Şimdi Ara

Netflixteki dizilerdeki eşcinsel sahnelerden artık gına geldi. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
584
Cevap
2
Favori
27.512
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
599 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Eril düşünceleriniz batsın

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • her filme zorla satranç sahnesi soksalar "satrancını öpeyim yeter artık" dersin. bu sonu gelmeyen eşcinsellik propogandası ile ilk başta halk içindeki normal eşcinsellere, yani böyle kanser olmayan. önüne gelene aşağılayıcı gözle bakmayan kişilere zarar veriyorlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslına çok basit bir çözümü var,izleme.
  • 7+ 13+ gibi yapımlarda bile ergen tipleri eşcinsel rollerde oynatıyorlar.
    Hollywood yapılır filmlerde mutlaka 1 tane ben yahudiyim diyen bir tip olması gibi baydı artık. Kim kimi düdükluyorsa duduklesin ama ben artik görmek istemiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Eşcinsllere karşı değilim ama..." veya "homofobik değilim ama..." diye başlayan cümleler görüyyorsanız bilin ki homofobiktir.

    ayrıca insan karşı olmadığı birşeyden nasıl rahatsız olur garip geliyor. demekki içten içe karşısın ve çok fazla görmeye başlayınca içindeki bu karşı olma duyguusnu triggerlıyor.

    yoksa karşı olmadığın bir şey milyon kez de gözünün önüne gelse umursamaz, rahatsız olmazsın. aklına bile gelmez böyle birşey.

    geçiniz o yüzden...


    blok.
  • Netflix’in neredeyse bütün dizilerinde var ve resmen iğreniyorum.
    Hoşuna giden gitsin kendisi yapsın.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • La Casa De Papel seyrediyorum. Keyfim yerinde, atmosfer mükemmel. Efendi efendi konuşan 2 adam bir anda öpüşmeye başladılar. Hay sizin yapacağınız diziye dedim

    Profesör'ü bile gay yaparlardı bu adamlar.
  • Filadam kullanıcısına yanıt
    Verdiğiniz örnek gerçekten mantık dışı. Dünya sağlık örgütü tarafından bir tercih olmadığı, hastalık olmadığı yıllar yıllar önce kabul görmüş yönelimi kalkıp burada hiç bir bilimsel veriye dayanmadan üstelik kafanıza göre oran da vererek "%100 tercih meselesi" demek büyük bir cehalet örneği ne yazık ki..

    İrade mi?! Size şimdi kalkıp biri zorla, kafanıza silah dayasa da hem cinsiniz ile bir şeyler yaşayabilir misiniz? Tercih olsa böyle bir ülkede, böyle bir coğrafyada insanlar bunu neden tercih etsin. Biraz mantık! Çevrenizde görüştüğünüz ve eşcinsel olduğunu bilmediğiniz kim bilir kaç kişi var. Ve ayrıca;

    Büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın. Homofobik olmak asıl bir hastalıktır. Sizin de ilerde çocuğunuz eşcinsel olabilir.. Size normal gelmeyen birşey başkalarına gayet de normal gelebilir. Netflix'te yayınlanan eşcinsel içerikli dizilerden veya sahnelerden mideniz bulanıyorsa izlemezsiniz olur biter.

    Not: Eşcinsel değilim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • konunun netflix le alakası yok, neredeyse bütün yabancı dizilerde var.
    Sanırım gay lerin reytingi dizilere gay karakter koyduracak kadar fazla. Başka açıklama bulamıyorum. Gerçek hayatta olmayacak kadar fazla gay lik işleniyor ve bunların öpüşme, sevişme sahneleride çekiliyor. Yani sadece gay karakter yetmiyor bunların yiyişme sahneside çekiliyor. Bazı dizilerde, örneğin sex education da son sezonda homosexuel sayısı hetero sexuel sayısını geçti sanırım 8 tane gay karakter var.

    yanlış anlaşılmamak adına yazıyorum, gay düşmanı değilim, haklarını savunuyorum ama son 4-5 yıldır dizilerde anlamsız bir işleme var.
  • efekcr kullanıcısına yanıt
    Hocam hem hastalık değil hem de tercih değil diyorsunuz. E o zaman ne?

    Hastalık demedim ki ben keşke okusaydınız. Hastalık olmadığını biliyorum.
    Verdiğim örnekten kastınız tek yumurta ikizliği ise o zaman sizin bilim adına hiçbir şeyden haberiniz yok demektir. Bir durum için genetiğimizin rolü ne belirlemeli için sıklıkla kullanılır. Hatta bu bilimsel çalışma bunları destekleyenlerin kendi sitelerinde var.

