Şimdi Ara

Merhum Adnan Menderes'in önemli suçlarından birisini hatırlayalım.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhum, 1952 yılında NATO toplantısı için Fransa'ya gider.

    Bir ara Paris büyükelçisini yanına çağırarak;


    - "Osmanoğulları ailesinin Paris'te yaşıyor olması gerek. Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?" diye sorar.

    Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma içerisinde;

    - "Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin adresi ile ya da istifanla gelirsin" der. Bir müddet sonra büyükelçi adresle gelir.

    Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri karşısında çılgına döner.

    Devlet-i Aliye'nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid Han'ın 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60 yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar.

    Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan'ın ellerine sarılır ve;

    - "Anne ne olur affet bizi, geç geldik" der. Ayşe sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan evladına;

    - "Sen kimsin"? diye sorar. Menderes de;

    - "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" der.

    - "Ben başbakanım" sözünü duyan koca sultan sevinçten öyle bir çığlık atar ki kalbi duracak gibi olur, bayılır.

    Menderes Türkiye'ye döner dönmez doğruca Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a çıkar.

    - "Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm. Onların Türkiye'ye dönmeleri için af kanunu çıkaracağım" der. Celal Bayar da;

    - "Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle silahlı kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye'de ihtilal yapar" der.

    Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın üzerine bırakarak dışarı çıkar.

    Mektupta şunlar yazılıdır:

    - "Analarının ve babalarının Fransa da hizmetçilik yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim. Adnan Menderes."

    Menderes'in istifadan vazgeçmesi için epeyce uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda dönmelerine izin verilmesi şartıyla Menderes istifadan vazgeçer.

    Dönüş:

    İstanbul'a dönenler arasında Sultan II. Abdülhamid'in hanımı ve kızı da vardır.

    Bir sabah erken saatte Teşvikiye'deki evlerinin kapısı çalınır. Kapıyı Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan açar. Gelen kişi Menderes'tir.

    - "Şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan'ı görmek isterim" der.

    Başında tülbent elinde tespihiyle Menderes'i karşılayan Şefika Sultan;

    - "Berhudar olasın evlâdım, hoş geldiniz..." der. Başbakan da;

    - "Teşekkür ederim Valide hazretleri; hoş bulduk..." demesinden sonra Şefika Sultan;

    - "Beyefendi, niçin önceden haberimiz olmadı? Böyle, hazırlıksız ve gâfil avlandık" der. Menderes de;

    - "Zararı yok efendim. Bendeniz elinizi öperek hayır duanızı almak ve bir ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek için geldim" der.

    Ayrılırken daha sonraları Yassıada da onun da hesabının sorulduğu şişkince bir zarf bırakır. İşte Menderes'in amansız suçlarından birisi budur..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • özet
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diego26

    Merhum, 1952 yılında NATO toplantısı için Fransa'ya gider.

    Bir ara Paris büyükelçisini yanına çağırarak;


    - "Osmanoğulları ailesinin Paris'te yaşıyor olması gerek. Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?" diye sorar.

    Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma içerisinde;

    - "Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin adresi ile ya da istifanla gelirsin" der. Bir müddet sonra büyükelçi adresle gelir.

    Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri karşısında çılgına döner.

    Devlet-i Aliye'nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid Han'ın 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60 yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar.

    Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan'ın ellerine sarılır ve;

    - "Anne ne olur affet bizi, geç geldik" der. Ayşe sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan evladına;

    - "Sen kimsin"? diye sorar. Menderes de;

    - "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" der.

    - "Ben başbakanım" sözünü duyan koca sultan sevinçten öyle bir çığlık atar ki kalbi duracak gibi olur, bayılır.

    Menderes Türkiye'ye döner dönmez doğruca Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a çıkar.

    - "Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm. Onların Türkiye'ye dönmeleri için af kanunu çıkaracağım" der. Celal Bayar da;

    - "Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle silahlı kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye'de ihtilal yapar" der.

    Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın üzerine bırakarak dışarı çıkar.

    Mektupta şunlar yazılıdır:

    - "Analarının ve babalarının Fransa da hizmetçilik yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim. Adnan Menderes."

    Menderes'in istifadan vazgeçmesi için epeyce uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda dönmelerine izin verilmesi şartıyla Menderes istifadan vazgeçer.

    Dönüş:

    İstanbul'a dönenler arasında Sultan II. Abdülhamid'in hanımı ve kızı da vardır.

    Bir sabah erken saatte Teşvikiye'deki evlerinin kapısı çalınır. Kapıyı Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan açar. Gelen kişi Menderes'tir.

    - "Şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan'ı görmek isterim" der.

