Şimdi Ara

Seste, Spike, Sert granit ve mermer ilişkisi! (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
487
Cevap
8
Favori
42.553
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • peki teknika stereo araştırması yaparken lambalılara baktınmı hiç benim bildiğim en iyi ve doğal sesler lambalılarda fiyat farkı olduğu içinmi yoksa ses rengi içinmi entegre aldın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Oronra

    Sevgili Teknika

    Yeri burası degil gerçi ama, farklı bir iki soru için farklı topic ler açmak istemediğimden burdan bir iki konu hakkında fikirlerini almak istiyorum vaktin varsa tabi.

    1. Bi-Wiring ve Bi-Amping in sayladığı faydalar hakkında. Hangi bağlantı ne saglıyor. WF 9.6 ları iki şekildede baglama şansım var hem anfim hem hop. le r buna musade ediyor ama bana ne faydası olacak yada olacakmı diye düşünüyorum. He olduki faydası olacak baglamam icap edecek (ki.. açıkcası merakta ediyorum :) ) hangi kabloyu onerirsin bu baglantı şekli için. Biliyorsunki bi-wiring kablolar satılıyor.

    Tabiki böyle bir bağlantı türünü tavsiye ederim. Ancak burada önemli olan kablonun kalitesi ve senin almak istediğin ses rengi. Gümüş alaşımlı kablolar orta sesi açar. Bakır alaşımlı kablolar Tizleri ve basları yükseltir. mesela Lookap'ın da var bu tü kablosu. Ama bakır ağırlıklı. Van den Hull'unkiler ise çok uçuk. kendin bakacaksın.

    2. Anımsarsın belki yakın zamanda rear kolonlarım için Monster ın kablo setini almıştım ve içinden monster altın uçlu scart da çıkmıştı. Fakat çok enteresanki eskiden kullandığım ve DT un kutusundan çıkan o ince dandini scart ın goruntu performansı çok daha iyiydi, kaç gündür kafama takılıyo bu sorun. monster scart ile ses te ciddi bir duzelme yasadım ve yuksek sesteki yada beyaz ekranlardaki zırıltıdan kurtuldum ama goruntude çok belirgin sorunlar yaşamaya basladım.

    Özellikle duragan ekranlardaki yazıların ve kanal logolarının yanlarında muazzam bir kirlilik var, bunun yayından kaynaklandığını düşünmedim degil. Belkide gelen yayın kotu ve monster scart sadece gelen kotu yayındaki kirliliği daha belirgin hale getirdi. Eski dandini scartla bu kadar kirli bir goruntu yoktu. Daha enteresan olan da suki hareketli goruntuler de bi o kadar duzgun ve net. Anlayamadım acayip bi çelişki
    yaşıyorum.

    Bunu bende tam anlamadım. Görmem ve incelemem lazım.




  • Çok denedim anfi. Lambalıları da. Belki de şu son 2 ay içinde 100'e yakın anfi kolon kombinasyonu denedim ve dinledim.

    Lambalılar için söyleyeceğim şöyle diyebilirim. 5000 doların altında lambalı almak pek mantıklı değil. Çünkü, o fiyat aralığının altındaki nerdeyse %80 lambalı ürün sadece lambalı olsun mantığı ile üretilen ürünler bence. Ayrıca ucuz lambalılar da distorsion seviyesi bayağı yüksek. O sebeple lambalı istemedim.

    Kaldı ki, görüştüğüm pek çok kişi almış olduğum A-A9-J anfi ile ilgili çok yumuşak ve natürel sesi olduğu konusunda yorum yaptı. Zaten yurt dışı forumlarda ve reviewlerde de o yünde yorumlar. Bence de öyle. Bu arada cumartesi en son Vincent KT88 lambalı anfi ve Marantz 7001 dinledim. Oradan çıktıksan sonra Akmerkez de hemen karşı dükkanda rastlantı olarak bir mağaza da A-A9-J anfi gördüm ve içeri daldım. Bu arada zaten yarım saat sonra anfiyi almaya gidecektim. Orada Elac marka Alman malı kolonlara bağlıydı. Yine yanımdaki kendi Cd'lerimden çıkarıp koymalarını rica ettim. PD-D6 SACD bağlıydı anfiye. Abi Play düğmesine bastılar ve yemin ediyorum 10 saniye içinde tekrar alete aşık oldum ve oradan çıkıp 20 dakika içinde Pioneer A-A9-J'yi aldım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: teknika


    quote:

    Orjinalden alıntı: Oronra

    Sevgili Teknika

    Yeri burası degil gerçi ama, farklı bir iki soru için farklı topic ler açmak istemediğimden burdan bir iki konu hakkında fikirlerini almak istiyorum vaktin varsa tabi.

