Şimdi Ara

İSTANBUL ÇEVİRME GÜNLERİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
42
Cevap
0
Favori
15.656
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Malum yıl sonu geliyor ortalık Trafik Polisi kaynamaya başladı bile adım başı çevirme ...

    Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bir de sağda solda çok troll görüyorum 60 yıldır bir kere çevrilmedim vs.. diyen İstanbul' da yaşayanlar yılda ortalama kaç kere çevirmeye giriyor ne vakit giriyor genel bir bilgi toplayalım derim.



  • İstanbulun göbeğinde yaşıyorum, 1998'de trafiğe çıktım, halen çevrilmedim..

    Troll falan değilim ha..

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz

    İstanbulun göbeğinde yaşıyorum, 1998'de trafiğe çıktım, halen çevrilmedim..

    Troll falan değilim ha..
    4aydır araba kullanıyorum..2kere cevirdiler..
    muhtemelen plaka 37 die
  • 3 kez gece hafta sonu çevrildim Hanım'da vardi araçta alkol varmi dediler yok dedim devam et dediler.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: marcopasha01

    3 kez gece hafta sonu çevrildim Hanım'da vardi araçta alkol varmi dediler yok dedim devam et dediler.
    yıl sonu rutin kota işlemleri işte..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KoşanBalık

    4aydır araba kullanıyorum..2kere cevirdiler..
    muhtemelen plaka 37 die

    Alıntıları Göster
    Nerde ne zaman dolaştığına bağlı, gece vakti kadıköy civarlarında 3-4 yerde, cadde üzeri bazı yerlerde, e5 köprülerine bağlantı yollarında Kavacık köprüsü civarlarında. Anadolu yakasında sıklıkla karşılaştığım olur. Avrupa tarafı içinde sahil yolunda zaman zaman gördüm. Sabah 9 Akşam 6 gezenlerin çevirmeye denk gelmemesi normaldir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: supraa

    Nerde ne zaman dolaştığına bağlı, gece vakti kadıköy civarlarında 3-4 yerde, cadde üzeri bazı yerlerde, e5 köprülerine bağlantı yollarında Kavacık köprüsü civarlarında. Anadolu yakasında sıklıkla karşılaştığım olur. Avrupa tarafı içinde sahil yolunda zaman zaman gördüm. Sabah 9 Akşam 6 gezenlerin çevirmeye denk gelmemesi normaldir.

    Alıntıları Göster
    2007'den beri her gün trafikteyim günde ortalama 100-130 km mesafe yapıyorum hiç yoksa haftada 2 defa çevirmeye girerim, ayrıca bir günde 5 defa girdiğimide bilirim
    Not: eve geliş saatlerim genellikle hafta içi gece 12'den önce olmaz nerde saat kaçta çevirme olduğunu çok iyi bilirim(avrupa yakasında) bir keresinde tufaya geldim arkadaşımı bırakmak için ehliyeti kaptırdım, orda çevirme olur dedim arkadaşımda olmaz diyince mecbur kırmamak için girdim o yola polis çevirdikten sonra hass.... dediğimi dün gibi hatırlarım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EmreGLC -- 9 Aralık 2012; 0:14:51 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    İzmir'de kütüphane derdi
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PolarMohr

    2007'den beri her gün trafikteyim günde ortalama 100-130 km mesafe yapıyorum hiç yoksa haftada 2 defa çevirmeye girerim, ayrıca bir günde 5 defa girdiğimide bilirim

    Senin arabayı,plakayı ezberlemişler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jack_daniel's

    quote:

    Orijinalden alıntı: PolarMohr

    2007'den beri her gün trafikteyim günde ortalama 100-130 km mesafe yapıyorum hiç yoksa haftada 2 defa çevirmeye girerim, ayrıca bir günde 5 defa girdiğimide bilirim

    Senin arabayı,plakayı ezberlemişler

    Alıntıları Göster
    e5 de bile çevirme oluyor enteresan...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: monodoks

    e5 de bile çevirme oluyor enteresan...

    Ben de onun için bu başlığı açtım artık her yer her nokta çevirme kaynıyor...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz

    İstanbulun göbeğinde yaşıyorum, 1998'de trafiğe çıktım, halen çevrilmedim..

    Troll falan değilim ha..

