opel insignia'nın artıları ve eksileri

DaggeredByRuhtan

Yarbay

3386 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Goday

Binbaşı

1736 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: aongoren

çok soru gelince böyle bir konu açayım dedim. katkıda bulunan insignia kullanıcıları olursa sevinirim.
bence;
artıları:

1- bence en önemli artısı (belki mimar olduğum için bu benim için daha önemli) iç ve dış tasarımının çok iyi olması. özellikle iç tasarım konusunda kendi segmentinde rakipsiz görüyorum. yolda giderken veya park halinde istisnasız (aracın yeni olmasının etkisi de büyük tabii) herkesin gözü üzerinizde.http://opelinsigniaclub.wordpress.com/category/tum-yazilar/opel-insignia-foto-arsivi/

2- 180 beygir benim gibi sürat meraklısı olmayan ve aracında başka bir kişi varken asla limitleri geçmeyen birisi için bile büyük artı, yokuş-rampa çıkarken, kısa süreli seri hızlanırken özellikle türkiyedeki trafik koşullarında çok büyük bir artı ve gerektiği zaman altında bir kaplanın bulunduğunu bilmek insana daha bir keyifli geliyor.http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/07/11/opel-insignia-hiz-testi/

3- hill holder, afl far sistemi, entegre navigasyon, özel fren disk temizleme sistemi, elektronik park freni, 8 hava yastığı, 5 yıldız ncap, 2009 yılın otomobili ödülü, standart cruise control, flexiride şasi seçeneği, sport seçeneği vs... gibi özelliklerle rakiplerinden çok üstün.

4- fiyatı rakiplerinden bu donanımlara rağmen çok düşük.http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/06/18/18-haziran-tarihi-itibari-ile-opel-insignia-fiyat-listesi-%27-otv/

5- yeni astra ile yıllarca adından söz ettirecek yeni bir kasaya sahip ve 2. elde seçilme ve aranma şansı çok.http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/06/22/opel-insignianin-kucuk-kardesi-opel-astra-2009/

6- 1.6 motor 180 beygir ile motor olarak da rakiplerinden üstün.http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/07/06/opel-insignianin-muthis-motoru/

eksileri:

1- opel servisleri

2- aracın yüksek devirli kullanımda yakıt tüketimi fazla. benim gibi normal bir sürücü için yakıt tüketim değerleri 10.1lt/100 km gibi makul bir seviyede. (şehiriçi- ankara)http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/06/30/opel-insignia-yakit-tuketimi/

Aynen katılıyorum. Torpido gözünde soğutma olmaması ufak da olsa bir eksi benim gözümde. Ama arabaya binmek için her defasında can atıyorum.
520'de bile navigasyon yok.

webcin

Yarbay

3401 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Alfredo

Yarbay

4378 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

webcin

Yarbay

3401 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: webcin

Valla onu DaggeredByRuhtan a sormak lazım, imzasında OTOMOBİL MÜHENDİSİ :) yazıyor,
"opel olması koca bi eksi" dediğine göre en güzel cevabı o verecektir...

Şaka bir yana bence Opel in şimdiye kadar yaptığı en güzel araç, ben çok beğeniyorum...

Alıntıları Göster

İlk bakışta âşık olunabilecek şeylerin sayısı hayli fazla olabilir. Büyüleyici bir doğa, bir sanat eseri ya da sadece bir kez izlemiş olmanıza rağmen âşık olma ihtimaliniz olan bir sinema şaheseri olabilir bu. Eseri ortaya koyan farzı mahal David Lynch ya da Tarantino ise bu duygu daha derin bir aşka dönüşebilir. Bu biraz da ilgi alanınıza ve zihin algınıza bağlıdır. Zira bir insan ilgilenmediği bir şeyden hoşlanmaz, hoşlanmadığı hiç bir şeye de âşık olamaz.

Farklı ilgi alanlarına sahip olmak aşkla bağlı olduğunuz değerlerden vazgeçmenizi de gerektirmez. Örneğin otomobillere olan ilgim sinemaya olan tutkumu örseleyemez.

