Şimdi Ara

Özel Şirketlerin Çalışanlarına Köle Muamelesi Yapması (18. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
356
Cevap
15
Favori
18.290
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
190 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: john mclane

    Bu şirketin adı ne acaba?

    Türkiye de bu çapta bir firma olduğuna hiç inanasım gelmiyor.

    İş yerinde ki yemeği beğenmicen bir de ücretli yediğin yemeğin parasını şirket ödeyecek, hadi cep faturasını anlarım da, ev internet hizmetinden şirkete ne?

    Vallahi çok enteresan geldi bunlar bana.

    Böyle iş yerleri varsa vallahi bravo

    Şirkette vardiyalı çalışanlarda olduğu için şirket içinde 24 saat yemek var. Dolayısıyle çalışanların fazla yemek yemesinin önüne geçmek için 9 saat çalışanlara 1x tabldot parası, fazla mesaili çalışanlara 2x tabldot parası kapı giriş kartımızın içine yüklenir. Tabldotu beğenmezsen şirket içinde fastfood var. (pizza, ızgara, hamburger, makarna, pide fırını, adana etc.) 1x tabldot hakkın yerine fastfood'dan faydalanabiliyorsun. Eskiden Coca Cola ücretsizdi. Maliyetler gereği kolaya artık cepten para veriyoruz. Kahve, çay ücretsiz.

    Fazla mesaili çalışanlara 2x tabldot hakkı verildiğini yazmıştım. Eğer ki 2. tabldot hakkını kullanmazsan şirket içinde sabahları açık büfe kahvaltı var. 2. tabldot hakkını kahvaltıda kullanabiliyorsun.

    Ben sabit ofiste çalışıyorum. Sahada çalışanlar için yılda 2 takım elbise giyecek yardımı da yapılıyor.

    Ev internetinden şirkete ne kısmını şirketin adını PM'den okuduğunuzda anlayacağınızı sanıyorum.




  • quote:

    şimdi türkiye'yi avrupa'nın en iyi imkanlarına sahip yer zannetmesi asıl sorun orada. bir keresinde bana dedi ki, Tunuslu bir arkadaşı varmış, Paris'te hiç iş bulamıyormuş, kenar mahallede ahır gibi evde kalıyormuş Türkiye'ye bir gelmiş çok güzel iş bulmuş geniş bir dairede kalıyormuş, yani o yüzden Türkiye Avrupa'ya göre cok iyi diyordu. Böyle diyen kişi akşam haberlerinde Avrupa bizi kıskanıyor haberlerini de görünce o inancı iyice pekişiyor.


    senin verdiğin örnekte olan abesliği bile görmezsen böyle düşünmen normal

    önce Türkiye diyorsun (yani bir ülkeden bahsediyorsun) ,sonra Paris (şehir) de iş bulamıyormuş diyorsun
    yani Fransa'da başka şehir yok muymuş ?

    Türkiye Avrupa'ya göre derken de bir tuhaflık hissetmiyor musun ?
    Avrupa sadece bir ülke mi ?

    sorması ayıp ama biraz da kendinden örnek versen ,misal hangi firmada ,kaç tl. ücretle çalışıp ,mis gibi yaşıyorsun ?

    biz acaba başka bir ülkede mi yaşıyoruz ?
    Türklere asgari ücreti bile çok gören patronlar ,Tunusluyu görünce önüne kırmızı halı sermiş ,yalvarmış gel ne olur bizim firmamızda çalış demiş ve onu paraya boğmuş öyle mi ?

    bunları galiba rüyanda falan gördün ,çünkü bu kadar abeslik normal hayatta olamaz :)




  • özel iş ilanlarına bakıyorsunuz "asgari ücret ve yemek mevcuttur" demiş. ulan zaten senin yükümlülüğün bu "LüTUF" gibi yazıyorlar birde utanmadan.
  • Şimdi burda bu kadar yazılı ispatlı olaydan sonra sermaye-devlet elbette görür zaten biliyodur ama der ki konuya 15 bin ayrı kişi bakmış olsun hadi bunlarda 1 kişi bulsun 30 bin..



    30 bin kişi organize olup birşeyler yapsa hemen polisimiz dağıtır..