    Hocam ev ile iş çok yakındır ve/veya gece hiç çıkmıyorsunuz o vakit. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazar1907

    4aydır araba kullanıyorum..2kere cevirdiler..
    muhtemelen plaka 37 die


    Gündüz vakti mi gece mi? İstanbulun yarısı 34 yarısı 06 kalan ufak azınlık da cidden azınlık muamelesi görüyor sanırım :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OTA_TR

    quote:

    Orijinalden alıntı: hazar1907

    4aydır araba kullanıyorum..2kere cevirdiler..
    muhtemelen plaka 37 die


    Gündüz vakti mi gece mi? İstanbulun yarısı 34 yarısı 06 kalan ufak azınlık da cidden azınlık muamelesi görüyor sanırım :)

    Alıntıları Göster
    Can Ataklı

    İstanbul trafiğinin 1 numarasıyla sahaya indim


    Can Ataklıİstanbul’un trafikten sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Şengün’le mega kentin trafiğini yakından görmek için perşembe günü saat 11.15’te yola çıktık. Bindiğimiz araç resmi, üzerinde “Trafik Müdürlüğü” yazan bir araçtı. Önümüzde arkamızda eskort yoktu.

    Şengün “Öncelikle çevre yollarındaki emniyet şeridini koruma önlemlerimizi göstermek isterim” dedi.

    Okmeydanı bağlantı yolundan TEM’e girdik. Henüz birkaç kilometre gitmiştik ki, ilk “kontrol noktasını” gördük.

    Bir ekip aracı ve iki polis. Polisler araç dışında bekliyor. Başlarında beyaz bereleri, üzerlerinde sarı yağmurlukları, ellerinde telsizleri.

    İndik. Polislerin ellerini sıktık. Polisler beklemedikleri bir anda karşılarında müdürlerini görünce hayli şaşırdılar tabii. “İhlal çok oluyor mu, bugün kaç araç yakaladınız?” diye sordum.

    Polisler “Uygulama başladığında çok araç takılıyordu, ancak birkaç gündür herkes biliyor artık. Bu nedenle bugün hiç araç yakalanmadı” dediler.

    Bindik tekrar arabaya. Birkaç kilometre sonra bir kontrol noktası daha. Yine bir araç ve iki polis. Polisler yine dışarıda. Hava buz gibi ve ıslak. Yağmur yağmıyor ama esen rüzgâr yüzlerde nem bırakıyor. Murat Şengün “Bunlar gibi 67 noktada ekibimiz var. 6’şar saatlik vardiyalar hâlinde çalışıyorlar. 170 memurumuz bu noktalarda görev yapıyor” dedi. TEM’i gişelere kadar katettik, döndük, karşı yönden geldik. Benzer kontrol noktaları buralarda da var.

    Ancak o sırada trafik normal akıyordu. Yani kimsenin zaten emniyet şeridi ihlal etmesine yol açacak bir sıkışıklık yoktu.

    Ben de bekliyorum ki bir yerlerde trafik sıkışsın, bakalım o zaman durum ne?

    Şimdi Hürriyet’in taşındığı eski Vatan ve Milliyet’in binasının tam önünde trafik sıkıştı. Ama o noktada da bir ekip duruyor zaten ve kimse emniyet şeridine girmeye cesaret edemiyor. Tam polislerin yanında duracağız ki, yan taraftan bir tok sesi duyduk. Sola döndüm ki, koca bir TIR. Emniyet şeridine değil ama enine çizgili bölgeye tecavüz etmiş. Müdürün makam aracına yandan taktı, bir iki metre gittikten sonra fark etti ve durdu.

    Şoför yabancı. Meğer telefonla konuşuyormuş. İşe bak, sen git koca yolda İstanbul trafiğinin bir numarasının aracına takıl, üstelik telefonla konuşuyor.

    Yapacak bir şey yok tabii. Araç biraz hasar gördü, Murat Şengün, “Arkadaşlar siz işlemleri yapın, tutanak tutun, ayrıca telefonla konuşması ile ilgili uygulamayı da yerine getirin” dedi ve biz yola devam ettik.

    Araya gireyim; şanssız bir gündü belli ki, akşam eve dönüyorum. Trafik yine kâbus. Bir belediye otobüsü aynı müdürün arabasına çarpan TIR gibi benim arabama çarptı. Duyduğum sesten fazla hasar olmadığını anladım ve durmadım bile. Eve gelince baktım. Biraz ezilmiş ve kırmızı boya çıkmış. Sabah boyayı çıkardım, hafif ezik kaldı, ne yapalım o da İstanbul trafiğinin madalyası artık. 30 yılda kendim kullanırken yaşadığım ilk kaza.

    Sonuç olarak belli ki emniyet şeritleri “şimdilik” emniyete alınmış.

