Sene 1995 yaş 15 serinin ilk Playstation'ını nasıl aldım... (7. sayfa)

Evet sene 2000 de ben 350 alırken as statüsündeki öğretmen 2000 alıyordu. Asgari 86 devlet ilk giriş öğretmenlik 204 ve kıdemli öğretmen 270 ( önceki yıllarda daha kötü devlet memurluğu bu doğru) zaten memur olmak hem kolaydı hem isteyen de yoktu. Muhtelemelen de ek ders ücretleri olmayan değerler onlar. O yüzden bende aklımın ucundan memur olayım diye geçirmedim. Biz çocukların ve gençlerin böyle bir hayali yoktu. Yoksa daha da öncesinde teknoloji yok kolay denetim yok diye memurlar ve emekliler iki iş yaparlardı.

O yüzden sorun burada diyorum. İnsanımız üniversite bitirip memur olmak için çırpınıp duruyor. KPSS kapılarında sürünüp kazanamayınca asgari ücretli işleri büyük nimetten sayıyor. Memurluk burun kıvrılan akla en son gelen yerken böyle olduk. Eskiden çalışan kadın sayısı da azdı. Tek maaşla çok çocuklu evler daha yaygındı. Amacım devirleri ya da iktidarları kıyaslamak değil. Bu duruma gelmemizin derinlemesine çok faktörü var. Geriye dönüp nostalji ile ileri gidilmez. Bu ülke üretmiyor. Hızla tüketiyor. Tüketimi zenginler zamanında büyük değerlendirdi. Ultra zengin sayısı arttı paralelinde fakirlikte arttı. Orta direk denilen kavram yok oldu. Üretimden uzak ithalat üzerine kurulu büyük şirketlerde durumuna göre ya battı ya da durmadan kurtarılıyor. Sonuç olarak nüfusun büyük kısmı fakirleşiyor. İnanılmaz boyutta kredi borçlumuz var ve giderek mutluluk kavramından uzaklaşan insanlara dönüşüyoruz. Evet yine kendi çapımda iyi kazanıyor gibi görülsem de son 5 yıldır yediğim her lokmanın gittiğim her km nin hesabını yapıyorum. Ben etrafımda sürekli bir insanlık dramı ile karşılaşmak istemiyorum. İçinde bulunduğum eğitim sistemi başta olmak üzere her yerde düzensizlik ve adaletsizlik görmek istemiyorum.

ben ilk atarimi gazete kuponuyla almıştım okadar yalvardım ağladım adama pahalı diyip almadı ya bende inanmıyorum fena sıkıyorlar sallıyorlar   yada babaları iyi kazanıyordu filan..

allahtan gazteler vardı ozaman kupon biriktiriyordum,hatta pateni,müzik setini bile kuponla aldım  cipslerde taso bulmaktan nevrim dönüyordu 

pc yi bile yazın çalıştım diye almıştı yıl 2002 oda bağırma çağırma bir ton kavgayla annemi ajan olarak kullanarak imanım gevrildi aldırana kadar, onu bile 12 taksit le almıştık bir ton para döktük diye kafamı ütüledi adam hep..

orta halli esnaftı çok fakir olsak diyecem ev dükkan araba herşeyi vardı gerçek fakiri düşenemiyorum bile..

O zamanlar kriz vardı ama şuan ekonomik buhran var. Kriz yok.

28 yaşındayım. Lise bire giderken ev boyuyordum dükkan filan öyle öyle sıfır şaka bir seneye Xbox 360, psp ve wii almıştım. Tabi o zamanlar bu aletler yeni çıkmıştı. Şimdi alımır mı bilmiyorum

nangörler sizi, yol yabdı yol!

bloklayın bu arkadaşı.

