< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Ortak Türk Alfabesi için mutabakata varıldı: Ä,N,U,Q,X harfleri dahil edildi. Harf sayısı 34 olacak (3. sayfa)
-
-
Böyle bir işe girişmek yetersizlik hissi değil midir
Neden amac nedir
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bir önceki mesajınıza olasılık sözcüğünü eleştirmişsiniz. Budun ve od sözcüklerinden bahsetmişsiniz. Fakat geldiğimiz noktada od, budun ve olasılık sözcüklerinden sadece olasılığın gündelik dilde kabul gördüğünü görüyoruz. Yani TDK bir sözcük türetip elinden geldiğince bunu tanıtabilir fakat önemli olan TDK'nın ne yaptığından çok halkta kabul görüp görmeyeceğidir.
İnsanlar olasılık sözcüğünü birileri kafalarına silah dayamadan doğal biçimde kullanıyorsa o sözcük için artık yapay diyemezsiniz. Türkçe'de olasılık gibi daha pekçok türetilmiş sözcük kabul gördüğüne ve doğal biçimde kullanıldığına göre sözcük tiretme yöntemi sizin savunduğunuz kadar basarısız bir yöntemde değildir.
Birtakım tekil yanlış ve uç örnekler vererek bir yöntemi tamamen yanlışladıüını iddia etmek çok doğru değil. TDK bir sözcüğü türetir ardından onu kullanıp kullanmayacağına ve Arapça veya Farsça veya İngilizce yerine Türkçesinin seçip seçmeyeceğine halk karar verir.
İkinci olarak Osmanlı'da dilde ikilik vardır. Yani yazılı dil ile halk dili birbirinden kopuktur. Dilde ikilik oldugunu bilmeyen kişiler sanki eskiden bizim konuştuğumuz Türkçe' nin çok ağdalı, yabancı sözcüklerin aşırı derecede fazla oldugunu sanar ancak gercek öyle değildir. Cumhuriyet ile birlikte bu dilde ikiliğin ortadan kaldırılması amaçlı olarak da sadeleşme gercekleştirilmiştir.
Nitekim milyonlarca insana okuma yazma öğrettiğinizde artık yazılı basınınız, edebiyatınız, biliminiz eski çok küçük bir zümreye hitap eden ağdalı bir dil kullanamaz. Bu nedenle Cumhuriyet'in ilan edildiği ilk yıllarda gazetelerdeki yazılarda bulunan yabancı sözcük oranı yüzde 75 seviyesibdeyken bu rakam 1970lerde yüzde 20lere kadar düşmüştür.
Günümüz Türkçesi çok daha Türkçe bir dildir çünkü halka inmiş, halk için kullanılır olmuştur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 7 Kasım 2024; 17:41:36 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Sorun tam olarak nerede? Neden bu islam sizlere bu kadar batıyor?
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Kimin gündelik hayatında? Ne ail2mden ne arkadaşlarımdan duymadım ben olanak olasılık gibi garabeti. Ama nerede bir az eğitimli var ağzında uydurukça, gurur da duyuyorlar. Ne hikmetse sekülerlik ve uydurukça kullanımı arasında bir örtüşme var.
Ben bu mevzuların içine doğdum kardeş. Kendinize islam ile bağdaştırdığınız kültüre ait ögelerin reddinden kimlik devşiriyorsunuz. Uydurukça konuşmak zorunda değilsin din düşmanı olmak için zaten.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Arkadaşım olanak , olasılık bunların anlamlarını bildiğine göre bir yerlerden duymuşsunuzdur değil mi ?
Sokakta od nedir desek kaç kişi bilecek fakat olasılık ne demek desek tonla adam sana ne demek olduğunu söyler.
İnsanlar sokakta zaten ortalama 100 sözcük ile günlerini geçiriyorlar dolayısıyla pekcok anlamını bildiğin sözcüğün kullanıldığını gormeyedebilirsin.
Son olarak ise kimse senin kafana silah dayamiyor olasılık sözcüğünü kullan diye ne bu şiddet bu celal ? Nedir bu tepki bu suçlama bu hakaret .
Yakıştıramadım açıkçası.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kardeş özel bir hassasiyetiniz var imkan ihtimal gibi kelimeleri kullanmamak için. Ne hikmetse bu konu konuşulurken hep ortada bir "Arap kültürü" var sallayıp durduğunuz.
