Şimdi Ara

KATİL SATANİSTLER DIŞARIDA , ŞEHRİBAN’IN AİLESİ YASTA

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
15
Cevap
0
Favori
1.683
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türkiye’nin ilk satanist cinayeti olarak bilinen Şehriban Coşkunfırat’ı öldüren 3 sanık tahliye edilince, ailesi verilen cezanın yetersiz olduğunu söyleyerek şüpheliler hakkında tazminat davası açtı.
    16 yıl önce İstanbul Ortaköy’de 13 Eylül günü satanistler tarafından vahşice öldürülen Şehriban Çoşkunfırat’ın ailesi, cezaevinden tahliye edilen sanıklar Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer’e 211 bin TL’lik tazminat davası açtı. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada, Şehriban’ın babası ve 6 ablası için 30’ar bin TL manevi, ayrıca baba Mehmet Coşkunfırat için bin TL maddi tazminat talep edildi. Dilekçede emsal olarak ise Münevver Karabulut’un davası örnek gösterildi.
    Aile kızları Şehriban Coşkunfırat’ı Avcılarda bulunan mezarına gidip dua etti. Mezarı başında göz yaşlarını tutamayan aile fertleri katillerin cezalarının az olduğunu belitti. Ayrıca aile kızlarını vahşice katledenlerin serbest kaldıkları için maddi tazminat davası açtığını söyledi.
    “16 SENEDİR KAFAMI YASTIĞA KOYAMIYORUM”
    “16 senen yeter mi?” diyerek acısını kelimelere dökmeye çalışan Anne Hatice Çoşkunfırat, “ Canice öldürülen bir evladın cezası bu mu? Bize Özgecan’ın annesine verilen cezalar yeter mi? Tabi ki yetmez. 16 senedir kafamı yastığa koyamıyorum. Yazdan bu yana şekerim aşırı derecede yükseldi. Baba de bende hastayım bunun sorumlusu kim? Yetmez bu cezalar, Müebbet verdiler 30- 40 sene yatacaklarını düşündüm. Müebbet 16 senemiydi. Ben yazdan bu yana uyumuyorum” dedi.
    “VERİLEN CEZANIN YETERSİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
    Evlatlarının kaybetmenin acısının ilk gün ki gibi olduğunu ifade eden baba Mehmet Coşlunfırat, “ İlk gün ki gibi taptaze yaramız kanıyor. Yasaların yetersiz olduğunu düşünüyorum. Maalesef bu memlekette yasaların hep haksızdan yana olduğunu görüyoruz. Ben bu verilen cezanın yetersiz olduğunu düşünmekteyim. Müebbet verilen kişi 16 yıl sonra dışarı çıkmaması lazım. Kızımız geri gelmeyeceğine göre herkes cezasını çekmeli” şeklinde ifadeler kullandı.
    “MADDİ ANLAMDA HİÇ BİR BEKLENTİMİZ YOK”
    Cezanın yetersiz olduğunu düşündükleri için tazminat davası açtıklarını vurgulayan Abla Dera Çoşkunfırat, “ Bu gün o katiller tekrar sokaklara döndüyse benim kardeşimi de geri versinler. Ben yapabiliyorlarsa bunu istiyorum. Ancak bu şekilde acımız dinebilir. Başka türlü acımızın dinmesi mümkün değil. Tazminat davası sadece bizim için davamıza sahip çıktığımızı göstermek için. Maddi anlamda hiçbir beklentimiz yok. Aldığımız parayı son kuruşuna kadar hayır kurumuna bağışlayacağız. Yapabiliyorlar i ise kardeşimi geri versinler dava kapansın” dedi.
    “ÖZGECAN’IN KATİLLERİNE MÜEBBET DE NEDEN BİZİMKİNE 16 YIL?”
    Özgecan’ın katillerinin müebbet aldığını hatırlatan Abla Ceyhan Coşkunfırat, “Bizim davamız dünyayı sarsmıştı. Kardeşim de Özgecan gibi birkaç kişi tarafından katledildi. Özgecan’ın katilleri müebbet alıyor da kardeşimin katilleri neden 16 yıl da çıkıyor bende bunu merak ediyorum. Bu nasıl bir yargı sistemidir böyle. Bizim hazmedemediğimiz bunlardır. Bizim ilk günkü gibi acımız dağlandı ve uyuyamıyoruz” dedi.
    8 çocuklu ailenin 6. kızı Şehriban Coşkunfırat, 13 Eylül 1999 gecesinde yaşanan 5.8’lik artçı deprem üzerine Engin Arslan’ın, “bugün ayın 13’ü. Şeytanla konuştum, kurban istiyor. Deprem de işaretiydi. Şehriban’ı seçtim” sözleri üzerine vahşice bıçaklanarak öldürülmüştü.