    Kimseye nefret duyan biri değilim. Sadece bu insanların hayatı cinsellik üzerinden yaşaması ve bu kadar göze batırılması midemi bulandırıyor.

    Her şeyi bırakalım. Ben bu herkes saygı duymalı mantığını anlayamıyorum. Yani benim midemi bulandıran şeye saygı duymamın zorlanması da bana haksızlık olmuyor mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-530508BB2

    Bu mesaj silindi.
    Aa, Amerikadaki straight white male'in Türkiye versiyonu, tıpatıp aynı argümanlarla kendini savunuyor. Naber knk.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wilter -- 17 Nisan 2020; 11:0:7 >
  • Senin insanlarin guzelligini gorememen onlari cirkin yapmiyor, gozlerinin korlugunu, kalbinin cirkinligini gosteriyor sadece

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Filadam kullanıcısına yanıt
    Mesajda da belirttiğim gibi buna "yönelim" deniyor..

    Hastalık olmadığını Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamasını belirtmek için söyledim, siz dediniz demedim.

    Heteroseksüelliğin sebebi olmadığı gibi eşcinselliğin de sebebi yoktur. Siz "bu insanların hayatı cinsellik üzerinden yaşaması ve bu kadar göze batırılması midemi bulandırıyor" diyerek genelleme yapıyorsunuz. Eğer kast ettiğiniz kişiler Kerimcan Durmaz, Murat Övüç gibi kişiler ise söyleyecek sözüm yok buna..

    Ama inanın bana eşcinsellik bu değil; Bel altından prim yapan, evli bir erkekle 10 yıldır ilişkisi olup insanlara ahlâk dağıtan, aklı fikri sekste olan bireyler topluluğu değil.

    Size mide bulandırıcı gelen bir şey onları hastalıklı yada iğrenç yapmaz. Bir çok eşcinsele göre de heteroseksüel seks iğrenç gelebilir ama milyarlar yapıyor..

    2020 yılındayız, hâlen daha başkasının hayatının derdinde olmak, bilmiyorum ne kadar doğru. Başkası senden farklı seviyor/sevişiyor diye eşcinselleri yok saymak, ötekileştirmek, hedef göstermek neden?

    Eşcinseller hakkında bu kadar eleştirisel ve yargılı bir yaklaşıma sahip olduğumuz kadar, keşke pedofili hakkında da duyarlı olup sürekli gündeme getirsek..

    Bir alıntı ile yazımı sonlandırıyorum..


    İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şahika Yüksel'in yazısından alıntı;

    Dünya sağlık örgütü 70'lı yıllarda eşcinselliğin bir hastalık ya da bozkluk olmadığını doğal ve normal bir durum olduğunu belirtti ve yine amerikan psiyatri birliği 1990 yılında eşcinselliğin bir hastalık olmadığını gay ve lezbiyenlenler arasında yapılan birçok çalışmada ruhsal açıdan sağlıklı oldukları belirtilmiştir.

    Eşcinselliğin bir hastalık, bozukluk yada eksiklik olmadığı, 3 farklı cinsel yönelimden birisi olan, doğuştan veya 3-4 yaşlarına kadar belirlenen, kişinin kendi seçmediği bir durum olduğu bilim tarafından tespit edilmiş ve çoğu ülkede kabul görmüştür. Eşcinselliğin sebebi yoktur. Ancak en yaygın yönelim olarak kabul edilmiş heteroseksüelliğinde (karşı cinsiyetten kişilere ilgi duyma) sebebi yoktur. Çünkü ikiside eşdeğer cinsel yönelimlerdir. Dolayısıyla hastalık olmayan bir durum için tedavi kelimesinden söz etmemiz mümkün olamaz. Ancak eşcinsel kişilerin toplumdan dışlanmaları ya da aileleri tarafından reddedilmeleri gibi durumlarda yaşayabilecekleri travma ve ruhsal problemler için yardım almaları mümkündür. ya da eşcinsel kişilerin bu yönelimlerini eyleme dökmemeleri yani kimseyle herhangi bir ilişki yaşamamaları sağlanabilir. ancak heteroseksüel ya da eşcinsel insanlar bunu kendileride yapabilirler. Tüm insanlar kendilerini duygusal yada seksüel ilişkilere kapatabilirler. ancak bu onların içlerinden gelen hislerini değiştirmez. yalnızca bu hisleri yaşamalarını engeller ancak bunu insanlara dayatmanında vicdanlı bir tarafı yoktur. Fakat mesleklerine dini inançlarını, ahlak anlayışlarını, maddi kaygılarını veya diğer kişisel görüşlerini karıştırarak eşcinselliğin hastalık olduğunu, sapkınlık olduğunu iddia eden kurum ve kuruluşlar, tedavi edebileceğini iddia eden doktor ve sağlık kuruluşları özellikle ülkemizde hayli fazladır. Yöntemleride demin bahsettiğimiz şekilde kişilerin hislerini, eşcinselliklerini değil cinsel hayatlarını yok etmektir.

