Şimdi Ara

İşe girerken senet imzalamak??

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
7
Cevap
0
Favori
2.095
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Herkese merhaba;

    Durumum çok ciddi. Ne olur bana yardımcı olun dostlar. Biraz uzun yazdım ama okuyun lütfen!

    10 yıldır mühendis/yönetici olarak çalıştığım firmam ekonomik kriz sebebi ile batmanın eşiğinde. Patronumla konuştuk ve işten mecburen ayrılıyorum.

    Bu sırada yeni bir iş buldum. Detayları şu şekilde;

    Makina mühendisi olarak yönetici pozisyonunda gireceğim. Kurumsal olmayan bir ostim firması. Yeni patronun talebi bizi kurumsal
    bir firma haline getir şeklinde. Yani satış, üretim, proje,imalat ekiplerini yönet ve bize dışarıdan bakan bir göz olarak yön ver
    diyor kısaca. Bu süreçte sorumluluklarım olduğu gibi yetki konusunda da sıkıntı çekmeyeceğimi belirtti. İşin ucu açık, derli toplu
    bir görev tanımı yok kısaca ancak buda bana bir miktar serbestlik sağlayacak gibi.

    Verilen imkanlarda şöyle;

    İlk 3 ay deneme. 5.500 tl net maaş. Fazla mesai verecek mi ve sigorta maaş üzerinden mi yatacak bilmiyorum henüz.
    Cumartesi tam gün çalışıyor. Servis yok. Araç tahsisi yok. ANCAK 3 ay sonunda masaya oturacağız. Pozisyonu ve maaşı konuşacağız.
    İlerde de firmayı temsil ettiğiniz için zaten araç veririm diyor.

    Buraya kadar sıkıntı yok ama bu 3 ay sonunda benden senet imzalamamı istiyor. Hem işi öğrenip zurnanın zırt dediği yerde çıkmayım diye,
    hem de projeleri ve tecrübeleri başka firmalarla paylaşmayayım diye. Ancak senetin miktarını bilmiyorum. Bu açık senet bile olabilir ki
    o zaman ne yaparım bilmiyorum. Açıkçası iş bulmakta zor bu zamanda. Ama buda senet sonuçta. Tazminatımı alırken yada gerçekten ayrılmak
    istediğimde karşıma çıkacaktır. (Umarım çıkmaz).

    Bu arada internetten araştırdığım kadarı ile bu tür davalarda senetler genelde geçersiz sayılıyormuş. Mahkeme, senedin varlığından
    ziyade muhteviyatına, ne zaman imzalandığına, ne zaman işleme konulduğuna ve durumlara göre karar veriyormuş ve emsalleri de varmış.

    Siz olsanız ne yapardınız. Nasıl bir rota izlerdiniz.

    Ben 3 ay gidip firmayı tanımak istiyorum. Kararı ona göre verme taraftarıyım ama 3 ay kısa bir süre. Hata yapma payım yüksek. Ama çalışanlarla
    görüşüp onlar ne yapmış bilmek gerek. Birde senedin miktarı önemli. Ben orada uzun yıllar çalışmayı istiyorum. Bu durumda 10.000-20.000 tl
    gibi rakamlar bana zarar vermez belki ama daha fazlası istenirse ne yapacağım?







  • İş Hukuku, işçi ve işveren ilişkisinde işverenin sosyal ve ekonomik bakımından güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak, sözleşme hukuku alanından ayrılmış ve farklı kurallar getirerek gelişmiştir. Bu sebeple İş Hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilmektedir. İş sözleşmesinin bağıtlanması sırasında alındığı iddia olunan bononun teminat karşılığı olup olmadığı tanık dahil her türlü delil kanıtlanması mümkündür.

    Somut olayda, davacı …’ın, 22.01.2009-05.05.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde satış elemanı olarak çalıştığı sabittir. İcra takibine konu, 25.000,00 TL bedelli, 29.07.2009 keşide tarihli, 20.04.2010 vade tarihli, keşidecisi davacı işçi …, kefili işçinin kardeşi davacı …, lehtarı davalı işveren … olan, “bedeli nakten ahzolunduğu” ifadesini taşıyan senedin teminat senedi olduğu ve senetten kaynaklı bir borcun bulunmadığı iddia edilmektedir. Davalı işverence ise, icra takibine konu senedin teminat senedi olmayıp borç mutabakatı neticesinde düzenlendiği, davacıdan işe girerken alınan kefilsiz teminat senedinin ise doldurulmayıp icra takibine konulmadığı savunulmuş ve dosyaya keşidecisi …, lehtarı … olan imzalı ve fakat sair kısımları boş bir senet sunulmuştur.

