Şimdi Ara

Mass Effect 3 Sonları ?(Spoiler içerir)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
46
Cevap
7
Favori
6.328
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet arkadaşlar sizin düşüncelerinizi almak istedim ben Blue ending diyorum.
    Red ending yaparsak Gethler ve EDI bunlara yok oluyor Gethlerle quarianları barıştırdım bence böyle yapmak onlara ihanet olur.
    Yeşil Ending adını unuttum Bu endingde sentetikler ve organikler birleşiyor ki bu aşırı saçma böyle bir ending koymak bile saçma bütün oyun boyunca avladığımız husklaramı benzeyeceğiz.
    Neden mavi derseniz ilerde organikler gene makineleri yapıp savaş çıkarabilir çocuğun dediği gibi geleceğide düşünmek lazım.
    Sizin düşünceleriniz.



  • Burada ise salt kurgu açısından küçük bir analiz var arkadaşlar ME 3'ün sonları ile ilgili, çok daha detaylı yazabilirim...

    Oyunun sonunu daha iyi anlamak açısından yardımcı olabilir.

    Sözünü ettiğim detaylardan sadece bir kaç örnek;

    1) ME3 ten Edi'nin sözleri...

    Reaper ların tek önemsediği şey kendi yaşamlarının sürekliliği... ( Reapers only concern is their own self preservation, not ours... )

    Tüm organik ve sentetik yaşamı likiditize edip kocaman bir Reaper haline getiriyoruz her elli bin yılda bir ve böylece hem sentetiklerin tüm organikleri yok etmesini önlüyor hem de aslında bu uygarlıkları yeni bir Reaper formunda hayatta tutmuş oluyoruz! Yersen. Bu sizin üreme ve çoğalma yönteminiz be, galaksinin parazitleri sizi, rasyonalize etmişsiniz makine mantığınızla olayı abuk abuk, Galaksideki tüm yaşamı sonlandırmıyor en ilkelleri hayatta bırakıyorsunuz ki 50.000 sene sonra bir ana Reaper gemisi daha yapabilesiniz o gelişmiş ırklarla, sentetik hayat yok eder organikleri diyip 50 bin senede bir tüm galaksinin %99'unu yok ediyorsunuz resmen. E babacım ben gayette barıştırdım Quarian ile Gethleri ne iş? Bir anlamınız kalmadı teorik olarak size inansak bile Gördünüz Crucible'ı karşınızda tabi...

    2) Mass Effect 1 Reaper dan alıntı; "We are each a nation, we are many..."

    ME 3 Control Ending de Shepard'ın sözleri; ...to save the many...

    Bunu da iki üç yerde tekrar ediyoruz "many" kelimesini bu sonda, kurtarılanları kast ederek, Control ile kurtarılan tek ırk Reaper lardır, diğer seçeneklerden birinde tüm Galaksiyi kurtarır, Reaperları yok ederiz. Özetle Control Ending de Shepard makine mantığına teslim, aynı İllusive Man gibi, organik bakış açısı, ruhunun özü gitmiş durumda... Bahsedilen "many" diğer ırklar değil, kurtarılanlar için feda edilen, unutmayacaklarımız da savaşta ölen organikler, Gethler değil, Reaperlardır... Slaytlardan birinde oyununuza göre bir karakter sözüm ona herşey güvende iken Control Ending de ilginç bir şekilde hararetle Reaper ları incelemektedir hala, birinin bir yerlerde yanlış birşeyler yaptığını mı fark etmiş ne...

    Shepard aynen Starchild'ın dediği gibi özünü, organik olmanın anlamını kaybetmiştir ve yeni Harbinger olmuştur, olmaktadır... Tamamen makine mantığına geçmesi an meselesidir... Tüm Galaksi makine mantığı ile düşünmeye başlayan yeni Harbinger Shepard'ın insafındadır...

    3) ME 3 Edi'nin sözleri; Reaper larla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederim, Legion ve Gethler; Reaperlara ait hiç bir şey istemiyoruz, Gethlerin sadece çok çok küçük bir bölümü onları tanrı olarak kabul etti ( ilk Mass Effect te savaştıklarımız ) biz onları varolan herşeye karşı bir tehdit olarak görüyoruz ve sonuna kadar savaşacağız... Onlarla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederiz...

    4) Ve Mass Effect'in ideali; Unity Through Diversity, farklılıklar ile birlik olabilmek, tüm oyun boyunca yaptığımız şey, tüm ırkları farklılıklarına rağmen bir çatı altında birleştirebilmek, barıştırabilmek... Bütün varlıkları ile Reaperlar dan nefret eden koca bir Galaksideki tüm ırklara rağmen, onların fikrini dahi sormadan ( ki verecekleri cevap bellidir ) tüm organik yaşamı, tüm çeşitliliği, farklı bakış açılarını, inançları, ruhları despotça tek bir perspektife zorlamak, tek bir algıya indirgemek... Synthesize... Mass Effect serisine edilebilecek en büyük hakaret...

    5) Javik: "Biz Reaperlarla çok uzun yıllar savaştık ama sonunda kaybettik, neden biliyor musun? Çünkü biz Protheanlar tüm farklılıkları yok etmiştik, tek tip bir uygarlık yaratmıştık, bu yüzden yöntemlerimiz tekti, düşüncelerimiz sabitti, vardığımız sonuçlarımız aynıydı sorunlara, siz ise farklısınız, bu döngünün eğer "TEK" bir şansı varsa Reaperlara karşı o da işte bundan geliyor, bu zamana kadar pek çok farklı ırk ve kültür ile tüm Galakside varolabilmiş olmanızdan, bu çeşitlilik ve farklılıklar size zafer getirebilir, biz Prothean ların tek eksiği buydu, biz herkesi düşünüş, kültür, algı açısından Prothean yaptık ve kaybettik..."

    Ve Synthesize'ı seçmek...

    Dikkatinizi çekerim, Control da da Synthesize da da ortak sonuç nedir? Reaper lar hayatta kalır... Self Preservation... Starchild Destroy'u seçersek boşuna bozuk atmıyor bize yani.

    Varoluş sebeplerini, bahanelerini ortadan kaldırdığınız an, yaptıklarını anlamsız kıldığınız andır Geth ve Quarian barışı... Her canlı türü gibi onlarda varoluş amaçlarını kaybedince bir yenisine ihtiyaç duyarlar, hiç bir zaman sahip olmadıkları ve "gerçekten yaşıyor gibi" hissedebilmek için delicesine ihtiyaç duydukları "organik algı" ya kavuşmayı bu yüzden delicesine istiyorlar, yeni bir varoluş amacı bulacakları için bu perspektifle, bu yüzden daha önceleri de denemişler bunu aslında. Geth'ler bu yaşam algısına, bu organik yaşam perspektifine çoktan kavuşmuşlardı ilk " does this unit have a soul" bu birimin bir ruhu var mı? sorusunu sordukları ilk an, sizde bunu pekiştiriyorsunuz oyun boyunca, bir bakıma Gethler çok daha gelişmiştir Reaperlara göre yani...

    Evet, sırf Reaper lara bu hediyeyi vermek uğruna, galaksideki tüm organik yaşamın, tek tek her bireyin ruhunu, farklılıklarını zorlama bir şekilde evrimleştirerek, hiçe sayalım, genetik kodlarını baştan yazalım ve aynı Protheanlarda olduğu gibi sıfır çatışma, sıfır farklı görüş, sıfır farklı algı düzenine geçiş yapalım bu sözde ütopya tek tip uygarlık için...Tüm Galaksinin özgür iradesini, seçim hakkını, elinden alalım zorla... Bütün seri boyunca saygı duyup kazandığımız bu kültürleri, ırkları, algıları tek tipleştirelim, sözüm ona ütopyamızda...

    Tüm organik yaşamı, Gethler ve Edi bile Reaper larla birleşmektense ölürüz derken, cyborg yapalım...

    Oldu...

    6) Birde tabi Gethlerin yazılım olduğunu ve yazılımların da Crucible dan etkilenmediğini belirtmek isterim, Edi nin bedenininde gereksiz olduğunu ( ME 3 Citadel den önce son sahne; EDİ eğer Shepard'ın yanında ise, Shepard onu Normandy'ye bindirir yaralı olduğu için, Edi Shepard la kalmak ister, Shepard da hayır der, Edi cevap verir; bedenimin önemi yok, yaşamak için bu platforma ihtiyacım yok ben Normandy'nin yazılımlarında hayattayım zaten, bedenimi riske edebilirim gerekirse...) yaşaması için bir bedene ihtiyacı olmadığını, ileride istenirse başka bir platforma aktarılarak yine bir bedene kavuşturulabileceğini çünkü EDİ'nin Normandy olduğunu da eklemeliyiz.

    Sonuç: Starchild: Destroy'u seçersen Galaksideki tüm sentetik hayatı da öldürmüş olacaksın, seninde sentetik parçaların var, sende öleceksin... Bak sen şu işe ki, high ems Destroy Ending de Shepard ölmüyor...

    Crucible ile ilgili bir codex de de yukarıda anlatılanlar destekleniyor ve üstüne basıla basıla şöyle deniliyor; Crucible sadece ve sadece Reaperları hedef alacak şekilde dizayn edildi...

    3 oyun boyunca Reaperları savunan İllusive Man ( control ) ve Saren'e ( Synthesize ) direnen oyuncu gidip eblek Starchild'ın sözlerine, yalanlarına tamah ediyor, ne dediyse doğru kabul ediyor.

    Yani Destroy Ending de o anda savaşta olan Gethlerin ve Edinin sadece platformları çalışmaz hale geliyor, "gerçek hayatları" Geth Consensus da ve Normandy de olan Geth ve Edi'nin öldüğü falan yok yani arkadaşlar. Edi de Geth lerde yazılım olarak canlılar, platform olmasa da yaşarlar, Reaper lar ise Hardware tabanlıdır ve formları yok edilirse yapay zekaları da yok olur, ki oluyor.

    Bütün bunlar oyun içinde verilen bilgiler, geçen diyaloglar, codexler, aradaki bağı siz kurup fark ediyorsunuz... Tabi bunları fark etmek için, doğru şekilde oynamış, doğru kararları almış, doğru diyaloglara denk gelmiş ve doğru codexleri okumuş olmanız, 3 oyun boyunca olanı biteni aklınızda tutabilmiş olmanız gerekiyor...

    Refusal ending'e hiç başlamayayım...

    Özetle happy ending modu yüklemenize gerek yok, zaten var, sadece detaylarda gizli ve açık açık göz önüne serilmektense, küçük ipuçları ile verilmiş fark edebilene.

    Mass Relay lar ne olacak! diyen arkadaşlara da high ems destroy ending de Admiral Hackett'ın sözlerini ve Starchild'ın karardan önceki sözlerini hatırlatayım. Mass Relay ler zarar gördü fakat tamir edilebilirler... Reaper teknolojisi bu tamir edemezler, diyenler içinde Turian ların Sovereign dan faydalanarak 6 ayda Reaper teknolojisi kullanarak yaptıkları Thanix Cannon diyorum... Ayrıca codexler de galaksinin kendi Mass Relay lerini yapabilecek seviyeye geldiği bilgisinin olduğunu hatırlatıyorum.

    Buna benzer sözleri Starchild da söylüyor zaten Destroy Ending'i anlatırken...

    Extended cut ile durum budur...

    Böyle sabaha kadar gidebilirim ki sabah ta olmuş zaten.
  • Ben de senin gibi düşünüyordum da gittim yeşile atladım yanlışlıkla yeni bir ırk kurdu saçmalık oldu resmen :D ne diye abidik kubidik seçenekler koymuşlar anlamıyorum yapalım silahı patlatsın reaperları işte :D ama bana şu video dehşet mantıklı geldi
    http://www.youtube.com/watch?v=PZ7bsIpEKIg&src_vid=kmXGAtjv5aQ&feature=iv&annotation_id=annotation_219270
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bilge Dede

    Ben de senin gibi düşünüyordum da gittim yeşile atladım yanlışlıkla yeni bir ırk kurdu saçmalık oldu resmen :D ne diye abidik kubidik seçenekler koymuşlar anlamıyorum yapalım silahı patlatsın reaperları işte :D ama bana şu video dehşet mantıklı geldi
    http://www.youtube.com/watch?v=PZ7bsIpEKIg&src_vid=kmXGAtjv5aQ&feature=iv&annotation_id=annotation_219270
    Bilge Dede... oyunu bitirdikten sonra izlediğim tek anlamlı video oldu ama sanırım gerçek değil...aslında gerçek olabilirdi eğer EA denen paragöz Fan-dinlemez ,Bioware'in yazar kadrosunu değiştirince böyle oldu... eşek başını at *ıçına yapıştırınca sonuç bu oluyor malesef...

    EA Bioware'e saygım olmasa Mass Effect oyunlarını bile oynamam... Dragon Age ve Mass Effect dışında EA oyunu oynamıyorum... ileride de oynamam.




  • Just Silence kullanıcısına yanıt
    Arkadaşlar, Bioware'i ve Mass Effect üçlemesini yanlış anlayan çok büyük bir kitle var, farkında olmadan yanlış yerlerden giydiriyorlar bu başyapıta, ME3 konusuna yazdığım yazıları buraya taşıyorum bundan dolayı.

    Tek seferde arka arkaya bütün DLC lerle birlikte oynadım seriyi, tek seferde 400 saat civarı oynayan başka biri olduğunu sanmam, tek bir yolda ki tüm diyalogları en ince ayrıntısına kadar hatmettim, tüm codexleri okudum, oyunla ilgili oyunların içinde ne varsa gördüm,yaptım.

    @Bilge Dede arkadaş konuya cevap yazmış, o sayede burayı farkettim.

