Profesör Üstün Dökmen, "Hayvan" dergisinde, "Yere düşen bir parça ekmeği alıp öperek ayak altından kaldıran çok insan gördüm, ama yere düşen insanı kolundan tutup şefkatle kaldıran pek az insan gördüm. Çok insan gördüm yere düşen insana aldırmayan; ve bir kısım insanı da düşkün insanları tekmelerken gördüm..." diyor ve insana saygıdaki hayvansı kusurlarımızdan söz ediyor:
- Birbirimize saygılı olma konusunda 3 tip temel kusur işlemekteyiz.
1) Avrupa'da yaşayan vatandaşımız, orada yerlere çöp atmıyor, ama Kapıkule'den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya başlıyor. Niye burada böyle yapıyorsun diye sorulduğunda, "herkes böyle yapıyor" diyor. Kendi fikri olmayan, yani düşünce üretemeyen insanın duruma göre kişiliğine kılıf uydurmasıdır bu.
2) İkinci benzer kusurumuz, adamına göre davranışlarımıza ayar çekmektir. Karşımızdaki adam iri yarıysa, 'Buyur Abi', diyoruz, ufak tefekse, 'Ne var lan!' diyoruz. Oysa ki, insanların onuru hep aynı boydadır.
3) Üçüncü kusur, keyfimize göre davranmak. Keyfimiz yerindeyse eve girerken 'Merhaba millet' diyoruz, değilse surat asıyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasın insanlara saygılı davranmak zorundayız. Yerdeki ekmeğe saygılı olma konusunda ülkemde tam mutabakat var; kimse gördüğü durumda çiğneyip geçmez, ayağıyla dürtüklemez. Meleklerine ve peygamberlerine insana saygılı olmayı öğütleyen Allah adına ekmeğe saygıda kusur etmeyiz.. Ekmek nimettir... Peki Allah'ın ekmeği insan nimet değil midir? HEPİMİZ İNSANIZ BU ÇELİŞKİ NE DİYE
evet doğru teşhisler bunlar
1.o soruya böle bi cvp veren adam salaktır
2.ben hayatımda bana saygısızlık yapan adam dışındakilere öyle davranmadım,hakadene davrandım
3.suratımızın asık olduğunu gören arkadaşım benden halen lay lay lom bekliosa,bilmiorum ...
kim bu kusurları gözlemlediyse ,çok saçma sonuçlara ulaşmış
çok yerşnde bir gözlem olmuş ruh terbiyesi başta gelir ülkemizde bu artık erozyonda
bunlara çelişkili kusurlar desek daha doğru olacak yağmur yağan yere göre değişen kusurlar...
Bu çelişkiler, Şark insanının genetik özelliği. Bugün düşündüm de, Avrupalılar da pek samimi değiller o hususlarda. Örneğin bir kedi ağaçta mahsur kalmışsa, BBC 'ye mevzu oluyor, Ama adamlar Afrikada siyah bırakmadılar. Bir köpek hastalansa ne tantana yapıyorlar, Ama sokakta ölen çocuklar için sadece sivil NGO'lar çalışıyor.
kimse kusurunu görmemiş neden acaba kusurunu bugün görmeyen yarın ayıplarıyla başbaşa kalır