesettür erkek egemen toplumun simgesidir.




  • Allah ademi yarattı ve ona tüm isimleri (maddi manevi) öğretti .

    İlk insanın adem olduğunu kabul edersek Allah ademi cap cahil olarak yaratmamıştır.

    Ahlaki ve maddi o zaman şartlarında ne bilmesi gerekiyorsa onları öğrenmiştir.

    Bu bilgi Ademden sonra gelen diğer nesillere aktarılmıştır, diye düşünüyorum
  • bir de farklı bir bakış açısı var. insan kendisini bazı şeylerden alıkoyduğunda, çekindiği şeylerin hepsi (günahlardan bahsediyoruz) öyle çekici gelir ki! işte bu şeytanın asla hoşnut olmayacağı bir şey! artık bu kişi şeytanın en nefret ettiği kişilerdir ve onun kalbine sürekli harama bak hadi, yasağı iç hadi, yasağa git hadi gibi telkinlerde bulunulur. yukarda bir arkadaşımızın dediği gibi soyunulursa artık tam bir şeytan elemanı olunduğu için bu işlerin çekiciliği kalmayacaktır. isterseniz bu anlattığım mevzuyu test edebilirsiniz. haramlardan kaçınmanız iç dünyanızda fırtınalar koparacaktır. hatta lem bu kız çirkin değilmiydi !! bana ne kadar çekici geliyor dediğiniz dahi olacaktır..
  • nasıl çıktıysa çıktı,neden çıktı?

    çıktıda kötü mü oldu?

    çıkmasa ne olurdu?
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.