< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Ölüm Korkusu/Sevdiklerini Kaybetme Korkusu
-
-
Çaresizlik, hissettiğin şey çaresizlik ve seni bundan kimse kurtaramaz. Çünkü seninle birlikte hepimiz aynı felakete doğru yürüyoruz ve yardım için el açacağın herkes aynı geri dönüşü olmayan yolda yokoluşa doğru yürüyen koyun sürüsünden başka birşey değil.
Burada kendinden en emin kişiden, en korkağına, en büyük insanlardsan, peygamber dediklerinden, eli kanlı diktatörlere herkes aynı zavallılığı için için yaşıyor ve bu çaresi olmayan bir durum. Bizim varlığımız bir balon köpükçüğü gibi olup yokolmaktan ibaret ve hiçbir değerimiz yok, dünya için hiçbir anlamamız yok ve sanmak istediğimizin aksine hiçbir değerimizde yok.
Bir taşın üzerinde duran bir öbek organizmadan farklı değiliz ekmeğin üzerinde oluşmuş bir tutam küf gibi.Bunlar çok acı gelecek biliyorum ama herkes çaresiz. Dünyanın yaşadığı bu delilik, bunca uydurma hayaller, bunca saçmasapan davranışlar hayali varlıkların önünde beş vakit yerlere kapanıp yalvar bu hareketlerin nedeni ne sanıyorsun ?Neden bu kadar yerin dibine geçiyoruz sanıyuorsun çünkü hepimiz yokoluş karşısında kıvranıyoruz ve bir çözüm arıyoruz fakat çözümü sana sunacvak hiç kimse yok.
Hepimiz boş lakırtılar içerisinde kaçınılmaz olana doğru yürüyoruz. Bu da dünyayı ve herşeyi bizim için absürt kılıyor. Bir yanıt yok ve bu yanıtı sana verecek hiçbirşeyde yok. Çünkü burada bu sorunun yanıtını sorduğun kişiler bütün o filozoflar veya din adamları hepsi sensin. Kendine soruyorsun ve duydukların sadece kendi içindeki boşluğun yankıları.
Bütün insanlar hepimiz mezbahada kesime doğru ilerleyen bir grup besi hayvanından farklı değiliz ve bir çözüm yok, anlam veya hiçbirşeyder yok her saniye bir adım daha çürüyüp, yokoluşa bir adım daha yaklaşıyoruz. Şunu bil geçen her gün bir önceki günden daha kötü olacak ve bunu bilerek varolan günlerini keyif alarak geçirmeye çalış boş, bomboş felsefeler veya dini hurafeler yerine deneyimin kendisine odaklan. Yaşam deneyimine.
Seni hiç kimse kurtaramayacak. Sende hiç kimseyi kurtaramayacaksın bunun bilincinde olursan belki kalan günlerini daha dolu geçirirsin.
En sonunda da şunun farkına var çevrende yardım istediğin herşey aslında sensin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 5 Aralık 2020; 9:13:11 >
-
Din bağımsız bunlardan dostum. Köpegim öldü 3 gün önce 8 yıllık dostumdu ben onla anılarımızı düşünüp gülümsüyorum hayatı anlamlandıran şey sonu olması. Sonsuz olsaydı değeri kalmazdı. Şuana dek ölen kimse için göz yaşı dökmedim onun yerine fotoğraflara bakıp yanimda biri varsa böyle böyle yapmıştık ne güzel günlerdi diyip gülümsedim mentaliteyi değiştir çoğu insan ağlamayı kendini yere atmayı uygun buluyor ama hayatını kaybeden kişiler asıl bunu istemez bizden. Sana gelince ömrünün her gününü güzel yasa yapmak istediklerini yap çalışman gerekeni çalış en küçüğünden iz bırak insanlara iyi izler giderken gözün arkada kalmaz ozaman. -
İslam'a inanıyorsan bu dinde bir öteki taraf var; bu sebeple ölümden çok da korkmaman gerekiyor. Sanıyorum ki, ya dini inancınla ilgili sorunun var; yani dinine tamamen inanmıyor veya dinin hakkında gereğince malumat sahibi değilsin ya da ölüm anında bulunan ihtimal dahilindeki hissiyatları ve ardından gelen tüyler ürpertici bir hissiyatsızlığı az çok fark ederek inançsızların bu acı ve hiçliğe tamamen terk edileceği gibi bir düşünce varsayarak dinine daha da yaklaşmayı arzuluyorsun. Böylesi bir düşüncen varsa (ki belki hiç olmayabilir) bu düşüncenin din çerçevesinde herhangi bir temeli olmadığını düşünebilirsin. İslam'a göre en kötü veya en inançsız insanlar dahi yargılanmak üzere diriltilecek çünkü. Bu Kur'an'da çok açık ve nettir. Olur da, İslam'dan veya öteki taraf barındıran başka herhangi bir inançtan çıkar ve insan ruhunun ölümsüz değil de bedenle beraber ölümlü olduğu bir dünya görüşü benimsersen filozof Epikuros'un şu güzel ölüm interpretasyonunu rehber edinmeni önerebilirim: "Biz varsak ölüm yok; ölüm varsa biz yokuz, bu nedenle kötülüklerin en kötüsü ölüm aslında bizim için hiçbir şeydir." ; "si nos sumus, mors non est; si mors est, non sumus nos, igitur, mors, maxima mala omnium malarum, nobis nihil est." İnancın ne olursa olsun, gelecekte bilinmeyen bir gün de olacak bir olay için hayatını düzenli bir şekilde zehir etmeye değmez. Gece vakti başka şeyler düşün. Düşünebilecek çok şey var.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
yaygın anksiyete bozukluğun var gibi, uzman yardımı alabilirsin.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-F7923480Byaygın anksiyete bozukluğun var gibi, uzman yardımı alabilirsin.
