İnsanlar benim sorunlu olduğumu düşünmesin diye sürekli rol yapmak yalandan gülümsemek hatta onları onaylamak zorunda kalıyorum ve bu beni çok yıpratıyor.Arkadaşım yok, eşim dostum yok, yalnızlıktan hoşlanıyorum ve yalnızken huzur buluyorum sadece.Fakat çevrem olsun akrabalarım olsun sürekli görüşmek konuşmak istiyorlar.Ben insanlarla sosyal bir şekilde yaşamayı reddediyorum fakat bunu onlara açıklayamıyorum.Çünkü insanlar kişisel algılıyorlar genelde bu durumu, onlardan nefret ettiğim için onlarla görüşmek istemediğimi zannediyorlar.Oysa bunun kimseyle alakası yok, benimle alakalı benim tercihlerimle alakalı.Bugüne kadar insanlar bana dert ve hüzün dışında bir şey vermediler, tek dostum hayvanlar.Hayvanları seviyorum onları besliyorum, yaralarını sarıyorum, onları kurtarınca mutlu oluyorum.Onlarla paylaşıyorum ne paylaşacaksam ve hiçbir zaman bana ihanet etmiyorlar.Hiçbir zaman beni üzmüyorlar, kırmıyorlar.Ağızları var dilleri yok, bana hiçbir zararları da yok.Eğer insanlarla bir şey paylaşacaksam interneti kullanıyorum, anonimliği kullanarak onlarla iletişim kurup işlerimi halledebiliyorum.Gerçek hayatda da bu böyle, insanlarla tanışmak onlarla yüzgöz olmak yerine mesafeyi koruyup işimi gördükten sonra muhabbetimi kesiyor bir daha iletişim kurmuyorum.Hayatıma kimseyi sokmuyorum, bu benim tercihim.Fakat çevrem bunu bir sorun gibi algılıyor ve bana ucubeymişim gibi bakıyorlar.Rahatsız oluyorum bu yüzden, herkes benden onlar gibi olmamı bekliyor.Beni tanımıyorlar nasıl bir insan olduğumu neler düşündüğümü nasıl duygulara sahip olduğumu geçmişte ne yaşadığımı bilmiyorlar, tek düşündükleri neden onlar gibi olmadığım.Sizce onlar mı haklı yoksa ben mi haklıyım ? |
Sosyal yaşamı reddetmek neden bir hastalık gibi algılanıyor
-
-
Adamın açtığı konunun ne başlığında ne de içeriğinde sosyal medyayla ilgili hiçbir şey geçmemesine rağmen aklın sosyal medya dünyasında o kadar takılı kalmış ki ''Sosyal yaşamı'' gördüğün anda baştaki ''Sosyal'' kelimesinin ardına beynin otomatik olarak ''Medya'' ekledi.
Hadi sen de şimdi Facebook, Instagram sayfalarında dikkatini çeken profillere tıklayıp incelemeye ve selam vermeye ve de yatmadan önce son içtiğin şeyin fotoğrafını paylaşıp beğeni beklemeye bak...
-
Kitap okumayı sever misin bilmiyorum ama sana Rousseau okumanı tavsiye ederim. Özellikle insanlar arasındaki eşitsizliğin nedenleriyle ilgili bir kitabı var, ki onu öncelikle okumalısın.
Rousseau, insan doğasının aslında toplumsal yaşama uygun olmadığını ve toplumsal yaşamın insan davranışlarında ciddi bozukluklar oluşturduğunu ve bunun da toplumsal yaşamda eşitsizliklere neden olduğunu savunuyor. Yüzlerce yıl önce düşündükleri günümüzdeki toplumsal yaşama bakıldığında aslında oldukça dikkate alınması gereken şeyler.
Her ne kadar burjuva filozofu Voltaire O'nun bu konudaki düşünceleriyle alay etmiş ve toplumlar arasında da görüşleri çok dikkate alınmamış olsa da bence yaşadığımız karmaşa ve bozukluğun nedenlerini o dönemlerde görmüş ender insanlardan biri.
Toplumsal yaşam insanlarda rekabet ortamı oluşturmuştur ve beraberinde de bencillik duyguları gelişmiştir. Özel mülkiyet bu hususta çok önemli bir ayrıntı.