    1. Bi-Wiring ve Bi-Amping in sayladığı faydalar hakkında. Hangi bağlantı ne saglıyor. WF 9.6 ları iki şekildede baglama şansım var hem anfim hem hop. le r buna musade ediyor ama bana ne faydası olacak yada olacakmı diye düşünüyorum. He olduki faydası olacak baglamam icap edecek (ki.. açıkcası merakta ediyorum :) ) hangi kabloyu onerirsin bu baglantı şekli için. Biliyorsunki bi-wiring kablolar satılıyor.

    Tabiki böyle bir bağlantı türünü tavsiye ederim. Ancak burada önemli olan kablonun kalitesi ve senin almak istediğin ses rengi. Gümüş alaşımlı kablolar orta sesi açar. Bakır alaşımlı kablolar Tizleri ve basları yükseltir. mesela Lookap'ın da var bu tü kablosu. Ama bakır ağırlıklı. Van den Hull'unkiler ise çok uçuk. kendin bakacaksın.

    2. Anımsarsın belki yakın zamanda rear kolonlarım için Monster ın kablo setini almıştım ve içinden monster altın uçlu scart da çıkmıştı. Fakat çok enteresanki eskiden kullandığım ve DT un kutusundan çıkan o ince dandini scart ın goruntu performansı çok daha iyiydi, kaç gündür kafama takılıyo bu sorun. monster scart ile ses te ciddi bir duzelme yasadım ve yuksek sesteki yada beyaz ekranlardaki zırıltıdan kurtuldum ama goruntude çok belirgin sorunlar yaşamaya basladım.

    Özellikle duragan ekranlardaki yazıların ve kanal logolarının yanlarında muazzam bir kirlilik var, bunun yayından kaynaklandığını düşünmedim degil. Belkide gelen yayın kotu ve monster scart sadece gelen kotu yayındaki kirliliği daha belirgin hale getirdi. Eski dandini scartla bu kadar kirli bir goruntu yoktu. Daha enteresan olan da suki hareketli goruntuler de bi o kadar duzgun ve net. Anlayamadım acayip bi çelişki
    yaşıyorum.

    Bunu bende tam anlamadım. Görmem ve incelemem lazım.




    QED in Silver Anniversary XT Bi-Wire modeli bir koblasu var aynı zamanda ödüllü bir kablo ve yine kendi serisinden banana larla birlikte 1.5m lik bir çift için 260ytl lik bir fiyat aldım. (Anfi kısmında 2 banana hop. kısmında 4 banana kullanılacak şekilde) Banana fiyatı kablo fiyatını geçiyo zaten

    Scart ın görüntüsüyle ilgilide sana şimdi resim ekliycem, ahanda tam buraya




  • oncelikle hayirli ugurlu olsun su denediginiz dinlediginiz lambalilari merak ettim en basitinden en hosunuza gidenden gitmeyene dogru akliniza gelenler kadar yazarsaniz sevinirim.
  • Yahu Oronra ne zaman aldın. Daha şimdi sorduydun ne alayım diye.

  • Tabiki.

    Ancak bunu daha onra Pmail'inize yazarım. Aslında bu biraz da zevk ve kulak işi. Ama buraya açık açık hepsini yazmak pek doğru olmaz.

    quote:

    Orjinalden alıntı: zart

    oncelikle hayirli ugurlu olsun su denediginiz dinlediginiz lambalilari merak ettim en basitinden en hosunuza gidenden gitmeyene dogru akliniza gelenler kadar yazarsaniz sevinirim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: teknika

    Yahu Oronra ne zaman aldın. Daha şimdi sorduydun ne alayım diye.





    Hocam fiyat aladım ürün almadım daha :) alemsin ya çok güldürdün beni
  • Aldım lafını duyunca. Gerisini okumamışım.


