Şimdi Ara

Samimi soru: İngilizce öğrenmek bu kadar zor mu? (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
214
Cevap
5
Favori
7.766
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
78 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tek tek sayıyorum söylediklerini.

    1 - İngilizce bilmiyorsanız adam yerine koyulmazsınız.
    2 - Yama için dileniyorsunuz.
    3 - Orijinal oyun almaya paran yetmiyorsa oynamak zorunda değilsin.
    4 - Bir senede oyun oynamaya yetecek İngilizce öğrenemeyen bir insan ortalama zeka seviyesine bile sahip değildir.
    5 - Yama isteyenler dilenci olduğu gibi yapıp satanlar da çakal ve rezil insanlar.
    6 - "Umarım bir gün yama dilenmeyi geride bırakıp gelişmiş ülkeler seviyesine gelebiliriz." Gelişmiş ülke seviyesine gelmekle oyun yaması arasında bağ kurmak müthiş bir şey.

    Tek soru soracağım sana. Bu nefretin sebebi ne? Eminim gerçek hayatta pek bir arkadaşın yoktur ama o da sebep olmamalı buna.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arda4

    1) İşini gerçekten düzgün yapan bir ingilizce kursu bulun ve gidin
    2) En azından B2 (orta-alt) veya tercihen C1(orta-üst) seviyesine kadar dilbilgisi ve kelime bilgisini edinin

    Bundan sonra ingilizce altyazılı dizi film izleyerek günlük konuşmayı da rahat rahat ilerletirsiniz.

    En güzel yol aslında ingilizce konuşulan bir yerde bulunmak. Temel ingilizce bilgisi olduktan sonra öyle bir ortamda insan ister istemez öğrenir. Sadece ingilizce için değil bütün diller için geçerli bir durum bu.

    Kendinize şunu sorun:

    1) Ben Türkçe'yi nasıl öğrendim?
    2) Yeni doğan bebekler 1-2 yıl içerisinde nasıl Türkçe öğreniyor?

    Cevabını da hepimiz biliyoruz aslında. Önce nesnelerin isimleri öğrenilir sonra basit cümleler... Bebek seslieri kelimeleri söyleyemez, tekrar tekrar dener. Yanlış söyler, büyükleri düzeltir. Böyle böyle dili öğrenir.

    Dil öğrenmeinin yolu budur. Beyin mutlaka o dili kullanacak böylece doğru nöron bağlantıları oluşacak. Oluşan bağlantılar sürekli sürekli kullanılarak pekiştirilecek.

    Bunun tersi de şudur: "Aman ben bu dili öğrenip de ne yapacağım? Ne işime yarayacak?" Eğer bu soruya samimiyetle ve gerçekten "hiç bir işime yaramayacak, hiç bir yerde kullanmayacağım" diyorsanız o dili kesinlikle öğrenmezsiniz.

    Örneğin kendimize soralım "Rumca öğrenelim mi?" Eğer Yunanistan'da işlerimiz varsa (Turizm, ihracat vb) ailemiz akrabalarımız orada ise ya da bunun gibi mantıklı sebepler varsa Rumca öğreniriz, konuşuruz, kullanırız. Eğer bu dili öğrenmek için mantıklı bir sebebimiz yoksa öğrenmeyiz.

    Bizim öğrenemememizin sebebi dili sadece ve sedece dilbilgisi ve kelime bilgisinden ibaret zannetmemizdir. Duymak lazım ve konuşmak lazım. Yazı dili bunlardan sonra gelir. (İlkokula başlarken hepimiz Türkçe'yi rahatlıkla anlıyor ve konuşabiliyorduk ama ne okuyabiliyor ne de yazabiliyorduk)

    İngilizce veya başka bir dili öğrenmek yetenek meselesi falan değildir. Burada yazılanları okuyup anlayabiliyor iseniz İngilizce veya başka bir dili öğrenebilirsiniz demektir. Eğer o dili öğrenmeye ihtiyacınız varsa kesinlikle öğrenirsiniz.