    Başında tülbent elinde tespihiyle Menderes'i karşılayan Şefika Sultan;

    - "Berhudar olasın evlâdım, hoş geldiniz..." der. Başbakan da;

    - "Teşekkür ederim Valide hazretleri; hoş bulduk..." demesinden sonra Şefika Sultan;

    - "Beyefendi, niçin önceden haberimiz olmadı? Böyle, hazırlıksız ve gâfil avlandık" der. Menderes de;

    - "Zararı yok efendim. Bendeniz elinizi öperek hayır duanızı almak ve bir ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek için geldim" der.

    Ayrılırken daha sonraları Yassıada da onun da hesabının sorulduğu şişkince bir zarf bırakır. İşte Menderes'in amansız suçlarından birisi budur..



    Okumadım özet geç

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: onlarburdalar

    özet

    Fransa'da bulaşıkçılık yapan Osmanlı hanedanını Türkiyeye getirmiş
  • Okudum..okuyun
  • Gerçek değildir bu
  • Kendisi de az diktatör değildir.
    1954 seçimleride Osman Bölükbaşı'yı tekrar milletvekili seçtiği için Kırşehir ilçe yapıldı

    Menderese Yöneltilen suçlamalar

    Örtülü Ödenek Davası: Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmekten yargılandı. 13 oturum sürdü ve 2 şubat 1961 de suçlu olduğu yönünde karara varıldı. Yürürlükteki kanunda örtülü ödenekteki kaynakların Başvekil tarafından sınırsız olarak ve kayıt tutulmadan harcanabileceği açıkça belirtildiği halde, bu mahkeme 10 yıllık Örtülü Ödenek kayıtlarını istedi. Menderes, bir kısmı da Kıbrısta kurdurduğu Türk Mukavemet Teşkilatı için harcandığı sonradan ortaya çıkan bu harcamaları açıklamadığı için bu dava sonucunda 4,877,780 lirayı zimmetine geçirmekten suçlu bulundu ve paranın tahsili için Aydın'daki arazilerine el kondu. Örtülü ödenek davası konuşulurken savunma tarafı, Amerikan gizli servisinin Türk istihbarat servisine para vererek Menderes'in telefonlarını dinletirecek kadar teşkilata hakim olduğunu iddia etti. Menderes ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur, suçlunun o dönemin MİT müsteşarı Behçet Türkmen olduğunu iddia etti.[15]
    6-7 Eylül Olayları: 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahele etmemek,
    Vatan Cephesi: Kurulan bir örgütü başka bir sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullanmak,
    Vinileks firmasına Türkiye Vakıflar Bankasından kredi verdirmekle suçlanmıştır. Adnan Menderes tarafından kurulan bu Bankanın 27 Mayıs darbesine kadar Umum Müdürlüğü'nü yapan ve 1961 seçimlerinden sonra tekrar aynı Bankanın Genel Müdürlüğüne getirilecek olan Sabahattin Tulga yaptığı savunmada krediyi, suni deri imal ederek ithal ikamesi yapacak bu firmanın karlı olacağına inandıkları için verdiklerini; nitekim darbe sonrası işbaşına gelen yeni Banka yönetiminin de aynı firmaya ilave kredi verdiğini belirtmiştir. Buna rağmen bu mahkeme Menderes ve Hasan Polatkan'ı bu davadan da suçlu bulmuştur.
    İstanbul'da Bulvar ve yol açmak için pek çok vatandaşın evini, parasını geciktirerek ya da hiç ödemeden istimlak etmek,
    Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
    Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
    Döviz Yasası'nı ihmal etmek,
    Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
    Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
    Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapılması,
    Yargı bağımsızlığının ihlali,
    1957 seçimlerinin erkene alınarak kanuna aykırı olarak tarihinin değiştirilmesi,
    Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması,
    CHP'nin mallarına "haksız" yere el konulduğu iddiaları,
    Anayasa'yı ihlal[37].




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    2.Abdülhamid ve Erdoğan
    3 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • adnan menderes Türkiyenin en büyük insan insanlardan birisi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MağaraAdam

    quote:

    Orijinalden alıntı: onlarburdalar

    özet

    Fransa'da bulaşıkçılık yapan Osmanlı hanedanını Türkiyeye getirmiş





  • Gerçeklik payı nedir?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: potur

    Gerçek değildir bu

    Gerçek Murat kardeş ne yazıkki

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 6aysonrabidahadeğişicem

    adnan menderes Türkiyenin en büyük insan insanlardan birisi

    ne yapmış ki büyük insan?


    yargılandığı maddeler:

    1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek,
    2- 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek,
    3- Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
    4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
    5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
    6- Halkı Demokrat izmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
    7- Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapmak,
    8- Yargı bağımsızlığının ihlal etmek,
    9- Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatmak,
    10- CHP'nin mallarına "haksız" yere el koydurmak,

    hizmetleri:

    1- 1951 yılında Menderes hükümeti Kore Savaşı'na Amerika için asker gönderdi. Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore'de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.

    2- 1952'de NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.

    3- 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi.

    4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra ismet inönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapattı.