Duygu ve değerler bir arada yaşatılabilir. Sona doğru aşkla bağlı olabildiklerin kalır diğerleri inceldikleri yerden kopar. Doğal olan da budur. Hayat sadece bir ölçü ve denge meselesidir. Neyi nereye ne kadar koyabileceğini bilirsen dengeyi korumuş olursun. Ölçünün dışında kalanla uğraşmaya lüzum yoktur.

Şimdi ikilemden çıkıp algılarımı ve dikkatimi şık bir otomobile çevirmek istiyorum.

Opel İnsignia.

Yazıma böyle bir başlık koymama sebep olabilecek kadar özgün ve modern, aynı zamanda da baştan çıkarıcı bir tasarım örneği İnsignia.

Zaten “Coupe Tarzı Sedan” vurgusuyla bunu ortaya koymakta.

“Akan Su” ve “Bıçak Vurgusu” tasarımın ana temasını oluşturuyor. Opel’in tamamen değişen yeni imajını ortaya koymaya çalışan tasarımcılar, bu değişimin ilk vurgusunu yüz hatlarında gerçekleştirmişler. Bunun adı klasik anlamıyla bir makyaj değil. Bu tam anlamıyla bir başkalaşım yani metamorfoz.

Yan panelden akıp gelen bıçak gibi sert çizgiler, kaputun üzerinde yumuşak kıvrımlara bürünerek adeta sakin bir nehir gibi ön panelde toplanıyor. Daralan dikdörtgen farların yeni krom ızgara ile bütünleşen göz alıcı görüntüsü, yeni Opel logosuyla birlikte markanın son nesil vurgusunu ortaya koyuyor.

Arkaya doğru incelen tavan çizgisi ve geniş omuzlar entegre arka spoylerle de birleşince, atletik bir koşucunun patlamak üzere olan silah sesine konsantre olmuş hali canlanıyor insanın zihninde.

Aynı büyü içeride de karşılıyor sizi. Değişmeyen tek şey Opel’in o kendine has iç mekân kokusu. Demek, bildiğimiz sanatkâr bildiğimiz malzemeyi kullanmış. Fakat görülüyor ki bu kez elindeki spatula ve yanı başındaki tuvali kullanırken ustalığını göstermiş.

Dışarıdan gelen akıcılık içeriye de yansımış. Vites topuzunda belirginleşen ve kapı iç panellerinden kokpitin ön kısımlarına doğru uzayan akıcı tasarım, kavisli tavan çizgisiyle geniş bir iç mekân olgusu ortaya koyuyor.

İnsignia da tüm sürüş unsurları, sürücü odaklı ve sürüş güvenliği dikkate alınarak tasarlanmış. Özellikle orta alandaki bas-çevir mantığıyla çalışan düğme, navigasyon’a (yol haritası) erişim kolaylığı ve sürüş anında sağladığı pratiklikle dikkat çekiyor. Aynı düğme ile diğer menü özelliklerini de kumanda etmeniz mümkün. Bu arada tüm Türkiye’yi esas alan harita sistemiyle yol ve adres sormak da tarih oluyor.

Son dönemde yaygınlaşan ve özellikle üst sınıf modellerde kullanılan elektronik el freni İnsignia’da da yer almış. Mekanik el frenlerine alışık olanlar için bir süre adaptasyon zorluğu yaşanması da olası.

İnsignia’yı karakterinize uygun sürüş modlarında da kullanabilirsiniz. Hem de tek bir dokunuşla. Üstelik amortisörler de seçtiğiniz sürüş özelliğine göre anında ayarlanıyor. Örneğin “Sport” modunda hıza duyarlı direksiyon tepkileri hassaslaşırken, gaz girişi artıyor ve amortisörler de sertleşiyor. İç mekân ışıklarıysa beyazdan kırmızıya dönüyor. İnsignia bu haliyle adeta kızgın bir boğayı anımsatıyor. Siz yine de sakin olun. Zira 160 beygir, 2,0 litre ve 4000 devirde 350 Nm torka çıkabilen bu motor aracınızı normal koşullarda bile uçurmaya yetiyor.

