Şimdi Ara

OKULUN İLK GÜNÜ ANNE-BABA MESLEĞI SORULMASI (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
158
Cevap
4
Favori
5.579
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
166 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben hep devlet okulunda okudum ve bizde bu tip sorular soruldu ama ben hiç annesi avukat, babası doktor olan duymadım, duysam bile nadir yani. Annesi avukat, babası doktor olan bir çocuk zaten devlet okulunda okumaz bırakın bu işleri. Benim gördüğüm devlet okullarında çocukların anneleri ev hanımı babaları işçi oluyor. Ezilme falan olmuyor yani. Burayı iyi okuyun; İSTİSNALAR OLABİLİR
  • Misal, birilerinin ebeveynleri doktor-öğretmen diğer bir çocuğun ise işçi. Bunda çok uçurum yok bana göre. Yani benim bakış açık budur.

    Birkaç okul değiştirdim ilköğretimde. Her seferinde birilerinin ebeveynleri ailem için 'patron' oluyordu. Farklı bir yerden bu ilçeye göç ettik, dışarıdan göç alan bir ilçe burası. Ve buraların yabancısı olmak inanılmaz zor. Benim için o kadar zor oluyordu ki, bazen boğazıma bir şeyler düğümleniyordu. İnanın onların söylediklerine alındığım zamanlar bir iz gibi zihnimin bir köşesinde. Çok ağır bir şey, bunu yaşamayanın anlaması çok zor.

    Ayriyeten, bir keresinde bir öğretmenim -ne kadar öğretmen orası tartışılır- bilgisayar çıktısı olarak istemişti ödevi. Benim bilgisayarım yoktu, tenefüste bir ara söyledim öğretmene ben yazabilir miyim elimle diye. Daha sonraki ders tahtadan 'bu arkadaşınızın bilgisayarı yokmuş, ona birisi yardım etsin çıktıyı halletsin' demişti fahişe. Kimse de yardım etmek istememişti.

    Kısacası böyle öğretmenlere de, bunları temiz belleklere öğretmen olarak gönderen sisteme de sokayım.




  • Babası zengin olan çocuğa bağırıp çağırmayacak, kendini tutacak. Babası fakir olan çocuk üstünden sınıfta gövde gösterisi yapıp otoritesini sağlayacak.

    Babam cezaevinde, ilkokulda birkaç kere sormuşlardı. Bütün sınıf durumu bildiği için hocaya yalan da söyleyemiyorsun. Bir gün şerefsizin biri daha 5. sınıftayken ağlatmıştı beni bu yüzden sınıfın ortasında. Ama liseye geçince hiç umrumda olmamaya başladı. Artık hocanın gözlerinin içine bakarak ve gülerek söylüyordum sanki babamın yaptığı işten zevk alıyormuşum gibi, soruyu sorduğuna pişman olsun diye ki gülümsememin uyandırdığı şaşkınlık dahil olunca bunu izlemesi çok zevkliydi. Şimdi ki aklım olsa ilkokulda da yapardım, hatta tehditkar konuşurdum. Hocaları görürdük o zaman...

    Ama yeni nesil gözünü açtı. Eskisi gibi öğrenciye vurma, bağırma, çağırma hakaret kalmadı. Artık herkes birey olduğunun farkına varıyor. Eskiden cahil halk üzerinden kendilerini iyi tatmin ettiler.




  • Çok bilinmeyen mesleklerden söyle baya cool oluyor.Bizim bi arkadaş hesapçı demişti

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • eskidendi o meslek sorma. yeni öğretmenlerin çoğu sormaz.