    “Şimdilik” dememin nedeni şu; eğer bu denetimler birkaç gün sonra bırakılırsa, durum eski hâline döner. Yok en az 6 ay aralıksız bu denetim yapılırsa o zaman bittiği gün kimse fark etmez ama herkes alıştığı ve bu yöntemin trafiği de rahatlattığını gördüğü için ihlaller olmaz.

    ***


    HOŞUMA GİDENLER


    Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor

    Murat Şengün’le konuşmalarımdan ve gösterilen raporlardan anladığım kadarıyla emniyet şeritlerini ihlal edenlerin gözünün yaşına bakılmıyor.

    Uzun süre denetim yapılmadığından olacak İstanbul’da, biraz parası olan ve kendini uyanık sanan binlerce kişi araçlarına siren ve “çakar” denilen mavi kırmızı ışık yayan lambalardan taktırmış.

    Bu yasak. Sadece güvenlik nedeniyle kullanılan ve koruma altında olan kişilere ait araçlar için izin var.

    Oysa binlerce uyanık vatandaşın yanı sıra, herhangi bir makam sahibi olan ve şoför kullanan pek çok kişi de kendi başına bu lambalardan takmış.

    Örneğin Kızılay Başkanı’nın aracı, siren ve çakar takma hakkı olmadığı halde bunları takmış, yakalanınca sökülmüş.

    Rektörler, belediye görevlileri, savcılar, hâkimler, zengin iş adamları siren ve çakar taktırarak kendilerini ayrıcalıklı kabul etmişler. Yakalandıkça çaresiz normal vatandaşlara dönüşüyorlar.

    Anladığım kadarıyla, kimi önemli isim ya da makam sahiplerinin şoförlerinin de işgüzarlığı var. Onlar patronlarına hoşluk olsun diye bu yolu kullanıyor, patronlar da ses etmiyor belli ki. Şimdi sanıyorum birçok önemli isim ve makam sahibi şoförlerini uyaracak ve “Aman yapma” diyeceklerdir.

    Sırası gelmişken, medyaya da yansıyan bir durumu yazayım. Futbol Federasyonu Başkanı ve gazetemizin sahibi Yıldırım Demirören’in emniyet şeridinde yakalandığı medyada yer almıştı. Onu da sordum. Murat Şengün “yazmayın” dedi ama, çok soran olduğu için yazacağım. Yıldırım Demirören Federasyon Başkanı olarak “korunması gerekli isimler” arasında. Bu nedenle aracında siren ve çakar olduğu gibi devletin koruma polisleri de var.

    Yasaya göre koruma altında olan kişilerin gerektiğinde emniyet şeridini kullanması ve siren-çakar taşımaları serbest.

    Demirören’in aracı emniyet şeridinde durdurulduğunda bir televizyon kanalı canlı yayındaymış. Polisler şoförüne “geçin” demişler ama Demirören bir yanlış anlamaya neden olmamak için “ceza ödeyelim” diyerek 72 lirayı kendi cebinden vermiş. Yani aslında ceza yazılması usülsuz. Ama Demirören ısrar edince mecbur makbuz kesilmiş.

    ***


    YENİ ÖĞRENDİM


    65 kavşağa polis uygulaması geliyor

    İstanbul trafiğini içinden çıkılmaz hâle sokan faktörlerin başında kavşak, göbek ve geçitlerdeki birikmeler geliyor.

    Bunda kavşakların ve geçitlerin hatalı yapılmış olması kadar sürücü hataları da büyük etken.

    Örneğin sağa sapan bir yola gidecekmiş gibi, o boşluktan yararlanan kimi uyanıklar, son anda sağa dönmek yerine tekrar yola girmek için sola kıvırıyorlar ve “kaynak” denilen kurnazlığı yapıyorlar. Sonuç arkada kilometrelerce uzayan bir kuyruk.

    Bir sorun da ışıklı kavşaklarda yaşanıyor. Yoğun trafik saatlerinde, yeşil yandığı için yürüyen araçlar, sıkışıklık nedeniyle kavşak içinde kalıyorlar. Tam bu sırada diğer tarafa yeşil yanıyor ama, kavşak dolu olduğu için ilerleyemiyorlar.

    Murat Şengün İstanbul’da bu tür 65 kavşak olduğunu belirterek “yılbaşından sonra tıpkı emniyet şeridi uygulamasında olduğu gibi pik saatlerde bu kavşaklara polis koyacağım” dedi.

    Projeyi hazırladığını ve Emniyet Müdürü’ne sunduğunu söyleyen Şengün “Bunun için ocakta Polis Okulu’nun mezun vermesini bekliyorum. Aldığım söze göre mezunlardan 160’ı ilk görev yeri olarak bu kavşaklara gönderilecek” dedi. Şengün bünyelerinde 2017 memur bulunduğunu belirterek “Büyük bölümü 12-12 çalıştığı için fiili polis sayımız 600 civarında. Buna rağmen İstanbul’un her yerine yetişmeye çalışıyoruz. Sonuçta Gebze’den Silivri’ye kadar bu kadroyla iş yapıyoruz” diye konuştu.