    Şimdilik oradaki 2 mesajı taşıyorum, oyunun görünenden fazlasını anlattığını, oyunu sadece bir oyun olarak bakarak anlamanın mümkün olmadığını farklı açılardan ele aldım.

    Aklınıza takılan yerler olursa sorun.

    Sanırım bir tek Refusal Ending'e değinmedim, neden son derece mantıksız ve yanlış bir seçim olduğuna. Onu da yazarım

    Control ve Synthesize'ın tutarsız ve yanlış taraflarının analizini bulabilirsiniz bu yazılarda.

    Bioware hem oyun içi diyaloglarla, hem codexlerle, hem hikayesiyle, hem de bu hikayede verdiği ipuçlarıyla hem de extended cut da yer alan her son için olan sahnelerle net bir şekilde ortaya koydu aslında nedir ne değildir.

    Bunu öyle ustalıkla yaptılar ki, insanların çok çok büyük bir kısmı fark edemedi bile, oysa herşey 3 oyuna yayılmış olan ipuçlarında, diyaloglarda, codexlerde, DLC lerde.

    Mass Effect üçlemesi oyun konseptini fazlasıyla aşıyor, PC başında oyuncuyu "indoctrinate" ediyor resmen üç oyun boyunca yavaş yavaş.

    Bunu inanılmaz bir ustalıkla sanaldan gerçeğe çeviren o beğenilmeyen yazarlardır.

    Bu aralar pek fırsatım olmuyor ama elimden geldiğince yazarım bu konuda.

    Sayfalarca yazabilirim Mass Effect üçlemesi ile ilgili.

    Starchild denen yapay zekanın, şu oyunun sonundaki çocuğun ilk oyundan beri adını duyduğumuz lider Reaper gemisi HARBİNGER'ın yapay zekası, yani bizzat kendisi olduğunu fark etmeyen ve Starchild'ı son anda uydurulmuş bir düşman sanıp beğenmeyen, neden Harbinger ile savaşmadık diyen pek çok insan var.

    Bir hikaye anlatımı olarak ve Hollywood filmlerinde yönetmenlerin izleyiciyi kandırmak isterken uyguladığı taktiklerle ele alın Mass Effect'i, başından sonuna orijinal bir senaryosu olan ama ana hikayenin akışını yüzde yüz oyuncuya bırakmayacak şekilde tasarlanan bir yapıt gibi.

    Gerçek sona, doğru olana ulaşabilmeniz için doğru davranabilmenizin, doğru düşünüp kararlar alabilmenizin şart olduğu bir oyun olarak düşünün.

    Mass Effect üçlemesi interaktif bir oyun üzerinden bir video oyununun oyuncuyu sorgulaması ve kandırmak için her yöntemi kullanmasıdır.

    Gerçekten rol yaparak oynarsanız, yaşarsanız, her bir detaya, uyarıya, yazarların ve oyunun yönetmeninin verdiği mesajlara yaptıkları vurgulara yeteri kadar dikkat ederseniz tek bir sona sahip olduğunu ve amacınızın o sona ulaşabilmek olduğunu fark edebilirsiniz.

    O son anlarda diğer seçeneklerin etkisinde kalıp kalmamanız TAMAMEN ÜÇ OYUN BOYUNCA ALDIĞINIZ KARARLARA, YAPTIKLARINIZA bağlıdır.

    Geth ve Quarian ları barıştırır LEGİON, EDİ ve GETH lerin Reaper larla ilgili söylediklerini hatırlar, codexleri hatırlarsanız Control ce Synth sonları zaten kendiliğinden devre dışı kalmaktadır.

    Geth lerin donanım değil yazılım tabanlı olduğunu hatırlayan var mı? Gerçek yaşamlarının o robot vücutlarında değil yazılım olarak server larda olduğunu?

    Peki Crucible ile ilgili, ancak siz uğraşıp da görevi yaparsanız, bulabilrseniz açılan codex de yazanları hatırlayan var mı?

    Codex de Crucible'ın ne sentetik ne de organikleri, sadece ve sadece REAPER ları vurmak için kalibre edildiği yazmaktadır.

    Reaperlar ne organiktir ne de Geth ler gibi sentetik. Reaper lar hem organik hemde sentetik bedene sahip YAZILIM değil DONANıM tabanlı, yani organikler gibi bedenlerinde yaşayan varlıklardır.

    Tüm bu kanıtlara rağmen oyunun sonundaki çocuk sizi kandırmaya çalışır, tüm SENTETİK hayat yok olacak der, ve hatta ekler; Shepard seninde yığınla sentetik parça var vücudunda, sende öleceksin...

    Peki, oyunu muhteşem oynadınız, tüm Galaksinin gücünü topladınız, HİGH EMS yapıp Destroy'u seçtiniz ne olur peki?

    Shepard ölmez, yaşar. Extenden Cut.
    ,
    Starchild'ın her sözünü neden doğru kabul ediyor insanlar bu o kadar anlamsız ki, tüm Reaperları yok etmenin eşiğine gelmişsiniz, neden REAPER ların beyni ve lideri olan Harbinger'ın yarattığı bu hologram size yüzde yüz gerçeği söylesin ki.

    Yalan söylemese dahi daha önce Crucible'ı görmemiş olan Reaperlar Crucible'ın ne yapacağını nereden bilecek?

    Prothean lar net olarak söylüyor lakin, Crucible'a bizden önce son şeklini veren ırk; Sadece REAPER lara vuracak şekilde calibre edilmiştir...

    Yapanlar mı bilecek yoksa Crucible'ın çoktan yok olduğunu sanan ( bu belirtiliyor ) ve karşısında görüp şok olan REAPER lar mı?

    Ha ayrıca Catalyst Citadel değil benim de en büyük palavrası.

    Citadel REAPER teknolojisi ve ürünüdür ve CRUCİBLE'ın enerjisini ortaya çıkaracak olan KATALİZÖR dür.

    O yüzden şoka girer REAPER lar, çünkü sayısız 50.000 yıllık döngüde adım adım geliştirilen Crucible aslında REAPER ların kendi teknolojisi olan CİTADEL'in Catalyst yani Katalizör olarak onlara karşı kullanılması prensibi ile çalışır, bunu fark eden Harbinger da sözde bizim kafamızı karıştırmaya çalışır, Catalyst benim, Citadel ile alakası yok...

    İndoctrination yazısını okuyun o mesajlardaki, ama bunun nette dönen İNDOCTRİNATİON THEORY ile alakası yoktur. Evet bir indoctrinate durumu vardır ve bu 3 oyundur yavaş yavaş işleyen bir süreçtir ve son ana kadar da sürmektedir.

    Tam olarak Reaper etkisine girdiğiniz an ise DESTROY'u reddedip diğer şıkları seçtiğiniz andır.

    Control ile savaştığınız ve KABAK gibi Reaper lar tarafından indoctrinate edilmiş olan İllusive Man'in mantığını, Synthesize ile de ilk oyunda
    yine indoctrinate edilmiş olan Saren'in mantığını ve amacını seçmiş olursunuz.

    Tek tek diyaloglarla bunu anlatabilirim gerekirse. Sırf bu iki karakter bile yeterlidir ve zaten Bioware size bu üç oyun boyunca SAFINA katılmayı reddedip konuşarak İKNA edebildiğiniz, onlara HATALARINI ve Reaper lar tarafından etki altında kaldıklarını kanıtlayabildiğiniz bu iki baş kötü karakter ile Control ve Synth sonlarının hatalı seçimler olduğu mesajını veriyor zaten.

    Reaper ların indoctrination teknolojilerini, bu yöntemin gücünü, nası.l etki ettiğini ve nasıl anlaşıldığı açıklayan pek çok oyun içi diyalog ve codex vardır.

    Özellikle ME 3 LEVİATHAN DLC sini oynayın, diyalog ve codexlerini okuyun, Leviathan ları öğrenip "indoctrination" ı nasıl kullandıklarını görün.

    "Zaman içerisinde, fark etmeden yavaş yavaş Reaper ların bakış açılarını benimsemek, onlar gibi düşünüp mantık kurar hale gelmek", indoctrination budur...

    Şimdi anlıyor musunuz neden Shepard Control ya da Synt seçtiği an indoctrinate olmuş oluyor, aynı şekilde oyunu oynayan oyuncu da ona sunulan tüm uyarılara rağmen ekran başında resmen Bioware tarafından indoctrinate edilmiş oluyor.

    Reaper mantığını benimsemiş, onlara empati kurar hale gelmiş oluyor oyuncu resmen destroyu seçmezse.

    Bu Bioware yazarlarının ve yönetmenin ustalıkla resmen oyuncuyu yazılım yardımıyla "sanal" bir şekilde indoctrinate etmesinden başka birşey değildir.

    Shepard ile o derece özdeşleşmek, oyuncuyu hem bu kadar ipucu bırakıp hemde böyle aklını çelebilmek müthiş bir hikaye anlatım gücüdür.

    İnsanlar o kadar emin ki Control ve Synth sonlarından Bioware'in sitesinde, resmen fark edemiyorlar bu durumu, ikna etmek ve anlatmak çok çok zor oluyor gerçeği.

    Aynı İllusive Man ve Saren de olduğu gibi, çok çok zor ikna oluyorlar Reaper lar tarafından indoctrinate edildiklerine.

    Reaper ların destroy seçeneği hariç diğer seçenekleri seçen Shepard'a yaptığı ne ise Bioware'in de oyuncuya yaptığı odur yani.

    Bunu fark etmek çok çok zor, ben arka arkaya tüm DLC lerle birlikte oynadım seriyi ( 10 civarı senaryo dlc si var tüm serinin ) çok abartılı süreler oynadım, çok fazla save aldım, tüm diyalogları görmeye çalıştım, tüm codexleri okudum, yeri geldi tekrar tekrar okudum, 1. oyunu 130 ikinci oyunu 150 3. oyunu yine aşağı yukarı bu kadar bir süre oynadım arka arkaya hiç durmadan.

    Çok net hatırlamanız gereken yığınla şey var o son anlarda tek gerçek seçeneğin destroy olduğunu fark edebilmeniz için, ve ayrıca tüm kararlarınızı Galaksiyi birleştirme, barıştırma üzerine alabilmiş olmanız da gerekiyor son anlarda söylenenlerden tamamen etkilenmemeniz için.

    Buradan soruları olan arkadaşlar olursa hatırladığım kadarı ile cevap veririm arkadaşlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi urazs -- 1 Mayıs 2022; 0:7:32 >




  • urazs U kullanıcısına yanıt
    Diğer konudaki mesajlar;



    Edit: Mass Effect serisi ile ilgili üstü kapalı da olsa bir analiz içeriyor yazım, okumak isteyen arkadaşlar ona göre okusunlar.

    Dostum gerçekten öyle, bence imkanı olan herkes oyunun görselliği eskimeden mutlaka oynamalı bu seriyi, çok yaratıcı, çok zengin, inanılmaz derin bir dünyası var serinin, her açıdan, görsel tasarımda bunlardan biri, her ırkın tasarımı, karakteristiği, dünyayı algılayış biçimi...

    Oyun resmen keşfedilmeyi bekleyen bambaşka bir evren, bir hazine, görsel gücü etkisini tamamen kaybetmeden mutlaka tecrübe edilmeli.

    Yani yeniden "o" evrene dönmek için bu kadar heves ettiğim hiç bir oyun hatırlamıyorum ben, insanlarla konuşmayı iple çektiğim, her yerinden ayrı detay, ayrı hikaye akan, oynadığım zamanın bir kısmını yaratılan dünyaların, mekanların güzelliğine dalıp izleyerek, bir kısmını en ufak detayına kadar her codex'i okuyup, dinleyerek, mümkün olan her karakterle etkileşime girerek, tadını çıkarta çıkarta, bitmesin diye elimden geleni yaparak oynadığım.

    O kadar çok paha biçilemez an, sahne var ki oyunda kendi adıma, hangi birinden bahsetsem bilmiyorum.

    Ortalama "klasik" denecek kadar başarılı bir oyunda olan fikirlerin, özel anların yüzlerce fazlası var bu seride, yani açıkçası ME 2 ve ME 3'ün DLC lerine rahat bir 200 tl vermişimdir ( tüm DLC leri aldım diyeyim özetle ) ve zerre pişman olmadım, EA'in kazıklaması falan zerre umrumda olmadı, ME evrenini zenginleştiren çok iyi tasarlanmış hikaye DLC leriydi hepsi. Kolay kolay DLC'ye para vermem, nadir yaptığım birşey.

    ME 2 ve 3 te ise DLC ler tüm oyunu kavrayışınıza ciddi katkı yapıyor, oldukça zenginleştiriyor oyunu ve cidden çok kaliteliler.

    Ben bu serinin üzerine çıkılacağını sanmıyorum uzun seneler boyunca, kimsenin kolay kolay başaramayacağı birşey adamların yaptıkları. Bunu tam olarak fark edemedi büyük bir kitle, pek çok şeyi fark edemedi, yanlış anladığı için, daha doğrusu anlamadığı için eleştirdi ME 3'ün sonunu...

    Belki tek bir seferde arka arkaya tüm DLC ler ile oynadığımdan aralıksız, belki çok yoğunlaşıp oynadığımdan, incik cincik her detayı üzerinde ciddi ciddi düşündüğümden ME 3 benim için çok özel bir oyun oldu, kimseyi kabul etmeye zorlamanın bir anlamı olmadığı ( insanların tecrübelerine saygı duymak açısından, kendi hikayelerine ) ama çok net bir şekilde hissettiğim ve anladığım genel bir hikayesi, bir mesajı ve evet tüm Mass Effect konsepti ve özünde yatan ana fikir ile tutarlı bir tek "gerçek" sonu olduğunu fark ettim ve Bioware'in bunu inanılmaz bir şekilde diğer sonlara meyletmeye zerre etmeyecek şekilde gizleyebildiğini, çok büyük saygı duyuyorum ben ME yazarlarına ( dört kişiydiler sanırım ) bu yüzden.