Anksiyetede pek çok şeyin kaygısı oluyor; yalnızca ölümün değil. Başka konularda da ciddi kaygısı varsa anksiyete bozukluğu çok muhtemel. İnsanı çok yıpratan bir duygu çünkü stres yaratan bir takım enzimlerle, daimi uyarım ve stres oluşumuyla ilgili.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Nat AlianovnaAnksiyetede pek çok şeyin kaygısı oluyor; yalnızca ölümün değil. Başka konularda da ciddi kaygısı varsa anksiyete bozukluğu çok muhtemel. İnsanı çok yıpratan bir duygu çünkü stres yaratan bir takım enzimlerle, daimi uyarım ve stres oluşumuyla ilgili.
Alıntıları Gösterdoktorum. arkadaşın bahsettiği nefes darlığı ve ölüm korkusu duygusu anksiyeteyle ilişkilidir ki ortada belli bir sebep olmadığını kendisi de söylemiş. makul gerekçeler olmadan sürekli aileyi kaybetme kaygısının olması da diğer kriterler sağlanırsa anksiyete bozukluğu konulmasına yeterlidir. buradan tanı konulamaz, psikiyatriye gitmesi lazım.
-
Kendi anksiyetemden yorumladım. Bende misal ölüm kaygısı yok fakat daha başka şeylerin [daimi olmaya meyilli] kaygısı var. Nefes darlığı yerine sol elim titrer. Nadiren kalbim çok şiddetli çarpar. Vücudu ele geçirdi mi insanın performansını çok düşürebiliyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Senin sorunun din ile ilgisinden çok ölümlü olmayı kabul edememekle alakalı gibi duruyor. Sevdiğin her şey, sevdiğin herkes bir gün ölümü yaşayacak. Bu hayattaki en gerçek şey ölümdür. Bunu kabullenmek istemesek de soğuk bir gerçeklik olarak karşımızda durur. Bu gerçekliği bilip ona göre yaşamak gerekli elimizden geldiğince.
İnanıyorsun diye anlıyorum yazdıklarından; bu ölüm sadece ilk aşama inancımıza göre. İbadeti kendin için yapman lazım. Dini bütün olsan da dertlerin bitmeyecek; bu kaygılarını geçirmek için kendinde huzuru bulman gerekli.
Doktor tavsiyesi de verilmiş sana eğer şiddetli olduğunu düşünüyorsan bir uzmana da görünebilirsin. İlaç verirse ama ilaçları iyi incelemeni öneririm, çok yan etkisi oluyor bazı ilaçların.
-
Arkadaşı bir uzmana görünmesini söylemekle iyi mi ettik diye düşündüren bir konu açıldı, mesajlarını tamamen küçük harflerle yazdığına göre sen de ekşi sözlüktesin sanıyorum, belki görmüşsündür de konuyu.
https://eksisozluk.com/psikiyatriye-gidilmemesinin-gerekliligi--6755612?p=1
Konuya cevap veren insanlardan bazılarının yazdıkları gerçekten oluyor mu bu ülkede? Sırf ilaç aldı diye bu devlet polis vb güvenlik görevlisi olmaktan alıkoyuyor mu gerçekten? Durduk yere konu sahibinin hayatıyla oynamayalım.
-
Sevdiklerinle güzel anıların olmuş. Onları kaybedersen muhtemelen bir daha mutlu olmayacağını sanıyorsun. Bunun tek çaresi uzaklaşmak. Kişilerden, kurumlardan seni aşırı derece mutlu eden her şeyden. Ama tabi bu mutlu olamazsın demek değil. Mutlu ol ama sınırını bil. Korkma çünkü korkunun ecele faydası yok. Dediğim gibi sınırları bil ve pozitif olmaya çalış.
-
herkes bu korkuyu yaşar, doğal bir duygu bu, bana göre.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X