    Alıntıları Göster
    B2 orta, C1 üst seviye oluyor yalnız hocam




  • Öğrenmekten kasıt nedir? Bir dili asla tam olarak öğrenemezsin bile, pencil, close, open gibi basit yüzlerce kelimeyi öğrenmekle -basitler dışında- normal bir oyunu anlamakta bile yarım kalırsın.
    Üstüne üstlük gramar gereksiz diyenler var, gramer gereksizse "it closed ile it was closed" gibi birbirinden farklı temel yapıları skyrim oynayarak mı öğrenecek insanlar?
  • dünyanın en zor şeyi hem de. her şey i go you go değil ki. adam geçen bir film de take back dedi. galiba take back 300 tane anlamı var ben ne bileyim hangi anlamda kullandığını. arkama geç mi, geri al mı,arkamı kolla mı . bir çok cümlede bu şekilde kullanımlar var ne yazık ki ondan kolay değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arda4

    2. bir dili öğrenmek ile anadili öğrenmek elbette birebir aynı şeyler değil ama oldukça benzer. Neden mi? Hepimiz insanız ve zannettiğimizden çok daha fazla birbirimize benzeriz.


    Öyle çok uzaklara bakmayın, etrafınızda mutlaka mülteci vardır. Mesela ben Bağdat'lılarla tanıştım, Adamlarda zerre Türkçe bilgisi yok, Türk dizileri izleyerek çat-pat konuşarak Türkçe öğrenmişler. Böyle çok insan görürsünüz.


    Kursa gidilmesi çok çok faydalıdır. Çok basit bir örnek vereyim, malum salgın sebebiyle dersler mecburen açıköğretim şeklinde verildi. Soralım öğrencilere hangisi daha iyi? Çok eleştirdiğimiz bir sürü eksiği olan sınıfta yüzyüze eğitim mi açık öğretim mi?


    Kurs niye lazım? Çünkü insana insan gerek. İnsana yol-yordam gerek, hedef gerek...


    Eğer gerçekten ingilizce öğrenmek gerekliyse işini hakkıyla yapan bir kurs bulunur, ücreti verilir. Ücreti verilen bir kursa insan vicdanen gitmek ister çünkü parasını sokağa atmak istemez. İşin ucunda sınav ve sertifika olduğundan iyi kötü öğrenmeye bakar ve neticede öğrenir.

    Alıntıları Göster
    Hocam çoğu kişinin kursa verecek parası yok ve daha cüzi miktarlarla kursun sana verdiklerini karşılayabiliyorsun tabii bunun için irade lazım. İyi bir kurs bulmakta zor. Biraz oturduğun yer ile ilgili bu. Benim kendi fikrim bu bence kursa gitmeden internette ki kaynaklar yeterli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5F6A14216 -- 18 Temmuz 2020; 19:4:29 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-5F6A14216

    Hocam çoğu kişinin kursa verecek parası yok ve daha cüzi miktarlarla kursun sana verdiklerini karşılayabiliyorsun tabii bunun için irade lazım. İyi bir kurs bulmakta zor. Biraz oturduğun yer ile ilgili bu. Benim kendi fikrim bu bence kursa gitmeden internette ki kaynaklar yeterli.

    Alıntıları Göster
    doğru, mesele en başta ve en sonda irade.

    Açıköğretime karşı değilim hatta ben de udemy kullanıyorum.(faydalı olanı da var olmayanı da var. Bu benden de kaynaklanıyor kurstan da veya kursun yapısından da...) Açıköğretim kesinlikle fırsat eşitliği sağlıyor.




  • ARTAGON99 A kullanıcısına yanıt
    Siz benim ne demek istedigimi anlamamissiniz.Herhangi bir dil -> Ana dil -> Imgeleme demek zaten o dili yanlis ogrenmek demek. Ben diyorum ki dogru ogrenme kosullarinda Herhangi bir dil -> Imgeleme olayi mumkundur. Ah ah

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Anadil tektir. Ana diller diye bir şey yoktur. ana dil insanın ilk edindiği direkt beyninin kabul ettiği ilk dildir. bundan sonra öğrenebilecek bütün dillerde dili algılamanın yolu anadilden geçer. algı böyle çalışır. Bizim ana dilimiz türkçedir. görsel ya da işitsel bütün etkilerin beynimizde ki tepimesi anadilimizce imgelendirilir. cat kelimesini 3 harfli olarak görsekte beynimiz onu dört harfli kedi olarak algılar. aksi mümkün değildir. aksini iddia ancak bu algıyı çok hızlı gerçekleştirdiği içi farkında olmayanlardır. 46 yaşındayım ve işim psikoloji kusura bakmayın ama benim bölgemdesiniz :)
  • biz tembel bir milletiz daha doğrusu tembelliğe alıştırıldık. hazır önümüze gelsin istiyoruz ve hep bir bahanemiz var.
    halbuki bu kadar imkanın olduğu bir dönemde bir şey öğrenmek zor değildir. elimizin altındaki imkanlar hiç olmadığı kadar fazla.
    artık yazılım öğrenmek için üniversite okumaya ihtiyacınız yok. yabancı bir dil öğrenmek için kursa gitmeye ihtiyacınız da yok.
    bugün herkes cep telefonunu kullanarak günde sadece 15-30 dakika ayırarak yabancı bir dil öğrenebilir.