Dolayısıyla bazı duygusal ve derin düşünen insanlar sosyal bir yaşama adapte olamayabilir ya da tercihen geri planda kalmak isteyebilirler. Eğer bu tür bir yaşam kişiye zorluk çıkarmayacaksa ve kendi yaşamını sürdürmede sorun yaşamayacaksa bunda hiçbir problem olduğunu düşünmüyorum.
Önemli olan ait olduğunu hissettiğin yerde ve kendi kontrolünde yaşamayı başarmaktır. Dileyen istediğini söylesin, bu önemli değil.
-
Benim için farkı yok.
-
Çok güzel açıklamışsınız, daha önce okumamıştım ama doğru söylemiş Rousseau.Sosyal yaşamda herkesin bir beklentisi bir isteği var, aşırı bir rekabet ve baskı var.
Mesela annemin cenazesinde bile bu baskıya maruz kaldım ve bu durum aşırı sinirimi bozdu.Ben daha annemi toprağa vermeden, bir akrabam gelip bana iş ve özel hayatım konusunda baskıda bulundu.
Benim hayatım kaymış, aylarca hastane hastane gezmişim, sağda solda yatmışım, aylarca uykusuz stres ve üzüntü içinde dolanmışım, sonunda en sevdiğim insanı kaybetmişim zaten üzüntüden ölüyorum o sırada, fakat adam gelmiş bana bu haldeyken bile baskı yapıyor.
Aynı adam daha annemi defneder defnetmez o akşam gelip miras konusunu açıp para pul muhabbeti yapıyor.İnan tatsızlık çıkmasın diye dişimi sıkmak zorunda kaldım.İşte bu yüzden insanlardan uzak duruyorum.Böyle insanlarla konuşsam ne olur konuşmasam ne olur?
Böyleleriyle hukuk kuracağıma hayvanlarla iletişim kurarım daha iyi.Onlar bile insanın üzüntülü olduğunu anlayıp ona göre farklı davranışlar sergiliyebiliyor.Sana destek olmak için yanına daha çok sokulup kendini sevdirebiliyor.Fakat insan denilen canlılar aynı durumda empati yeteneğinden yoksun duygusuzca hareket edebiliyor.Bazen bir hayvan kadar duygu sahibi olamıyorlar.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
-
Ne okuduğunuzdan haberiniz bile yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sosyal yaşamı gerçekten reddetmiş biri cümlesine "İnsanlar benim sorunlu olduğumu düşünmesin diye..." şeklinde başlamaz.
Sen sosyal yaşamı beceremiyorsun, kılıf uydurmaya çalışıyorsun.
-
Çünkü insanlar kendi fikirleri olmadan sürü psikolojisiyle hareket ediyor, yalnızlıktan korktukları için kalabalığa karışıp onlar ne yaparsa aynısını yapıyorlar, kalabalık onlara katılmayanı asosyal ve garip diye mi yaftalıyor? ben de öyle yapayım da aman bana bir şey yapmasınlar, kalabalıkta hoşuma gitmeyen bir şey mi oldu? aman bir şey demeyeyim de bana bir şey yapmasınlar, kısacası kendilerini bir yere ait hissetmek için mecbur toplumla birleşiyorlar.
-
bende insanlardan uzak duruyorum sosyal değilim ve ayağıma gelenleri dehliyorum ancak bunu yapma gücü paramdan geliyor. paran yoksa kimsesiz yaşayamazsın gideceksin işte çalışacaksın para kazanacaksın ve işte çalışırken ister istemez insan göreceksin. sosyalliği reddetmek zengin işidir
-
Böyle bir sorunum yok, kendi tercihlerim yüzünden insanlara uzağım sadece.Orada anlatmak istediğim insanların farklı birini görünce ona kendi yaşam tarzlarını dayatmaları.Kendileri gibi olmayan insanlara farklı gözle bakmaları felan.Yoksa benim sosyal iletişim konusunda bir problemim yok, istediğimde sosyal olabiliyorum ama bunu tercih etmiyorum.Kız arkadaşımı bile bu nedenle terk ettim, çünkü insanların devamlı bir beklenti içinde olması beni yoruyor.Başkaları için yaşamak yerine kendim için yaşamayı yeğlerim, işte o yüzden yalnızım.Yalnızlığın verdiği huzur hiçbir şeyde yok.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Zorunda kaldığında mesela iş hayatında arana mesafe koyarsın işin olmadıkça konuşmazsın, insanlarla özel konulara girip tanışmazsın onlar için hep yabancı kalırsın.Başta merak ederler sürekli salça olurlar rahatsız ederler seni tanımak için ama sonra salarlar peşini.Ben zorunlu iş konuşmaları dışında hiçbir şey konuşmam.Mesaim bittiğinde çıkar evime giderim, kimseyle bir şeyler yapmam dışarıda.O yüzden bu beni pek etkilemiyor.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Tamam hepsi iyi güzel anlıyorum. Fakat dediğim gibi, eğer sosyal ilişkileri dediğin gibi reddediyor olsaydın, insanların hakkında ne düşündüğünü de umursamazdın.