    http://www.milliyet.com.tr/katil-satanistler-disarida-sehriban-istanbul-yerelhaber-1101302/


    bu olay özgecan cinayeti gibi buyuk haber omustu butun turkıye de satanizm konuşuluyordu


    nasıl bu katilleri salabiliyor nasıl bu hakimler böyle ufak cezalar verebiliyor

    bir kişiyi öldürmek işkence yaparak tecavüz edeerek öldürmek 15 yıl mı cezası nasıl bktan bir ülke de yaşıyoruz buna seyirci kalanlarada buna sebep olanlara da lanet olsun







  • Kamuoyunda büyük yankı gören olay İstanbul Ortaköy’de Eylül 1999’da yaşanmıştı. 21 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat, 13 Eylül 1999 günü eğlenmek için Taksim’e çıktı. Sabaha karşı saat 05.00 sıralarında, daha önce birlikte içki içtiği Engin Arslan (18) ve Ömer Çelik’le (23) karşılaştı. İki genç, Şehriban’ı satanizme çekmek istiyordu. Hava aydınlandığında Engin Arslan, kız arkadaşı Zinnur Gülşah Dinçer’e telefon açıp ‘‘Paramız kalmadı. Ortaköy’e gel’’ dedi. Öğle saatlerinde, Gülşah’ın getirdiği şaraplardan birini açtılar. Ardından Ortaköy Mezarlığı yanındaki ormanlık alana gittiler.
    ŞEYTAN KURBAN İSTİYOR
    İçki içerken 5.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Engin Arslan, Ömer Çelik’e, “Bugün ayın 13’ü. Şeytanla konuştum bir kurban istiyor. Deprem de işaretiydi. Ben Şehriban’ı seçtim” dedi. Ardından Ömer, Şehriban’ın boğazını sıkmaya başladı. Engin yerde yatan Şehriban’ı tekmelerken, Zinnur ise bacağından bıçakladı. 3 arkadaş Şehriban hayatını kaybedince götürüp cesedini kuyuya attı. Mahkemenin 17 Haziran 2003 tarihindeki duruşmasında sanıklar, “canavarca his saikiyle adam öldürmek’’ suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı.
    CEZAEVİNDE EVLENDİ
    Dinçer, cezaevindeyken “tövbekâr” oldu. Cezaevinde el sanatlarına ilgi duyan Dinçer, gitar öğrenmeye başladı. Dinçer, “ikinci hayatım” dediği süreci yaşarken beklenmedik bir mektup aldı. Mektup Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde PKK’ya üye olmak suçundan hüküm giyen Barış Işık’tan geliyordu. Birbirlerine resimlerini yollayan iki genç kısa sürede âşık oldu. Dinçer, Adalet Bakanlığı’na başvurarak naklini Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne istedi. Nakilin onaylanmasının ardından da kısa sürede nikâh masasına oturdu. Ancak çift kısa süre sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Dinçer, 16 yıl sonunda cezasını tamamlayıp geçtiğimiz günlerde cezaevinden tahliye edildi. Öldürülme korkusu yaşadığı için ailesini de alarak İstanbul’u terk eden Dinçer, herkesten uzak sessiz sakin bir yaşam sürüyor. Geçmişte yaşadıklarına sünger çekip yeni bir sayfa açan Dinçer’in tekrar evlilik arifesinde olduğu öğrenildi.

    http://www.haberturk.com/gundem/haber/1104396-16-yil-sonra-tahliye-edilen-satanist-zinnur-evlilik-hazirliginda

    bu haberde 16 temmuzdan

    yalnız haber siteleri neden şimdi tahliye edilmiş gibi vermiş anlamak güç tazminat davası şimdi mi açmak akıllarına gelmiş

    üstdeki haber yeni



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rockymarlboro -- 8 Aralık 2015; 7:28:04 >




  • CEZAEVİNDE EVLENDİ
    Dinçer, cezaevindeyken “tövbekâr” oldu ve beklenmedik bir mektup aldı. Mektup Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde PKK’ya üye olmak suçundan hüküm giyen Barış Işık’tan geliyordu. Birbirlerine resimlerini yollayan iki genç kısa sürede âşık oldu. Dinçer, Adalet Bakanlığı’na başvurarak naklini Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne istedi. Nakilin onaylanmasının ardından da kısa sürede nikâh masasına oturdu. Ancak çift kısa süre sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı.