Tomb raider konusunda haklısın tarihte de yanılmış olabilirim. 1996 yapımı oyun ben de 1995 de değil 1996 da almışım konsolu. Almama sebep oyundu pc fuarında ilk görmüştüm ondan belirtmem istedim. Biz hiç zengin bir aile olmadık babamda bende emekçi kesim dediğimiz cinsten ailelerdik. Dükkan ağaç oymacılık üzerine yani heykel traşdık ağaçtan mintatür heykeller yapardık. Şimdi sorarım size bir dönem sonra kim evine ilk etapta süs eşyası alır oldu??? Zaten eskidende pek olamazdı biz genelde turistlere yönelim iş yapardık ama belli bir zaman sonra ülkeye gelen turist popülasyonu değişince tutunamaz olduk. Yani hocam konu csb ve değil zaten 40 yaşında adamım kalkıp burada yalan yazıp pirim kasacak halim yok merak etme.. Ülkedeki her aklı başında insanın göreceği üzere hayallarimiz bile kalmadı net...

aynı yaştayız.. ben 1995 yılında yaşıma göre daha maceralı şeyler yaşadım ama bulunduğum ilçe ve ekonomik şartlar nedeni ile benim playstation dan bile haberim yoktu. çakma kara atari bile aldıramamıştım babama

Erinmedim hesapladım.

1995 yılı dolar kuru ortalaması 46.000 TL.

1995 yılı PS 1 fiyatı 300 dolar. (yurt dışı fiyatını bulabildim)

1995 yılı asgari ücret 2.8 milyon TL.

300*46000=13.800.000

Konsolun yurt dışı fiyatıyla direkt kur çarpımı (vergisi olmadığını düşünerek) etiket fiyatı 13.8 milyon.

13.8/2.8=4,9 asgari ücret eder.

PS 5 fiyatı 8300 TL.

Asgari ücret 2300 TL.

8300/2300=3,6 asgari ücret eder.

Gördüğümüz üzare kesinlikle 95 yılı güzel değildi. Romantizmi bırakalım.

Döviz şurada son 5 yılda 4 katına çıktı şirazemiz kaydı. Her şeyi döviz ile çarpıp ne kadar fahiş değişimler olduğunu anlatıyoruz.

Doksanlar bunun 250 katı kötüydü. Bak 250 katı diyorum ironi değil. 90 yılından 2000 yılına dolar tam tamına 1000 kat artmış durumda.

Kötüyü güzellemeyi bırakın. Seksenler doksanlardan daha kötüydü. Yetmişler seksenlerden kötüydü. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Yer yer bu hız yavaşlayıp hızlanabiliyor. Ama hep gelişmeye devam ettik.

2030 yılına gelince daha iyi olacağız. Bu Akp ya da o zaman kim olursa onunla alakalı değil ülkenin dinamiğiyle alakalı bir durum.

Şu anda ise bir kriz ortamı var. Global bir kriz ve üstüne yerel bir kriz. 2 kriz birden yaşıyoruz. İktidarın hataları, liyakatsız kadroları bunu katmerlemiştir, fitilini ateşlemiştir orası ayrı konu.

Ama lütfen doksanlar şöyle güzeldi böyle güzeldi diye geyiği bırakalım.

Benim babam da işçiydi. Ev sahibi ile her yıl kavga ederdi. Her yıl ev kirası 2 kattan fazla artar mı? Artıyordu. Çok iyi hatırladığım bir yıl 99 yılı. 15 milyon ev kirası 50 milyon dedi ev sahibi. Öyle büyük kavga çıktı ki 4 kiracı 1 ev sahibi arasında. Biz de oradaydık nasıl korktuğumu hiç unutmam.

Doksanlarda hiçbir şeyimiz de yoktu. Bugün çok iyi demek için demiyorum. Kötüyü güzellemeyi bırakın diye söylüyorum.

Hayır bir de gerçekten iyi olsa o günler, daha iyi zamanlar olsa eh diyeceğiz bir nebze. Daha beterdi her yönüyle.

O zamanlar bilgisayar alabilen kişi sayısı her mahallede 1 kişi bile değildi. İşte onlar zaten bugün de var. Bak Bilal oğlan ne diyor? Herkesin alabileceği şeyler değil diyor. Çünkü alabilen alıyor. Bu çok iyi demek mi?