    Zaten bizi öncesinde dağıtmak insanlıktan çıkarmak için inşaatlarda bedenen bankalarda zihnen en azılı neferleri mevcut..



    Bu sebeplerden başka yöntemler bulmak lazım benim işim rahat demeyin ! Küçük Çinde mi sömürgede rahat olsan ne olur ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    şimdi türkiye'yi avrupa'nın en iyi imkanlarına sahip yer zannetmesi asıl sorun orada. bir keresinde bana dedi ki, Tunuslu bir arkadaşı varmış, Paris'te hiç iş bulamıyormuş, kenar mahallede ahır gibi evde kalıyormuş Türkiye'ye bir gelmiş çok güzel iş bulmuş geniş bir dairede kalıyormuş, yani o yüzden Türkiye Avrupa'ya göre cok iyi diyordu. Böyle diyen kişi akşam haberlerinde Avrupa bizi kıskanıyor haberlerini de görünce o inancı iyice pekişiyor.


    senin verdiğin örnekte olan abesliği bile görmezsen böyle düşünmen normal

    önce Türkiye diyorsun (yani bir ülkeden bahsediyorsun) ,sonra Paris (şehir) de iş bulamıyormuş diyorsun
    yani Fransa'da başka şehir yok muymuş ?

    Türkiye Avrupa'ya göre derken de bir tuhaflık hissetmiyor musun ?
    Avrupa sadece bir ülke mi ?

    sorması ayıp ama biraz da kendinden örnek versen ,misal hangi firmada ,kaç tl. ücretle çalışıp ,mis gibi yaşıyorsun ?

    biz acaba başka bir ülkede mi yaşıyoruz ?
    Türklere asgari ücreti bile çok gören patronlar ,Tunusluyu görünce önüne kırmızı halı sermiş ,yalvarmış gel ne olur bizim firmamızda çalış demiş ve onu paraya boğmuş öyle mi ?

    bunları galiba rüyanda falan gördün ,çünkü bu kadar abeslik normal hayatta olamaz :)

    2 sene önce başka bir forumda birihttp://www.haber7.com/guncel/haber/1021683-almanyadan-turkiyeye-buyuk-goc haberleri göndermesiyle başladı o muhabbet. Türkiye çok büyük stratejik hamleler yapmış o yüzden Almanya'daki eğitimli ve belli bir iş güvencesi kalifiye Türkler akın akın Türkiye'ye dönmeye başlamış, Almanya bu durumdan cok endişeliymiş şeklindeki bu haberlerde 2007-2011 arasında senede 50bin kişinin türkiye'ye döndüğü yazılıydı fakat Alman nüfus idaresi ve göçmen bürosu verilerine göre 2004-2013 arasında Türkiye'ye kesin dönüş yapan sayısı 43bin. Bursa'daki bir arkadaşıma haberlerde Türkiye'de cok güzel ekonomi varmış gibi haberler yapıyorlar, rakamları şişiriyorlar dediğimde arkadaş işte o zaman bu Paris örneğini verdi, hatırladığım kadarıyla onu anlattım. Detayları unuttum. Aynı arkadaş Almanya'nın rakamları gizlediğini de iddia etti. Yani arkadaşın mantığına göre senede 50binkalifiye eleman Türkiye'ye dönüyor ve Almanya bunu gizliyordu. Başka yorum yapmıyorum. Abeslik, Haber 7 ve Haber 7'nin süper haberlerine inanan, Türkiye'yi süper refah ekonomi olarak gören kişiler ve onların verdiği örneklerde : )

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • sifujack kullanıcısına yanıt
    Bulunduğum firma inşaat firması. Muhasebesini tutuyorum. Dediğin gibi usta fazla alıyor. Ama işçiler asgari ücret.
  • Almanya'dan büyük göç oluyormuş ve bunu Almanya gizliyormuş öyle mi ?
    adamlar niye gizlesin yahu ,parayı veren düdüğü çalar :)
    biz buradakilere ne veriyormuşuz da ,buraya akın varmış ?

    neyse durumu anladım ,rüya gören sen değilmişsin :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    bizim bölge insanı derken, ben uzunca bir süredir yurtdışında yaşıyorum. iç piyasa hakkında pek bir bilgim yok.