    iletişim çağında yabancı insanlarla konuşmaktan çekinmeyin.
    inanın size çok büyük faydası olur.

    öğrenmek istediğiniz bir dili en kötü 6 ayda öğrenebilirsiniz.
  • Ben de özellikle İngilizce bildiğini ama çeviri okumaktan daha çok keyif aldığını iddia edenleri asla anlamıyorum. Yapımın orjinal halini anlayabiliyorsanız en keyiflisi odur. Konuşmaları net olarak anlamıyorsanız verin altına İngilizce altyazıyı tertemiz oynayın işte

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sarmisak2

    Samimi soruyorum; Hala ana dilinde oyun isteme hakkının dil bilmekle alakalı olmadığını anlamak bu kadar zor mu?

    Dil bilmek başka bir şey, edebi bir eserden kendi dilinde faydalanmak ayrı bir şey. Şu anki dil yozlaşmasının temelinde senin gibi samimi ama düşüncesiz arkadaşlar var. İngilizce bilmeyi gelişmiş ülke mertebesine ulaşmak sanan, milli kelimesini bel altı fıkralarda duyan. z kuşağının kültürümüzü adım adım yok etmesine sebep olan samimi ancak art niyetli fikirler var.

    Dil kültürün mihenk taşıdır. Ve kültürün devam ettirilmesi ve korunmasındaki en büyük kalelerden biridir. Ve dil yozlaşmasının temel sebeplerinden biri de yeterli yerel kaynak olmamasıdır. Yerelleştirme olayı milli bir duruştur. Bir zamanlar bu görüşte olan ve çeviriye tüm hayatını vakfetmiş bir sürü edebiyatçımız vardı. Maalesef şimdi siz varsınız.

    İngilizceyi veya bir başka dili öğrenmekle ile ilgili tabi ki bir sorun yok. Misal ben işim gereği yabancı kaynak ihtiyacım olduğundan öğrenmek zorundaydım ve işimi yapacak kadar öğrenebildim. Ve evet özellikle ingilizce öğrenmesi kolay bir dil. Ve yine evet evrensel kabul edildiğinden özellikle işi veya özel sebeplerle uluslararası teması olan herkesin öğrenmesi gerekiyor. Ama benim tanıdığım bir sürü esnaf, çiftçi, memur arkadaşım var. Hiçbirinin hayatında ingilizce öğrenmesini gerektirecek bir durum yok. Oyun oynayacak diye, 200 lira verip aldığı oyundan faydalanacak diye adamdan dil öğrenmesini beklemek zeka işi değil maalesef. Forum kuralları gereği daha ağır konuşamasam da emin ol senin gibi düşünen ya da düşünemeyen arkadaşlarla ilgili söyleyecek daha çokça laf vardır. Ancak herkesin sizinle aynı şartlarda olduğunu sanmanız, niye dil öğrenmiyorlar yeaaa tadında sığ bakış açınız, sabahtan akşama kadar dükkanında esnaflık yapan adamın akşam ailesinden arta kalan 1-2 saatinde rahatlamak için oyun hobisi olacak insanlara "oturup dil öğren" diyen yüzsüzlüğünüzü vurgulamak gerek.

    Maalesef samimi olmanız bir şey değiştirmiyor. İnsanların para verip aldıkları ürünü satan firmadan "ana dil" gibi temel bir ihtiyacı talep etmelerini tuhaf bulmanız samimiyetsiz bir durum çünkü.

    Paralı yama konusuna gelirsek "keşke firmaların haklarını savunacağınız kadar, tüketicinin haklarını da savunsaydınız."

