|
Bildirim
|
Soruyu soran vatandaş alevi sanırım. Bööyle bir iteleme çabası içinde. Facebookta paylaşılan kıytırık yazılardan gaz almış röportaja öyle gelmiş gibi. Adama on saat filmde gördüğü kıytırık bir sahneyi anlatıp onaylatmaya uğraştı
![]() Diyaloglar da ilginç. Celal: Kanuniyi ciddiye almayın. Vatandaş: Hah BRAVO!!! Bu ne lan ![]() ![]() Bu konuşmanın bir değeri yok. |
Ne yazık ki Osmanlı çok berbat bir devletti. Çok berbat demek haksızlık mı. Olabilir. Belki iyi yanları da vardır. Fakat İstanbul'dan itibaren alalım 1453 yıkılışı 1923 toplam 470 senelik bir geçmiş Elde ne var. Koca bir hiç.
Ne sanat ne kültür. Ne edebiyat ne başka şey. Hiç birsey de yok değil canım. Elbette birseyler var. Fakat hepsi güdük. Tıpkı bizler gibi köylü köylü köylü ve köylü. |
Öncelikle yazılanı yazıldığı gibi, konuşulanı da konuşulduğu gibi anla ve orada bırak. Konu ne Selçuklu ne de burada Osmanlı'ya sarılan, isteyen biri var.
Osmanlı her şeyi Balkan ve Rumeli'ye yapmış falan değil. Osmanlı altyapı konusunda Rumeli'ne önem vermiştir, bu da gayet doğal ve mantıklıdır. Anadolu'da zaten halihazırda bir Türk İslam yerleşimi mevcut ve ona göre bir altyapı var. Yeri geldiğinde bunlar da geliştirilmiştir. Bir şey yapılmamış falan değil, dünya kadar şey yapılmış. Rumeli'nde ise hiçbir şey yok. Oraya harcama yapmayacak, altyapı kurmayacak da nereye yapacak? Üstelik Türkiye Anadolu'su ile Osmanlı Anadolu'su belli bir tarihe kadar farklı şeylerdir. Yine ayrıca sağlık dediğin şeyden bahsederken dönemine göre konuşmak zorundasın. Anadolu'da hasta var da başka yerde yok mu? Cumhuriyette yok muydu? Şurada bebek ölüm oranlarının makul seviyelere çekilmesi daha çok kısa süre önce başarılmış bir şeydir. Bu arada Selçuklu eserleri dediğin şey, adı üzerinde eser. Cami, medrese, han, kale vs... Burada bahsedilen şey ev. Bugünün teknolojisinde dahi kırsaldaki insanlar 500 sene öncekiyle hemen hemen aynı ev yapısını devam ettiriyorlar. Çünkü onlar da kendilerinden öncekilerle benzer şekilde ev yapıyordu. Ağaç olmayan yerde ahşaptan, taş olmayan yerde taştan ev yapamazsın. Bizans İstanbul'unda da büyük kamu binaları dışında evlerin geneli sıvalı ahşap evlerdi. Osmanlı İstanbul'unda da bu böyle olmaya devam etti. Çünkü coğrafya bunu emrediyor bunun dışına çıkamazsın. Maliyet yüksek, deprem var, yapması zor, malzeme bulması kolay değil, bulsan da nakliyatı çok zor. Anadolu'da ise sıradan birinin bunu yapması mümkün değil. Ne ağaç var ne taş. 2019'da kerpiç evde yaşayanlar keyiflerinden o çamurda oturmuyor. Tarih böyle bir şey değil, böyle incelenmez. Osmanlı şöyle yapmış da böyleymiş de öyle olmuş diye bir olay yok. Bir şey var, bunun sebepleri nedir, coğrafi, iktisadi, sosyal, tarihi, ekonomik vs. sebepleri nedir, çağdaşı dünyada başka yerlerde nasıldı diye bakılır. Hele de 19-20. yüzyılda iyice çatırdamaya başlayan ve sürekli savaşlarla geçen bir dönemden bahsediyorken bir durup düşüneceksin. Sakatlar dışında erkeği kalmayan köylerin olduğu dönemlerden bahsediyorsun. |
Ad hominem yerine argümana cevap verseniz bir kere?
Ateistim bu arada. |
|
|
|
|
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-AB1E07F87 -- 9 Temmuz 2019; 3:25:49 > |
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HIGHER -- 9 Temmuz 2019; 13:7:21 > |
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 9 Temmuz 2019; 13:16:34 > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HIGHER -- 9 Temmuz 2019; 13:19:38 > |