Ben biliyorum cunku sizin zihniyet surekli bayrak gibi salliyor bu garabeti. Mesela burada universitenin edebiyat fakultesinde tumce degil de cumle yazdi diye doğru olan cevabin uzerini cizen, uydurukca konusmayan ogrencileri birakan tipler var bir suru. Şimdi onlardaki militanlik sende yok, hakkini yiyemem, ama sizinkilerin nazarinda imkan ve olanak arasindaki fark pekaka ve pekeke arasindaki fark gibi.
Dil ve kultur yumurta ile tavuk gibidir, pratikte yani yoksa kültür dili icine alir fakat dile yapilan mudahale kulture de yansir. Arapça ve farsca kökenli kelimelerin yerine baska kelimeler bulunmasi ve insanlara bunların dayatilmasi, bulunamadigi yerde yapim eklerini resmen "abuse" ederek kelime uydurulmasi tam olarak bunun icindir.
Ben senin gibi insanlarin ornek kelimesiyle herhangi bir problem yaşadığıni gormedim mesela, ermenice kokenlidir, ama işte Arapça veya Farsça kökenli olmasın ne olursa olsun dediginiz icin sıkıntı yok.
Sebep kelimesi yok edilmek icin yerine bir soru zarfi getirildi mesela. Sebep cogunlukla gitti ya, musebbip tamamen yok oldu. Musebbip yerine getirilebilmis bir karsilik yok. Eksikligi biz Türkçe konusan insanlar tarafindan hissediliyor.
Isim soylu kelimelerce zengin bati dillerinden tercume yaparken ama Türkçe ve uydurukça arasindaki fark dolunay gibi oluyor. Şimdi git mesela migros'a, herhangi bir ceviri kitap al rastgele bir sayfasini oku. Sonra "eski zamanin" tercumanlarinin tercumelerine bak.
Bir manyak vardi, İngiliz, Fransızca kökenli kelime kullanmadan kitap yazmisti. Rezalet bir seydi. Ingilizceden laf acilmisken kisi zamirlerinin, to be feeling cekiminin, binlerce fiilin falan Old Norse olduğunu biliyor musun? O "I" eskiden "Ic"di, it is degil hit pist diyorlardı, sıfat çekimi falan da bildiğin Almancaydı, bak bu Fransızca'da falan önce ha.
Diller canlidir kardeş. Kulturler temas edince diller de temas eder. Senin spesifik bir kültürle derdin var diye dil elle müdahale edilebilir suni bir varlık haline gelmez. Daha da kötüye gidecek bu.
Tekrar ediyorum, Arapça kökenli kelimeleri kullanirken de Islam düşmanı olabilirsin. Bu kadar kasma.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
-
İftiracı deme müfteri de diyen biri şu anda dil canlidir falan diye destan yazmaya çalışıyor.
-
Hayırlı olsun yarrak silahlı kuvvetleri
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Güzel yazmışsın ben yukarda da yazdım ama şöyle düşünüyorum
Cumhuriyet ilan ediliyor ulus devlet inşaa ediliyor. İslam üst kimliği terk edilip Türk üst kimliği getirilmiş. Bir ulus yaratma çabası var. Dolayısıyla bu ulusa özgü bir dil inşası gerekiyor. Hani eski dil dediğimiz Arapça farsça ağırlıklı dil Türklerin irandan gelip araplarla beraber olmalarını içeren bir tarihi barındırıyor. Dolayısıyla bundan kurtulmak istenmiş. Kültürel değil siyasi bir karar.
Hani dilde sadeleşme deniyor buna. 500 sene önce de halk sade konuşuyordu. Ama okuyan kesim hiç değilse daha zengin bir dile sahipti. Halkı yükseltmek yerine yüksekleri halklaştırdılar. Bugün 100 sene geçti doğru dürüst ne edebiyatçi ne yazar ne şair ne filozof hatta ne düşünen insan bırakmadı bu tercih
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Avrupa'da Ortacag'da tüm bölge ülkeleri Latince veya Latince'den ağır biçimde etkilenmis dillere sahipti. Yazılı edebiyat ağdalı ve küçük bir zumre içindi.