    Özünde her hikayede olduğu gibi, her filmde, her romanda, her senaryoda olduğu gibi bir başlangıcı, gelişimi ve sonucu olan bir ana senaryoyu bu şekilde aktarabilmeleri ve tüm insanların deli gibi "orjinal" sonu bulamayıp bir türlü ayrı ayrı sonları orjinal son kabul etmesi inanılır gibi değil.

    İnsanların sandığının aksine RPG oyunundan ziyade ( senaryo olarak ) bir sanat eserinde olması gerektiği gibi tek bir "ideal" sonu vardı ME 3'ün aslında, ama bunu öyle ustalıkla diğer seçeneklerle karıştırdı ki adamlar herkes isyan etti neden kolayca "doğru" olanı seçemedik diye.

    Detaylı olarak uzun uzun yazabilirim bununla ilgili. Ama insanların inandıkları sonları değiştirmek istemem, kendi adıma vardığım sonuç, ilk oyundan beri gözden kaçmış olması muhtemel pek çok senaryo işaretine, ipucuna, ME evreninin vermeye çalıştığı ana temaya, ideale ve oyunu "nasıl" oynadığına, ne kadar özümsediğine ve ne kadar dikkat ettiğine dayanıyor.

    Evet pek çok olaya biz karar veriyoruz, pek çok küçük yan göreve ve çok daha önemli ana-yan görevlere biz karar eriyoruz ve aslında bu ana-yan görevleri nasıl sonuçlandırdığımız son anlarda ki algımıza doğrudan etki ediyor.

    Pek çok şeye yön vermekle birlikte, pek çok karakteri şekillendirmekle, etkilemekle birlikte, aslında ana senaryo her zaman kendisi ilerliyor, bazı noktalara geldiğimizde sadece yöntemini bizim belirlememize izin verdiği belli sonları oluyor.

    Seçim odaklı bir oyun serisinde, belli bir ideali ima edebilmek adına, bir felsefeyi verebilmek adına ( her sanat eserinde olacağı gibi ) bir ideali savunuyor ama bunu oyuncunun kafasına kakmadan, son derece mesafeli gözükerek, doğruyu ve yanlışı ( bunu nasıl başarmışlar en küçükten en büyük mevzulara kadar inanması çok güç ) taraf tutmadan, hissettirmeden, tamamen içgüdülerinizle bulmanızı istiyor ve herşeye rağmen, tüm bu tarafsız duruşuna rağmen kararlar karşısında bir perspektife sahip olduğunu belli başlı kilit anlarda gösteriyor.

    Aslında "reaper" senaryosu ana senaryo olmakla birlikte içinde yığınla başka senaryo barındırıyor oyun ve işin inanılması güç kısmı ise ( seçim hakkı var evet, teknik olarak, oyunun sonunda ama aslında ana senaryonun tek bir seçimi var, bunu fark edip edememekle ilgili herşey. ) tüm bu diğer görevleri ele alışınız bir şekilde son anlara inanılmaz şekilde "psikolojik" ve "algısal" bir etki ediyor, kararınızı alış biçiminizi, size son anda söylenenleri algılayış biçiminizi, söylenenlere hak verip vermemenizi etkiliyor, hepsi birbirine kusursuz bir şekilde bağlanıyor.

    Yolculuğunuz "gerçek" tecrübe ve onu ele alış biçiminiz, verdiğiniz özen, gösterdiğiniz dikkat sizi son anlarda sözüm ona Catalyst, Starchild'ın ( Harbinger...) son denemelerine karşı ayakta durup duramayacağınızı belirliyor...

    Bioware'in sırrı "indoctrination" teknolojisinde gizli, üç oyun boyunca maruz kaldığınız, son demlerde üzerinizde en yoğun haliyle başarılmaya çalışılan... ( internette yer alan indoctrination theory değil bu )

    Bioware'in inanılmaz artistik başarısı ise bir video oyunu ile oyunu oynayan oyuncuyu indoctrinate edebilmesi Starchild'ın Shepard'ı edebilmesi üzerinden... Karakterle o denli özdeşleşimiş bir durumda ki son anlarda artık oyuncu, o kadar emin oluyor ki doğru kararı verdiğine, aynı Shepard'ı gibi, bildiğiniz Reaper'lar tarafından, PC başında "indoctrinate" oluyor...

    Tüm bu oyun sonu ile ilgili kopan fırtınalar, lanetlemeler, berbat yakıştırmaları bundan, çünkü ötesini görebilmek çok zor. Oyun içerisinde nasıl ki Shepard'a bu "indoctrination" olayının ( dlc ler burada çok önemli yer tutuyor açıkçası ) iç yüzü, inanılmaz gücü, etkileri anlatılıyorsa, sinsiliği gösteriliyorsa da yine de Shepard'ın buna sonsuz bir şekilde direnebileceği inancı ( doğal olarak Shepard'ı yöenettiğimiz ve hala Reaper larla savaştığımız için ve Shepard ile özdeşleştiğimiz ve bir oyun karakteri değil gerçek bir insan olduğumuz için ) oyuncuda baki kalıyor son ana kadar, tıpkı SAREN ve İLLUSİVE MAN de kaldığı gibi...

    Ve bu da son kararı verdiğimiz o anda, nihayetinde Reaper etkisine girip, onların mantığını kabul edip etmediğimize bağlı olarak belli oluyor... Oyunu ya indoctrinate olmuş ya da olmamış bir biçimde tamamlıyoruz, ya ME evreninin ana temasına ve idealine uygun davranmış ya da davrandığımızı sanmış oluyoruz...

    Çok daha fazla detay var tüm bunları açıklayan, çok fazla oyun içi kanıt var, sadece oyun perspektifi ile açıklanamayan, senaryo bazında, sanatsal kaygı bazında açıklanmayı gerektiren çok fazla ayrıntı var.

    İnsanlar bu oyunun bir RPG oyunu olmasından ötürü her sonun ayrı ayrı gerçek son olduğunu düşünmeleri, sanmaları normal, bu zaten öyle kalmalı onlarda belki de, ama kaçırılan nokta şu, bu bir RPG oyunu olmaktan öte ve daha önemlisi, bir mesajı, bir ideali, çok iyi gizlenmişse de vermek istediği bir mesajı olan bir "hikaye" bir senaryo, bir roman aslında interaktif olan.

    Ben ilk oyundan beri ciddi anlamda felsefi olarak, sosyolojik ve psikolojik açılardan da ele alınarak yavaş yavaş sorgulanarak "eğitildiğimi" hissettim.

    Gerçekten nasıl biriysem onun "yargılanmadan" önüme konduğunu, bir ayna tutulmuşcasına kendimle yüzleşmek zorunda bırakıldığımı ve daha iyiye doğru geliştirilmek istendiğimi hissettim. Alacağım her kararın mantıklı bir savunması ve destekçileri olduğunu, pek çok farklı perspektiflerin olduğunu ama yinede her şeyin tek bir gerçek cevabı olduğunu, tek doğrusu olduğunu, bunun da insanın kalbine, vicdanına bakarak bulması gereken bir şey olduğunu hissettim.

    İnsanlığa ait değerleri, erdemleri bu kadar fark ettirmeden, üzerine basa basa göstermeden hissettiren başka bir oyun oynadığımı da hatırlamıyorum, bu ancak doğru budur diye hissettirmeden yapılabilirdi, bu kadar ikilemde bırakılarak yapılabilirdi, o yüzden pek çok kişi pek çok farklı kararlar aldı zaten tüm seri içerisinde.

    İşte bu ve bunun gibi sebeplerden ötürü gözümde yeri bambaşkadır Mass Effect'in.

    Sanırım hangi sondan bahsettiğimi de anlamışsındır dostum. Ama kesinlikle insanların tecrübelerine ve vardıkları yargıya da müdahele etmek istemem, aynı oyunun bana gösterdiği saygı gibi, saygı duymayı tercih ederim.

    Bioware'in insanı son anlarda inanılmaz ikilemlere sürükleyebilmesi ise detayları, ipuçlarını çok başarılı bir şekilde alt metin olarak verirken çaktırmadan tüm seri boyunca, aynı zamanda da diğer durumlar içinde seni sürekli ikilemlerde bırakıp yavaş yavaş yorması ile alakalı; öyle bir hale geliyorsun ki ruhen oyunun sonunda, "iyi" ve "erdemli" bir oyuncu olarak da oynasan kötülüğe meyletmiş, inançsız ve katı bir karakter olarak da oynasan, çok kolay bu tuzakları fark edememek.

    Mass Effect'i salt bir oyun, bir RPG oyunu olarak değil, bir yolculuk, bir sanat eseri ve hikaye olarak görmeden bunları kavramak da çok zor oluyor.

    Bu biraz şuna benziyor aslında, her büyük yazarın eserinden insanlar farklı farklı sonlar çıkarabilirler, farklı anlamlar, gel gelelim yazarın bir derdi vardır, bir mesajı ama onu apaçık ortaya koyarsa, okuyucuyu sınamazsa, farklı şekillerde düşünmeye itmeden kendi fikrini ortaya apaçık ortaya koyarsa bu bir manifesto olur, bir sanat eseri olmaz. Yazarın ustalığı işte burada devreye girer. Sınırları bulanıklaştırır, mesajını eserine yeteri kadar özeni gösterene, üzerinde düşünene görünebilecek hale sokar, ustalığı burada yatar.

    Bioware'in bu seride yaptığı da aynen budur aslında, interaktif ve çok seçmeli bir yolculukla...

    Anlatmaya çalıştığım şey, sanatın güzelliği ile ilgili aslında, herkese farklı hisler, anlamlar ifade edebilmesinin güzelliği ile ilgili, ama özünde o eserin yaratıcısının bir fikri vardır her zaman, nasıl ki yazarlar romanlarının sonlarını ve genel olarak romanlarını ( aynı şekilde şairler, müzisyenler de öyle ) analiz etmez, haklarında açıklama getirmekten kaçınıp, esere ulaşan insanlara bırakırlarsa bunları, Bioware de aynı şekilde bunu yaptı oyunda taraf tutmayarak, görebilene ipuçlarını bırakarak tüm "eser" ( üç oyun ) boyunca...

    O yüzden diyorum "oyun" dan çok öte birşey diye bu seriye... Ve o yüzden aslında bunları belki de yazmamam gerekirdi, herkesin tecrübesini kendisine bırakmak adına.

    Yine de çok az detaya girdim, üstü kapalı anlattım aslına bakarsak.

    Oyunun sonunu beğenmeyen insanlar aslında oyunu tam olarak fark edemeyenler, evet biliyorum bir RPG bu oyun ve evet kararların çok büyük bir bölümü bize kaldı ama yine de söylemek zorundayım; oyunu doğru okuyup oynamayanlar, tüm kararlara hakim olduğumuz yanılgısında olan ve ana senaryonun işaret ettiği ipuçlarını görmeyenler, ME'in klasik anlamda bir RPG olmadığını fark edemeyen, oyuna sadece "oyuncu" bakış açısı ile yaklaşan insanlar. Bioware tarafından dile getirilmeyen şey ise şudur; bu seri oyuncuya ait bir içsel yolculuktur aslında, oyuncunun pek çok şeye yön verebildiği, senaryonun ana hikaye bazında Bioware'e ait olduğu ve oyuncunun "asıl" dikkat etmesi gereken, asıl önem vermesi gereken şeyin insan ilişkileri ve dünyayı algılayış biçimi, değer yargıları olduğu.

    Asıl rol yaptığınız kısım, asıl önemli olan nasıl bir insan olduğunuz, nasıl biri olmayı seçtiğinizdir, buna göre gerçek sonu algılayabilip ulaşabilme şansınız artar ya da azalır son anlarda. Oyunu ne kadar iyi analiz ettiğiniz, ne kadar özen gösterdiğiniz de etki eder buna.

    İdeal bir Shepard, ideal bir son vardır tüm alt ve ana senaryolara, ulaşılması gereken vardır aslında, sadece ( ve oyun bunu dayatmaz, sezdirir ) oyun boyunca yeteri kadar gelişim gösterip göstermediğinize, nasıl kararlar aldığınıza ve özünde nasıl bir insan olduğunuza bağlıdır oraya varıp varamamanız.

    Nasıl ki ME 2'nin kusursuz bir sonu varsa ve ulaşılması kolay değilse, nasıl ki kendini beğenmiş ve duygusuz sanma ihtimalinizin çok yüksek olduğu bir kadın karakter aslında size en derinden bağlanabilen ( bir başkasının aşkı kadar derinden ve samimi, o başkasının aşkının derinliği bazı açılardan o şahsın tabiatından da gelmektedir bu bahsettiğim diğer şahsın aksine, ama ikisi de özeldir tabii ki ) ve tek bir hatanızda kaybedebileceğiniz bir karakterse aslında, fark etmesi, keşfetmesi kolay olmayan, aşkına diğerlerine nazaran gözükenin aksine tam anlamıyla gururu ve onuru olan bir kadın gibi yaklaşan, ve nasıl ki ME 2'nin mükemmel sonuna ulaşabilmek için ciddi anlamda çaba sarfetmeniz gerekiyorsa, aynı şekilde ME 3'ü fark edebilmek, o ideal sona ulaşabilmek, tüm zorluğuna rağmen en doğru kararı verebilmek de ( Captain Anderson, Edi, Legion, Garrus, Javik, Wrex'in tüm oyun boyunca size hatırlattığı gibi ) büyük bir çaba ister 3 oyuna yayılan ve kolay değildir.