    ***


    SORDUM ÖĞRENDİM


    Çekicilerden, servislere, alkolden çöp kamyonlarına

    Murat Şengün’le uzun bir İstanbul turu yaptıktan sonra Gayrettepe’deki makamına geçtik. Burada da birkaç saat boyunca hem kendi notlarımı hem de okurlardan gelen soruları kendisine aktardım. Şimdi bunlardan bazılarını sizlerle paylaşayım;

    Çekici terörü

    İstanbullu sürücülerin en büyük derdi trafik çekicileri. Çünkü insafsızca çalışan bu çekiciler, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hiç görünmezken, trafiği aksatmayan araçları çekiyorlar.

    Murat Şengün “Bu bizim de derdimiz” dedikten sonra anlattı; İstanbul’da iki tür çekici var. Birincisi Trafik Vakfı dediğimiz, başında Vali’nin bulunduğu, denetimi Sayıştay tarafından yapılan kuruluş. Yasaya göre otobüs duraklarında, kavşak içinde, yangın muslukları önünde, hastane girişlerinde, itfaiye çıkışlarında, ana yollarda ve ikinci sırada park yapan araçlar çekiliyor. Bunun dışında çekmek yok ama ceza kesiliyor.

    İkinci tür çekiciler ise bazı ilçe emniyet müdürlüklerinin kurduğu derneklere ait. Anladığım kadarıyla şikâyetlere konu olan uygulamaları bu derneklerin çekicileri yaratıyor. Bir önlem alınacak mı? Kesin cevabı yok. Ama çalışmalar var.

    Servisler

    İstanbul trafiği akşam saatlerinde özellikle Maslak, Levent, Zincirlikuyu, Esentepe, Mecidiyeköy, Çağlayan aksında servis araçları nedeniyle kilitleniyor. Murat Şengün “Şirket yöneticileriyle sürekli toplantılar yapıyoruz. Elbette servisleri kaldırmamız mümkün değil ama, yeni bir uygulama ile sadece 15 dakika yol kenarında durma hakkı verdik. Bu süre içinde servisler yolcularını alıp gidecekler, aksi takdirde ceza uyguluyoruz” dedi.

    Alkol muayeneleri

    Alkol denetimleri aralıksız sürecek. Zaten bundan halkın pek şikâyeti yok. Ancak son zamanlarda bazı ekiplerin “kasıtlı” davrandıkları söylentileri var. Şengün bunu şiddetle reddediyor “Bir ayırım yapılması söz konusu olamaz” diyor. Yine de şikâyetler var. Şengün “Kimsenin alkol almasına karışamayız, bizim derdimiz alkollü olanların araç başına geçmeleri. Bir yılda alkollü sürücüler nedeniyle 6 şehit verdik” diye konuşuyor.

    Trafik kameraları ve EDS

    Murat Şengün’e “Kameralar ve EDS işe yarıyor mu?” diye sordum ve gerekçesini anlattım; “Çünkü İstanbul halkı kamera ve EDS’nin sadece gece ve hafta sonlarında çalıştığına inanıyor.” Şengün “Kameralar ve EDS sisteminin” çok iyi çalıştığını belirterek “Hata yapan her araç fotoğraflanıyor ve cezası adresine gönderiliyor” dedi. Şengün bu nedenle kurdukları merkezi de gezdirdi. Memurlar bölge bölge bütün İstanbul trafiğini izliyor. “Peki, bu kameralarda görülen sıkışıklığa müdahale ediliyor mu?” diye sordum. “Ediliyor, buradaki arkadaşlarımız sıkışmayı gördükleri an bir mobil ekibi buraya yönlendiriyor” dedi.

    Neden polis yok?

    En önemli soru ise şuydu; “İstanbul halkı gerektiğinde trafik polisini görememekten şikâyet ediyor.”