    Türkçe dil seçeneği veya yaması ücretsiz olan bana hitap eden oyunları alıp oynamaya çalışan, ücretli yamaları da nadiren kullanan biriyim. Bir oyunu oynamayı çok istiyorsam indirimden falan da bulabilmişsem, ingilizcesi de beni çok zorlamışsa o durumda ücretli yama almışımdır. Onun dışında çok fazla kullandım diyemem ama bu insanlara saldırmak da aklıma gelmedi hiç. Firmaların, ülke pazarına girip buna rağmen ana dil seçeneği koyma zahmetine girmediği bir ortamda o firmaların fikri haklarının koruyuculuğunu yapmak kadar saçma bir şey duymadım. Rockstar games sadece gtadan türkliyede dahi kazandığı paranın ufacık bir paçasıyla gelmiş ve gelecek tüm oyunlarına türkçe yerelleştirme yaptırabilir. Zira döviz kurundan dolayı işçiliği ucuz bir ülkeyiz. Yama yapan ekiplerin talep ettikleri miktarlar ortada. Denetleyecek ve test edecek bir dil uzmanına verilecek para o çapta bir firma için sembolik. Ancak yine de yeni gelen oyununa ana dilini koyma zahmetine girmemiş bir firmayı canhıraş savunan arkadaşlar gözlerimi yaşartıyorsunuz. Umarım günün birinde tüketicilerin hakları için de "mesela ana dilinde oyun opynama hakkı" bu kadar şevkle mücadele edersiniz.

    Velhasılı kelam bu tartışmaların bir neticesi olacağını da düşünmüyorum zira düşüncesizlik, kraldan çok kralcı olma durumu her yerde. Bu meselenin tek çözümü "ana dilde" hizmet vermeyen oyunların satışının yasaklanması. Devlet tarafından bu tarz bir yasak gelirse kısa zamanda özellikle A+ tüm oyunlara dil seçeneği gelecektir. Bugün "korsan çok ondan yapmıyoruz" diyen o çok sevgili firmalarınız pazardan olmamak adına bir anda değişecektir. Tabi bu dediğimde kısa vadede olabilecek bir şey değil zira ülke yönetimi "oyun, filim boş iş yeğenim" kafasında şu an için. Belki gelecekte.

    Yani özetle sizin deyiminizle insanların bugün yama "dileniyor" olma sebebi dil bilmemeleri değil o haklarını savunduğunuz "biricik" firmalarınızın tüketici haklarını çiğnemesidir.
    Tebrik ederim, hislerime tercüman oldunuz.




  • çok güzel yazmışsın bravo.!
    '' Umarım bir gün yama dilenmeyi geride bırakıp gelişmiş ülkeler seviyesine gelebiliriz.'' yazdı ve kendide inanmadı...
  • ARTAGON99 A kullanıcısına yanıt
    Her zaman ana dilimde oyun oynamak isteyen birisiyim baştan bunu söylemek istedim. Ancak bahsettiğiniz durum doğru değil. Ortalama üzeri bir İngilizce'ye sahipseniz "cat" kelimesini gördüğünüzde beyniniz onu "kedi" olarak translate etmeden aynı Türkçe'de olduğu gibi nesne olarak canlandırıyor. Aradaki translate etme durumu genelde bir dili öğrenmeye başlama ve pratikleşme sürecinde yaşanıyor. Dile hakim olmaya ve gelişmeye başladığınızda aradaki translate etme durumu ortadan kalkıyor ve aynı ana dilinizde olduğu gibi "kedi" denilince beyninizde ne canlanıyorsa "cat" denildiğinde de aynı şey canlanıyor. Zaten dil öğrenmenin en keyifli tarafı da bunu kendinizde keşfettiğiniz an oluyor. Bunu fark ettiğinizde ben bu dile hakim olmaya başladım artık diyebiliyorsunuz ve gerisini çok rahat getiriyorsunuz bu süreçten sonra. :)

    Konuya gelirsek dil öğrenmek günümüzde birçok alanda açılacak kapıları daha rahat açmanızı sağlıyor evet ama öğrenilmesinin zorunlu, mecburu olduğunu düşünmüyorum bulunduğunuz konum, eğitim ya da mesleki hayatı hariç tutarak. Ana dilimde oyun oynamak kadar bana keyif veren çok az şey var ve her zaman bir oyunda Türkçe dil desteğinin olmasını isterim. Ana dilde oyun oynamak istemenin dil bilip bilmeme ile alakası olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden demek istediğinizi çok iyi anlıyorum. Sadece üstte bahsettiğim durumu açıklamak istedim. Umarım bir gün tüm AA ve AAA oyunların Türkçe dil desteği ile çıktığını ve bunun standart bir hale geldiğini görürüz. İyi forumlar. :)