Sosyal ya da değil, önemli olan konu o değil. Nasıl mutlu oluyorsan öyle yaşa. Ama komplekslerinin de farkına varmanı isterim.
-
turkiyede sosyal yasam kavrami yanlis algilaniyor, bundan kendimizi soyutluyoruz:)))
yeni tanistigim insanla bes dakikada ense tokat olmak, el sakalari, gereksiz gurultu bana gore degil.
baskalarinin hayatina karismayi cok seviyor bizim halk, bu baslikta bile karismislar
-
bunu çözmen güzel ancak fakirlerin çoğu çözemiyo. kendilerini hastalıklı sanıp eziliyolar, zaten çoğu çok zekide olmuyo
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kabakara61 -- 4 Eylül 2023; 14:37:12 > -
Psikologlara göre sosyallikten uzak duran her insan "asosyal" olarak algılanmamalıymış.Genelde her 8 kişiden 1'i "sahteliğe tahammül edemediğinden" yalnızlığı tercih ediyormuş.Emile Ajar'ın da dediği gibi:
"Rol yapmazsanız; asosyal, uyumsuz veya sinir hastası damgası yersiniz."
Sosyal olmak bazen mecburiyet gibi ama bu tür insanlar arasında sosyal olmaktansa yalnızlık daha iyi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Başın sağ olsun. Sevgili annen huzur içinde yatsın. Bunu duyduğuma üzüldüm.
Evet, bahsi geçen şeyler bazen birebir bazen de benzer yönlerden her ortamda karşımıza çıkıyor. Dediğin gibi, ben de bazı cenazelerde benzer şekilde o anki durumdan uzak ve aykırı yönde davranıp başka şeylerin derdinde olan insanlara birçok kez rastladım ve tiksinti duydum.
Belki benzer düşünce ve kaygılarımız var ama sosyalliği reddetmek ne yazık ki günümüzde bazı olanaklara bakıyor. Aksi halde koşullar yaşamak için insanı mecbur olarak bu yapay ve ikiyüzlülüklerle dolu sosyalliğe itiyor.
Ben de çok duygusal bir insandım ve çocukluğumdan beri hep bir şeyleri inceler, irdeler ve nedenlerini sorgularım. Bu bazen çok ağır bir yüke dönüşür. Çünkü gördüğümüz şeylerin büyük çoğunluğu şaşırtıcı ve insanlara olan inancımızı kaybettirici şeyler. Yaşım 40'a yaklaştı ve halen de insanlarla ilgili farklı şeyler öğrenmeye, hayal kırıklıklarıyla daha da inanç yitirmeye devam ediyorum.
Eğer mümkün kılabilirsem bir gün yalnız bir yaşam kurmak benim de hayalim. Bunu geceler boyu düşünmüşümdür.
Artık bir eş edinmek ve evlilik kurmaktan da vazgeçtim. Yaşadığım son deneyim insanların en alçak yanlarını bir ilişki sırasında gördüğümüzü bir kez daha bana kanıtladı...
Her ne olursa olsun gereğinden fazla kabuğuna çekilmemeye çalış. Her şeyin fazlası zarardır. İnsan gerçekten yalnızlık duygusuna düştüğünde aklına olur olmaz şeyler getirebiliyor ve bunun neden olacağı depresyon da üstesinden pek kolay gelinecek bir şey değil.
-
Sağolun hocam, haklısınız her şeyin fazlası zarar.Her şeyde olduğu gibi bunda da aşırıya kaçmamak lazım.Sonra depresyon ve aksiyete gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir.Benim bahsettiğim yalnızlık biraz içe kapanıklık olarak nitelendirilebilir, ben öyle kendini dört duvara kapatıp insanlardan kaçmaktan bahsetmiyorum zaten hayatın gerektirdiği zorunluluklar sayesinde istemesekte sosyalleşiyoruz bir noktada.