    İcra takibine konu senedin düzenlenme tarihi 29.07.2009 tarihidir. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, cari hareket raporundan, iddia edilen borcun işverence oluşturulma tarihinin, senedin düzenlenme tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları da, işyerindeki uygulama gereği işe girişlerde teminat senedi düzenlendiğini, kendilerinin de aynı şekilde senetlere imza attıklarını, hatta düzenlenen ilk senetlerin kefilsiz olmaları sebebiyle ikinci kez kefil imzalı senetler düzenlendiğini beyan etmişlerdir. 03.05.2012 düzenlenme tarihli bilirkişi raporunda, davalı işverenin 18.143,17 TL’lik alacağı bulunduğu mütalaa edilmiş ise de, anılan mütalaanın dayanağı işverence tek taraflı olarak düzenlenen işyeri kayıtları olup, tek başına itibar edilemez. Davalı işverence ise, anılan kaydın oluşturulmasına esas borç ilişkisi usulünce delillendirilerek somut bir şekilde ortaya konulmuş değildir.

    Yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, davalı işverence işçiden işe girişte teminat senedi olarak alındığı ve fakat işleme konulmadığı bildirilerek dosyaya sunulan boş senedin kefilsiz düzenlenmiş olması sebebiyle, bu teminat senedi yerine geçmek üzere bu kez kefilli düzenlenen icra takibine konu senedin işçiden alındığı, ikinci kez düzenlenen ve icra takibine konu edilen senedin de teminat senedi olup bono vasfını taşımadığı, işçiden teminat olarak alınan bu senet sebebiyle işçinin borcu olduğunun da işverence usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davanın kabulüyle davacıların icra takibine konu senetten kaynaklı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 24.09.2013 Tarih ve 2013/20238 E., 2013/19751 K.)

    “Somut olayda, davacı tarafından, davalının işyerine girişinde kendisinden güvence olarak tarihsiz alındığı iddia edilen 2.000.00.- TL lik senedin, gerçek bir borcu temsil etmediği ve davalının bu senede dayanarak yaptığı icra takibiyle borçlu olmadığı yolunda açılan davada, davalı şirket vekili davacının şirkete olan borcu karşılığında senedin düzenlendiğini ve bu senetle davacıdan alacaklı bulunduğunu savunmuştur. Davacı, davalının bu savunması karşısında, davalıya herhangi bir nedenle borçlu olmadığı iddiasının kanıtı olarak davalının ticari defterlerine dayanmış, ayrıca tanık dinletmek istemiş, ancak mahkeme, tanık dinletme talebi, senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Her ne kadar senede karşı borçlu olmadığı yolundaki iddiasının şahitle ispatı mümkün değilse de, iş hayatında genel olarak işçilerden işe girişte bu tür güvence senetleri alınıp alınmadığına yönelik mahalli uygulamanın tesbiti için şahit dinlenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu konuda dinlenen tanıkların, yöresel uygulamada ve davalı iş yerinde işe alınan işçi ve personelden güvence olarak açık senet aldığını yolunda beyanda bulunmaları durumunda davacının iddiası delillendirilmiş olacaktır.” (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 13.02.2014 Tarih ve 2013/25501 E., 2014/3863 K.)

    “… birleşen dosya yönünden ise takip tarafları arasında borç karşılığı senet verildiği hususunun ispatlanamayıp takip alacaklısının davalı şirketin temsilcisi olup işe başlarken boş senet imzalatıldığının tanık beyanlarıyla belirlendiğinden takip konusu bu senedin davacının çalıştığı … şirketine teminat olarak verilen bononun şirket yetkilisi tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulması suretiyle icra takibine konulduğu, hizmet akdi ilişkisi dışında taraflar arasında borç ilişkisinde bulunmadığı, takip dayanağı bono yönünden davacının borcunun olmadığının tespitinin kabulüne karar verilmiştir.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 27.06.2013 Tarih ve 2011/19929 E., 2013/19840 K.)