  • Saglık olsun. Fiyat nasıl hocam? birde kablo yu nasıl bilirsin, alternatifi varmıdır.

    Ya aslında bir yerden silver kablo bulsamda nesem keşke, yok yerede para baglamak istemiyorum. Mevcut van del hull cs122 lerimi bi-wiring yapamam sanırım.
  • Vallaha @Oronra. Açıkçası ben de çok denemedim o kabloları. Artık iyicene inceleyip yorumları okuyum gözünü karartıp alacaksın.
  • Asıl korkum silver bir kablo alıp mid performansını yukseltince tiz ve bas performansının düşmesi

    WF 9.6 larin genel olarak dengesinden memnunum aslında. Belkide benim algımda bir sorun var ki.. olay şu;

    Hani derler ya sahne oldusu, sanatçının karşında soylüyor hissi, enstrümanların gerçekçiliği vs...

    Ben bu sahne olgusuna özellikle granitlerden ve çok iyi kayıtlı bir iki albumden sonra kavuştum, dinletilerim sırasında sahne olgusunu hissettiğim bir çok kayıtta enstrümanların sahnedeki yerlerinden tutunda uzaklıklarıyla ilgili dahi olgular oluşuyor kafamda. (Odamın akustiğinden de çok memnunum) Ama sanatçılar hep mikrofondan okuyor hissiyle karşılaşıyorum, yani vokallerin çıplak ses etkisini alamıyorum, mikrofon kullandıkları çok açık algılanıyor.

    1. Acaba bu mid performansıyla ilgili bir eksikmi, (ki.. enstrümantel olarak mid eksiği yaşamıyorum)
    2. Vokal cidden mikrofon kullanıyor ve ben aslında dogru sesi aldığım halde çıplak vokal sesi beklediğim içinmi bu kadar paranoyaklaştım
    3. Nadirende olsa bazı vokallerde cok canlı ve çıplak ses olgusunu yaşıyorum, bu sorun kayıtlada ilgili olabilirmi.

    Kısacası, sahne etkisi ve gerçekçiliğinden bahsedilirken vokal mikrofondan bile okusa soylesede bunu algılamalımıyız. Yoksa her daim çıplak sesle arada hiç bişi yokmuş gibimi algılanmalı. Doğrusu hangisi. Eğer yaşadıklarım bir problem teşkil ediyorsa o zaman şu silver kabloları gözümü kapatıp alıcam bir deniycem. (Silver kablo denemem için kimse ödünç vermeyeceğine göre)

    Sen ne düşünüyorsun sevgili Teknika.

    Edit:
    Bu arada scart ın görüntüsüyle ilgili resim çekmeyi denedim fakat hiç bişi analaşılmıyor ekran üzerinden çekilen resimle



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oronra -- 27 Ağustos 2008; 14:53:59 >




  • Seni iyi anlıyorum.

    Ancak sahne oluşumu her şeyle doğrudan ilişkili.

    Oda akustiği.
    Kayıt kalitesi.
    Cd Player Dac'ları ve Sd player'in yapısı.
    Anfi'nin yapısı, karakteristik özellikleri.
    Kullandığın ara kablolar.
    Kullandığın hoparlörler.
    Voltaj temizliği.
    vs. vs. vs.

    Tüm bu yazdıklarım dediğin şeyi doğrudan etkiler.

    Ayrıca doğru olan ses bile bazen senin beyin kulak referansına ve alıştığın tonal dengeye uymaya da bilir.

    Bunun için yıllar geçecek. Paralar harcanacak. Ciddi zaman ve efor sarfedilecek. Gerçek müzik aletlerinin, üst düzey konserlerin sesleri dinlenecek. Canlı sesler yakından inlenecek. İmkan olursa Studio ortamı solunacak ve yıllar geçtikçe doğruyu daha iyi algılayacaksın. Tecrüben artacak.

    Bu işler böyle. Ben bile neredeyse 20'nin üzerinde sistem değiştirdim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: teknika

    Seni iyi anlıyorum.

    Ancak sahne oluşumu her şeyle doğrudan ilişkili.

    Oda akustiği.
    Kayıt kalitesi.
    Cd Player Dac'ları ve Sd player'in yapısı.
    Anfi'nin yapısı, karakteristik özellikleri.
    Kullandığın ara kablolar.
    Kullandığın hoparlörler.
    Voltaj temizliği.
    vs. vs. vs.