    Müdür Şengün “Bu yanlış bir algı” dedi. Sonra da online harita üzerindeki hareketli ve sabit polis ekiplerini gösterdi. Haritaya bakınca pek çok yerde polis olduğu görülüyor. Yeterli değil tabii. Ayrıca bütün ekip araçlarında GPS cihazı takılıymış. Harita üzerinde hangi aracın ne yaptığı da görülüyor. Şengün “Sadece Başbakan geçeceği zaman polis ortalıkta” eleştirisine de katılmadığını belirterek şöyle dedi; “Başbakan geçeceği zaman yolların kapatılmasını istemiyor. Hatta böyle bir uygulama hâlinde görevden alacağını bile söyledi. Biz Başbakan geçecekken, sadece kırmızı ışıkta durdurmuyoruz. Yoksa Başbakan da defalarca sıkışık trafikte kaldı.” Sonra da ekledi; “Vatandaş güvenlik birimlerinin yola koyduğu polisleri de görüyor, hepsini bizden zannediyor.”

    Çöp kamyonları

    Önemli bir şikâyet konusu da belediye-lerin en sıkışık saatlerde çöp toplamaları. Şengün “Bu yasal değil, belediyeler ancak gece 00.00 ile 04.00 arasında çöp toplayabilir. Her seferinde uyarıyoruz ama dinlemiyorlar. Ceza yazıp arabaları trafikten çeksek bu kez de çöp toplamaya engel olmakla suçlanacağız. Beni de çok sıkıntıya sokan bir konu” cevabını verdi.

    Fotoğraflar: Mert İNAN

    http://haber.gazetevatan.com/Haber/497912/1/Gundem




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OTA_TR

    quote:

    Orijinalden alıntı: hazar1907

    4aydır araba kullanıyorum..2kere cevirdiler..
    muhtemelen plaka 37 die


    Gündüz vakti mi gece mi? İstanbulun yarısı 34 yarısı 06 kalan ufak azınlık da cidden azınlık muamelesi görüyor sanırım :)


    gunduz vaktı cevırdıler.
    Sıgorta ucuz olsun memleket plaka olsun dedık ugrastırıyorlar boyle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911

    Can Ataklı

    İstanbul trafiğinin 1 numarasıyla sahaya indim


    Can Ataklıİstanbul’un trafikten sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Şengün’le mega kentin trafiğini yakından görmek için perşembe günü saat 11.15’te yola çıktık. Bindiğimiz araç resmi, üzerinde “Trafik Müdürlüğü” yazan bir araçtı. Önümüzde arkamızda eskort yoktu.

    Şengün “Öncelikle çevre yollarındaki emniyet şeridini koruma önlemlerimizi göstermek isterim” dedi.

    Okmeydanı bağlantı yolundan TEM’e girdik. Henüz birkaç kilometre gitmiştik ki, ilk “kontrol noktasını” gördük.

    Bir ekip aracı ve iki polis. Polisler araç dışında bekliyor. Başlarında beyaz bereleri, üzerlerinde sarı yağmurlukları, ellerinde telsizleri.

    İndik. Polislerin ellerini sıktık. Polisler beklemedikleri bir anda karşılarında müdürlerini görünce hayli şaşırdılar tabii. “İhlal çok oluyor mu, bugün kaç araç yakaladınız?” diye sordum.

    Polisler “Uygulama başladığında çok araç takılıyordu, ancak birkaç gündür herkes biliyor artık. Bu nedenle bugün hiç araç yakalanmadı” dediler.

    Bindik tekrar arabaya. Birkaç kilometre sonra bir kontrol noktası daha. Yine bir araç ve iki polis. Polisler yine dışarıda. Hava buz gibi ve ıslak. Yağmur yağmıyor ama esen rüzgâr yüzlerde nem bırakıyor. Murat Şengün “Bunlar gibi 67 noktada ekibimiz var. 6’şar saatlik vardiyalar hâlinde çalışıyorlar. 170 memurumuz bu noktalarda görev yapıyor” dedi. TEM’i gişelere kadar katettik, döndük, karşı yönden geldik. Benzer kontrol noktaları buralarda da var.

    Ancak o sırada trafik normal akıyordu. Yani kimsenin zaten emniyet şeridi ihlal etmesine yol açacak bir sıkışıklık yoktu.

    Ben de bekliyorum ki bir yerlerde trafik sıkışsın, bakalım o zaman durum ne?

    Şimdi Hürriyet’in taşındığı eski Vatan ve Milliyet’in binasının tam önünde trafik sıkıştı. Ama o noktada da bir ekip duruyor zaten ve kimse emniyet şeridine girmeye cesaret edemiyor. Tam polislerin yanında duracağız ki, yan taraftan bir tok sesi duyduk. Sola döndüm ki, koca bir TIR. Emniyet şeridine değil ama enine çizgili bölgeye tecavüz etmiş. Müdürün makam aracına yandan taktı, bir iki metre gittikten sonra fark etti ve durdu.

    Şoför yabancı. Meğer telefonla konuşuyormuş. İşe bak, sen git koca yolda İstanbul trafiğinin bir numarasının aracına takıl, üstelik telefonla konuşuyor.

