Şimdi Ara

İstediğimiz için yaşlanıyor ve ölüyor olabilirmiyiz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
466
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bence yaşlılık ve ölüm biz istediğimiz için gerçekleşen bir olay, tabiki artık zaman geldi yaşlanayım demiyoruz. Her şey bilinç altında gerçekleşiyor, umutlar ve hedefler tükendiğinde (hedefler öngörülebilir olduğunda) yaşlanmaya başlıyoruz. Öyle değilse gençken yaralarımız neden daha hızlı iyileşiyor, doğduğumuz günden gençliğe doğru enerjimiz sürekli artarken neden bir anda düşüyor?

    Yaşlanmamak için gerekli şartları açıklıyorum
    En az bir hedefimiz olması lazım ve bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağımız ne kadar belirsiz olursa o kadar iyi (%50 en iyi oran) sonuç öngörülemez olmalı aynı zamanda bu hedefe ulaşma isteği ne kadar çoksa o kadar iyi.

    Bir dua edin yeter



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 8 Mart 2020; 22:2:28 >







  • Bazen düşünüyorum.

    Yaslanmadigimiz ve olmedigimiz bir dünyada zaman içerisinde git gide biriken tortular ile insan nasıl mücadele edecek ?

    Hiç ölmeyecek bir insan , buna rağmen herşeyi hatırlamaya devam edecekse bunun sonucunda istisnasız hepimizin bir noktada delirecegini düşünüyorum.

    Hatta uyku bile günün stresinden bir kaçış anlamına geliyor insanın kendisine format atmadan psikolojik olarak işletim sistemini sürekli sağlıklı çalıştırması imkansız ( Bilinç = İşletim sistemi ) . Bir bilgisayarı aynı Windows ile 10 yıllarca aktif olarak kullanamazsınız çünkü zamanla ağırlaşır sorunlar çıkarmaya başlar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kardeş yanlış düşünüyorsun çünkü biz istemesekte mecburen yaşlanacağız ve öleceğiz yani Allah'ın kanunu böyle : doğan büyür, büyüyen yaşlanır ve yaşlanan ölür

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kardeş yanlış düşünüyorsun çünkü biz istemesekte mecburen yaşlanacağız ve öleceğiz yani Allah'ın kanunu böyle : doğan büyür, büyüyen yaşlanır ve yaşlanan ölür

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • istediğimiz için dersek irade söz konusu olur. halbuki doğum denen süreç irade dışı olanı hasıl eder. evlat denen şey ben dünyaya gelmek istiyorum ekmek yemek istiyorum kadın eş çoluk çocuk istiyorum demez.

    ancak gelince halin gereği demek zorunda kalır.

    yani bireyi beyana ve fiile zorlama hali vardır. ha iyidir kötüdür tartışmıyorum. ancak beyana ve fille zorlama hali izahtan varestir.

    ...........................

    itikat konusuna gelelim. çocuk sakat olur ya da birey eksik değil tam kısır olur çocuk şaki olur vs. ALLAHU teala böyle istedi demek ne demek?

    ilaha tanri ve baba denmesi ile yeni doğan çocuğu mesela ALLAHU teala verdi demek arasında fark yok esasen.

    insan cinsel birleşme yapmasa o çocuk olmaz. hatta birleşme yapsa da olmaz hatta olsa kürtaj yaparsın da nedense verecekken vermez.


    .........................

    haşa ilahı bir kadınla birlikte görmüş olamayız. işte bunlar isevilerin islamda yaptığı tahriflerdir. ilahın ismi geçince saygı duyan müslümanlar bunu anlamıyorlar ya da onların da orjini isevi olduğundan guran denen kitaba da bu kavramı indiriyorlar.

    itikaden düşünülürse ALLAHU teala istedi o verdi vs yanlış tavırdır. düşünün ilah ruh verecek ve sen 4. çocuğa bakamam kürtaj edelim dedin hoppala gelecek ruhu geri çevirdin. sen kimsin kardeşim diyen yok.

    kadınla cinsellik yaşadığım sürece imtihan var. yapmayınca bitiyor. tenasul uzvuna bağlanmış imtihanı anlamıyor millet. böyle inanç böyle itikat olmaz. kişi halen isevidir denir. namaz kılsa oruç tutsa (ki hanif dini var zaten-bunlar önceki ümmetlerde de var) bu durum değişmez. en fazla eski dini gereği yeni usulle tanıdık gelecek bir şekilde ifade edersek eski-yeni ahit şekline tam uyumla davranmış olur.