    Eşcinselliğinden memnun kişiler olduğu gibi, bundan mutsuzluk duyan ve değişmek isteyen kişilerde vardır. Bunun sebebi ise yanlış kaynaklardan edindiği bilgilerle hasta olduğunu, kötü birşey yaptığını, v.s düşünmeleri, aileleri tarafından reddedileceklerinden endişe etmeleri ve toplumun eşcinselliğe anormal gözüyle bakıp dışlaması, aşağılaması, iş imkani vermemesi, eşcinsel cinayetleri gibi durumlara ilgili duydukları korkular, yaşadıkları acılardır. bu yüzden değişmesi gereken kişilerin eşcinsellikleri değil, yanlış zihniyetlerdir.

    Kesin ve net olarak eşcinsellik bir hastalık, bozukluk, eksiklik, sapıklık, sapkınlık değildir. hastalık olarak kabul edilebilecek bir psikolojik sorun varsa o da "homofobi"-eşcinsel düşmanlığı-dir. homofobi tıbben bir psikolojik sorundur.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • efekcr kullanıcısına yanıt
    "Eşcinsellere karşı değiliz ve kendi haklarını koruyabilmekte karşılaştıkları sorunlarla daha kolay başa çıkabilmeleri için haklarını savunmaları gerektiğine inanıyoruz. Eşcinsellerin saygın ve ahlaki değer yargılarına uygun yaşam tarzlarına, örgütlenme haklarına, varoluş ve özgürlük mücadelelerine saygı duyuyoruz. Ancak eşcinselliğin doğal bir eğilim ve normal bir durum olduğunun ilan edilmesine, yaygınlaştırılması veya özendirilmesi çabalarına, topluma bir model veya üçüncü bir cinsiyet olarak sunulmasına karşıyız. Bu bağlamda medyaya, cinsel terapistlere ve hekimlerimize görevler düşmektedir."
    Prof dr cem keçe, cinsel sağlık enstitüsü derneği başkanı

    Haklısınız, başkalarının hayatına karışmak gibi bir niyetim yok ama gençlerin bu kadar etkilenmesi, yani içinde biraz bile böyle bir his varsa illa eşcinselsin ve bundan kaçışın yok demek yanlış bence. Medyanın yaptığı bu. Eğer öyle olsa hayatının bir bölümünde eşcinsel veya transseksüel olup sonra geri dönen kimse olmazdı, ama çok var. Niye bilmiyoruz bunu düşünmek lazım. Dediğim gibi haklısınız, kimsenin hayatına karışmak için yazmıyorum, sadece hem bu durumun değiştirilemez olarak lanse edilmesi gençlere sunulan "çaresizsin" algısı yanlış.
    Yukarıdaki psikiyatrisn dışında Prof nevzat tarhan ın da bu konuda yazıları var. Bunlar da psikiyatri profesörü.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • RedFloyd R kullanıcısına yanıt
    Biz de kayra sandık..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Netflix ergen ve mağduriyet platformu olmak için uğraşıyor. Kaliteyi yapamadiklarini anlayınca buna yöneliyorlar, türk kanallarinin tamamının yemek programı çekmesi gibi düşünün. Kaliteli içerikler belli Amazon, BBC, yerine göre HBO netflix ortalama genç insana hitap ediyor. Kaliteli işler arayan izlemez zaten

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Açıkçası bu gibi eleştirileri bende "izleme o zaman" diyerek cevaplarım. Ama gerçekten çok fazla var. Sis diye bir dizi izledim geçen 14-15 yaşında bir çocuk gay çıktı. Herkes istediği gibi yaşayabilir beni çok ilgilendirmez ama açıkçası ben izlerken rahatsız oluyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar Netflix içerisinde her türden her ülkeden her dilden dizi , film , belgesel ve tarihsel yapıtların olduğu bir platform. Yani Netflix ' in kuruluş amacı seyirci kitlesine ruh haline göre seçenekler sunması. On binlerce proje var içerisinde . Yani rahatsız olmayacağın şeyler de var. Karakterlere değil , yapıtın ne anlatmaya çalıştığına odaklanırsanız işler sizin için daha kolay olacaktır. He yine rahatsız oluyorsan türk yapıtlarını izlersin olur biter. Gereksiz bir konu olmuş kusura bakmayın.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.