Adamın açtığı konunun ne başlığında ne de içeriğinde sosyal medyayla ilgili hiçbir şey geçmemesine rağmen aklın sosyal medya dünyasında o kadar takılı kalmış ki ''Sosyal yaşamı'' gördüğün anda baştaki ''Sosyal'' kelimesinin ardına beynin otomatik olarak ''Medya'' ekledi. Hadi sen de şimdi Facebook, Instagram sayfalarında dikkatini çeken profillere tıklayıp incelemeye ve selam vermeye ve de yatmadan önce son içtiğin şeyin fotoğrafını paylaşıp beğeni beklemeye bak... |
Çünkü insanlar kendi fikirleri olmadan sürü psikolojisiyle hareket ediyor, yalnızlıktan korktukları için kalabalığa karışıp onlar ne yaparsa aynısını yapıyorlar, kalabalık onlara katılmayanı asosyal ve garip diye mi yaftalıyor? ben de öyle yapayım da aman bana bir şey yapmasınlar, kalabalıkta hoşuma gitmeyen bir şey mi oldu? aman bir şey demeyeyim de bana bir şey yapmasınlar, kısacası kendilerini bir yere ait hissetmek için mecbur toplumla birleşiyorlar. |
Ne okuduğunuzdan haberiniz bile yok. |
Başın sağ olsun. Sevgili annen huzur içinde yatsın. Bunu duyduğuma üzüldüm. Evet, bahsi geçen şeyler bazen birebir bazen de benzer yönlerden her ortamda karşımıza çıkıyor. Dediğin gibi, ben de bazı cenazelerde benzer şekilde o anki durumdan uzak ve aykırı yönde davranıp başka şeylerin derdinde olan insanlara birçok kez rastladım ve tiksinti duydum. Belki benzer düşünce ve kaygılarımız var ama sosyalliği reddetmek ne yazık ki günümüzde bazı olanaklara bakıyor. Aksi halde koşullar yaşamak için insanı mecbur olarak bu yapay ve ikiyüzlülüklerle dolu sosyalliğe itiyor. Ben de çok duygusal bir insandım ve çocukluğumdan beri hep bir şeyleri inceler, irdeler ve nedenlerini sorgularım. Bu bazen çok ağır bir yüke dönüşür. Çünkü gördüğümüz şeylerin büyük çoğunluğu şaşırtıcı ve insanlara olan inancımızı kaybettirici şeyler. Yaşım 40'a yaklaştı ve halen de insanlarla ilgili farklı şeyler öğrenmeye, hayal kırıklıklarıyla daha da inanç yitirmeye devam ediyorum. Eğer mümkün kılabilirsem bir gün yalnız bir yaşam kurmak benim de hayalim. Bunu geceler boyu düşünmüşümdür. Artık bir eş edinmek ve evlilik kurmaktan da vazgeçtim. Yaşadığım son deneyim insanların en alçak yanlarını bir ilişki sırasında gördüğümüzü bir kez daha bana kanıtladı... Her ne olursa olsun gereğinden fazla kabuğuna çekilmemeye çalış. Her şeyin fazlası zarardır. İnsan gerçekten yalnızlık duygusuna düştüğünde aklına olur olmaz şeyler getirebiliyor ve bunun neden olacağı depresyon da üstesinden pek kolay gelinecek bir şey değil. |
Kitap okumayı sever misin bilmiyorum ama sana Rousseau okumanı tavsiye ederim. Özellikle insanlar arasındaki eşitsizliğin nedenleriyle ilgili bir kitabı var, ki onu öncelikle okumalısın. Rousseau, insan doğasının aslında toplumsal yaşama uygun olmadığını ve toplumsal yaşamın insan davranışlarında ciddi bozukluklar oluşturduğunu ve bunun da toplumsal yaşamda eşitsizliklere neden olduğunu savunuyor. Yüzlerce yıl önce düşündükleri günümüzdeki toplumsal yaşama bakıldığında aslında oldukça dikkate alınması gereken şeyler. Her ne kadar burjuva filozofu Voltaire O'nun bu konudaki düşünceleriyle alay etmiş ve toplumlar arasında da görüşleri çok dikkate alınmamış olsa da bence yaşadığımız karmaşa ve bozukluğun nedenlerini o dönemlerde görmüş ender insanlardan biri. Toplumsal yaşam insanlarda rekabet ortamı oluşturmuştur ve beraberinde de bencillik duyguları gelişmiştir. Özel mülkiyet bu hususta çok önemli bir ayrıntı. Dolayısıyla bazı duygusal ve derin düşünen insanlar sosyal bir yaşama adapte olamayabilir ya da tercihen geri planda kalmak isteyebilirler. Eğer bu tür bir yaşam kişiye zorluk çıkarmayacaksa ve kendi yaşamını sürdürmede sorun yaşamayacaksa bunda hiçbir problem olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan ait olduğunu hissettiğin yerde ve kendi kontrolünde yaşamayı başarmaktır. Dileyen istediğini söylesin, bu önemli değil. |
Çok güzel açıklamışsınız, daha önce okumamıştım ama doğru söylemiş Rousseau.Sosyal yaşamda herkesin bir beklentisi bir isteği var, aşırı bir rekabet ve baskı var.