    .........................

    20 yıl namaz kıldım oruç tuttum deyip sonradan ateist olan kişi hiç islam olmamış olabilir ki öyleler. iman kitabi olarak bir bahiştir hidayet ilahın elindedir. öyle herkese verilmeyebilir. imandan dönülür mü? şaka falan olmalı.

    ........................


    toparlarsak düzgün itikat ve ilim süzgeci ile durum tamam manada bizim ihtiyarımız dışıdır denecektir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 7 Mart 2020; 12:4:44 >




  • Tanıdığım bir amca vardı, hergün deli gibi bulmaca çözerdi ve aksiliğinin yanında da çok neşeli bir adamdı 80 yaşını geçmesine rağmen hiç de o yaşın insanı değildi. Bulmacayı da bir tanesini bilemese kızardı kendine o biçim çözerdi yani, hatta sıkmış(kafadan atmış bulmacayı yazan) diyecek kadar iddialıydı.

    Vefat etmiş karısını nasıl kaçırdığını da dinledim ondan, 2 sene yaptığı askerliğinin anılarını da dinledim. Torununun çocuğunu sevdiğini de gördüm, 5. kattaki evine asansörsüz apartmanında merdivenler ile hergün çıktığını da gördüm. Kendinden genç! olanların namazı sandalyede kılıyor olmalarına bile kızardı, kendisi secdeye eğilebilecek kadar fizik olarak dinçti çünkü.

    Sonra ne mi oldu bir hastalığa yakalandı ve 1 ay içerisinde vefat etti. Tıbben solunum yetmezliği dersin, kalp yetmezliği dersin bişiler dersin işte dinen de ecel dersin.

    Yani yaşlanmamak kesinlikle insanın kendi elinde olan birşey, vücudumuz bizim aklımız bizim, biz yaşlandırıyoruz vücudumuzu ancak ölümü biz getirmiyoruz sadece geciktirebiliyoruz. Bu ayrımı bilmek gerekli.

    Yaşlanmamak için ise en önemli şey bence sevgidir. Eşe sevgi, çocuklara sevgi, çiçeğe böceğe hayvanlara sevgi. Hedefler vücudu yıpratıcı ise zamanla stresten illa ki bir hastalık çıkar, bunu da unutmamak gerekli.




  • Tek hücreliden insana evrlilmek ne kadar mümkünse ölümsüzlük de o kadar mümkün. Mesele freud'un id'ini manipüle etmek, çünkü petrol id'in topraklarından çıkıyor sonsuz hedefi olan bir id sonsuza kadar enerji üretemezni?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 8 Mart 2020; 21:59:33 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Dünyada insanlardan başka canlılar olduğu da düşünülürse teori çürümüştür bile.
    Sanırım birilerinin biyoloji çalışmaya ihtiyacı var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim niye haberim yok ?
  • TED-Edyoutube
    If superpowers were real: Immortality - Joy Lin
    https://www.youtube.com/watch?v=uvMiz0-nPxs&feature=youtu.be


    Iyi ki ölüm var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Video çok boş ve dayanaksız görüşleri savunuyor. Ölümsizlük birgün mümkün olursa (olacak merak etmeyin ) zaten insan buna göre şekillenir