  • Yahu bi bitmediniz be kardeşim. Ben çoğu oyunu anlayacak kadar biliyorum ama anadilimde oynamak istiyorum. Sular seller gibi bilsem bile yine anadilimde oynamak isterdim. Bu kadar. Bitti.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bana şunun cevabını verebilir misiniz, ben internetten öğrendiğim ingilizce ile yüzüklerin efendisi kitabını orijinal dilinde okusam anlar mıyım? Veya Clockwork Orange kitabını?

    Bir yabancı gayette Türkçeyi öğrenebilir hatta biraz kassa, bir Türk gibi akıcı konuşabilir. Ama asla “Mercimeği fırına vermek”, “Misafiri kapıya kadar geçirin” gibi gibi Türk kültürüne ait deyim, mecaz ve kalıpları anlayamaz. Bunun için neredeyse bir ömür harcaması gerekir.

    Hatta konusu açılmışken Clockwork Orange ın aslında Otomatik portakal anlamına gelmediğini biliyor musunuz?

    KAYNAK:https://seyler.eksisozluk.com/a-clockwork-orange-filminin-cevirisi-neden-otomatik-portakal-olmamaliydi

    Mesela kendimden bir örnek vereyim, GTA Vice Citynin ilk sahnesinde 3 adam Tommy Vercetti hakkında konuşurlar ya, orda birisi diyor ki “He kept his head down, helps people forget.” Hadi anla bakalım anlayabilirsen! Başını aşağıda tuttu, yerde tuttu gibi bir şeye denk geliyor çevirisi de, ula bu ne demek ki şimdi? Ülkemizde ingilizce öğretiliyor fakat, İngiliz/Amerikan kültür ve Edebiyatı öğretilmiyor.
    Bir Alman elbette 5 yaşında İngilizce öğreniyor fakat, Amerikan kültürüne hakim olduğu anlamına gelmez. Ki ayrıca Steamdeki oyunların neredeyse tamamında Almanca dil seçeneği var.

    Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi crash95 -- 19 Temmuz 2020; 5:57:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Annalise

    İngilizce öğrenmek uzun bir süreçtir. Forumdaki çoğu kişi altyazısız yabancı dizi, film izleyebiliyor olmayı dil bilmek olarak kabul ediyor. Sadece başlangıç olduğunu düşünüyorum.
    Neyi yapabiliyor olmak dil bildiğini gösterir o halde?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ARTAGON99

    madem samimi şekilde sordun aynı samimiyetle bende sana şunu sorayım. benim kendi ana dilimle oyun oynamak istemem neden seni rahatsız ediyor. Ben kendi anadilimle oyun oynamak istiyorum. ingilizceyi ne kadar sular seller gibi bilirsen bil kendi anadilin gibi olmaz. mesela ''cat'' kelimesini okuduğunda beynin onu ''kedi'' olarak translate eder ondan sonra kedi imgesine ulaşır beynin. ama kedi kelimesini okuduğunda direk kedi imgesine ulaşır beynin. yani anlayacağın hiç bir dil ana dilin gibi olmaz. şu işi artık ''ingilizce öğrenmek istemeyen embesiller'' moduna sokmayın. Bende ingilizce biliyorum en azından oyun oynayacak kadar ama ben kendi ana dilimde oyun oynamak istiyorum bunu anlamak sizin için çok mu zor !??
    İngilizceyi yanlış örenmişsin/öğretmişler. "Cat" diyince benim beynim Türkçeye translate etmiyor. O kelimenin ne olduğu direk gözümün önüne geliyor. Türkçesini bilmediğim ama ne olduğunu bildiğim dünya kadar kelime var.

    Sonuçta ENG-TR mütercim tercümanlık yapmıyorsun. kelimenin Türkçesini bilmene gerek yok eğer dili düzgün öğrenmek istiyorsan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi An Idiot Abroad -- 19 Temmuz 2020; 6:34:26 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.