Senin mantığına göre Avrupa halkları Ortacag'da yaşadıkları üstün ve zengin kültürü terledip Rönesans ile beraber Latin etkisini kırıp ulusal dillerini önplana çıkardılar. Buda sana göre Avrupalıların halkı yükseltmek yerine yuksekdekileri halklastirmasiba yol açtı ve Avrupa Ortacag'daki ileri konumunu kaybetti.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Dil bir çatı kavramdır. Dilin altında insanların yaş , cinsiyet , ekonomik konum ve ideolojilerine göre gruplarını pekcok alt grup - varyasyon bulunur. Bu grupların her biri farklı bir jargona sahiptir .
Dinciler ve sekulerler benzer konuşmazlar.
Milliyetçiler ve kureselcilerde öyle.
Yaşlılar ve gencler, kadınlar ve erkeklerde .
Yani sekulerler neden dinciler gibi konuşmuyor demek dilin doğasına aykırıdır.
İkinci olarak söylediklerin postmodern iddialardan. Nitekim bir dilin sadelesme ile beraber kalıcı olarak sakatlandığı, fakirlestigi iddiası Postmodern çoğulculuk, farklılıklar zenginligimizdir düşüncesinin dile yansımış formudur.
Fakat diller içinden sözcük çıkarmakla zarar görmez. Nitekim dilin türetim mekanizmaları ihtiyaç halinde çok kısa sürede bütün nüans farklılıklarını kapatır.
Bir dilin ölümüne veya yapısına zarar veren , yokolmasina giden yolu açan teksey dilin sözcük turetme .mekanizmakarinin veya sozdiziminin zarar görmesidir . Yapısının zarar görmesidir.
Örneğin sebeb ve sebeb olan diye turetebileceginiz yapıyı Arap dilinin kuralına göre sebep ve musebbib gibi türetmeye başlarsanız bu dil için tehlikelidir.
Bir dil atıyorum lezzetli kebap yerine kebab-i lezzet demeye başlamışsa bu tehlikelidir . Nitekim sadece sözcük almakla değil başka bir dilin sizdizimi ve turetim yapılarını almak Türkçe'nin kendi kendini yenileme mekanizmalarını bozma riski taşır.
Fakat sadece dili sadelestirirseniz o dil ihtiyaç dahilinde kendi iç mekaniznalatini kullanarak çok kısa sürede her türlü ihtiyaca uyum sağlar. Alelade bir köylü dilini bir yüzyıl geçmeden bir bilim diline çevirebilirsiniz. Nitekim ihtiyaç duyulduğunda o dil kendi mekanizmaları yolu ile konusurlarinin ihtiyaçlarına göre hızlı biçimde gelisecektir .
Dolayısıyla duygusal ve mantıkdisı yorumlarla dillerin karman çorman bir yapıda olmasının zenginlik olduğu iddiasını savunuyorsunuz . Fakat o zenginlik dediğiniz şey özünde nostalji sevgisinden ote birsey değil.
Osmanlı'nın multikulturel yapısının iflas etmesinin ve Osmanliya bağlı tüm ulusların birlikten ayrılması sonrası kurulan yeni Türkiye Cumhiriyeti bir ulus devlet olarak halka yeni bir aidiyet duygusu yaratmayı amaçlanmıştır bunuda dil üzerinden kurgulamistir . Anadolu üzerindeki tüm toplum Türk kimliği altında birleştirilerek yeni devletin iç huzuru ve güvenliğinin sağlanması, ic huzurun sağlanması ile de ekonomik ve kültürel gelişimin hızlanması amaçlanmıştır.
Not : Müsebbibin Türkçe karşılığı sorumlusudur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 8 Kasım 2024; 1:29:53 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Örneğin hayalini kurduğun gibi Türkçenin yüzde 50 - 60ini Arapça sözcüklerle dolduralım.
Ardından sebep ve sebep olan yerine sebep ve musebbib gibi Arapça turetme yapılanı da alalım. İnsanlar Arapça köklerden nasıl sözcük tureteceklerini öğrenip ödünç alınmış Arapça sözcüğe Türkçe'nin kurallarına göre değil Arapça'nın kurallarına göre davransın.
Simdi bu kişi Arapça turetme yöntemini öğrendi ve dilin yüzde 50sinden fazlasını oluşturan Arapça sözcüklere Arapça dil kurallarını uygulamaya başladı. Yetmez birde kebab-i lezzet gibi Arap sizdizimini Turkce sözduzimi yerine kullanmaya başladı.