    bu sözü en başta söylesen cevap verme gereğimiz bile olmazdı
    patronun sorunları çalıştırdığı personelini ilgilendirmez ,memnun olmayan işletmesini kapatıp ,başka bir iş yerinde asgari ücretle işe başlar ve görür patronluk mu daha iyi yoksa asgari ücretli olmak mı ?
    1400 tl. ücret ile ölümüne çalıştırdığın adamdan daha ne istiyorsun ,canını mı ?
    üstelik artık asgari ücretle çalışanların çoğu üniversite mezunu ,bebek yaşlardan itibaren okumayla kafası toz duman edilen bu üniversitelilere hak bu mu ?

    ileride iş bulmak istiyorsan okuyacaksın deyip ,okul bittikten sonra "her okul bitirene iş nasıl bulunsun" demek ,biraz haksızlık değil mi ?
    hani üniversite bitirenlerin binde biri falan işsiz olsa anlaşılır ama millet asgari ücretli işe girdiği halde ,hala çok büyük işsizlik rakamları var

    herkesin okumaya yönlendirilmesi ta başta yapılan hata değil mi ?
    eskiden çıraklık okulları vardı ,eml. lerinden çıkanların çoğu iş bulabilirdi (çoğu üniversite okumayı bile düşünmezdi)
    12 yıllık mecburi eğitimden sonra 20 yaşına yaklaşan genç gidip sanayi de çıraklık yapar mı ?

    yani bu işte baştan başlayan yanlışlar var ,asgari ücretli olanlar sadece okul okumamış kişiler olsa bir nebze kabul edilebilir
    yazıktır günahtır herkesin çocukları var ,herkes büyük umutlarla çocuklarını okutma derdinde
    bu çocuklardan bir tanesi sizin çocuğunuz olsa içiniz yanmaz mı ?

    Zaten AKP'nin millete attığı en büyük kazıklardan biri de YÖKe baskı yapıp mevcut üniversite kontenjanlarını artırması ve her ile bir üniversite sloganı ile hep yüksek lise olarak kalacak fakülte ve bölümler açmasıdır.

    Amaç işsizlik oranını daha düşük göstermek ve lise mezunlarını bir 3-5 yıl daha oyalamaktı.

    Evet, kendi çocuklarını ABD'de de okutup milletin çocuklarını işsizlik garantisi ile derme çatma üniversiteciklere layık görenler tarafından yönetiliyoruz. Ana babaları bunlara oy verdikten sonra söylenecek bir şey yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Geçen sene bir işe başvurmuştum adam bana diyor ki 1500 lira maaş pazar günü tatil sigorta, yemek, yol, agi yok diyor. Şaka gibi. Şimdi hollandalıların fabrikasında çalışıyorum 1404+agi+yol+yemek+sigorta. cumartesi pazar tatil. Kim ipler türk işvereni bu saatten sonra?
  • Kime göre ve neye göre köle oluyorlar? eğer aylık maaşın çok iyiyse tabiki daha çok çalışacaksın mesela futbolcular adamların haftada birgün izni ya oluyor ya olmuyor çok sıkı kamplara giriyorlar yurtdışı menşelli hukuk bürolarında çalışan avukatlarda keza çok yoğun tempoyla çalışıyor tanınmış özel hastanelerdeki doktorlarda ama bunların kazandığı para iyidir siz kendinize şu soruları sorun benim diğerlerinden üstün hangi özelliğim var?,eğer işten çıkartılsam kaç günde benim yapacağım işi becerebilen adamı bulacaklar?,ben bu kuruluşa kaç lira para kazandırdım?
  • Valla iş hayatına atılalı yeni oluyor, esasında üniversite okurken de çalışmıştım. Olayın özü bizim gibi ülkelerde kendini kurtarmak. Burada toplu hareket olması imkansıza yakın. Ya bir şekilde parayı bulup bir iş kurup sürdürürsünüz ya yurt dışına gidip orada hayatınızı kurar yada kamu, kurumsal şirket veyahutta akademik alanda çalışarak bir şekilde tutunursunuz. Bunların dışında evet bildiğin köleliktir.