İnsignia ile mükemmel giden sürüş birlikteliğimizde canımı tek sıkan park sensörünün bulunmayışıydı. Donanım paketini incelediğimde park sensörünün sunulduğu görünüyordu fakat bir aksilik mi vardı? Kullandığım modelin ilk üretim bandından bu şekilde çıktığını fakat daha sonra seri olarak üretilen modellerde önde ve arkada yardımcı sensörlerle birlikte park sensörünün standart olarak sunulduğunu, aracı teslim etmek üzereyken satış görevlisi arkadaşla yaptığım kısa kritiğin ardından öğrendim.

İnsignia ile ilgili not alabileceğim tek olumsuz yargı yan aynaların görüş zafiyetidir. Evet aynalar sürtünme katsayısı ve aerodinamik yapı önemsenerek dizayn edilmiş fakat görüş buna bir nebze kurban edilmiş. Bu yadsınamaz.

“Fren Destek Sistemi (BA), Hidrolik Fren Yardımı (HBA), Fren Diski Temizleme Sistemi (BDC) Elektronik Fren Gücü Dağılımı (EBD) Virajda Denge Kontrolü (CBC) Düz Hat Denge Kontrolü (SLSC) Dinamik Çekiş Kontrolü (TC plus) Flexride Şasi Sistemi (Sürüşe Duyarlı Şasi Teknolojisi) Sürekli Süspansiyon Kontrolü (CDC), Hıza ve Sürüşe Duyarlı Elektro Hidrolik Direksiyon” gibi sadece yol tutuş güvenliği konusunda sunulan donanıma bile bakıldığında güvenlik konusunda söze hacet kalmıyor.

“Opel Eye” sistemine de değinmek istiyorum. Hani bir zamanlar gazetelerde okuyorduk. Küçük bir araç kamerası sayesinde, aracınız şeritten çıktığında ya da azami hız sınırlarını aştığınızda sizi uyaracak ve bir kaza ihtimalinin önüne geçilecek diye. Opel İnsignia’da böyle bir sistem var. Fakat şimdilik Türkiye’de bu özellik sunulmuyor. Bunun yorumunu okuyucularıma bırakıyorum. Zira karayollarının standartları konusunda henüz hangi iptidailikte seyrettiğimizin bir göstergesi olarak da not edilebilir.

Son bir ekleme. Standart olarak genellikle 18 inç jantlarla sunulan İnsignia, kim ne derse desin 20 inç 245/35 jantlarla daha sportif ve daha etkileyici görünüyor.

Opel İnsignia sürüş keyfini tutkuya dönüştüren ilk görüşte aşkı fazlasıyla aşan bir duygu.

23 ülkeden 59 otomobil editörü bu tutkuya inanmış olmalı ki, İnsignia’yı 2009’un en iyi otomobili seçtiler.

Uluslararası jüri, İnsignia’nın Opel markası için bir kilometre taşı olarak rolünün altını çizerek, bu ünvanı Rüsselsheim, Almanya’ya vermiştir.

Sayıyı 60’a çıkarıyorum. İnsignia için bir oy da ben kullanıyorum.

Tebrikler General Motors. Tebrikler Opel.

Salih ÖZDERYA – Haber 7 (04 Ağustos 2009)

http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/08/21/haber7-insignia-incelemesi/ adresinde haberin fotolarını bulabilirsiniz.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aongoren -- 22 Ağustos 2009; 10:25:44 >

quote:

Orijinalden alıntı: aongoren

İlk bakışta âşık olunabilecek şeylerin sayısı hayli fazla olabilir. Büyüleyici bir doğa, bir sanat eseri ya da sadece bir kez izlemiş olmanıza rağmen âşık olma ihtimaliniz olan bir sinema şaheseri olabilir bu. Eseri ortaya koyan farzı mahal David Lynch ya da Tarantino ise bu duygu daha derin bir aşka dönüşebilir. Bu biraz da ilgi alanınıza ve zihin algınıza bağlıdır. Zira bir insan ilgilenmediği bir şeyden hoşlanmaz, hoşlanmadığı hiç bir şeye de âşık olamaz.