    Doğru kararı aldığından emin olmak kolay değildir.

    Şimdi seçimleriniz ile ilgili şüpheleriniz kaldı ise içinizde, muhtemelen içgüdüsel olarak birşeylerin yanlış olduğunu seziyorsunuz demektir. Extended Cut ile gelen oyun sonu sekansları bunu çok net bir şekilde hissettiriyor, yine tabi fark edene.

    Oyunun bu kadar insanı bu kadar farklı yorumlarla bölebilmesi, aslında artistik başarısını ortaya koyuyor, oyun boyunca o dakikalarca sürebilen karar anlarında başardığını en uç şekilde başarıyor oyun son anlarında.

    Elimden geldiğince üstü kapalı şekilde anlattım, kanıtlar ve ipuçlarını dışarıda bırakarak, oyunun üzerine düşünülmesini sağlamak amacı güderek.

    Tekrar görüşmek üzere dostum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi urazs -- 1 Mayıs 2022; 0:8:48 >




  • urazs U kullanıcısına yanıt
    Burada ise salt kurgu açısından küçük bir analiz var arkadaşlar ME 3'ün sonları ile ilgili, çok daha detaylı yazabilirim...

    Oyunun sonunu daha iyi anlamak açısından yardımcı olabilir.

    Sözünü ettiğim detaylardan sadece bir kaç örnek;

    1) ME3 ten Edi'nin sözleri...

    Reaper ların tek önemsediği şey kendi yaşamlarının sürekliliği... ( Reapers only concern is their own self preservation, not ours... )

    Tüm organik ve sentetik yaşamı likiditize edip kocaman bir Reaper haline getiriyoruz her elli bin yılda bir ve böylece hem sentetiklerin tüm organikleri yok etmesini önlüyor hem de aslında bu uygarlıkları yeni bir Reaper formunda hayatta tutmuş oluyoruz! Yersen. Bu sizin üreme ve çoğalma yönteminiz be, galaksinin parazitleri sizi, rasyonalize etmişsiniz makine mantığınızla olayı abuk abuk, Galaksideki tüm yaşamı sonlandırmıyor en ilkelleri hayatta bırakıyorsunuz ki 50.000 sene sonra bir ana Reaper gemisi daha yapabilesiniz o gelişmiş ırklarla, sentetik hayat yok eder organikleri diyip 50 bin senede bir tüm galaksinin %99'unu yok ediyorsunuz resmen. E babacım ben gayette barıştırdım Quarian ile Gethleri ne iş? Bir anlamınız kalmadı teorik olarak size inansak bile Gördünüz Crucible'ı karşınızda tabi...

    2) Mass Effect 1 Reaper dan alıntı; "We are each a nation, we are many..."

    ME 3 Control Ending de Shepard'ın sözleri; ...to save the many...

    Bunu da iki üç yerde tekrar ediyoruz "many" kelimesini bu sonda, kurtarılanları kast ederek, Control ile kurtarılan tek ırk Reaper lardır, diğer seçeneklerden birinde tüm Galaksiyi kurtarır, Reaperları yok ederiz. Özetle Control Ending de Shepard makine mantığına teslim, aynı İllusive Man gibi, organik bakış açısı, ruhunun özü gitmiş durumda... Bahsedilen "many" diğer ırklar değil, kurtarılanlar için feda edilen, unutmayacaklarımız da savaşta ölen organikler, Gethler değil, Reaperlardır... Slaytlardan birinde oyununuza göre bir karakter sözüm ona herşey güvende iken Control Ending de ilginç bir şekilde hararetle Reaper ları incelemektedir hala, birinin bir yerlerde yanlış birşeyler yaptığını mı fark etmiş ne...

    Shepard aynen Starchild'ın dediği gibi özünü, organik olmanın anlamını kaybetmiştir ve yeni Harbinger olmuştur, olmaktadır... Tamamen makine mantığına geçmesi an meselesidir... Tüm Galaksi makine mantığı ile düşünmeye başlayan yeni Harbinger Shepard'ın insafındadır...

    3) ME 3 Edi'nin sözleri; Reaper larla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederim, Legion ve Gethler; Reaperlara ait hiç bir şey istemiyoruz, Gethlerin sadece çok çok küçük bir bölümü onları tanrı olarak kabul etti ( ilk Mass Effect te savaştıklarımız ) biz onları varolan herşeye karşı bir tehdit olarak görüyoruz ve sonuna kadar savaşacağız... Onlarla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederiz...

    4) Ve Mass Effect'in ideali; Unity Through Diversity, farklılıklar ile birlik olabilmek, tüm oyun boyunca yaptığımız şey, tüm ırkları farklılıklarına rağmen bir çatı altında birleştirebilmek, barıştırabilmek... Bütün varlıkları ile Reaperlar dan nefret eden koca bir Galaksideki tüm ırklara rağmen, onların fikrini dahi sormadan ( ki verecekleri cevap bellidir ) tüm organik yaşamı, tüm çeşitliliği, farklı bakış açılarını, inançları, ruhları despotça tek bir perspektife zorlamak, tek bir algıya indirgemek... Synthesize... Mass Effect serisine edilebilecek en büyük hakaret...

    5) Javik: "Biz Reaperlarla çok uzun yıllar savaştık ama sonunda kaybettik, neden biliyor musun? Çünkü biz Protheanlar tüm farklılıkları yok etmiştik, tek tip bir uygarlık yaratmıştık, bu yüzden yöntemlerimiz tekti, düşüncelerimiz sabitti, vardığımız sonuçlarımız aynıydı sorunlara, siz ise farklısınız, bu döngünün eğer "TEK" bir şansı varsa Reaperlara karşı o da işte bundan geliyor, bu zamana kadar pek çok farklı ırk ve kültür ile tüm Galakside varolabilmiş olmanızdan, bu çeşitlilik ve farklılıklar size zafer getirebilir, biz Prothean ların tek eksiği buydu, biz herkesi düşünüş, kültür, algı açısından Prothean yaptık ve kaybettik..."

    Ve Synthesize'ı seçmek...

    Dikkatinizi çekerim, Control da da Synthesize da da ortak sonuç nedir? Reaper lar hayatta kalır... Self Preservation... Starchild Destroy'u seçersek boşuna bozuk atmıyor bize yani.

    Varoluş sebeplerini, bahanelerini ortadan kaldırdığınız an, yaptıklarını anlamsız kıldığınız andır Geth ve Quarian barışı... Her canlı türü gibi onlarda varoluş amaçlarını kaybedince bir yenisine ihtiyaç duyarlar, hiç bir zaman sahip olmadıkları ve "gerçekten yaşıyor gibi" hissedebilmek için delicesine ihtiyaç duydukları "organik algı" ya kavuşmayı bu yüzden delicesine istiyorlar, yeni bir varoluş amacı bulacakları için bu perspektifle, bu yüzden daha önceleri de denemişler bunu aslında. Geth'ler bu yaşam algısına, bu organik yaşam perspektifine çoktan kavuşmuşlardı ilk " does this unit have a soul" bu birimin bir ruhu var mı? sorusunu sordukları ilk an, sizde bunu pekiştiriyorsunuz oyun boyunca, bir bakıma Gethler çok daha gelişmiştir Reaperlara göre yani...

    Evet, sırf Reaper lara bu hediyeyi vermek uğruna, galaksideki tüm organik yaşamın, tek tek her bireyin ruhunu, farklılıklarını zorlama bir şekilde evrimleştirerek, hiçe sayalım, genetik kodlarını baştan yazalım ve aynı Protheanlarda olduğu gibi sıfır çatışma, sıfır farklı görüş, sıfır farklı algı düzenine geçiş yapalım bu sözde ütopya tek tip uygarlık için...Tüm Galaksinin özgür iradesini, seçim hakkını, elinden alalım zorla... Bütün seri boyunca saygı duyup kazandığımız bu kültürleri, ırkları, algıları tek tipleştirelim, sözüm ona ütopyamızda...

    Tüm organik yaşamı, Gethler ve Edi bile Reaper larla birleşmektense ölürüz derken, cyborg yapalım...

    Oldu...

    6) Birde tabi Gethlerin yazılım olduğunu ve yazılımların da Crucible dan etkilenmediğini belirtmek isterim, Edi nin bedenininde gereksiz olduğunu ( ME 3 Citadel den önce son sahne; EDİ eğer Shepard'ın yanında ise, Shepard onu Normandy'ye bindirir yaralı olduğu için, Edi Shepard la kalmak ister, Shepard da hayır der, Edi cevap verir; bedenimin önemi yok, yaşamak için bu platforma ihtiyacım yok ben Normandy'nin yazılımlarında hayattayım zaten, bedenimi riske edebilirim gerekirse...) yaşaması için bir bedene ihtiyacı olmadığını, ileride istenirse başka bir platforma aktarılarak yine bir bedene kavuşturulabileceğini çünkü EDİ'nin Normandy olduğunu da eklemeliyiz.

    Sonuç: Starchild: Destroy'u seçersen Galaksideki tüm sentetik hayatı da öldürmüş olacaksın, seninde sentetik parçaların var, sende öleceksin... Bak sen şu işe ki, high ems Destroy Ending de Shepard ölmüyor...

    Crucible ile ilgili bir codex de de yukarıda anlatılanlar destekleniyor ve üstüne basıla basıla şöyle deniliyor; Crucible sadece ve sadece Reaperları hedef alacak şekilde dizayn edildi...

    3 oyun boyunca Reaperları savunan İllusive Man ( control ) ve Saren'e ( Synthesize ) direnen oyuncu gidip eblek Starchild'ın sözlerine, yalanlarına tamah ediyor, ne dediyse doğru kabul ediyor.

    Yani Destroy Ending de o anda savaşta olan Gethlerin ve Edinin sadece platformları çalışmaz hale geliyor, "gerçek hayatları" Geth Consensus da ve Normandy de olan Geth ve Edi'nin öldüğü falan yok yani arkadaşlar. Edi de Geth lerde yazılım olarak canlılar, platform olmasa da yaşarlar, Reaper lar ise Hardware tabanlıdır ve formları yok edilirse yapay zekaları da yok olur, ki oluyor.

    Bütün bunlar oyun içinde verilen bilgiler, geçen diyaloglar, codexler, aradaki bağı siz kurup fark ediyorsunuz... Tabi bunları fark etmek için, doğru şekilde oynamış, doğru kararları almış, doğru diyaloglara denk gelmiş ve doğru codexleri okumuş olmanız, 3 oyun boyunca olanı biteni aklınızda tutabilmiş olmanız gerekiyor...

    Refusal ending'e hiç başlamayayım...

    Özetle happy ending modu yüklemenize gerek yok, zaten var, sadece detaylarda gizli ve açık açık göz önüne serilmektense, küçük ipuçları ile verilmiş fark edebilene.

    Mass Relay lar ne olacak! diyen arkadaşlara da high ems destroy ending de Admiral Hackett'ın sözlerini ve Starchild'ın karardan önceki sözlerini hatırlatayım. Mass Relay ler zarar gördü fakat tamir edilebilirler... Reaper teknolojisi bu tamir edemezler, diyenler içinde Turian ların Sovereign dan faydalanarak 6 ayda Reaper teknolojisi kullanarak yaptıkları Thanix Cannon diyorum... Ayrıca codexler de galaksinin kendi Mass Relay lerini yapabilecek seviyeye geldiği bilgisinin olduğunu hatırlatıyorum.

    Buna benzer sözleri Starchild da söylüyor zaten Destroy Ending'i anlatırken...

    Extended cut ile durum budur...

    Böyle sabaha kadar gidebilirim ki sabah ta olmuş zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi urazs -- 1 Mayıs 2022; 0:9:27 >




  • urazs U kullanıcısına yanıt
    Gelmiş geçmiş en iyi oyun serisi, açık ara, o kadar da netim.

    Geçtim oyun dünyasını, beni sinemada, okuduğum yığınla romanda dahi bu kadar derinden etkileyen, böyle ruhumun derinlerine kendisini resmen mıhlayan, yeri geldiğinde kalbimi parça parça eden, yeri geldiğinde gülme krizine sokan, böyle özdeşleştiğim, böyle içimden bir parça haline gelen, resmen bir "yaşanmışlığım" olan başka hiç bir sanat eseri tecrübe etmedim ben, oyundan çok çok öte bir şeydir Mass Effect.

    Bütün arkadaşlarımla ayrı ayrı yürek bağı kurduğum, resmen sanki gerçekten yaşıyorlarmış gibi onlar için endişe ettiğim bu kadar "parçası" olduğum ve bu kadar "gerçek" hiç birşey hissetmedim hayatım boyunca.

    Çok özel, çok güzel birşey var, bir tılsım var bu 3 oyunda, buradan ifade edemiyorum bile, benim gibi hisseden, Mass Effect oyunlarının gerçek cevherini gören insanlar anlayabilirler bunu sadece...

    PC başında, bu bir oyun olamaz, bu kadar ince şeyleri fark etmiş, düşünmüş olamazlar, ben böyle bir güzelliği en son hangi oyunda, hangi şarkıda hangi romanda hangi filmde gördüm diye düşündüğüm sayısız anla dolu, kıymeti ve değeri yıllar içerisinde çok daha iyi anlaşılacak bir 21. yüzyıl şaheseridir Mass Effect...

    Sanal gerçekliğe atılan ilk adımdır, altı üstü ne yapacağı belli olan bir yazılımdan ibaret karakterlere insanoğlunun "sevgi" duyabileceğinin, bağlanabileceğinin ilk ve en güçlü örneğidir.