    Stres, üzüntü ve bıkkınlık fiziksel açıdan olumsuz etkiler yaratıyorsa tam tersi duygular ve düşünceler olumlu yönde etkileyebilir diye düşünüyorum. (bkz: plasebo etkisi)
  • Yaraların iyileşme hızı, bağışıklığın düşmesi, çabuk yorulma vb metabolizmanın zamanla yavaşlamasıyla alakalı. Yaşlanma hücre bölünmesinin zamanla yavaşlaması ve durmasıyla alakalı ve bu genetik bir süreç - koruyucu telomer kılıflarının her bölünmede azalmasıyla alakalı -. Telomer uzunluğu ve kısalma hızının yaşam tarzıyla alakası var elbette ama yaşlanma ve ölüm isteğine bağlı değil verilmiş sisteme gösterdiğin muamele haricinde. Kendine kötü bakıyorsan daha çabuk çöküyor, yaşlandıkça da hastalıklara yakalanıyorsun. Haliyle - potansiyel - ömrün de kısalıyor. Belki sağlıklı yaşam tarzıyla potansiyel olarak 95 yıl yaşayacakken atıyorum sigara içtiğin için 60 yaşına geldiğinde damar tıkanıklığı veya kanserden ötürü ölüyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Bazen düşünüyorum.

    Yaslanmadigimiz ve olmedigimiz bir dünyada zaman içerisinde git gide biriken tortular ile insan nasıl mücadele edecek ?

    Hiç ölmeyecek bir insan , buna rağmen herşeyi hatırlamaya devam edecekse bunun sonucunda istisnasız hepimizin bir noktada delirecegini düşünüyorum.

    Hatta uyku bile günün stresinden bir kaçış anlamına geliyor insanın kendisine format atmadan psikolojik olarak işletim sistemini sürekli sağlıklı çalıştırması imkansız ( Bilinç = İşletim sistemi ) . Bir bilgisayarı aynı Windows ile 10 yıllarca aktif olarak kullanamazsınız çünkü zamanla ağırlaşır sorunlar çıkarmaya başlar...
    İşletim sistemleri henüz yeteri kadar zekaya sahip değil, kurduğumuz program yıllarca kullanılmasa bile diskten silinmiyor ama zihnimiz yıllar önce edindiği bilgiyi tekrar ihtiyaç duyma olasılığı tekrar öğrenme ve zihinde tutma maliyetini hesaplar eğer tekrar öğrenmek daha az maliyetliyse bu bilgiyi siler. Yakın gelecekte bu problem çözülecektir, belkide işletim sistemini yeniden kurmak şimdilik daha az maliyetli olduğu için üstüne düşülmüyor, kendi kendini onaran robotlar sonsuza kadar varlığını sürdürebilir.




  • Beynin bu konuda yaptığı hesaplamalar yetersiz.

    Deneyimlerin yıllar geçtikçe insan zihninde yarattığı tahribat bana kalırsa tartismaya bile gerek olmayan bir gerçek. Yıllar geçtikçe sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarakda performansımız düşmeye başlıyor .Sonuç olarak canlılığın buna bulabildiği tek çözüm resetlemek gibi görünüyor.

    İlerde karmaşık bir işletim sistemini mükemmel bir şekilde tasarlanan dahi çevre sürekli dönüşüm içerisinde olduğu için onu olduğu gibi bırakman mümkün değil . Güncellemeler beraberinde hata riski getirir. Yenilenme de beraberinde hata riski getirir. ( İşletim sisteminde yanlış hatalı oluşacak tek bir kod, tüm sistemi gicertebilir, anında mavi ekran alırsın veya yanlış yerde oluşmaya hatalı kod sistemi cokertmesede fazladan iş yüküne neden olabilir )

    Biz zaten milyonlarca hatalı deneme yanılma süreci sonunda ortaya çıkmış az çok çevreye uyum sağlamaya çalışan oldukça yetersiz varlıklarız bunu unutmamak gerekiyor. Görevi insanı yaşatmak olan bilinç bir yerde bedeni ölüme bile sürükleme potansiyeline sahip, gordugun gibi bu konular bulanık suda balık avlamaya benziyor. Çünkü bizim beynimizin bize lanse ettiği gibi üzerine gökdelenler dikebilecegimuz sabit bir zemin yok . Kararlarımızı ona göre alabileceğimiz degismezler yok.