Farklı ilgi alanlarına sahip olmak aşkla bağlı olduğunuz değerlerden vazgeçmenizi de gerektirmez. Örneğin otomobillere olan ilgim sinemaya olan tutkumu örseleyemez.

Duygu ve değerler bir arada yaşatılabilir. Sona doğru aşkla bağlı olabildiklerin kalır diğerleri inceldikleri yerden kopar. Doğal olan da budur. Hayat sadece bir ölçü ve denge meselesidir. Neyi nereye ne kadar koyabileceğini bilirsen dengeyi korumuş olursun. Ölçünün dışında kalanla uğraşmaya lüzum yoktur.

Şimdi ikilemden çıkıp algılarımı ve dikkatimi şık bir otomobile çevirmek istiyorum.

Opel İnsignia.

Yazıma böyle bir başlık koymama sebep olabilecek kadar özgün ve modern, aynı zamanda da baştan çıkarıcı bir tasarım örneği İnsignia.

Zaten “Coupe Tarzı Sedan” vurgusuyla bunu ortaya koymakta.

“Akan Su” ve “Bıçak Vurgusu” tasarımın ana temasını oluşturuyor. Opel’in tamamen değişen yeni imajını ortaya koymaya çalışan tasarımcılar, bu değişimin ilk vurgusunu yüz hatlarında gerçekleştirmişler. Bunun adı klasik anlamıyla bir makyaj değil. Bu tam anlamıyla bir başkalaşım yani metamorfoz.

Yan panelden akıp gelen bıçak gibi sert çizgiler, kaputun üzerinde yumuşak kıvrımlara bürünerek adeta sakin bir nehir gibi ön panelde toplanıyor. Daralan dikdörtgen farların yeni krom ızgara ile bütünleşen göz alıcı görüntüsü, yeni Opel logosuyla birlikte markanın son nesil vurgusunu ortaya koyuyor.

Arkaya doğru incelen tavan çizgisi ve geniş omuzlar entegre arka spoylerle de birleşince, atletik bir koşucunun patlamak üzere olan silah sesine konsantre olmuş hali canlanıyor insanın zihninde.

Aynı büyü içeride de karşılıyor sizi. Değişmeyen tek şey Opel’in o kendine has iç mekân kokusu. Demek, bildiğimiz sanatkâr bildiğimiz malzemeyi kullanmış. Fakat görülüyor ki bu kez elindeki spatula ve yanı başındaki tuvali kullanırken ustalığını göstermiş.

Dışarıdan gelen akıcılık içeriye de yansımış. Vites topuzunda belirginleşen ve kapı iç panellerinden kokpitin ön kısımlarına doğru uzayan akıcı tasarım, kavisli tavan çizgisiyle geniş bir iç mekân olgusu ortaya koyuyor.

İnsignia da tüm sürüş unsurları, sürücü odaklı ve sürüş güvenliği dikkate alınarak tasarlanmış. Özellikle orta alandaki bas-çevir mantığıyla çalışan düğme, navigasyon’a (yol haritası) erişim kolaylığı ve sürüş anında sağladığı pratiklikle dikkat çekiyor. Aynı düğme ile diğer menü özelliklerini de kumanda etmeniz mümkün. Bu arada tüm Türkiye’yi esas alan harita sistemiyle yol ve adres sormak da tarih oluyor.

Son dönemde yaygınlaşan ve özellikle üst sınıf modellerde kullanılan elektronik el freni İnsignia’da da yer almış. Mekanik el frenlerine alışık olanlar için bir süre adaptasyon zorluğu yaşanması da olası.

İnsignia’yı karakterinize uygun sürüş modlarında da kullanabilirsiniz. Hem de tek bir dokunuşla. Üstelik amortisörler de seçtiğiniz sürüş özelliğine göre anında ayarlanıyor. Örneğin “Sport” modunda hıza duyarlı direksiyon tepkileri hassaslaşırken, gaz girişi artıyor ve amortisörler de sertleşiyor. İç mekân ışıklarıysa beyazdan kırmızıya dönüyor. İnsignia bu haliyle adeta kızgın bir boğayı anımsatıyor. Siz yine de sakin olun. Zira 160 beygir, 2,0 litre ve 4000 devirde 350 Nm torka çıkabilen bu motor aracınızı normal koşullarda bile uçurmaya yetiyor.