Birden dilin söz varlığını yarısından çoğu yabancı olmakla kalmadı, birde dilin yarısından çoğu yabancı bir dilin söz turetme ve sozduzimi kurallarına göre düzenlemeye başladı. Fakat konuşur bu kuralları Turkce sözvarligina uyarlamaya çalıştığında çalışmadığı için Turkce hem yeni söz turetme hemde sozduzimi özelliklerini kaybedip tamamen işgalci dilin dünyasına hapsolarak kısırlaştı ve yokoldu .
İşte Osmanlı'da bunun olmasını engelleyen teksey Osmanlı'da dilde ikilik olmasıdır. Yani halkın dilinin bu denli bir Arap veya Fars etkisine maruz kalmamış olmasıdır. Bu sayede Türkce ölmemiştir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 8 Kasım 2024; 2:11:10 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
kırgızistan kiril alfabesi:
А, Б, В, Г, Д, Е, Ё, Ж, З, И, Й, К, Л, М, Н, Ң, О, Ө, П, Р, С, Т, У, Ү, Ф, Х, Ц, Ч, Ш, Щ, Ъ, Ы, Ь, Э, Ю, Я
eklenen harfler:
Ä,N,U,Q,X
yorum yapmak istediğim bir konuydu ama hala yorum yapamıyorum. ortak alfabe için sadece 5 harf belirlenmiş olmasının detayını bilen var mı acaba?
-
Dincilerin şok geçirdiği bir durum..Kendilerince arap harflerini üstün bir alfabe olarak kabul ettikleri için şimdi bu alfabenin temelinde 'ortak bir alfabe' oluşturulmamasına şaşırmaları gayet normal bir durum.Hatta sosyal medyada 'Neden Osmanlıca değil' diyenler bile var...Şimdi bunlara alfabenin dile uyumluluğunu nasıl anlatacaksınız?
Şu gerçekle yüzleşilmesi gerekiyor.Arap alfabesi Türklere 'din' ile geçmiş bir alfabedir.Tamamen 'dini hassasiyet' çerçevesinde kullanılmış bir alfabedir...Öyle mantıklı bir nedeni yoktur..Tamamen 'din' nedeniyledir...Bu değişim nedeniyle Türklerin öz alfabesi olan 'orhon' alfabeside ne yazık ki gelişme imkanı bulamamıştır.Bugün 'orhon' alfabesine geçiş yapılsa bile günümüz Türkçesi ile uyuşması zor olacağı aşikardır..Bu nedenle 'latin alfabesi' temelli ortak bir alfabe oluşturulması en doğrusu olmuş.Zaten latin harfleri ile Türkçe büyük oranda uyumludur.Ç,Ş,J,Ğ,İ,Ö,U,Ü gibi latin alfabesinde olmayan ancak Türkçe'de yer alan seslerin ifadesi içinde bu harfler bulunmuştur.
Bugün arap alfabesini = İslam alfabesi olarak görenlerin bakış açısına göre mesela Ruslar bugün toptan müslüman olsa kendi alfabelerini bırakıp direk arap alfabesine geçiş yapmaları gerekiyor..Hani arap alfabesinin Rus diline uyup uymaması falan hiç önemli değil.Aynı din değişimini Japonlar yaşasa bunların bakış açısına göre Japonlarda kendi dillerine uyup uymamasına bakmadan direk arap harflerine geçiş yapması gerekiyor...Dikkat edilirse ortada bilimsel ve mantık açısından açıklanabilir hiçbir nokta yok...Tamamen dini hassasiyet söz konusu...
Bir de şöyle bir efsane yaratılmış vaziyette...İşte 100 yıldır latin harfleri ile ne felsefe,ne edebiyat vs yapılamamışmış...Peki 100 sene öncesinde felsefede, edebiyatta neyin vardı?Kaç tane klasik eserin vardı?Kaç tane felsefe kitabın vardı?Felsefe kitaplarının neredeyse tamamı Abbasiler döneminde antik yunan metinlerinin arapçaya çevirisinden başka birşey değil.Edebiyattada hiçbir şeyin yok.Ne doğru düzgün öykülerin ne doğru düzgün romanların ne destanların var...Bugün ortadoğu ülkelerini geçtim petrol zengini Arap ülkelerinin bile kaçında Dünya'ya damga vuracak 'arapça' felsefe ve edebiyat eserleri üretilebiliyor?Filozof çıkabiliyor?
