Sağlığımla alakalı korku içerisindeyim. ( Yardım ) Anksiyete-Panik atak mı yoksa ciddi problem mi? (4. sayfa)

evet sizi çok iyi anlıyorum sizin de atak şeklnde geliyor anladığım kadarıyla.. of of insallah geçer gider bunlar diyorum. Hayat zaten kısayken bi de bunlarla uğraşmak boşu boşuna kulaç atmak gibi.

Bende de anksiyete teşhisi koyulmuştu. Kaygılı ruh hali ile boyun düzleşmesi kanki hastalıklar oluyor genelde. Mesela ekşi sözlüğe baktığımda da bunu fark ettim.

Tabii biri psikolojik diğer fizyolojik olarak bu iki hastalık arasındaki bilimsel bağ nedir bilmiyorum ama ben uzun yıllardır bu konuları hep araştırıyorum. Benim görüşüm; panik bozukluk önü alınmadığında, bir süre sonra fizyolojik etkileri göstermeye başlıyor.

Mesela ekşi sözlükte bir yazar, kaygılı ruh halinin kasları sürekli gergin tuttuğundan ve bu gerginliğin uzun sürmesi sonucunda da boyun kaslarının zaman içerisinde yapısına etki edip düzleştirmeye başladığı yazıyordu. Bu bana mantıklı geldi, olabilir. Belki bu iki hastalık arasındaki bağın başka bir açıklaması da vardır.

Çevremde ve kendimden gördüğüm kadarıyla ise; genelde masa başı çalışanlar, çok fazla detaycı düşünen (mükemmeliyetçi) kişiler, sürekli kaygılı ruh haline sahip kişiler boyun düzleşmesi sorunu yaşıyorlar. (İnsanların çok küçük bir kesimi ise psikolojik durumundan ve/veya yaptığı meslek ile alakalı olmadan; geçirdiği bir kaza sonucunda düzleşme yaşıyor.)

Ben anksiyete için 1 yıl boyunca ilaç kullandım ve büyük oranda kalıcı olarak yendim. İlaçsız panik atak, kaygı bozukluğu, anksiyeteyi yenmeye çok çalıştım ama ben hiç beceremedim. Eğer siz de benim gibi beceremiyorsanız psikiyatriye gitmenizi öneririm. O sayede hayatınız rahat edecektir aksi halde hep işkence dolu günler geçirirsiniz.

Düzenli bir hayat yaşamak, gelecek kaygısından kurtulmak, mükemmeliyetçiliği törpülemek, gece ortopedik yastık kullanmak, düzenli egzersiz yapmak (boyun, bel egzersizleri ve de bunlara ek bisiklet sürmek veya yürüyüş yapmak), doğada daha fazla zaman geçirmek, yeni arkadaşlar edinmek, yarım bıraktığın her ne varsa o şeyi mümkünse tamamlamak ya da tamamen bitirmek, her iki hastalığında üzerinden gelmek konusunda çok etkili yöntemler olduğunu keşfettim.

Aynı şeyi ben de hep düşünürdüm. Mesela başkaları saatler boyunca bilgisayar başında duruyor onlara bir sorun yaşamıyor ama ben neden yaşıyorum diye düşünürdüm.

Bence sebepleri şunlar olabilir; onlar doğru duruyorlar (dik), onlarda kaygı - panik - endişe - mükemmeliyetçilik sorun yok. Dolayısıyla kasları gergin olmuyor. bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde düzenli olarak fiziksel aktivite yapıyorlar.

Ama ben mesela zamanında çok araştırma yaparken çeşitli forum sitelerinde KPSS'ye çalışan pek çok kişinin yine bu teşhise sahip olduğunu gördüm.

Dolayısıyla altta yatan sebep dediğiniz şey bence psikolojik sebeplerdir. Bu sebeplerin başında da gergin olmamıza sebebiyet veren duygu durumları geliyor. Bu duygu durumlarının kökeni de kişiliğimiz, yaşadığımız ortam vs. genel olarak hayat akışı ile alakalı.

Ayrıca fizyolojik etkilerin ortadan kalkması en az 3 ayı buluyor. Mesela bende uyuşmalar yeni yeni geçmeye başladı çünkü düzleşme de zaten bir anda olan bir şey değil, yıllar içerisinde gelişen bir şey olduğu için kurtulmak da zaman alıyor.

İzlediğim bir TV programında, bir kardiyolog konuşma yapıyordu. Son zamanlarda pek çok kişinin kalp bölgesinde batma tarzı bir sorun yaşadığı sorulmuştu. Doktor da iğne tarzı batmaların kalp ile alakalı olmadığını, kaslar ile alakalı olduğunu söylemişti.

Ama siz sırtın arka kısmı diyorsunuz bu durumun açıklaması nedir bilemiyorum. Fakat her halükarda kardiyoloji sizi test ettiyse sorun yoktur diye düşünüyorum çünkü sorun olsa kardiyolog bunu belirlerdi.

Kürek kemiklerinin başlangıç kısımları ve genellikle ortasında ağrı, göğsün ortasında gerginlik - baskı, kalp bölgesinde ağrı (ön ve/veya sırt), sol kolda uyuşma ve/veta ağrı, özellikle yatakta sağa - sola dönüşe bağlı olarak uyuşmaların belirli bir yönde artması, öksürünce ağrının artması ya da öksürünce gözlerde uçuşan sinirler, açık havada gök yüzüne bakınca uçan karıncalar veya sinir parçacıkları, nabız yüksekliği (çarpıntı)... bunlar da yine boyun ile alakalı belirtiler ki bunların hemen hepsini ve daha fazlasını ben de yaşamıştım.