    5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa'yı destekledi.

    6- 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm ettirdi.

    7- "Tahkikat Komisyonu"nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.

    8- ismet inönü'ye 12 oturum meclisten men cezası verildi.

    9- Turan Emeksiz hükümete karşı istanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.

    10- Hukuk'un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve ilhan Dizdaroğlu 'görülen lüzum üzerine emekliye sevkedildiler. Aslında Menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950'de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etmişti.




  • Bu gerçek değildir.Menderesin nasıl bi insan olduğunu biraz daha yakından görmek isterseniz. Necip Fazıl'ın Benim Gözümde Menderes adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim.Yani Menderes'in nasıl bi sarı çizmeli mehmet ağadan başbakanlığa geldiğini neler yaptıklarını görürsünüz diye düşünüyorum
  • Sadece bir konuya değinmişsin, galiba sadece buna göre Menderes'i değerlendirmemizi istiyosun.

    Bol bol her konudan bahsedersen millet okur kendi kararlarını kendileri verirler.
  • buna hakikaten inanan var mı bulaşıkçılık yapıyorlarmış ha bazılarını yücelteceğiniz yerde osmanlıyı küçültüyorsunuz. osmanlı hanedanlığı tc kurulduktan sonra bile hiç refah sıkıntısı çekmemiştir rahat olun.


     Merhum Adnan Menderes'in önemli suçlarından birisini hatırlayalım.

    bu da güncel osmanlı hanedanlığı.. hani dönmek istediğimiz




  • gerçektir arkadaşlar bizzat ayşe sultan anlatıyordu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hay2010

    quote:

    Orijinalden alıntı: 6aysonrabidahadeğişicem

    adnan menderes Türkiyenin en büyük insan insanlardan birisi

    ne yapmış ki büyük insan?


    yargılandığı maddeler:

    1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek,
    2- 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek,
    3- Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
    4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
    5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
    6- Halkı Demokrat izmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
    7- Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapmak,
    8- Yargı bağımsızlığının ihlal etmek,
    9- Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatmak,
    10- CHP'nin mallarına "haksız" yere el koydurmak,

    hizmetleri:

    1- 1951 yılında Menderes hükümeti Kore Savaşı'na Amerika için asker gönderdi. Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore'de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.

    2- 1952'de NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.

    3- 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi.

    4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra ismet inönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapattı.

    5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa'yı destekledi.

    6- 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm ettirdi.

    7- "Tahkikat Komisyonu"nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.

    8- ismet inönü'ye 12 oturum meclisten men cezası verildi.

    9- Turan Emeksiz hükümete karşı istanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.

    10- Hukuk'un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve ilhan Dizdaroğlu 'görülen lüzum üzerine emekliye sevkedildiler. Aslında Menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950'de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etmişti.



    karşıt görüşlerin hazırladığı yazılara inanmamızı mı bekliyosun?




  • Adnan Menderes'in idam edilmesi bu ülke için utanç vericidir. Ama bunda maalesef kendisinin hataları da söz konusudur. O zamanlar yaptığı hamleler ile darbeyi kışkırttı. Kendi sonunu hazırladı. Ama tüm bunlara rağmen idam edilmesi siyasi tarihimiz açısından utanç vericidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gmt_one

    gerçektir arkadaşlar bizzat ayşe sultan anlatıyordu

    şefika sultanla konuştum haberler doğruymuş arkadaşlar kendi anlattı.
  •  Merhum Adnan Menderes'in önemli suçlarından birisini hatırlayalım.


    KORE'DE ÖLEN BİR YEDEK SUBAYIMIZIN MENDERES'E SÖYLEDİKLERİ

    = DİYET =

    Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
    iki gözünüzle bakarsınız,
    iki kurnaz,
    iki hayın,
    ve zeytini yağlı iki gözünüzle
    bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli
    ve topraklarına çiftliklerinizin
    ve çek defterinize.
    Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
    iki elinizle okşarsınız,
    iki tombul,
    iki ak,
    vıcık vıcık terli iki elinizle
    okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
    dövizlerinizi,
    ve memelerini metreslerinizin.
    İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
    iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
    iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
    ve bütün kaygınız
    iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
    halkın tekmesinden korumaktır.
    Benim gözlerimin ikisi de yok.
    Benim ellerimin ikisi de yok.
    Benim bacaklarımın ikisi de yok.
    Ben yokum.
    Beni, Üniversiteli yedek subayı,
    Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
    Elleriniz itti beni ölüme,
    vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
    Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
    ve ben al kan içinde ölürken
    çığlığımı duymamanız için
    kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
    Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,
    ölüler otomobilden hızlı gider,
    kör gözlerim,
    kopuk ellerim,
    kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
    Diyetimi istiyorum, Adnan Bey,
    göze göz,
    ele el,
    bacağa bacak,
    diyetimi istiyorum,
    alacağım da.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.