    Çalışma şartları iğrenç, hiç bir insani unsur taşımıyor. Yukarıda saydığım yerlerde çalışmazsak; resmi günlerde ve cumartesilerde çalışma fiks olmuş, asgari ücretten sigorta yatırmak normal karşılanmış, yıllık izin kullanılması anca bayramlara bırakılmış ve fazla mesai sıradan bir rutine dönmüş bir iş yaşamı bizi bekliyor. Şu an emeklilik yaşı 60. 2038 den sonra işe başlayanlar için kademeli olarak 65 yaşına çıkacak. Bazıların hayalinde ise 72 yaş var. 30 yaş üzerinin zor iş bulduğu , yönetici olsan bile 40-45 inden sonra diken üstünde olduğun bir iş yaşamında bu emeklilik yaşıyla çalışmak çok ama çok zor bir durum. Maalesef yeni neslimizde çok güzel üremeye devam ediyor. Bakıyorum etrafıma (üniversite mezunu olanlardan) bir çocuğu olan ikinci çocuğu var yada hamile... Bu çocuklara ne gelecek vereceğiz acaba. Zaten bir taraf 4-5 çocuk gidiyor, eğitimli kimse ler bile 2-3 çocuk isterse hoşgeldin pakistan, hoşgeldin hindistan diyelim, çünkü rol modellerimiz bu ülkelerdir.

    Ben kamu için kastırıyorum, umarım atanabilirim ama atanamazsam bile evlenmeden önce düzgün daha stabil bir iş bulana kadar devamlı iş değiştirecem, gerekirse geç evlenirim. çünkü evliyken iş değiştirmenin çok zor olacağını tahmin ediyorum. Bir ömür akşamları ücretsiz mesai ve hafta sonları çalışmak istemiyorum.




  • Bide olayın başka bir boyutu var, özel şirketlerde ezildiğimiz gibi toplumda bunu normal kabul ediyor. ilk işe girişte maaşın düşük olması normal, fazla mesai normal, sigorta primi en düşükten yatırması normal, sürür gider. Resmi günler, cumartesi günleri uzun saatlerce çalışırsın, haftada 20 saat derse giren öğretmen bir çocuğa iki saat bedavadan ders gösterirse, uvv öğretmen çok vefalı, özverili olur. Sen ise bişey olmazsın. Mesai saatlerinden şikayet etsen hemen tembel işi sevmez olursun. Üniversite yıllarında takıldığın adam ite kaka araştırma görevlisi olur, birden davranışı değişmeye başlar, herkes farklı saygın davranır. Sen şirkete girersin sana sanayideki çırak muamelesini yaparlar. İş görüşmesine katılırsın kıytırık bir kobidir üstelik. Patron kaf dağının ardından emir kipiyle senle konuşur, aynı adam vergi denetmenleri geldiğinde aman efendim tabii efendim dediğine şahit olursun.

    Toplumun genel bakışı yüzünden bu sektörde fazla çalışma niyetim yok, iş veren olarak bile çalışmak istemiyorum. Kamuda çalışmak istiyorum ki, şu özelde çalışana yapılan iki yüzlülüğe maruz kalmamak için. Zaten ulaşımdan tut, tv-radyo programları dahil herkes memurun çalışma saatlerine göre kendilerini düzenlemiş. Örnek olarak 28 ekim, yarım gün resmi tatildir. Çoğu kimse bilmez. Uçak,tren ve otobüs seferlerinin durumuna baksanız anlarsınız, öğleden sonra seferler iki katına çıkar. Özelde çalışan garibanın bundan haberi bile olmaz. Akşam haberleri en geç 7 de başlar. Özelde en iyi çıkış saat 6 olduğuna göre , büyükşehirler de yolu hesaba katarsan anca haberlerin sonuna yetişirsin. Mesela ben hiç bir haber bültenine yetişemiyorum. Bu tv kanalları niye bu saatte yayın yapıyor, çünkü kamuda çalışan adam ortalama saat 5 te paydos ediyor. Aynı şekilde bayramlarda 9 günlük tatil kampanyaları, hafta sonu turları da hep kamu personeline uygun olarak sunuluyor.