    Tüm bu yazdıklarım dediğin şeyi doğrudan etkiler.

    Ayrıca doğru olan ses bile bazen senin beyin kulak referansına ve alıştığın tonal dengeye uymaya da bilir.

    Bunun için yıllar geçecek. Paralar harcanacak. Ciddi zaman ve efor sarfedilecek. Gerçek müzik aletlerinin, üst düzey konserlerin sesleri dinlenecek. Canlı sesler yakından inlenecek. İmkan olursa Studio ortamı solunacak ve yıllar geçtikçe doğruyu daha iyi algılayacaksın. Tecrüben artacak.

    Bu işler böyle. Ben bile neredeyse 20'nin üzerinde sistem değiştirdim.



    Hocam çok politik bir cevap olmuş yaw

    Sorumu şu şekilde çok kısa özetlemek istiyorum tekrar. Belki uzun yazdığım için anlatamadım.
    1. Doğabilecek sahne olgusunda, vokal(bayan yada erkek) mikrofon ardından bile okusa çıplak sesle okuyor gibi mi hissedilmeli?
    2. Yoksa mikrofon ardından okuyor gibi hissedildiğinde de doğru bir sahne olgusu yaratırmı? (Belki gerçekten mikrofon ardından okuyordur)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: teknika

    Tabiki.

    Ancak bunu daha onra Pmail'inize yazarım. Aslında bu biraz da zevk ve kulak işi. Ama buraya açık açık hepsini yazmak pek doğru olmaz.

    quote:

    Orjinalden alıntı: zart

    oncelikle hayirli ugurlu olsun su denediginiz dinlediginiz lambalilari merak ettim en basitinden en hosunuza gidenden gitmeyene dogru akliniza gelenler kadar yazarsaniz sevinirim.



    tekrar hayirli olsun hanim iyi izin veriyor alan kalmadi yakinda bunlar icin yeni ev gozukecek gibi ufukta




  • Acaba Granit yerine Damperlenmiş sert cam kullanabilirmiyiz?
  • Aldığınız anfiyi bende dinleme şansı buldum. Tek kelime ile harika. Pioneer konusunda ön yargılı olmama rağmen anfi bütün önyargıları sildi süpürdü. Sizede iyi günlerde kullanmanızı dilerim. Stereo bir sistemde yapmayı düşünüyordum. Bu anfi hiç gündemde yoktu ama baş sıralara oturdu diyebilirim.

    Lambalılardan beğendiğiniz bir kaç tane söyleyebilirseniz bende dinlemek ve bunlarıda gündemime taşımak isterim.


    quote:

    Orjinalden alıntı: teknika

    Çok denedim anfi. Lambalıları da. Belki de şu son 2 ay içinde 100'e yakın anfi kolon kombinasyonu denedim ve dinledim.

    Lambalılar için söyleyeceğim şöyle diyebilirim. 5000 doların altında lambalı almak pek mantıklı değil. Çünkü, o fiyat aralığının altındaki nerdeyse %80 lambalı ürün sadece lambalı olsun mantığı ile üretilen ürünler bence. Ayrıca ucuz lambalılar da distorsion seviyesi bayağı yüksek. O sebeple lambalı istemedim.

    Kaldı ki, görüştüğüm pek çok kişi almış olduğum A-A9-J anfi ile ilgili çok yumuşak ve natürel sesi olduğu konusunda yorum yaptı. Zaten yurt dışı forumlarda ve reviewlerde de o yünde yorumlar. Bence de öyle. Bu arada cumartesi en son Vincent KT88 lambalı anfi ve Marantz 7001 dinledim. Oradan çıktıksan sonra Akmerkez de hemen karşı dükkanda rastlantı olarak bir mağaza da A-A9-J anfi gördüm ve içeri daldım. Bu arada zaten yarım saat sonra anfiyi almaya gidecektim. Orada Elac marka Alman malı kolonlara bağlıydı. Yine yanımdaki kendi Cd'lerimden çıkarıp koymalarını rica ettim. PD-D6 SACD bağlıydı anfiye. Abi Play düğmesine bastılar ve yemin ediyorum 10 saniye içinde tekrar alete aşık oldum ve oradan çıkıp 20 dakika içinde Pioneer A-A9-J'yi aldım.