    Garrus, Wrex, Miranda, Thane, Joker, Liara, bunlar ve daha niceleri, aklımdan silinmemek üzere hafızamda birer dost olarak kalıyorsa bunca zaman sonra, hala iki theme açtığımda gerçek gibi gelen "anılara" dönüp iki gözyaşı döküyorsam istemsizce, buna ne diyebilirim ki başka...

    Bioware bambaşka seviyelerde, bambaşka boyutlarda oyun dünyasının geri kalanından, üzerimde böyle kalıcı bir etki bırakan başka hiçbir hikaye yok, macera yok, özel bir anı yok. Etkileşimli senaryo anlatımının, karakter gelişiminin, etkileşiminin, gelişiminin nerelere uzanabileceğini, gerçek ile sanal arasındaki çizginin daha bu günden, böyle basit teknolojilerle, altı üstü bir monitör yardımı ile ne kadar belli belirsiz kılınabilineceğinin işaretidir Mass Effect.

    Rol yapma oyunu denen şeyin ne olması gerektiğini, "karakter ile özdeşleşmenin" ne olduğunu, insanı baz alarak en mükemmel şekilde göstermiştir görebilene.

    Bu açıdan emsalsizdir Mass Effect serisi.

    Ben bu oyunu nice klasik romandan, nice kült filmden, film serilerinden bu açılardan üstün görüyorsam eğer boş yere değil.

    Oyun dünyasının nelere kadir olabileceğinin ispatıdır Mass Effect. Bir romanın, bir filmin, bir şarkının tek başına veremeyeceği yoğunluğu, benim anım bu, bana ait bir hayattı bu hissini bir oyun serisinin verebileceğinin ispatıdır.

    Bilgisayar oyunlarının, insanlığın sanata dair en etkileyici uğraşlarından olan sinema ve romancılığın dahi önüne geçebileceğinin ilk örneğidir benim gözümde.

    Oyunlardan aylardır keyif alabilmek için çok fazla çaba sarf etmeme sebep olmuş bir "anı" dır Mass Effect.

    Etkileşimli, katılımlı "sanat" tır benim gözümde.

    İnsana ve insanlığa ait güzel ne varsa içinde bulabileceğiniz bir hazinedir. Dostluğa, fedakarlığa yazılmış bir destandır.

    Tüm Mass Effect severlere sevgiler.

    Oynamayan arkadaşlar, inanın çok özel bir "anı" dan mahrum kalıyorsunuz...

    Bir solukta arka arkaya tecrübe edin bu seriyi, 3 oyunu ardı ardına oynayın, tüm diyalogları anlayın, okuyun, mümkün olursa tüm hikaye dlc lerini de alın, her codex'i okuyup, her görevi yapın, ne kadar derinine girerseniz o kadar ait olursunuz bu seriye, asla üstün körü, hızlı hızlı oynanacak bir seri değil. Her fırsatta konuşup sohbet edin ekibinizle, ve hatta herkesle, çok fazla kaçırabileceğiniz ayrıntı var, ve bu ayrıntılar seriyi bambaşka bir hale getiren yegane öğeler.

    Masss Effect, cidden rol yapan, karaktere bürünen oyuncular için eşi benzeri olmayan bir tecrübedir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi urazs -- 1 Mayıs 2022; 14:16:27 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: urazs

    Burada ise salt kurgu açısından küçük bir analiz var arkadaşlar ME 3'ün sonları ile ilgili, çok daha detaylı yazabilirim...

    Oyunun sonunu daha iyi anlamak açısından yardımcı olabilir.

    Sözünü ettiğim detaylardan sadece bir kaç örnek;

    1) ME3 ten Edi'nin sözleri...

    Reaper ların tek önemsediği şey kendi yaşamlarının sürekliliği... ( Reapers only concern is their own self preservation, not ours... )

    Tüm organik ve sentetik yaşamı likiditize edip kocaman bir Reaper haline getiriyoruz her elli bin yılda bir ve böylece hem sentetiklerin tüm organikleri yok etmesini önlüyor hem de aslında bu uygarlıkları yeni bir Reaper formunda hayatta tutmuş oluyoruz! Yersen. Bu sizin üreme ve çoğalma yönteminiz be, galaksinin parazitleri sizi, rasyonalize etmişsiniz makine mantığınızla olayı abuk abuk, Galaksideki tüm yaşamı sonlandırmıyor en ilkelleri hayatta bırakıyorsunuz ki 50.000 sene sonra bir ana Reaper gemisi daha yapabilesiniz o gelişmiş ırklarla, sentetik hayat yok eder organikleri diyip 50 bin senede bir tüm galaksinin %99'unu yok ediyorsunuz resmen. E babacım ben gayette barıştırdım Quarian ile Gethleri ne iş? Bir anlamınız kalmadı teorik olarak size inansak bile Gördünüz Crucible'ı karşınızda tabi...

    2) Mass Effect 1 Reaper dan alıntı; "We are each a nation, we are many..."

    ME 3 Control Ending de Shepard'ın sözleri; ...to save the many...

    Bunu da iki üç yerde tekrar ediyoruz "many" kelimesini bu sonda, kurtarılanları kast ederek, Control ile kurtarılan tek ırk Reaper lardır, diğer seçeneklerden birinde tüm Galaksiyi kurtarır, Reaperları yok ederiz. Özetle Control Ending de Shepard makine mantığına teslim, aynı İllusive Man gibi, organik bakış açısı, ruhunun özü gitmiş durumda... Bahsedilen "many" diğer ırklar değil, kurtarılanlar için feda edilen, unutmayacaklarımız da savaşta ölen organikler, Gethler değil, Reaperlardır... Slaytlardan birinde oyununuza göre bir karakter sözüm ona herşey güvende iken Control Ending de ilginç bir şekilde hararetle Reaper ları incelemektedir hala, birinin bir yerlerde yanlış birşeyler yaptığını mı fark etmiş ne...

    Shepard aynen Starchild'ın dediği gibi özünü, organik olmanın anlamını kaybetmiştir ve yeni Harbinger olmuştur, olmaktadır... Tamamen makine mantığına geçmesi an meselesidir... Tüm Galaksi makine mantığı ile düşünmeye başlayan yeni Harbinger Shepard'ın insafındadır...

    3) ME 3 Edi'nin sözleri; Reaper larla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederim, Legion ve Gethler; Reaperlara ait hiç bir şey istemiyoruz, Gethlerin sadece çok çok küçük bir bölümü onları tanrı olarak kabul etti ( ilk Mass Effect te savaştıklarımız ) biz onları varolan herşeye karşı bir tehdit olarak görüyoruz ve sonuna kadar savaşacağız... Onlarla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederiz...

    4) Ve Mass Effect'in ideali; Unity Through Diversity, farklılıklar ile birlik olabilmek, tüm oyun boyunca yaptığımız şey, tüm ırkları farklılıklarına rağmen bir çatı altında birleştirebilmek, barıştırabilmek... Bütün varlıkları ile Reaperlar dan nefret eden koca bir Galaksideki tüm ırklara rağmen, onların fikrini dahi sormadan ( ki verecekleri cevap bellidir ) tüm organik yaşamı, tüm çeşitliliği, farklı bakış açılarını, inançları, ruhları despotça tek bir perspektife zorlamak, tek bir algıya indirgemek... Synthesize... Mass Effect serisine edilebilecek en büyük hakaret...

    5) Javik: "Biz Reaperlarla çok uzun yıllar savaştık ama sonunda kaybettik, neden biliyor musun? Çünkü biz Protheanlar tüm farklılıkları yok etmiştik, tek tip bir uygarlık yaratmıştık, bu yüzden yöntemlerimiz tekti, düşüncelerimiz sabitti, vardığımız sonuçlarımız aynıydı sorunlara, siz ise farklısınız, bu döngünün eğer "TEK" bir şansı varsa Reaperlara karşı o da işte bundan geliyor, bu zamana kadar pek çok farklı ırk ve kültür ile tüm Galakside varolabilmiş olmanızdan, bu çeşitlilik ve farklılıklar size zafer getirebilir, biz Prothean ların tek eksiği buydu, biz herkesi düşünüş, kültür, algı açısından Prothean yaptık ve kaybettik..."

    Ve Synthesize'ı seçmek...

    Dikkatinizi çekerim, Control da da Synthesize da da ortak sonuç nedir? Reaper lar hayatta kalır... Self Preservation... Starchild Destroy'u seçersek boşuna bozuk atmıyor bize yani.

    Varoluş sebeplerini, bahanelerini ortadan kaldırdığınız an, yaptıklarını anlamsız kıldığınız andır Geth ve Quarian barışı... Her canlı türü gibi onlarda varoluş amaçlarını kaybedince bir yenisine ihtiyaç duyarlar, hiç bir zaman sahip olmadıkları ve "gerçekten yaşıyor gibi" hissedebilmek için delicesine ihtiyaç duydukları "organik algı" ya kavuşmayı bu yüzden delicesine istiyorlar, yeni bir varoluş amacı bulacakları için bu perspektifle, bu yüzden daha önceleri de denemişler bunu aslında. Geth'ler bu yaşam algısına, bu organik yaşam perspektifine çoktan kavuşmuşlardı ilk " does this unit have a soul" bu birimin bir ruhu var mı? sorusunu sordukları ilk an, sizde bunu pekiştiriyorsunuz oyun boyunca, bir bakıma Gethler çok daha gelişmiştir Reaperlara göre yani...

    Evet, sırf Reaper lara bu hediyeyi vermek uğruna, galaksideki tüm organik yaşamın, tek tek her bireyin ruhunu, farklılıklarını zorlama bir şekilde evrimleştirerek, hiçe sayalım, genetik kodlarını baştan yazalım ve aynı Protheanlarda olduğu gibi sıfır çatışma, sıfır farklı görüş, sıfır farklı algı düzenine geçiş yapalım bu sözde ütopya tek tip uygarlık için...Tüm Galaksinin özgür iradesini, seçim hakkını, elinden alalım zorla... Bütün seri boyunca saygı duyup kazandığımız bu kültürleri, ırkları, algıları tek tipleştirelim, sözüm ona ütopyamızda...

    Tüm organik yaşamı, Gethler ve Edi bile Reaper larla birleşmektense ölürüz derken, cyborg yapalım...

    Oldu...

    6) Birde tabi Gethlerin yazılım olduğunu ve yazılımların da Crucible dan etkilenmediğini belirtmek isterim, Edi nin bedenininde gereksiz olduğunu ( ME 3 Citadel den önce son sahne; EDİ eğer Shepard'ın yanında ise, Shepard onu Normandy'ye bindirir yaralı olduğu için, Edi Shepard la kalmak ister, Shepard da hayır der, Edi cevap verir; bedenimin önemi yok, yaşamak için bu platforma ihtiyacım yok ben Normandy'nin yazılımlarında hayattayım zaten, bedenimi riske edebilirim gerekirse...) yaşaması için bir bedene ihtiyacı olmadığını, ileride istenirse başka bir platforma aktarılarak yine bir bedene kavuşturulabileceğini çünkü EDİ'nin Normandy olduğunu da eklemeliyiz.

    Sonuç: Starchild: Destroy'u seçersen Galaksideki tüm sentetik hayatı da öldürmüş olacaksın, seninde sentetik parçaların var, sende öleceksin... Bak sen şu işe ki, high ems Destroy Ending de Shepard ölmüyor...

    Crucible ile ilgili bir codex de de yukarıda anlatılanlar destekleniyor ve üstüne basıla basıla şöyle deniliyor; Crucible sadece ve sadece Reaperları hedef alacak şekilde dizayn edildi...

    3 oyun boyunca Reaperları savunan İllusive Man ( control ) ve Saren'e ( Synthesize ) direnen oyuncu gidip eblek Starchild'ın sözlerine, yalanlarına tamah ediyor, ne dediyse doğru kabul ediyor.

    Yani Destroy Ending de o anda savaşta olan Gethlerin ve Edinin sadece platformları çalışmaz hale geliyor, "gerçek hayatları" Geth Consensus da ve Normandy de olan Geth ve Edi'nin öldüğü falan yok yani arkadaşlar. Edi de Geth lerde yazılım olarak canlılar, platform olmasa da yaşarlar, Reaper lar ise Hardware tabanlıdır ve formları yok edilirse yapay zekaları da yok olur, ki oluyor.

    Bütün bunlar oyun içinde verilen bilgiler, geçen diyaloglar, codexler, aradaki bağı siz kurup fark ediyorsunuz... Tabi bunları fark etmek için, doğru şekilde oynamış, doğru kararları almış, doğru diyaloglara denk gelmiş ve doğru codexleri okumuş olmanız, 3 oyun boyunca olanı biteni aklınızda tutabilmiş olmanız gerekiyor...

    Refusal ending'e hiç başlamayayım...

    Özetle happy ending modu yüklemenize gerek yok, zaten var, sadece detaylarda gizli ve açık açık göz önüne serilmektense, küçük ipuçları ile verilmiş fark edebilene.

    Mass Relay lar ne olacak! diyen arkadaşlara da high ems destroy ending de Admiral Hackett'ın sözlerini ve Starchild'ın karardan önceki sözlerini hatırlatayım. Mass Relay ler zarar gördü fakat tamir edilebilirler... Reaper teknolojisi bu tamir edemezler, diyenler içinde Turian ların Sovereign dan faydalanarak 6 ayda Reaper teknolojisi kullanarak yaptıkları Thanix Cannon diyorum... Ayrıca codexler de galaksinin kendi Mass Relay lerini yapabilecek seviyeye geldiği bilgisinin olduğunu hatırlatıyorum.

    Buna benzer sözleri Starchild da söylüyor zaten Destroy Ending'i anlatırken...

