Magirus dolmuşların sağlamlığının tank ile yarışması.

Kara düzen dizel, az elektronik, bolca çelik.

Resme uzun bakınca arka planda direk Orhan Gencebay-dilenci çalmaya başlıyor

Nasi yani hocam?
Asil hava sogutmali araclar sicak iklimlerde sikinti yasiyorlar. Su sogutmalilar daha uygun sicak yerlere. Hava isininca hava sogutmasi yetersiz kaliyor.

4.6 litre hacimden 80 beygir güç çıkartıldığı için motoru aşırı uzun ömürlü. Ortalama bir atmosferik dizelde 2 litreden 75 beygir güç çıkartıldığını düşününce, motorun sıkıştırma oranının düşüklüğünü varın siz düşünün.

Savaş koşulları teknolojisi ve düşüncesi ile yapıldığı için kolay kolay arıza yapmaz.

Guzel olarak yad edebilecek ne anilari olabilir insanlarin acaba, cok ilginc? Ben bunlara ne zaman bindiysem (cogunlugu Gebze-Harem, nadiren Ankara'da veya Istanbul'un farkli hatlari), benim anilar sunlardi:

1) Buyuk cogunlugunun sabikali cikma ihitmali cok yuksek olan soforleri

2) Ici tika basa yolcu doluyken birbirleriyle yarisan, bazen abartip yandan birbirlerine dokunduracak gibi yapan (belki dokunduran) dolmuslar

3) Yine buyuk cogunlugunun yolcuya, insana, dogaya, hic bir seye saygisi olmayan, topluma zarar soforleri

4) Tika basa, balik istifi, ayakta, her bosluga yolcu almalar

5) Valizle binilirse sevimsiz sofor homudanmasi

6) Polis kontrol noktalarini atlatmak icin yolcunun oturtulmasi veya guzergahin degistirilmesi

7) Bir durak ilerdeki polis, bir ust maddedeki durumu soylediginde bile, oranin kendi kontrollarinda olmadigini soyleyerek hic bir sey yapmamalari. Bu durumun da, bu dolmus guzergahlarinin mafya tarafindan yonetildigini, polis ve ust duzeylerin, bu islerin icerisinde parmagi oldugunu isaret etmesi

8) Otobus soforleriyle, diger ozel araclarla her an kavgaya hazir soforler

9) Durak kaygisi olmamasi, yolun ortasinda yolcu indirip-bindirmeler

10) Geneli itibariyle umutsuz, mutsuz, hayattan beklentisiz yolcular

Insani olarak bir sey hatirlayamiyorum, sayamiyorum.

O yıllardan kalan bir broşür..Evde buldum babanın fotolarını karıştırırken..

10 sene bindim ben buna neredeyse,öyle bir titreşim yapardi ki nokia 6300'ın zil sesini duyamazdim

Abi güzel bisimis gibi anlatmışsiniz da oldum olası nefret etmişimdir bu dolmuslardan sağlam olsa ne yazar

Ahh magirus Ahh.Çocukluk anılarım canlandı

Babam rahmetli karoser ustası idi,kendi dükkanları vardı İstanbul ve Bursa'da.Bende çocukken dükkanda takılırdım meraktan.

Magirus,pejo,vb... her marka gelirdi kazalı minibüs.Ayrıca otobüslerde gelirdi kazalı.
Hatta boş şase gelirdi,sıfırdan komple otobüs yaparlardı.Sıfırdan çift katlı otobüs bile yapıyorlardı.
Bu dediklerim 70'ler,80'ler ve 90'larda idi.Şimdi atölyelerde hala yapılıyor mu böyle sıfırdan bilemiyorum.

Asıl sorunuza gelirsek magirus'un diğerlerinden farkı şasesi olması idi.

Şase dediğim öyle binek araba veya pejo minibüsler gibi saçtan değil.
Aynı kamyon ve otobüs şasesi gibi çok sağlam bağımsız bir şase.
Motor ve yürüyen aksamlar bu şasede bağlıydı.Hatta kasa olmadan sadece şasesi ile trafiğe çıkıp gezebilirdiniz.
İşte bu sağlam şase üzerine kalın profillerden kasa çatılır ve saçla kaplanırdı.
Bazende hazır kasa hazırlarlar,şase gelince direkt üstüne koyarlardı.
Veya kazalı araç olursa kasadan şaseyi ayırıp,şaseyi şaseciye gönderirlerdi.O arada kasayı onarırlar,şase gelince direkt şaseye takarlardı.

Diğer minibüslerde ise sağlam bir şase olmayıp kasasında profil bile yoktu.Saçı kıvırıp profil gibi yapmaya çalışırlardı fabrikalarda.Şase ile gövde ise otomobiller gibi birleşik ve dayanıksızdı.

Yani magirus aynı otobüs ve kamyon mantığı ile yapılırdı.O yüzdende aşırı sağlam olurdu.

Umarım fikir verebilmişimdir..

NOT:Bulabilirsem eski resimler vardı babamın dükkanda çekilen.Sadece şaseli,profil çatılı ve saçlı halleri.Onları eklerim.