    Yapacak bir şey yok tabii. Araç biraz hasar gördü, Murat Şengün, “Arkadaşlar siz işlemleri yapın, tutanak tutun, ayrıca telefonla konuşması ile ilgili uygulamayı da yerine getirin” dedi ve biz yola devam ettik.

    Araya gireyim; şanssız bir gündü belli ki, akşam eve dönüyorum. Trafik yine kâbus. Bir belediye otobüsü aynı müdürün arabasına çarpan TIR gibi benim arabama çarptı. Duyduğum sesten fazla hasar olmadığını anladım ve durmadım bile. Eve gelince baktım. Biraz ezilmiş ve kırmızı boya çıkmış. Sabah boyayı çıkardım, hafif ezik kaldı, ne yapalım o da İstanbul trafiğinin madalyası artık. 30 yılda kendim kullanırken yaşadığım ilk kaza.

    Sonuç olarak belli ki emniyet şeritleri “şimdilik” emniyete alınmış.

    “Şimdilik” dememin nedeni şu; eğer bu denetimler birkaç gün sonra bırakılırsa, durum eski hâline döner. Yok en az 6 ay aralıksız bu denetim yapılırsa o zaman bittiği gün kimse fark etmez ama herkes alıştığı ve bu yöntemin trafiği de rahatlattığını gördüğü için ihlaller olmaz.

    ***


    HOŞUMA GİDENLER


    Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor

    Murat Şengün’le konuşmalarımdan ve gösterilen raporlardan anladığım kadarıyla emniyet şeritlerini ihlal edenlerin gözünün yaşına bakılmıyor.

    Uzun süre denetim yapılmadığından olacak İstanbul’da, biraz parası olan ve kendini uyanık sanan binlerce kişi araçlarına siren ve “çakar” denilen mavi kırmızı ışık yayan lambalardan taktırmış.

    Bu yasak. Sadece güvenlik nedeniyle kullanılan ve koruma altında olan kişilere ait araçlar için izin var.

    Oysa binlerce uyanık vatandaşın yanı sıra, herhangi bir makam sahibi olan ve şoför kullanan pek çok kişi de kendi başına bu lambalardan takmış.

    Örneğin Kızılay Başkanı’nın aracı, siren ve çakar takma hakkı olmadığı halde bunları takmış, yakalanınca sökülmüş.

    Rektörler, belediye görevlileri, savcılar, hâkimler, zengin iş adamları siren ve çakar taktırarak kendilerini ayrıcalıklı kabul etmişler. Yakalandıkça çaresiz normal vatandaşlara dönüşüyorlar.

    Anladığım kadarıyla, kimi önemli isim ya da makam sahiplerinin şoförlerinin de işgüzarlığı var. Onlar patronlarına hoşluk olsun diye bu yolu kullanıyor, patronlar da ses etmiyor belli ki. Şimdi sanıyorum birçok önemli isim ve makam sahibi şoförlerini uyaracak ve “Aman yapma” diyeceklerdir.

    Sırası gelmişken, medyaya da yansıyan bir durumu yazayım. Futbol Federasyonu Başkanı ve gazetemizin sahibi Yıldırım Demirören’in emniyet şeridinde yakalandığı medyada yer almıştı. Onu da sordum. Murat Şengün “yazmayın” dedi ama, çok soran olduğu için yazacağım. Yıldırım Demirören Federasyon Başkanı olarak “korunması gerekli isimler” arasında. Bu nedenle aracında siren ve çakar olduğu gibi devletin koruma polisleri de var.

    Yasaya göre koruma altında olan kişilerin gerektiğinde emniyet şeridini kullanması ve siren-çakar taşımaları serbest.

    Demirören’in aracı emniyet şeridinde durdurulduğunda bir televizyon kanalı canlı yayındaymış. Polisler şoförüne “geçin” demişler ama Demirören bir yanlış anlamaya neden olmamak için “ceza ödeyelim” diyerek 72 lirayı kendi cebinden vermiş. Yani aslında ceza yazılması usülsuz. Ama Demirören ısrar edince mecbur makbuz kesilmiş.

    ***


    YENİ ÖĞRENDİM


    65 kavşağa polis uygulaması geliyor

    İstanbul trafiğini içinden çıkılmaz hâle sokan faktörlerin başında kavşak, göbek ve geçitlerdeki birikmeler geliyor.

    Bunda kavşakların ve geçitlerin hatalı yapılmış olması kadar sürücü hataları da büyük etken.