İnsignia ile mükemmel giden sürüş birlikteliğimizde canımı tek sıkan park sensörünün bulunmayışıydı. Donanım paketini incelediğimde park sensörünün sunulduğu görünüyordu fakat bir aksilik mi vardı? Kullandığım modelin ilk üretim bandından bu şekilde çıktığını fakat daha sonra seri olarak üretilen modellerde önde ve arkada yardımcı sensörlerle birlikte park sensörünün standart olarak sunulduğunu, aracı teslim etmek üzereyken satış görevlisi arkadaşla yaptığım kısa kritiğin ardından öğrendim.

İnsignia ile ilgili not alabileceğim tek olumsuz yargı yan aynaların görüş zafiyetidir. Evet aynalar sürtünme katsayısı ve aerodinamik yapı önemsenerek dizayn edilmiş fakat görüş buna bir nebze kurban edilmiş. Bu yadsınamaz.

“Fren Destek Sistemi (BA), Hidrolik Fren Yardımı (HBA), Fren Diski Temizleme Sistemi (BDC) Elektronik Fren Gücü Dağılımı (EBD) Virajda Denge Kontrolü (CBC) Düz Hat Denge Kontrolü (SLSC) Dinamik Çekiş Kontrolü (TC plus) Flexride Şasi Sistemi (Sürüşe Duyarlı Şasi Teknolojisi) Sürekli Süspansiyon Kontrolü (CDC), Hıza ve Sürüşe Duyarlı Elektro Hidrolik Direksiyon” gibi sadece yol tutuş güvenliği konusunda sunulan donanıma bile bakıldığında güvenlik konusunda söze hacet kalmıyor.

“Opel Eye” sistemine de değinmek istiyorum. Hani bir zamanlar gazetelerde okuyorduk. Küçük bir araç kamerası sayesinde, aracınız şeritten çıktığında ya da azami hız sınırlarını aştığınızda sizi uyaracak ve bir kaza ihtimalinin önüne geçilecek diye. Opel İnsignia’da böyle bir sistem var. Fakat şimdilik Türkiye’de bu özellik sunulmuyor. Bunun yorumunu okuyucularıma bırakıyorum. Zira karayollarının standartları konusunda henüz hangi iptidailikte seyrettiğimizin bir göstergesi olarak da not edilebilir.

Son bir ekleme. Standart olarak genellikle 18 inç jantlarla sunulan İnsignia, kim ne derse desin 20 inç 245/35 jantlarla daha sportif ve daha etkileyici görünüyor.

Opel İnsignia sürüş keyfini tutkuya dönüştüren ilk görüşte aşkı fazlasıyla aşan bir duygu.

23 ülkeden 59 otomobil editörü bu tutkuya inanmış olmalı ki, İnsignia’yı 2009’un en iyi otomobili seçtiler.

Uluslararası jüri, İnsignia’nın Opel markası için bir kilometre taşı olarak rolünün altını çizerek, bu ünvanı Rüsselsheim, Almanya’ya vermiştir.

Sayıyı 60’a çıkarıyorum. İnsignia için bir oy da ben kullanıyorum.

Tebrikler General Motors. Tebrikler Opel.

Salih ÖZDERYA – Haber 7 (04 Ağustos 2009)

http://opelinsigniaclub.wordpress.com/2009/08/21/haber7-insignia-incelemesi/ adresinde haberin fotolarını bulabilirsiniz.

budur

OverDrıve

Yarbay

3336 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

nolamaz

Yarbay

5898 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

webislander

Yarbay

2897 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

@immortal

Yarbay

2476 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

OverDrıve

Yarbay

3336 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ucanhoroz

Binbaşı

1870 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

webislander

Yarbay

2897 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

opel insignia'nın artıları ve eksileri

Benzer içerikler