    Herşey hareket halinde , herşey değişim içerisinde . Dünya veya evren üzerindeki yerimiz hiçbir zaman garanti değil. Bundan 100 yıl sonra ne idugu belirsiz bir yerden gelen bir kaya parçası senin yaşam diyerek binbir anlam yüklediğim bu süreci bir anda toz tanelerine dönüştürebilir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 10 Mart 2020; 3:54:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Dünyanın en yaşlı insanı 122 yıl yaşadı ve 20 yıl önce hayata gözlerini yumdu. Üstelik modern tıp son 20 yılda maksimum insan ömrünü 1 gün bile uzatmayı başaramadı. Her 10 bin kişiden birinin 120’yi gördüğünü saymazsak bu böyle, ama neden böyle? Ölümsüzlük arayışında insan ömrünü inceleyelim.
    122 yıl aşılmaz bariyer mi?

    Dünyanın bilinen en yaşlı insanı Jeanne Calment 1997’de 122 yıl ve 164 gün yaşadıktan sonra hayatını kaybetti. Gerçekten de insan nüfusuna ilişkin son demografik veriler insanların en fazla 122 yıl yaşayabileceğini gösteriyor.

    Bu durum insan ömrünü uzatmak isteyen doktorlar arasında büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Ancak İnsan ömrünün genetik bir sınırı olduğunu düşünen biyokimyacıları ve moleküler biyologları hiç şaşırtmıyor.

    -https://khosann.com/insan-omrunun-siniri-neden-122-yil/

    122 sınırı neden aşılamıyor? çünkü max 122 yılda en zor hedefler sonuçlanıyor (ulaşmak, bıkıp vazgeçmek, ulaşmanın imkansız oldduğunu kabul etmek)

    Sınır 122 ama yüzde kaçımız 100 yaşını deviriyor? demekki yaşlılık ve ölüm sadece mecburi sebeplerden kaynaklı değil.

    Öğrenmeye ilk başladığımızda nesnelerin boyutları ön-arka, sağ-sol, ve yukarı-aşağı üç boyutu öğreniyoruz, bundan sonra boyut konusu bizim için bitiyor çünkü hedefe ulaştık, ya 4. 5. boyutlar olsaydı ne olurdu? bence 122 sınırı 132 olurdu

    Tek hücreliden insana evrlilmek ne kadar mümkünse ölümsüzlük de o kadar mümkün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 10 Mart 2020; 17:46:23 >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    İddiamı evrimin üzerine yıktım farkındayım ama pat diyede ölümsüzlük olmazki olması için süper bir zeka olması gerekir ki, bu zekayı şimdiki bedenimiz kaldırmaz? Mademki 122 yıl yaşayabiliyoruz kazaları, kendini ihmal edenleri saymazsak neden daha erken ölüyoruz? herkes mi kazadan ihmalden ölüyor? sınırları aşmak için zorlamak lazım ama biz sınıra gelmeden dökülüyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 12 Mart 2020; 22:6:14 >
  • Einar Solberg kullanıcısına yanıt
    Açıklarmısın hocam hangi teori anlamadım.
  • Bencil gen nosyonu var. Bu nosyona göre her organizma taşıdığı dinamik genetik materyali aktaran bir taşıyıcı, genler için bir araç. Genler <bencil şekilde> organizmaları kendi varlıklarını devam ettirebilmek için kullanıyorlar çünkü genler yaşamın kurucu ve düzenleyici yapıtaşları. Genler fiziki ve fiziko kimyasal bir sürecin temsili olan genetik bilginin katı exchange araçları.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sen yaşlanmak istemesen de genlerinde telomer kaybı oluyor, telomeraz enzimiyle telomerlere baz dizileri eklense de kayıp engellenemediği için yaşlanıyorsun. Kanser hücrelerinde ise çok yüksek telomeraz etkinliği nedeniyle bu yaşlanma gözlemlenmez.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.