Şu gerçeği kabul etmek gerekiyor...Sadece şu 100 senede özellikle yeni harflere geçişin yapıldığı 1928'den günümüze kadar geçen sürede tarih, edebiyat, şiir, felsefe vs eserlerinde daha önce görülmemiş ölçüde eser basıldı ve Anadolu'nun dört bir yanına dağıtıldı.Bugün gidin Anadolu'nun ücra bir köyüne en eski edebiyat kitabı arayın elinize 1923 ve özellikle 1928 sonrasında basılan eserler çıkacaktır.
Gören 100 sene önce Anadolu'nun dört bir yanından arap harfleri ile yazılmış tarih,edebiyat,felsefe,şiir kitapları fışkırıyordu da bu durum yeni harflere geçişle beraber baltalandı sanır...Daha şurada petrol zengini Arap ülkelerinde bile böyle eserler çıkmıyor,filozoflar yetişmiyor...
Kısacası sorun harf değişikliğinde değil başka birşey de ama onunla da yüzleşebilen yok..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 8 Kasım 2024; 2:50:27 >
-
Göktürk alfabesine geçilmeliydi yanlış olmuş bence
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
espiri yaptın sanırım.
-
Ya bu dinciler zaten en büyük Arap kültürü emperyalistleri. Bunlar kendilerini göz göre göre Arap kültürüyle yozlaştıracak kafada. Söyleyince din düşmanı, İslam düşmanı ilan ediyor. Bunlara göre Arap kültürü dayatmasına direnmek demek Batıcı olmak, Batı sevdalısı olmak demek. Kullandığı dilin yarısı Arapça sözcüklerle dolmuş, doldurulmuş ama neymiş kültürel çeşitlilikmiş, dil yaşayan bir şeymiş, müdahale edilmemeliymiş. Ama ne hikmetse Arap kültürünü alttan sinsice dayatıyorsun buna laf yok. Bir dilin sözcük kapasitesinin büyük bir bölümünü kendisine yabancı başka bir ülkenin kültürü dolduruyorsa burada bir anormallik var demektir. Sözcükler illaki geçer. Atıyorum o coğrafyaya özgü bir şey inşa edilir, benzeri yoktur, yepyeni gerekli terimle ortaya çıkar senden yoktur, sözcük de üretememişsindir, kolaya gelmiştir ona alışılmıştır bu tamam ama bir dilin başka bir dile adeta tecavüz etmesi normal değildir. "Kimya, kitap, tamam" sözcüklerinin Arapça olduğunu biliyor muydunuz? Ben "tamam"ın Arapça olduğunu yeni öğrendim. Discord'da Araplar'la yazışırken. Adam durduk yere Latin alfabesiyle "tamam" yazınca şok oldum. Şakasına dedim sen Türkçe mi biliyorsun. Yok dedi bu Arapça. Yani en basit sözcüklerde bile Arap kültürünü içimize enjekte etmişiz. Olay sadece dilde de bitmiyor. Çocuklarımıza verdiğimiz isimler de hep Arapça. Sadece Ali, Ahmet, Hüseyin, Ayşe, Fatma, İbrahim'lerden, Muhammed'lerden bahsetmiyorum. Bunlar zaten ülkenin yarısından fazlasını oluşturuyor. Mesela Taha da bir Arap ismi. Araplar'la iletişim kurunca kültürel olarak pek çok sürprizle karşılaşabilirsin. Ne güzel yozlaşmışız, ne güzel Araplaşmışız dersin. İran kültüründen de pek çok şey almışız ama Arap kültürü gibi değil. Bu bambaşka bir şey. Hani bir ülkenin dilini kültürünü askeri güçle, zorbalıkla değiştirmeye kalksan anca bu kadarını yapabilirsin.
Bu arada Discord'da Araplara soruyorum diyorum kullanıcı adlarınız niye böyle tuhaf, tuhaf sayılar filan var aralarına attıkları harflerle (Latin alfabesi) Tam da tahmin ettiğim cevabı bana verdiler. Kendi dillerinden Latin alfabesine çeviri yaparken bazı sesler kendilerinde olmadığı için o sesi verebilmek adına sayılar kullanıyorlarmış. Daha doğrusu sayı demeyelim de rakam diyelim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 8 Kasım 2024; 4:8:13 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu konu böyle mi bilmiyorum. Ama mesela almanalrin öz almanca diyip kelime uydurduklarini hiç duymadım.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X