    Benim gibi ilk girip kendisini tanıttıktan sonra direk sınav kağıdı dağıtıp sonuçları okurken tanışmayı seçen bir öğretmene de denk gelebilirsiniz.
    Yaptığım sınav seviye tespiti için ön test niteliğinde de olsa o kağıtları dağıttıktan sonraki yüz ifadesine bayılıyorum :)
  • Bunun adı haysiyetsizliktir, hatta çok daha ağırını yazabilirim ama forum kuralları izin vermiyor.
    Liseyi bitireli yıllar oldu.
    O zamanlar idrak edememiştim, ama yıllar sonra bazı şeyler oturuyor kafada, o soru sorularak daha baştan itibaren öğretmen öğrencisini kafasında fişliyor, bu zengin çocuğu, bu fakir, bunun babası marangoz, dolap falan yapar işe yarar, bunun babası savcı işimizi görür, bunun babası vergi dairesinde. vesaire. daha nice düşünceler...

    Bugünkü kafamla liseye gitsem, o öğretmenlerin sorduğu dangalakça sorularda onlara öyle laflar söylerdim ki yerin dibine girerlerdi, çocuk aklıyla birşey diyemiyorduk.
  • 2. Sınıfta soran hocaya (hocamız degismisti) sanane demiştim sonra baya utanmistim tabi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • en iyisi galerici de geç derine girmessin olur biter
  • Neyse mesleği söyleyin ekmeğini emeğiyle kazandığı sürece kimsenin önünde utanıp sıkılmaya gerek yok. İnsanlar anlayışla karşılayacaktır, onlar için birşey değişmeyecektir, insan olmayanlarla işiniz olmasın zaten.
  • Kaynak:ekşi sözlük tek hortumlu fil(mobilim link ekleyemedim.)

    öğrencilik hayatım boyunca, bilinçaltıma hep "kötü" anılar işlemiş öğretmen tipi, zâlım.

    eveeeeeet çocuklar, hadi birbirimizi tanıyalım. önce ben kendimi tanıtayım. adım alfa, soyadım beta. gama yıldır bu mesleği sürdürmekteyim. önümüzdeki bu bir yıl boyunca sizlerin epsilon bilgisi dersine gireceğim. umarım güzel bir eğitim-öğretim yılı olur.

    ben kendimi tanıttım, şimdi sıra sizde. ehi.* isim-soyad ve anne-baba mesleğini söyleyin. sağ baştan başla canım. (gözlüğün üzerinden bakmak sûretiyle parmağı ile kendisine göre sınıfın sol yanını işaret eder.)

    küçükken tabi insan anlamıyor, bu anne-baba mesleği söyletme merasiminin nedenini. sorunun altında yatan psikoloji, "öğrenciyi tanımaya çalışma çabası" olarak görülebiliyor ufağıken. fakat bu amatör eylemin sonuçları, öğrencilerde derin izler bırakıyor.

    +adım delta, soyadım zeta. babam çiftçi, annem ev hanımı.
    -evet çocuğum sen devam et.
    +adım ita, soyadım teta. babam mali müşavir, annem öğretmen.
    -aa, ne öğretmeni, nerede çalışıyor?
    +yota ilk öğretim okulunda, kappa bilgisi öğretmeni, örtmenim.
    -tamam yavrum sen devam et.
    +adım lamda, soyadım omikron. babam vefat etti, annem ev hanımı...

    bu muhtemel diyalogtan sonra, sınıf sessizliğe bürünür. "muhtemel"dir çünkü, her sınıfta anne veya babası vefa etmiş bir çocuğun olma ihtimali vardır. olaya sadece ölüm sertliği ile bakmayalım. her sınıfta, toplum normları tarafından "utanılcak" algısı oluşturan bir mesleği olan anne veya babaya sahip öğrenci olabilir. çocuk yaşta alın teri ile kazanılan paranın önemli olduğu, mesleğin çağrıştırdığı imgenin önemli olmadığını başkalarına anlatamayabilirsin. gerçi bunu başkalarına anlatmaya çalışmaya gerek yoktur fakat bu idrake varabilmek çocukken gerçekleşmeyebilir.