  • Evet. Bende o yüzden foruma tanıtmak istedim ve bende aşık olup aldım. Üstelik pek çok markanın da bayisiyim.

    Lambalı anfilerden, Mcintosh MC-2102 favorim ama çok aşırı pahalı.
    Diğerlerinin pek çoğu özellikle de 5000 Usd'nin altındakiler bana hitap etmiyor.



    quote:

    Orjinalden alıntı: altanpsx

    Aldığınız anfiyi bende dinleme şansı buldum. Tek kelime ile harika. Pioneer konusunda ön yargılı olmama rağmen anfi bütün önyargıları sildi süpürdü. Sizede iyi günlerde kullanmanızı dilerim. Stereo bir sistemde yapmayı düşünüyordum. Bu anfi hiç gündemde yoktu ama baş sıralara oturdu diyebilirim.

    Lambalılardan beğendiğiniz bir kaç tane söyleyebilirseniz bende dinlemek ve bunlarıda gündemime taşımak isterim.


    quote:

    Orjinalden alıntı: teknika

    Çok denedim anfi. Lambalıları da. Belki de şu son 2 ay içinde 100'e yakın anfi kolon kombinasyonu denedim ve dinledim.

    Lambalılar için söyleyeceğim şöyle diyebilirim. 5000 doların altında lambalı almak pek mantıklı değil. Çünkü, o fiyat aralığının altındaki nerdeyse %80 lambalı ürün sadece lambalı olsun mantığı ile üretilen ürünler bence. Ayrıca ucuz lambalılar da distorsion seviyesi bayağı yüksek. O sebeple lambalı istemedim.

    Kaldı ki, görüştüğüm pek çok kişi almış olduğum A-A9-J anfi ile ilgili çok yumuşak ve natürel sesi olduğu konusunda yorum yaptı. Zaten yurt dışı forumlarda ve reviewlerde de o yünde yorumlar. Bence de öyle. Bu arada cumartesi en son Vincent KT88 lambalı anfi ve Marantz 7001 dinledim. Oradan çıktıksan sonra Akmerkez de hemen karşı dükkanda rastlantı olarak bir mağaza da A-A9-J anfi gördüm ve içeri daldım. Bu arada zaten yarım saat sonra anfiyi almaya gidecektim. Orada Elac marka Alman malı kolonlara bağlıydı. Yine yanımdaki kendi Cd'lerimden çıkarıp koymalarını rica ettim. PD-D6 SACD bağlıydı anfiye. Abi Play düğmesine bastılar ve yemin ediyorum 10 saniye içinde tekrar alete aşık oldum ve oradan çıkıp 20 dakika içinde Pioneer A-A9-J'yi aldım.






  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lezman

    Acaba Granit yerine Damperlenmiş sert cam kullanabilirmiyiz?




    hoparlör altına konan ayakların sese bir etkisi olacağını benim düşüncem olarak benimsemiyorum yalnız hoparlör altına konan ayakların ev temizliğinde süpürgenin carpmasından dolayı gelebilecek zararları önler ve de hoparlörün rengine göre secilen ayaklar görünüm itibarıyla güzel görünüm sağlar.önemli olan hoparlörün oturduğu zeminin düzgün olması dört ayağının yada hoparlörün zemine terazide ve de eşit şekilde dengeli basması eğer altına mermer yada cam türü ayaklar konucaksa hoparlör konmadan yerin bozukluğuna göre üstüne terazi konarak boş olan yerlerin sert malzemelerle beslenmesi gerekir..ben üstü düz olan bazı hoparlörlerin aksine üstüne ağırlık koyuyorum ki yerlerinden oynamasın bu sese daha etkisi oluyor. baslar daha tok cıkıyor




  • ayrıca eski tip parcalı yada yeni olan ahşap parkelerde beton zeminle parke arasına konan cift karışımlı ilaclardan dolayı parke zemine boşluksuz ve esnemeden yapışıyor yeni tip laminat parkelerde parkenin arasına konan beyaz köpükten dolayı parke esnemektedir bu da hoparlöer istemeden salınım verir bu tür parkelere konan ayaklar daha kalın vede ağır secilirse daha iyi olur
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.