Mesela annemin cenazesinde bile bu baskıya maruz kaldım ve bu durum aşırı sinirimi bozdu.Ben daha annemi toprağa vermeden, bir akrabam gelip bana iş ve özel hayatım konusunda baskıda bulundu. Benim hayatım kaymış, aylarca hastane hastane gezmişim, sağda solda yatmışım, aylarca uykusuz stres ve üzüntü içinde dolanmışım, sonunda en sevdiğim insanı kaybetmişim zaten üzüntüden ölüyorum o sırada, fakat adam gelmiş bana bu haldeyken bile baskı yapıyor. Aynı adam daha annemi defneder defnetmez o akşam gelip miras konusunu açıp para pul muhabbeti yapıyor.İnan tatsızlık çıkmasın diye dişimi sıkmak zorunda kaldım.İşte bu yüzden insanlardan uzak duruyorum.Böyle insanlarla konuşsam ne olur konuşmasam ne olur? Böyleleriyle hukuk kuracağıma hayvanlarla iletişim kurarım daha iyi.Onlar bile insanın üzüntülü olduğunu anlayıp ona göre farklı davranışlar sergiliyebiliyor.Sana destek olmak için yanına daha çok sokulup kendini sevdirebiliyor.Fakat insan denilen canlılar aynı durumda empati yeteneğinden yoksun duygusuzca hareket edebiliyor.Bazen bir hayvan kadar duygu sahibi olamıyorlar. |
Psikologlara göre sosyallikten uzak duran her insan "asosyal" olarak algılanmamalıymış.Genelde her 8 kişiden 1'i "sahteliğe tahammül edemediğinden" yalnızlığı tercih ediyormuş.Emile Ajar'ın da dediği gibi:
"Rol yapmazsanız; asosyal, uyumsuz veya sinir hastası damgası yersiniz." Sosyal olmak bazen mecburiyet gibi ama bu tür insanlar arasında sosyal olmaktansa yalnızlık daha iyi. |
Mutsuz bir görüntü veriyorsan ve sana değer veren insanlar bu durumdan çıkman gerektiğini düşünüyorsa müdahale etmek istemeleri hoş olmasa da iyiniyetli kabul edilebilir. Ama sen böyle mutluysan kimseyi ilgilendirmez. Bir de aslında seni umursamayan ama kendi egosunu tatmin etmek için seni yaftalayan tipler olur, onları zaten sert şekilde çevrenden uzaklaştır haklılar mı diye düşünme bile. Açıkçası ben de insanlarla yüzgöz olmayı sevmiyorum, zamanında iyi anlaştığım insanlarla bile yaşla birlikte ego yarışına girdiklerinde ilişiği kestim. En yakın akrabam olsa bile iğneli sözler söyleyen, saçmasalak şakalar yapan, hayatın hakkında illa bir fikir beyan etmek zorunda hisseden, her konuda bilmişlikler yapan ve bu yüzden çok küçük bir konuda bile anlamsız tartışmalara giren, sesinin tonunu ayarlayamayan, nezaket ve ince düşünce nedir bilmeyen insanlarla mecburiyetler dışında muhattap olmuyorum. Maksimum yalnızlık istemiyorum ama kaliteli zaman geçirebileceğim minimum sayıda insan bana huzur ve mutluluk veriyor. |
@takami59 aynen hocam bir de beni en son 5 yaşındayken görmüş çeyrek asırdır görüşmediğim akrabaların hakkımda yorum yapması çok yoruyor, sonra da beni kendileri gibi sanıp benimle sürekli iletişim kurmaya çalışıyorlar.Kuzenim gelmiş diyor ki daha sıkı görüşelim, yahu görüşüp ne yapıcaz tanımıyorum ki seni ? 