    yeni öğretmen ya da hocayla tanışılcak her sene başı zulümdür bu çocuklara. yetmezmiş gibi o gün ilk dersine giren tüm öğretmenler, sınıftaki öğrencilere anne-baba mesleklerini söyletir. bu yetim-öksüz çocuklara bu acıyı neden yaşatır bu öğretmenler?

    acaba, sınıfta "arkası" güçlü öğrenci var mı diye kontrol etme çabası mıdır bu? yoksa veliler toplantısında mesleğini bildiğiniz ebeveyne, usulüne göre hareket edebilme ön hazırlığı mıdır bu?

    iyi niyetli yaklaşayım bir de. sınıfta durumu iyi olmayan öğrencileri bulup onlara yardım edebilme ya da ona göre davranabilmek için yapılan bir tarama mıdır bu? eğer öyleyse, neden bu fecaat tüm sınıfın gözleri önünde gerçekleştirilmektedir?

    bu sorunun, çocuk ve sınıf psikolojisi üzerine etkileri detaylıca düşülümelidir. fosilleşmiş öğretmenlere belki durumun izhanı tebliğ edemeyiz fakat daha yetiştireceği yüzlerce-binlerce öğrenci olan genç öğretmenlerimiz, bu tehlikeyi idrak etmeliler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi for47 -- 30 Ağustos 2015; 1:05:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • En sinir olduğum şeydir.
  • Bu tür soruları soran kişiler eğitimden eğitimcilikten nasibini alamamış asalaklardır. Boş konuşurlar zira öğretmen de değildirler.. Zike sürülecek akılları da yoktur.
  • Hep sordular. Babam işçi dedim. Ama babası doktor, polis veya asker olan arkadaşlarıma hep imrenerek bakardım, hep onlara pozitif ayrımcılık olurdu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • for47 F kullanıcısına yanıt
    Ben ilkokuldayken kendim de dahil maddi yardim verilen tüm çocuklara bu yardım tüm sınıfın önünde göze sokularak verilirdi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vasifsiz diyalog kuramayan ogretmen sorusu..

    Bende ogretmenim daha hic boyle bir soru sormadim ben ogrencilere adlarini bile sormam oyle yil icinde zaten ogreniriz evladim derim her zaman..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gktupc


    quote:

    Orijinalden alıntı: Sophie Dee

    Benim babam vefat etti ben ne diyeyim

    Hocam bu yuzden ilk günler okula gelmeyen insanlar var

    Hocam beni taarif ettiniz...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okul aile birliğine para lazım çünkü

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 0nime-N0-Kyo

    Vasifsiz diyalog kuramayan ogretmen sorusu..

    Bende ogretmenim daha hic boyle bir soru sormadim ben ogrencilere adlarini bile sormam oyle yil icinde zaten ogreniriz evladim derim her zaman..

    Hocam sizde naptiniz ilk gün tanışma falan yapmıyor musunuz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lisede okurken babamin meslegini soylemek gibi hata yapmistim edebiyat hocasi ustume aldigim montun bile parasini soruyodu derse filan gelmek istemislerdi hocalar bence cok yanlis diger ogrenciler mahcupta olabilir sonucta orda her kesimden insan var bunu dusunmeleri lazimda nerde bizde o dusunceli insanlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öğretmen çocuğuyum, bir defasında annemle babam konuşurken duydum, okullarında bir öğretmen özel ders verebileceği öğrencileri öğrenmek için soruyorum demiş. Bizimkiler iyi ki sormuyor yoksa çok tartışma olur.

    Ben 79 almıştım İngilizce'den ve o sırada advanced kuruna kursa gidiyorum, arkadaşım benden kötü beklerken 90 almıştı. Sırf babası zengin diye. Sonra hoca velin gelsin demişti arkadaşa. hoş, o sınavım 92'ye yükselmişti (bilerek yanlış okumuş) ama aklımdan çıkmıyor. İyi okullarda özellikle hocalardan ders, kurs almayan çok az.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.