Ne kadar kötü ya. Halen burda o semptom benim bu düzleşme senin o atak benim diye birbirinizi yiyorsunuz. Birbirinize anlatırken kendi yazdıklarınızı düşünürken bile gelmeyecek atakları getiriyorsunuz zaten. Yazarken bile içinizin pırpır attığından eminim. Bakın kardeşim hala buraya yazıyorsam ne acı çektiğinizi ve acınıza son vermek için yazıyorum ama zaten daha önce yazmıştım hiçbiriniz dinlemiyorsunuz. Sizin yaşadıklarınızı yaşadım ve atlattım eğer atlatmasam sizin sohbetinize ben de dahil olurdum. 2 kere izledim olmadı ne diyor ne anlatıyor bu adam demeyin bu sorunlar ilaçla d ü z e l m e z. Çünkü hastalık değil. Zaten hastalık sandığınız için beyniniz sizi korumak için bunları yapıyor. Algı bozuk. Şu izzet güllüyü 3-4 ay düzenli izleyen bu sorunlarından kurtulur bu başlıktan da çekip gider düzenli bi hayatı olur tekrar nefes alır. Daha da ısrar etmiycem. Eğer yerinizde saymak zırlamak istiyorsanız buyrun saha sizin. Sevgilerle ve sağlıcakla.

Hocam migren kronik olmazsa nöroloji açısından bir sıkıntı oluşturmuyor diye biliyorum. Kronik derken aşırı derecede ileri, son seviye yani. Benimki bile kronik sayılmayabilir. Bakın tek de değil, 4 farklı MR çektirmişsiniz. Sonuçlar hatalı çıksa bile birinden birinde bu sorun görülürdü diye düşünüyorum. Tekrar dediğim gibi, rahatlamaya çalışın. Bu semptomları yaşadığınızda karanlık, sessiz bir yerde gerekirse göz bandı çekerek bir kaç saat uyumayı deneyin. Uyanınca sersemlemiş fakat ağrısız hissediyorsanız kesinlikle migrendir diyeceğim size.

Bu kadar sık doktora gitmeniz bu sorun bittiğinde sizde farklı durumlar için de olumsuz durum oluşturacaktır. Her sorununuzda 3-4 doktora gideceksiniz ve bu sizi aşırı yıpratacak. Halk dilinde hastalık hastalığı denilen duruma dönüşebilir. Her şeyin çözümü sizde, unutmayın. İnsan beyni dünyadaki en mükemmel sistemdir. Ve bu sistemin kontrolünü elinize almaya çalışın.

Tekrardan acil şifalar diliyorum. Ve rica ediyorum teşekkürünüze. Saygılar.

Şahsen ben İzzet güllü hocayı izledim ama bende çok bir etkisi olmadı, bilmiyorum belki yetersiz izledim ama nasıl izlemem gerektiğini bilmiyorum yani.. benimki biraz daha üst derecede yaşadığım şeyler oldugu icin olabilir ama gerçekten bir günüm bir günümü tutmuyor. Her güne yeni bir semptom gelişiyor ve bunlar değişiyor sürekli aynı şeyi yaşamıyorum. Böyle olunca hangi biri icin endişeleneceğimi bile şaşırıyorum ... bu bir haftadır bas dönmesi yasıyorum sanki dengem bozuldu gibi hissediyorum. Ne olacak bötle bilmiyorum, doktora da girmek istemiyorum. En iyisi dediğiniz gibi ben şu İzzet hocayı bi dinleyim. Bir de barış muslunun travma çalışmaları olayı var onu da bir kaç kere yapmıştım ve iyiydim aslında ondan sonra düzelme göstermiştim bi de ona devam edeceğim cunku baska çare yok ne MRın sonu geliyor ne doktor kontrolünün... nörolojiye yatsam diyorum bazen inceleseler gene bir şey çıkmazsa artık ne olur bilmiyorum dite düşünüyorum sonra da

Hocam sadece uyku anında karanlık ortam demiştim ama karışmış biraz sanırım.  Umarım mesajı güncellemeniz yakın zamanda olur. Sizin adınıza gerçekten sevinirim atlattığınız zaman.

Madem doktora gitmek istemiyorsunuz o halde YouTubeda boyun ve bel egzersizleri var. Onları günde 30 dakika ayırıp yapın. Her gün 1 ay boyunca düzenli yapın. 1 ay sonunda (ya da 2. haftadan sonra) eğer belirtilerde bir değişme, iyileşme ya da azalma olmuyorsa yaşadığınız sorunlar boyunla ve belle ilgili değildir.

Sizin sorunlarınız daha çok psikolojik tabanlı gibi görünüyor ancak bunların fizyolojik etkileri de illa ki oluyordur. Dolayısıyla yaşadığınız fizyolojik etkilerin kaynağının psikolojik durumunuz ile alakalı değil de, iç organlarınız ile alakalı olduğuna daha çok ihtimal verip, sürekli kendi kendini tekrarlayan, kısır döngü bir ruh hali içerisinde oluyor olabilirsiniz.

Bence çözüm için önce yaşadığınız sağlık sorunlarının kaynağının psikolojik sorunlar olduğuna inanmanız gerekiyor. Çünkü yaptırdığınız testlerde iç organlarınız ile ilgili bir sorun bulunmuş değil. Bu durum, başlı başına sizin sorunlarınızın psikolojik kaynaklı olduğuna inanmanız için yeterli bir sebep. Sonuç olarak ben size bu sorunları yenmek için psikiyatriye gidip destek almanızı öneriyorum.

Profesyonel destek aldığınızda, birkaç ay sonra herşeyin yoluna giriyor olduğunu fark edeceksiniz. Böylece yaşadığınız belirtiler de ortadan kalkacaktır.