    Örneğin sağa sapan bir yola gidecekmiş gibi, o boşluktan yararlanan kimi uyanıklar, son anda sağa dönmek yerine tekrar yola girmek için sola kıvırıyorlar ve “kaynak” denilen kurnazlığı yapıyorlar. Sonuç arkada kilometrelerce uzayan bir kuyruk.

    Bir sorun da ışıklı kavşaklarda yaşanıyor. Yoğun trafik saatlerinde, yeşil yandığı için yürüyen araçlar, sıkışıklık nedeniyle kavşak içinde kalıyorlar. Tam bu sırada diğer tarafa yeşil yanıyor ama, kavşak dolu olduğu için ilerleyemiyorlar.

    Murat Şengün İstanbul’da bu tür 65 kavşak olduğunu belirterek “yılbaşından sonra tıpkı emniyet şeridi uygulamasında olduğu gibi pik saatlerde bu kavşaklara polis koyacağım” dedi.

    Projeyi hazırladığını ve Emniyet Müdürü’ne sunduğunu söyleyen Şengün “Bunun için ocakta Polis Okulu’nun mezun vermesini bekliyorum. Aldığım söze göre mezunlardan 160’ı ilk görev yeri olarak bu kavşaklara gönderilecek” dedi. Şengün bünyelerinde 2017 memur bulunduğunu belirterek “Büyük bölümü 12-12 çalıştığı için fiili polis sayımız 600 civarında. Buna rağmen İstanbul’un her yerine yetişmeye çalışıyoruz. Sonuçta Gebze’den Silivri’ye kadar bu kadroyla iş yapıyoruz” diye konuştu.

    ***


    SORDUM ÖĞRENDİM


    Çekicilerden, servislere, alkolden çöp kamyonlarına

    Murat Şengün’le uzun bir İstanbul turu yaptıktan sonra Gayrettepe’deki makamına geçtik. Burada da birkaç saat boyunca hem kendi notlarımı hem de okurlardan gelen soruları kendisine aktardım. Şimdi bunlardan bazılarını sizlerle paylaşayım;

    Çekici terörü

    İstanbullu sürücülerin en büyük derdi trafik çekicileri. Çünkü insafsızca çalışan bu çekiciler, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hiç görünmezken, trafiği aksatmayan araçları çekiyorlar.

    Murat Şengün “Bu bizim de derdimiz” dedikten sonra anlattı; İstanbul’da iki tür çekici var. Birincisi Trafik Vakfı dediğimiz, başında Vali’nin bulunduğu, denetimi Sayıştay tarafından yapılan kuruluş. Yasaya göre otobüs duraklarında, kavşak içinde, yangın muslukları önünde, hastane girişlerinde, itfaiye çıkışlarında, ana yollarda ve ikinci sırada park yapan araçlar çekiliyor. Bunun dışında çekmek yok ama ceza kesiliyor.

    İkinci tür çekiciler ise bazı ilçe emniyet müdürlüklerinin kurduğu derneklere ait. Anladığım kadarıyla şikâyetlere konu olan uygulamaları bu derneklerin çekicileri yaratıyor. Bir önlem alınacak mı? Kesin cevabı yok. Ama çalışmalar var.

    Servisler

    İstanbul trafiği akşam saatlerinde özellikle Maslak, Levent, Zincirlikuyu, Esentepe, Mecidiyeköy, Çağlayan aksında servis araçları nedeniyle kilitleniyor. Murat Şengün “Şirket yöneticileriyle sürekli toplantılar yapıyoruz. Elbette servisleri kaldırmamız mümkün değil ama, yeni bir uygulama ile sadece 15 dakika yol kenarında durma hakkı verdik. Bu süre içinde servisler yolcularını alıp gidecekler, aksi takdirde ceza uyguluyoruz” dedi.

    Alkol muayeneleri

    Alkol denetimleri aralıksız sürecek. Zaten bundan halkın pek şikâyeti yok. Ancak son zamanlarda bazı ekiplerin “kasıtlı” davrandıkları söylentileri var. Şengün bunu şiddetle reddediyor “Bir ayırım yapılması söz konusu olamaz” diyor. Yine de şikâyetler var. Şengün “Kimsenin alkol almasına karışamayız, bizim derdimiz alkollü olanların araç başına geçmeleri. Bir yılda alkollü sürücüler nedeniyle 6 şehit verdik” diye konuşuyor.