    Extended cut ile durum budur...

    Böyle sabaha kadar gidebilirim ki sabah ta olmuş zaten.



    Çok teşekkür ederim böyle bir cevap yazdığınız için.
    Ben Blue endingi EDI ve Gethler ölmesin diye yapmıştım anladımki doğru olan Destroymuş Mass Effect 4 dü sabırsızlıkla bekliyorum.
    1 Oyunu indirdim yarım yamalak ingilizcemle yavaş yavaş çevirip oynayacağım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PandaBeer

    Evet arkadaşlar sizin düşüncelerinizi almak istedim ben Blue ending diyorum.
    Red ending yaparsak Gethler ve EDI bunlara yok oluyor Gethlerle quarianları barıştırdım bence böyle yapmak onlara ihanet olur.
    Yeşil Ending adını unuttum Bu endingde sentetikler ve organikler birleşiyor ki bu aşırı saçma böyle bir ending koymak bile saçma bütün oyun boyunca avladığımız husklaramı benzeyeceğiz.
    Neden mavi derseniz ilerde organikler gene makineleri yapıp savaş çıkarabilir çocuğun dediği gibi geleceğide düşünmek lazım.
    Sizin düşünceleriniz.

    quote:

    Orijinalden alıntı: urazs

    Burada ise salt kurgu açısından küçük bir analiz var arkadaşlar ME 3'ün sonları ile ilgili, çok daha detaylı yazabilirim...

    Oyunun sonunu daha iyi anlamak açısından yardımcı olabilir.

    Sözünü ettiğim detaylardan sadece bir kaç örnek;

    1) ME3 ten Edi'nin sözleri...

    Reaper ların tek önemsediği şey kendi yaşamlarının sürekliliği... ( Reapers only concern is their own self preservation, not ours... )

    Tüm organik ve sentetik yaşamı likiditize edip kocaman bir Reaper haline getiriyoruz her elli bin yılda bir ve böylece hem sentetiklerin tüm organikleri yok etmesini önlüyor hem de aslında bu uygarlıkları yeni bir Reaper formunda hayatta tutmuş oluyoruz! Yersen. Bu sizin üreme ve çoğalma yönteminiz be, galaksinin parazitleri sizi, rasyonalize etmişsiniz makine mantığınızla olayı abuk abuk, Galaksideki tüm yaşamı sonlandırmıyor en ilkelleri hayatta bırakıyorsunuz ki 50.000 sene sonra bir ana Reaper gemisi daha yapabilesiniz o gelişmiş ırklarla, sentetik hayat yok eder organikleri diyip 50 bin senede bir tüm galaksinin %99'unu yok ediyorsunuz resmen. E babacım ben gayette barıştırdım Quarian ile Gethleri ne iş? Bir anlamınız kalmadı teorik olarak size inansak bile Gördünüz Crucible'ı karşınızda tabi...

    2) Mass Effect 1 Reaper dan alıntı; "We are each a nation, we are many..."

    ME 3 Control Ending de Shepard'ın sözleri; ...to save the many...

    Bunu da iki üç yerde tekrar ediyoruz "many" kelimesini bu sonda, kurtarılanları kast ederek, Control ile kurtarılan tek ırk Reaper lardır, diğer seçeneklerden birinde tüm Galaksiyi kurtarır, Reaperları yok ederiz. Özetle Control Ending de Shepard makine mantığına teslim, aynı İllusive Man gibi, organik bakış açısı, ruhunun özü gitmiş durumda... Bahsedilen "many" diğer ırklar değil, kurtarılanlar için feda edilen, unutmayacaklarımız da savaşta ölen organikler, Gethler değil, Reaperlardır... Slaytlardan birinde oyununuza göre bir karakter sözüm ona herşey güvende iken Control Ending de ilginç bir şekilde hararetle Reaper ları incelemektedir hala, birinin bir yerlerde yanlış birşeyler yaptığını mı fark etmiş ne...

    Shepard aynen Starchild'ın dediği gibi özünü, organik olmanın anlamını kaybetmiştir ve yeni Harbinger olmuştur, olmaktadır... Tamamen makine mantığına geçmesi an meselesidir... Tüm Galaksi makine mantığı ile düşünmeye başlayan yeni Harbinger Shepard'ın insafındadır...

    3) ME 3 Edi'nin sözleri; Reaper larla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederim, Legion ve Gethler; Reaperlara ait hiç bir şey istemiyoruz, Gethlerin sadece çok çok küçük bir bölümü onları tanrı olarak kabul etti ( ilk Mass Effect te savaştıklarımız ) biz onları varolan herşeye karşı bir tehdit olarak görüyoruz ve sonuna kadar savaşacağız... Onlarla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederiz...

    4) Ve Mass Effect'in ideali; Unity Through Diversity, farklılıklar ile birlik olabilmek, tüm oyun boyunca yaptığımız şey, tüm ırkları farklılıklarına rağmen bir çatı altında birleştirebilmek, barıştırabilmek... Bütün varlıkları ile Reaperlar dan nefret eden koca bir Galaksideki tüm ırklara rağmen, onların fikrini dahi sormadan ( ki verecekleri cevap bellidir ) tüm organik yaşamı, tüm çeşitliliği, farklı bakış açılarını, inançları, ruhları despotça tek bir perspektife zorlamak, tek bir algıya indirgemek... Synthesize... Mass Effect serisine edilebilecek en büyük hakaret...

    5) Javik: "Biz Reaperlarla çok uzun yıllar savaştık ama sonunda kaybettik, neden biliyor musun? Çünkü biz Protheanlar tüm farklılıkları yok etmiştik, tek tip bir uygarlık yaratmıştık, bu yüzden yöntemlerimiz tekti, düşüncelerimiz sabitti, vardığımız sonuçlarımız aynıydı sorunlara, siz ise farklısınız, bu döngünün eğer "TEK" bir şansı varsa Reaperlara karşı o da işte bundan geliyor, bu zamana kadar pek çok farklı ırk ve kültür ile tüm Galakside varolabilmiş olmanızdan, bu çeşitlilik ve farklılıklar size zafer getirebilir, biz Prothean ların tek eksiği buydu, biz herkesi düşünüş, kültür, algı açısından Prothean yaptık ve kaybettik..."

    Ve Synthesize'ı seçmek...

    Dikkatinizi çekerim, Control da da Synthesize da da ortak sonuç nedir? Reaper lar hayatta kalır... Self Preservation... Starchild Destroy'u seçersek boşuna bozuk atmıyor bize yani.

    Varoluş sebeplerini, bahanelerini ortadan kaldırdığınız an, yaptıklarını anlamsız kıldığınız andır Geth ve Quarian barışı... Her canlı türü gibi onlarda varoluş amaçlarını kaybedince bir yenisine ihtiyaç duyarlar, hiç bir zaman sahip olmadıkları ve "gerçekten yaşıyor gibi" hissedebilmek için delicesine ihtiyaç duydukları "organik algı" ya kavuşmayı bu yüzden delicesine istiyorlar, yeni bir varoluş amacı bulacakları için bu perspektifle, bu yüzden daha önceleri de denemişler bunu aslında. Geth'ler bu yaşam algısına, bu organik yaşam perspektifine çoktan kavuşmuşlardı ilk " does this unit have a soul" bu birimin bir ruhu var mı? sorusunu sordukları ilk an, sizde bunu pekiştiriyorsunuz oyun boyunca, bir bakıma Gethler çok daha gelişmiştir Reaperlara göre yani...

    Evet, sırf Reaper lara bu hediyeyi vermek uğruna, galaksideki tüm organik yaşamın, tek tek her bireyin ruhunu, farklılıklarını zorlama bir şekilde evrimleştirerek, hiçe sayalım, genetik kodlarını baştan yazalım ve aynı Protheanlarda olduğu gibi sıfır çatışma, sıfır farklı görüş, sıfır farklı algı düzenine geçiş yapalım bu sözde ütopya tek tip uygarlık için...Tüm Galaksinin özgür iradesini, seçim hakkını, elinden alalım zorla... Bütün seri boyunca saygı duyup kazandığımız bu kültürleri, ırkları, algıları tek tipleştirelim, sözüm ona ütopyamızda...

    Tüm organik yaşamı, Gethler ve Edi bile Reaper larla birleşmektense ölürüz derken, cyborg yapalım...

    Oldu...

    6) Birde tabi Gethlerin yazılım olduğunu ve yazılımların da Crucible dan etkilenmediğini belirtmek isterim, Edi nin bedenininde gereksiz olduğunu ( ME 3 Citadel den önce son sahne; EDİ eğer Shepard'ın yanında ise, Shepard onu Normandy'ye bindirir yaralı olduğu için, Edi Shepard la kalmak ister, Shepard da hayır der, Edi cevap verir; bedenimin önemi yok, yaşamak için bu platforma ihtiyacım yok ben Normandy'nin yazılımlarında hayattayım zaten, bedenimi riske edebilirim gerekirse...) yaşaması için bir bedene ihtiyacı olmadığını, ileride istenirse başka bir platforma aktarılarak yine bir bedene kavuşturulabileceğini çünkü EDİ'nin Normandy olduğunu da eklemeliyiz.

    Sonuç: Starchild: Destroy'u seçersen Galaksideki tüm sentetik hayatı da öldürmüş olacaksın, seninde sentetik parçaların var, sende öleceksin... Bak sen şu işe ki, high ems Destroy Ending de Shepard ölmüyor...

    Crucible ile ilgili bir codex de de yukarıda anlatılanlar destekleniyor ve üstüne basıla basıla şöyle deniliyor; Crucible sadece ve sadece Reaperları hedef alacak şekilde dizayn edildi...

    3 oyun boyunca Reaperları savunan İllusive Man ( control ) ve Saren'e ( Synthesize ) direnen oyuncu gidip eblek Starchild'ın sözlerine, yalanlarına tamah ediyor, ne dediyse doğru kabul ediyor.

    Yani Destroy Ending de o anda savaşta olan Gethlerin ve Edinin sadece platformları çalışmaz hale geliyor, "gerçek hayatları" Geth Consensus da ve Normandy de olan Geth ve Edi'nin öldüğü falan yok yani arkadaşlar. Edi de Geth lerde yazılım olarak canlılar, platform olmasa da yaşarlar, Reaper lar ise Hardware tabanlıdır ve formları yok edilirse yapay zekaları da yok olur, ki oluyor.

    Bütün bunlar oyun içinde verilen bilgiler, geçen diyaloglar, codexler, aradaki bağı siz kurup fark ediyorsunuz... Tabi bunları fark etmek için, doğru şekilde oynamış, doğru kararları almış, doğru diyaloglara denk gelmiş ve doğru codexleri okumuş olmanız, 3 oyun boyunca olanı biteni aklınızda tutabilmiş olmanız gerekiyor...

    Refusal ending'e hiç başlamayayım...

    Özetle happy ending modu yüklemenize gerek yok, zaten var, sadece detaylarda gizli ve açık açık göz önüne serilmektense, küçük ipuçları ile verilmiş fark edebilene.

    Mass Relay lar ne olacak! diyen arkadaşlara da high ems destroy ending de Admiral Hackett'ın sözlerini ve Starchild'ın karardan önceki sözlerini hatırlatayım. Mass Relay ler zarar gördü fakat tamir edilebilirler... Reaper teknolojisi bu tamir edemezler, diyenler içinde Turian ların Sovereign dan faydalanarak 6 ayda Reaper teknolojisi kullanarak yaptıkları Thanix Cannon diyorum... Ayrıca codexler de galaksinin kendi Mass Relay lerini yapabilecek seviyeye geldiği bilgisinin olduğunu hatırlatıyorum.

    Buna benzer sözleri Starchild da söylüyor zaten Destroy Ending'i anlatırken...

    Extended cut ile durum budur...

    Böyle sabaha kadar gidebilirim ki sabah ta olmuş zaten.



    Sizinde yazınızı okudum çok teşekkürler size bir sorum daha olucak normady çok fazla hasar görüyor ve kaçamıyor bazılarında ise hasarı olmadan kurtuluyor bunun olayı tam olarak nedir war assetmi ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PandaBeer -- 15 Aralık 2013; 12:21:41 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: urazs

    Gelmiş geçmiş en iyi oyun serisi, açık ara, o kadar da netim.

    Geçtim oyun dünyasını, beni sinemada, okuduğum yığınla romanda dahi bu kadar derinden etkileyen, böyle ruhumun derinlerine kendisini resmen mıhlayan, yeri geldiğinde kalbimi parça parça eden, yeri geldiğinde gülme krizine sokan, böyle özdeşleştiğim, böyle içimden bir parça haline gelen, resmen bir "yaşanmışlığım" olan başka hiç bir sanat eseri tecrübe etmedim ben, oyundan çok çok öte bir şeydir Mass Effect.

    Bütün arkadaşlarımla ayrı ayrı yürek bağı kurduğum, resmen sanki gerçekten yaşıyorlarmış gibi onlar için endişe ettiğim bu kadar "parçası" olduğum ve bu kadar "gerçek" hiç birşey hissetmedim hayatım boyunca.

    Çok özel, çok güzel birşey var, bir tılsım var bu 3 oyunda, buradan ifade edemiyorum bile, benim gibi hisseden, Mass Effect oyunlarının gerçek cevherini gören insanlar anlayabilirler bunu sadece...

    PC başında, bu bir oyun olamaz, bu kadar ince şeyleri fark etmiş, düşünmüş olamazlar, ben böyle bir güzelliği en son hangi oyunda, hangi şarkıda hangi romanda hangi filmde gördüm diye düşündüğüm sayısız anla dolu, kıymeti ve değeri yıllar içerisinde çok daha iyi anlaşılacak bir 21. yüzyıl şaheseridir Mass Effect...