    Reklam verenlerin, medyanın ve iş dünyasının kabul ettiği çalışan tip, haftanın 5 günü saat 8-17 arası çalışan kişidir. Bu kişide bildiğin kamu personelidir. Bilgi yarışmalarına katılanlara bakın %80 ni kamu personelidir. Hatta kadın programlarında yarışmaya katıla çalışan kadınlarda kamu personelidir (gelin evi vb). Kamu kurumunda çalıştığımızda büyük ihtimaller saat 5 te çıktığımız zaman kendimizi suçlu hissetmeyeceğiz ve cuma kaşmaı rahatlığına kavuşup kimse bize cumartesi niye çalışmıyorsun demeyecek.




  • güzel yazmışsın da artık devlete kapağı atmak dahi sorunları çözmeyebilir. tam hatırlamıyorum fakat Bursa'da SGK'da çalışan 81-82 doğumlu bir ark bazen ctsi leri de calıştığını söylemişti diye hatırlıyorum. geçen aylarda haber yorumlarda devlet memur maaşlarının artmayacağı ve alınacak eleman sayısının azalabileceği gibi negatif izlenimler vardı, üstüne fetö dalgasına bylock kullanan 215.000 personelin daha ilişiği kesileceği haberleri tuz biber oldu. o 215bin yerine yeni bir 215bin gelir mi gelirse hangi kriterlere göre gelir mesele sadece çalışma ve iş şartları da değil, ufukta çeşitli başka sorunlar görünüyor.



    öte yandan ctsi mesaileri benim de cok takıldığım şeydir. Bursa sanayinde Bursa şartlarına göre düzgün sayılabilecek (2 sene önce net 3200TL) maaşa iş teklifi aldım fakat ctsi mesai beklentisi vardı,hiç daha fazla görüşmeden 'ctsi gelmesem olur mu ben ctsi dinlenirim, gezerim' gibi sohbete dahi girmeden teklifi yanıtsız bıraktım. O paraya fabrikada yatıp kalkacak kadar cok çalışacak yığınla kişi çıkar ancak ben onlardan olamam.



    ancak devlet/özel konusunda bir sorun daha var ki onu Almanya ile karşılaştırarak daha iyi anlatabilirim: almanya'da devlet çalışanları hiçbir zaman yüksek maaş almaz; yüksek maaşlar özelde vardır. almanya'da iyi para yapmaktan cok insanlara yardım etmeyi seven ve devlete hizmet etmek isteyen kişiler devlet memurluğunu seçer, maaş mütevazidir. Ancak ctsi mesaisi ve haftalık çalışma saatleri açısından özel ile 100% eşittirler. almanya'da fabrika'daki işçi de, devletteki üst düzey memur da haftada 5 gün ve ~40 saat mesai yapar; o açıdan herkes eşittir. 'Wir sitzen alle im selben Boot' sözünü Almanya'dayken almanca hocamdan duymuştum ilk defa Türkçesi 'hepimiz aynı bottayız' demek.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hocam zaten sorun, devletin şartları çok iyi olduğundan değil özel sektörün çok kötü şartlara sahip olması. Ben devleti isterken zaten ücret olarak büyük bir beklentim yok. Atandığın kuruma göre 4 ile 5 bin tl arası mühendis maaşları, bana yeter bu. Birde aynı seviyede eş ile evlendim mi iyi kötü geçinirim, üstelik iyi kötü aileden de bazı gelirim olacak. Öyle çok para kazanmak derdim değil. Özelde kaldığım sürece belki devletteki mühendisin iki katını kazanacağım ama hayatı bu kadar stresle yaşamak istemiyorum. Elbet devlette de çok yoğun ve ağır şartlarda çalışanda var ama genel olarak kıyaslanınca rahatlık ve güven açısından özel sektöre çok ağır basıyor.