50 yaşında adamsın ben 30 yaşındayım seninle ne paylaşacağım ki ? Yanlış anlaşılacağımı bildiğim için görüşmek istemiyorum da diyemiyorum çok zorlanıyorum o yüzden. @Hayalci tavsiyelerin için çok teşekkür ederim, çok doğru noktalara değinmişsiniz.Benim babam da engelli bu arada, fakat o çok fazla samimi oluyor herkesle araya hiç mesafe koymuyor.Ancak onun yapısı böyle, çok temiz kalpli biri olduğu için aklından hiç kötü bir şey geçirmez.Herkese güvenir ondan sonra da onlardan bir yanlış görünce şaşırıp üzülür.Ben hep uyarırım o yüzden çoğu zaman da haklı çıkarım uyarılarımda ama bazen dinler bazen dinlemez. @stylerbb Aynen öyle aynı şeyi düşünüyoruz, ben de direkt silerim o tarz insanları akraba felan dinlemem.Bana cenazede bile laf sokup nasihat vermeye çalışan, acım varken acımı bile yaşamama engel olan insanla daha niye muhatap olayım ki zaten.Adam aradı utanmadan bir de telefonu açmadım bile.Ben sanki çocuğum otuz yaşındayım gelmiş bana akıl veriyor, senin ne haddine ? Hadi kendinde bunu hak gördün iyiliğimi düşündün yanlışımı yüzüme söyleyip nasihatde bulundun tamam eyvallah.Peki bunun yeri gasilhane midir ? İçeride annemin cenazesi yıkanırken ben senin aforizmalarını dinlemek zorunda mıyım ? Nasıl gamsız insanlar anlamıyorum, kendisi iyi bir haltmış gibi bana nasihat verip orada bir de aynı günün akşamı miras muhabbeti yapıp malları ne yapacaksın felan diye soruyor.Lan benim canım gitmiş başlarım malına da sanada diyemiyorsun tabiki çünkü ayıp olur.Fakat bunlar ayıp nedir kendileri bilmiyor.Neyse uzattım, bu sadece bir örnekti.İşte bu yüzden aslında insanlara artık mesafeliyim.Çünkü hangi biriyle uğraşacaksın ? Birisinin yanlışını düzeltsen onu uyarsan öbür gün öteki gelip sana yanlış yapacak, etrafın aranın kötü olduğu insanlarla kaynayacak bu sefer.O yüzden boşverdim ben de saldım kendimi, yalnızlıkta buldum gerçek huzuru.Ondan sonra da kimin ne dediği umrumda olmadı zaten. @Hakkan_Pasha Doğru hocam Türkiye de sosyo kültürel ortam zaten kötü, kiminle dost olacaksın kiminle ilişki yaşayacaksın ki ? Orta karar bir insan bulamasın, maşallah herkes uçlarda yaşıyor.Kimi çok sağcı muhafazakar, kimi aşırı solda seküler.Kendi halinde merkezde yaşayan özgürlükçü bir yandan da kendini bilen dürüst düzgün kaç insan kalmış ki piyasada ? O yüzden yalnız kalmak daha iyi geliyor, insanları memnun etmek için uğraşarak kendimi yoramam veya onlarla anlaşabilmek için onların görüşlerine katılıyormuş gibi rol yaparak kendimden ödün veremem.Fakat bir gün doğru insan çıkar karşımıza elbet, o yüzden fazla karamsar olmamak lazım. Bu arada konuya yazan herkese çok teşekkür ederim, benim gibi insanların olduğunu görmek yüreğime su serpti.Burada sizlerle aynı ortamı paylaşmaktan sizlerle sohbet etmekten onur duydum, iyi ki varsınız arkadaşlar.Bu forumu ve sizleri seviyorum, keşke gerçek hayatta sokakta çarşıda pazarda her yerde karşılaştığım diğer tüm insanlar da sizler gibi anlayışlı mantıklı ve hemfikir olduğum insanlar olsa.O zaman işte bu küçük dünyam yaşamaya değer bir hale gelirdi.Tekrar sağolun. |
Benzer içerikler
- kilo verince gıdı gider mi
- oğuz sasi kimdir
- kim milyoner olmak ister mülakat soruları
- citoles kilo aldırır mı
- klozet sifon suyu az akıyor
- exxen de neler var
- suudi arabistan
- 5g nedir zararları
- çay emojisi
- telegram indirim kanalları
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X