    Trafik kameraları ve EDS

    Murat Şengün’e “Kameralar ve EDS işe yarıyor mu?” diye sordum ve gerekçesini anlattım; “Çünkü İstanbul halkı kamera ve EDS’nin sadece gece ve hafta sonlarında çalıştığına inanıyor.” Şengün “Kameralar ve EDS sisteminin” çok iyi çalıştığını belirterek “Hata yapan her araç fotoğraflanıyor ve cezası adresine gönderiliyor” dedi. Şengün bu nedenle kurdukları merkezi de gezdirdi. Memurlar bölge bölge bütün İstanbul trafiğini izliyor. “Peki, bu kameralarda görülen sıkışıklığa müdahale ediliyor mu?” diye sordum. “Ediliyor, buradaki arkadaşlarımız sıkışmayı gördükleri an bir mobil ekibi buraya yönlendiriyor” dedi.

    Neden polis yok?

    En önemli soru ise şuydu; “İstanbul halkı gerektiğinde trafik polisini görememekten şikâyet ediyor.”

    Müdür Şengün “Bu yanlış bir algı” dedi. Sonra da online harita üzerindeki hareketli ve sabit polis ekiplerini gösterdi. Haritaya bakınca pek çok yerde polis olduğu görülüyor. Yeterli değil tabii. Ayrıca bütün ekip araçlarında GPS cihazı takılıymış. Harita üzerinde hangi aracın ne yaptığı da görülüyor. Şengün “Sadece Başbakan geçeceği zaman polis ortalıkta” eleştirisine de katılmadığını belirterek şöyle dedi; “Başbakan geçeceği zaman yolların kapatılmasını istemiyor. Hatta böyle bir uygulama hâlinde görevden alacağını bile söyledi. Biz Başbakan geçecekken, sadece kırmızı ışıkta durdurmuyoruz. Yoksa Başbakan da defalarca sıkışık trafikte kaldı.” Sonra da ekledi; “Vatandaş güvenlik birimlerinin yola koyduğu polisleri de görüyor, hepsini bizden zannediyor.”

    Çöp kamyonları

    Önemli bir şikâyet konusu da belediye-lerin en sıkışık saatlerde çöp toplamaları. Şengün “Bu yasal değil, belediyeler ancak gece 00.00 ile 04.00 arasında çöp toplayabilir. Her seferinde uyarıyoruz ama dinlemiyorlar. Ceza yazıp arabaları trafikten çeksek bu kez de çöp toplamaya engel olmakla suçlanacağız. Beni de çok sıkıntıya sokan bir konu” cevabını verdi.

    Fotoğraflar: Mert İNAN

    http://haber.gazetevatan.com/Haber/497912/1/Gundem

    Alıntıları Göster
    asıl trafik polisleri yazdıkları cezaya göre puan alıyorlar artık yeni düzenlemeyle ve tayinleri çıkabiliyor yani artık polisleri gönüllü olarak fazladan çevirme yaparken görebiliriz geçen haberlerde konu oldu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: unixslax

    asıl trafik polisleri yazdıkları cezaya göre puan alıyorlar artık yeni düzenlemeyle ve tayinleri çıkabiliyor yani artık polisleri gönüllü olarak fazladan çevirme yaparken görebiliriz geçen haberlerde konu oldu

    Alıntıları Göster
    Plakam 41, her hafta sonu düzenli olarak aracım detaylı olarak aranır.. Yaşımızda genç olunca hiç boş bırakmıyorlar. GBT sorgulama rakamı olsa tarihi rekora koşarız. Hayır at hırsızı gibi tipimizde yok niye böyle oluyki yaa




  • Ben motosikletle 2 günde 3 kere cevrildim öğlen saatinde. Polis gördüm mü ben duruyorum artik

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Erniuif

    Ben motosikletle 2 günde 3 kere cevrildim öğlen saatinde. Polis gördüm mü ben duruyorum artik
    Saat 00:00 gibi Antalya Konyaalti`nda alkol cevirmesi vardi herkesi durdurdular ondeki arac ve ben gectik. Bizi begenmediler sanirim :(
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sheldon-Cooper

    Saat 00:00 gibi Antalya Konyaalti`nda alkol cevirmesi vardi herkesi durdurdular ondeki arac ve ben gectik. Bizi begenmediler sanirim :(

    Alıntıları Göster
    Dün ben de ilk defa çeviriliyordum akşam 6-7 gibi, trafikte yoğun zaten, polis önümdekini ve hemen sağımdakini bir anda çevirdi, bana baktı, refleksle asker selamı verdim, geç dedi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Dün ben de ilk defa çeviriliyordum akşam 6-7 gibi, trafikte yoğun zaten, polis önümdekini ve hemen sağımdakini bir anda çevirdi, bana baktı, refleksle asker selamı verdim, geç dedi.

    ahaha asker selami iyimis :D
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.