    Sanal gerçekliğe atılan ilk adımdır, altı üstü ne yapacağı belli olan bir yazılımdan ibaret karakterlere insanoğlunun "sevgi" duyabileceğinin, bağlanabileceğinin ilk ve en güçlü örneğidir.

    Garrus, Wrex, Miranda, Thane, Joker, Liara, bunlar ve daha niceleri, aklımdan silinmemek üzere hafızamda birer dost olarak kalıyorsa bunca zaman sonra, hala iki theme açtığımda gerçek gibi gelen "anılara" dönüp iki gözyaşı döküyorsam istemsizce, buna ne diyebilirim ki başka...

    Bioware bambaşka seviyelerde, bambaşka boyutlarda oyun dünyasının geri kalanından, üzerimde böyle kalıcı bir etki bırakan başka hiçbir hikaye yok, macera yok, özel bir anı yok. Etkileşimli senaryo anlatımının, karakter gelişiminin, etkileşiminin, gelişiminin nerelere uzanabileceğini, gerçek ile sanal arasındaki çizginin daha bu günden, böyle basit teknolojilerle, altı üstü bir monitör yardımı ile ne kadar belli belirsiz kılınabilineceğinin işaretidir Mass Effect.

    Rol yapma oyunu denen şeyin ne olması gerektiğini, "karakter ile özdeşleşmenin" ne olduğunu, insanı baz alarak en mükemmel şekilde göstermiştir görebilene.

    Bu açıdan emsalsizdir Mass Effect serisi.

    Ben bu oyunu nice klasik romandan, nice kült filmden, film serilerinden bu açılardan üstün görüyorsam eğer boş yere değil.

    Oyun dünyasının nelere kadir olabileceğinin ispatıdır Mass Effect. Bir romanın, bir filmin, bir şarkının tek başına veremeyeceği yoğunluğu, benim anım bu, bana ait bir hayattı bu hissini bir oyun serisinin verebileceğinin ispatıdır.

    Bilgisayar oyunlarının, insanlığın sanata dair en etkileyici uğraşlarından olan sinema ve romancılığın dahi önüne geçebileceğinin ilk örneğidir benim gözümde.

    Oyunlardan aylardır keyif alabilmek için çok fazla çaba sarf etmeme sebep olmuş bir "anı" dır Mass Effect.

    Etkileşimli, katılımlı "sanat" tır benim gözümde.

    İnsana ve insanlığa ait güzel ne varsa içinde bulabileceğiniz bir hazinedir. Dostluğa, fedakarlığa yazılmış bir destandır.

    Tüm Mass Effect severlere sevgiler.

    Oynamayan arkadaşlar, inanın çok özel bir "anı" dan mahrum kalıyorsunuz...

    Bir solukta arka arkaya tecrübe edin bu seriyi, 3 oyunu ardı ardına oynayın, tüm diyalogları anlayın, okuyun, mümkün olursa tüm hikaye dlc lerini de alın, her codex'i okuyup, her görevi yapın, ne kadar derinine girerseniz o kadar ait olursunuz bu seriye, asla üstün körü, hızlı hızlı oynanacak bir seri değil. Her fırsatta konuşup sohbet edin ekibinizle, ve hatta herkesle, çok fazla kaçırabileceğiniz ayrıntı var, ve bu ayrıntılar seriyi bambaşka bir hale getiren yegane öğeler.

    Masss Effect, cidden rol yapan, karaktere bürünen oyuncular için eşi benzeri olmayan bir tecrübedir.



    1 Cevap sen yazmışın yeni fark ettim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PandaBeer

    quote:

    Orijinalden alıntı: urazs

    Gelmiş geçmiş en iyi oyun serisi, açık ara, o kadar da netim.

    Geçtim oyun dünyasını, beni sinemada, okuduğum yığınla romanda dahi bu kadar derinden etkileyen, böyle ruhumun derinlerine kendisini resmen mıhlayan, yeri geldiğinde kalbimi parça parça eden, yeri geldiğinde gülme krizine sokan, böyle özdeşleştiğim, böyle içimden bir parça haline gelen, resmen bir "yaşanmışlığım" olan başka hiç bir sanat eseri tecrübe etmedim ben, oyundan çok çok öte bir şeydir Mass Effect.

    Bütün arkadaşlarımla ayrı ayrı yürek bağı kurduğum, resmen sanki gerçekten yaşıyorlarmış gibi onlar için endişe ettiğim bu kadar "parçası" olduğum ve bu kadar "gerçek" hiç birşey hissetmedim hayatım boyunca.

    Çok özel, çok güzel birşey var, bir tılsım var bu 3 oyunda, buradan ifade edemiyorum bile, benim gibi hisseden, Mass Effect oyunlarının gerçek cevherini gören insanlar anlayabilirler bunu sadece...

    PC başında, bu bir oyun olamaz, bu kadar ince şeyleri fark etmiş, düşünmüş olamazlar, ben böyle bir güzelliği en son hangi oyunda, hangi şarkıda hangi romanda hangi filmde gördüm diye düşündüğüm sayısız anla dolu, kıymeti ve değeri yıllar içerisinde çok daha iyi anlaşılacak bir 21. yüzyıl şaheseridir Mass Effect...

    Sanal gerçekliğe atılan ilk adımdır, altı üstü ne yapacağı belli olan bir yazılımdan ibaret karakterlere insanoğlunun "sevgi" duyabileceğinin, bağlanabileceğinin ilk ve en güçlü örneğidir.

    Garrus, Wrex, Miranda, Thane, Joker, Liara, bunlar ve daha niceleri, aklımdan silinmemek üzere hafızamda birer dost olarak kalıyorsa bunca zaman sonra, hala iki theme açtığımda gerçek gibi gelen "anılara" dönüp iki gözyaşı döküyorsam istemsizce, buna ne diyebilirim ki başka...

    Bioware bambaşka seviyelerde, bambaşka boyutlarda oyun dünyasının geri kalanından, üzerimde böyle kalıcı bir etki bırakan başka hiçbir hikaye yok, macera yok, özel bir anı yok. Etkileşimli senaryo anlatımının, karakter gelişiminin, etkileşiminin, gelişiminin nerelere uzanabileceğini, gerçek ile sanal arasındaki çizginin daha bu günden, böyle basit teknolojilerle, altı üstü bir monitör yardımı ile ne kadar belli belirsiz kılınabilineceğinin işaretidir Mass Effect.

    Rol yapma oyunu denen şeyin ne olması gerektiğini, "karakter ile özdeşleşmenin" ne olduğunu, insanı baz alarak en mükemmel şekilde göstermiştir görebilene.

    Bu açıdan emsalsizdir Mass Effect serisi.

    Ben bu oyunu nice klasik romandan, nice kült filmden, film serilerinden bu açılardan üstün görüyorsam eğer boş yere değil.

    Oyun dünyasının nelere kadir olabileceğinin ispatıdır Mass Effect. Bir romanın, bir filmin, bir şarkının tek başına veremeyeceği yoğunluğu, benim anım bu, bana ait bir hayattı bu hissini bir oyun serisinin verebileceğinin ispatıdır.

    Bilgisayar oyunlarının, insanlığın sanata dair en etkileyici uğraşlarından olan sinema ve romancılığın dahi önüne geçebileceğinin ilk örneğidir benim gözümde.

    Oyunlardan aylardır keyif alabilmek için çok fazla çaba sarf etmeme sebep olmuş bir "anı" dır Mass Effect.

    Etkileşimli, katılımlı "sanat" tır benim gözümde.

    İnsana ve insanlığa ait güzel ne varsa içinde bulabileceğiniz bir hazinedir. Dostluğa, fedakarlığa yazılmış bir destandır.

    Tüm Mass Effect severlere sevgiler.

    Oynamayan arkadaşlar, inanın çok özel bir "anı" dan mahrum kalıyorsunuz...

    Bir solukta arka arkaya tecrübe edin bu seriyi, 3 oyunu ardı ardına oynayın, tüm diyalogları anlayın, okuyun, mümkün olursa tüm hikaye dlc lerini de alın, her codex'i okuyup, her görevi yapın, ne kadar derinine girerseniz o kadar ait olursunuz bu seriye, asla üstün körü, hızlı hızlı oynanacak bir seri değil. Her fırsatta konuşup sohbet edin ekibinizle, ve hatta herkesle, çok fazla kaçırabileceğiniz ayrıntı var, ve bu ayrıntılar seriyi bambaşka bir hale getiren yegane öğeler.

    Masss Effect, cidden rol yapan, karaktere bürünen oyuncular için eşi benzeri olmayan bir tecrübedir.



    1 Cevap sen yazmışın yeni fark ettim

    Alıntıları Göster
    bir mass effect hayranı olarak çok güzel bir yazı bilgilendirme için tşkler...

    @urazs




  • urazs U kullanıcısına yanıt
    Abicim sen bu oyunu oynamamışsın, yemiş bitirmişsin. Tüm oyunları ikişer defa bitirmeme rağmen konu hakkında sayende aydınlatıcı bilgilere ulaştık. Öyle bir gaza geldim ki, bir daha baştan başlayıp 3 oyunu da hakkını vere vere bitireceğim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PandaBeer

    quote:

    Orijinalden alıntı: urazs

    Burada ise salt kurgu açısından küçük bir analiz var arkadaşlar ME 3'ün sonları ile ilgili, çok daha detaylı yazabilirim...

    Oyunun sonunu daha iyi anlamak açısından yardımcı olabilir.

    Sözünü ettiğim detaylardan sadece bir kaç örnek;

    1) ME3 ten Edi'nin sözleri...

    Reaper ların tek önemsediği şey kendi yaşamlarının sürekliliği... ( Reapers only concern is their own self preservation, not ours... )

    Tüm organik ve sentetik yaşamı likiditize edip kocaman bir Reaper haline getiriyoruz her elli bin yılda bir ve böylece hem sentetiklerin tüm organikleri yok etmesini önlüyor hem de aslında bu uygarlıkları yeni bir Reaper formunda hayatta tutmuş oluyoruz! Yersen. Bu sizin üreme ve çoğalma yönteminiz be, galaksinin parazitleri sizi, rasyonalize etmişsiniz makine mantığınızla olayı abuk abuk, Galaksideki tüm yaşamı sonlandırmıyor en ilkelleri hayatta bırakıyorsunuz ki 50.000 sene sonra bir ana Reaper gemisi daha yapabilesiniz o gelişmiş ırklarla, sentetik hayat yok eder organikleri diyip 50 bin senede bir tüm galaksinin %99'unu yok ediyorsunuz resmen. E babacım ben gayette barıştırdım Quarian ile Gethleri ne iş? Bir anlamınız kalmadı teorik olarak size inansak bile Gördünüz Crucible'ı karşınızda tabi...

    2) Mass Effect 1 Reaper dan alıntı; "We are each a nation, we are many..."

    ME 3 Control Ending de Shepard'ın sözleri; ...to save the many...

    Bunu da iki üç yerde tekrar ediyoruz "many" kelimesini bu sonda, kurtarılanları kast ederek, Control ile kurtarılan tek ırk Reaper lardır, diğer seçeneklerden birinde tüm Galaksiyi kurtarır, Reaperları yok ederiz. Özetle Control Ending de Shepard makine mantığına teslim, aynı İllusive Man gibi, organik bakış açısı, ruhunun özü gitmiş durumda... Bahsedilen "many" diğer ırklar değil, kurtarılanlar için feda edilen, unutmayacaklarımız da savaşta ölen organikler, Gethler değil, Reaperlardır... Slaytlardan birinde oyununuza göre bir karakter sözüm ona herşey güvende iken Control Ending de ilginç bir şekilde hararetle Reaper ları incelemektedir hala, birinin bir yerlerde yanlış birşeyler yaptığını mı fark etmiş ne...

    Shepard aynen Starchild'ın dediği gibi özünü, organik olmanın anlamını kaybetmiştir ve yeni Harbinger olmuştur, olmaktadır... Tamamen makine mantığına geçmesi an meselesidir... Tüm Galaksi makine mantığı ile düşünmeye başlayan yeni Harbinger Shepard'ın insafındadır...

    3) ME 3 Edi'nin sözleri; Reaper larla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederim, Legion ve Gethler; Reaperlara ait hiç bir şey istemiyoruz, Gethlerin sadece çok çok küçük bir bölümü onları tanrı olarak kabul etti ( ilk Mass Effect te savaştıklarımız ) biz onları varolan herşeye karşı bir tehdit olarak görüyoruz ve sonuna kadar savaşacağız... Onlarla bir olmaktansa ölmeyi tercih ederiz...

    4) Ve Mass Effect'in ideali; Unity Through Diversity, farklılıklar ile birlik olabilmek, tüm oyun boyunca yaptığımız şey, tüm ırkları farklılıklarına rağmen bir çatı altında birleştirebilmek, barıştırabilmek... Bütün varlıkları ile Reaperlar dan nefret eden koca bir Galaksideki tüm ırklara rağmen, onların fikrini dahi sormadan ( ki verecekleri cevap bellidir ) tüm organik yaşamı, tüm çeşitliliği, farklı bakış açılarını, inançları, ruhları despotça tek bir perspektife zorlamak, tek bir algıya indirgemek... Synthesize... Mass Effect serisine edilebilecek en büyük hakaret...