    SONUÇ

    İster işe girerken isterse çalışırken olsun; teminat ya da güvence olarak senet imzalamış ve bu senedi işverenine vermiş olan işçiler karamsar olmamalıdır. Çünkü Yargıtay, bu tip senetlerin geçerliliğini incelerken aşağıdaki hususlara bakmakta ve bu şartlara uymayan senetleri geçersiz kabul etmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

    İşçinin imzaladığı senedin bir borç ilişkisinden kaynaklandığını, işveren ispat etmek zorundadır.
    Senedin düzenlenme tarihi ile işverenin iddia ettiği borç ilişkisi tarihi birbirini tutmalıdır.
    İşçinin iş arkadaşları ve diğer tanıkları açık bir biçimde, işyerinde güvence senedi imzalatıldığından bahsederlerse, bu durum işçi için çok büyük fayda sağlamaktadır.
    Görüldüğü üzere işçisinden boş ya da miktar içeren senet alan işveren, bu senedi icra takibine koyduğunda Yargıtay senedin kaynağı olan borç ilişkisinin kanıtlanmasını istemektedir. Bunu da işverenden istemektedir. O halde işverenin malına zarar vermemiş ya da onunla arasında gerçekten bir borçlanma ilişkisi olmamış işçinin rahat olması gerekir. İşveren, senedin dayanağı olan borç ilişkisini kanıtlayamadıkça; bir de işçinin tanıkları varsa, senet geçersiz kabul edilecektir.




  • Merhaba.Öncelikle ilginiz için çok teşekkür ederim. İçime su serptiniz.

    Ancak işin ucu hala açıkta gibi. Ben işe girdikten 3 ay sonra senet imzalayacağım. Acaba
    bu senedi, çalıştığım 3 ayı referans göstererek beni borçlu durumuna sokabilir mi?
    Yani işe girerken avans verdim ve karşılığında senet aldım gibi?

    Birde böyle bir durum yaşamış arkadaşlar var mı aramızda?

    Senet imzalarken tarih atmak mecburi değil mi? Yani 5 sene sonra karşıma çıkartacağı
    senet 5 yıl önce imzaladığım senet olacak. Bu durumda sizin yukarıda yazdığınıza benzer
    bir senaryo oluyor ki buda işçi olarak bana fayda sağlamaz mı?
  • Bu durumda düzenlenen senet zaten başlı başına hukuksuz, sabitokuyucu arkadaş zaten bunu açıklayıcı bir yazı sunmuş, tekrar tekrar izah etmeye gerek yok.

    Senet borç-alacak ilişkisi kurmak amacıyla düzenlenen bir araçtır, iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin teminat altına alınması amacıyla kullanılamaz. Hatta bazı şirketler sizin gibi önemli gördükleri çalışanlarının iş sözleşmelerine tazminat maddesi koyuyorlar, işten ayrıldıktan sonra bilmemkaç ay aynı sektörde başka bir işe giremezsin gibisinden... ki bu da işlemez. İhbar önellerine uyduğunuz sürece işten ayrılmanıza kimse mani olamaz, kimse bunun için sizden tazminat isteyemez. İşverenin rakibi olsa dahi kimse sizin başka işyerinde çalışmanıza mani olamaz. Hiçbir sözleşme anayasaya ve o konuyu düzenleyen özel yasalara aykırı olamaz, yok hükmünde sayılır.
  • dolekbas kullanıcısına yanıt
    Avans verdim senet imzalattım da diyemez, bu da suçtur aslında. Maaş avansı; avans bordrosu düzenlenerek, damga vergisi stopajı yapılarak maaştan mahsup edilmek üzere ödenir, maaşlarda olduğu gibi elden değil banka kanalı ile ödenir. Dolayısıyla işveren avans verdiğini iddia ediyorsa bunu da bordro, dekont gibi ticari vesikalarla ispat etmek durumundadır.
  • Tamam, ilginiz için çok teşekkürler.

    İşi kaçırmak istemesem de bu konu kafama çok takılmıştı. Artık çekinmiyorum.

    Herkese iyi forumlar.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Bir garip kira sözleşmesi
    10 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.