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi A D M I R A L -- 8 Aralık 2015; 7:35:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sadece bi kişi hapisten çıkmış anlaşılan.Diğer ikisini kesmişlerdir içerde

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qui-Gon Jin

    Sadece bi kişi hapisten çıkmış anlaşılan.Diğer ikisini kesmişlerdir içerde

    https://eksisozluk.com/zinnur-gulsah-dincer--686373?p=2


    Canavarca hislerle adam öldür, müebbet hapis cezası al 16 yıl yat çık. Böyle adalet mi olur hadi oradan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rockymarlboro -- 8 Aralık 2015; 7:43:55 >
  • http://www.milliyet.com.tr/1999/09/21/yasam/yas00.html

     KATİL SATANİSTLER DIŞARIDA , ŞEHRİBAN’IN AİLESİ YASTA

    Kızın boğazına sarıldı

    Cinayetin Ömer ile Şehriban'ın yanlarına gelmesinden beş dakika sonra işlendiğini kaydeden Dinçer, şunları anlattı:
    "Ömer ile Şehriban kucak kucağa oturuyorlardı. Ömer birden kızın boğazına sarıldı. Engin de Ömer'e yardım etti. Bana boş durmamamı, kızı bıçaklamamı söylediler. Can korkusuyla bıçakladım. Birkaç saniye sonra kız öldü. Saçlarından sürükleyerek bir ağaca yasladılar ve Ömer şeytana tapmanın inancı olarak ölü kıza tecavüz etti. Engin de tecavüz için bekledi, ancak başarılı olamadı. Sinirlenerek cesedi yumruklamaya başladı."
    Dinçer suç aletlerini yıkayarak bir gün üzerinde taşıdığını, ancak Engin'in uyarısıyla Kuruçeşme Park Fora'dan denize attığını itiraf etti ve pişman olduğunu dile getirdi.
    "Engin Arslan'ın şeytana tapmak konusunda belli bir seviyeye ulaştığı için şeytandan kendisine mesajlar geldiğini söylediğini" iddia eden Ömer Çelik de, kurban Şehriban Coşkunfırat ile bir barda tanıştığını belirtti. Çelik, olay sırasında saçlarının uzun olduğunu, tanınmamak için de kestiğini kaydetti.
    Tatbikattan sonra suç aletlerinin bulunduğu Kuruçeşme sahiline giden polis ve dalgıçlar, denizden Coşkunfırat'ın çantasını çıkardılar.
    Şehriban Coşkunfırat, 13 Eylül'de Avcılar Parseller'deki evinden, Bakırköy Adliyesi'nden sabıka kaydı almak için ayrılmış, ailesinin kayıp başvurusu sonucu cesedi Ortaköy'de bulunmuştu.




  • Eski satanistler yok artik.


    Burasi turkiye cezaya bak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Millet Son 5 yılda bozuldu sananlara okutmak lazım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: adnansetek

    Millet Son 5 yılda bozuldu sananlara okutmak lazım

    hocam siyasete çektirmeyelim konu kapanmasın görsün herkes bunları çoğu kişinin haberi bile yok bu olaylardan
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rockymarlboro

    quote:

    Orijinalden alıntı: adnansetek

    Millet Son 5 yılda bozuldu sananlara okutmak lazım

    hocam siyasete çektirmeyelim konu kapanmasın görsün herkes bunları çoğu kişinin haberi bile yok bu olaylardan


    Siyaset anlamında değil, gelişen iletişim imkanları sosyal medyanın yaygınlaşmasına vurgu yaptım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunun gibi sebepsiz adam öldürenlerin cezası ya idam ya da ömür boyu olmalı, bence tabi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: YukarıBakanKaraAyYüzü

    Bunun gibi sebepsiz adam öldürenlerin cezası ya idam ya da ömür boyu olmalı, bence tabi.

    ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıp iyi halden 15 yıla indiriyorlar yada salıyorlar işte böyle...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rockymarlboro

    quote:

    Orijinalden alıntı: YukarıBakanKaraAyYüzü

    Bunun gibi sebepsiz adam öldürenlerin cezası ya idam ya da ömür boyu olmalı, bence tabi.

    ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıp iyi halden 15 yıla indiriyorlar yada salıyorlar işte böyle...

    iyi hal diye de saçma bir şey var aynen. "pişmanım" bilmem ne deyip yırtıyorlar. adalet kimseye acımamalı, cezalar çok daha ağır olmalı bence.
  • bazen insanlar ikinci bir şansı hak ederler.
    16 yıllık cezasını çekmiş muhtemelen akıllanmıştır o sürede.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pcgamebeer

    bazen insanlar ikinci bir şansı hak ederler.
    16 yıllık cezasını çekmiş muhtemelen akıllanmıştır o sürede.

    2001 de ecevit zamanında rahşan affıyla çıkan 70 bin sabıkalının çoğu yeniden suç işlemiş bunu biliyormuydun

    bu arada izdivaç programında 2 eşimi öldürdüm 3. kez evlenıcem dıyen bır dam vardı normal yanı bu ulkede hersey

    suçlular dışarda suçsuzlar içerde






  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.