    5) Javik: "Biz Reaperlarla çok uzun yıllar savaştık ama sonunda kaybettik, neden biliyor musun? Çünkü biz Protheanlar tüm farklılıkları yok etmiştik, tek tip bir uygarlık yaratmıştık, bu yüzden yöntemlerimiz tekti, düşüncelerimiz sabitti, vardığımız sonuçlarımız aynıydı sorunlara, siz ise farklısınız, bu döngünün eğer "TEK" bir şansı varsa Reaperlara karşı o da işte bundan geliyor, bu zamana kadar pek çok farklı ırk ve kültür ile tüm Galakside varolabilmiş olmanızdan, bu çeşitlilik ve farklılıklar size zafer getirebilir, biz Prothean ların tek eksiği buydu, biz herkesi düşünüş, kültür, algı açısından Prothean yaptık ve kaybettik..."

    Ve Synthesize'ı seçmek...

    Dikkatinizi çekerim, Control da da Synthesize da da ortak sonuç nedir? Reaper lar hayatta kalır... Self Preservation... Starchild Destroy'u seçersek boşuna bozuk atmıyor bize yani.

    Varoluş sebeplerini, bahanelerini ortadan kaldırdığınız an, yaptıklarını anlamsız kıldığınız andır Geth ve Quarian barışı... Her canlı türü gibi onlarda varoluş amaçlarını kaybedince bir yenisine ihtiyaç duyarlar, hiç bir zaman sahip olmadıkları ve "gerçekten yaşıyor gibi" hissedebilmek için delicesine ihtiyaç duydukları "organik algı" ya kavuşmayı bu yüzden delicesine istiyorlar, yeni bir varoluş amacı bulacakları için bu perspektifle, bu yüzden daha önceleri de denemişler bunu aslında. Geth'ler bu yaşam algısına, bu organik yaşam perspektifine çoktan kavuşmuşlardı ilk " does this unit have a soul" bu birimin bir ruhu var mı? sorusunu sordukları ilk an, sizde bunu pekiştiriyorsunuz oyun boyunca, bir bakıma Gethler çok daha gelişmiştir Reaperlara göre yani...

    Evet, sırf Reaper lara bu hediyeyi vermek uğruna, galaksideki tüm organik yaşamın, tek tek her bireyin ruhunu, farklılıklarını zorlama bir şekilde evrimleştirerek, hiçe sayalım, genetik kodlarını baştan yazalım ve aynı Protheanlarda olduğu gibi sıfır çatışma, sıfır farklı görüş, sıfır farklı algı düzenine geçiş yapalım bu sözde ütopya tek tip uygarlık için...Tüm Galaksinin özgür iradesini, seçim hakkını, elinden alalım zorla... Bütün seri boyunca saygı duyup kazandığımız bu kültürleri, ırkları, algıları tek tipleştirelim, sözüm ona ütopyamızda...

    Tüm organik yaşamı, Gethler ve Edi bile Reaper larla birleşmektense ölürüz derken, cyborg yapalım...

    Oldu...

    6) Birde tabi Gethlerin yazılım olduğunu ve yazılımların da Crucible dan etkilenmediğini belirtmek isterim, Edi nin bedenininde gereksiz olduğunu ( ME 3 Citadel den önce son sahne; EDİ eğer Shepard'ın yanında ise, Shepard onu Normandy'ye bindirir yaralı olduğu için, Edi Shepard la kalmak ister, Shepard da hayır der, Edi cevap verir; bedenimin önemi yok, yaşamak için bu platforma ihtiyacım yok ben Normandy'nin yazılımlarında hayattayım zaten, bedenimi riske edebilirim gerekirse...) yaşaması için bir bedene ihtiyacı olmadığını, ileride istenirse başka bir platforma aktarılarak yine bir bedene kavuşturulabileceğini çünkü EDİ'nin Normandy olduğunu da eklemeliyiz.

    Sonuç: Starchild: Destroy'u seçersen Galaksideki tüm sentetik hayatı da öldürmüş olacaksın, seninde sentetik parçaların var, sende öleceksin... Bak sen şu işe ki, high ems Destroy Ending de Shepard ölmüyor...

    Crucible ile ilgili bir codex de de yukarıda anlatılanlar destekleniyor ve üstüne basıla basıla şöyle deniliyor; Crucible sadece ve sadece Reaperları hedef alacak şekilde dizayn edildi...

    3 oyun boyunca Reaperları savunan İllusive Man ( control ) ve Saren'e ( Synthesize ) direnen oyuncu gidip eblek Starchild'ın sözlerine, yalanlarına tamah ediyor, ne dediyse doğru kabul ediyor.

    Yani Destroy Ending de o anda savaşta olan Gethlerin ve Edinin sadece platformları çalışmaz hale geliyor, "gerçek hayatları" Geth Consensus da ve Normandy de olan Geth ve Edi'nin öldüğü falan yok yani arkadaşlar. Edi de Geth lerde yazılım olarak canlılar, platform olmasa da yaşarlar, Reaper lar ise Hardware tabanlıdır ve formları yok edilirse yapay zekaları da yok olur, ki oluyor.

    Bütün bunlar oyun içinde verilen bilgiler, geçen diyaloglar, codexler, aradaki bağı siz kurup fark ediyorsunuz... Tabi bunları fark etmek için, doğru şekilde oynamış, doğru kararları almış, doğru diyaloglara denk gelmiş ve doğru codexleri okumuş olmanız, 3 oyun boyunca olanı biteni aklınızda tutabilmiş olmanız gerekiyor...

    Refusal ending'e hiç başlamayayım...

    Özetle happy ending modu yüklemenize gerek yok, zaten var, sadece detaylarda gizli ve açık açık göz önüne serilmektense, küçük ipuçları ile verilmiş fark edebilene.

    Mass Relay lar ne olacak! diyen arkadaşlara da high ems destroy ending de Admiral Hackett'ın sözlerini ve Starchild'ın karardan önceki sözlerini hatırlatayım. Mass Relay ler zarar gördü fakat tamir edilebilirler... Reaper teknolojisi bu tamir edemezler, diyenler içinde Turian ların Sovereign dan faydalanarak 6 ayda Reaper teknolojisi kullanarak yaptıkları Thanix Cannon diyorum... Ayrıca codexler de galaksinin kendi Mass Relay lerini yapabilecek seviyeye geldiği bilgisinin olduğunu hatırlatıyorum.

    Buna benzer sözleri Starchild da söylüyor zaten Destroy Ending'i anlatırken...

    Extended cut ile durum budur...

    Böyle sabaha kadar gidebilirim ki sabah ta olmuş zaten.



    Çok teşekkür ederim böyle bir cevap yazdığınız için.
    Ben Blue endingi EDI ve Gethler ölmesin diye yapmıştım anladımki doğru olan Destroymuş Mass Effect 4 dü sabırsızlıkla bekliyorum.
    1 Oyunu indirdim yarım yamalak ingilizcemle yavaş yavaş çevirip oynayacağım.

    Rica ederim kardeşim, benim çıkarımlarım böyle oldu oyunla ilgili. Edi'nin öldüğüne Geth lerin öldüğüne dair belirgin bir görsel, bir ima yoktur zaten Extended Cut High Ems Destroy ending de. Bedenlerini de göstermezler, öldüklerini de ima etmezler, ama işte dediğim gibi "gerçek" anlamda ölmemiş olma ihtimallerinin ipuçları oyun içinde gizlice serpiştirilmiş diyaloglarda codex lerde yazdığım gibi.

    Şimdi Mass Effect serisi ile ilgili insanların kafasını karıştıran şey şu; Bu bir RPG oyunu ve her sonu bu yüzden orjinal sonudur, bir bakıma öyle, bir bakıma da değil.

    Klasik RPG oyunlarından değil Mass Effect, eğer High EMS Destroy ending ULAŞMANIZ gereken, gerçek sondur dese Bioware, kendi kararları ile o noktaya gelip başka sonları seçip kendi hikayesini o şekilde tamamlamış insanlara haksızlık etmiş olacak.

    Gel gelelim o kadar belli ki oyunun ana senaryosunun oyuncuya "asıl" göstermek istedikleri, oyunun büyüsü bunu son derece objektif ve tarafsız gözükerek yapabilmesi.

    Mass Effect senaryosuna bir roman gibi bakın, bir sanat eseri gibi düşünün, her romanın istediği kadar güzel gizlesin, bir ana fikri vardır derinlerde yatan, okuyucuyu diğer tüm fikirlerin de etrafında döndürür, mesajını da sadece yeteri kadar düşünen insanların görebileceği bir çizgide saklar.

    Yazar kitabını açıklamayı reddeder, neden? Açıklarsa okuyanlar için yapacak bir şey kalmaz geriye, kitap sanatsal yönünü kaybeder, Bioware'in Mass Effect senaryosu ile yaptığı da aynı şey.

    Ve şu kadar söyleyeyim, EDİ ve Geth ler "ölmüş" dahi olsa, destroy ending dir olması gereken. Mass Effect 3 boyunca Garrus bu sefer herkesi KURTARAMAYACAĞIMIZ konusunda uyarır bizi, ayrıca kendisi de Turian gezegeni PALAVEN'in savunmasında ki tüm savaş gemilerini CRUCİBLE'in savunmasına göndererek kendi gezegenini savunmasız bırakma kararı alarak Shepard'a bir mesaj verir; ne olursa olursa olsun, ne pahasına olursa olsun, o SON an geldiğinde DOĞRU olanı yap der...

    EDİ ve GETH lerin de sonuna kadar ölümü göze aldıklarını yazmıştım yukarıda ve bununla beraber Starchild'ın doğru olmayan tüm sentetikler ölecek sözlerini, bunun nasıl da aslında öyle olmadığının işaretlerinin oyun boyunca verildiğini gizli saklı diyaloglarda codexlerde.

    Ben EDİ ve GETH lerin ölmediğinden, EDİ nin yeni bir bedene kavuşana kadar NORMANDY ile yaşamaya devam ettiğinden ve kendi GETH Consensus larında, serverlarında milyonlarca GETH'in yaşadığından eminim oyunun sonunda.

    Zerre şüphem yok bu konuda.

    Ama işte oyunu nasıl oynadığınıza göre çok fark ediyor.

    Destroy ending'in war asset lere göre versiyonları vardır.

    Tüm binaların ve teknolojinin çok ağır hasar aldığı, Shepard'ın öldüğü sonlarda vardır Destroy da.

    Tüm Galaksiyi birleştirebilirseniz, HİGH EMS sona ulaşırsınız ve son derece umut dolu bir son izlersiniz High Ems Destroy ending de, Shepard yaşar, aşık olduğunuz kişi sizin yaşadığınızı sezer...

    War Assetleri ve aldığınız kararları seri boyunca KARMA gibi düşünün.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jakabo1982

    bir mass effect hayranı olarak çok güzel bir yazı bilgilendirme için tşkler...

    @urazs

    Rica ederim, Mass EFfect oyunları çok özel benim için, bu seriyi sevenlerle sohbet etmek de ayrı bir zevk.
  • PandaBeer kullanıcısına yanıt
    Evet war assetler, oyunu ne derece başarılı oynadığınız ile ilgili, karma gibi düşünün. Shepard'ın yaşadığı tek son High EMS destroy ending dir, hani ölecektik Starchild zibidisi seni!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: d3vstator

    Abicim sen bu oyunu oynamamışsın, yemiş bitirmişsin. Tüm oyunları ikişer defa bitirmeme rağmen konu hakkında sayende aydınlatıcı bilgilere ulaştık. Öyle bir gaza geldim ki, bir daha baştan başlayıp 3 oyunu da hakkını vere vere bitireceğim.

    Biraz öyle oldu, tek seferde arka arkaya oynadım ama ne oynamak, 400 saat civarı.

    Kesinlikle oyna bir daha, kabahat biraz da Bioware de, öyle DLC ler var ki resmen resmi tamamlıyor, ana hikayenin parçası gibi resmen.

    Kıy paraya al tüm DLC leri mümkünse Bioware Social Network den, çok çok iyi DLC leri var ME 2 ve 3'ün, hepsine değer senaryo DLC lerinin emin olabilirsin.

    Yardımcı olabildiysem az buçuk ne mutlu.




  • urazs U kullanıcısına yanıt
    Hocam zaten hem PS3'te, hem de PC'de tüm oyunlar, tüm DLC'leri ile mevcut. Böyle bir seriyi DLC'leri olmadan oynamak, tanesi yenmeden içilen hoşafa benzer affedersin...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Just Silence

    Bilge Dede... oyunu bitirdikten sonra izlediğim tek anlamlı video oldu ama sanırım gerçek değil...aslında gerçek olabilirdi eğer EA denen paragöz Fan-dinlemez ,Bioware'in yazar kadrosunu değiştirince böyle oldu... eşek başını at *ıçına yapıştırınca sonuç bu oluyor malesef...

    EA Bioware'e saygım olmasa Mass Effect oyunlarını bile oynamam... Dragon Age ve Mass Effect dışında EA oyunu oynamıyorum... ileride de oynamam.

    Alıntıları Göster
    Kardeşim valla helal olsun aklımdaki çoğu soru işaretini kaldırdın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dogu16 -- 9 Şubat 2014; 17:12:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dogu16

    Kardeşim valla helal olsun aklımdaki çoğu soru işaretini kaldırdın.
    Shepard'ın verdiği party sonu en iyisidir.

     Mass Effect 3 Sonları ?(Spoiler içerir)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: d3vstator

    Hocam zaten hem PS3'te, hem de PC'de tüm oyunlar, tüm DLC'leri ile mevcut. Böyle bir seriyi DLC'leri olmadan oynamak, tanesi yenmeden içilen hoşafa benzer affedersin...

    Aynen, dlc ler ciddi katkı yapıyor oyun evrenine, senaryoya, dlc lerin hepsini oynamamış olsam kesinlikle oyunu daha az anlardım, Mass Effect 2 ve 3'e verdiğim paranın 2 katını dlc lerine vermişimdir herhalde, değdi ama.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.