    Şu an çalıştığım yer meyve suyu üreten bir fabrika, maaşım 2.500 tl, sabah 8 akşam 19 mesai süresidir. Cumarteside 15 e kadar (işçiler için yine saat 19) çalışıyorum. Yemin ederim bu genç yaşta hayattan soğudum. Eve varmam 20.30 civarı, akşam saat 10 gibi uyku çöküyor gözlerime. Ne cuma akşamı ne cumartesi akşamı bir yerlere çıkma isteğim yok. Pazar günü sıkkınlıkla geçiyor. Cumartesi günü mesai olması bizim toplum tarafından önemsenmiyor, çıldırıyorum. Çok büyük hak gaspı ama kimsenin umurunda değil. Bir tanıdık sebebiyle onu kırmamak için bu işte çalışıyorum yoksa bu şartları kabul etmezdim. 6-7 yerle iş görüşmesi yaptım, şu an çalıştığım yer diğerlerinin hepsinden iyiydi. Biri cumartesi dahil akşam 7 ye kadar çalışma var diyor, biri işin gereği pazar gününde geleceksin diyor. Biri fazla mesai normal ama sen yönetici olacaksın sana ücreti yok diyor. Artık bu modern kölelikte değil başka bir şey. Kölelerin. bile dinlenme zamanı vardı. Gerçekten bu sektörde zaman harcamak istemiyorum.




  • Fabrikadaki unvan hangi alanda, yazılım unvanı mı? Ben en son İstanbul 'da sanayi firmasında yazılım unvanı ile çalışıyordum ve ctsi öğlene kadar mesai vardı. ancak benden 1-2 sene önce başlamış diğer yazılım elemanları ctsi gelmiyordu, yani ben geliyordum onlar gelmiyordu onu sorduğumda 'öyle anlaştılar' dediler. yani baştan anlaşmak gerekiyor özelde. haa ben Türkiye'de artık kimseye iş başvurusu yapmadığımdan öyle bir anlaşma yapmama da gerek kalmadı ancak başvuracak olsam baştan söylerim, haftada 5 gün günde 8 veya 9 saat diye.



    Sorun çalışanlardan da kaynaklanıyor. Bursa'da 31 yaşında endüstri müh arkadaş var, işveren iyi para versin pazar da çalışırım diyor ve dediğini de yapıyor: 3500TL net maaş veren biryerde servis süreleri dahil sabah 8 gece 24 günde 16 saat haftada 7 gün çalışıyordu! Şu anda çalışanlara biraz iyi para verilsin hepsi kanun kural dışı saatler günler calışmaya razı, evlisi bekarı okumuşu okumamışı, alayı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Fabrikadaki unvanım üretim mühendisi, elektrik mühendisiyim. Yaptığım işin elektrikle de pek fazla ilgisi yok ya , en fazla otomasyona biraz yakın. Bir kaç iş görüşmesi yapıp moralimin bozulduğu zaman amcamın biraz zorlamasıyla bu işe girdim, dışarıdan bakarsan torpil lakin benim pek sevdiğim bir iş değil, ne ücret nede çalışma şartlarını tam olarak bilmeden başladım.

    Evet haklısın, millet biraz parası yüksek olsun haftanın 7 günü çalışmaya razı. Şu an iki yakın arkadaşım yurt dışına gitti, şantiyecilik yapacaklar. (2000 dolar için). Zaten bu yüzden özel sektör bu halde. Parayı harcayacağın zamanın yoksa o paranın yüzüne tüküreyim. Para kazanmanın mantığına aykırı.Benim mesleğimde cumartesi çalışmayan şirket bulmak çok ama çok zor. Otomasyon-yazılım alanına kaymazsam, elektrik mühendisliği fabrikada (üretim/bakım) yada taahhüt(inşaat sektörü) alanlarında çalıştığı için haftanın 6 günü çalışmak fiks ve hatta pazar günlerim bile tehlikede. Üç klasik mühendislik (inşaat, makina, elektrik) uzun mesaili sektörlerde çalışıyorlar.

    İnsanca çalışabileceğim yerler kamuda olduğunu düşünüyorum, okurken de öyleydi fikrim. Kamuda maaşlarda çalışma şartlarına göre kötü değil. 30 gün yıllık izin + 10 gün mazeret izni+ 40 gün rapor izni+9 günlük bayram izinleri+resmi izinler+hafta sonları full tatili başka yerde bulamam, yakınına bile gelemem. Bide yeşil pasaport faktörü var. Bir yerde cumaertesi akşam 7 ye kadar çalışma, bir yerde cuma akşamı saat 4.30 ta paydos etmek var. Sadece 1 hafta değil devamlı olacak. Umarım atanırım, bu şartları bilerek çalışmak insana çok koyuyor.




  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.